27 Mayıs 1934 —— — AKŞAM Gelinini niçin öldürmüş? Amerikayı heyecan içinde bırakan müthiş bir cinayet davası Amerikada Şi- Şikagonun üc- Ta bir mahalle- sı Alice Wynecs- Kat kop ile ikisi kız, diğer ikisi erkek devam etmekle ve fikri e hiç hoş- lanmıyorl > la ihtiyar anne, bil- hassa büyük oğlunu duldiranıya ses ri onun bir dediğini iki et- alen adı Earldır. Earl ü üniver- Yu akdirinde, sigorta parasını ke endisinin e sigorta mu- kavelesine yazdırmıştır. u sigorta eu im- salandığı. gün, büyük 'oğlu z beriye gittiği ve an- hesi geceleri tek başına yalnız ev- de ema > in alimAni in her e - kalma taban ihtimale iza fişek im kri annesine vermiştir, hadiseden üç hafta Seçmiş ve bir gün ihtiyar kadının Belini öte beri için çarşıya mii çay zamanında eve avd lı nması lâzım gelen eylozden birini almağı unuttuğu BM as, ti kaynana madam Wynekoop. : Tuhafı şudur ki, ES ka: na, cenazeyi defne ber vermeğ ve zabıta, cinayetten ancak beş saat sonra haberdar edilmiştir. Idukfan sonra inin. rine bir kur$un sıkılmak! suretile öldürüldüğü neticesine varmıştır. Genç kadının. ö, n evvel yaptığı 12,000 'dolarlık sigorta ukavelelerinden istifade hakkını ik katil olmak töhmetile tevkif edi. mişlerdir. Zabıtaca yapılan tahkikat, şa- ğını iddia em halde, o yu Şi- agoda b ğ ü cesine ie olduğu nişan yüzü- günü, k istediği başka bir EE erdiği tahakkuk etmi i madam | en gelin Rheta O gün elini ile kaynanasi, ve ayni e la pansiyoner bulunan iyo- akat maalesef, N hk ee em tahammül edec —— fazla miktarda kloroform bir kadın bulunuyordu. Pansi; ner kadın, unutulan şeyi satın al- mak için kendisi çarşıya gidece- am mesleki izzeti e ğini nezaketen”s elim ve gelin sim isyan et iii ve ERİR kaz: ile k bıraka. | şekli ii rak iy Tiki bisi bir kurşun ü sıktım. Çünki i meslektaşlarımın diline imla ten korkuyordum.» elin nerede? Di kadın bir mi öndüğü ihti Bu esrarengiz cina yet davası, yi bl Gelini Dallar Amerika efkârı umumiyesinde bü- da cısı bir esli bekledikten sonra yemeğe oturmuşlar ve iştiha ile yemeklerini yemişlerdir. Tuhaf da şudur ki ihtiyar kadın gelininin bu esrarengiz gaybubetinden do- vE e telâş eseri gösterme İ m ihtiyar kaynana yemek- ten sonra alt kata indiği zaman çığlığı kemi ei kadın da ne olduğunu bir şerit e Kadan Banyan ve yoktu. Fakat Gülü ne zaman. lenmişt va Havacılar arasında... “Yere yaklaşınca ne göreyim, o düzlük koyun mezarlığı de değil mi imiş!, İ mir, belki de trenle dönmek icap edecekti. Hazır şuraya kadar gel- mişken Eskişehiri buluruz, tami- rimizi orada daha Eolasbıkin yapa- rız dedim, gene dayandık, ne der- n tam meydanın üstüne kadar KİR ve sanki bunun farkına varmış gibi motör zınk durdu, ar- Uçarken maruz alinan müşkül- leri ve nasıl kurtulduklarını tay- yarecilerin ağzından dinlemek pek hoş oluyor. Hele bunlardan bazı- e ları öyle meraklı ki sormayın. Bir arkadaş anlatıyordu: | otör o kadar fena alâmet- | hi ler