4 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
o AA PY AM e OÇ ON V — verilmiştir. Bir senedenberi Avru - — tahsilini bitirmiştir. Şimdi muhte- — dır. Faik bey kânumuevvel sonra « — Tmda İstanbula dönecektir. .- Popolo d'ltalia,, yazıyor: — saş itibariyle iki büyük kısma ay- - Fi de elle yapılan halılardır. Bu « — munla beraber her iki cins halr — kalar Piemontede ve Lombardia- — da bulunmaktadır. Toscana ve - Venedik civarlarında — fabrikaları mevcuttur. — mecmuu 31 dir. Ve bu fabrikalar- — da çalışan amelelerin adedi 3700 o dır. 1 Mıhaılofun kaçma- — sını kolaylaştıranlar — geçirilmektedir. — deleri ve bilhassa yün ile boyalar A hariçten celbolunmaktadır. Ha - — İrlarımızm ihracat vaziyeti aşağı - — da gösterilmiştir: “raçedilmiştir. Bu miktar 1933 te — giltere, İspanya, Portekiz, Isviçre, beyanatı (Baş tarafı 1 incide) “Türkiyenin bütün milletlerle dost geçinmek arzusu, hükümetin yükseltici siyaseti ve halkın talim ve terbiyesi, Gazi Hazretleri Yunan ordu- sunun imhasından ve İzmirin yan- masından şu şekilde bahsetti: “Kendileriyle artık çok iyi dost olduğumuz Yunanlılar bir aralık, Cümhuriyetin kalpgâhı olan An - karadan bir top atımı mesafeye gelmişlerdi. Milli varlığımızı ko - rumak için onları atmak vazifesi bana tevdi olunmuştu. Vazifemi muvaffakıyetle — yaptım. Fakat sonra Yunanlılarla tekrar dost ol- duk. Bunu Türkün, kendileriyle döğüştüğü kimselerle ilelebet düş- man kalmadığını — anlatmak için Bunlardan yedi kişi hapsedildi İvan Mihailof'un Türkiyeye il- ticasını kolaylaştıran kabahatliler hakkında yapılmakta olan tahki - kat bitirilmiş ve maznunlar müda- faaj vatan kanununun 9 uncu mad desi mucibince kefaletle tahliye e- dilememeleri şartile hapsedilmiş- lerdir. Tevkif edilenler: Dr, P. Ba darof, B. Stimbof, M. İliya Yanef, Manol Çolovski, Yanaki Karolef, Iwvan Golef, K. Atanasof'tur. Nakil vasıtaları Geceleri kontrolda devam edilecek r — Nakil vasrtalarınım geceleri ya- pılmakta olan kontrollarından çok fayda görüldüğünden bu kontrol- lara devam olunacaktır. Bu kontrollar esnasmda nakil vasıtası sahiplerinin kazanç vergi- #İni verip vermedikleri de gözden İngiltereye karşı büyük bir teveccüh besledik- lerini ve iyi hislerle mütehassis olduklarını söylediler ve şu beya - natta t ; Ruam mücadelesi münasebeti- aa lletlilsin mertliğini ve di le binek ve yük arabalarmdaki bayvanların runm — mücadele iş - “İatyonlarmdan musyene z gı ve sevgi ile mütehassisim, Ça- nakkalede İngilizlerle harbettiği - miz zaman da onları takdir etmiş © zaman bile onlarla daha mes'ut şerait içinde karşılaşmayı istemiş- tim. İngilizlerin de bilmukabele Türkiyeye ve Türk liderlerine kar $t ayni hislerle mütehassis olduk- larma kaniim.,, Gazi Hazretleri daha sonra şunları söylemiştir: “Ben ve amkadaşlarım en kısa ve en süratli yoldan memleketi refah ve saadete götürmek için çalışryoruz. Birçok — değişiklikler yapmıya muvaffak olduk. Yakın- da minareler sayısınca mektepler göreceksiniz..,, Kazanç ve ruam mücadele kâ- Haıtları olmıyan nakil vasrtalarınm plâkaları sökülerek seferden ma - nedilecektir. Soyrüsefer memur - larma bu hususta geniş -salâhiyet pada seyrüsefercilik tahsiline gi - “den altmcı şube müdürü Faik bey Nf şehirlerde tatbikat yapmakta - Rtalyada halıcılık Sarı humma (Baş taraft 1 incide) derdik. Osman Şerafettin bey bu hastalık ve bulunan aşısı hakkın- da muharririmize şu izahatı ver- Miştir: Sarı hümma Afrikanın garp sa- hillerinde, vasati ve cenubi Ame- rikada icrayı hükmeden vahim bir marazdır. Japon âlimlerinden No- guchi tarafından bu hastalığın mikrobu keşfedildiğine dair bazı neşriyat mevcuttur. Fakat bu has- talıkla uğraşırken kendisi de ya - kalanarak vefat eden Noguşinin keşfettiği mikrobun sarı hümma - nın âmili olmadığı sonradan öğre- nilmiştir. İtalyada imal olunan halılar e- rılır. - Biri fabrika hakları, diğe- piyasada satılmaktadır. Halı fab- dahi bazı İtalyada — halı fabrikalarmın Her sene zarfmda imal olunan halıların kıymeti elli milyon ile .tluııynılyonhnt arasında te- nun gayet aşikâr bir misalidir. Tunus Pastör müessesesi gibi cid- di bir müesseseden böyle bir aşı çıkarsa buna emniyet etmek mec- buriyetindeyiz.,, Sumer Bank müdürü geldi Bir müddet evvel tetkikatta bu- lunmak üzre Sovyet Rusya ve Al- manyaya giden Sumer Bank mü - dürü Nurullah Esat Bey bu sabah Avrupa ekspresile şehrimize gel- miştir. Nurullah Esat Bey Sumer Bank erkânı ve dostları tarafm- dan karşılanmıştır. 8 ” “ Bunı-lltıımıpüdı!ııl— — 1932 senesinde 1.782.000 liret- “lik halı ecnebi memleketlerine ih- “1.231.000 lirete düşmüştür. — Müşterimiz olan devletler: In- Gazi Hazretlennın | Apfara Telefonu | Isveç Veliahtı Hz. Ankara, 4 (Telefonla) — Şeh- rimizde bulunmakta ölan İsveç Ve liahtı Prens Güstav Adolf Hazret- leri tarafından Reisicümhur Haz- retleri şerefine büğün İsveç sefa- rethanesinde bir öğle ziyafeti ve- rildi. Ziyafette Gazi Hazretleri ile Başvekil Paşa ve refikaları, Kâ- zım Paşa ve refikaları, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, Ankara Valisi Nevzat, Baş yaver Celâl Beylerle mihmandarlar bulundu - lar. Saat 16,30 da İsveç sefiri tara fından Prens ve Prensesler şerefi- ne İsveç sefarethanesinde bir ka - bul resmi yapılacaktır. Saat yir- mide de Vel'aht Hazretleri Kara- | köy yoluyla Bursaya hareket ede- | ceklerdir. Talebe Cemiyeti Ankara, 4 (Telefonla) — Maa- rif Cemiyeti talebe yurduna alma- cak talebelerin seçimi dün yapıl- dı. Talebeler Pazar günü — yurda almacaklardır. Maarif Vekili Ankara, 4 (Telefonla) — rif Vekili Abidin Beyin yarm İz - mire gitmesi muhtemeldir. Abidin Beye hususi kalem müdürü Nihat Bey refakat edecektir. Fransa kontenjanında Türk malları