12 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

ç i2 Temmuz 1934 Danimarka şovalyesi © Son sayıfadaki resme bakı- .d ir Yahya Kemalin bir Mısrar n Vvarlar k:ıçr_vc-mıu_ş gibi gür bir doludan| in, kaçıyor Niğboludan!| lip ordusu, bozen " , köydi ve h a en l €r gectikleri ye| ' enzil'e yaklaş-| nıi['_ Türklerle— Ca idi, Daha ©N göze çı"l";ncık-' Yolda iken iç- Sarpan asılzade- rd:_ Bunlar, şüp- Bi.> b Nai ".""'“*lerd; €n fazla ya- g5 içlerindi F Ytan bıyıklı bir t. | nun kafasma kolunun bütün kuv- | rvetine reğmen, arkasında iz bırak- | dının esrarı da, onunla birlikte top| | len kalmamıştı... | doğru dört nala kaldırdılar... | siyah k: Satal sakallı bir bir MABER — Akşam Şimdi mi, ortaya çıkacaktı?.. Derhal mızrağını kaptı.. Rondo vetile yapıştırmağa başladı: — Sen ha?... Sen beni takip için dolaplara girersin ha?... Al... Al... Seni sağ çıkarmam. Vurdu. .. Vurdu... Vurdu... A - dam beyhuş yatarken, mızrıiını: karnına sapladı: > — Buraya kadar sakladığım es rarı, şimdiden sonra ele veremem...| Buna imkân yök... Ehli Salip ordusunda ölen, öl- dürülen adamın besabı mı sorulur dü ., Vuruldu mu? Birak.. — Öldü mü göm.... Mesele bundan ibaretti. Diplomat Rondo da, bütün şöh- madı... Gömüldü, gitti... Genç ka- rak altına girdi... Artık, onun kadın olduğunu bi-| Atları, Tayfur Paşanın çadırına — Tayfur Paşa... Düşmanın en büyüğü odur... Onu kesersek Türk ler bozulur.. .Ha gayret, çocuklar... Genç kadın, hayvanını mahmuz larken arkadaşlarına böyle söylü- yor, iki yana pala sallıyordu.. Fakat, yeniçeriler, onları yol da eksiltiyorlardı. Bazan patlıyan bir tabanca bazan sallanan bir kı- lıç, Danimarkalının arkadaşlarını tükettikçe tüketiyordu. Fakat, işte, çadıra yirmi otuz metre kalmışlardı.. Tam bu sırada, ir sipahi, mızrağını hücum eden erkeğe sapladı... Onun kıyafetin- deki kadın da: — Hristo!,.. diye Hazreti İsayı, 'a-| imdada çağırmak istedi. Fakat, iş işten geçmişti. Yere u.| çömelen bir yeniçeri, palasını-sal- | lamış, Danimarkalı -| bindiği atı tamamile topal bırak - asilzadenin mıştı. Hayvanın iki ayağı birden kesildiği için, yere düşmesi feci ol- du. Yeniçeriler tam — hançerlerini, palalarını kılıçlarını saplıyacaklar i.| dr ki, Danimarkalı kız, başından »| laşa dolaşa, Türkçeyi ne idi?... Onun T mu olmak - iş. ..| kette işittim... Kulaktan âşık ol- UT olan ve her ini , Sataşan diplo- Danimarkalı; 'arına ki'lmbmıyn e Yakaladım.. edin... Beni reddetme ” kadının asabi . 0 iyetini İÖ Sinsiyetini buraya a & muvaffak olmuştu h ud i.| disini çıkardıkları vakit, hürmetle, ğini anlattı: | de tahkik edip meselenin hakikat | ba almak sevdasından kendini me taskını çıkararak sırma — saçlarını omuzları üzerine döktü. Göğsünü açıp gösterdi: —Beni vurmayın... Ben, Tayfur Paşa için geldim... Altı aydır Türkler arasında do- öğrendiği için epeyi fasih söylüyordu. Yolda, bütün zırhlarını attı... Mükemmel ve dayanılmaz bir ka- dın oldu. Tayfur Paşanın huzuruna ken- secdeye kapandı: — Sizin şöhretinizi tâ memle- dum... Sizi görmeğe geldim... Ve nasıl erkek kılığında geldi- — Başka türlü çaresini bula- madım... Memleketimden buraya kadar benim kadın olduğumu kim se keşfedemedi. Tayfur Paşa, diğer esirlerden old_uiuııu öğrenince, bu kendi aya- Bi ile gelen Danimarkalı asilzade amatörü