7 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

7 Aralık 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 "x“'rînci Kanun 1934 - B ar y şnlıllaımş sözleri "anm ak için... y Utün yazısı güzel olup ta on frama Dergisini ele geçi- aşlarım varsa, onlara bu ) e" nasıl söz seçileceğini yti % !tinceme göre anlalayım: Yorum hki, yazıcılar içinde hç *Manlıca bir lâkırdının kar- ll hı ürarken, onu dergide buü- w Dü * Pa a l » birini alanlar var.. Bük, ” böyle yapılması, dün an- a ' 3"", türkçenin ortasında dineği (külesi) yarata- ce | I çe "ı önce “Öz türkçe lüğat pa- e. op Otan,, vazgeçmelidir. Bir üana şunü sordular: Üzüm, (ses) in öz türkçesi ___Ş'"!M, (ses) türkçedir. Ok, türkçesini değil, öz |& &ini Boruyorum... : y N, hiç duyulmamış, işitil- Hi bîr sözün ağzımdan çık- j s%ıibehlıyorlardı a şimdiyedek kullandığı- ,f:üıde yüz türkçe sözlerin hep Ortik ağza alınmaz olmuşlar- :n D'Mlm ki böyle düsünenler : , Tüğürdüdür... — Yazıcılar . —— alışılmış durürken — en zleri seçen lügat paralayı- ik değil a... ' Be"" €, öz türkçe yazarken, a- : » z lâkırdiları kullanmağa [ . “Mışlardan kaçınmağa ça- ıl tÜtdır. Bu olamayınca Ta- * > Orada yazılı sözlerden ge- Dirguıme bakmalıdır. Ora-|. Tramvay Maçka içlerine uzatılıyor Öğrendiğimize göre Harbiye - Maçka tramvay yolunun sonu bu- gün Maçka palasm önü iken bu hat Maçka mahallesi içine kadar uzatılacaktır. ve Ankaraya gönderilmiştir. Tas- __j dikten sonra, havalar iyi giderse hemen *:c başlanacak ve marta kadzı hat işletmetre acılmış bulu- nacaktır. Tırsz mvay tarife komisyonu Tramvay tavife komisyonu pa- zartesi günü toplanacaktir. —Önümüzdeki ay başında Üskü- dar su şirketi tasfiye komisyonu da toplanacaktır. Tünel şirketini alâkadar eden bina meselesi üzerinde bâş müfet- tişlikle şirket arasında uzlaşma hasıl olmuştur. Gene bugünlerde Tünelin tel kayışlarının sağlamlık — derecesi müuayene edilecektir. < — ğ ——— Metresin sarımsak- lıyan adam Kasımpaşada kira ile oturdu- ğu evde karısını öldürüp odanın altındaki toprağa — gömmekten suçlu Osmanın dün ağır cezada muhakemesine devam — edilmiş, için bu ayın yirmi yedinci gününe bırakılmıştır. ' 4'7 lucl ilkmektep ' . q*.'?cu-ıına (K.T.) yada (A.) ' 7 Vazılı olanları seçmelidir. * y..9 Dergisinin başına bakar- ’ Ö ; aat TA 2 "qr .) rin da bütün Anado— ? &i" olduğunu görürsünüz. | "!ı € bir söz dururken başka- ; ek aykırılığa kaçmaktır. Wksa. öbür belgilerin (i- ”"'J ne demek olduğunu, O Pay, " başına bakarak, yokla- ;: Hem Batı türkçesine, 'e bizim çağlarımıza yakın l *— Ötekilere üstün sayıp seç- !" Döm, " Böylelikle, kulağa daha Sözler bulunacağı gibi, bü- ; ;:î:'lm' bu yoldan giderler- P n Yukarı eş sözleri seçmiş a K ı,;»"ufabıl dineğine düşmek- İ (VA-Nü) — Yoğlu otellerinin Pa. adları ' '%u ğimize göre Beyoğlunda- “den bazıları isimlerini % k öztürkçe isimler koy- 'l Bi îı"ü'llnuıleı-dıı- "h% Srada, uzun zamandanbe- kt.h den » adiyle anılan otel, *ıb Önce davranarak adını çevll'lmştıı' )—:ı lyya' ı' Kontinantal otelleri - 'l'tnı çevirecekleri söy - —— ,_q ec U'm kaybo!'du Şğ ““ 6S(A.A.) — Tayya - Ve onun iki yoldaşının - _ ;;':“Gn beri hiç bir haber ılhl adilerini — sağ bulmak q%:ırq b Namıştır. k-% tay mnl!ra iştirak eden 27 il!