i ; ç Meshur polis âmirlerinden Musta- fa Bey, üstadı polis hafiyesi Yılmaz A- Wi Beyin odasında, bir dosyayı karıştı rirken, hayret içinde kalıyor. Zira, bu dosyaya göre, Ali Beyin dayısını ök dürdüğü anlaşılıyor. Ali Bey dedi ki: — Kabahatli ediyorum: Hulâsa bir kadına âşıktım.. Pa- ram olmasına rağmen, babam ver- miyordu.. Dayımın yanında otur- duğum için, ille ondan bir şey ko- parmak istemiştim. Halbuki, © da, teklifimi redetti.. O akşam ise, mutlaka sevgilimle buluşmam lâ- zımdı. Bir altın tabaka aşırdım. Bunu, nereden aşırdığımı söyli- yeyim.. Dayım antika meraklısıydı . Evinde, Burasını daima kapalı tutar ve i- çeriye kimseyi salıvermezdi.. Fakat, bütün ev halkı, odada, müzelere lâyık kıymetli bir takım antikalar olduğunu bilirdik, İşte, ben, bu küçük odanın ka- pısın- bir anahtar uydurdum.. İçe- ri grerek, oradan altın bir tabaka aşırdım... Ve bunu götürerek ku- © yumcunun birine sattım.. Mustafa Bey: Demek bunu yaptınız, üstat?.. —dedi.— fakat,bu, bir çocukluk- Kendiniz (de söylediniz ki, nızda daima dürüst imişsi- Yalnız gençliğin bir havasına uyarak böyle bir hafif meşreplik- te bulunmuşsunuz.. Ekser delikan- Mei Ene elen meselelerden- dir. Bahusus, dayınıza ait bir ta- baka.. Hem, hususi servetiniz de varış. Ödemeniz mümkündür .. Ödemeseniz de, dayınız, onu size bağıslar, o bir aile (O meselesidir. polise aksetmesin diye düşünürdü. Binaenaleyh, anlattığınız bu hikâ- yenin polislik kısmı yoktur. o Esı- sen, dosyada da s'zin hırsızlık et- tiğiniz değil, katil #: ettiğiniz işa” tur, — ret edilmiş.. Müsaade buyurun da iç sayıfalarda nasıl meşruhat ve- rildiğini beraberce okuyalım... Ali Bey, mütebessimane — Okuyalım | —dedikten sonra şunu ilâve etti: — Lâkin korkarım ki, bu kıra atı nihayete erdirir erdirmez, bi- leklerime kelepçe takmağa kalkı- şacaksım.. —Estağfirüllah.. — Oku.,. Oku da gör. Mustafa Bey, aşağıki satırlara göz gezdirirken, müthiş bir heye- can geçirdi Birinci sayıfada ismi, resmi, bü- ! tün tarifatı, evsafı yazılı olan Ali Bey, pazartesi (o günü, öğle üzeri, dayısı Harun < Beyden, bir miktar pira istemiş.. Bu parayı istediğini evlerinde hizmetkârlık eden ara- bacı Hasan ve uşak Yaşar Efendi- ler işitmiştir. Harun Bey, Ali Beye para ver- memiştir.. © Öğle uykusunu itiyat edindiğin- den, kütüphane odasına çekilmiş, kapıyı kapamıştır. Fakat, bu red- edilişten müteessir olan Ali Bey, © o esnada: — Ben de yapacağımı bilirim! dayı.. —diye haykırmıştır. © Bu sözleri bütün ev halkı duy muştur, —- olmadığımı gö-| rüyorsun.. İşte, bunu ben de itraf | küçük bir oda vardı. | Delikanlı, bir müddet aşağı yu- karı dolaştıktın sonra, kütüphane odasınm yanındaki küçük odaya anahtar uydurup girmiş - tir. o Kütüphane odasiyle bura - nın arasında bir kapı mevcuttur. Uşak Yaşar Efendi, delikanlı- nın oraya girdiğini