gösteriyordu ki yukarıda daha | tık gidemem'dedi, yere indik, ba- fazla kalmanın artık mümkün ola- | zan bizimkiler cansızlıklarına rağ- mıyacağına aat getirdim. Fa- | men; böyle dirayet alâmetleri de kat altımdaki arazi çok dağlık, | gösterirler. i a im birinci uçuşumda hava- gayret, biraz daha dişini sık, ML ken tam derelerin ortasında ufak bir köy göründü, köyün yanında | rına aşağıdan baktıkça bayılır. a ufak bir düzlük var, vakıâ bu- | d İkinci rası Kip küçük görünüyor amma, | bir güne tekadüf MARE ve tal parsın ki inmek zaruri, yere bulutun altımda beni i aş yaklaştım, kırk elli met- gibi dimdik buluta eme kadi ye ifaa kadar indim, bir de ne çıktık. Bulutun içerisi sisten farklı de- sürdü bir köyün mezarlığı des | xa ilat yüliğii/ diline dini il mi? Koca koca taşlı mezarlar haliiikaien şalia ns” alğyar. Aliyi > Ea yi eri E soğuk daki a gri örtü; üstüne dir e e ii seniz atılmış bir ik yığını gibi larının ortasındaki bir delikten ye- ha açmam ve ben de artık bir da- vi görmeli azlksikaleibir Lakabe 2 ak üzere gözümü ka- | i eüzünüzü gözünüzün önünde "Bu kadar slçağa la sonra mamış- 1, dedim ya motör bit ii ir a ii ya Allah dedim, mezarlığın taşsız görünen kenarına tayyareyi oturt- are olsa bii canlandırıyor. eğer bu bulutlar üzerine çık- manın diğer bir tehlikesi daha im dört açılı çılmış, nefesim Lami ir n koca bir mezar taşile pervanenin arasındaki mesafe ancak beş san- ek yan ve h epe kadar bir şey. Tayyare daha beş| 2998' uçtuğu vaki oluyorm ş. Hal santim yürümüş olsaydı, bütün buki yerin cazibesi bu yanılmayı korktuklarım başıma gelecekti asla affetmiyor, tayyareci de bu- Diğer bir arkadaş anlatıyor lutların arasında! j menini kul — Erzincandan By mo. | Janırken aşağı doğru çe erek yu- tör Kırşehir civarında gö, arlanı ş. Sonradan bulut- terdi, takriben bir grup m he. | lar üzerine çıkıldığı vakit te tay- men hiç çalışmıyor gibiydi, düzlük bir yer gördüm, inelim diye rasıda işaret ettim, fakat o buna taraftar değildi, el bana daha ileri- de daha müsait bir yer gösterdi, bizzarur Bi daha uçalım dedim, aletler m ve bu tehlikele- rin önünü almışlar. yukarıda iken hava bu ei kapalı da değildi, yeri su- rada ve burada görüyoruz, ufkili- söylediği yere geldik, fakat gözüm ğimizi de çok şükür anlıyorduk. burasini hiç te tutmadı, çok kötü — Tayyare taklak atarken, ya- bir yer, inersek mutlaka bir yeri- | ni tayyareci tâbirile söyliyeyim miz kırılacak, haydi biraz gayret | luping yaparken ayini kork- edip te Mi ulaşalım dedik. | maz mısınız? siz m — Asla, ai iz kuvvet in- sanı SİNEM gi yle tıkıyor ki isteseniz bile tayyareden dışarı fırlıyamazsınız. Motörün vaziyeti gittikçe kötü- Gini boyuna siyah dumanlar çı- Ankara üzerine geldik, burada da inmek benim gü- M. Şevki © Lüleburga rgazda Himayeletfal şubesinin giydirdiği & çocuğun resmini dercediyoru: emi beyin kimmeti uz, Bu hosusta kaymakam de takdire Hi bain kl İNİ