On beş gün evvel Zağrepte manlılar kazanmışlardı. Zağrepten Resmimizde tletleri omuz! götürülürken görünüyorlar. Balkan atletizim şampiyonluğu müsabakalarında birlaciliği Yur aya dönen yunan atletleri büyük tezahüratla ,karşılanmışlardır. Prag me ktupları Türkiye murahhasları çok alâka uyandırdılar Profesör Reichenbach ile Halil Nimetullah beyin izahatı, reisicumhur sarayındaki kabul resmi Prag 7 (Hususi) — Kongre in devam ettiği dör- ü akşamı, bütün dele- gelerle beraber Türkiye delegeleri de, Pragın en güzel, hâkim bir noktasında bulunan Riyaseticum- hur şatosuna davet edildiler. Has- lan M. Masarykin ailesi efradı, misafirleri karşılı” yorlardı. Bunlar arasında nazarı dikkati celp eden bilhassa Reisi- cumhurun kızı idi. Yirmi sene yerine, evvel felsefe doktorasını yapmış olan matmazel Masaryk, murah- hasların her birile ayrı ayrı görü: şüyor, memleketlerine, memleket. lerindeki içtimai ve felsefi faa- Tiyete dair malümat soruyordu. Bu arada Türkiye delegelerine ayrı. ca iltifat gösterdi. Toplantının sonunda, sarayın bir sanat eseri olan bahçesinde gezdikten, ve saray hakkında ve rilen tarihi malümatı dinledikten sonra dağılan kongre âzaları, er. gün İstanbul üniversitesi pro- fesörlerinden Reichenbacin (ih- liyet mefhumunun bilgi na- Zariyesi için haiz olduğ taşıyan AL ini okudu. Profesöre karşı Pragda hususi bir alâkanın gösterildiğine şahit olduk. Profe- sör tebliğini okurken bu al tezahi ehem- leri görülüyordu. sebebi şu olsa gerek: Bunun Prağ, Almanyadan çıkan ve çi- karılan münevverlerin merkezi, faaliyet yuvası olmuştur. Bu yu vada İstanbuldan gelen bir muha- cir Almana karşı pek tabii ola” ak muhabbet gösterilmektedir! Ertesi müzakere günü, sabık darülfünun müderrislerinden Ha- Wil Nimetullah beyin (akıl mantı- ğu, vicdan mantığı) ismini taşı yan Fransızca tebliği dinlendi. islerinde isimlerile beraber bir de (İstanbul) kelimesini muk- tevi bir rozet taşıyan Türkiye mu- rahhasları, gerek tebliğ yapar- ken, gerek münakaşalara hararet- le iştirak ederken hayret ve hay- ranlık ile karışık bir nazarla ka: şılanıyorlar. o Maamafih hayret duygusunun daha galip olduğunu kaydedeceğim. Dün akşam Çek içtimaiyatçı- larından ve Çekçe bir içtimaiyat mecmuasının müdürü olan Ullrich, hususi bir hasbihale davet Prağ üni susi toplanmada, Ulirih Tü yedeki Geçen müzakerelerin birinde Rumen içtimaiyat profesörlerin- den Dragicesco ile yapmış oldu- um. bir münakaşada bir vesile ları, bu faaliyetin mahiyeti ile alâkadar oldular, mütemmim mi lümat talep ettiler, Fransız içi maiyatçılarından o Halbvoachsin de iştirak ettiği bu konuşmayı, Türkiye ve Çekoslovakya müte- fekkirleri arasında ilmi bir ça- ışma anlaşması temennisile ka- pattık. Bir haftadan beri Prağ üniver. sitesinin — kütüphanesinde, son seneler zarfında muhtelif memle- ketlerdeki felsefi neşriyatın ser- gisi açılmıştır. Bütün hall sergi- ziyaret ediyor. Sergide her memlekete bir köşe hasredil miş.Alman, Fransız, İngiliz ları artık bir köşe değil, bütün bir daire işgal ediyor. Bu arada Türkiyeyi aradık. Küçük bir ma- sa üzerinde altı kitaba rasladık. Bunlardan ikisi Hilmi Ziya beyin | Büyük bir yangın Alaskada bir şehrin büyük birikısmı yandı Vaşington 18 (AJA.) — Alas- kada Nomic, Kasabasından bildi- siliyor: Altın madenlerinin mer- kezi olani Nome kasabasının res- mi daireleri ile, piyasa mahallâ- ti yanmıştır. 