27 Mayıs 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

27 Mayıs 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bütün Türkiye Mehmet Efendi Mahtumları Kahvesini içiyor İst, Misırçarşısi kapısı karşısında Bütün Türkiye Mehmet Efendi # Mahtumları Kahvesini içiyor İst, Mısırçarşısı kapısı karşısında —— Sene 16 — No: 5613 —- Fiatı her yerde 5 kuruş —— — PAZAR — 27 Mayıs 1934 Telefon : 24240 dare) - 24249 (T. abırir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) —— — Tevfik Rüştü B. Parise gitti, Fransızricalile g orüşuyor Fransız hariciye nazırı M. Barthounun Fransız Paris 26 — Hariciye vekili Tav- fik Rüştü bey dün sabah Parise gelmiştir. Tevfik Rüştü bey öğle den sonra Romanya, Yugoslavya ve Yunan elçilerini kabul etmiş, Yerilen çayda geç vakte kadar el çilerle görüşmüştür. Paris 26 (A.A.) — Anadolu ajansının hususi muhabiri bildiri- Yor: Tevfik Rüştü bey bugün biri- biri ardınca Fra “wz hariciye na- zırı M. Barthowyvi başvekil M, Du- mergi ziyaret edecek ve saat 15 te reisicumhur tarafından kabul olu- »acaktır, Buğün:döfürötim' vereceği" öğle Ziyafetinde bazi nazırlarla harici- ye encümeni reisleri ve hariciye erkânı hazır bulunacaklardır. Fransız hariciye nazırının beyanatı Paris 26 — Hariciye nazırı M. Barthou mebusan meclisinde ha- | rici siyaset hakkında uzun beya- matta bulunmuştur. Başvekil son yaptığı seyahat esnasında Lehis- tan ve Çekoslovakyada gördüğü iyi kabulden büyük bir memnuni- yetle bahsetmiş ve sonra demiş- | tir ki; «Sovyet Rusyanın Milletler ce- mMiyetine girmesi Avrupa sulhu | Fiğ hi Tevtik Rüştü bey - için pek mühim bir hadise olacak- tır, (Alkışlar) Sovyet Rusya Mil- letler cemiyetinde daimi bir âzalık istemektedir. Fransanın bu husus- ta hattı hareketi ne olacağına dair istizahlarda bulunmak sirası gel memiştir, Yakında Belgrat ve Bükreşi zi- yaret edeceğim. Bu memleketler- de Fransaya lâyık bir kabule maz- | har olacağımı tahmin ederim.» M. Barthou, bundan sonra M. Titulesconun senasında bulunmuş | eyanatı ve bugün Türkiye hariciye vekili Tevfik Rüştü beyle görüşeceğini ilâve eylemiştir. Nazır Fransanın, bu suretle bir dostluk siyaseti takip ettiğini, si- lâhları bırakma meselesinde ken- dişinin takip etmekte olduğu siya- setin, seleflerinin takip etmiş ol dukları siyasetin ayni olduğunu söyledikten sonra demiştir ki: «Bu siyaset, emniyet içinde $i- İ lâhları birakma ve hukuk müsa- vatı siyasetidir. Ancak Fransa, as- kerlik teşkilâtı haricinde ve fakat | askeri mahiyette yapılmakta olan teşkilâtın vücudundan bihaber de- ğildir. Fransa, muahedeler ahkâ- zana tâbi olmağa mecbur olan Mil- İetler silâhlanmakta iken kendi si- lâhlarını bırakmağı akbul edemez. Hükümet, 17 nisan tarihli nota- sında Fransız siyasetinin daima €s- ki şekli ile devam etmekte oldu- ğumu teyit etmiştir. Silâhları bırak- ma konferansının elde edeceği ne-: | tice, silâhları bırakma .olmalıdir. Muahedeleri ihlâl etmek suretile yeniden silâhlanmağı muhik ve meşru kılmak olmamalıdır. (Şid- detli alkışlar).» Hariciye nazırı bundan sonra Sar meselesinden bahsetmiş (Devami ikinci sahifedel Otelin bodrumunda ceset Romen kabinesi Cesedin, on sene evvel işlenmiş bir cinayet esöri olduğu tahmin ediliyor Dün Sirkecide Şumnu ismin deki otelin bodrumunda bir ce- set bulunmuştur. Hadise şöyle ol- muştur: Sirkecide: Demirkapı yolu üze- | “tel bodruma giderek kemik” »#inde bulunan Şumnu oteli uzun müddet Bursalı Ahmet efendi i> Minde biri tarafından işletilmiş Ve bir ay kadar evvel -Ahmet *fendi öteli bırakmıştir. Bir ay- dan beri'metrük duran otelin sa- bi binayı tainir ettirmeğe baş- laması ve bir kaç günden beri ça- an ustalar otelin üst kısmının tamirini ikmal etmişlerdir. Bun- m sonra Mirine sıra gelmiş ve dün usta- ar alt kata inerek yeniden sıva- mak üzere duvarları sökmeğe baş- amışlardır. i Amelelerden biri bodrum du- Yarının bir tarafındaki sıvaları *öktüğü sirada sıvanın altında duvarın diğer kısımlarından ayrı “larak betondan yapılmış bir , Parça bulunduğunu görmüş ve di. Ser ameleler ile