her ne kadar görmed'yse de, elinde altın tabaka ile çıktığını görmüştür. — Aman, küçük bey.. Ne yapr| yorsun.. —diye sorması üzerine, | delikanlı; — Sen karışmı. .Ben artık her şeyi göze aldım.. OBeni dünyanın | en fena adamı haline getirdiler— demiştir. Evden firliyıp gitmiştir, Yaşar Efendi, aşağıya inmiş, diğer kapı yoldaşlariyle görüşmüş- tür. OAradın iki saat geçip te efendi eri Harun B, in kalkma za- manı gelince, fakat itiyadının hi- lâfına olarak bu zat kalkmayınca, uşaklır merak etmişler, kütüpha- ne odasına g'rmişlerdir. Fakat ihtiyarın orada olmadığı. nı görerek yan kapıdan küçük o- daya geçmişler £ ve işte o zaman müthiş bir manz“ra © ile karşılaş- mışlardır. Harun Bey, kalbinde bir kama saplı olarak, yerde, up uzun ya- tıyormuş.. Kanlar, ortalığı kapla» mış ve Ali Beyin . dayısı, ruhunu teslim etmiş. Ev halkı, şaşkınlık içindeyken, eve, onlardan daha şaşkın bir va- ziyetteki Ali Bey gelmiş ve herke- sin dehşetle etrafa (o çekilmesine ehemmiyet bile vermiyerek, küçük odaya girmiştir. Uşaklar, cesedi kütüphane odasına nakletmiş ol- duklarından — dayısının naaşını yerde görmemiş, buna, hayretle etmemiştir. Ali Bey, eline bir çekiç alarak, dolaplardaki bütün antikaları bi- rer birer parçalamış, tanınmıya- cak hale getirmiştir. Polis vak'a mahalline geldiği (o vakit, ortada, külçelerden başka bir şey mevcut değilmiş.. Bittabi, vaziyet aşikârdır: Ali Bey, hem altın tabakaya tam-an hem de hiddet saikasiyle dayısını öldürdükten sonra, bu cürmü işle- mesindeki sebep anlaşılmasın, ya- ni çaldığı tabakının o noksanlığı belli olmasın diye, bütün antika - ları kırmış, mahvetmiştir. Kendisi, dayısının intihar etti- İf SARAY: Şerlok Holmes ğini söylemiştir. Fakat bittabilii MELEK: Kendini aşka vereş kadın! derdest olunmuştur. İ ALEMDAR: Bir gönülde iki sevda Mustafa Bey, bu satırları oku- duktan sonra: — Demek ki siz katilsiniz?. — dedi.. Ali Bey güldü: — Hayır.. — Öylöyse, bu rapordaki tafsi- lât yanlış.. — Hayır.. Doğru... | — Vallahi bir şey anlıyamıyo- İ rum.. Lütfen izah ediniz.. , — Edeyim: Azizim, altın taba- ka ile kuyumcu dükkânına gitti- ğim vakit, bunun müzeden çalın- ma bir antika olduğunu öğrendim. Kuyumcu, müzeden bir tabaka ile çalınan diğer ( eşyanın da tarifini bana yaptı ve ben (bunların da- yımdaki antikalar oduğunu ana- ladım.. Derhal eve koştum.. Aile- mizin şerefi bir paralık olacaktı... Fakat, dayım, tabakanın çalındı- ğını, satılığa çıkarıldığını, bu yüz” den izi belli olacağını anlamış ve IŞMILLI: Gülen Paris, Vatandaş silât — ! Fıkra mlleniakeni En iyi, en güzel fıkraları bize gön- dereceklerin yazıları; burada neşredi- lecektir. Yalnız bu fıkraların uzun ol. maması, seçme olması ve okunaklı yazılması lâzımdır. 217 — Talkın Nasrettin Hoca Sivrihisarda ha tipken subaşı ile kavga eder, Epe- yi bir zaman geçtikten sonra bir gün subaşı ölür. Hocaya: — Efendi, gel, talkin ver, der- ler. i Hoca: — “Başka birini Bulün,, benim- ile kavgalıdır, sözümü tutmaz, ce- vabını verir. Davutpaşa O. M. 1. A. 266 A. Fuat 218 — Ördek çorbası Hoca merhum bir gün göl kena rında yaban ördeği avına çıkmış. Fakat öğle vakti olduğu halde bir sey tutamamış. Karnı acıktığından | dağarcığından kuru ekmek parça- ları çıkararak suya batırıp yeme- ğe başlamış. İştiha ile ağzını şapır datırken şöyle söylenirmiş: —Ördek yemek nasip olmadı bari çorbasını içelim.. 219 — Pisi balığı Salağın birine karısı bir olta ve- rip akşam yemeği için balık tut- i masını söylemiş, tesadüfen deniz- de oltaya bir kedi leşi takılmış. Sa lak büyük bir sevinçle kedi leşini alıp eve gelmiş. Karısı pürhiddet: — Bire aptal bu nedir? diye sorduğunda. — Karıcığım pisi balığı cevap vermiş, diye Üsküdar: Mehmet Dursun EVLENME Hariciye Vekâleti Hukuk mü- şaviri Avni Beyin kızı Rabia Hf. ile (Son Posta) refikımızın sahip- lerinden Selim Ragıp Beyin evlen- me merasimi dün Beyoğlu Beledi- ye dairesinde, bir çok dostlarının huzuru ile yapılmıştır. Arkadaşı- mızı ve refikasını tebrik eder, mes'ut olmalarını dileriz. ki Gidilebilecek eğlence yerleri SİNEMALAR : Şeytan kız IPEK: TURK: Altin arıyan kızlar ASRI: Gönül tuzağı. SUMER: Suzan banyoda ŞIK: Denizaltı cehennemi ŞARK: Hayatı İsâ ALKAZAR: Ciciberber, HILAL: o Beyaz rahibe ALEMDAR: O da bir zamanmış. YILDIZ: Roma ateşler içinde başını «JALE: (Usküdar) Incili kadın KEMAL BEY: O Kingkong FERAH: Hayatı İsâ TAN: (Şişlide) Çin geceleri Mamma ız artık bu dünyadı yaşayatnamış.. Ben ise, eve dönünce aile namusu- muzu kirletecek bütün o antikaları parçaladım.. İşte, beni katil gös- teren maceranın iç oyüzü budur.. Kimbilir nice vak'alarda, zevahire bıkarak, bir takım masumları mahküm ettiriyoruz. Çok ihtiyatlı olmalıyız, azizim Musatfa, çok... Naluli: (Hatice Süreyya) 13 Nisan 1984 .5— ii BA — 26 -— Cuma, Pazar ve bir rakam konarak gösterilir. “Biz ra- kamı alta kaydetmek imkünsızlığı kar- şısında üste ve sağ tarafa işaretliyece- ğiz. Bunun esas tutulmasına dikkat et- melidir... Bir Formülün yazılması şu suretle- dir. Eğer bir atom Klor yani “Cİ, ve bir atom sodyom yani “N A,, alacak o- lursak Klorsodyom > Tuz husule ge- lir. Klorsodyomun formülü Na C1'dur. Molekül — Bir mürekkep cisim- de en az iki basit cisim vardır. Bu iki basit cismin de en az birer atomu bü- lunur. Meselâ klor sodyom “ Na C'de bir #tom klor ve bir atom sodyom var- dır. Bu iki atomun mecmuuna Mole- kül denir. Bir cismin molekül vezni o cisim- de mevcut basit cisim atomlarının vezinlerinin yekünudur. Meselâ: © Su OH dır. "“H,, yani idrojenin atom vezni “İ,, “O,, yani oksijenin o atom vezni “16,, dır suda ik atom idrojen ve bir atom oksijen olduğuna göre bir molekül