Ç p * t a ee eC aT L aa ae | da gp İsayam, Dilenci iler arasında — N e yaman şeymiş ne ya- ,, Cü sözlerim üzerine boyacının Yüzü güldü: di Öyle değil mi be kardeşim, :Ğ" Amma doğru — söylemiyor UYum.. İK ğut yaşkolsun.. — Evvelâ söyle bakayım bana :::0 böyle buraya koşa koşa gel- bi — Neye olacak, Ti enseledi ?, ** ıNîçîıı'!. — İşte ne bileyim ben?. 'İı— M_h::ıîn. insan sebep- — Dileniyordum.. —— Kıyak — dalga doğrusu, tam gününde gelecek yeri bumuşsun... Bu heriflerden karşıki ev hakkm. ı!iür;u öğrenmiyecektim ... aynasızların gelir evi tetkik — ederim, dedim. , Yerimden kalktım.. Benimle ko- nuşan da ayağa kalktı. yaklaştı: — Nereye, dedi. — Gidiyorum.. — Hani evi dikiz ediyordun?. — Vaz geçtim.. — Sonra gel, sana bir çift lâ- var. — Şimdi söyle.. — Olmaz.. .— Ben de gelemem.. Bu sözüm üzerine — muhatabım Tzüme dikkatle baktı.. Ve mahut leri tekrar etti. Hayretten «t bir karış açık kalmıştı. De da bmboyı_adı kahvedendi .. O: Di ü bir iş için gönderilmiş- Kendi kendime: hıkî Allah vere de Aliile konuş- d._'"mn duymamış olsa, de. — Anladın mı?. EeP'eki.. ilisenin avlusundan — sokağa % Kapının önündeki bir sürü SCuk ta peşime takıldı : hî Nah, nah Asse (nah nah iş- > di- ı_)qııhmunuu (sahte — Yeretsi negere (yüzünü bo- Yüay) * SA > unla ala, Asiga Tzaagreng — (şun L’*Iîıı).. - Voyyo, voyva. Diye arkamdan taşlar, ü atmağa ;,H kere geri döndüm, ye t haşarat gider mi hiçe Nere- aaylittem, hangi sokağa sapsam yetişiyorlardı - biraz duvarın dibinde Vurmağa karar — verdim. Bütün :F*'" etrafımı aldılar. Doğrusu Yi de . İlhik güneş, &""ı'lk. biraz kendimden geçer Bir t #a yaklaştı. Elime bir sürü Bo n ağ"'_;mıi. Sonra çocukla. - e Timon lar. Bir aralık ihtiyar bir kadın ya- Amote (ayıptır) dedi. k.f.:“'ulr aldırmadılar - bile... anlamadığım bir sürü kelimeler — söyledikten Meram — anlatamıyacağını ©lmalı ki çekildi — gitti ihiyetkika geçmeden — diğer bir beraber geldi. da bana bir sürü bozuk pa: ö tifakla hakem intihap edildiğini t * Sonra çocuklara döne-l İMan şeymiş Samatyalı! — Haydi, kina (gidin). Yerek kişer varta beti cezi inç ısar. (dün akşam papas efendi sizlere ne söy- ledi?) — İnç isav? (Ne söyledi.) — Yeresit mek gögmi aptak Zarnehu illân müy gagnı tarsur.. (Yüzünün bi rtarafına — bir tokat vurulursa öbür tarafşını da uazt).. Kadınların bana merhamet et- mesinin sebebi şimdi anlaşılmıştı.. Çocuklar bana zulüm ettikleri için acıyorlardı. İsanın prensibi: Birisi yüzünün bir tarafma — bir tokat vurursı öbür tarafını uzat.. Çocuklar biraz dağılır gibi ol- dular.. Ben de kalktım. Şimdi bi« raz daha uzaktan takip ediyorlar- dı.. Ve sadakalar daha çok veri- Hiyordu. Sokakta yürüdükçe evle- rin kapıları açılıyor. Avucuma pa- rala ratılryordu. Ben yavaş yavaş, bütün bütün aptal rolü yapa yapa yürüyordum. Takip eden çocuklardan biri iki- ıl“ bir kaç limon kabuğu attı- 3 İhtiyar ermeni madamı: — Ayıptır evlâdım,, Hiç mek- tepli çocuklar böyle iş yapar?. - başladı. Diye tekrar söze Buesnada — arkadaşlardan biri yaklaştı: — Allah aşkına bir şarkı söyle bir şarkı bakalım ne yapacaklar.. Sahiden şarkı söylesem ne ya- parlardı. (Devamı var) Bugünkü lik maçları (Baş tarafı 1 nci sayıfada) Geçen hafta Beykozun karşısında uğradıkları mağlübiyetin acısını çıkar- mak için çok çalışacak olan Galatasa- raylıların, son günlerde büyük bir faa- liyetle idmanlarını sıklaştırarak bu ma- lenmiye değer .. Bu maçta da kuvyet- ler arasında tevazün bulunduğu düşü- neticenin, enerji sarfetmesini bilen tarafın lehine olacağını düşün- mek kabildir. Fener - Beşiktaş maçını kim idare edecek _ıl%lir"iıyınmmıbu- gün oynanacak olan Fener — Beşiktaş maçına mıntakanım Pazartesi günkü iç- timamda ittifakla hakem intihap edilen Suphi Beye mıntaka heyetinden bir zat ve Fener kaptanı telefonla ve şifahen WMWHM Hakem durmasının doğru olmiyacağını söyle- Suphi Bey kendilerine, bu maça it- ni ve ma- çı idare edeceğini bildirmiş. Fakat bi- liıı—ııd—fıtholhqcüçu,.mh Zünü, iki âzası noksan olarak, yaptığı içtimamda tekrar hakem meselesini mevzuu bahsetmiş ve bu sefer Suphi "”"**-;.'zmiduviıa—cı n li vermiş. Bu va- ziyet karşısında Sadi Bey de maçı ida- €tmekten imli z m işitiğimiz şaylayı, bir şey ilâve etme. den, kayıt ile iktifa ettik. Heyetin bu meseleyi herhalde tavzih edecoği bek, a eee — | ——İS Nisan 1934 HABER — Akşam Postası Çocuk Sahifesi bilmecesinde he- diye kazananların İistesi — Gedikpaşa ilk mektebindan 162 On- nik, 168 — Gedikpaşa tülcü sokak nu mara 8 de Lüsi Garbis, 166 — Orta- köy tütün inhisar deposunda 315 Ah- met Ferhat, 167 — Vakıf — paralar müdürlüğü memurlarından Hikmet B. oğlu Tuncer, 168 — Beyoğlu dokul zuncu ilk mektep 1 — 4 ten 345 Hulü- si, 169 — Yeşilköy Orhan gazi cadde- *i numara 35 Ziya, 170 — Eyüpsul- tan camil kebir caddesi numara 71 ak- tar Selâhattin, 171 — Beyoğlu Tü- nel Asmalı mesçit sokak numara 48 Leon Aprahamyan, 172 — Istanbul Z2 inci ilk mektebinden — 288 Nüvin, 173 — Feyziâti lisesi sınıf 2 den Kira- mit Sami, 174 — Edirne: Kale içi Topkapı hamamı civarı numara 6 E- min, 175 — Beyoğlu yeni çarşı cad- desi Türk gücü sokak numara 11 İs- mail, 176 — Kocaeli: — Defterdarlık emlâki milliye kâtibi Nevzat, 177 — Yeni Izmir nakliye anbarında komis- yoncu Tınmaz Mehmet, 178 — -- tanbul kız lisesinden 766 Handan, 179 — Çengelköy Kuleli askeri lisesinden 431 Hüseyin, 180 — Beyoğlu Hamal başı Kurdelâ sokak Uucuyan apartma- ni numara 3 Nermin Ziya, 181 — Kadıköy Hasan paşa mahallesi Nezif bey sokak mnumara 48 — Senih, 182 — Istanbul erkek Hsesi B 1 den 1024 Hakkı, 183 — Inkılâp lisesinden 621 Fadıl, 184 — Cağaloğlu Şeref sokak numara 59 Şükran — Neşat, 188 — Beyoğlu Hamalbaşı kurdelâ sokak Un- cuyan aprtmanı numara 3 te — Perizat Ziya, !I“—Bsindllkm&!ep4— 2 den 464 Orhan, 187 — Balat 53 üncü mektep 3 — 1 den 200 Sabri, 188 — Fnhisarlar umum müdürlüğü mimari şubesinde ressam Halit, 189 — Bos- tancı ilk mektep dördüncü — sınıftan 132 Naime, 190 — Bostancı ilk mek- tep birinci sınıftan 139 Emci, 191 — Vefa lisesindan Avni, 192 —— Fatih Altay mahallesi müezzin sokak numa- ra 11 Ahmet Cemal, 193 — Fatih Dr- raman derviş Ali mahallesi — Ananaz sokak numara 10 Ahmet Hamdi, 194 — Vefa lisesinden 204 Cemal, 198 — Edirne: Doğan mahallesinde keres- teci Salamon oğlu — Hayim, 196 — Eyüp orta mektepten — 178 Huriye, 197 — Femer rum mektep sınıf 1 den 47 Lambo Yosefi, 198 — Gedikpa- şa ermeni ilk mektepten Onnik Bulat- yan, 199 — Vefa lisesinden 967 Atıf, 200 — Kadıköy 3 inci ilk mektepten 145 Şehriban Cemil, 201 — Teşviki- ye karakol sokak numara 50 de Vahi- de, 202 — Vefa lisesinden 934 Seyfi. 203 — Ayasofya soğuk çeşme yo- kuşu numara 5 M. Nihat, 204 — T- tanbul birinci ilk mektep sınıf 4ten 106 Cevat, 205 — Teşvikiye Ihlamur yo- Ta numara 8 üçüncü katta Nesrin Ha- Kl, 206 — Topkapı numara 4 Abidin daver, 207 — Uasküdar 30 uncu ilk mektepten 208 Bülent Faik, 208 — Galata tcahhüt kişe memuru Fahriye Kemal, 209 — Gelenbevi orta mek- tep  3 ten 437 Reşat, 210 — Beşik- taş Sinan paşa numara 8 Emine Melâ- — İnkılâp lisesinden Yekta Bey ve ha- HABER Akşam Postası darchanesi: Telgraf Adresi: İSTANBUL HADER Telefon — Yazıı 23812 — İdare: 21870 ABONE ŞERALNTI ı 8 6 18 aylık Türkiye: 90 2060 480 870 Krş Ernebi: 1830 375 700 1200 ILÂN TARIFESİ Sahibi: HASAN RASİM Neşriyat müdürü M. Gayur Basıldığı yerı (VAKIT) Matdaası HABER gazetesi Bl yazısı tahlil kuponu isim . karısını İ5 yerinden yaraladı —Baş tarafı 1 inci sayfada— Oğlu kahvededir. Gidip haber verelim.. Biraz sonar Vahdet Bey ismin- de 20 yaşlarında bir genç geldi. Beraberce içeri girdik. Girmeden evvel kapının önündeki taşların üstünde kocaman — kocaman kan lekeleri hâlâ belli.. Darca ve ka- ranlık bir sofa, nihayetinde bir mutfak, ve mutfaktan etrafı alçak bir çitle çevrilmiş bir bahçe.. O- turduk konuşuyoruz.. — Ablamla eniştem 14 senedir evlidirler, 12 yaşlarında mektebe giden Şemseddin — isminde bir de çocukları var. İşte senelerdenberi aralarında geçimsizliğe ve kavga- lara sebep olan bu zavallı küçük- tür. Annesi üzerine faza düşkün- dü ve bu ha mütemadiyen — karı koca aarsında gürültü çıkarmağa vesile olyordu. Her ikisi de fazla asabi olduğundan ufacık bir mü- nakaşa derhal büyüyordu. Hattâ sırf bu kavgalardan do- layı kulakları — da sakat olmuştu. Bundan on gün kadar evvel ge- mne bir kavga — neticesinde ablam eniştemi karakola şikâyet etti. Er- tesi günü enitşemi karakola da- vet ederek tenbihatta bulunmuş- lar. Eniştem bundan dolayı fev- kalâde mütcessir — görünüyordu. Bir kaç defa: Keşke polisler beni vursalardı da karrmın yüzünden karakollara gitmeseydim, diye — söylendiğini duydum. O gün barıştılar, fakat aradan iki gün geçmemişti ki araları tek- rar açıldı. Ablam daha fazla ta- hammül edemiyeceğini söyliyerek, öteberi bazı eşyasını — alarak Sul- tanahmetteki teyzesinin evine git- ti. Eniştem bir kaç defa bize gel- di yalvardı. Biz — razı olmadık. Ablama pazar — günü aşağıda, U zun yolda tesadüf edip barışmak istemişse de o da razı olmamış.. Fakat ablamın biz de olmaması mahallede tuhaf bir dedikoduya yol açtı. Bilhassa Mediha Ha- mım isminde biri ablam için: — Meyhanede mi, yoksa daha fena yerlerde mi? Belli değil.. de- miş.. Bu söz her nasılsa eniştemin de kulağına gelmiş olacak ki vak- a günü —pazartesi— gizlice iki ev ötede olan evlerine gelmiş ve oardan bizim evi gözetlemeğe bağp lamış. Bu Fena dedikodu yüzünden annem ablamı bizim eve çağnttı. Oda hemen geldi. — Eniştem ablamın eve geldiğini — göl rünce elinde bir — keser oldu. ğu halde saat 10,5 de kendi evin- den çıkarak bizim eve gelmiş ve kapıyı bir tekmede açıp içeri gi miş O esnada ablam evde yalnız- miş. Kocasını böyle elinde keser- le görünce şaşırmış, — enişlem de derhal elindeki — keseri kafasına vurmağa başlamış. g Ablamın bütün mahalleyi sar- san çığlıklarına derhal yetiştik. İçeriye ilk önce ben girdim. Ab lam yerde her tarafı kanlar için- de yüzü koyun uzanmış yatıyordu. “Derhal kaldırdım. Yüzü kandan görünmiyordu. Banı: — Beni kocam keserler vurdu. dedi ve kendinden — geçerek yere yığıldı. O esnada polisler de ye - tişti. Bir kısmı bahçenin çitinden | atlıyarak kaçan eniştemin peşine düştü. Bir kısmı derhal imdadı sıhhı otomobilini çağırdılar, Beş dakika sonra otomobil içim 7 Japonlar Anka- raya gidiyorlar —Baş tarafı 1 inet sayfadama paşaya giderek orada bulunmakta olan Japon sefirini ziyaret etmiş- lerdir. Dün akşam saat beş buçukta amirali ziyarete giden gaztecileri, amiral Asama kruvazöründe güler yüzle karşılamıştır. Gazeteciler Japon — sefarethanesi tarafından kiralanan bir muşla — gemiye gitk mişlerdi. Gazeteciler salona £ lınmış ve kendilerine likör ve Ja- pon rakısı ikram olunmuştur. Bu esnada amiral kısa bir nutuk söy- liyerek venutkunda ezcümle de- miştir ki: — “Gazi Mustafa Ke- mal hazretlerinin Türkiyede bü- yük eserlerini — yakından görmek şerefine nail olduğumdan dolayı çok mütehassisim, Her iki devlet arasımdaki dostluğun temadisini candan arzu ediyorum.,, — * İnsul —Baş'tarafı 1 inci sayfadame yınca soğuk kanlılığını muhafaza- |ya çalışmış: — Götürsünler, hazırım. Zaten bunu bekliyordum. demiştir. İnsulün Bandırma yoluyla İz - mire götürülmesi — kararlaştığın- dan Bandırmaya gidecek Adana vapurunda İnsul için Amerika se- faretince üç kamara kiralanmıştı. İnsul saat on sekize doğru ha - | pishane müdürü Aziz Beyle, avu - katlarile vedalaşmış, ve hemen o- dasından çıkmış, — merdivenleri hızla inerek kapının — önünde du- ran otomobile girmiştir. İnsul tevkifhane kapısı önünde bekliyen fotoğraf ve sinemacılara yüzünü göstermemek için içinde muz bur lunan bir paketi yüzüne siper et- miştir. İnsulün yanma beşinci şube mü- dür muavini Yunus Vehbi Beyle komiser Nail Bey binmişlerdir. İInsul Tophaneye götürülmüş, yolcu salonundan geçirilerek rıh- tımda bağlı bulunan Adana vapu- runa bindirilmiştir. Vapur saat 19 da hareket etti. Vapürun dün gece saat üçte Ban- dırmaya varması ve bu sabah da yedide trene bindirilmesi mukar- rerdi. Bu hale göre İnsul bugün sa- at dörde doğru İzmirde buluna- caktır. İnsulün — refakatinde —Yunus Vehbi Beyle sivil ve resmi zabıta memurları gitmektedir. Bu memur lar İnsulü Izmir zabıtasına teslim edecekler ve İzmir zabıtası da müflis bankeri kara suları harici- ne çıkararak Mersinden gelmiş o« lan Eksport Layn kumpanyasının Ekseluna şilebinde Amerika kon- solosuna teslim edilecektir. Teşlim muamelesine ait protokolu İzmir valisiyle İzmir Vis konsolü imzalı- yacaklardır. —— larını.kesip oksijenle — yıkadı ve sararak otomobile bindirdi. Ha- sekinisa hastahanesine götürdü. Ablamın başında tam on beş yak ra yeri bulmuşlar, Komşular ertesi günü aleti cerh olmak üzere bahçelerine fırlatıl- mış bir çekiç buldular. Bunu kara- kolda gördüm. Halbuki ablam ba. na keserle vurdu demişti. Ertesi günü bir kan havuzu ha- Tni alan sofayı temizlerken hep böyle böyle saç tutamları bulduk. Başımıza gelen felâket yalnız bununla da kalmadı. Bu vak'a zaten hasta olan annemi çıldırta» cak dereceye getirdi. Şimdi kendi. de doktorla beraber geldi. Doktor | sini bilmeden yatıyor. Onu da has- | ablamı muayene etti. Derhal saç- | tahaneye kaldıracağız. ç ! . x ğ G ae BAF ef AO