vkert ıstılahların — ilhamı BN Kklull.ıydı. hepimizi he- 'llq Ndiran, coşturan bir nutuk Ü A['. Harp Akademisi kuman i Fuat Paşa Hazretlerinin "'dı ârı askeri tstılahlar rapo- 4 * bahsetmek İstiyorum. Va- g Mifli ve riyazi düşünen di- ah 7T mahsulü olan askeri - 18- ti ; bize pek çok şeyler öğ- | ..ı"'llırln en başında, Türkçe- | derece kabiliyetli bir lisan İ u bir kere daha öğreniyo- tön çe 'J.x ollnınlıeı, zengin bir dildi. 4 '::f i,öz Türkçe ile buna mu- " olamayız!... İ “ iddianm ne asılsız olduğu, 'f“ Paşa tarafından gösteri- h Bitallerden anlaşılmıştır. A - ; h:'.'"" © meşhur baplarına rağ- y kwommlıcıdı bir türlü ya b “An muhtelif mânalı sözler, Skçen; "e tanlandırılıyor. | f_ ğ!od.n.. biri “nişangâh,, , .&::. “gaye,, yi ifade eden Bit vardır. Bunun Vurak,, , ikincisi için “varak, | hk' değek, gidek,, tâbirlerini ! ettik. _'kluıı ettim: Arapçanım ismi n mânasındaki bütün — keli- ı '_h:n karşılığını bulurken, as , Timiz, bilâi a, daima “ak &,, eklentilerini kabul etmiş - v ıö!lemdı. ismi mekân yapma ö 4, evvelce de temenni eti , Sİzda, canıana Rıy "Miş oluyorlar. —Bittabi, kor- » Ordu, bunu, benim — makale k. Pfui okuyarak yapmadı. Ken- yi iyakiyle ve ihtiyacının sev- | * yaptı, | t:!kim. kapıdan çıkarken, şa- h Pin Bülent Beye rastladım. İi trem üstat ta, askeri ıstılah- | âki Mmuvaffakıyetten bahsetti. A, şu sözleri söyledi: — Öz Türkçenin — diriltilmesi inda binlerce yeni kelime öğ zaruretinde kalacağımız iyor. Bunları teker — teker , “tcek yerde, bir kaideye rap- wl ç:lyyen mânalardaki - keli- nasıl yaratıldıklarını öğ- hem daha mantıki, hem de | < *olay olur... | eselâ, ismi mekân yapmak | | k fil köklerinin sonuna bir " Yahüt “ek,, ilâvesi kâfi ol - K PY öğrenmek — gibi, — değil h ” “diye sordum.- Askerler, bu !5“! Yaffakıyetle tatbik — etme- V üi?... çe E'el... ç z."'lldı oturan dil âlimi Yu- ihı.'h Beyin de “ek,, ve “ak,, lî.“ı_lrı hakkında fikrini istim- dm, Tni Dikkat ediyorsanız, — ismi 'k'“:hrı Münhasıran ve kıyasi Yöty lar... -dedim. | Tığlîî'd:oim yapmışlar.., -ce- N | :::ıhn( Örde tatı a ç » mekteplerde, daireler- .'l! başlar başlamaz, öz İ _l’üYük bir inkişaf gösteri- ir. Buna şüphe yok, —Lâ- T Israrla şunun üzerinde &diyorum: İlk hamle o - Seğ, göünferit kelimeleri bellet - "t“":ş"ı muhtelif eklentilerin hı'tn' v vereceğini öğreterek ı tâbir caizse baplarını biki her şeyi ifade edebilirdik. | in kökleri ve ekleri saye- iki | birincisi | Vurak, varak ilh şeklinde | | ucip ve Remzi Beylerin ! “dün muhakemelerine devam edildi | uygunsuz kadınlardan para al- maktan suçlu eski komiser Mucip | ve Remzi Beylerin duruşmalarına | dün de bakılmıştır. Dünkü duruş- | | mada Ankarada dinlenilen Ned- ret Hanımım söyledikleri okundu. Nedret Hanım Mucip Beyi tanı- | | madığını, onunla beraber kalma- | dığını, bilmediğini ; söylemiştir. Roza isimli — kadın | dinlenmiş, o da Sabahat, Gülizar, | ! kıvırcık Maryamın kendisine: | Gün bu gündür, gidip Mucip Ürermme nni saser zenraa y eee reslasan deen serMüceNKAmaa vanan | Türk - Yunan ofisi toplantısı | Dün Nemlizade Mithat beyin | riyasetinde toplanan Türk - Yu- nan