1 Nisan 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

1 Misan 1934 Ditenciler arasında Aitın gözlüklü adam yazdığı kartı bana uzattı Geçen kısmların hulâsası | öila... Dilencilerin ve Berserilerin Bayatmı —Bir de bana kafa tutmak ha!.. tetkik için dilenci kıyafetine girdim. Adam soluya, soluya bana yak- Sirkeci istasyonunda ve Köprüde di- ! Jaştı, Omuzuma yapıştı. lendim, > ei be vim 2 — Ne oluyor.. Miço. Ne oluyor?. tah ö e a üm a Madak dilenci bana Best sofrası ver || | Miso beni beraktn; Saçlarını di. Ertesi gün öğlene kadar erada kal- söyle bir düzeltti, Yeni gelene doğ- dım. Ayşe güzel bir makiyaj yaptı, di. |ru indi.. Röverans yaptı: lene dilene Galataya, Yedihelâ Hasanın | o — Nuri Beyimo, dedi. Bu serseri odasına ve çıktım. Dilen- | buralarda herkesi tâciz ediyor.. ci kahvesine geldim. Yeni gelene ben de, döndüm... mağ mare A JA.A... Bu gelen bizim dilenciler vere gelim Lonca erkânı tarafından | kabvesindeki Nuri Beydi.. Hani istievap ediliyorum. Sirkesi istasyonundaki Lâcivert el- Birdenbire bir otomobil kapı | biseli adam... ” nın Özünde durdn.. Kapıcılardan Başında Ho dö form bir şapka.. eşvel seyirttim, otomobilin kapı” Arkasında siyah bir palto... “Elle sini açtım.. Genç bir bey fırladı.. | rinde beyaz eldivenler vardı... Engin denizler kadar berrak ve Paltonun altından frak giydiği an- mavi gözlü bir kıza elini uzattı, | Jaşılıyordu. aşağı indirdi.. Boynumu büktüm,. | Ağzında en iyi cinsinden bir pu Şapkamı uzattım... Beyefendi |'9 vardı., / ; elini cebine attı. Bir cüzdan AN Bırak be Miço, dedi. Elin İzmi çıkardı.. İçerden çarktan çıkma | vallısı dilensin?... Kimbilir yersiz yepyeni bir lira çıkardı. Şap- midir, yurtsuz mudur, nedir? kamn att Belki de parasızdır. z — Lwe Den ous Bewisse oher | — Aman efendim. Daha benim “aslen? i yanımda iki lirayı kıvırdı... Son sözüm Üzerine kadın dön- — Dur bakayım Miço ben ona di. Beni baştan aşağı süzdü. yaklaşayım. O da elini çantasına attı. Bir ie Sonra bana yaklaştı.. Hızlı se8- lirada ondan i. > -— Allah Ee versin > — Oğlum burada ne dolaşıyor- önü kaza sun... en > bii Dileniyorum efendi amca... Fakat kapıcılarda bana hain — Dilenmeğe utanmıyor musun, © — Bain bakmağa başladılar. öyle | bak güçlü kuvvetli adams... Ça - ' ya, Onların kısmetlerine mani | lışparakazan. Alsanabir kart olmuş * ellerinden ekmeklerini | vereyim. Üstündeki adrese götür, Salaışlım.. Genç birisi yanıma | sana iş verirler. « Saklaştı.. - — Peki efendi amca. ss» Ulan, dedi, me arıyorsun Cebinden maroken bir cüzdan bura ” > çıkardr., İçinden bir kart aldı.. Ü » | e zn zerine altın kalemle bir şeyler yaz- we Ne arıyorsun diyorum. © | gı ve dikkatli dikketli gözlerimin Hiç Tüçkço e m0 SİDİ: | icine bakarak —Al bunu oğlum— z Çömprai z dedi. el sg kapıcı haşin ha- Taksi de P, karama, aparima Ep | nma git kapıcı Ya ver. O sana bir ak EE — Allah ömürler versin efendi ZA işi doğrulttun a | Amca... desi rez lal i —Haydi durma, yollan buradan — Ne aldık ki be abicim. — Peki amca emredersin... Kartı aldım... Hemen oradan uzaklaştım. Yan sokağa saptım... Bir elektrik fenerinin altında oku- dum; — Daha ne alacaksın, iki lirayı kıvırdın be çok vakit var ki bu ka. dar bahşişi biz Amerikalılardan bile alamıyoruz. — Aman be abicim biraz müşa- de neolur be yahu sizin kapının önünün kaldırımı aşındırmam a böyle gece Yılda bir