hazırlanmaktadır Beşer ve onar kuruşluk olarak iki nevi çiftçi pulu çıka-| sdacak ve bu pullar muayyen vesikalara yapıştırılacaktı” Ankara, 27 (Hususi) — Hükü- met Ziraat bankası hakkında yeni | Bir kanun lâyihası hazırlamıştır. Bu lâyihanın esaslarına göre zi - raat bankası çiftçilerin kredi ihti- Bulgar hariciye na- zarı teminat veriyor Sofya, 26 (A. A.) — Bulgar ajansı bildiriyor: Hariciye nazırı M. Batalof, Bul- Bar ajansı muhabirine şu beyanat- ta bulunmuştur: “Bana teklif edilen hariciye na- zırlığını, yeni hükümetin girişmiş olduğu milli birlik işine naçizane yardımdı bulunmak için kabul et tim. Harici siyaset sahasında Bul- garistan ile bilâistisna bütün dev- letler arasındaki dostluk rabıtala» yını her gün daha ziyade kuvvet » lendirmek için sarfedile gelmekte olan mesaiye yorulmaksızın de | vam edeceğim. Hiç şüphesiz her| şeyden evvel komş'jluk münasebetleri vücuda Aıeümıyı gçalışacağız. Bu siyaseti Bulgarlır ittifakla tasvip etmektei dirler. Biliyorsunuz ki sabık hüküme- tin son zamanlarda kabul etmiş ol duğu hattı hareket, ayni telâkkile-| rin sadık bir ifadesiydi. Binnetice komşularımızla iyi bizim esaslı bir teşebbüsümüz şun lardır: “Sulh ve herkesle iyi müs yaçlarını kolaylaştırmak, ziraf ha-| reket ve faaliyetlerin inkişafını te- min ve bu maksatla kredi istihsal kooperatifleri gibi iktısadi teşek »| küller tesis edecektir. Dört nazır Pariste ivaziyeti konuşacak Belgrat, 26 (A. A.) —M. Yev- tiçin Cenevre — müzakerelerinden sonra 10 - 11 haziranda Parise gi. derek Fransa hükümetine Tesmi bir ziyaret yapması muhtemeldir. M. Yevtiç, M. Maximos, M. Ti- tulesko ve Tevfik Rüştü bey bil « hassta Bulgar darbei hükümeti do- layısıyle hâdis olan vaziyeti tet - kik edecekler ve Bulgaristana Balkan misakmı kabul ettirmeye çalışacaklardır. Bundan başka M. Litvinofun Cenevrede bulun « ması, M. Yevtiçin M. Titulesko ve M. Benes ile bilittifak Sovyet Rus ya ile küçük itilâf arasında münı—'l sebet tesisine dair olup M. Litvi- nof ve M. Titulesko tarafmdan Fransada evvelce başlanmış olan| satını bahşedecektir. Alâkası yok n-sebetler tesis etmek ve anlaş- mak, ayni zamanda Bulgaristanda şımdiye kadar olduğu gibi millet- ler cemiyetine sadıkane — merbut kalacaktır. Belçika heyeti Berlin, 27 (A. A.) — Belçika heyeti murahhasası buraya gelmiş ve Reisicümhur tarafımdan kabul olunmuştur. Heyet, Belçika kralı Albertin vefatı münasebetile Al - manyasın gösterdiği teessürlerden dolayı kral Leopoldun teşekkürle - rini bildirmiştir. Mareşal Hinden - burg cevaben, kral ile hükümet ve Belçika milleti hakkında sami- mi temennilerde bulunmuştur. Romen doktorlar Zakopane, 27 (A. A.) — 35 Ro manyalı doktordan mürekkep bir grup Çekoslovakyadan buraya gezmek için gelmiştir. Doktorlar Tarık Hilmi Ef. Tarık Hilmi efendinin, gazete- mize mensubiyetini ileriye eürerek gerek abone kaydetmek, gerek i . lânlarını neşretmek behanesile ö- teye beriye müracaatta bulundu - ğunu Ööğreniyoruz. Gazetemize mensubiyeti olanlar üzerlerinde vilâyetçe musaddak birer hüviyet varakası taşımaktadırlar. Bu