ı 3&0 ı"Exlndeırı bir Honolu - “l'ukle il Cenubunda, akıntı CH hmekte olan — bir şey ılı“h iş n'—'ıo.n bunun kay - ç) , Ğı h!'h“ıl:::rolmadığmı an- 'kv Semiler de araştırma - — — *divorlar, Va HLA? — y a Gf , ti tuafmdan Kultur Bakanlığına bir kısmı kirasız olarak verilen Beyoğlundaki 47 nci ilk mektep binasının tamamını mektebe has- retmek için teşebbüslerde" bulu- nulmaktadır. Talebesi pek çok olan o civar- da bu mektep şimdiki halde yal- nız iki sınıflıdır.. — Bütün mektepler tefliş edilecek Şehrimizde bulunan bütün mektepleri teftiş için kültür ba - kanlığı umumi müfettişlerinden on iki kişilik bir heyet ayrılmıştır. Heyet bütün mektepleri iki ay zar fında dolaşacak ve neticeyi bir raporla kültür bakanlığına bildi - retektir. Istanbul Basın kuru- mu toplantısı İstanbul Basın Kurumu (Mat- buat Cemiyeti) üçüncü toplantısı- nı dünkü perşembe günü kurun merkezinde yaptı. Eski zabıt o- kunarak kabul eğildi. Yapılan ba- zı münakaşalar üzerine genel kâ- tip Etem İzzet Benice istifa etti- ğini söyledi. Yeni seçim yapıldı. Toplanan reyler neticesinde Etem İzzet Benice, mevcut 39 azadan 20 inin ekseriyetiyle, yeniden ge- nel kâtip seçildi. Sonra beş kişi- lik idare heyeti seçimi yapıldı. Halil Lütfi, Zeki Cemal, Fuat, E- nis Tahsin, Mumtaz Faik, M. Sait seçildiler. Beş kişilik haysiyet divanına da Asım Us, Selim Ra- gip, Necmeddin Sadık, Refik Ah- met, Neşet Halil Atay seçildiler. “İstanbul Matbuat Cemiyeti,, adının “İstanbul Basın Kurumu,, na çevrilmesi için nizamnamede değişiklik yapılması kabul edile- rek toplantıya son verildi. — —3 İi c Düi muhakeme şahitlerin getirilmesi | hâdise! Bir kız çocuğuna tecavüz edilmiş Zehra, babası ÂAhmed ile ortada tiriınci Hamdi Sabanatin annesi Alemdar polis merkezi tarafın- dan evvelki gün bir kıza tecavüz hâdisesine el konmuş ve bu işi yapmağa teşebbüs ettiği iddia ©- lunan adam yakalanarak adliye- ye verilmiştir. * On beş gün evvel yapılmış o- lan bu mesele etrafında kızımn ana ve babasiyle görüşen bir muhar- ririmiz, öğrendiklerini şöyle anla- tiyor. Kadırgada fırın sokağında 19 numaralı evde Ahmet ve karısı Zehra ve kızı Sebahat oturmak- tadırlar. Sebahat on bir yaşında- dır. Sebahatın Sultanahmette Bin- birdirekte Terzihane sokağında oturan ÂAliye isminde on dört yaş- larında bir de arkadaşı vardır. Alıyeye on beş. gün kadar evvel Hamdi. #dlr bir. adam sarkafılik etmiş, bıçak çekmiş, fakat bunla- ra Aliye aldırış etmemiş, Hamdi, Aliyenin bu alâkasızlığına ve red cevabına: (Seni öldürürüm, fa- kat kıyamıyorum, bari senin ar- kadaşın olan şu Sebahati bana ge- tir, sana parâ veririm) demiş, A- liye de buna razı olmuştur. Aliye verdiği &öözü tutmak için Sebahati bir çok defa — gezmeğe davet etmiş olduğu halde Sebahat kabul etmemiştir. Nihayet geçen- lerde Aliye, Sebahatin evine elin- de bir tepsi ile gelerek: (Sebahat, haydi şunu fırma götürelim) di- ye sokağa çağırmış, Sebahat (pe- ki) diyip fırına gitmiştir. İki küçük kız fırına girer gir- mez Hamdi bıçağını çekip Seba- hati fırının iç tarafına alıp zaval: İx kızcağıza, ağzını eliyle kapıya- rak tecavüz etmek istemiştir. Hamdi bundan sonra kıza, a- na ve babasına bir şey söyleme- mesini ve şayet söylerse kendisi- ni keseceğini söyliyerek korkutup evine yollamış, Sebahat ta Ham- diden korkarak meseleyi kimseye açmamıiştır. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra kız, hasta olarak yatağa düşmüş, ana ve babası bu hasta- lığı apandisit zannederek Şişli ço- cuk hastahanesine götürüp mua- yene ettirmişler ve fakat hastaha- neden kızın hastalığı apandisit ol- madığını ve belsoğukluğu — oldu- ğunu söylemişler, ana ve baba te- lâşa düşmüş ve kızı sıkıştırmışlar, kız da başma geleni anlatmıştır. ninde, Saray meydanında, İsken- ' yaralanarak hastahaneye - kaldı- | göre, bu hâdise şöyle olmuştur. 'atmxg ve ışte'buıuretle başlıyan Bir şehir mütehassısı — Taşla Arkadaşının başını ezmiş! Evvelki gece yarısı Şehremi- der ağa sokağında üç kişi arasın- da bir kavga oldu. Bunlardan bi- risi hafif, birisi ağır olmak üzere rıldı. Birisi de tevkifhaneye gön- derildi. Ağır yaralınm kardeşi tarafın- dan bir yazıcımıza anlatıldığına Şehremininde Mevlevihane ka- pısı caddesinde oturan Faik, Şeh- remini, Saray meydanı caddesin- de köftecilik yapan Hamdi, ayni semtin İskenderağa mahallesin - den Nakkaş Yakup isimlerinde üç arkadaş, evvelki akşam, daha ak- şamdan başlıyarak gece yarısına kadar rakı içmişler, sarhoş olmuş- lar ve artık içemiyecek bir hale gelerek evlerine gitmek üzere yo- la düzülmüşlerdir. Üç sarhoş arkadaş, Saray mey- danı caddesinde İskenderağa so- kağma geldikleri zaman içlerin- den Faik, gazel söylemeğe ve ba- ğırıp çağırmağa başlamıştır. Faik, hakikaten, her rakı içi- şinde mutlaka gazel söyleyip ba- ğırır, çağırır ve fakat bunu ora- nın ahalisi bildiği için hoş göre- rek, ses çıkarmazlarmış. Ancak Faik'ın o geceki arka- daşlarından Hamdi ile eskidenbe- ri araları açık olduğu için Hamdi, (Sus, bizim başımızı belâya mr| ai kavgada Faik ağır ve diğer arka- daşları Yakup ta hafif surette ya- ralanmıştır. ; Hamdi, ikinci vurduğu tokat- la yere düşürdükten sonra eline geçirdiği koca taşı Faiğin kafası- na indirmek 'suretiyle kafatasını parçalamıştır. Eminönü belediye memurların- dan Feyzinin evi, kavga yerinin önünde bulunduğu için Feyzi gü- rültüyü işiterek uyanmış ve düdü- ğüne sarılıp bir çok defalar öttür- müş, bunun üzerine bekçi ve po- lisler yetişerek Hamdiyi, elindeki kanlı taşla yakalıyarak karakola, yaralıları da Gureba hastahanesi- ne götürmüşlerdir. Faik'in haya- tr tehlikelidir. Yakup iyileşmek üzeredir. Hamdi dün müddeiu- müumiliğe teslim edilmiştir. —— Rıhtım şirketi me- murlarına tazıninat Rıhtim şirketi müdürü M. Ka- nonj Ankaraya gitmiştir. Orada şirketin hükümetçe satın alınma mukavelesini imzalıyacaktır. Rihtim şirketinin hükümete geçmesi dolayısiyle işlerini kay - bedecek memurlara verilmek ü - zere şirket, hürümetten 100 bin Hira avans istemistir. A — İzmir, Uşak ve Manisa beledi- yeleri tarafından bu şehirlerin plâ nını hazırlamak üzere çağırılan mMmütehassıs M. Rene Danje, bu yerlerde tetkikatını bitirerek dün şehrimize dönmüştür. Sebahatin anası meseleyi öğre- nir öğrenmez polise müracaat e- derek Hamdiyi — yakalatmıştır. Hamdi, cürmü inkâr etmektedir. Kendisi dün evvelâ muayene- v« Kdf . Ü Şin Ş e —a