su 2 -* 16 — 18 vezninde- dir. Keza asit kloridirikin formülü H Cl dir. “H,, yani idrojen “1,, ve "Cİ, ya- ni klor (35,5) atom veznine malik ol- duklarına göre asit kloridriğin atom vezni 1 -< 35,5 - 36,5 tur. Eğer basit bir cismin molekülü a- ranacak olursa bir molekül en az iki atomdan mürekkep olduğundan mole- külün vezni atom vezninin — iki misli olur. Meselâ oksijenin molekül vezni xX2-32dir. Bir cismin molekül vezni (o kadar gramına bir meleküilgram denir. Su- yun bir molekül gramı (18) gram su, asitklerid'rikin bir imelekül gramı is» (36,5) gram asidkleridriktir. Gaz veyn yubar clan mürekkep ci #imlerin adi şartta yani sıfır derecede ve 760 milimetrelik tazyik altanda,, bin molekül gramları o buhar veya gazın 22,4 litresine müsavidir. (1) Böylece 36,5 gram asid kloridrik 22,4 litredir. (2) gram idrojen | gazı da 22,4 htredir. Şu halde bir gaz veya buharı bir molekül gramından yahut bir molünden bahsedersek bu, © ge- zn 22.4 litresi demektir. Her hangi bir gazın bir litresinin sikletini bulmak için molekül gramını 22,4 ile taksim etmek kâfidir. Meselâ bir litre oksijenin veznini bulmak is- tersek, o öksijenin molekül O gram: 16 X 2 — 32 olduğuna göre 32 yi 22,4 de taksim ederiz ve 1,42 buluruz. De- mekki bir litre oksijen 1,42 gramdır. Gazın havaya nazaran kesafeti: Bir gazın havaya nazaran kesafetini bulmak için usul şudur: Bir litre ha- vanın vezni 1,293 gramdır. 22,4 litre havanın vezni 28,8 eder. Böyle oldu- ğuna göre eğer gazın molekül veznini 28,8 ile taksim edersek o gazı ve bu- harın havaya nazaran kesafetini bul- muş oluruz. Yani molekül gram M, havaya nazarân kesafet X olursa: M/28,8 — X tir, 1 Molekül vezni 32 olan oksijen hava dan ağırdır. Çünkü 32/28,8 takriben 1,1 dir. Gaz veya buhar olan bir cismin id- rojene nazaran kesafetini bulmak için © gaz veya buhar cismin molekül gra- mint ikiye taksim etmek kâfidir. Kimya kanunları 1 —iki basit cisim mürekkep cisim vücuda getirmek için muayyen bir nisbet dahilinde birleşirler, Bu kanuna “Nisbeti muayyene,; kas nunu denir, Meselâ (18) gram si elde edilmesi . için (2) gram ödrojen ile (16) gram “oksijenin birleşmesi lâzımdır. Böylece idrojenle oksijenin birleşme © nisbeti 2/16 yani 1/8 dir. Ayni suretle kâkürt ve demir ekintisini bir toprak kapta “pota,, isi tır isek şiddetli hararet ve ziya çıkar. Bu cisimler birleşir ve sülfat dö fer kükürtlü demir meydana gelir. Eğer ter “Pota,, ya (56) gram demir ve (32) gram kükürt korsak imtizaç ta- Nakıl ve tercüme hakkı m. Yazan: M. Gayur Salı günleri çıkar N | mamen olur. Eğer bu nisbet dahilinde” koymıyacak olursak nisbet dahilindeki miktarlar birleşir ve nisbetinden fazif olan kükürt yahut demir açıkta kalır.D*. mek ki kükürtle demirin birleşme nis” betleri 32:56 dır. 2 — Mürekkep bir cismin vezni | » nu teşkil