Başvekil Paşa mü- him bir tebliğ neşretti a ; Türkün iradesi Muazzam || Bankası binasmın ete- ginde ve kadim “Taş Han” ın altında- ki Şölen kraathanesinin bahçesinde o- furmuş eski bir bildikle konuşuyorum. Bana anlatıyor: Bundan tam oön sekiz || sene evvel yani 1916 da Ankaraya gel- miştim. O sırada çok gençtim. Fakat Şehrin © zamanki halini hatırlıyorum. Bu “Taş Han,, a “Papazın Oteli,, der- lerdi. Etrafta kirece boyanmış bir çok binalar... Şuradan içeri doğru dar so - kaklar uzanırdı. Bir gün otelden çı - karak bu dar sokaklara dalacak oldum. Belindeki iri Tarabulus kuşağına ka -« malar sokulu bir takım adamlar dola- pyordu. Kavgalar oluyor, bıçaklar çe- kiliyordu. İnsan kendini bir eşkiya ya- ioğına düşmüş sanırdı.,, Muhatabım devam etti: “O sırada Ankaranın bütün evle - | vi beyaz kireçle boyanmıştı. Bunu hâ- lâ eskiden kalma arka sokaklarda gö- Fürsünüz. Sebebini de şöyle anlatıyor- Tardı: Bir gün Abdülhamit bütün vilâyet merkezlerinin fotoğraflarından mü - rekkep bir kolleksiyon istemiş. Her wilâyet merkezinin fotoğraft alındığı gibi Ankaranın da resmi alınarak sa - yraya gönderilmiş. Ancak Ankaranın bütün evleri koyu renk kerpiçten ya- pılmiş olduğu için resimde şehir top- yak kümesi halinde görünüyormuş. “Abdülhamit hayre'le bu nasıl — vilâyet merkezi, iade etsinler resim iyigelsin.,, Demiş. Emir Ankaraya gelmiş. Fakat me türlü resim alımsa, şehir, ortasında minarelerin selvi gibi yükseldiği bir köstebek yuvasından farkedilememek - | te... Vali uzun müddte düşündükten Sonfa, nihayet kararınt vermiş: — Her taraf kireçle boyansın!” Emrini ver - miş. Böylece siyah Ankarayı badana ile beyaz bir şekile koyarak resmini gektirmiş.” ... Maz>ye, hem de çeyrek asrı bile bulmıyan maziye âit bu sözler kulak- | ©| Tarımda akseder. Ben ortasında muh - teşem âbidenin yükseldiği Fferahlı mey- dana bakıyorum. En medeni kavimle- rin örflerini kendine mal etmiş — olan bir halk dalgası akşamın serinliğinde —meydanı çaprastlama geçerek — “Eş- © kıya yatağına benziyen eski dar sokak. İar” yerine uzanan geniş caddelere ser- piliyor, karşıda otomobiller, kaydı kaç tılar. Dolup dolup hareket ediyor. Bel- lediye o kadar sıkı talimat vermiş, o kadar güzel tertibat almış ki, vakit va- kit otuzu, kırkı bulan bu nakil vasıta- ları halk dalgası arasında hiç bir teh- - İikeye meydan vermeden süzülüp ge- çiyor. Ortalık yavaş yavaş kararıyor. Her | tarafı clektrik nuru parlatıyor. Şu ya- pamdaki sinemanın önünde vakur bir kalabalık yeni filmin resimlerini sey- © rediyor. Karaoğlana doğru uzanan a- a cadde omuz omuza denecek dere- cede kalabalık: Bu kalabalık korku - ( Ssuz, endişesiz, kalbi huzur içinde ge- tenin tatlı serinliğine kendini kaptır- — miş akıyor, akıyor, akıyor. On sekiz sene evvelki vahşi Anka- Oya ile bugünkü Avrupalı, hem de tem- kinli bir Avrupalı olan Ankarayı zih- nimdo mukayese etmek istiyorum, No mümkün... Türkün Şey.. ... Yarınki nushamızda Cezasız kalan katil Hatice Süreyya Hanımın gayet güzel bir resimli hikâyesi iradesi yaman | Fransız zabiti, yakam Jap-nların yeni bir dampingi: Evlenmeğe talip kız ihracatı!.. maktadırlar. Bu imtihanda muvaf fak olan kızlar izdivaç ehliyetna melerini alarak mektepten çık- maktadırlar. Japonyanın Tokyo, Yokohama, ve Nagazaki şehirlerinde birer iz- divaç mektebi vardır. Bu mektep lere devam eden Japon kızları ev- Tilik hayatı için lâzım olan bütün malümatı öğrenmektedirlelr. Mü- tehassıs hocalar tarafından veris len dersleri takip eden Japon kız- ları tahsil müddetini bitirdikten sonra sıkı bir imtihana tâbi tutul- Te gyaELİ İ ayyyarETE YND gggT y gygeİ P ayyıyeat Ingilterede cürüm istatistiği Ingilterede 1932 senesine ait cürüm- ler istatistiği neşredilmiştir. Yarım milyona yakm cürümler arasında va - saiti nakliyenin ve bilhassa otomobil kazalarının mahkemelere — düşürdüğü mücrimlerin adedi umum cürüm mik- | tarmın yarısını bulmaktadır. Bu istatistiğe nazaran, bir sene zar- fında 265.673 şose kazası olmuştur. İstatistiğin bir diğer cepheside ma- ğaza ve evlerden eşya çalan hırsızla- rın yüzde 33 ünü yaşı on altıdan aşa- ğt olan çocukların, yüzde 22 sini de 16 ile 21 yaş arasındaki gençlerin teş- kil ettiğini gösteriyor, rir le bir hi Şimdi, Japonya hükümeti, son senelerde ihraç ettiği çeşit, çeşit eşyaya karşı mahreç bulmak hu- susunda güçlük çekmeğe başla yınca ve Avrupada ve sair yerler deliman kapıları yavaş yavaş kapanımca o memleketlerdeki sa- nayii mutazarrır. — etmiyecek bir ihraç emtiası bulmağa çalışmış ve uzun müddet düşündükten sonra o üç izdivaç mektebinden çıkan| "? kocalar şimdi gayet mes'ut bir Japon kızlarının mükemel bir ih- raç emtiası teşkil edeceğini düşü- —10 pyygaz gYN poyyyyaft)LÜRDANgpgygga İNT gggi HM anay nerek onları ihraç etmeğe başla - mıştır. İlk kafileyi teşkil eden ve hep- sinin cebinde birer evlenme ehli- yetnamesi bulunan sekiz bin Ja- pon kızı, geçenlerde yeni teşek e| kül eden Mançuoko memleketine | ihraç edilmiştir. Şimdi Japonyanın hakimiyeti altında bulunan ve evvelce Cin devletine ait olan Mançuoko dan yakalıyarak: “Sen benim kadınımı kaçırırsın ha?..,, diye haykırdı , yani mabaatsızdır. Gazetemizde her gün böy- si) dir. Resimli hikâyele - memleketi bu sekiz bin Japonya- h izdivaç talebesini hararetle kar- şılamıştır. Yeni devlet —teşekkül ettikten sonra oraya Japonyadan | birçok memur gönderildiğinden ve bunların büyük bir kısmı be » kâr olduğundan sekiz bin kız Man çukoya ayak bastıktan pek az bir zaman sonra evlenmişlerdir. İçle- rinde tek bir kız bile kocasız kal- mamıştır. Gazetelerde okunduğuna göre | pek az bir zaman zarfında kuru-| lan sekiz bin aileyi teşkil eden ka hayat geçiriyorlarmış. Zehirli gazla idam Capony City - vilâyetinde, idama mahküm olanlar için tatbik edilmek - to olan elektrik iskemlesi kaldırılmış- tır. Bundan böyle hükmü ifaz - zehirli gaz vasıtasile yapılacaktır. Bu ölüm vasıtası evvelâ hayvanlar- da tecrübe edilmiş ve mükemmel bir Alet olduğu tespit edilmiştir. Capony Sity hapishanesinde Kelly namında bir mahküm bu vasıta ile i » dam edilmiştir. KUPON 181 S -7-1934 | Erk dökmeyin... Beni dinleyin... Vuru- şursanız beni de mahvedersiniz! böyle olur Ust tarafı 8 acu sayfada Bu son tehdit üzerine ikimiz de durduk... Müfreze, kadını kurtar - Artık, biz mağlüp vaziyetteydik... Sevgilimi alıp gö- türebilirlerdi... Bana da, istedikle- rini yapabilirlerdi. Fakat, kadın: — Jak, ben buraya kendi ar- zumla geldim.. Beni kaçıran olma- dı... «dedi.- Bu adamı seviyorum... Çöl hayatına temessül edeceğim... Bizi rahat bırakın... Aşkımızla baş başa kalalım... Avrupalılar ne garip adamlar... Bunlar, deli midir? Divane midir? Damarlarında kan yok mu?.., Jakla kadın, aralarında biraz münakaşa ettiler. Fakat, sonra, za- bit: — Peki Medam... -diyerek, ka- dının önünde boyun kırdı... Sizin hürriyetinize mâni olamam... Ma - demki böyle istiyorsunuz... Ne de- nir?., Pisşman olursanız, gene evim size açıktır..." Ve, kadınımı bana bırakıp gitti. Epeyce somurtmuştu... Ağladı da... Fakat, böyleyken gilti... Ne dersi- niz? Gitti... Bu hâdiseye hiç mi hiç aklım ermedi. Fransızlar, çıldırmış galiba.. * Sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz ve yumuşak tenli kadınla tekrar yal- nız kahmca: — Niçin bu kadar iyi kalpli a - , damı bırakıp bana — geliyorsun... -dedim.- Seni benden başka biri al mak istese, yahut sen başka birine gitsen ikinizi parçalarım... Ben sa- na nefes aldırmam.. Halbuki onun ne derece mülâyim ve uysal oldu- ğunu görüyorsun.. — Bunu gördüğüm, bunu bildi- ğim içindir ki onu bıraktım ve se- nin nasıl haşin, nasıl gaddar oldu- ğgunu anladığım içii ki sana gel- dim... -diye gözlerimin içine bak- tı ve başını omuzuma dayadı. -Er- kek senin gibi olur... Onlar, belki centilmen fakat erkek değil... -di- ye ilâve etti. (Vâ-Nü) ea veLer Levve ee e cerAer nnn Adaletin sesleri Yazan: Abidin Kara Hüseyin oğlu On numaralı adli ihtisas mah- kemesi hâkimi olan müellif, “A- daletin sesleri,, ismiyle, teşkilât kanunu lâyihası üzerine bir mü- talea yazmışıtr. Alâkadarlara tavs siye ederiz. ÜLKU Halkevleri Mecmuası Ön yedi tanınmış muharririn imzasiyle muhtelif mevzulara te- maş ederek 17 nci sayısı çıkmış- tır. Tavsiye ederiz. Gayet havadar ve nezareti fev- kalâdeli Ayasofya tramvay istas - yonu köşe başında 2 numaralı ha - va gazi, elektrik, terkoslu, 4 odalı bir daire kiraya verileceğinden ka pıcıya ve altındaki mahallebiciye ve pazarlık için Galata Melek Han 7 numaraya müracaatları. 2682