A Â — AA ye gönderilmiş, sonra da tevkif edilmiştir. Yapılacak tahkikat bu iddia- nın doğru olup olmadığını mey- dana çıkaracaktır. Beşde gelen Cümhuriyet Gençler mahfel “Beşte gelen,, vodvilini de muvaf fakıyetle sahneye koydu. Fransız cadan adapte olan bu eser Raşi' Riza ve arkadaşları tarafından ev velce bir çok defalar oynanmış. e serlerden biridir. | Bir bankanın direktörü olar Nasuhi karısı Melâhatı altr aydar beri Selma pastahanes'nde, Selm: isminde, bir kızla aldatmaktadır Fakat Nasuhi bu kızdan hakikt isş: mini gizlemiş ve kendisini ban: ka muhasebecisi Mahmut diye ta: hıtmıştır. Bu sırada Nasuhi Sel- madan ayrılmak istiyor. Esasen Selma da pastahaneye devam & den Ziya isminde bir şâirle alâ: kadardır. Selma bu şaire kendisi - ni eski, zulüm görmüş bir prenses diye takdim etmiş ve bundan il- ham alan şair “Çamurda zanbak,, isminde bir roman yazmağa baş $ lamıştır. Nasuhi ile selma ayrılmadan ev- vel son akşam yemeğini berabert yemeğe karar veriyorlar. Fakat tam bu esnada şair geldiğinden Selma pot kırmamak için Nasuhi : yi kendis'ne babam diye takdim ediyor. Şair, Nasuhiye Füzul! is - mini koyarak romanına ithal edi | yoör.Gene aynı bankanın hoppa bir daktilosu Selmanm arkadaşıdır. Selma evvelce Mahmut olarak ta: nıdığı Nasuhi ile olan macerasını kendisine anlatıyor. Daktilo, ban « kada Mahmudun yanmda çalış: makta olduğundan ihtiyar bir a : dam ölan Mahmutla alay etmek istiyor, Mahmut kızıyor. Diğer taraftan şâir, Selmanın babası zannettiği Nasuhinin evine giderek karısı Mekhate Nasuhf İ-Selma isminde bir kızı. plduğunu , ve bunu evlâtlığa kabul etmesini rica ediyor. Melâhat te kabul ettie ğinden bu şekilde Selma Nasuhi - nin evine geliyor. Nasuhi foyasını meydana koymamak için bunu ka- bul etmek mecburiyetinde kalryor. Nasuhi ayni azmanda Mahmu - da büyük bir menfaat göstererek Selma ile'altı ay yaşamış olduğu « nu kabul ettiriyor. Mahmut bunu her yerde söylediği gibi şaire de söylüyor. Şair kızıyor ve Selma - nn kendis'ni aldattığını anliyor. Bu esnada Selma geliyor ve ihti- yar muhasebeci ile bir alâkası ol- madığmı ve diğer bütün hakikat- leri söylüyor. Şair de kendisini af- fedip evlenmek üzere İzmire ha - reket ediyorlar. Eser iyi bir surette sahneye kon- du, Sahne tertibatı, dekor, ışık gü- zeldi. Salonu taşıran kalabalık cidden güzel iki saat geçirdi. Şair Ziya rolünde Reşit te her türlü takdirin fevk'nde idi. Bu genç herhangi bir sahnede bir to- hi rolünü yapan Lütfi de Zor ro- edecek derecede olgundur. Nasu- hi rolünü yapan Lütfi de Zorro - lünde h'ç aksamadı. Nebahat, Gü- zin, Cavidan, Neriman, Vahit, garson, hattâ pastahanede oturan ve susmak rolünü yapan delikanlı da hep içten oynadılar ve amatör sahneleri için güç olan “Beşte ge- len,, eserinin muvaffak olmasınde ayrı ayrı hisse aldılar. Cümhuriyet gençler mahfeli artık olgunlaşmış, şuurunu bul- muş, ve hitap ettiği kütlesi taay- | yün etmiş bir varlrktır. Bu kütle memleket'n gençliğidir. Yukarıda bir münasebetle zikrettiğim kala- balık, rağbet, muvaffakıyetlerini ispat eden en beliğ delildir. Gençleri ve onları idare eden - leri tekrar tebrik ederiz. M. $ #EÜMESÜ ee gaP OELİLL B

Bu sayıdan diğer sayfalar: