© vağı hazırlıyarak genç doktorun Abdülhamit G5llileti Tarihi teirika; 70 Şefika derhal küçük bir içki sof Vewina oturdu; . İş'eriniz yolunda gi- şak Bey ümitsiz göründü: — Hafiyeler bu günlerde ku-| e <> Ca Yazan: Ishak Ferdi Abdülkamidin çevirdiği fırıl daklar rve bilhassa yaptırdığı ta - kibatı yakmdan öğrenmek “çok güç oluyor. — Ben sana böyle bir adam bulsam, memnun olur musun? HABER — Akşam Postası i o Bağ leğlencemiz Nasıl gidilip gelinecek? Büyük bağ eğlencemize iştirak | edecek davetlilerimiz için gazete- miz muhtelif otobüsler tutmuştur. Bu otobüsler Topkapı ve Edirne- — Memnun olmamak kabil mi? | kapısı ile gidilecek bağ arasında durmuş sırtlanlar gibi her tarafa | Elbette sevinirim. saldırıyolar. Benim veziyetim çok iyi. Fakat, arkadaşların ele geçe- ceğinden korkuyorum. Zaten bir tanesi yakayı ele verirse, iskambil kâğıdı gibi, hepsi biribirinin üstü- ne yıkılırcasına devrilecekler.. Bü tün plânlat alt üst olacak. — Fehim Paşa gene etrafındaki kopuklara avuç avuç altın dağıtı- yormuş.. Doğru mu? — Doğrudur.. İstanbuldaki (ha fi teşkilât) r elde edeceğiz diyerek Padişahı oyalayıp paraları çeki- yorlar... — aşların takip edildik- lerinin farkmda değiller mi? — Dün farkında olmuşlar.. Bu gün içtima mahallini değiştirdi ler. Yarm Galata'da Perşembepa- zarmda yeni bir yerde toplanaca- ör. — Paristen yeni bir haber yok mu? Müştak Bey bir kadeh rakı iç- #ikten sonra sözüne devam etti: —Yaver Kâzrm Beyin gittiği günden beri yeni bir haber aldığı- mız yok. Maamafih Paristeki ar- Kadaşlar Abdülhamide müteme- rin mübalâgalı jurnalları da ken- büsbütün çıldırtıyor. Fakat, Bunların acısmı biz çekiyoruz, Şe- fika! Onlar Pariste serbest. Biz de burada esir gibi, korku ve deh- şet içinde yaşıyoruz. Şefika Hanımm, tanıdığı erkek ler arasında daha fazla Müştak Beye temayülü vardı. Hattâ Şefi- ka Hanım, Müştak Beyle evlenme yi bile tasavvur ediyor ve bunun kendisi için çok hayırlı olacağmı düşünerek Müştakı her sahada tec rübe ediyordu. Müştak Bey hürriyetperver bir gençti.. Parisle muhaberesi vardı. İstanbulda yapılacak bir çok işle- ri üzerine almıştı. Parise yazdığı bir mektupta: “Ben ölümden ve işkenceden yılmam.İcap ederse hayatımı feda 'dan gekinmiyeceğim !,, Demişti. Paristeki komiteciler Müştak Beyin bu mektubundan sonra ken- 'disine daha fazla itimat ve emni- yet göstermişler ve daha ağır vazi feler vermişlerdi. Son günlerde Kâzrmm İstan- buldaki gizli vazifesini de Müştak Bey görmeğe başlamıştı. . Şefika Hanım o gece Müştak Beye bir az daha açıldı: — Sana faydalı olmağı düşünü- yorum, Müştak Bey! dedi, sen ga- Nba son günlerde saray muhitin- den muntazam haberler alamadı- ğmden da sıkılıyorsun, değil mi Müştak Bey başını salladı: — Ne zeki kadımsın, Şefika! nim bu sikmtrmı nasıl da keşfet- tin? — Canım, bunu anlamıyacak Je var..? Yüzünden belli ki sıkılı yorsun! — Hakkım yok mu? Sarayda İir arkadaşımız vardı. O da gitti. Sa 1 * Rİ yen Şefika yavaşca doktorun kula- ğma eğildi: — Elimde çok mühim bir adem var, Tam senin istediğin haberle- rin'peşinde koşmağa, Padişah ta- rafından memür edilmiş. -- Beni onunla ( tanıştıramaz mısın? o * — Tanıştırmak belki tehlikeli olur. Fakat, ben onu istediğin za- man, istediğim gibi söyletir ve ağ- zmdan lâf alabilirim. — Kim bu adam Allah aşkına, öyle? Şefika fısıldadı: — Niçin şaşıyorsun? Saraya ye- ni intisap ettiği için, bu gibi işlerin acemisidir. Ağzından lâf almak çok kolay olur. Müştak Bey önüne bakarak: — Fakat... Diye mırıldandı. Şefika sordu: — Neden tereddüt ediyorsun? Rengin de sarardı.. Birdenbire ne oldun, Müştak? Doktor Müştak Bey: — Hiç... Diyerek sofradan kalktı. Müştak Beyin beynini korkunç bir şüphe sarmıştı. Demek ki sevdiği itimat ettiği kadm dayısı saraya mensuptu. Müştak Bey bu vaziyet karkşı- sında derhal Şefika ile münasebe- tini kesmeği bile düşünmüştü. Ni- hayet bir gün dayı beyin tuzağına düşerse, Şefika, Müştak Beyi nasıl kurtaracaktı? Müştak Beyin tüyleri ürperi- yordu.. Hattâ şimdi bile bir tuza- ğa düşürülmüş olmas ihtimalini uzak görmüyordu. Şefika, Müştak Beyin neler dü- şündüğünü anlayamamıştı. — Niçin tereddüt ediyorsun, Müştak? Neden bana itimat etmi- yorsun? Dayım, daima elimdedir. Onu istediğimiz gibi oynatabiliriz. Diyerek, genç doktorun boynu- na sarıldı. Müştak Bey hayretini gizleme- ğe çalışarak: — Dayın içeride sahiden uyu- yor mu, yoksa bizi mi dinliyor Diye sordu. Şefika kahkaha ile güldü: — Mâhi Müştak Bey! Sen de ne kadar müvesvis ve evhamlı ol- muşsun! Ve kolundan tutarak, oda kapr- sna kadar, sürüklercesine çekti: — Kapmın aralığından bak is- tersen.. n (Devamı var) Yarın Akşam KiBAR SARAY Be İJUNITED ARTISTS'in Fransızca muhteşem bir filmi ve RONALD COLMAN'ın fevkalâde bir temsili olan Başlıyor. ilâveten: FOX Journal halihazır dünya havadisleri, Fiyatlarda tenzilât: 30 ve 50 kuruş, Seanslar: Saat 3-5-7 ve 9da işliyecektir. 1 — Üzerlerinde (HABER) i- şareti olan bu otobüsler sabahle- yin saat dokuz buçuktan itibaren İ Topkapı ve Edirnekapıya gelecek j davetlilerimizi oralardan alacak, Maltepedeki Remzi beyin nümu * ne bağına götürüp bırakacaktır. 2 — Otobüsler sabahleyin do - kuz buçuktan öğleyin on ikiye ka - dar kale kapılarından bağa da - vetlilerimizi taşıyacak ve on iki - den sonra paydos edeceklerdir. Onun içiri davetlilerimiz cuma günü dokuz buçuktan on ikiye ka- dar Topkapı ve Edirnekapıya gel- melidir. O saatten sonra gelenler maalesef bizim otobüslerden isti- fade edemiyeceklerdir. 3 — Ayni otobüsler akşam saat altıdan itibaren bağdan dönecek olan davethilerimizi alıp tekrar Topkapı ve Edirnekapısma geti- receklerdir. 4 — Bağdan dönüşün arkası ni- hayet saat sekiz buçukta almacak ve o saatten sonraya kalmak isti- yenler gene otobüslerimizden is- tifade edemiyeceklerdir. $ — Bu otobüslere binecek o - landavetlilerimiz otobüs şoförle - rine giderken de gelirken.de Ha - berin davetiyesini... göstermeğe İ mecburdurlar. Davetiyesiz kimse otobüslere binemiyecektir; Bağda büfe vardır. Bağın büfesi o gün için satışmı her zamankiden daha ucuz ya- pacaktır. Okuyucu davetlilerimi- ze bir kolaylık olsun diye bağın büfesinde o gün için bulunduru!a- cak şeylerin bir listesi ile fiyatla - rmı neşrediyoruz: Kuruş |. Pirzola 7,5 Şişkebabı 75 