27 Mayıs 1934 - AKŞAM Sahife 9. AKDE Yazan: NIZDE TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 64 Karaman beyi (Jüzetta) yı Anadoluya kaçırmak istiyordu. Murat bunu haber alınca, İbrahim beyin yolunu eğe — 1 y büsbi itidalini Gla: Derhal bir bağı sarılıp usufun üzerine yürümek istedi. Taflanların arasından çıktı.. Sen- deliyerek eve doğru eril Diz- lerinin dermanı kesilmişt — Yusuf karıma göz Gi İa akel yok, Diye söyleniyordu. Halbuki Yusuf, efendisinin ka- Tısma fena gözle bakacak kadar Gi e değil, efendi gibi Yaşıyor. Msi kii kendine: a kabahat liz mı? Eğer li baştı se evvelâ onu gel Li kapıya yaklaştı. Dinledi. Konuşuyorlardı v ne haberler getirdin bakalım? — Yeni bir şey yok. — Hâlâ fikrinde ısrar ediyor mu? — Evet... (Gelmezse kendisi Pişman si 2 — Bana ne yaj Yet Muratla aramızı lomialki için, takım yalanlar uydurur. Fakat, Yapsa boştur. Müzel bana imal vardır. —Bi da biliyor. (Eğer gel yil türlü intikam alaca- ğım!) diyor. İbrahim bey sözünün eridir.. Ben ondan korkarım. mezse, ba un keçi sakallı suratına Bilik m? irkin bir erkek olduğunu kendini de itiraf ediyor. Fakat i her; visit e Ek iz zeval olmaz, güzelim! m gene Maksi lie ci- ml geçti.. Beni çağırttı.. Hergünkü söyleliklerini gene tek- ladı. Be: ık damın teh- Tar) ditlerinden usandım adişah, İbr. beyi Ana- üni göndermek me de- 8il mi yanı basılıncıya ka- deri Karaman beyi İstanbulda ka- ba Sa halde bu meseleyi Murada açmalı, le bu fikirdeyim amma, Murat bey çok asabidir. İbrahim bay bir bir fenalık yapar diye kor- İS ibdakim beyi Murattan çok Mu seviyorsun? — Bilâkis, Efendime canim kur- eğ Hiddetle ibrahim beye er hangi bir gü- rültü çarçabuk padişaha iye cek. O vakit efendimin rahatı çacak... — Doğru.. Bu işi Murada anlat- mak imi bir hareket olmaz. pmalı? Karaman iii e kid bu civardan tekrar #çeceğini söyledi, er > Byidkei — Tae zahmet ettiğini söy- lemedin mi? — Söylüy: .. Fakat, kulaği- na bir şey girmiyor.. (O Venedik mutlaka elde edeceğim! ), diyöi Şar n akşa gelirsi benim Muratla birlikte nba indiğimi söylersin! Defolur gider. ki ae çıkıyordu. bu muhavereyi din- icini sonra, ikisinin de bigü anlamıştı Sökümü, — aldı.. . Ve ii ini rek, saraya ağezlirin arkasına saklandı. vu ardına bakmadan geçip gitmişti ii bu işte acele etmediğine seviniyordu.. Az kaldı ni d a glam seyi ağaca Ki Lİ İş ya n mina İstanbula pa Karaman beyi Te göz çi Me babası- | Her akşam bir hikâye , Nesrinciğim, ç Sana ne uzun havadislerim var, bilsen! Amma lâfa nereden baş- İıyacağımı bilemiyorum, Sen nim erkeklere karşı me kadar ki dol uruyorum da asıl ez sileyim ii türlü nlatamıyorum, Bana biz e Ay erkek mu- sallat oldu.. Anladın mı? Amma sahiden ar Her gün evden dışarı ayak attım mı bir iye karşıma çıkıyor. Tramvaya mı bi- m? O da beraber. İptidaları iyet vermedim. Fakat kabil olmuyor ki, Haline baktım. Kırk ta hale geleceğine ihtimal veremem. u adama kızm. Onun için b a baş- ladım. Biz kadınlar, Hire ez an- d lamadık mı, kızarız, şaşırırız, sa- fazla ısrar edemeyişinin sebebi üişünürken, den ne yapacağını BE rdu. al kendisine merbut ğunu kulaklarile işitmişti. Ve- nedik dilberinin gösterdiği sada- kat, Muradın gururunu ve muhal betini arttıracak kadar ai ve kıymetliydi. Murat Jüzettaya bir şey söyle- memeğe karar m Fakat, ak- şam üstü İbrahim yolunu beklemekten ve ve & baleplağ maktan kendini menedemiyordu. ibrahim beyle karşılaşmak a: tehlikeli bir iş ii Körümün beyi şehir içinde bile dört beş mu- hafızile beraber geziyordu. Murat bütün tehlikelere rağmen le olursa olsun, dedi, çifliği- min kapısına kadar gelerek, karı- mı iğfale çalışan bir adama had- dini bildirmek lâzım.. (Arkası var) Izmir Halkevinde çiçek e Izmir 25 (A. vinde verilen muvaffakıyetli sabaha kadar izni ie yele