Niçin onar onar sayıyoruz ! & Niçin onar onar saydığımızı haklı o- larak sorabiliriz. Çünkü pekâlâ on iki - şer de sayabilirdik. O zaman aşarat u- sulü yerine bir on ikilik usulü kaim o- lurdu. Bunun için de — (10) ve (11) in yerine iki yeni rakam bulurduk ve (12) yerine (10), (13) yerine (11), 12 12 — 144 yerine (100) yazardık ve böylece devam ederdik. Bir gün bu usulün kabul — edilmesi — Kinci mahlüklardan filden son- ra hangisini tanrramız? — Mektebin kapıcısını... Geçen sene ensesine iğne batırmıştım. Hâlâ unutmuyor !... Inatçı fil Geçenlerde Londra hayavanat bah - çesinde bir filin inadı tutmuş ve akşam Üstü yatacağı yere gitmemekte israr et- meiştir. Filin mürebbileri tarafından na- # zorla yürütülmeğe çalışıldığını görü- esrsunuz | imkânsız değildir. kolaylık olacaktır. (10) adedini ancak iki müsavi” par- çaya ayırabiliriz. Fakat (12) 2, 3, ve 6 adetlerile kabili taksimdir. Binaenaleyh on ikişer saymak daha faydalı olacak - tır. Şimdi bilebu usul — kullanılıyor ve bir çok eşya düzüne ile satılıyor. Bundan başka — sene 12 aya ve gün 24 saate münkasim olduğu için, bu usul zaman taksimatına daha muvafık gele - cektir. Maamafih şimdi ekseriyetle aşarat usulü kullanılıyor ve itiyat o kadar kuv- vetli bir şeydir ki uzun — zaman da bu usul kullanılmakta devam edecektir. Çocukların nasıl saymayı öğrendik - leri nazarı itibara alınırsa bu aşarat u- sulünün insanın ellerinde on parmak ol- masından neş'et ettiği kolaylıkla anlaşı- hr. Çocukların ve ilk insanların yaptık - ları gibi parmaklar — üzerinde sayılırsa Çünkü bu çok daha pek tabiidir ki on parmak bittiği zaman | yeniden saymıya başlanılır, ve — tekrar birinci parmağa gidilir, ve bu böylece devam ederek onar onar sayılır. Demek oluyor ki her zaman ve dün- yanın her tarafında aşarat usulünün kul- lanılması ellerimizde on parmak bulun- maşından dolayıdır. Lüpen mi dâha zeki idi, yoksa Selâmi İzzet mi? — Elbet te Selâmi İzzet daha ze- kidir, yavrum! Çünkü (Arsen Lüpen) nin formaları senin yaşından yüz mis- li fazladır! Bu bir muvaffakiyet de - ğil mi? Pamuk kedi — Miyavvvv... — A Pisi, pisi.. Nerede kaldın sinsi? Gel benim pamtik kedim, Ayol seni özledim! Görlerim yolda kaldı, Gece gündüz hep daldı!.. * — Miyavwwv... — Gel pamuk kedi; Karnı tok onun şimdi. Pamuk kedi yavuklum, Ben anası o oğlum., Gelir okşar elimi, Veririm peynirimi; Hiç değildir yaramaz, Lâkin kurnaz mr kurnaz? APTULLAH İHSAN İ Buresimde deveci devesini kaybetmiş.. Arıyor. Acaba devesi nereye saklanmış? (Bulunduğunu yeri boyalı kalemle işaret edip matbaamıza gönderiniz) HEDİYELERİMİZ Bu bulmacada birinciye çok şık bir, EL ÇANTASI İle ayrıca (150) kariimize de! kıymetli ve muhtelif hediyeler ve- | riyoruz. (Milmece müddeti 15 gündür). Bilmece zarflarını (HABER ga- zetesi çocuk haftası muharrirliği) namımna gönderiniz. —— ——— Fotograf oyunları Yukarıda gördüğünüz karikatür bir objektif oyunundan başka bir şey değil- dir. Bir nevi — objektiflerle her hangi bir kimseyi ya çok uzun ve — yahut çok kısa ve şişman olarak tesbit etmek müm- küdür. — Bu resimde kısa yüzlü bir ar. tistin uzamış çehresi görülüyor. ——— Beyazlanan çiçekler Kükürt dumanlarına maruz kalan çiçekler çabucak renklerini kaybeder- ler. Bu basit şeyin nasıl olduğunu merak mu ediyorsunuz?. Evinizde mevcut herhangi genişçe a- gizli bir reçel şişesi yahut bir kavanos alırsınız. Ufak bir tabağın içine bir par- ça kükürt soufre koyar — ve şişenin içine bırakırsınız. Mantara raptedilmiş bir telin ucuna da bir kaç renkte çiçek asarsınız.. Kükürtü — yaktığınız vakit hasıl olan dumanlardan çiçekler kısa bir müddet zarfında renklerini kaybederler. Hepsinin beyazlaştıklarını hayretle gö- Yukarıdaki siyah resimlerin evvelâ Sonra çini mürekkebiyle içleri doldurulur. Siyah resimler beyaz kâğıt ıu &iğer çizgilerden ziyade nazarı dikkati celbeder. genç kız dereden su alryor. 2 — Üç kız kurşun kalemiyle ana hatları Yukarıdaki resimler: arkadaş ip atlıyorlar. 3 — Bır yarışta. 4 — Bir at koşuyor. $ — Külâhlı çocuklar varyete numaraları yaj -— Deniz dibinde çalışanlar İInsanlar su tazyıkine daha müteham- mil olduğu için denizde yüz metre de - rinliğe kadar inebiliyor, Bir dalgıç bir saal su allında — halarak mücslt sorair altında çalışabilir. Gerek inci, mercan, sünger taharrisi ve gerek mağruk gemi- lerin su sathına ihracı ameliyeleri için son elbiseler dalgıçlara büyük muvaffa- kıyetler temin etmektedir. Fakat dalgıcın bu elbisesiyle tehlike- den masun olduğunu — zannetmeyiniz. Dalgıçlık müşkül ve tehlikeli bir mes - lektir. Madamki dalgıçlar ancak yüz metre- ye kadar inebiliyor. — O halde derin de- nizlerde iskandil ameliyesi nasıl yapılı- yor?. Tskandil denizlerin derinliğini ölçmi- ye mahsus ameliyeye derler. Bunun için de bir çok usuller vardır. En basiti a- iırliteiımıbwhılıtıııııcuııhıtbyı— vak suya — salıvermektir. Cisim yere değdiği, yani ip artık aşağı inmediği zaman üzerine işaret — edilir ve sudan çıkarıldıktan sonra suya — giren ipin u- zunluğu ölçülür ve bu suretle denizin derinliği taayyün eder. Fakat bu usulle | ancak bir kaç yüz metreye kadar olan derinlikler ölçülebilir. Bir zaman gelir ki suyun tazyıkı cismin ağırlığına müsavi gelir. Artık ip aşağı inmez. Daha derin umkları ölçmek için ge- minin alt kısmına mikrofon — denilen ve sadayı iyi nakletmiye mahsus bir alet konulur. Onun yanında biraz — berut patlatılır. Mikrofon infilâkı bildirir. Az sonra daha hafif bir gürültü işitilir. Bu rilen aksi sedasıdır. İki sedanım işitilme- KTT gyyyyıet PT aa a0 gaa anagayyazlEFAP aç Talihliler 28 Haziran 1934 tarihli resimli bulmacamızda (Bostancı ilk mek- tep beşinci sınıf talebesinden 132 Naime Hanım) birinci hediyemizi kazanmıştır. (Diğer kazananları yarınki ve öbür günkü nüshalarımızda okuyunuz !) HABER Çocuk Sayfası Kuponu 12 Temmuz 1934 ânfilâkmm denizin dibi tarafından gönde-| , si arasında geçen zaman tayin edilif: Suyun içinde sedanın sür'atinin yede (1435) olduğunu bildikten derinlei Hesin ertmal balewde. unjıç bir zaman bununla iktifa e! miş, havalara yükselmeyi denizleris Iııne inmeyi arzu etmiştir. | Bir taraftan tayyarelerle semayı (€ — ederken — diğer taraftan da tah hir ve dalgıçlarla suyun altına da edebilmişlerdir. Denizin dibinde mevcut inci, ve sünger gibi kıymetli için insanlar daima uğraşmışlardır. Dalgıç elbisesi keşfedilmeden zenciler denizlerin az derin yerlrine Fakat bu çok müşkül bir işti. Daha sonra kaoçuk dalgıç keşfedildi. Bunula da ancak otuz © derinliğe kadar girilebiliyordu. S: tazyıkı dalgıçın daha aşağı inmesin€ sait değildi. Son zamanda icat edilen madeni gıç elbiseleri suyun altında bir kolayca ve saatlerce çalıştırabiliyor- Küçük muharrirlerimizden Ramiz Hanımın düşüncelerini B* hafta bu sütunda okuyacaksınız! .u.i; d mlmPğ[ | gi larak sünger gibi şeyler çıkarırlardi Acaba ne düşünüyo” y£ 8 B i 1