6 —— ——— — Deniz silâhiarını tandide veda etmek lâzım (Baş tarafı 1 inci sayıfamızdadır) | da eihan için bir felâket olacak-| tir. | Müumaileyh, bu sözlerini * men söylememiş, yaltız kendi hu- susi noktaj nazarını beyan eyle- miş olsa bile bu sözler gene teh- likelidir. Filvaki kendisinin yük- sek mevkii ve ifa etmiş olduğu güzide hizmetler dolayısiyle mü- talcası Japonya tarafından resmi bir beyanat gibi ehemmiyetle karşılanacaktır. Japonya yeni müşküller çıkaracak mı? D Löndra, 7 (A.A.) — Deniz me- selelerinden bahseden Times ga- zetesi, bilhâssa Japön meselesini tetkike mevzu yapmakta ve şöyle demektedir!: Japon hükümeti, yeni bir takım müşkülât çıkarabilir. Amiral O kada, —memleketinin — nisbetler prensipini kabul — edemiyeceğini beyan ederken hiç bir. mukabil teklif serdetmiş — değildir. Hic şüphesiz mantıkan düşünülecek o- lursa Japonyanın — herhangi bir devletin filosu kadar kuvvetli bi | filoya malik olmaması için hiç bir sebep yoktur, fakat kuvvetler a - rasında bir nitbet vücuda getiril - mesi hususunda bir itilâf elde edilmesi prensibini bir kere kabul ettiği taâkdirde — konferansın her memleketin kuvvetleri — icin ölçü olması lâzım gelen — tedafüi ihti- yaçlarını tesbit etmekten — başka yapacağı faydalı bir iş olamaz. Japonyanm hattı hareketi resmi surette değişemez ve Japon teklif- lerinin tonajların heyeti mecmua- sıma ve gemilerin -hatimlerinin a« zaltılmasına müsait olacak mahi- yette bulunduğu — söylenilebilir. Fakat her ne ölürsa ölsun iki mem: Jeket arasında ilk müzakereler e- nasında ne zımni ve ne de — sarih hiç bir itilâf vücuda gelmiş değil: dir. Şurası muhakkaktır ki, evelce' ne gibi deliller ileri sürülmüş olur- sa olsun, tonaj heyeti mecmuasıi- nın ve gemi hacimlerinin azaltıl- masındaki faydalar, yarış ederce- sine İnşâatta bulunmak uüsülüne avdeti istemeğe mahal bırakmıya- cak kadar büyüktür. Hindenburg gömüldü r (Üst tarafı 1 inci sayıfada) nünde kurulan kürsiye ıetlrilmiç[ ve tabutun etrafında, Taânnenberg muharebesine iştirak eden elli üç| Alman alayıtlım sancaklarını tu -| tan Alman ördüsüu zabitleri mevki almışlardı. Bivaz geride araların da hükümet erkânı, ihtiram va- Ziyetinde — düruyorlardı. Kördü- nun dışarısında ise iki yüz bin kişi| vardı. Derin ve huşulu bir sessiz- lik arasında M. Hitler ilerlemiş ve | mareşalin tabutu önünde — rüküa| varmıştır. | Merasime iştirak — eden şahsi- yetler arasında askeri ütiforması- ni giymiş olduğu halde sabık ve-! Haht da bulunuyordu. | Alman ordusunuün — protestar | peskâposu tarafından icra edilen dini âyini ve başvekil tarafından söylenen ve müteveffa — mareşal| Hindenburgun şanlı hayatmı an- latan nutku — müteakip, hazır ol kumandası verilmiş ve ihtiram kı- taları selâm resmini ifa etmişler - dir. Bu esnada muzikalar, vatani ve askeri marşları çalmakta ve ba- taryalar salv ateşi yapmakta idi. Bilâhara zabitler tarafından taşı « nan tabut — Baş kumandan - lrk kulesine götürülmüş ve kulenin methalinde mareşalin — tabutu, vaktiyle kumanda ettiği Hüssard ların büyük üniformasını giymiş bulunan mareşal von Mackenzen tarafından selâmlanmıştır. İhtiyar — ceneralin müteveffa harp arkadaşını son defa olarak bu selâmlayışı çok hazin olmuş * 'Tannenberg, 7 (A.A.) — Mare- şal Hindenburgun tabutu, Tannen- berg muharebesi âbidesindeki j neraller kulesinden, avluda cesim bir haçın önüne — götürülmüştür Cenazenin etrafında miralay Hin-| denburg, kabine erkânı, sefirler heyeti ve Tannenberg muharebe - sine iştirak etmiş alayların sancak- Tarmı hamil bulunan eski askerler mevki almışlardı. Almanyanımn her tarafından gel « 200 bin kişiden fazla bir halk kütlesi, saha haricinde kalmışsa da, hoparlörler sayesinde merasi- Mi takip edebilmişlerdir. Baş papas, mareşalin vasiyet- namesinde aynen şu sözlerin 6« kunduğunu söylemiştir: “Ölünciye kadar sadık ol!,, M. Hitler, irat ettiği nutukta, harbin fecti sürette netitelenmesin- de, Hindenburgün hiç bir suçu olmadığını ve fakat bu neticenin, politikacıları mahküm — ettiğini söylemiştir. Gene M. Hitler demiştir ki: “Milliyetperver — Almanyanın, 1925 senesinde mareşali cümhur roisliğine intihabı, eski — ordunun bir muzafferiyeti sayılabilir. Zira Hindenburg, nazi inlâlâbinin ha misi ve binnetice milli kalkınma - nin âmili olmuştur. ,, Berlin, 7 (ALA.) — — Berlinin tam merkezinde Brandenburg ka- pisı önündeki meydana Hinden- burg ismi verilmiştir. üniversite gençleri beraet etti (Üt tarafı 1 inel sayıfada) giderek çelenk koymuşlar ve dö- nüşlerinde çok kalabalık oldukla- vından bu hareketlerini men'i iç- tima kanununa muhalif bulan Fe- riköy ve Nişantaşı zabıtası arala- rına girmiş ve dağıtmıya çalışmış- sa da kalpleri heyecan dolü olan bu gençlerin dağılması şöyle dur: sun, meçhul bazı gençler tarafın: dan itilip kakıldıkları kaydiyle haklarında tanzim olünan - zabit varakalariyle birlikte ellerine ge- çirdikleri bazı gençleri müddölu- mumiliğe ve müddelumumllikçe de Üçüncü ceza mahkemesine ve- rilmişlerdi. Bir buçuk seneye ya- km bir zamandanberi cereyan e- den muhakeme bugün neticelen- miştir. Muhakemenin bugünkü celsesinde İlhan, Bedri ve İsmail Hakkı Beyler maznun - sifatiyle hâzır bulunuyorlardı. Başlangıçta müddeiumumt iddiasını — söyledi ve kendilerinin cürümleri olma: edühe ae Sledükli ai a a İ Üai b Yirmi kuruş yüzünden (Üst taralı 1 inci sayıfada) sında biribirlerine — girmişlerdir Neticede Kirkor ve arkadaşları| Suphiye dayak atmışlardır. Suphi,| dayağı yedikten tonra dün sabab tekrar Uzun çarşıya gelmiş ve kardeşinin çalıştığı dükkânda o - turürken otraniın hatırt sayılanları vasıtasiyle Kirkorla — barışmıştır. Suphi, akşama kadar kardaeşi Sa- imin dükkânında oturup, akşam üstü eve gideceği sırada Kirkorr uğrıyarak gene <ağızlık parasın: istemiştir. Kirkor o esnada satmı- —HABER — Akşam Postası — VI £ Pövetos 14300 Rauf Hayri Beyin. muhakemesi —— (Üst tarafi 1 incl sayıfada) — Ankaradan mi memuür edil « dini, kimden emir telâkki ettiniz? — Hiç bir yerden emir alma- dim. — Memur edildim dediniz? — Esasen hasbelvazife memu- rum efendim, — İstihbar şekliniz nasıldır? — Vazifeye taallük eder. Mah- remdir, söyliyemem, — Samiinin işitmesi mahzurlu ya götürdüğü birçok dökme âlât ve edevatmı ıöıleterek biraz beklemesini ve elindeki malları| sattıktan sonra parayı getireceği-| ni söylemişse de buna Suphi razı| olmamış ve ileri geri lâflar sör liyerek Kirkoru kızdırmış, Kirkor da cebinden usturpayı çıkarıp Suphiye saldırmıştır. Suphi ile Kirkor arasında ge -| çen bu kavgayı karşıdan Suphi | nin kardeşi Saim