400 kişi açıktadır. Nome 18 (A.A) — Yalnız bir Gcarethane, bir olel ve şimal ma- hallesinde'bir kaç ev, yangından tif. Bir milyon dolar zarar yeren ajeşi söndürmel dinamit kullanılmıştır. Bu esnada iki eskimo telef olmuştur Amerika kupası yarışı Nev York 18 (A. A.) — Ame- rika kuyiasir için yapılan deniz yarışlarında, Ji İngiliz o bandıralı “Endeavor,i“yatı, Amerika ban- dıralı hov , yakını, yarım ve birinci m yatı 30 wnillik yarış mesafesini 218 dakika 44 saniyede, “Raiebov, yatı ise 220 dakika 53 saniyede almıştır. Dünkü "yatış, kupa için ya pılacak yedi yarıştan ilkini teşkil etmektedir. Çumartesi günkü ya- riş hiçe sale ile «Felsefe Suut Kemaleddin izik kitap- ları, son ilişi de «İş» mecmua sının birinci ve ikinci sayılarıdır. neşriyatının bundan ibaret olmadığı aşikârdır. Maarif Wökâletinin felsefi ve iç- #imai neşriyatı hayli bir yekün teşkil eders:Her halde ne sergi heyeti, ne'de biz sergide mevcut Bizde son seneler kitaplarımız!” göstermek için 18- zam gelen'âlâkayı göstermemişiz. demektir. Maamafih küçük bir köşenin olsun Türkiyeye hasredil- an, bir sevinç duygusu in etmektedi ... del i Kongre İki gün daha müzake- yelerine devam ettikten sonra panacak Ve yerini beynelmilel ruhiyat Kongresi» nin faaliyetine bırakacaktır. Beynelmilel felsefe İ kongresinin "kapanma safhasile, | muhitte ve kongre âzalarında bi- yaktığı intibaları başka bir mele tubuma bırakıyorum. Tetrika No. 61 LoydCorcun Haiz bulunduğu zihni ve kalbi o nadir o mevhibe | ve duygular, © merhametsiz ki tellerde ve vahşi | hislerin meydan bulduğu anlarda bile kendisine kuvvet veren birer un- sur teşkil ediyordu. Bu Felemenkli devlet adamı, 'Avusturalyanın harbe yardım ve iştirak eylemesini hakiki ve mü- &ssir bir surette idare eden kay- gacı küçük (Gal) hı W. M. Hug- kesin tam bir zıddı idi, Lâkin 1916 da İngiltereye yaptığı 2i- yaretten henüz yeni Avustural. yaya avdet eylediğinden impara- torluk konferansına iştirak ede- memişti. Hughes keskin akıl ve fikrini ve harika olan gayretini yalmz hasmını ezmek işine temerküz et- #irmiş idi, Smuts ile Hughesin ara- esaret müstesna İngiliz imparatorluğu tarihinin en vahim şu devresinde impara- torluğun maruz bulunduğu gayet müşkül vazifeler için her ikisi de elzem idi, Hughes 1916 da ingik tereye geldiği vakit işleri yürüt mek için son derecede ateşin ola- rak gayret gösterdiğinden © 7: manki başvekil mister Asayith ile arası hoş olmamıştı. Bunların taban tabana ikisi yekdiğerini zıddı birer tipi Hughes hissiyatını gizlemek, ya- hut bunları ifadede ortalığı kok lamak kudret ve kabiliyetini haiz değildi. Fazla olarak acı bir dili | vardı. Binaenaleyh Avustralya mümessili ile Asguith arasında cereyan eden istişare ve fikir mü- daveleleri her iki taraf için hoş olmuyordu. Yeni Zelânda mümessili Massey adamdı. Ecdadı şimali Ülsterden Avustral- hakikatperest, doğru sözlü bir adamdı, Kalıp ve kıyafetinin görünüşü dövüşte kuv- vet hissi ilham ediyordu. Carlylenin meşhur bir sözü vardır: İri adamlar süküti olur. Bu iddianın ne kadar vahi ve eb- lehane olduğuna tam bir delil Mas-| seydir. Bir defa söze başladı mı seri bir akıntı gibi akar durur. Lâkin su- ları berrak olduğu gibi