-İ7 Temmuz 1934 HABER —— tanbulda ihtikârın he nasıl l ;:î::“::' P"d(e_n.deci tücca- İ el ismar o.:nığı hakkında PSi sinde bir çok münaka: $ Pi _dı. Belediye iktisat mü- E ıürllkınıı Mevcut olduğunu buzm bazı şehir mümessille- t dl—tlunm varit görmedi. .tı'î'î:]:âılun da iddialarını mi viye ettiler. Nihayet ukeb'deı'ı_öğrendiğimize göre v&; 'ahiliye Vekâletine akset- '“kî' de bu işin esaslı bir su-| ni ç iki için bir komisyon teş- Beı:;lrenı. Bu komisyon Vali| , e Reisinin Riyaseti al-| 'Çflmalannn başladı. İhtikâr Sdine karşı efkârı umumiye İt olarak çok hassas dav- p, tadır, :'klnde fiatlarda — ihtikâr ld!r? Ihtikârın mevcudiyeti * Piyasada serbest rekabetin k | mevcudiyeti ile kabili izah- “be_ıt rekabet sisteminde pi- a f_'hllır maliyet fiyatına ğ bir kâr ilâvesi suretile te- eder, Serbest rekabetin or- a !îulkmuıı için tüccarın — sa- tâli fiyat tatbik etmek üzere "_da anlaşmış olmaları lâ- ::lı_r._hk.—.ı biliyoruz ki bak- &n ıll_bı hem ham hem mamul ı:ı ııı.barile çok Mmütenevvi bi :lıı ticaret şubelerinde böy- h mlaşmanın teşekkülüne im- g oktur ve böyle bir teşekküle “Sadi tarihte rast gelinmemiş dan — dolayı bakkaliyede ik aleyhine böyle bir an-| h.t'ı Oktur, sa) :Zı !_“belerinîn (Ticaret is- thhŞA *sidir.) Istihlâk tabaka- ; ; îne bu gibi ıınluınalarıW en"ğ“de (Standardise) yani €men aynı tipi ve aynı ev Muhafaza eden ham ve yarı u _"lıllıır satışlarında rast ge isal olarak şeker, kahve,| , çelik ilâh... Gibi madde- J Zerinde teessüs etmiş Cihanşu Yahut mıntakavi anlaşmalar qj gelebilir. *“rülüyor ki İstanbul şehrin- Berakende fiyatlarda ihtikâr .'“Huı.ı sebebi bu takım anlaş- Sin , Peticesinde serbest rekabe- hi tdan kalkması değildir. ]d.'h kanaatimize göre İstan- lüra Berakende fiyatlarda ihti- u' rin piyasa merkezlerin- gh:*_k yerlerde tesadüf edil- '. ir. Meselâ Balıkpazarı ve k Vt taraflarında altı kuruşa | İlkç. ” kilo patates Şişlide ve Ye MÜstehi # ür, Ümay, ” On beş kuruşa kadar - sa-| d!p: ir. Gene eczahane ve ec- l"'"lm merkezleri sayılan API ve Beyoğlunda yirmi '"_R satılan bir diş patı için t ee ile Osman Bey arasındaki iş (, ânede mu: kırk ku- İ sırran U an'l'"kledir. i,:n sebebi serbest rekabe- böru Sa merkezlerinden muhite * ha ht ı:ıd"dikçe bir çok sebepler İıı.!ı;d':îıde kuvvetinden kay- hda ;'ldî anlayışta eşya fiyatla- hîr! Serbest rekabete ancak Tünki Orsalarında rast gelinir. * Mal için arz ve talep Bty, ' ve mekânda karşılaş- Se 'l"_'l rekabet sistemini hare- mda ":er_ek şehrin bazı taraf- N xewıe';:(_ılı.ı gâli fiyatların önü- için yapılacak iş piya- onu” geçe biliriz? sa merkezine uzak olan bu yerler- de her şey satan büyük mağaza- lar ve kooperatifler ihdas etmek- | tir. Yalnız itiraf etmek lâzımdır ki bu gibi teşekküller kısa bir müd- dette meydana gelemez. Sermaye bulmak, piyasayı tetkik etmek|” ilâh... Gibi hususat zamana müte- vakkıftır. Bahsettiğimiz ihtikârın önüne derhal geçmek için elimizde bir çare kalıyor: Şehrin — muhtelif ka, Şişli, Bayazıtta muayyen gün- lerde meselâ haftada iki defa pa- zar kurdurmak, Eğer hâlen mev- cut pazar varsa bunları tevsi ve günlerini sıklaştırmak. Bu pazar- ları halk için bihakkın faydabahş| bir hale getirmek için buralarda zarurt ihtiyaçlarımızı karşılaya- cak her malm bulunmasına gay- ret etmek lâzımdır. Bu hususu - Akşam ası azun menzilli bir Fransız topudur. Eskide lük çekilirdi. Bir taraftan silâhları azaltmadan bahsedilirken bir taraftan mümkün kılmak için de puırlnr-* da yer alacak satıcıya kâfi derece de suhulet göstermek icap eder. İhtikârın önüne geçmek için bakkaliye ve diğer mütenevvi mal satan ticaret şubelerinde resmi a- zami fiyat yani narh usulünü tat- bika imkân yoktur. * &** Aldığımız haberlere göre Fran- sız hükümeti yabancı lerden Fransaya ithal olunan in- cirlerin gümrük resimlerini on mis linden fazla çogaltmıştır. Buna sebep Şark ve bilhassa İzmir in- cirlerinden cins itabarile çok aşa- gı olan Cezayir incirlerine Fransa istihlâk piyasalarını açmaktır. —— Bu suretle incirlerimizin Fran- saya girmesi tamamen menedil- mşi demektir. Vasati olarak kilo- sunu 12 kuruşa sattığımız incir için yeni tarifeye nazaran Fran- sada 8 buçuk kuruşu da gümrük resmi vermek icabedecektir. Cin- ne kadar iyi olursa olsun Marsil- yada tüccara kilosu yirmi beş ku- ruşa mal olan Türk inciri bu şera- it tahtında rekabet sahasından u- zaklaştırılmıştır. Halbuki aşağıdaki statistikte de görüleceği gibi Fransaya yapı- lan ağır ihrâcatımız son beş sene zarfında beş misli artacak derece- de bir inkişaf arzetmiştir: Sene Türk lirası 1928 50.000 1933 250.000 Aramızda halihazırda cari ti- caret muahedesine nazaran Fran - sanın aâltı ay evvel bize haber ver - meden ihracat mallarımıza tatbik ettiği tarifeleri tezyide hakkı yok- tur. Mesele Paris ticaret mümes - silimiz ve ayrıca hariciye vekâle - ti tarafından Fransa — hükümeti nezdinde yapılan teşebbüslerle hal olunmak istenilmişse de pek cüz'i bir tenzilâttan başka bir netice a - hmnamamıştır. Fransanım bize yaptığı ihraca - tında tatbik edilmek üzere güm - rük tarifelerimizi mukabelei bilmi sil olarak tadil edeceğimiz şüphe- sizdir. Fransa ile aramızdaki hacminin büyütülmesi için yeni ça- reler aranıldığı ve Marsilya ve İs- tanbul ticaret odalarının bu iş için mütekabil tetkik seyahatleri tertip ettikleri bir zamanda Fransa hükü- metinin aldığı maküs vaziyet şaya- nı teessüftür. D. Refii Şükrü ticaret memleket-| nu Primo Karneranın, intikam maçı ha zırlığı sırasında kaçırılacağı tör polisi bazı tedbirler almağa lürum — görmüştür. Brimo Karnera, tayyareci Lindber gin çocuğu gibi bir bebek ettiği görülüyor! Ğ b kadınlar da iştirak etmiştir. | müsabakaları seyrederken alımmıştır. kullanmağı bilmelerine ehemmiyet veri yorlar. Resimde, kadmlara tüfek atmanın öğretildiğini görüyorsunuz. zabitleridir, m bu toplar, Şimdi motorize edilerek, süratli hareket temin edilmiş bulunuyor. dolayısiyle bir yerden bir yere nakil güç- elt la nn iE T zakaa “lç_,lıiğü ortadan kalkmış ve bu silâh ta mühim bir hücum silâhı yerine geçmiştir. yeni yeni si lâhlar icat olunduğu gibi, bir taraftan da eski silâhlar, işte böyle bir takım tertibat ilâvesi suretiyle yenileştiriliyor! ıy *“Dev adam” denilen ve Maks Bire yenilen cıki dünya ağır siklet şampiyo- rivayeti çık- olmamakla gecscrenecALALErELEREREMA z Budapeştede yapılan dünya cimnas tik müsabakalarına Cezayirli Müslüman Resim — kendilerinin iştirak etmedikleri bazı Avrupalılar Cezayirli -Arap kadınlarını çok güzel ve ayni zamanda asrileş- miş buluyorlar. Yalnız, resimde de görüldüğü gibi, gene erkeklerden uzak, ayrı bir grup halinde oturduklarına işaret et mekten kendilerini alamıyorlar! Tüfek at- Japon | mış, kendisine “Seni kaçıracağız!” Diye tehdit mektupları da geldiğinden ama- or! beraber, işte resimde — koşu yaparken motosikletli iki polisin kendisine refakat | Yenler, kendisini — delirmiş | nastik şenliklerinde manın öğretildiği yer, Tokyodaki endahat mektebidir. Japon kadınlarına, hattâ | genç kızlara da burada muntazam surette ders veriliyor. Ders verenler, Frankfurtta, şenlikleri yapıldı. açık havada — temsil Bu sırada bir çok tiyatro şaheserleri, kırlarda, meydan- larda, kilise ve diğer binaların önle - rinde temsil edildi. Bu resimde, tanınmış aktörlerden Robert Tavbe, kilise önünde bir eser- deki rolünü prova ediyor. Onun yal « nız başına bir takım hareketler yaptı- ğını gören ve rol prova ettiğini bilmi- bir adam sanmışlardır! » Tn ND Hindistandan Avrupaya her sene mektep tatillerinde Hintli talebeler ge Krler. Yukardaki resimlerini gördü - ğünüz iki Hintli kız mektep tatilinden istifade ederek Hindistandan Londra- ya gelmişlerdir. Hintli talebeler Bri - tanya adalarında terbiyevi — tetkikler yaptıktan sonra tekrar memleketleri - ne döneceklerdir. Japonlar, icabında harp için lüzumlu olduğu kaydiyle, kadınların da tüfek ( ( Batmiş tahtelbahirlerden kurtulmak için yeni bir usul, daha doğrusu bir “denizallı a- mansörü,, lent editmiştir. Bunun İçine girildikten ssnra kapak ka- panmakta, ve nşağıdan mütemadiyen kayve- rilen bir tele merbat olduğu halda yukarı doğrü çıkılmaktadır,