gelir, Sayon'z- (© de boş on kuruş szdaka alsam. Si- 2s de dua eisem., — Bana bak çok söylenme; bu- rada durmak yasaktır.. İylikle git yoksa alimallah!... Sözünün nihayetini getiremedi. Kapının önünde bir otomobil dur. müsiu,. Hemen köştum.. Gene ka. pıyı açtım... Gene şapkamı çıkar . dım. Eskisi kadar değilse bile ap. kama bir şeyler düştü. D:m'nden bana çatan adım ta» mâmen içerlemişti.. Yanıma yak * laştı; — Ulan bana bak, dedi, kır ki- rişi buradan yoksa... Gözleri dönmüş, akı gitmiş be | Yazı kalmıştı. e Suratı kıpkırmızı olmuştu.. Burnundan soluyordu.. İ öne bozuna dev gibi bir adamdı! © En kışa yol Tünelin kenarından bu hani bir yumruk vursa yere | köprüyü bulmak oradan da kahve- Süşer ölürdüm. Fakat yerimden | yi boylamaktı... ie. aşi istemiyordum. Cevap Hemen yola düzeldim.., Tam.. ve : Tünelin yanından âşağı iniyordum - “Abi sana yalvardık anlama- ki... Bi i - önykarde ilm Wu. Bir serseri yanıma yaklaştı: Ahmet. — Şimdi... Doğru. Tahtakaleye | Sit, Çamur reisi gör.. Ondan 12 paket kaçak iskambil kâğıdı, bi- taz da esrar al., Beni Perapalasın arka tarafındaki elektrik santralı nin yanında bekle... Ama dikkat et pol'se yıkalanma., Şayet sen- den şüphelenirlerse... Çevirirlerse eşyaları yere fırlat.. Atamazsan on lar senin üstünü aramadan evyel,, Sen onlara bunları yerde buldum i diye teslim et.. Göreyim seni, N.N.B.K. Yet etmişlerdi. Yavaş yavaş kü- Sük işler de tevdi ediyorlardı. Şimdi yalnız çabucak nasıl Tah- Yayan gitsem yolda çevrilmem ih. timali pek çoktu.. Fakat bu kılıkla da otomobile binemezdim a... Demek bize adam akıllı emni- | ! takaleye gidecektim.. Vakit geçti. | (Baş tarafı 1 nci sayıfada) müzeyyel mukavelenamenin 12 nci maddesi aynen şöyledir: mine kâfi araba ve edevatı mütö- harrikeyi ihzar ve bunları ihtiyacat İ dikçetezyt eylemeğe ve yolcuların j intizarıns meydan verilmiyerek / icâp eden arabaları seyrüsefer cet- | vellerine nazaran dalma müheyya i bulundurmağa mecburdur. Sabah zevali saat dörtten nrsfdleyiden sonra saat bire kadar güzeran olan müddet dahilinde olmak üzere Şehremanetince mevsim ve mevkii dahi nazarı dikkate almarak göste rilecek lüzuma göre tertipolunacak seyrüsefer etmeleri mecburi ve bu saatler haricinde işletilmeleri ihti- yaridir.,, Şirketin bu maddeye uygun ha- reket etmemesinin bütün kabahati» ni biz şirkette değil maddede “Şeh remaneti,, kaydile işaret edilen be- lediyede buluyoruz. İstanbul şehrinde sabah saat dörtten itibaren yolcu taşıyan bir tramvay işlediğini biz şimdiye ka- dar görmedik. Acaba ihtiyaç mı yoktur? Bunu, bütün dairelerden evvel iş başında bulunmak mecburiyetinde olan es naftan, küçük memurlardan, işçi- lerden meselâ tütün amelelerinden sormalıdır. Gece yarısından çok daha evvel bile Bebek vesaire gibi en uzak yerlere biçare gece işçileri yaya gitmek mecburiyetinde kalıyorlar. Yarm da, gene başka bir madde ile şirketin tatbika mecbur olduğu halde bugüne kadar yapmadığı bir taahhüdünden bahsedecek ve bu- nun tatbik ettirilmesinin bir şehir için ne kadar ehemmiyetli olduğu- nu işaret edeceğiz. Yelkenler iniyor —Baş tarahı 8 üncü sayfada— telerin bir kısmı da vatan haini yüz elliliklerin elinde bulunan ne- şir vasıtalarını susturmalıdır. O daima samimi olacaktır. Biz Mös- yö Muşanofun nutkundeki itidali memnuniyetle işaretliyerek bu iki. Diyoruz ve cihanın sulh ve müsa- lemetini temine