eden basit cisimlerin vez lerinin mecmuuna müsavidir. Bu kö" nuna “Lavuaziye,, kanunu denir. o Meselâ: 8 gram oksijen, bir graf idrojen ile birleşecek olursa (o doku” gram su meydana gelir. j Keza: 35,5 gram klor, 23 gram sodyomla birleşecek olursa 58,5 gram tuz elde edilir. Şu halde mürekkep bir cismin hi onu terkip eden basit cisimlerin nine müsavidir. Kimyager Lavuaziye bunu: “Ti atte hiç bir şey kaybolmaz ve hiç bi şey yeniden halk olmaz,, diye tarif Fransızcası: “Dans la nature ne #€ perd rien ne se cröc,, dir. 3 —A — Iki gaz veya buhar bir biriyle daima muayyen bir nisbet üze rinde birleşir. Bütün gazlar ve bul lar 1/1 yahut 1/2 yahut 1/3 nisbeti de birleşir. B — Gaz halindeki mürekkep cismin hacmile onu teşkil eden gazlı rın hacmi mecmuu beyninde daima bif nisbet mevcuttur. “Bu kanunlara Gey Lüsak ları denir.,, Bu iki kanundan birincisi şu maktir: Bir hitre idrojen gazı bir lit klor gazı ile birleşerek iki Titre kloridrik > klorlu idrojen husule tirir; iki litre idrojen bir litre oksijeri” le birleşerek iki Titre su buharı vücud getirir. Uç litre idrojen bir litre az. la birleşerek iki litre amonyak vücude getirir, Görüldüğü veçhile gazlar bi Ki >. DİSDENA AVE Ayd an 2,0 i dıp- Aynı zamanda ikinci kanunu da ı zah edilmiş görüyoruz: Filhakika bifğ.,, Kitre idrojenle bir litre klor iki litre sid kloridrik vücuda getirdiği gibi iMİİ| Es litre idrojea ile bir litre oksijen de 6” lir ne — üç değil — iki litre su ve üç litre idrojen ile bir litre azot — dört değil — iki litre amonyak cuda getiriyor. Şu halde kimyevi birleşmede gal ların bacını ki küçülüyor d€ mektir, Up, (Devamı Sah, (1) 760 milimetrelik tazyik mesel*“İay,. si fizikte anlaşılacaktır. i Yu “yle Kadın hekimler Türk Jinekoloji cemiyeti, bu 47 itoplantısını Prof, Fuat Fehim ve Tevfik Beylerin reisliği altında ab Bu içtimada: Muallim Ali Esat Bej Eksik doğan çocuklarda hormon & sine dair tebligatta bulundu. Fuat Fehim Bey: Rahim mülhakatı ' 04 mücavir ensicesi iltihaplarının it Mn, hakkında söyledi, id, Bu mevzular etrafında yapılan mü” Ma; kaşalara Kenan Tevfik, Ahmet di Nuri, Süleyman, Hadi, Ihsan, Hü f Naşit, Aziz, Fikret Beyler iştirak i tir, i Cemiyet 1935 Eylülünde Türkiyede" |« 4 bütün kadın hekimlerinin iştirakile An” Pir g rada büyük bir jinekoloji kongresinin * Mik tine karar vermiş ve mevzu olarak t8 salık bünemeisi, kanser ve Takim sö katı iltihaplarının tedavisini © seçmifi” Bu mevzularn Faportörlükderine Ken | “K Tevfik, Ali Esat ve Ahmet Asım Bey” tat, seçilmişlerdir. (7 Yüzde yirmi tenzilât İstanbul mevakifi mütecavif? | yolcu seyahatlerinde bir teshili a olmak üzere Şark Demi z tarafımdan aylık abonıman Ki larının fiatlerinde yüzde 20 nis?” tinde tenzilât icrasma karar miştir, hi Bu tedbir 1 Mayıs 19341 1 hinden itibaren tatbike v cektir, 2