HABER'in hikâyeleri ı neş'eden bir karış açılm, apt yuanın üzerine, zenci delikanlı, bir hamlede atılarak hayvanın ensesini tam ukdeihayatından dişledi bütür dünyayı, bir. cazbant merakıdır| Büyük harpten sonra, yen, çalğı çalanlar, Avrupada da, Amerikada da Para kazanamam- ga başladılar. Varsa zenci musikisi, yoksa Zenci musikisi... Her yerde buy - du: Barlarda, kahvelerde, hattâ daha ciddi eğlence yerlerinde... Meşhur şarkıcılardan Riper ile Ceymi ve karıları Margareta ile Blanş, bu yeni modaya uymak za- rüretini Kissettiler. Aksi takdirde vaziyet berbattı. Halk, onları oy - aktı. Fakat, başkalarının söylemeğe başladığı Çarlistonları filân tek - rarlımağa da onlar icin imkân yoktu. Zira, böylelik'e aslâ sivri -| lemez, yükselemezlerdi. Onun i « çin, yeni havalar bulmak mecbu -| ıîyc!lndeydîlcr._ | Bunun için bir tek çare vardı: Zenci'erin arasında bir seyahat yapmak, köy köy dalaşmak, nere- de orişinal duyarlarsa, | bunları kaydetmek ve şehirlere dönerek kalka söylemek... | havalar İşte, bu gaye ile yola cıktılar... Rutan denilen mevkiden, yanları| na bir Zenci klavuz aldılar.., Or- manlara daldılar... Altı aydan beri seyahat ediyor lardı... Epeyce sermaye toplamış- lardı. Artık, talih onlara gülecek- ti.. , Lâkin, en nikbin oldukları bir gün, büyük bir felâketle karşılaş- tıları İki karı koca, Zenci klavuzları| . Fito ile birlikte bir köyden bir kö San'ata meftun yılan ye geçerken, sık ağaçlıklar ara - v ; * a Klavuz: — Eyvah,.. Mahvolduk.. inledi. Seyyahlar, başlarını kaldırınca ne görsünler? Ağaçlardan aşağı inen müthiş bir Boa yılanı, üzer - lerine doğru geliyor. Şüphesiz, on metrelik vücudiy- | le, dört seyyahı ve klavuzlarını sımsıkı saracak; kemiklerini ça - tır çatır kıracak... Ağzımndan bir salye salıverecek; insanları bu sa-| yede hamur haline — getirdikten| sonra, sefayi hatırla mideye indi - recek... Seyyahlar ve karıları,klavuza: — Aman, bizi kurtar! Diye yal varmağa başladı. Zenci ne dese beğenirsiniz: — Ben sizi kurtarmazdan ev - iz beni kurtaracaksınız... , — Evet... Haydi... En güzel sesinizle, mükemmel bildiğiniz bir şarkıyı söyleyin... , Diye ı vel, Çıldırdı mı acaba diye, ıeyyah-, lar Zenciye baktılar. Fakat Fito, | amirane haykırdı: - Şarkı söylemezseniz, mah - volduk... Zira, yılanın üzerimize geldiğini görüyorsunuz. Ölümden başka türlü kurtulmağa imkânw yoktur.... Dört şarkıcı bu komik emri ye-| rine getirmekten başkı çıkar yol görmedi. Hep bir ağızdan başladılar: Aşara de bindo, Yahni yaho! Şakşaka findo, Tak tifaho! Bu, yeni yeni öğrendikleri yer- li şarkılardan biriydi. | erecekti... HABER — Akşam a aptal şarkı dinli- (Makamını merak ediyorsanız, azacık sabredin, Amerikada, Av-| rupada modası geçtikten sonra İs tanbula da geliyor.) l Klavuz: — Hah, bravo!... Bravo!... De- di. Sakın kesmeyin.. Keserseniz| mahvoluruz.. Yilan, o zaman ge - ne üzerimize gelir.. Hayvan, bu muttarit makam| üzerine, keyifli keyifli başını iki yana sallamağa başladı. Ağzını| bir karış açmış, gözlerini sözmüş, zevk içinde dinliyordu. Yilanla - rın musikiden hoşlandıkları, öte -| denberi meşhurdur. Masallarda bile vardır. Fakat, bu şarkıya ne kadar de- vam edebilirlerdi? Kesseler, hay- van, gene üzerlerine hücum ede - cekti. Söyliyerek uzaklaşmağa ça Irşsalar, boa, sesin peşine takıla - caktı.... Kurtulmağa imkân yok - bu.... Hani, Müslümanlar, düşman - larını, su içerken öldürmezler, bu-| nu günah addederler, yılan da san'ate meftun olduğu için, düş - manlarını şarkı söylerken öldür - miyeceğe benziyordu. Fakat şarkı, Arabın yalellisi gibi, kaç saat sürecekti? Bittiği dakikada hayatları da