ga ai Sar meselesi İ e Fransa - Almanya anlaşmasına doğru bir adım mı? Netice Almanya lehine çıkarsa Fransaya nekadar tazminat verilecek Fransa ile Almanya arasında! bir müddettenberi görüşülen me- selelerden en dikenlisi Almanya nın tasarrufundan asla vazgeçmi- yeceğini (evvelce söylediği ve| Fransanın muhalefeti üzerine bi - lâhare umumi reyle mukaddera - tının tesbit edilmesi kararlaştırı - lan Saar havzası olduğu malüm -| dur. Bu meseleye bağlı bir çok siyasi, hukuki, mali, teknik vesa-! ire cihetleri hal için bir kaç top- lantı yapmış bulunan ve nihayet bu ayın üçünde bir protokol im- zalamak muvaffakiyetini elde e- den Saar Komitesi Konseyi Re- mada faaliyetteydi. Üzlaştırma tavassutundan do-| layı İtalyanın bir gurur gibi telâk-! ki ettiği ve fakat pek fazla da &- hemmiyetinin büyütülmesi gerek: miyen bu protokol mucibince, Al-| manyaya Saarı iade etmek veya etmemek maksadiyle evvelce ka- rarlaştırılmış umumi reyin, neti- cesine göre, Almanya lehine çık- tığından Fransaya (Almanyanm ne vereceğinin ve ne tanıyacağı| ana hatları tayin edilmiştir. Ga- zeteler rivayeti, umumi rey Alman| ya lehine çıkarsa Fransaya, Saar| kömür madenleriyle dört şimen - diferi için 900 milyon halen Saarı idare eden hükümet komitesiyle olan konturatosu veçhile, ağızları asıl Fransız toprağında bulundu. ğu halde Saar havzasına lâğımla- rı dallanan kuyuları ve imtiyazın feshi için bir Fransız (şirketinin hakr olan 45 milyon; (o madenler! üzerindeki ipotek vesaire için 30| milyon Fransız frangı verilecek- tir. ; Bazı rivayete göre tazminat ye- künu 900 milyon franktır. Gayet zengin olan Hazva ma - denlerine Fransa, bidayette, 300 milyon frank istemişti. Şimdi ko - nuşulan şartlarda tabiatiyle öde - me tarzı da vardır ki geciktirme - mek ve beş sene içinde Fransaya S5 milyon ton kömür ve zahire ve - rilmek suretiyle borcun tamamen ödenmiş bulunması şartlardan en başlıcasıdır. İtalyan matbuatı bu anlaşma- dan hayırlı neticeler çıkabilece- ğinden memnuniyetini beyan et- mektedir. Fransız gazeteleri de en mühimleri protokolun şumülü- nü İnkâr etmemekle beraber Hit- ler elçisinin bu münasebetle en fazla Fransız hükümet adamları- nı iskandil maksadını güttüğünü, Almanyanın ileride eski Afrika müstemlekelerini istemeğe yelte - leneceği malinde bir İngiliz ga - zetesinin protokol vesilesiyle ile - ri sürdüğü Almanyanın bu bab - taki çürük niyeti ve silâhlanma müsavatı talebi üzerinde durmak caiz olmadığını yazdıktan sonra.| siyaset şerefinin tekrar canlan 1 ması için Almanyanın Milletler, Cemiyetine tekrar Meri zimnen İstediğini de ilâve etmek-! tedir. | İngilizce Times gazelesi, Al - map7zada dahili istikrarsızlık ve harici siyaset istikametsizliği e l mareleri henüz varken, Fransa ile Almanya arasmdaki bir çok me - hatlı kında endişeye şimdiden mahal kalmadığı iddiasının doğru ola - mıyacağını, Fransanm şimdiden umumi rey neticesinin ne olaca - ğını tahmin ettiğini