bir gececik olsun koynu - nedemedi. Fakat, ertesi sabah, meşhur cen gâver Tayfur Paşayı kalbinde bir hançerle ölü buldular... Orduların hücumuna, hilesine, hud'asına mağlüp olmıyan bu pa- | lariyle muhabereye | basit noktalar için -ı—l,_bi;rkıdım_n dohl;mu vasıl düş- Yarın her tarafta spor var Beşiktaş - Gârlatasaray- Fener - Yugoslâvya maçları, Atletizm ve Deniz yarışları yapılıyor Mandikas mı Bradoviç mi yüksek Yugoslav federasyonunun şöy- le bir ortaya attığı teklif uzun boylu tetkike bile mahal kalma- dan tarafımızdan kabul edildiği vakit ben bu işin pek kolay ola- cağını zannetmiyordum. Paçaları sıvadık, Rumen, Bul- gar, Yunan, Yugoslav federasyon girdik.. En çekilen - tel- graflar, sıkışınca imdada yetişen| telefonların sayısını allah bilir. Bu arada Arnavut atletlerinin müracaatı da araya girdi. Geçen sene Balkan oyunlarına ilk defa! iştirak etmek suretiyle varlıkları-| nı gördüğümüz Arnavutların da bu oyunlarda yer almaları bir em- rivaki oldu. Küçükten başlıyan Balkanlı at- letlerin İstanbula gelmek arzu ve teklifleri bu suretle kendi kendi- ne büyüdü. Muhtelif memleketlere mensup atletleri bir bayrak altında topla- mak bize henüz ilk defa nasip o- lan büyük bir harekettir. Gönül arzu ederdi ki bu hare- Şampiyonluğu resmen tastik edilen Beşiktaş takımı Yarın, İstanbulun her tarafında mühim spor hareketleri olacak.. Taksim stadında Galatasaray — Beşiktaş şilt maçı ve dün şehrimi- ze gelen Arnavut, Yugoslav, Ro- men atletlerile müsabaka yapılır- ken, Kadıköy stadında da, Fener- bahçe Yugoslavyadan bugün gelen (Yugoslavya) ismindeki — takımla karşılacaktır. Bu sırada da, Anadoluhisarın - da senenin ilk deniz müsabakası| olan, İstanbul birinci teşvik müsa- bakaları yapılacak.. Bu kadar muhtelif bir spor gününü, İstanbul ne — va-| kittir görmemişti. Senenin ilk müsabakası olması dolayısile, kürek teşvik müsabaka- larının çok meraklı olacağına şüp- ve dolgun keti memleketimizin — muhtelif takâlârına mensup büyi atlet kadrosu ile karşılıyabilme- liydik.. Herhangi bir gayritabiilik ol- mazsa tam bir sene sonra ayni at-| letleri biraz daha kalabalık olmak şartiyle memleketimizde altmcı| Balkan oyunları için toplayarak onların yüksek — kabiliyetlerini i- kinci bir defa daha seyre imkân| bulacağız.. | Feykalbeşer derecelere yükse- len Amerika ve Avrupanın belli- başlı atletleri hesaba katılmazsa, Balkanlı atletlerin burada yapa- cakları derecelerin kıymetini ko- laylıkla anlıyabiliriz. Yugoslavyanın — Bradoviç gibi beynelmilel kıymete malik bir at- lete sahip olması başlıbaşına bü- yük bir kazançlır. Bradoviçin en kuvvetli tarafı 110 metre manialı yarışıdır. 15 saniye üzerinde yaplığı derece Avrupada bile pek nadir atletler tarafından elde edilmektedir. | Ayni atlet mükemmel 100 met-| re koşar, 3,50 den fazla sırıkla | yüksek atlar, 6,80 gibi bir mesafe- yi de tek adımla kolaylıkla aşa-| bilir.. Arnavutların en kuvvetli atle- ti Gogo da 400 metreyi son Bal- kan Dekatlon — müsabakalarında 51.9 gibi bir derece ile kazanmış-| tır ki topraklarımızda bu mesafe| ender koşulmuştur. Balkanlarda — memleketimizi tü, şaşılır... Bu katil vaka'sı, bizim müteakıp muharebelerde felâketlere —uğra- mamıza sebebiyet verdi. Zira, Tay fur Paşa gibi kumandın, asırlar içinde bir tane yetişirdi. (Hatice