nihayete Musikişinaslar, bu endişede i - ken, klavuzlarının, yavaş yavaş yılana yaklaştığını gördüler., Derken Fito, ansızın. hücum etti. Gaşyolmuş yılanın boynunu ya kalıyarak, dişlerini bir hamlede, ense köküne, ukdei bı/ılm'ı ge -| çirdi.... Kadınlar, korku — içinde kendilerini kaybederek YETE Yu - Hayatta muhtaç ağınız amelt malümatı kolayen Öğreniniz ea ) e Nakıl ve tercüme hakkı mahfurdur Yazanı . Gayur Cumartesi, çarşamba günleri çıkar Ertesi seneye bırakılanların her se- ne toplanacak askerlik meclislerinden | ahvali tekrar yoklanır ve ertesi seneye terklerini mucip olan sebep veya illet - leri hangi sene geçmiş ve bitmiş olur - Sa © senenin son yoklama görecek olan efradiyle asker edilerek onlarla bera - ber çağırılır. ve aşkerliklerini yaptık -| tan sonra yatışlarının bulunduğu sını - fa geçir “Madde 36" Numara ile veya numarasız asker e- dilmiş efrattan askere girmezden evvel hapsedilmiş olanlar hapisten çıkınca - ya kadar sevkedilmez, Keza askere gir- mezden evvel hapse mahküm — olup t hükümleri askere girdikten sonra bildi dikten sonra askerliklerinin bakiyeleri | tamamlanılmak üzere bulundukları ma-| hallin adliyesine teslim olunur. "Mad - de 39" Askerden çıkarılanlar Kabiliyeti bedeniye talimatnamesi - nin cetveline göre askerliği — yapmağı man! ve zaman ile geçmiyocek veya te-| davi ile iyileşemiyecek hastalık veya illetlerden her hangi birine düçar oldu | iki hekimin (birisi sivil olabilir) muaye nesiyle ve askerlik meclisleri veya ida- re heyetlerince anlaşılarak — askerlikten | büsbütün çıkarılmalarına karar verilen- ler mütehassit hekim bulunan civarda- | ki askeri hastahanelerden birine gö: derilerek (kileli zahire ashabrı iki gi Amü, dilsiz, kolsuz, bir kolu veya ayak- | larından birisi madum veya madum hükmünde sakat ve topal müstesna) | oralarca da askerlikten büsbütün çıka-| rılmaları kabul olunursa çıkarılırlar ve | bu gibiler bir daha muayene ettirilmez- ler. “Madde 41* Terhis Muvazzaflık müddetlerini bitirenle rin terhisleri ve yaşları bir olup ruhsat | h ve artık olarak evlerinde bulunan ef- radın ihtiyata geçirilmeleri ve ihtiyat müddetlerini bitirenlerin askerlik çağın dan çıkarılmaları Müdafani williye Ve- kâletince Erkânı harbiyei umumiye ile kararlaştırılarak icap edenlere tebliğ o- lunur. (Seferde bu muamele seferber - liğin sonuna bırak:lır) “Madde 52” İhtiyat efrat, doğdukları sene ihti- | yatı adını alır. “Madde 56" ihtiyatlar Ihtiyatlıların celpleri keyfiyeti, Er- kânı harbiyei umumiye ile kararlaştırı- larak Heyeti vekile kararına iktiran et tirildikten sonra icra olunur “Madde ST" İhtiyat efrat, seferberlik, asayiş ve| talim ve manevra için çagırılabilir. Bun | lar için her defasında talim ve manevra | müddeti bir buçuk ayı geçemez. Hiç si-| Tâh altıma alınmamış efrat altı ay müd - detle — ve silâh altına alınmış efrattan, altı aydan eksik talim ve terbiye gör - müş olanlar altı ayı ikmal etmek üze - re lüzum ve imkân oldukça silâh altı - na almabilirler. “Madde 58" Ruhsatlı ve ihtiyat efrattan umumi ferberlikte celp ve davet olunanlar, bu- Jundukları köy ve mahallelerden çağı - rılma için yapılacak ilâı tinden hn!