yazmaktadır. Anlaşmanın, Alman efkârı u - mumiyesince, cihan sulhuna doğ :| ru hayırlı bir adımdır; Fransa Şark misakına Almanyanın da iş- tirakini tekrar istiyecek ve - fakat bu teşebbüsünden evvel Lehistan- dan misak hakkında cevap bekli- yecek imiş. Almanya hariciye na- zırının bilhassa O memleketinin Milletler Cemiyetine avdetine mü nasebeti olan Reuter İngiliz ajan- sr sualine cevaben yaptığı beya- nattaki yumuşaklık kayda şayan Aazırının aynı zamanda irad etti- ise de, Essen'de Almanya hava ği nukut aşikâr bir tezad ve do- layısiyle büyük bir hayreti mucib olmuştur. Nutkunda hava nazırı hülâsa olarak: “Almanya harp is- femez, ancak şerefine toz kondu. ramaz; yalnız bu esas üzerine Av- rupayı canlandırmak kabildir. Hu zur ve selâmet ancak keskin bir kılıç kuşanmakla olabilir. Alman- ya kargaşalıklara ve harplere se- bebiyet veremez. Silâhsız olan bir kimse, daima, silâhlanmış bulu- nana hücumu düşünür, halbuki si- lâhlı adam hem kendisini, hem de başkasını korur. Hakiki bir an - laşma zayıf ile kuvvetli arasında değil, müsavi kuvvettekiler ara * sında olabilir... demiştir. Bu iti » barla protokol neticeleri hakkm - da kestirme söz söylemek kabil değildir. Buda bir türlüsü (Baş tarafı | inci de) - Bir tarafta binlerce sosyalist — Yaşasın Moskova! Diye bağırırlarken diğer taraf- tan binlerde papaz kilise duaları okumakta idiler. Birden sosyalistler papazların üstüne taş atmağa başlamışlar. Papazlar da derhal bunlara karşı | istavrüz çıkarmışlar ve başpapaz bütün sosyalistleri aforoz etmiş- tir. Nihayet itfaiye ve jandarmalar yetişmişler, iki tarafı da dağıt- mak için uğraşmışlarsa da bir netice vermemiş. Nihayet itfaiye hortumlarından fışkıran sular sosyalistleri kaçırmış, fakat pa- pazlar iliklerine kadar ıslandık- ları halde yerlerinden bile kı - mıldamamışlar, Sabaha kadar oldukları yerde dualar okuyarak beklemişler ve sabah çanları çal- mağa başladığı esnada yavaş yavaş dağılmışlardır. Zabıta raporundan anlaşıldı. ğma göre nümayişler neticesinde ikisi jandarjma olmak üzere yir- mi beş kişi yaralanmıştır. Birçok kimseler tevkif edilmişlerdir. Çocukları koruyalım Kış geldi. Kışın soğuğundan ve bu. soğuğun getirdiği hastalıklardan yok- suz yuttaşlarımızı korumak hepimi - zin boynumuza borçtur. Bu borcu ö - demiş olmak için kullanamadığımız Hapishane değil nu, İngilizce “Mançester Gardi - © HABER — Akşam Postası * $ Birinci KAmun 1984 Bundan bir kaç gün önce bir- denbire öldüğünü bildirdiğimiz Arnavütluk Kralı Ahmet Zogonun annesi büyük bir alayla Draçtan Tirana getirilerek gömülmüştü. Son gelen Avrupa gazeteleri Kra- İn annesinin yukarıya koyduğu. muz resmini neşretmişlerdir. Nazi fabrikası (Baş tarafı 1 inci de) Yakmlarda Brükselde çıkan bir kitabm yapılan bir kaç tahli- yede tesiri olmuştur. Bu kitap- ta, Avusturyadaki mahbusiyet hayatına dair notlar intişar et - mekte olduğunu ve Belçika siya- si fırka liderlerinden birinin bir etraflı mukaddemesi