ofisinde ticaret odası namına Kara Mustafazade Ahmet, İzmir Ticaret odası namma Refi Celâl beyler, Yunan mürahhası olarak da M. Fufas hazır bulunmuşlar - dır. Ofis Reisi Nemlizade Mithat Bey şu beyanatta bulunmuştur: “— İki memleketin ticari mü- nasebetlerini daha ziyade geniş- Pietmek 1c bundarı susları bertaraf etmek için çalışı- yoruz. Bugünkü içtima Türk - Yu- nan ofisinin mutat - toplantısıdır. Alâkadar tacirlerin bu mevzular üzerinde yapacakları müracaatlar ehemmiyetle nazarı dikkate alı - | nacak, icap eden teşebbüslere gi- | rişilecektir... sorulanları Büşleşil vmr he Barkalardaki mevduat ne kadar Maryam, Mucip Beyle dostluğu olmadığını, randevu- culardan otuz beşer lira almadığını söyledi Beyden dert yanalım demedikle - rini, kendisinin de bunları komi - ser Mehmet Ali ve İbrahim bey- lere söylemediğini bildirmiştir. | Beyler de: — Bize geldi, bunları söyledi | ve ben Tanrıdan korkarım. Gidip can yakamam,, dedi. Buraya gir - meden önce de dışarda kardeşi- | ne: — İçerde, görmedim, — duyma- dım, bilmem diyeceğim, eğer böy- ocağıma incir dikerler dediğini söylemişlerdir. Bunun Üüzerine her üçü de yüzZleştirilmiş, Roza söylediklerinde ayak diremiş, ko- | miser Mehmet Ali ve İbrahim | Beyler de Rozanın dışarda söyle - | diklerini başka işiten olmadığını | bildirdiklerinden bir şey yapıla- mamıştır. Kasap Leon Efendi Mucip Be- yin parmağındaki yüzüğün bir e- şinin kendi parmağında da bulun- duğunu, bu yüzüğü Mucip beyin pek beğendiğini, kime yaptırdığı- M sorduğunu, kuyumcuyu söyle- yince beraber gidip bir tane €2 | Mucip beye ismarladıklarım söy lemiştir. Kuyumcu da Mucip Beyin yü - züğünü 35 liraya yaptırdığımı ve hâlâ 10 lira alacağı olduğunu bildirmiştir. Güzel gözlü Maryam, Mucip beyle dostluğu olmadığını, Saba- hat, Gülizar ve Kıvırcık Maryam- dan 35 şer lira alıp Mucip beye vermediğini, bu kadınların yalan söylediğini söylemiştir. Yapılan bir istatistiğe göre, mevduatı koruma kanununun ye- dinci maddesine tevfikan milli ve ecnebi bankalarda — bulunan tasarruf mevduatiyle ticari mev- duatın 933 senesi sonundaki mik- tarları şudur: Milli bankalarda tasarruf mev- | duatı 54 milyon, Cümhuriyet mer- kez bankasında 57 milyon, Ziraat bankasında 12, İş bankasında 13 milyon küsur liradır. Milli Banka- larda tevdiat yekünu 84, vadeli | tevdiat yekânu 7 milyon İiradır. | Ecnebi bankalarda - tasarruf mevduatı 69, vadesiz tevdiat 115, vadeli tevdidat 9 milyon küsur li- radır. Ça | Ankara Sanayi sergisi | Cümhuriyet bayramında An- karada bir sanayi sergisi açılacak- tır. Sergi için yapılan hazırlıklar- ilerlemekte ve şimdiden birçok sanayi erbabı müracaat ederek Sergiye iştirak şartlarını öğrenm- mektedirler. Ankarada — açılacak olan bu sergiye şehrimizden de kalabalık bir sanayici kafilesi işti- rak edecektir. sayede, bir çırpıda binlerce keli- | me birden kazanılacaktır. Lügat - çemiz, şatranç tahtasının buğday- ları gibi, akla hayret verici bir ço- | galışa mazhar olacaktır. (Vâa.nNa) | AU0 Kasatura ile Arapcamiinde — oturan Aliyi amcasının oğlu Mahmut kasatura ile kasığından ağırca yaralamış, Mahmut yakalanmıştır. Hemen