Deve ağır gider... Sene 16 — No; 5728 — Fiat her yerde 5 karaş ÇARŞAMBA — 19 Eylal 1994 Telefon «24240 (dare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) 20113 (Klişe) Amerikadaki silâh satışı rezaleti gittikçe büyüyor İşin içine Ingiltere kralile veliahtının isimlerinin karıştırılması Ingilterede fena tesir yaptı Amerika âyan meclisi encüme- ni tarafından silâh fabrikaların. föaliyetlerine dair yapılmakta olan tahkikat esnasında İngiltere kralının ismi de geçmiştir. Va- şingtondaki İngiliz sefiri bunu protesto etmiştir. Maahaza encü- men tahkikatına aleni olarak de- vam etmekten geri durmamıştır. Bu defa da işe İnigltere veliahtı. mın ismi karıştırılmıştır. Curtiss tayyare ve kasının cemubi | Ameril mister Webster kumpar müdüriyetine yazdığı bir mek- tupta şimali Amerikaya gidecek olan Şili hava kuvvetleri kuman- danı bahriye binbaşısı Morino- mun reisicumhur mister Hoover ile görüştürülmesini ehemmiyetle tavsiye etmiş Mister Webster İni ahtının cenubi Amerika seyaha- #inin İngiltere tayyare satışlarına yardım edeceğine ihtimal verdi ni ve buna karşı tedbir olmak üze- diğini söylemiştir. Mister Webster İngiltere veli. İli hava kumandanı ilk- baharda kendisini ziyarete davet de ilâve etmiştir. Bin- vakit gayet büyük ikram ve ilti- fatlara garkedilmişti İngiliz yeliahtının ziyaretinin ti- cari tesirlerine mâni olabilmek için bir Amerikan tayyare ger sinin cenubi Amerika sularında — Amerikada Dir tayyare bir tur yapması da teklif edilmiş- tir, İngiliz veliahtının adi bir ti- caret ajanı şeklinde gösterilmesi İngilterede fena intibalar bırak- Almanyaya satılan tayyareler Vasington 18 (A.A.) — Silâh ticareti tahkik komisyonu huzu- runda, «United Aircraft» şirketi- nin Avrupa mümessili M, Tomos Hamilton, 1933 senesin: yanın «bir hava kuvvetine sahip olmak azminde irketine bildirdiğini be- Mumaileyh, mensup olduğu şir- 'ketin, ayni sene içinde Alman hi ine 176 tane tayyare moti kasının Içerls) 8 tayyare satmış olduğunu M. Hamilton, muhtelif Alman ücesinde, bu devairin, alış veriş hududunu pek öteye aşan işlerle alâkadar oldukları kanaatini ha- sıl etmiştir. 19332 de, yapılan işler, 234,000 dolardan ibaret kalmış iken, 1933 te 1,445,000 dolarlık iş ya Pılmıştır. Şirketin resmi erkâni, Almı yaya yapılan bu sevkiyatın tica- ri mahiyette olduğunu söylemiş” ler ve bu tayyarelerden her han- gi birinin harp tayyaresi haline konup konmadığı sualine de: miyoruz» cevabını vermişlerdir. Ermeni cemaatı din ve |Jbtikârla mücadele dünya işlerini ayırıyor Ermeni cemaati işleri, on kişiden mü rekkep bir heyet e alli teşebbüs vaki olduğu malümdur. Bu hususta daha faz almak için bir muharririmiz, Er- meni patrikhanesi cisme Vahan Sürenyan efendiyi Vahan Sürsnyan efendi, bu hu- susta şu beyanatta bulunmuştur: — Ermeni cemaatinin idare iş- leri eski rejimden kalma, yani 1860 tarihli nizamname" mucibin- ee görülüyordu. Bu idare tarzında Fuhani ve cismaı işler, yekdiğe- rinden tamamile ayrılmamıştı Bu idare tarzı, cumhuriyet hü- kümet lâyiklik presiplerine uygun olmadığından Ermeni ce- maatının yegâne salâhiyettar ma. bükü. metimizin prensiplerine uygun ve #amamile lâyik bir idare tesis et- mek için ruhani işleri cismani iş- kamı olan cismani me Vahan Sürenyan efendi lerden ayırmağa, patrik efendinin artık cismani meclise riyaset &t- miyerek sirf din işlerile meşgul ol- masına ve yalnız ruhani meclise Kadar resmi makaralarla ederek bundan sonra Ermeni ce- Dahiliye vekâletinin mühim bir tamimi Dahiliye vekâleti, ihtikârla mü- cadele lüzumu hakkında vilâyet- lere yeni bir tar göndermiştir. Vekâlet bu tamimde memleket mahsulât ve mamulâtının iç pa- | zarlarda ucuz fistlerle satışını te- | min etmek için devlet demiryok ları tarifelerinde yapılan tenzilâ- ta rağmen bazı maddelerin satış- larında eski yüksek fiatlerin tat- bikine devam edildiğini yazdık- tan sonra diyor ki: «Hal lehine, ir bulunduğu anlaşılıyor. Diğer taraftan, seyahat arzu ve ih- tiyacını uyandırmak maktadile tertip edilen tenczzih trenlerine rağbet eden- tenezrüh yerlerinde istirahat ime ından mahrum bulundukları, ora lardaki esnaf ve salıcıların hiç bir mü. rakabeye tâbi olmamasi yüzünden mu tazarrır oldukları da anlaşılmaktadır. Ml Htisadiyatımızı canlandırmak, şehir ve köy halldarını biribirlerine yak; İaştırmak maksadile yapılar tenzildin, tam randman w bu hususların ÇOK YAŞAMAK e iin profasrler > diyor. Öyle ise yarin (AKB mecmuası okuyunuz. slar ne- «Bil Memleketimizde kanserlilerin çok olduğu iddiası ortaya konul ması üzerine doktorlarımızın mü: him bir kımı bu hastalığa karşi çok şiddetli bir mücadele açılma. &ımı ileri sürdüler. Fakat öğrendi- ğimize göre, henüz esaslı bir mü- cadele başlamamıştır. Mütehas- sıslar, mücadeleye ancak Ankara» da hükümetin müzaheret ve hima- yesi altında bir cemiyet teşkil edi- lerek başlandığı takdirde müsbet neticeler alınabileceği mütalea- | sındadırlar. Böyle bir cemiyet vücuda geti- rildikten sonra başlıca vilâyetler. de şubeler açılarak mücadele mem lekelin her tarafına teşmil edile- bilecektir. Bu hususta hükümet nezdinde teşebbüsatta bulunuk. muştur. Şehrimizdeki kanserle mücade- le cemiyeti âzasından müderris doktor Hamdi Suat bey bir mu- harririmize şunları söylemiştir; «— İstanbulda kanser fazladır. Fakat bu fazlalık, Türkiyenin her tarafındaki kanserlilerin muayene ve tedavi için buraya koşmaların- dan ileri geliyor. Maamafih kan- serliler, hastanelere müracaat edenlerin yüzde ikisini geçmez. Kanser mücadelesinde en bü- yük muvaffakiyet, hastaların vak- tinde muayene edilmelerini temin etmektir. İlerilememiş olan kanser urlarını ameliyatla çıkarmak müs- bet netice verir, Rontken ve rad. Kanserle mücadele İstanbulda kanserin fazla olmasına sebep nedir? Hamdi Suat bey: « Memleketin her tarafından kanserliler buraya geliyorlar, fazlalık bundan ileri geliyor » Hi Doktor Hamdi Suat bey ri de muvafık olmak- fayda yerine zarar verebilir. Kanser eskirse damarları tahrip ediyor ve bü yolla vücudun başka taraflarına intikal ederek yeni ye- ni urlar yapıyor. Kanserin sebep sebebini bulmağı istihdaf ediyor. rakkisine tâbidir. edilemez. Biz, Avrupa derecesin- de olmamakla beraber, hayvanat (Devamı 2 nci, sabifede) Gayrimübadillerin rüyası!