A.) — Gece H. anlami başlamıştı. Hiç şüphe bunalan başlarız. Hiç yüzü- Si ki, Ibrahim bey, Mir adı Ke amağa Aşan Hattâ çevirdim, ie sek Ahmet paşayı ve söle vi o 6 KE istifini b doldurmuştu. kağa çıkmak anını değişti Kemal reis İspanyaya gider- | dim. Ne yapsam nafile, Mı stlak ken, Muradı birlikte simi köşede beni be İki ev- m am, lecek, maksadını söyliyecek de- dim. Nihayet etki perşemi nki edi; sai gülersin, amma kendimi Onu şi pek haşin davrandım diye mua- hezelerde bulundum Mahsus, e günkü yoldan yü- rüdüm, Hep Xl > kaldırım- larmı takip €! tün sokak diline göz kre Bye yek, vesselâm! Beyoğlunda bir dükkâna gir- dim, öteberi aldım, Bir çocük elime bir ilân kâğıdı tutuşturdu. b ir mezat ilânı. Ben on sekiz yaşında idim, o yirmi altı, Ar; a pek ekme bir aşk başlamıştı. Bir macerası, Nuri resmimi mi istedi, Dört beş kere evi- Bir türlü vermedi. Sonra, zavallı Nuri bi il kazasına uğra- | Meçhul kadın resmi | dı, öldü, Şimdi satılacak lâvhaları arasında bir «meçhul kadır res- ln kâğıdı elimde, maziyi dü- rek bir saniye dalgın dal- - durdum. İlânı katlayıp çanta- a koyduktan sonra bi İline benden iki o gri esvaplı adamı Onun da elinde bu ilinden giri O da cebine koy ge ra Sedad ini mü- ağ Va geldi. Sana ye- in ederim ki gri esvaplı adamı şu dakikada hiç düşünmüyordum. Gözüm etrafa bakınırken onu gör- meyim mi? ara dayanmıştı. Arkasında ni lâvha vardı: Be- dan on altı sene timalki benim resmim duğunu tanımamıştır bile, Biraz nim resmim müzayedeye «Meçhul kadın resmi», i eseri diye tellâl buğrmlağa başladı. Sadeddine öndü , koltukta öaieeime âvha- a beni edil a çıkmıştı. Fa- kat daha ileri mila Saded- dini dürttüm. İstemiye istemiye elli baş lira, dedi. o zamana ka- hakika, Sı yanmış, sakin bir sesle yöre e Sadeddi le yüzüme ba- kıyordu. min için başımla ndan ileriye gö- abil olmadı. Zorladım Lâvha gri kaldı. Cebinden para çıkararak lâ an bedelini ödedi. Ve yük- sek sesle adresini verdi, buraya li söyledi. zihni dım. Öğleden son- gittim! anki uzun müddettenberi tanı- uz gibi, beni karşıladı. Kendisine karşı iradesiz mukave- haldeydim den bilmem, ki sözlerine sl dım. Fakat nim (sözlerim: inanmadı. erim am oraya sırf o on ee yaşındaki resmi ö , o zamanki ialireleğ bul- ak ve o zamanı > için Gölniş olduğumu söylemiştim. Fakat, ee sen bana inan. Ben oraya sırf o gitmiştim, Hattâ m vi e ha oraya gitmek zaafın Ğ Diğ di ii Kadin ı yüzünden ei Bir genç, diğer bir genci ağır surette li Evvelki gece Ortaköyde kadı” rr bir cinayet olmuştur! Vaka Halil isminde bir delikanlı ges mayınca bunu Halilin kan- dırdığını zannederek Halile ka-. yuvarlanınca kamayı fırlatıp okaçmağa mi Gürültüye yetişen polisler Ha- Tili ifade al ecek bir hal lde. hastaneye kaldırmışlar, Ahmet te yakalanmıştır. İ adyo 27 Mayıs pazar : 18,30-19,20 plâk neşri- yatı, — 19.20-19.30 ajâns | haberleri, in şi zi İ5 alaturka musiki neşriyat. (R mizi BS ye ihe karım; Vedia Riza o hanım), 21,15-21, 5 ye ve borsa hi di 21,25-22,30 Bedriye Rasim hanımın iş tirakile dans em e m.) — l8o ZI şarkı, Ni S6 LA 23 Meri düm nal, Budapeşte (550,5 m) — 23.30 konser. Roma (420,8 m.) — 16,30 opera; > 30 havadis, gramofon, 21,45 ope- Varşova (1414 m) — 18,15 kestra, (19,45 melodi, 20,05 radyo jür- nal, 20,52 a 23,25 dans musikisi. Viyana (506,8 m.) — 18,30 di, 21,20 konser, 22,55 radyo jürnal, 23,15 orkestra, Ss rtesi İstanbul : 18,30.19 pim ers, 19-19,30 Refik Ahmet açik rain ke Şe Belma orkestrası, mofon, 21, ei e Prağ (470,2 e — 19.20 Ahasıi radyosu, 20 hav. ye e halk Ö 22,25 konser, jürnal, Roma (420, 1,8 üye — 18 kons: 8,55 S Vk 22,45 varyete, 2, O kafes İşte bu vaka, dün öğleden wi li “ ei 7m si komes sonra oldu. yarın gene bekliyor. * bir. Fakat sana yemin ederim ki daha oraya ayak basmıyacağım, Hikâyeci