£ p Ruzvelt gümüşü de altın gibi millileş - tirmek arzusunda - dır. Ceneral Kondilis Ankaradan geldi —Baş tazafı 1 inci sayfadu—- Perapalasla yirmi kişilik bir ziya - fet verilmiştir. Ceneral şehrimizde dört gün kalacak, şehri gezecektir.| B Ankara,8 (A.A.) — Resmi teb- Hiğ: “Yunan harbiye nazırı sabık| £& başvekil M. Kondilis — ile Yunan ordusu umumi erkânı harbiye re- isi ceneral Kateniotis cümhuriyet| hükümetini dostça ziyaret etmek ve iki memleketi ve Balkanları a. lâkadar eden meseleler hakkında! 'Türk devlet adamlariyle — görüş-| mek üzere Ankaraya gelmişlerdir.| Reisicümhur Hazretleri M. Kon- dilis ve M. Kateniotisi kabul ede- rek kendileriyle uzun uzadıya gö rüşmüşlerdir. Mumaileyhim baş- vekil, hariciye ve milli müdafaa vekilleri ve büyük erkânı harbiye lâkatlarda bulunmuşlardır. içinde cereyan eden bütün bu ko- nuşmalar esnasında, müşterek hudutlarının masuniyetini tekef- fül eden samimi anlaşma misakı- nn yüksek kıymeti hususunda ta- — mamiyle mutabık bulunan Türkiye ve Yunanistanın, gerek iki memle- ket ve gerek sulh davası için fe- yizli neticeler verdiğine kani bu- lundukları her vakitten ziyade « min ve sarsılmaz — dostluklarının inkişafını idameye karar — vermiş oldukları müşahede edilmiştir. Bundan başka Türkiye ile Yu- nanistanın, Balkan — misakına a- Zimkârane bir surette merbut kal- dıkları ve Balkan devletlerinin iti» mada müstenit teşriki mesailerin- den şahsi ve müşterek menfaatle- rine en iyi tevafuk eden neticeler beklemekte oldukları da tesbit e- dilmtiştir. Gerek mümtaz Yunan — devlet. adamının ve kıymetli mesai arka- daşımın ziyareti gerek Türk Yunan zabitleri arasındaki temasın ve- sile olduğu samimi arkadaşlık te-| zahürleri Ankaranın bütün maha - filinde en müsait ve en dostane in- tiba hasıl etmiştir.., Ankara;, 8 (A A.) — Yunan harbiye nazırı ceneral Kondilis hazretleri bugün Anadolu ajansı ve matbüât mümessillerini kabul! ederek Ankarayı ziyaretine ve bu- radaki temaslarıma ait ihtisaslarını şu suretle ifade etmişlerdir: “Gerek Gazi Hazretleri ve ge - rek Türkiye hükümeti ve halkı ta- rafından hakkımda gösterilmiş o » lan iltifattan fevkalâde mütehas - siş ve minnettarım, Bu ziyatetimle ayni zamanda yeni Türkiyenin az vakit içinde ba şarmış olduğu terakkileri hayret ve takdirle görmek fırsatma - nail/ otdum. Bu kadar az zaman zarfın- da bir milletin organize edilmesi ve yeni bir devlet kurulması, ta » rihte, emsaline tesadüf edilemi - yecek bir misal olarak kalacaktır. Plütarkın, hayatlarını bize anlattı- ğı eski tarihin büyük adamlarının hiçbirisi bugünkü yeni Türkiyenin büyükleriyle mukayese edilecek derecede büyük değillerdir. Senelerce bir istibdat idaresim- den sonra benliğine sahip olan Türk milletinin girmiş olduğu te - rakki yolunda medeniyetin en yük. sek derecesine varacığından şüp - reisi müşir paşa hazretleriyle mü-| Z) Çok samimi bir dostluk lııvıııâ İ — heedilemez. Bunlar gördüklerimin bende b Alman kadmı sıyah gence aşık olduğu ıçın, kamçılı adam onu fena halde kıskanmıştı, biçare zenci, yediği dayağın asıl sebebini anlıyamamıştı. Boyuna “tövbe! tövbe!diye bağırıyordu... raktığı umumi! tahassüslerdir. Kendi resmi vazifeme gelınce Türk ricali ile kardeşçe ve asker- ce konuştuk ve teatii efkârda bu - lunduk. Umumi hatları gene An karada imzalanmış olan ve “An - tant kordiyal,, ile tesbit edilen e - saslar dairesinde dahı geniş bir surette ve en mükemmel şekilde el birliğile çalışma meselelerini tet - kik etmekle beraber Atinada imza edilen Balkan paktının, umumi nis petinde Balkan milletlerinin refa- hını temin maksadiyle tatbikı ve tevsii hususundaki değişmez ka - rarımızı bir defa daha teyit ettik.,, Kondilis hazretleri beyanatla - rını şu sözlerle bitirmiştir: “Büyük Petro, Parise gittiği za- man Rişliyonun mezarını ziyare - tinde “Ne kadar müteessifim ki bu adam bugün berhayat değildir. Eğer o, hayatta olsaydı, ona mem- leketimin yarısını bağışlar ve bu - na mukabil ondan memleket, dev« let idaresi ne demek olduğunu öğ- renir ve geri kalan kısmını da ken-| dim idare ederdim.,, demişti. Ben de Ankaradan ayrılırken büyük Petronun düşüncelerinin te- siri altındayım. Ne kadar yazık ki, Ankarada daha bir müddet kala « rak büyüklerinizden idarecilik ve yaratıcılık dersi alamadım. Yarınki Türk nesli, bugün ba - şardığınız, ve başarmak yolunda| bulunduğunuz işlerin kıymet ve &- hemmiyetini elbette takdir ede » cektir.,. T (Soruyoruz (Eski kırtasiyecilik devam edeccek mi —Baş tarafı 1 inci sayfada— hiye müdürlüklerinde tasdik edil- mekteymiş. Bin müşkülâtla kendi- sine iki şahit bulup yoklama kâ -» ğgıdına nahiye müdürünün önünde imza ettirmiş. Malmüdürlüğüne gelmiş. Müdür bey kâğıdı kabul etmemiş. Çünkü, — şahitlerin imza yerinde 15 kuruşluk bir pula daha ihtiyaç varmış. Kadıncağız onu da yapıştırmış. Bu sefer, pulun ü- zerinde tarih yok diye reddetmiş- ler. Tarihi orada koydurmak iste- mişse de malmüdürü: — Hayır olmaz. Nahiye müdü- rüne git, orada ayni mürekkeple koydur, diye reddetmiş. Bu kadının ayda aldığı para an- tak ekmeğine yetişiyor. Bu kadar az bir parayı almak için kendisi için fevkalâde güç ve yorucu bir işle yalnız başına uğraşıyor. A - dım atacak halde değilken dünya- Ve nın yolunu yürümek mecburiye » tinde kalıyor. Yoklama kâğıdını tasdik eden nahiye müdürü pulun| * ve tarihin lüzumunu bilmiyor mu? Bir masanın başında oturan a- dam, ilkönce ve ilkönce halkın a-| damıdır. Onun hizmetini yapmak- Yazısı dördüncü sayfanın birinci ve ikinci sütunlarındadır. HABER'in Haziran başında yapacağı tenezzühün: 1 — Ne tarafa yapılmasını is- tiyorsunuz? 2 — Beraberinizde kaç kişi ge- tireceksiniz? 15 Mayısa kadar cevapla rınızı HABER tenezzüh memurluğuna gönderiniz İki polisi öldüren Ermeni müruru za- mandan istifade e- diyor. Ibnissuut kuvveti San'aya girecek —DBaş tarafı 1 inci sayfada— gelememektedirler, İmam Yahya * nın oğlu Seyfüsselâm Ahmet çok gaddar olduğundan kabileler ken” disinden nefret etmektedirler. İ * mam Yahyanın hasisliği, oğlunun gaddarlığı beraberlerindeki kabi * lelerin İbnissuuda karşı harbetmt melerine sebep olmaktadır. İmam Yahyanın hasisliği nam vermiştir- Erkânıharbiyei umumiye reisinet ayda dört sterlin vermektedir: Harp dolayısıyle tayyare zabitle * rinin maaşını bir miktar arttırmı$* tır. Bir müddet evvel tayyare za * bitleri maaşlarının azlığından uç* — mamışlardır. Hüdeyde 8 (A.A.) — Röyter ajansı muhabirinden: Buradaki ahaliden bir kısmı il€ yeni silâh altına alınanlardan bâ* zıları Emir Faysala — müracaatlâ,; kendisini Yemen kralı ilân etmesi" ni ısrarla — istemişlerdir. Faysal bunlara cevaben: “Sanaya gelinif ve bu mesele ile meşgul — olmağ! babama bırakmız,, dem'ştir. ; 7 %Dükkâncı lostra <— cılar şikâyetçi (Baş taralı 1 nci sayıfada) İ | vermiyen seyyar kundura boyacı * ları pek âlâ çalışıyorlar. Bu dâ büyük bir haksızlıktır. Eğer cumtâ | günü kundura boyacısı esnafını? çalışmaması matlup ise belediy* onların da çalışmasına müsrade © memelidir. Bu şekilde cuma gün * leri çalıştıkları için ayni zama: bizim bazı müşterilerimizi de yorlar. Boyacı esnafının bir birliği yi ki hakkımızı müdafaa etsin. Esk” | den vardı, sonra dağıldı. Bu vaziyet karşısında on on btf kişi toplanarak yüksşek makamlır? müracaat ettik. Bizim hak! ' koruyacaklarını ümit — ediyoru”' Rica ederiz, bu şikâyetimizi yazt? ve belediyenin nazarı (!ılıkılld | celbedin. j Boyacı esnafının şikâyetine P" kılırsa haklı oldukları görülüy? Belediye iktısat müdürlüğün? nazarı dikkatini celbederiz, KERKREEEEEKERCARECEN UN a KYUKU KARAS SKK AU ANA C CK ERO U FERERANDREYENSRLLEKETEE YAK K ANE” Altı lise mezununun müşterek TEAHM HL AAPFAM a /I)“/uv .5#7’ Üti Mlılu»—? 1933 senesinde bir hususi müştereken yazdığı bir ü K mektubu - - | ee —Oü— Wd ae ,.....A.Z(. f ZNbu| , "JAMM liseden mezun olan altı ule mektup üzerine, muharririmiz (W*"N.J 4 la, işini kolaylaştırmakla mükel -|Bey, bu gençleri, imlâ, sarf ve nahiv bilmemekle itham eül“!"' leftir. Ona müşkülât Cıkarmakla İni lise mezunları, bu sefer, ikinci bir mektupla, ithama cevap Nü yorlar. Fakat, gene her satırda vasati bir yanlıştan fazla YlP'Y“ - murlara ehemmiyetle hatırlatma El yazılarını neşrediyoruz. — Tafsilât, üçüncü sayfanın birinci *” değil. Ait makamların bunu me - İarırr Bi 440 Aaha TİCA ediyoruz. nundadır.