birlikte kazma- larla bu betonu yıkmağa başlar Miştar, Betonun bir parçası kırı- delik açılınca içinde bir yi nsan kemiği bulunduğu gö- bodrum katının ta- rülmüş ve ameleler korku içinde sokağa fırlayıp zabıtaya haber | vermişlerdir. Müddeiumumilik Ove zabıta leri çıkarmışlardır. tarafından yapılan Tabibi adli muayenede kemiklerin genç bir adama ait olduğu ve cesedin on sene kadar evvel buraya saklanarak etleri- nin orada çürüdüğü tesbit edil miştir. Cesedin erkek ve ya ka- dın olup olmadığı henüz anlaşı- lamamıştır, Bu kemiklerin bir cinayet ese- ri olduğu anlaşilmaktadır. Müd. deiumumilik ve zabıta derhal tah- kikata başlamıştır. Dün gece geç vakite kadar bir çok kimseler is- ticvap edilmiş ve bir kaç kişi zan altına alınmıştır. Tahkikat devam ediyor. - San'aya doğru Kahire 26 (A.A) — Hüdeydes | den bildirildiğine göre Emir Fey- sal, kıtaatına San'a üzerine yürü- mek emrini vermiştir. Yemenlilerin dağlardaki mevzilerine karşı şim- diden taarruz başlamıştır. eğişiyor mu! Otoriter bir hükümet teşkilinden bahsediliyor Bükreş 26 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Kral ile M. Ta- taresco arasında bilhassa harbiye nezareti hakkında bir anlaşma ol- madığı takdirde bir kabine buh- İ ranının önüne geçilemiyeceği kuy- i wetle söylenmektedir. M. Tata- resconun kabinenin hep birlikte üstifasını vermekten çekinmiye- ceği zannediliyor. Buhran. olursa, bunun çok ağır olacağı muhtemeldir. Ve şayet li- beral fırka iktidarı terkederse, ta- mamen meşruti çerçeve içinde bir hal çaresi kolayca bulunamıyaca- ğa benzemektedir. Budapeşte 26 (A.A.) — Ha- vas ajansı bildiriyor: Bükreşten gelen haberlere göre, Zabitler tarafından mareşal Ave. reskoya yüzlerce istidâlar gelmiş- tir. Mareşal istidaları krala gön- dermiştir. Yeni bir hükümet teşkili husu- sumda M, Averesko, M. Bratiano ve M. Argetoiano aralarında mü. Sakerelere başlandığı şayidir. Bü şayiclara bakılırsa, hattâ otoriter bir rejime doğru gidilmesi de dü- şünülmektedir. Bükreş 26 — Rador ajansı ka- bine buhranı hakkındaki şayia- ları tekzip ediyor, silimi. ve Iskenderiye seferleri Büyük temizlik, mükem- mel setvis, tam disiplin Iskenderiye seferleri bizim için en propagandadır kuvvetli Iskenderiye hattına işleyen Izmir vapuru Deniz yolları idaresinin İsken- deriye seferleri etrafında zaman zaman gazetelerde münakaşalar oluyor. Bu hususta fikir söyliyen- lerin bir kısmı seferlerin devami nâ taraftardır. «Çünkü, diyorlar, oraya işletilen vapurlarımız eski- ce de olsa kamara, salon tertibatı elverişlidir, yolcular rahat gidip gelebilirler, yolları da icabında saalte on beş mile kadar çıkabilir; temizliğine, yemsklere de dikkat ediliyor. Bu şerait içinde Atina ve İskenderiye sularında Türk bayra- ğının dalgalanması bizim için iyi bir propaganda mahiyetindedir.» Aleyhtar olanlar da, buhran ve gümrük tahdidatı dolayısile yük nakliyatının ehemmiyetsizliği, yol- | cugidip gelmelerinin azlığı bu hat seferlerini daima zararlı bir hal- | de bulunduracağı için bütçemizin geniş olmadığı böyle bir zamanda lüzumsuz yere masraf etmenin mu- vafık olamıyacağını ileri sürüyor- lar. Bu aybaşında «İzmir» vapurile İskenderiyeye kadar bir seyahat yaptım ve ayni vapurla geçen haf- ta avdet ettim. Eskiden gazeteler- de İskenderiye seferlerinin lüzumu veya İlüzumsuzluğu etrafında yazı- lar gördükçe şöyle bir göz gezâi- rir, doğrusu ya, uzun uzadıya bu mesele etrafında düşünmez, han- gi tarafın haklı olduğunu anla- mak için fazla zihin yormazdım. Bu seyahat bana bu kusurumu tas- hibe vesile teşkil ettiği için cid- den çok memnunum. Gerek «Eger ile gerek o«İz- mir» le seyahat etmiş arkadaşlar- dan deniz yolları idaresinin va» purlarındaki “intizam, temizlik; (Devamı 4 üncü sahifede) k.Ş. Amerikada Roosevelte karşı (Hiç bir şey anlamıyanlar cemiyeti) kuruldu! — Gazetelerden — — Sizin saatiniz de beş dakika geri kalıyor öyle mi mister Bravn?., — Evet dostum!... — O halde ne duruyoruz, (Saatleri geri kalanlar cemiyeti) kuralımlı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: