— Birinci Kanun 1934 SHim görüşüm: İŞilmamış sözleri h""lnmak için... füntn yazısı güzel olup ta on tırama Dergisini ele geçi- tdaşlarım varsa, onlara bu Pend; n naşıl söz seçileceğini c*:ü“hcmı göre anlatayım: Pu, Yorum ki, yazıcılar içinde “manlıca bir lâkırdının kar- D Grarken, onu dergide bu- * Orada yazılı sözlerden ge-| B Birini alanlar var.. ha O? böyle yapılması, dün an- ' gibi, türkçenin ortasında ç CU dineği (kulesi) yarata- K Yür, 6"". “Öz türkçe lügat pa- 'N htan,, vazgeçmelidir. Bir| x" bana şunu sordular: | ) K":um, (ses) in öz türkçesi L Cenım, (se8) türkçedir. *:ı;h' türkçesini değil, öz b İ toruyorum... ür, hiç duyulmamış, işitil- bir sözün ağıımdan çuk- eııüyorıard.. . timdiyedek - kullandığı 'e yüz türkçe sözlerin hep! Grtik ağza alınmaz olmuşlar- aA GR A l İe .m"ll'm ki böyle düsünenler züğürdüdür... — Yazıcılar Pslame alışılmış durüurken — en 'eri seçen lügat paralayı-| Bene ik değil a... h te, öz türkçe yazarken, a- Tz lâkırdıları - kullanmağa şlardan kaçınmağa ça- ir. Bu olamayınca Ta-| ÇO G MA ER A Di n Dergisine bakmalıdır. Ora- - Üy t yanına (K. T.) ya da (A.) T, Yazılı olanları seçmelidir. Dergisinin başına bakar- '1 ıxx n ——f menaname | '—?k'df) n:n”d: bütün Anado. t ŞÖk olduğunu görürsünüz. l bir söz dururken başka- k aykırılığa kaçmaktır. y, Yoksa, öbür belgilerin (i- İ , A) ne demek olduğunu, | suçlu Osmanın dün ağır cezada l Başına bakarak, yokla- — Hem Baltı türkçesine, '_bîzı'nı çağlarımıza yukınl Ötekilere üstün sayıp seç-| * Böylelikle, kulağa daha| Sözler bulunacağı gibi, bü- Bcilar be yoldan gidarlir; Yukarı eş sözleri seçmiş .;"'quba dineğine düşmek- trüz. |» (va-Na) k.’“ülu otellerinin İt adları : k Nq:'m'“ göre Beyoğlunda- den bazıları isimlerini ek öztürkçe isimler koy- x B.":hmü.ı.rdar. Ada, uzun zamandanbe- x _d.:" adiyle anılan otel, | —l*,. R Önce dayranarak adını Stvirmiştir. *e *ı.kh" Kontinantal otelleri - .dl"nıı çevirecekleri söy - | â D ’ — | Ni"":l:c U'm kaybo!'du kul,. ““' 6(A.A.) — Tayya - l%:,! lı..: Onun iki yoldaşının - k'di'k ten beri hiç bir haber ) "dl]crini sağ bulmak şı.“:"luıtır. îu..,':'l'_'l iştirak eden 27 Yesinden bir Honolu - l:'ı senubunda, akıntı | hık İ Şüırşzîhe olan — bir şey | Ü ğ ndan, bunun kay - !.:l hVı!: 0|uı:rı'ılmıdığmı an: "» Semiler de araştırma - Istanbul Basın kuru- tdivorlar, İ Maçka içlerine uzatılıyor Öğrendiğimize göre Harbiye - Maçka tramvay yolunun sonu bu- gün Maçka palasm önü iken bu iğrenç bir hâdise! Bir kız çocuğuna tecavüz edilmiş Arkadaşının başını ezmiş! Evvelki gece yarısı Şehremi- ' ninde, Saray meydanında, İsken- hat Maçka mahallesi içine kadar TT — uzatılacaktır. Bu yolun plânları hazırlanmış | ve Ankaraya gönderilmiştir. Tas- dikten sonra, havalar iyi giderse hemen *:0 başlanacak ve marta kadızı hat işletmeğe açılmış bulu- nacaktır. Te7 mvay tarife komisyonu 'Tramvay tw*fe komisyonu pa- zartesi günü toplanacaktır. Önümüzdeki ay başında Üskü- dar su şirketi tasfiye komi#yonu da toplanacaktır. Tünel şirketini alâkadar eden bina meselesi üzerinde baş müfet- Sabahatin annesi Zehra, babası Ahmed ile ortada tırıncı Hamdi Alemdar polis