Süreyya) | Ta, İstanbul şampiyonu Beşiktaşın | kadar dolgun bir spor günü oİmı—' | çının nasıl bir netice ile biteceği, — Diğer tarafta, ne vakittir. oyar, nunu seyretmediğim Fenerbahçe nin, Yugoslavyanın en kuvvetli ta- kımlarından birisile çarpışması da görülmesi icap eden bir spor hâdi- sesidir. | Taksimdeki Galatasaray — Be-| şiktaş şilt maçı ve atletizm müsa-| bakalarına gelince, sene başından beri iki lik ve iki de şilt ki birisi de| temdit edilmiştir. Cem'an 4 müsabakada birbirini bir türlü yenemiyen Galatasaray- çarpışması ve 4 Balkan milletinin en iyi atletlerinin müsabakaları hakikaten kaçırılamıyacak fırsat - lardır. Bütün bunlardan sonra — da;| zannediyoruz ki, yarın İstanbulda- ki spor meraklıları, nereye gide- ceklerini şaşıracaklar ve bu Cu- manın muhtelif müsabakalarla bu| sıma, memnun değil müteessir ola- caklardır. » Fenerbahçe — Yugoslavya ma- temsil eden atletik kadromuzun! Yugoslav, Rumen ve Arnavut at- letleri karşısında kolay bir galebe kazanacaklarını zannetmek tah - min edildiği kadar hafif bir iş değildir. Her müsabaka arasında yirmi dakika fasıla bulacak olan Brado- viç neye mal olursa olsun yalnız başına dört birinciliğe namzettir. | Diğerlerinin de kudretleri dahi - linde kazanacakları mesafeler he- sap edilirse bu müsabakalardan nasıl bir dereceyle yakamızı kur- tarmak kabil olacaktır. Hep bera- ber seyrederiz!.. ömer Besim | | gelecek taktmın kuvveti hakkında kat'i bir fikrimiz olmadığından, ve İstanbul ikincisinin son vaziyetini iyi bilmediğimizden bir şey söyli- yemiyeceğiz.. Beşiktaş — Galatasaray maçına gelince, bu iki takımın da, yekdi- ğger arkasından, son hafta Yunan takımına karşı oynadığı oyuna ba- kılırsa, yarınki maçın — neticesini, daha ziyade, siyah beyazlıların le- hinde görmek lâzımdır. Fakat Galatasaraylıların da, bu maçı kazanmak için çok çalırşa- cakları muhakkak olduğuna naza- ran, şilt dömi finalinin çok sıkı ve zorlu bir maç olacağına şüphe et- memek lâzımdır. izzet Muhittin Fenerbhçe klübü riyasetinden: --- “Bîl'ı'r—ıîğ en küvvetli “Rtüple © rinden biri olan Sport Klüp Yugos lavya takımı yarınki Perşembe gü- nü şehrimize gelecek ve Fener- bahçe birinci takımile Cuma ve Pazar günleri iki maç yapacaktır. Birinci müsabaka 13 Temmuz Cuma günü saat tam 17,15 te baş- hıyacaktır. Hakem Adil Giray Bey dir. Fenerbahçe stadının gişeleri sa- | at ikiden itibaren açıktır. Maç için Köprüden saat 15,10, 15,50 ve 16,30 da ve dönüş için Kadıköyünden 19,35 ve 20,30 - va- purları vardır. Umumi af Geçen pazartesi günkü içtima- ında İstanbul Futbol Heyeti, bu- güne kadar ceza verdiği ve ceza- s1 el'an bitmemiş — oyuncuların hepsini birden affetmişti. Bu karar, dün akşam toplanan İstanbul mıntakası merkez heye- Hi tarafından da tasdik edilmiştir. Bu oyuncuların yekünu 10 kişi kadardır. Ve aralarında, müebbe- | den boykotlanmış olan Fener ka- lecisi Hüsamettin, ve muhtelif müddetler için ceza almış Fener- den Fikret, Galatasaraydan Mus- lih ve Tevfik de vardır. İstanbul muhteliti Edirne muhteliti ile cama günü Edirnede bir maç yapacak olan Galatasaray, Beşiktaş ve Fener haricinde yapılan İstanbul muhte- liti dün akşam saat 8,30 da Edir- neye hareket etmiştir. Kafileye futbol heyeti reisl Necmi bey riyaset ve Nuri bey de refakat etmektedir.