Ankara, 4 (Telefonla) — Türk Ofisçe Paristen dün alman malü- mata göre, Fransa hükümeti bu senenin sonuncu üç ayı için mem- leketimize ayırdığı muhtelif mad- delerin kontenjan miktarı şöyle - dir: 5400 hılıl yumurta, 2000 ken- tal mrsır, 15390 kental arpa, ım kental kepek, 680 kental bakla, 325 kental tanenli hulâsalar, 1075 kilo koyun ve kuzu derisi. Turhal şeker fabrikası Ankara, 4 (Telefonla) — Tur- hal şeker fabrikasının inşaatı bit- ti. Fabrikada bir haftadanberi şe- ker istihsaline başlanmıştır. İş Bankası şeker bürosu şefi Yusuf bey İstanbula hareket etti; fabri- kanın umumi müdürü Kâzım bey- le fabrikanım açılma programı et- rafında görüşecektir. Fabrika bu ay sonunda açılacaktır. Merasime hükümet erkânr ve gazeteciler da- vet edileceklerdir. Merkez bankasının yıldönümü Ankara, 4 (Telefonla) — kez Bankası umum müdürü Salâ- hattin bey bankanın yıl dönümü münasebetiyle dün gece halkevin- de banka memurlarına bir akşam ziyafeti vermiştir. iran murahhaslarının teşekkürü Ankara, 4 (Telefonla) — An - karayı gezmeye gelmiş olan Par- lâmentolar birliğindeki İran mu - rahhasları İstanbula hareket etti- ler. Murahhaslar Ankarada gör - dükleri misafirperverlikten dola « yı dahiliye vekâletine resmen te - şekkür etmişlerdir. Doktör - Operatör gn Ahmet ÂAsım Doğum ve kadın bastalıkları mütehassısı Doktor - Operatör Iffet Naim H. rahi hastalıkları mütehassıs Muayene saatlârı: 10-12 Ortaköy Şifa Telefon . 42221 ve 46901 Zâl oğlu Rüstem (Baş tarafı 1 incide) Şimdi gelelim Zal Oğlu Rüste- min hikâyesine: Rüstemin babası Zal İranın Za- bol şehrinde doğmuş bir kahra- mandır. Şu halde oğlu Rüsteme Kahraman oğlu Kahraman dene- bilir. Zal Sümürg denilen bir kuşun südü ile beslenerek büyümüştür. Kuş sütü tabiri de buradan kal- mış olsa gerek. Bu kuş yalnız kemik yerdi ve tüyleri çok kıymetli idi. Bunlar- dan birini kim bulursa derhal pa- dişah olurdu. Bu kuş Zali büyüttükten sonra kendisine, kendi tüylerinden bir tutam hediye etti. Zal müşkül va- ziyette kalınca bunlardan birini yakar, kuş derhal yetişir ve kendi- sini bu müşkül vaziyetten kurta - rırdı. Hatta İranda buna dair dar- hımeseller de vardır. Meselâ dost- luğu ifade etmek için: “Ben senin o derece dostunum ki müşkül vaziyetinde başından bir tel saç yaksan derhal Sümürg gibi yetişir ve seni kurtarırım.,, derler. Neyse masalı geçelim. Zal oğ- lu Rüstem esatiri tarihin Keyhus- rev ve Keykâvus devirlerinde ya- şaraıştır. Birçok düşmanlar yaptı- &t mücadeleler onu - bulur. Biz bunlardan en mühim olan bazıla- rınt anlatacağız. —« )-_. y İsfendiyar Keştabes'in oğlu idi. İrandaki ateşperestlik din ahl ku - ran Zerdüşt bu zamanlar dünya- ya gelmişti. İsfendiyar Zerdüşt'ü mukabil İsfendiyarı okakarşı mu» af yapmış. Yani ok İsfendiyarın wücudumna işlemez olmuş. Bu hassayı kazanan İsfendiyar da doğruca kral olan babası Keş- tabes'e gidiyor ve: — Baba!.. Artık ok benim vü- cuduma tesir edemez. Artık - kral elmak benim hakkımdır. Yerini bana terket, diyor. — İyi ama, bu kâfi değil. Ayni zamanda kral olmak için kuvvet- li olmak da lâzımdır. — Pek âlâ benim de kuvvetim var. — Bu kâfi değil. Bana ispat et- melisin!. — Nasıl ispat edeyim?. — — Gayet basit. Eğer Zal oğlu Rüstemi eli ayağı bağlı olarak hu- vetli olduğuna kanaat getiririm ve sana yerimi terkderim. İsfendiyar bunu kabul ediyor. Ve Zal oğlu Rüstemi eli ayağı bağlı olarak getirmek üzere silâh- larını kuşanıp Zabol yolunu tutu- yor. Zal oğlu her zaman burada ikamet ederdi. Rüstem İsfendiyarı tanırdı. Ne istediğini sorduğu zaman İsfendi- yar: — Senin elini ayağını bağlayıp babamın huzuruna - gi ötüreceğim. | Böylece kuvvetimi ispat edip kral yardu. 15-18 Beyoğla İstiklal cad. 10 Eanap olacağım. — Sen bunu yapamazsın!. ” — Yaparım. ps — Yapamazım. — Görüşürüz. Yalnız şunu bil- meni isterim ki, benim vücuduma senin atacağın müthiş oklar tesir etmez. Zerdüşt benim vücudumu oktan ve kılıçtan muaf kıldı. Gö - rüyorsun ya?, Yapacak hiçbir şe- yin yok, İyisi mi uslu uslu gel ter -e ea z Bulganstanda Sansur voaçYE (Baş tarafı 1 incide) * çılarak tetkik edilmesine karar — beri tatbik ediliyor. ) Diğer taraftan, gördükleri taz- — Yyik dolayısiyle hicret eden Türke — lerden ev, tarla ve eşya satın almı maması bir beyanname ile Bulgar lara tebliğ edilmiştir. Bu suretle, hicret etmeğe mecbur kalan ve e“ sasen mallarını yok bahasma eh den çıkaran zavallı Türkler servet lerinin binde birini bile almak im- kânımndan mahrum edilmişlerdir. Bu beyannameler bilhassa Varna' da her tarafa asılmıştır | . . * Şeyhi'de ortadan kaybolduğu: nu bildirdiğim ayakkabıcı fenerci Halil usta aradan bir hafta geçtik- ten sonra meydana çıkmıştır. Ha- Ki ustanm iki jandarma refakatim de Sofya'ya götürüldüğü, bir haf- ta mevkuf tutulduktan sonra - ser- best bırakıldığı anlaşılmıştır. Öğ- rendiğime göre Halil ustanım âki- betine uğrayan beş altı kişi daha vardır. Petriç'e sürülen Turan Cemiye- ti Reisi Ömer kâşif Beyin öldürük düğü şayi olmuş, fakat bu şayiala- rın doğru olmadığı anlaşılmıştır. ! Silâh tüccarları m.Bolivy. ıvoPıııııı_ ya gönde « 1,419,714 sterlinliklik mühim - mat, 453,899 sterlinlik — silâh, 94,279 sterlinlik torpido ve tahtel- bahir torpili, 136,601 sterlinlik as- kert ve bahri harp levazımı, 276,886 aterlinlik harp — gemileri ve 1,275,263 sterlinlik — tayyare, İngiltereden muhtelif mahreçlere gönderilmiştir. Gerçi, çıkarılan - tayyarelerin, hepsinin harp tayyaresi olmadığı söyleniyorsa da, mühim miktarda harp tayyaresi ihraç edildiği mu * hakkaktır. Aile geçimine yardım Maaârif Vekâleti celilesinin ruh- satı resmiyesini haiz NEKTAR K. T a a e AM Hİ 0 Gd e ü A e vi ve ameli olarak esaslı surette ay zarfında öğretir ve