merkezi tarafın- dan evvelki gün bir kıza tecavüz hâdisesine el konmuş ve bu işi der ağa sokağında üç kişi arasın- da bir kavga oldu. Bunlardan bi- risi hafif, birisi ağır olmak üzere rıldı. Birisi de tevkifhaneye gön- derildi. Ağır yaralınım kardeşi tarafın- dan bir yazıcımıza anlatıldığına göre, bu hâdise şöyle olmuştur. Şehremininde Mevlevihane ka- pısı caddesinde oturan Faik, Şeh- remini, Saray meydanı caddesin- de köftecilik yapan Hamdi, ayni semtin İskenderağa mahallesin - den Nakkaş Yakup isimlerinde üç arkada;, evvelki akşam, daha ak- şamdan başlıyarak gece yarısma tişlikle şirket arasında uzlaşma| yapmağa teşebbüs ettiği iddia o-| kadar rakı içmişler, sarhoş olmuş- hasıl olmuştur. Gene bugünlerde Tünelin tel kayışlarının sağlamlık — derecesi muayene edilecektir. ilmeginğEneecen, Metresin sarımsak- | lıyan adam Kasımpaşada kira ile oturdu- ğu evde karısını öldürüp odanın altındaki toprağa — gömmekten muhakemesine devam — edilmiş, muhakeme şahitlerin getirilmesi için bu ayın yirmi yedinci gününe bırakılmıştır. 47 iuci ilkmektep ti tarafından Kültür Bakanlığına bir kısmı kirasız olarak verilen Beyoğlundaki 47 nci ilk mektep binasının tamamını mektebe hıı—l retmek için teşebbüslerde* bulu-! nulmaktadır. Talebesi pek çok olan o civar- da bu mektep şimdiki halde yal- nız iki sınıflıdır. düğağasklim, Bütün mektepler | teftiş edilecek Şehrimizde bulunan — bütün mektepleri teftiş için kültür ba - kanlığı umumi müfettişlerinden on iki kişilik bir heyet ayrılmıştır. Heyet bütün mektepleri iki ay zar fında dolaşacak ve neticeyi bir raporla kültür bakanlığma bildi - recektir. | mu toplantısı Istanbul Basın Kurumu (Mat- buat Cemiyeti) üçüncü toplantısı- nt dünkü perşembe günü kurun merkezinde yaptı. Eski zabıt o- kunarak kabul eğildi. Yapılan ba- zı münakaşalar üzerine genel kü- tip Etem İzzet Benice istifa etti- ğini söyledi. Yeni seçim yapıldı. Toplanan reyler neticesinde Etem İzzet Benice, mevcut 39 azadan 20 inin ekseriyetiyle, yeniden ge- nel kâtip seçildi. Sonra beş kişi- Hik idare heyeti seçimi yapıldı.| Halil Lütfi, Zeki Cemal, Fuat, E- nis Tahsin, Mumtaz Faik, M. Sait seçildiler. Beş kişilik haysiyet divanına da Asım Us, Selim Ra. gip, Necmeddin Sadık, Refik Ah- met, Neşet Halil Atay seçildiler. “İstanbul Matbuat Cemiyeti,, adınım “İstanbul Basın Kurumu,,| na çevrilmesi için nizamnamede değişiklik yapılması kabul edile- rek toplantıya son verildi. lunan adam yakalanarak adliye- ye verilmiştir. * Ön beş gün evvel yapılmış o- lan bu mesele etrafında kızımn ana ve babasiyle görüşen bir muhar- ririmiz, öğrendiklerini şöyle anla- tıyor. Kadırgada fırın sokağında 19 numaralr evde Ahmet ve karısı Zehra ve kızı Sebahat oturmak- tadırlar. Sebahat on bir yaşında- dır. Sebahatım Sultanahmette Bin- birdirekte Terzihane sokağında oturan Aliye isminde on dört yaş- larımda bir de arkadaşı vardır. Aliyeye öon beş gün kadar evvel Hamdi adlı bir adam sarkıntılık etmiş, bıçak çekmiş, fakat bunla- ra Aliye aldırış etmemiş, Hamdi, Aliyenin bu alâkasızlığına ve red cevabma: (Seni öldürürüm, fa- kat kıyamıyorum, bari senin ar- kadaşın olan şu