Salâta 10 Yumurta salâtası (oo 15 Çiroz salâtası 15 Kaşar peyniri 10 Beyaz peynir 10 Çifte böbrek 20 Piliç haşlaması (bütün) 30 Zeytinyağlı dolma (büyük ku - tu) 30 » m ww (küçük kutu) 25 İskara köftesi (tanesi) 2,5 Buzlu bira (şişesi) o 45 | Keçe suyu (şişesi) 5 Rakı, şarap vesair içkiler şişe başma -(10) kuruş farkla satıla- caktır, Kadehler 10 Kahve 10 Gazoz 10 Sandöviçler 10 Eski GLORYA | Sinemasında aa | HIRSIZ 2682 va “TarlaYI TEB TAE EBE Bir tEŞEb”. Tİ eme Nakıl ve tercüme hakkı 19 Eylül1934 İBAKALORY, Yazan: M. Gayur la gil rede veznen muayyen miktarda ha - mız, esas veya bir milhi ve yahut di- ğer bir cismi havi olan mahlüllere un- vanir mahlöller denir. Unvanlı mah - Tüller tahlilâ kimyeviyede pek ehem- miyetlidirler. Hacim usulüne tevfikan yapılan tahlillerde bunlar kullanılır. Ünvanlı mablüller normal, Odömi normal, desi normal olurlar. Eğer bir btrede bir cismin muadil kimyevisi kadar gram miktarında ok- ihalan gramı mahlül © olursa mahlâl normaldır . KALEVİ MİKYASLAR — Ka - levi mikyas: Kalevi teamüle malik ci- simlerin, tadil esasma müsteniden ün- vanlı hamız mahlülleri ile miktarının tayinine denir. Kalevi (o mikyasta ve hamızı o mikyastatetkikat © turünsol, elyantin veya fenol flâlein ile yapı - lir. ASİDİMETRİ — hamızların mik- tarmın ünvanl »csas yablülleri ile ta- yinine Asidimetri denir. Meselâ ağız- da mevcut maiyeti sodyom mahlülü i- le ticarette bulunan gayri saf tuz ru- bunun ihtiva ettiği H Cİ « bulmak is - tersek: HCI-NaOH—Naci-*O Olduğuna ve muadele mucibince 40 gram maiyeti sodyom, 36,5 gram hamızt klorü mayı tadil ettiğine göre normal kalevi maiyetin 1000 santimet- re mikâbı 36,5 hamızı klorümaya ve dömü normal kalevi maiyetin bin san- timetre mikâbı | 36,5-2: 18,25 gram H CI a muadil olduğuna göre bir san- timetre mikâbı normal kalevi maiyeti 0,01825 hamızı klorümaya muadil 6 » lar. UNVANLI MAHLÜLLER — Lit. | Başlıca kimya kanunları 1 — Tabaffuzu madde veya Lavu- azye kanunu: Bir mürekkep © cismin vezni onu terkip eden basit cisimlerin vezinleri mecmun müsavidir. 2 — Nisbeti Müfit veya Prust ka- mwanut Maayyen bir cisim gibi ürek. kebi husule getirmek üzere imtizaç eden muhtelif unsurların veznen mik- büs mevcuttur. o Yani mürekkep bir cismi husule getirmek için basit cisim: lerden veznen müayyen bir nisbette imtizaç eder. , 3 — Nisbeti mütezayide veya Dal ton kanımı: £ iki &sim yekdiğeriyle veznen muhtelif nisbetlerde o imtizaç ederek muhtelif mürekkebat husule getirince mezkür mürekicebat- ta, iki diğimden birinin o vezni sabit kalarak diğerinin miktarı basit bir nis- beti adiye üzerine tenakus veya teza- yüt eder. 4 — Adadı nisbiye veya Rihter ka- nunu: İki eisim ünçüncü bir cismin ay-/ ni miktariyle imtizaç eder. Ve bu iki | cisim de yekdiğeriyle — ittihat ettiği takdirde ünçüncü cisimle ittihat ettik- leri miktarlar arasmda tahammuz e - den nisbet dahilinde veya bu nisbetin emsali basita ile hasılı zarbı nisbetin- de imtizaç eder. 5 — Cisim veya Geylüsak kanun- ları: A — Gaç olarak veya buhara te - beddül edebilen cisimler; cismen mu » ayyen bir nisbeti adediye üzerine İt - /| that ederler. Gazlar 5 veya buharlar cismen 11, 1—2, 1—3, ve bazıda 2—3,1— 6 nisbetleri üzerinde im- tizaç ederler, B— veya buhar halinde bulu- nan bir cismi mürekkebin hacmiyle 0- nu teşkil eden gaz veya buharların mecmu hacmi tipinde bir nisbeti ba- sit mevcuttur. Guogadro ve Amper faraziyesi- Ayni derecsi sühünet tazyikmda bu - lunan gaz veya buharların ayni hac- minde aynı adedi molekül bulunur. Avogadro ve Amper kanunu: Mo- le kül vezinleri, cisimleri gaz halinde- ki kesafetleri ile mütenasiptir. Adi şeraitte yani sıfır derecsi sü - hunette 760 milimetre irtifamdaki ci- va sütunu tazyiki altında bulunan güz- ların ve gaz olmayıp ta buhar haline tahvili mümkün olarak basit veya mü- rekkep cisimlerin birer molekül gra- iie munun işgal etiği hacimler o takriben yekdiğerine müsavi ve 22,4 litreden ibarettir. Gaz ve buharların 22,4 litre- den ibaret olan hacmine molekül hac- mi denir, KRİOSKOPİ — A: Mumted ve elektri kolmıyan mahlüllerin tenezzül eden noktai incimadı doğrudan doğ- İ vaya mühallile münhal cismin vez- nizle mep sutan ve mühallilin miktari- le maküsen mütenasiptir. Tabiri di - ğerle mahlâlün kesafeti ile mütena - siptir. Mahlülün kesafeti tasnif edilirse noktai tenerzülü incimatta iki misli düşer. B — Bir mühallil'in ayni miktarın- da ayrı ayrı olarak muhtelif cisimle « rin ayni adet moleküllerinin inhilâlin- den münhal mahlüllerin tenezzül eden noktai incimatları daima (birbirine müsavidir. EBÜLYOSKOPİ — A: Tereffü eden galeyan noktası, naki tenezzülü incimat gibi, muhallil'in muayyen mile» tarında münhal cismin vezniyle mü » tevassıtan ve müballilin o miktariyle maküsen mütenasiptir. Tabiri diğerle noktai tereffüü galeyanı mahlülün ke- safeti ile mütenasiben (— değişir, bir mahlülün kesafeti tasnif edilirse nok- tsi tereffü ve galeyan #- İki misli ço- ğalır. N B — Mühallilin © ayni miktarında ayrı ayrı olarak muhtelif (o cisimlerin ayni adet moleküllerinin inhilâlinden husule gelen mahlâllerin tereffüü ga- leyanları yekdiğerine müsavidir. Dülong ve Pöti kanunu — Basit dsimlerin atom vezinlerini o sulp ha- linde iken haiz oldukları harareti mah susaları ile hasılı darbı sabit ve takri- ben 6,4 miktarma müsavidir. Tabiri diğerle anasırın vezin . atomisi (o hara” reti mahsusasiyle maküsen mütena - siptir. Yani atom vezni A, harareti mahsusa C. olursa: CXA 64 olur. Basit cisimlerin muhtelif gruplan: ve Ko Halejenler —grupus Bi gep“ ta flor, klar, brom ve iyot vardır. “Bürlar sair gisimlerle ve bahusus idrojenle ve madenlerle şiddetli alâka» Tarıma binaen tabiatte serbest olarak bulunmazlar. Halojenler o madenlerle imtizaç & derek Halojenür denilen mürekkebati husule getirirler. Halojenlerin maden- lerle olan alâkaları idrojenle olan alâ” kaları gibi atom vezinleri ile makö- sen mütenasipfir. Oksijenle olan alâ « kaları stom £ vezinleri (ile mebsutan mütenasiptir. (Daha bitmedi) Matinelerden YARIN İpek sineması Yeni sinema mevsimine başliyor. Saygon Güzeli KLARK GABLE JANE HARLOV Büyük aşk ve ihtiras filmi ilâve olarak: 1-Dans ve şarkı| 2-Spor filmi Fiyatlar: Birinci 30, Balkon 45: Hususi 60 Itibaren i