söndürülidü Kumkapı Nişancasında — ma- ryangoz İbrahim efendinin evin - den dün akşam üzeri yangın çık- | mışsa da derhal söndürülmüştür. Elinden yaraladı Karagümrükte Karabaş mahal- lesinde oturan gümrük amelesin- den Hüseyin, odasında tabanca - sını kurcalamaktayken — tabanca ateş almış ve elinden yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır, Kapıyı kırarken Unkapanımda kayıkçılık yapan Mehmet, dün Kasımpaşada, Zin - cirlikuyuda oturan Huriye hanı - | mın evine taarruz etmiş, kapıyı | kırarak içeri girmek isterken ka - dının feryadı mıştır. | ——M——————— | İlk mektep şahadetna- | | meleri İlkmektep talebesinin şehadet - nameleri Maarif Müdürlüğü tara- fından tasdik edilmiştir. Bir iki güne kadar alâkadarlara gönderi- | üzerine yakalan - | lecektir, Komiser Mehmet Ali ve İbrahim [ d le yapmazsam bu kadınlar benim | ceseaeecenscnnuncsencerunersarsaneraeraArEAanenE |Takas suiistimali | | kararlaştırılmıştır. | rine dönmüşlerdir. |Bey İzmir Halkevinde İnkılâp Süreyya, Nazmi, Sadri, Sait, Keşişyan, Balıkçıyan efendiler de | Mucip bey Beyoğlunda komiserli- ğe başladıktan sonra başlarının inlendiğini, sokaklarında ve ka- pılarının önlerinde gürültünün ek- sildiğini, uygunsuz kadınlar yü - zünden kendi evlerinin kapılarına asılmadıklarını ve başları dinç kaldığını söylemişlerdir. Duruş - ma gelmiyen başka şahitlerin ge- tirilmesi için ayın 24 üncü gününe bırakılmıştır. ne safhada Takas — suüistimali meselesiy- le meşgul olan komisyon son de- fa Ticaret odası heyeti idaresini de dinlemiş ve bu suretle tahkika- tını tamamlamıştır. Birçok — tacirlerin doğrudan doğruya alâkadar oldukları bu sulistimalin tahkik evrakı 1600 sayıfayı bulmuştur. Takas müsaa- desi veren eski komisyonun bazı Azaları da ihmal noktâi nazarın- dan mes'ul vaziyete bulunuyor- lar Komisyonun hazırladığı rapor Başvekâlete tevdi olunacak ve tahkikat evrakı adliyeye verile- | cektir. Bu meselelerin 20 gün zar- fında tamamen ikmal — olunması A liğeni Seyyahlar geldi Dün şehrimize İtalyan bandı- | ralı Leonard de Vinci vapuru ile | 500 İtalyan seyyahı gelmiştir Seyyahlar dün şehrimizde gezin- tiler yapmış, camileri gezmişlerdir. Evvelki gün Oseana vapuru ile şehrimize gelen İngiliz, Alman, Fransız ve İtalyan seyyahları dün akşam ayni vapurla memleketle- müzeleri, Oseana vapuru eylülün ikinci günü tekrar şehrimize külliyetli miktarda seyyah gelirecektir. Eylülün dördüncü günü İngiliz | bandıralı Belcenland vapuru ile 300 İngiliz seyyahı gelecektir. b d, 5i Mahmut Esat Bey İzmir meb'usu Mahmut Esat Bey bugün Mudanya yolu ile İz- mire gidecektir. Mahmut Esat Enstitüsünde — evvelce — verdiği | dersleri konferans şeklinde tekrar edecektir. | dümeğr Lf Tütün alımı Son on beş gün içinde tütün inhisarı tarafından Edirne minta- kasından 13.000 kilo, Kocaeli mıntakasından 97.000 kilo, Kara- deniz mıntakasından 136.000 ki- lo, Artvinden 54.000 - kilo tütün satın almmıştır. Bu mıntakalarda tüccar tara- fından da inhisara yakın miktar- da mübayaat yapılmıştır. | devlet tarafından alınmıyacağını | fareti kâtiplerinden Devletçiliğin tatbikatı Türkiye Cumhuriyetinde yeni bir