Sebahati bana ge- Ür, sana para veririm) demiş, A- liye de buna razı olmuştur. Aliye verdiği sözü tutmak için Sebahati bir çok defa — gezmeğe davet etmiş olduğu halde Sebahat kabul etmemiştir. Nihayet geçen- lerde Aliye, Sebahatin evine elin- de bir tepsi ile gelerek: (Sebahat, haydi şunu fırma götürelim) di- ye sokağa çağırmış, Sebahat (pe- ki) diyip fırına gitmiştir. İki küçük kız fırına girer gir- mez Hamdi bıçağını çekip Seba-| hati fırının iç tarafına alıp zaval- h kızcağıza, ağzını eliyle kapıya-| rak tecavüz etmek istemiştir. Hamdi bundan sonra kıza, a- na ve babasına bir şey söyleme- mesini ve şayet söylerse kendisi- ni keseceğini söyliyerek korkutup evine yollamış, Sebahat ta Ham- diden korkarak meseleyi kimseye açmamıştır. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra kız, hasta olarak yatağa düşmüş, ana ve babası bu hasta-| lığı apandisit zannederek Şişli ço- cuk hastahanesine götürüp mua- yene ettirmişler ve fakat hastaha-! neden kızın hastalığı apandisit ol-| madığını ve belsoğukluğu — oldu- lar ve artık içemiyecek bir hale gelerek evlerine gitmek üzere yo- la düzülmüşlerdir. Üç sarhoş arkadaş, Saray mey- danı caddesinde İskenderağa so- kağına geldikleri zaman içlerin- den Faik, gazel söylemeğe ve ba- ğırıp çağırmağa başlamıştır. Faik, hakikaten, her rakı içi- şinde mutlaka gazel söyleyip ba- ğarır, çağırır ve fakat bunu ora- nm ahalisi bildiği için hoş göre- vek, ses çıkarmazlarmış, Ancak Faik'ın o geceki arka-| daşlarından Hamdi ile eskidenbe- ri araları açık olduğu için Hamdi, (Sus, bizim başımızı belâya mi . ,. 5 Kİ ae eia kavgada Faik ağır ve diğer arka- daşları Yakup ta hafif surette ya- ralanmıştır. Hamdi, ikinci vurduğu tokat- la yere düşürdükten sonra eline geçirdiği koca taşı Faiğin kafası- na indirmek 'suretiyle kafatasını parçalamıştır. Eminönü belediye memurların- dan Feyzinin evi, kavga yerinin önünde bulunduğu için Feyzi gü- rültüyü işiterek uyafimış ve düdü- ğüne sarılıp bir çok defalar öttür- müş, bunun üzerine bekçi ve po- lisler yetişerek Hamdiyi, elindeki kanlı taşla yakalıyarak karakola, yaralıları da Gureba hastahanesi- ne götürmüşlerdir. Faik'in haya- tr tehlikelidir. Yakup iyileşmek üzeredir. Hamdi dün müddeiu. mumiliğe teslim edilmiştir. sörüşüğemüme Rıhtım şirketi me- murlarına tazminat Rıhtım şirketi müdürü M. Ka- nonj Ankaraya gitmiştir. Orada şirketin hükümetçe satın alınma mukavelesini imzalıyacaktır. Rıhtim - şirketinin hükümete geçmesi dolayısiyle işlerini kay - bedecek memurlara verilmek ü - zere şirkel, hü.ümetten 100 bin lira avans istemistir. —— Bir şehir mütehassısı İ İzmir, Uşak ve Manisa beledi- yeleri tarafından bu şehirlerin plâ| nını hazırlamak üzere” çağırılan ğunu söylemişler, ana ve baba te-| mütehassıs M. Rene Danje, bu lâşa düşmüş ve kızı sıkıştırmışlar, kız da başına geleni anlatmıştır. Sebahatin anası meseleyi öğre- yerlerde tetkikatını bitirerek dün şehrimize dönmüştür. sakkkesenen sseeneirer ” vererekk eee reneeen e EreremenerAAren | ye gönderilmiş, sonra da - tevkif| nir öğrenmez polise müracaat e-| , dilmiştir. derek Hamdiyi — yakalatmıştır. Hamdi, cürmü inkâr