cihet le müessese ve eşhasın — neticesi kendilerini zarara — uğratmaktan başka bir şey olmıyacağı tabil bu- lunan bu gibi müracaatlardan ko- Krakoviye ve oradan da Varşova- ya gideceklerdir. Metr Salem tahliye edildi G Ankara, 27 (Hususi) — Rüşvet vermekten suçlu Metr Salem on bin, Leon Faraci beş bin lira kefa- letle bugün tahliye edilmişlerdir. Beyazıt valisi Ankara, 26 (Hususi) — Beyazıt valisi Refett Bey vekâlet emrine alınmış, yerine birinci umumi mü Fettişlik müşavirlerinden İmadet- tin Bey tayin edilmiştir. , « ruyabilmek için herhangi bir mü - racaat vukuunda hüviyet varaka - sını istemeleri, gösteremediği tak- dirde bu müracaat ne sebebe müs tenit olursa olsun polise müraraat etmelerini rica ederiz. Tarık Hilmi Efendi hakkında| idaremiz lâzımgelen resmi teşeb - büslere girişmiş olmakla beraber keyfiyetten okuyucularımızı da ha berdar etmeyi lüzumlu görüyoruz. Tarık Hilmi efendi çok kısa boy- ludur, ekseriya başı açık gezer, te Tâşlı konuşur, esmer ve kalınca kaş hdır, , müzakerelere devam etmek fır-| Yugoslavya kralının siyasi HABER — Akşam Postası —— Beşer onar kuruşluk olmak ü- zere iki nevi çiftçi pulu çıkarıla « eak ve bu pullar damga resmi ka- nunu müeyyidelerine tâbi olarak, damga resmi kanununun 11 nci maddesinin 38 numaralı bendinde yazılı her vesikaya beşer kuruş » luk, kanunu mahsusuna tevfikan noterlerce tevsik edilecek her ve - sikaya da onar kuruşluk pul yapış- tırılacaktır. Banka, tediye edeceği krediyi gayri mahdut mes'uliyetli, köy zi-. raat kredi kooperatifleri vasıtasile| tevzi edecektir. Banka kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere üç kı- sım zirat kredi açacaktır. Kısa vadeli krediler her mım- takanın mahiyetine göre o mmta- kada zirat mahsulâtm hasat ve sa tış mevsimlerine tesadüf ettirilen | ve nihayet 9 ay müddetli krediler olacaktır. Orta vadeli krediler 9 aydan üç seneye kadar, uzun va - deli krediler de üç seneden fazla olacaktır. düşünüşü — Sırbistan 1914 te 4 mülyonluk bir ülkeydi. Bu halkın büyük bir kersmı harpte öldü. Belgratta 1914 te 80 bin kişi vardı. Bugün 300,000 kişi mev - cuttur. Modern bir şehirdir... Sırplar, Horvatlar, Slovenlerden — müteşekkil bütün Yuügoslayva, bugün 15.000.000 nüfusludur. Yugoslavya kralr Aleksandr, 1914 te kral olmuştu. 45 yaşındadır. Son zamanlarda Balkan misakına da dahil olmakla dünya sulhüne yardım etmek azmini gösteren liderler arasında bu- lunan kral, ecnebi matbuatına verdi - ği beyanatta, bazı şayanı dikkat söz - ler söyledi. Harp ve sulh hakkında, Kral Alek- sandı'ın fikirleri, daha ziyade sulh tarafını iltizam eder görunmektedir. Bazı parçalarını alıyoruz: “Gerçi, bugünkü beynelmilel vazi - yet hayli gergindir. Fakat harbi istiyen bir memleket var mıdır? Ben, kendi he- sabıma istemem. Yugoslavyalıların yal- nız bir arzusu var: Sulh!.. Harp, tahrip demektir. Bizse, İmara muhtaciz... Baş- ka memleketlerde de, bilhassa Balkan - larda, insanlar tanryorum ki, sulh ve iyi münasebetler temini için çalışıyor. Bunlar, cesur adamlardır... Ve bir iti - 1âf yolu bulmak