görmüş, Sami de eline geçirdiği bir ağızlıkçı keski- si ile Kirkorun Üüzerine — hücumr etmiş ve muhtelif yerlerinden ya- ralıyarak yere sermiştir. | Dokuz yerinden yaralı —bulu- nan Kirkor Cerrahpaşa hastane- | sine kaldırılmıştır. Saim, vak'a-| dan sonra evine kaçmişta dâa ya -| Kalanmıştır. Hâdiseye Suphi se - Bep olduğu için Suphi de polisçe tevkif olunmuştur. Suüya düştü (Üzt tarâfı 1 inci sayıfada) der, baharla baraber — idmanlara başlıyarak mazbut bir kadro — ile Balkan oyunlarına iştirak ederiz!. Evdeki hesabın çarşıya uyma- dığı gibi kış her seneden daha iyi geçmedi, Buna mukabil mevsim zengin bir programla dolu idi.. Herkes koştu, atladı. Pek ümit ve- rici olmıyan dereceler eski ha- mam ceki tastı. Bu arâda beşinci Balkan Olim- piyat oyunları yerini Yunanistan- dan Yugoslavyaya verdi. Pek az sonra Yugoslavya bu işi başaramı| yacağımı bildirerek tekrar müsa-| bakalar Yunanistana yüklendi.. Galiba hükümetten Fevkalâde yardım gören Yügoslavlar ikinci bir müracaatla kat'i olarak bu İşi| yapmak istediklerini ileri sürerek Zağrepte hazırlığa başladılar.. A- tina ile Zağrep arasında mekik do kuyan Balkan Ölimpiyadı nihayet yerini tesbit edebildi, ama bu - se- fer bizim takım her seneki gibi mutat karışıklıklara içinden çı- kılmaz işlere maruz kaldı.. Semih Rusyada, Veysi Avrupa- dan gelir gelmez işe başlıyacak; izin alınmaz.. Şu veya bu da gide- miyor; o halde en kestirme yol Zağrebe veda edip 1934 mevsimi- ni erken olmakla beraber kapayıp gelecek sene topraklarımızda ya-| pilacak altımcı Balkan oyunlarma| hazırlanmaktır.. Büyük bir spor hareketinde bir millet için mazeret sayılamıyacak bu ademi iştirak Balkanlarda na- tıl bir tesir yapacak bilemem, Muhakkak ölan bir şey varsa daha dün idmanlarını yorgun ar - gın bitiren arkadaşlar bu * haber- den menınun olmiyacaklar ve ar - tık büyük bir itimatla — muhayyel müsabakalar için kolay kolay e - mudur? — Evet efendim. Burada müddei umum! şahidin kapalı celsede dinlenmesini iste - miş, bu İstek kabul edilerek Seyfi Bey kapalı celsede dinlenmiştir. Bundan sonra gütmrük muhafaza kumandanı Seyfi Bey de kapalı celsede dinlenmiş, müteakıben a- leni celse yapılarak diğer şahitler dinlenmişlir. Dinlenen şahitlerden baş mü- dürlük mümeyyizi İbrahim Bey, Rauf Hayri Beyin ceplerinde kürk çıktığını söylemiştir. Rauf Hayri Beyin eşyasmı ilk muayene eden Nuti Bey, Rauf Hayri Beye evvelâ resme tâbi eş - yası olup olmadığını sorduğunu ve yoktur cevabını aldıktan sonra denkler ve sandıklar — açılmca kürkler, köseleler, deriler çıktığı- nı söylemiş ve demiştir ki: — Rauf Hayri Bey, köselelerin kendisine Kocaeli Meb'usu Sırrı Bey tarafımdan hediye edildiğini söyledi ve diğer eşyaları arasında | esnasında sorulan mnllneıj | rük muamelelerine vakıf o!f da sadakor, bere, korde“j Bütün bunlar tahkikat evi yazılıdır. Rauf Hayri Bey bu şeh? v ğimı, gümrüklenme işile İl nin alâkadar olmadığını söY' tir. Hacı oğlu Mehmet Efendi mindeki şahit kavas Tevfik * di ile birlikte Kocaeli Mebutt” rı Beyin evine gittiklerini, Beyin orada Tevfik Efendiyt' — Mahkemede ifadeni Rauf Hayri Bey senin âmi onuün sana bir. emir vın”“ söyle, ifadeni değiştirirsen bir şey olmaz dediğini anlatt? Neticede müdafaa vekili Bey, Kocasli Meb'usu Sırri ” diğer iki şahidin