-w hyarak en çok yirmi dört saat zarfın -| da yola çıkmağa, köy mahallelerinin şu | be merkezine veya sefaret ve şehben - derhanede bulunmağa borçludurlar. Bu müddetten sonra gelenler bakaya as - ker sayılır. Ecnebi memleketlerde bulunanların varlandı. Erkekler çığlıklar ko - pardı: — Ne yapıyorsun? Ne yapıyor! sun?.. Fakat Fito, ağzında biriken kanı tükürdükten sonra, cansız kalan yılanın kafasını muzaffera- ne havaya kaldırdı: — İşte, kurtulduk! Diye hay - kırdı. (Hatice Süreyya) | terhisine kadar devam eder. çağırılmaları sefaret veya şenbenderha- nelerce gazetelerle ilân ve pasaportla - rını almak üzere sefaret veya şenben - derhanelere hemen gelmeleri bildirili - yor. Ruhsatlı ve ihtiyat efradın talim ve manevra için celbi muvazzaf efrat gibi yapılır. Asayişi dahiliye için celpleri keyfiyeti seferbarlik ahkâbına tabidir. “Madde 59* Kısmi seferberlikte seferberliği (i - lân olunan mahaller - halkından — olup şubeleri haricinde bulunanlar yukarıki maddelerde gösterilen zaman içinde bu- lundukları mahal askerlik şubelerine veya sefaret ve çehbenderhanelere git- meğe mecburdurlar. Bunların — sureti sevkleri verilecek emre göre — yapılır. “Madde 60" Seferberlik ilânından askerlik şube- lerine celp ve davet olunacak efrat ken- di umur ve hususatı zatiyesini idare ve ledelhacce leh ve aleyhteki deaviye vekâletnamei umumiyelerin ihtiva eyle- diği bilcümle salâhiyetle takibe ve ahe- rini teşvik ve tevkiyle mezun olmak şartiyle akraba ve eviddasından birini veya âher bir şahsı tevkil ede! Işbu vekâlet mahalli askerlik şubesi ya mahalli jandarma zabitiyle polis me- muru hüuzurunda takrir ve tevsik olun- makla beraber hiç bir güna harç ve re- sim alınmaz. Vekâletname suretleri şu> belerde sureti mahsusada ihzar oluna - cak defterine aynan kayt ve tescil olu- nup bilcümle mehakim ve devaire ibra- zında muteberdir. Bu kabil vekâletna » melerin meriyeti kendisi — tarafından azil vuku bulduğu takdirde efradır! — “Madö” B1ı". Tecil Askerlik şubeleri (3) üncü maddeye '| tevfikan tecil olunanlardan başka dai - releri dahilindeki bilumum resmi ve hu- susi hastahanelerle Hilâliahmer mües - seselerinde ve hükümet veya ahali el - lerinde olup ordunun ilbas ve tec- hiz ve esliha ve mühimmatının tedarik ve icra vekilleri heyetinin tasdiki ile bi- tecek olan fabrika ve müesseseler vt kömür ve emsali maden ocaklarında ve vesaiti berriye ve bahriyede çılıııı: memurlar usta ve mütehassıs amelei daimenin eşamii memuriyet ve hizmet- leriyle işbu hizmet ve memuriyetlere ne vakit girmiş olduklarını gösterir tas- dikli cetvellerini vakti hazerde hükü « met marifetiyle mensup oldukları fab - rika ve müesseselerden alarak hazır e | derler ve birer suretini usulü veçhile Müdafai Milliye Vekâletine gönderir - ler. Seferberliğin nevine göre bu gibi » lerden seferberlik ilânından lâakal üç ay evvel tayin edilmiş olmak şarity - le hangilerinin tecil edilmesi icap ede - ceği seferberlik emriyle beraber tebliğ kılımır ve bu süretle tecil — olunanların seferberliğin uzadığı müddetçe tecille- rine devam olunması ve tamamının ve- ya kısmının askere celbi sebk edecek teklif üzerine icra vekilleri heyeti kara> riyle icra olnur. “Madde 64" Silâh altma alınmaktan tecil edile * ceklerden maktu ve munzam olmak ür zere iki nevi vergi almır. Maktu vergi miktarı beher senei mecüliyet için seyyt — nen 25 liradır. Munzam vergi, kazandı — musakkafat, arazi vergilerinin kezalik beher senei mocüliyet için bir mislidir Kazanç vergisi üzerinden alınan kö munzamlar bu hesaba dahil değildir. Maktu vergi akabı tahakkukta defatem — muntazam vergiler usullerine tebaaft — mütesavi taksitler ile tahsil olunur. T& &l edilmiş olanlar her hangi bir zarfında tahtı silâha alınacak olurlarst takip eden taksitten itibaren munzalff | yergileri terkin olumur. “Madde 657 — Memuriyetleri sebebiyle tecilleri A” — zım gelenler bu memuriyete hangi © ” rihte tayin edilmiş olduklarını gösteri” merkezde daireleri memurin sicil mü * — düriyetlerince ve mülhakatta — vali © kaymakamlarca verilmiş birer XDevamı ver)i