üzere hayli fedakârlık göstermişlerdir. Bu insanları seviyo - rum. Ö kadar ki, birlikte çalışarak de- wamlı bir muvaffakiyet elde edece - giz...” Yügoslavya — Kral — Aleksandır'ın Balkan misakı hakkında düşünceleri şunlardır " .. Misakımız, mühim bir sulh â - milidir. Fakat bugünkü haliyle, misak daha başlangıçta bir manzara arzedi - yor.. Bulgaristan ve Arnavutluk he - nü# misakm haricindedir. Bu iki dev - letin de teşekkülümüz içine girmesin - den daha şevkle arzuladığımız bir şey yoktur. İşte böylece, Balkanlar Bal - kanlılara kalacak ve harlet müdahale ve tesirden külliyen arade olacak." Yugoslavyanın, diğer Avrupa dev- letleriyle münasebeti. Kral Alek - satıdr'a sorulduğu saman: “Bir Avrupanın bİr Pâfçasıyız, Bü. tün devletlerle, iyi münasebetin mey. cudiyetini isteriz. Avrupa İsin hayırtı LRel'k Ardır, ** olan, bizim için de hayırtıdır... B.N kadrosunu Ankara, 26 (Hususi) — B. M. M. bugünkü içtimamnda, hudut ve 19.34 mali senesi 579.438 lira masarifat ve 730.600 Hrası da varidat, keza — inhisarlar umum müdürlüğü 1934 mali sene- #i bütçesini de 7.390.412 lira me- sarifat ve 40 milyon muhzmmnen varidat olarak kabul etmiştir. İnhisarlar umum müdürlüğü büt gçesinin müzakeresi esnasında muh telif hatipler söz almışlardır. Gümrük ve inhisarlar vekili A- li Rana Bey vaki istizah ve müta- lealara cevap vermiştir. Matbuat umum müdürlüğü teş kilât ve vezaifine dair olan kanu- nun müzakeresi esnasında Dahi - liye Vekili Şükrü Kaya Bey, söz alarak beyanatta bulunmuş ve ez- cümle şunları söylemiştir: “Şimdiye kadar matbuat mü- dürlüğü teşkilâtına verilen ehem- miyete rağmen kendisinden bek - lenilen hizmetlerin görülmemiş olması kendisine lâzım gelen or - ganların verilmemesindendir. Matbuatyalnız memleket da - hilinde efkârı umumiyeyi temsil veya tevlit etmekte değil, memle- sahiller sıhhat umum müdürlüğü! bütçesine | | nın gençliği hürriyeti | faydayı temin 27 Mayıs i924 , M. Meclisi matbuat kabul etti Şükrü KayaB.: “Biz çocuklAuğumuzdalı ' beri matbuat hürriyetini özledik onu takyid etmiyeceğiz,, diyor te daha büyük felâketlere, kötü lüklere sebep olabilir. Söyledik” lerim matbuatın tesiri menfi ©! cihetleridir. Gayemiz, matbuâ! teşriki mesaidir. Hürriyeti mat buatı takyit hiç bir vakit aklımı gelmez. Bizim gençliğimiz, ve bugül'l' çinizde bulunanların bir çoklafi ” matbi hasretiyle geçmiştir. Efkârı umumiyeye müessir ol vasıtalar yalniz matbuattan ga: lerden ibaret değildir, Risaleler, tiyatrolar, radyo, gile ve plâklar da bu kısma — dahil” Heride kimbilir, medeniyet daha ne kadar neşir vasıtaları gö terecek ve verecektir. Matbualt başka diğer bütün bu efkârı umf miye müesseseleri de bugüne k8' dar hakikaten devletin muavet” tinden ve devletle — iş hiıliiiny mahrum bir haldedirler. Millt ff lerden çıkan bazı meşelelerin heyt ti âliyenizi ve efkârı umumiyeyi kadar rencide ettiğini bilioyrut" Bizim istihdaf ettiğimiz gö etmektir. Bili? gazetelerimizin hepsi de millicil ve inkılâpçılık sıfatmı harp Ufr ketin —hissiyatmı, — düşüncesini, kudretini harice ve bütün cihana yaymaktadır. Hakikate uymiyan, memloktin efkârı umumiyesini i -| fade etmiyen her hangi yanlış ve- | ya noksan bir havadis aksi tesir! uyandırır. Vaktiyle memleketi - miz hakkında ya bilgiçlik veya u-| kalâlık yüzünden neşredilen yan-! lış hâdiseler ve havadisler Lozan- da aleyhimizde kati delil deye bi rer birer yüzümüze çarpılmıştır.