getirilmt? Odesa Kançları Zeki Cemil P* istinabe suretile malümatına ? racaât edilmesini istedi ve Hayri Beyin âleyhine kasti Ni susla tertip edilmiş olan bü senin Mürettep olduğunun lacağını söyledi, mahkeme bt | müdafaa vekilinin taleplerini detti. Şahit Saim Efendi dinl Bundan söonra kavas Tevfik ”| di Kocaeli Mebusu Sırrı Bey " fından yazıhaneye götürüld orada Siırri Beyin kendisine! — Sen bu işleri üzerine al () ğini söyledi. Muhakeme ş evrakının iddia makamınca * ması İçin 11 Ağustosa kaldı: Bizde görülmemiş bir dava (Baş tarafı 1 iâci bayılamladadır) Avrupada türeyen — “Çıplaklık ta- raftarları,, nın çok hararetli bir mensubudur. Fransadaki “Çıplak- lar cemiyeti,, nin de âzası bulunu: yor. Bu taraftarlığını evin içinde çırılçıplak gezmek, bunünla da kalmıyarak beni ve biri on, diğeri on üç yaşlarında bulunan iki er- kek çocuğumuzu böyle — çıplak gezmeğe teşvik ve hatta icbar et- mek suretiyle iİspat ediyor. Ben buna şimdiye kâadar hep karşı geldim ve hiçbir zaman kocamın dediği gibi evde çıplak gezme- dim, Fakat o, ben evde bulunma- dığım zamanlarda — çocuklarım: çıplak gezdirdiği gibi kendisi de onların arasında anadan doğma dolaşıyor. Bu halin, çotuklarımın ahlâkı üzerinde fona tesirler ya- pacağı kanaatindeyim, Binaena- leyh kocamdan ayrı yaşamak isti-| «yorum. Boşanmak -taraftarı deği- lim, çönkü çocuklarımız - var, Fa- kat kocam bana her ay — çocukla- rımla beni geçindirecek kadar bir nafaka vermelidir.,, Elli yaşlarında bulunan Doki- lis Bey ise şunları söylüyor! * Filvaki ben çıplaklık ta- raftarıyım ve Fransız - çıplaklık taraftarlarının merkezi olan — “İs- parta klübü,, nün de âzası bulu- nuyorum, Fransada hiç bulunma: dım, fakat bu klübe tahriri müra: caatla âza yazıldım. Üç seneden beri ” çıplaklık taraftarıyım ve c mek sarfedemiyeceklerdir. ömer Cııi_ı!ı___ dığını, bazı ufak cürüm mevcut görülse bile 2330 numaralı âf ka- nununa tâbi olduklarını anlattı. lihdir. — Glküell .ı'ı... y A ü berarisene ee n ae serer ee Na NnaN sar Müteakiben avukat İrfan Emin Bey, hukukt müdafaasını — yaptı. Heyeti hâkime bir mt *'et müza kereden sonra gençlerin beraetle- rini kararlaştırdı. | gürültü ile mücadeleye zamândanberi her gün saba” bir müddet çıplak — dolaşı! İimnastik yapıyorum ve îfü olarak yatıyorüm. — Çocukl "W ve karımı da böyle yapmıyâ | vik ettim. Karım razı ölmad! cuklarımı ise bazan ev için'ı*ç lak dolaştırıyorum. Evden hariç yerlerde î" olarak pek nadir gezerim; * pek tenha yerlerde, deniz z larında filân imkân bulursast'” Bu meraklı davanın mev hulâsa ettik. Muhakeme - b! neticelenmemiştir. — Bakalım? karar verilecek?, ; Gürültü ile mücadelel” başlandı M Dün sabahtan itibaren M mıştir. Dün sabah zabıtai ye memurları kendi mınbk’wy erkenden teftişe — başlamı$ş 'v Talimatnameye göre ııblh. | sekizden evvel ve akşam sek' sonra seyyar esnaf yüksel: y satış yapmıyacaklardır. Ayni “/ manda nakil vasıtaları lüzt” , yere düdük, çan, korna ?:ğ caklardır. Bağırmak — dertt? 4 varmamak şartiyle ekm dondurmacıların sattıkları 4 halka bildirmelerine müsat' lunmuştur. | Zabitai — bölediye M mıntakalarını — teftişe d“)*f mektedirler. Bütün ırıblvf kerleklerine bir seneye ka! tik takmak mecburiyet'nde$"'y Yeni yapılan tekerle'der d€ tikli olarak imal ölu: li