doğru is- tilkameti şaşmaz, Şarktan gelen hakim Harp kabinesi âzasından Hin- distan mümessili Bikanir mihra- .cesi Asyanın bu büyük memleke- tinin en muhteşem bir erkek nü- munesi olacak kadar yakışıklı Çok sevimli olduğundan herkes kendisine (Hintli prens) diyordu. Kabineye iştirakinden sonra çok ktan ve hâkim geçmeden Hintli prensin. “Avrupaya gelen şahsiyetlerden biri olduğunu anla- dık, Verdiği fikirlere ve bilhassa Hindistana taallük eden mesele- lere itimadı- mız zaman geçtikçe arttı. olanlara karı Böyle adamların harp meclisin- de bulunmaları en korkunç ve en yeisaver zamanlarda bile itimat veriyordu. imparatorluk konferansı müza- kere ve münakaşaları 20 martta başladı, Bu müzakereler iki türlü şekilde cereyan etti, Sahife 7 harphatıratı Umumi harbin esrarı Dominiyonlarla Hindistan mü- messilleri ve İngiltere kabinesi âzaları arasmda yapılan İmpara- torluk harp kabinesi toplantıları her günlük idari meselelere bak- tedbirleri | kararlaştırmakta Müstemlekât nezaretinde nazı- altında toplanan impa: ratorluk harp konferansında ise ya harpten tahaddüs eden, yahut harpten dolayı tebarüz eden bir cok meseleler münakaşa edilmek: te idi. İmparatorluğun © deniz aşırı memleketlerinin ayni mümessil lerinin iştişak eylediği bu iki ne- vi toplantılar nöbetle gün aşırı yapılıyordu. İmparatorluk harp konferansı nı bizzat açtım. İrat el tukta harbin ne kadar ni umumi Şurette tasvir ettim ve harbin hangi emel ve maksatlar ile yapıldığını izah ettim. Yani müs- #akir bir sulh temin edilmezden evvel elde edilecek gayeleri an- lattım. Nutkumu konferansın ha- fi celsesinde irat eylediğimder harp zamanında aleni içtimaler. da riayeli zaruri olan kayıtlara tâbi değildim. Binaenaleyh şimdi ki vaziyeti ve harbin atisi hakkın. da çok açık olarak söz söyledim. Konferanstaki mevzular askeri bahri vaziyetlere taallük etti- Zaman imparatorluk — erkân harbiyci umumiyesi reisi ile ami- ral Jellicee konferansa devet olur nuyordu, Bazzn harbiye 'nazırı, erzak kontrol nazırı, seyrisefain kon- #rol nazırı, yahut zirrat zırı dahi davet olunuyordu. İmparatorluk harp kabinesinin ilk itimalarından sonraki toplan- tılarda harbin her gün doğurduğu mesaili maliyeden başka kabins, harbin daha geniş müstakbel me- sailini ve netayicini ve meseli Osmanlı hükümetinden zapt, y: hut işgal olunan memleketlerin. harpten sonraki atisini görüşü. yordu. İngiliz imparatorluğu harp ka- binesinin 22 mart içtimaında İn- giltere hariciye nazırı ile tan nazırı tarafından hari hakkında izahat veri ve erzak işleri, dominiyonlarla' Hindistanın harbin devamı içi yeniden ne gibi gayretler sarfına kudret ve kabiliyetleri bulunduğu ve İngilterenin Rusya ve Yuna- nistan ile münasebetleri de ayrı ayrı günlerde görüşüldü. Sulh. âli komite teşkil meselelerini tetkik edecek komite- nin riyasetine lort Gürzon ve are- ziye taallük etmiyen mesaili tet- kik edecek komitenin kümetleri mümessil bulundurdu- lar, Tali komiteler uzun uzadıya içtimalar. akdettiler, Lort Gürzonun komitesi arazi meselelerini iyice tetkik ettikten sonra İngilizler tarafından harp- te zapt, yahut işgal olunan Türk yerleri ile Alman müstemlekeleri in harpten sonra İngilizlerin elinde kalması lâzim geldiğine karar vermiştir, : (Arkası vari ŞAM 8 177 A > ai EGEMEN DEĞİ