bi j t V Vi bir Nutdan Kü ç y *t Göley İnin yeni çevirdiği ve Tukara, ı Ka sover bi Ünorikan yıldızı ümi Harp senelerinin çok tanın- Yıldız olan Juanita Hansen tenesinde ik yüzünden hastalanmış, Si - Ki çekilmişdi. şimdi tamamile ha t olan bu nrtis N'eriri zehir kullanmağa alışmış | la; N& Tahatı, e Ülter Yagy som senelerin en tanın- Ydürlarından biridir. Ne yazık ki geçen | Sok film çevli keyif verici zehirler Kaliforniyada, ren tedaviri için bir müessise karar vermiştir. Li Treysi, sinema aktörlüğüne | « adan evvel, dükkâncılık ediyor- * w,,,ş'î-k Oki, annesini artık film çe- Waç * birakmıyacağımı söyliyor. E- güzelliği, saadet hali ih- Xuihyormuş.. kişi. Sarkıcı Betty Greyble. | Hafızası en kuv- Vetli artist kimdir : ? Klark - Geyliin — hayat programı — Klark Geybi'ı, artistler arasında en çok “Hafızası kuvvetli” diye tanırlar. J Filhakika, bu delikanlı aktör kadar çabuk, kısa bir zamanda rolünü ezber- liyen yoktur! Yoksa hile mi yapıyor? Geceleri uyumayıp sabahlara ka - dar bunu mu çalıştyor dersiniz? Size bu münasebetle Klark Geyell'- in hususi hayat programını verelim: Bu genç aktör, sabahın altısında kalkar; Hemen yıkanır. Kaşlarına ka- dar beresini geçirir. Doğruca otomo- biline koşarak bir kaç mil şöyle dolaş- tıktan sonra tekrar gelir, Kahvaltısını müteakip stüdyoya gider. Her hangi rejisöre tekrar tekrar: — Nasıl, becerebildim mi? Oyunu- mu nasıl buluyorsunuz?.. rolü yaptıktan — sonra Nev'inden çocukça sualleri vardır. Yemek için tekrar evine, yabut hu- susi bir lokantaya dönmez! Stüdyo lokantasında, herkesle bir- likte yer. Öğleden sonra, gene hümmalı bir film çevirme faaliyeti vardır. Akşam yemeklerini — gayet hafif yer. Sonra, karısiyle birlikte ya sine - maya, yahut bir tiyatroya çıkarlar. Fakat Klark Geybl'in daha ziyade tercih ettiği biraz gazete veya bir ro- mandan iki üç fasıl okumak üzere ev- de kalmaktır. Nihayet, röllerini — ezberleme faslı gelir ki, “Hafızası pek kuvvetli" ak - törün geç vakitlere kadar odasında 1- şık yandığını görmelerini artık nasıl | isterseniz öyle tefsir ediniz. d kolej hayatını gösteren — bir filmin — musikisini #şağı Maxim Doyi, yeni keşfodilmiş bir garkı yıldızı olan Pail Kegan, ve | nazarından kendisine çok faydalı - olduğunu | sa: Lupe Velex Holivuddan Meri Karlüyel her sabah bisikletle bir tur yapmak itiyadındadır. Bunun sıhhat — noktal söyler. Aşağıda sağ taraflaki resimde onn, | M, G, M. Şirkelinin yani çevirdiği bir filmde Köz alcı bir korsan kryafetile görüyorsunuz. | Bütlün karsanlar önüm gidi olmalardı, eski do virlerde korsanlardan gene korkulur muydu dersiniz Tarzan ve Lupe Velez Meksikalı küçük artist Lupe Velez- in, bir zamanlar yüzme şampiyonu Tarzandan niçin ayrılır gibi oldukları | nın sebebini bilir misiniz? *“Tarzan” sporcu olduğu için, sıh- haline pek iyi bakar... Binâaenaleyh erken yatmak, dışarlarda dolaşmamak, hele balolarda, geç vakitte biten gece ziyafetlerinde kalmamak âdetidir. Velez'se bunun aksi... Böylece aralarında bir uyğunsuz - kik' oluiuğtu. Uyuştular. Gone eskisi gibi hayat devam etti. Fakat şimdi de o kadar birbirlerine bağlıdırlar ki, Lupe Velez'in çalışmak- ta olduğu film mücssesesiyle kontra- tı bittiği ve kendisini dünyanın muh - telif mıntakalarından film çevirmeğe, sahneye çıkmağa davet ettikleri hal - de yerinden bile kımıldamak istemi - yor. Neden mi? Kocası Coni Vaysmüller filim çevir diği için ve hele bugünlerde Holivud. tan hiç ayrılamaz bir vaziyette oldu- gundan... Bundan başka, Lupe Velez'in Ho- Kivud'tan ayrılmasını — kimse istemi - yor. Bir gazetenin dediklerine bakılır - gidince, bundan sonraki boks maçlarında, bü- tün boksörlerden birbirine, bir ötekine “Vur! Öldür!” Diye artık kim bağı - rıp ortalığı şiddetlendirecekmiş... Lupe Velez'i sevmiyen yoktur. dan Yeni Sinema Dünyasın- Haberler Türkiyeye en fazla Amerikan filmi, en az Fransız filmi giriyor * Şimdiki halde memlaketimize en çok giren Amerikan filmleridir. Bun- lar, daha ziyade yakın memleketlerden, Avrupadaki acentelerinden alınmakta- dir. İkinci derecede memleketimize film | ihraç eden memleket, Almanyadır. Almanya, hem almanca, hem fran- sızca filmler göndermektedir. En az, Fransız filmi alınmaktadır. * Janet Makdonaldla birlikte çevir- diği “Şen dul,, filmini bitirmek üzere olan Moris Şövalye, daha — şimdiden Metr Celdvin kumpanyasına bir muka- veleyle bağlanmıştır. Moris Şövalye, bundan önce de, Av- rupaya gelip İngilterede bir film çevi- recektir. * “Her kadmnı bildiği,, isimli ve dünya edebiyatınca çok şöhret kazan- mış bir eserde, büyük Romans san'at- kâr Helen Heyse karşı, Marlen Ditrih | ile “Kırık mabude,, yi çevirmiş — olan Brayan Ahern oynıyacaktır. * İyi kalpli Can Kroford, — Holivud, sokaklarında aç dolaşan iki çocuğa da- ha para vermiştir. Tahsillerini de te- mine çalıştığı haber veriliyor. * Klara Bov, şimdiye kadar aldığı takdirkâr mektupları arasından; yüzde altımış dokuzuncu gemici olduğunu an- lamıştır. Şimdi gemicilerin en sevdiği artist Glenda Farreldir. * Yeni filmde, Rişar Tober, büyük musiki san'atkârı Şubert rolünü oyna- maktadır. * Fredrik Marren, yeni filmi, gene ta- rihidir. * Greta Garbonün yeni çevirmiş olduğu filmler münasebetile, hayatına dair en ince esrar, tekrar tekrar gaze- tolere aksetmektedir. Garboya ait en çok haber; bir vakit- ler, Lon Çaneyden - fevkalâde” yardım ” ördüğü ve şöhretine ba yürdrmün Ççok' * ** olduğudur. * Yeni bir artist olan Ballerino Ho- livud'da 11.000 kız tanımakta- ve hep- sinin yağinı; sikletini, boyumun ölçüsü- nü, hayatlarının en meraklı safhalarını bilmektedir. ter