| Bugün de her hangi bir havadisi | herkesten evvel gazetemize yetiş- tireceğiz diye verilen küçük fakat yanlış bir haber memlekete ve| millete çok zarar verebilir. Geçen gün Başvekil Paşa Haz- retlerinin yazdığı beyanname bu- vadan verilen ve İstanbul gazete- lerinde çıkan yanlış ve nakıs bir havadisi tafsil etmekten ibarettir. Başvekil Paşanın yerinde ihtarı kâfi değilmiş gibi, bugün gene İs- tanbul gazetelerinden birinde is - tikraz kanunu hakkında çıkan nakıs ve noksan bir haberin na - kıs ve noksan ve hattâ menfi te » sirlere âlet veya makes olan mu - hitlerde millet ve memleket aley- hine işletildiğini işittim. Mesele danlarında kazanmışlardır, lerinin bir çoğu aramızdadır. " | aramızda olmıyanlar da fikren * | vicdanen bizimle keraberdirler. Türkiye Büyük Millet - Medli” ve onun itimadına istinaden cuf' huriyet hükümeti milli ülkünün mağıdır. Gazetelerimiz de oN"7 | dili.. Eğer dimağın düıünfl"iğ"”ı dil her zaman tam olarak ifadt demiyorsa bu da, dimağ ile di? rasındaki mesafenin uııklığme' dır. Yoksa hissin; fikrin, em© ve düşüncenin farkından deği! İşte, aradaki bu mesâfe d-lay'? 4 | bu dilden tamamen istifaleyi € min edemiyoruz. Mahaza bul' da çaresini bulmağa çalışacek | Burada devlet ve hükümetle d# ma bali temasta bulunan mat! tın hakiki mümessillerinden murahhaslarından mürekkep yet teşkil etmek fikrindeyiz. nu yapmakla orada — düşün! bilmiyoruz diye bize bir m'—’j dermeyanma da mani olacağı” (Güzel sesleri) | Diğer bir düşüncemiz de I'Ş buat kanunu hakkımdadır. M& y âliniz matbuat kanunu pek ' bif # | Ç| şudur: Bir istikraz kanunu vardır. Bu- nun esası bundan evvel yapılan da hili istikrazların aynıdır. İstikraz, tamamiyle ihtiyaridir. Gazetenin nakıs ve natamam ha- vadisi malüm muhitlerde mecburi diye tefsir edilmiş ve o suretle i - şaa olunmuştur. Halbuki, istikra- za salâhiyet kanunu meydanda - dır. Ve bunun Ergani istikrazm - dan zerrece farkı yoktur. Başvekil paşa hazretlerinin be- yanatı tekrar tekrar okunsun iste- rim, Yapılan kanunlar ve alınan ter- tipler Türk milleti zengin olsun ve 'Türk parası kıymetli ve müstakar olsun diye yapılmıştır. (Bravo ses- leri) Bu lâübalilik yarın memleket- / zamanlarda islâh edilmiştir. | kat matbuat umum müdürlüğü” bugünkü vaziyeti bütün diğer " ; riyatı da mürakabe etmek 010*', | na göre zannediyorum ki, ora' ufak bir tadil, bir rötüş yapı zımdır.,, Fevzi Paşa Hz.nin Atin gidecekleri haber! teeyyüt etmiyor Ankara, 26 (A A.) — İsl gazetelerinden naklen E! F biyei umumiye reisi ııı'il'_”'»l" Paşa Hazretlerile Milli ın“”/ Vekili Zekâi Beyefendinin " , ;ı gideceklerine dair bazi bt is görülmüştür. ş Mehalifi aidesi nezdinde ” tığımız tahkikatta bunu cek bir haber alınamam!