bulunduğu- yan,, gazetesi yazmaktadır. “Siyah kitap,, adı verilen bu kitabın içinde yazılanları Avus- | turya hükümeti tekzip etmek is- temiştir. Fakat kitabım çıkması» nı müteakip bir çok mahbus li- derler de salıverilmiştir. Bunlar arasında mabbus sosya. | list liderlerinden bir kaçı da bi- rakılmıştır. Eski sosyal demokrat fırkası mebusu olan ve şubat ayındaki patırtıda karısı öldürüldükten sonra üzerine kara sevda gibi bir hal gelen Alber Sevr de tahliye edilmiş, fakat hapishaneden çı - karılarak timarhaneye götürül - müştür. Timarhaneye götürülmesi sıh- hi vaziyeti dolayısiyle bir zaru- ret icabıdır. Fakat resmen ken- disi serbest sayılmaktadır. Sosyal demokrat fırkasından iki kadın da serbest bırakılmış- tır. Diğer cihetten temerküz kamp- larımda bulunan diğer siyasi şüp- helilerin sayısı haylı mühimdir. Hele göz altımda bulundurulan naziler Hepsinden çoktur. Altı hafta kadar önce, hapishanede ve kamplarda bulunan nazilerin sayısı 6000 olduğu yazılıyor. Ge- çen ayın başlangıcında Volers - dorf temerküz kampındaki nazi- lerin 3300 ü bulduğu haber ve- riliyor. Bundan başka bir kaç yüz nazi de orada burada muhakeme edilmeyi beklemektedirler. Ayrıca son zamanlarda Tirol | ve Stiryada gene bir takım tev- kifler yapılmıştır. Avusturya temerküz kampla- rında göz altında bulundurulan- lara, Almanlarınki kadar şid - İ Hitler imparator mu olacak Operada imparatorun locası oturması bu şayiayı çıkardı Moskova, 5 — Almanya pro- paganda nazırı Göbelsin söylemiş olduğu nutuktaki “tarihini yap- mak niyetinde olan bir hüküme- tin büyük ve cüretkâr kararlar ver mesi lâzımdır. Almanya şimdiye kadar tarihde görülmemiş bir iş yapacaktır.,, sözleri burada geniş dedikodulara sebep olmaktadır. . İyi menbalardan haber almak- la meşhur bir mahfelde söylendi- ğine göre Almanyanm yapacağı bu cüretkârane hareket, Hitlerin resmen impârator ilân edilmesi. dir. Sovyet Rusyadaki idamlar (Baş tarafı 1 inci de) kof, Slatinski, Gurin, Fadeyef, Y. Nikolayevski, Olo, V. Nikolayevs- ki, Vladinirof, Çukanof, Dada - nof, Üstrugof, B. Afanasiyef, Ma- yorof, A. İvanof, E. Griger, Çinof P. Antonof, G. Griger, Pozdrof, Dubof, Masyagin, < H. Komarof, Moskovada: P. Vasilef, Rumyan- sef, Posdnakof, Bobrof, Paneha, Setporanof, İ, Sidorenko, M. Si- dorof, K. Manuhof, Kanxvenatz, NN. İvanovski, Kluşeveki, V.-Sido- renko; Kopalenko; » «Reçaynenko, Buligin, Rozenberg, o Kornitzki, Banuşkin, | Zdobonf - Vyetkof, Eyemond, Bolkof, Sevastiyanof, Ştakolkin, Sas, Nefedof, Repenko Drutkof, F. Sergeyef, Karnaukof, Kozlof, Habayenko. Kirofun ölümü duyulur duyul - maz Stalin ile Vorşilof derhal Le- nin Grada gitmişler ve cenazenin başı ucunda ilk gece, ilk nöbeti Stalin'le Vorşilof | yapmışlardır. Ahali en büyük iki Sovyet adamı- nın süngü İle hazırol vaziyetinde beklediği nâşm önünde büyük te- zahürlerle geçmişlerdir. Kirofun cenazesi Moskovada yapılacak ve cesedi yakıldıktan sonra külü Kremlinde