etmektedir. Kendisi dün evvelâ muayene- Yapılacak tahkikat bu iddia- nn doğru olup olmadığını mey-, dana çıkaracaktır. Beşde gelen Cümhuriyet Gençler mahfel “Beşte gelen,, vodvilini de muvaf fakıyetle sahneye koydu. Fransız cadan adapte olan bu eser Raşi Rıza ve arkadaşları tarafından ev velce bir çok defalar oynanmış e serlerden biridir. Bir bankanın direktörü olar Nasuhi karısı Melâhatı altı aydar beri Selma pastahanes'nde, Selma isminde, bir kızla aldatmaktadır Fakat Nasuhi bu kızdan hakikt iş. 4 yaralanarak hastahaneye kaldı- | mini gizlemiş ve kendisini ban: ka muhasebecisi Mahmut diye ta: nıtmıştır. Bu sirada Nasuhi Sel- madan ayrılmak istiyor. Esasen Selma da pastahaneye devam e& den Ziya isminde bir şâirle alâ. kadardır. Selma bu şaire kendisi - ni eski, zulüm görmüş bir prenses | diye takdim etmiş ve bundan — ik ham alan şair “Çamurda zanbak,, isminde bir roman yazmağa baş lamıştır. Nasuhi ile selma ayrılmadan ev- vel son akşam yemeğini beraber yemeğe karar veriyorlar, Fakal tam bu esnada şair geldiğinden Selma pot kırmamak için Nasuhi - yi kendis'ne babam diye takdim ediyor. Şair, Nasuhiye Füzuli is - mini koyarak romanına ithal edi - yor.Gene aynı bankanın hoppa bir | daktilosu Selmanm arkadaşıdır. Selma evvelce Mahmut olarak ta: nıdığı Nasuhi ile olan macerasım kendisine anlatıyor. Daktilo, ban « kada Mahmudun yanmda çalış makta olduğundan ihtiyar bir a - dam olan Mahmutla alay etmek istiyor, Mahmut kızıyor. Diğer taraftan şâir, Selmanın babası zannettiği Nasuhinin evine giderek karısı Melâhate Nasuhinin ve bunu evlâtlığa kabul etmesini rica ediyor. Melâhat te kabul etti. Binden bu şekilde Selma Nasuhi « nin evine geliyor. Nasuhi foyasını meydana koymamak için bunu ka- bul etmek mecburiyetinde kalıyor. Nasuhi ayni azmanda Mahmu - da büyük bir menfaat göstererek Selma ile<ı ay yaşamış olduğu - nu kabul ettiriyor,. Mahmut bunu her yerde söylediği gibi şaire de söylüyor. Şair kızıyor ve Selma - nm kendis'ni aldattığını anliyor. Bu esnada Selma geliyor ve ihti- yar muhasebeci ile bir alâkası ol- madığını ve diğer bütün hakikat- leri söylüyor. Şair de kendisini af Fedip evlenmek üzere İzmire ha » reket ediyorlar. Eser iyi bir surette sahneye kon- du, Sahne tertibatı, dekor, ışık gü: zeldi. Salonu taşıran kalabalık eidden güzel iki saat geçirdi. Şair Ziya rolünde Reşit te her türlü takdirin fevk'nde idi. Bu genç herhangi bir sahnede bir ro- hi rolünü yapan Lütfi de Zor rvo- edecek derecede olgundur. Nasu- hi rolünü yapan Lütfi de Zorro- lünde h'ç aksamadı. Nebahat, Gü- zin, Cavidan, Neriman, Vahit, garson, hattâ pastahanede oturan ve susmak rolünü yapan delikanlı da hep içten oynadılar ve amatör sahneleri için güç olan “Beşte ge- len,, eserinin muvaffak olmasınde ayrı ayrı hisse aldılar. Cümhuriyet gençler mahfeli artık olgunlaşmış, şuurunu — bul- muş, ve hitap ettiği kütlesi taay- yün etmiş bir varlıktır. Bu kütle memleket'n gençliğidir. Yukarıda bir münasebetle zikrettiğim kala- balık, rağbet, muvaffakıyetlerini ispat eden en beliğ delildir. Gençleri ve onları idare eden - leri tekrar tebrik ederiz. M, $ kızı glduğunu , ;