kanun yaratmaktan maksat, elbette, a- halinin istifadesidir. Rejimimiz, her attığı adımda, — va- tandaşların saadetini istihdafı kendine prensip edinmiştir. Diğer cihetten inkâr kabul etmez bir hakikat vadır ki, o da, Halk Fırkasının ümdeleri arasında bulunan — devletçilik unsurunun büyük bir gayret ve fanli- yetle tatbik edildiğidir. Yani, hükümet, umumun nef'ine olarak, — bazı istihsal, tevzi ve nakliye işlerini kendi inhisarına veya belediyelerin imtiyazma alıyor. Daha da alacaktır. Bu, — iyice düşünülürse — elbette, muayyen fertlerin zararı demektir. Giz- lemeğe ihtiyaç yoktur... Zira, ben, şayet falanca fabrikanın sahibi isem ve o fab- rika, kâr halinde iken, benim milkiye - timden umuma intikal ederse zarardide olurum. Bununla beraber, ferdin — menfaati, | umumunkine feda edilmesin demeğe, bizim bugünkü mantığımız cevap vere ildiğimiz bir şey vardırı Kemalist rejimin devletçiliği, bolşevikliğinkindem farklıdır. Yani, cemiyetin tekmil istih- sal ve tevzi cihazların: fertlerin elinden alarak umumun emrine vermek gaye- sinde değildir ve olmıyacaktır. Ferdin teşebbüsü için de geniş bir saha bırakı- lacağını, resmi nutuklarda dinliyoruz... Ancak, fert için ayrılan sahanın hu- dutları nedir? Hangi istihsal ve tevzi şubeleri, daima teşebi re açık bira- kılmak isteniyor? Hangileri yakın za- manlar içinde millileştirilecektir?. Beş senelik plânlarımızla, iktisat ha- yatımızı tesadüfiliğinden kurtarıp şuur- hu bir merhaleye soktuğumuz şu sırada, teşebbüsler âlemi ile devletçilik arasın- daki münasebetlerin ne suretle inkişaf edeceğini de kat'i, vazih surette tayin etsek ne kadur iyi olacaktır. O zaman, münferit iş yapmak istiyenler, faraza, beş oan sane, yahut daha fazla bir . za» man, giriştiği işin belediye tarafından bile- cektir. Gönül rahatiyle çalışacaktır. Ya- hutta, bir işe girişirken, bundan yalnız üç sene, iki sene, istifade etmenin imkânı olduğunu unutmıyacaktır. Ondan son- rası için, kendine yeni bir meslek hazıre hyacaktır. En umulmadık bir srrada, devletçilik — tatbikatiyle — karşılaşarak, sarsılmıyacaktır. Devletçi olan rejimimiz, ferdi teşeh- büslerin de kırılmasına, ezilip mahvol- | masına asla kail değildir. Bunun içi: dir ki, bu dileğim, hikmeti hükümetimi» ze elbette uygundur. Vâlâ Nureddin MeSeLARLSLAE ARkA e LA ee neln Başvekil Paşa Yalovada Dün saat 14 te Başvekil İsmet Paşa Hazretleri Ertuğrul yatı ile | Yalovaya gitmişlerdir. Başvekil paşa Hazretleri İzmir sergisinin açılma mer ine ri - yaset etmek üzere İzmire gidecek- lerdir. Sergiye Macaristandan a - lâka gösterilmektedir. Macar se- ticaret işleri mürakibi M. Szelle'in tetkikat ic- rası için İzmire gitmesi muhtemel- dir. O Üç yeni broşür Türkiye Turing ve otomobil klübü tarafından İstanbul için fransızca, ingilizce, almanca ol- mak üzere yeni üç broşür neşre- dilmiştir. Resimli olan bu broşürlerde İstanbulun renkli bir krokisi, say- fiye yerleri, mesireleri, müzeleri, camileri, eski eserleri, otelleri, eğ- lence mahalleri, caddeleri ve pas ra farkları hakkında tafsilât ve « rilmektedir. Turing klübün bro « şürleri seyyah merkezlerine tevzi edilmektedir.