Leninin ya- nma konacaktır. Kızıl meydanda matem mitingi Moskova, 7. (A.A.) — Kirofun cena» ze merasimi münasebetile Kızıl meydan» da bir matem mitingi yapılmışdır. Hükümet ve merkez icra komitesi na» mına söz alan Molotof, işçi smıfı düş - manlarının hareketlerini takbih ettikten sonra demişdir ki: “ İhtilâl şefinin şahsında bizzat ih- tlâli kasdeden kurşun bu ihülâli, ve bolşeviklerin Lenin ve Stalin'in fırkası- na olan bağlılıklarını daha ziyade artı - racakdır.,, Sovyet Rusya işçileri namına söz söyliyen Kaganoviç de aynı yolda &öz | i söylemiş ve Kirof'un yolunda öldüğü | davayı mutlak surette muzaffer kılmak için işçilerin beslediği sarsılmaz inanı bildirmişdir. detli davranılmadığı yazılıyorsa da, Mançester Gardiyan muhabi- ri Avusturya kamplarından biri- ni yakından görenlerden şöyle bir malumat nakletmektedir: “Vollersdorf kampma alınan naziler, girmeden önce yüzde li nazi dilerse, girdikten sonr ingiltere ve Mısır Yeni muahede yapacaklar Mısırla İngiltere arasında yeni | siyasi bir muahede yapılacağını | İngilizce gazeteler yazıyor. Bu muahede, iki memleketin daha | içi ünü! açım | Bu iddiayı isbat etmek malâmat veriliyor: Geçen hafta Berlinde operasında meşhur tenör “Ja9 pura,, Toska operasını Hitler ilk defa olarak oyun” imparator Kayzer Vilhelmin casından seyretmiştir. , Alman devlet reisi şimdi” dar daima parterde bu locaya imparatorun Ni danberi şimdiye kadar İİ kimse oturmamıştı. v Iş metingler€ kadar varacak (Baş tarafı 1 dil meseleyi tetkik eyl: li nı düşüncekdir.,, M. Çaldaris muvafık lif fırkalar reislerinin bir içtima yapılıp yapi hakkında sorulan sorguya c£"*. de demişdir ki: , — Kabine ile leşdiren muvafık fırkalar nin ilk içtimamdan sonra fırkalar reislerinin de di ikinci bir toplantı yapı! rarlaştırılmışdı. Busiçtım# edilmişdir. : Çünkü hükümetin neticelerin tekaddüm etmesi" muvafık görülmüşdür. | lecek hafta Mebusan Meclifi iğ. malarına başlıyacağı cihetl& ikâmet muhalif fırkalar ile Ğİ kı temaslarda bulunacakdıf”'yiğ. Yunan Başbakanı, Di M. Maksimosun istifası j dan haberi olmadığını ve b“ /$ vakkat ayrılışm istifa olöi” zannetmediğini ilâve etmif” Başvekilin Dışbakanı daki bu ihtiyatkârane be rağmen siyasal mahafil, M- mosun Türk « Yunan mün#' nım aldığı son şekilden d fasını tacil ettiği ve a! bu mecradan sonra Dışb da kalamıyacağı fikrinde ” yorlar. Diğer bazı hafi, | Maksimosun kabineden rılmasının evvelce karar!#* bulunduğunu söylüyorls ği ve Ke m aş | Mebus Kunduros ile mebuslar, Meclis başkan” dikleri şiddetli bir takri metlen izahat taleh ediyo”! Kunduros istizah gi hib cübbelerinin haricd sini meneden Türk kalliyetlerin tanınmış dokunduğunu ve Lozan masının bu hususdaki ne aykırı bulunduğunu yor. i Atina, 7 — Muhacirle”” dikleri beyannameden #9" testo mitingleri tertibin? ç ; lar. Bunnula beraber PU * gifi dar hükümetden izin al89.- dır. Meselenin sokaklar? * pi sini istemiyen h gi h | tingleri menedeceği :