yardım edecek o- lan dürüst ve munis siyasetin bü- tün devletler tarafmdan takip e- dilmesini'de temenni ediyoruz. Tehditle iş görmek devri artık tarihe karışmıştır. M. Gayur © HABER $ Akşam Postası “İSTANBUL AN. KARA CADDESİ İ İl ! ği darehanesi: iie aa e Telgrat Adresi: İSTANBUL HABER “Peleton (Yazı: 28872 İdare: 24870 ABONE ŞERAITI 1 # © İğ aylık Türkiye: 90 280 480 570 Krş Trnehiz 180 875 700 1200 ILAN TARIFESİ Ticaret mânlarının satırı 12,0 Resini âlbeler 16 karuştar. Sahibi: HASAN RASİM Neşriyat müdürü M, Gayur Basıldığı yeri (YAKIT) Matbaası i HABER gazetesi El yazısı tahlil kuponu isim. . » » Gy ee HABER — Akşam Postası | © JTramvaylar 4 ten Almanyada bire kadar işlemeli cetveller mucibince tramvayların | İ | harp hazırlığı Askeri masraflar bütçesine geçen “seneden 300 milyon frank Paris, 1 (A. A.) — Havas ajan- “Şirket ahalinin ihtiyacatını tes! smdan: Jurnal dö Debx'nnı Berlin muha biri, milli sosyalistlerin ilk bütçe ve münakalâtın tezayüdü ele kanununu tetkik ederek kara, de- niz ve hava kuvvetleri için tahsis edilen bızı rakamları kaydetmek- tedir. Bütün Alman ordusunun kara kuvvetleri için masraf bütçesi top- tan olarak 654.643.550 marktır. Bu bütçe geçen seneki bütçe ye- künundan 309 milyon frank fazla» | dır. Muhabir, bü fazlalığın alman ordusuna şu suretle taksim edildi- ğini bildiriyor: fazla konuldu efrat maaşatı, 23.740.500 ü erkâ- nıharbiye, teçhizat ve iskân, 27 milyonu gemiler ve tersine tami - ratına, 1,577,400 ü istihkâmla ve top imalâtı için tahsis edilmiştir. Yalnız torpiller için 4 milyon 264 bin mark tahsis edilmiştir. Hava kuvvetleri bütçesi 210 milyon 186.750 marktır. Hava mi» dafaasına 50.103.250 mark tahsis edilmiştir. Tali birçok bütçelerden sonra N hücum kıt'alarına ve gönüllü lere 250 milyon mark tahsis edile. i diği görülmektedir. Kara, deniz, hava ve “Koru renk ordu,, nun bütçeleri yekün 1.700.000 mark “Ordu müdiri «| 1,364.500.100 marktır ve heyeti u- yeti,, için, 10.000.000 teçhizat, 4 | mumiye itibarile sekiz milyer milyon iaşe, 23 milyon iskân, 11 | frank fazlalık göstermektedir. milyon esliha ve #aühimmat, || milyon sıhhiye işleri, 12 milyon sahra telsiz âletleri ve istihkâmat. Deniz kuvvetleri için bütçe 236 milyon 243.200 marktır. Bunun 27 milyon 471.450 markı zabitan ve Bankerin muhakemesi —Baş tarafı 1 ini sayfadı— soğuk iranlılıkla karşılamış ve f8- hukukidir. Banker bunları oku- makta ve okurken zaman zaman not almaktadır. Yüzü çok yorgun ve bitkin görünüyor, ve vapurda kaptandan maada hiç kimse ile ko- nuşmuyor. Dün öğleden sonra ya» nına vapurun doktorunu çağırmış ve usun müddet beraber kalmışlar dır. Deveran eden bütün rivayetlere | rağmen bankerin yanında bir kü- çük çekmece altın ve mücevherat- tan başka para bulunmadığı temin olunuyor. İ teleri aldırmakta ve kendisi Muhabir, yukardaki bütçeye da- hil olmıyan 1.095.270.000 marklık © bir tahsisata daha işaret etmekte dir. Bu meblâğ harp ralölleri ile Nazi ihtilâl efradma tahsis edil. miştir, la telâş göstermemiştir. Gene deveran eden diğer bir ri- vayete rağmen İnsul ayni vi Japonyaya gitmek istemiş Süveyş kanalından geçmeğe cesi ret edemiyerek bu fikirden v:7gsç miştir. Banker acenta vaşıtas'le İt- tanbulda intişar eden bütün gaze- hak kında yazılan yazıları tercüme ets tirmektedir. Son dakikada aldığımız malü- mata göre İnsul bugün öğleden sonra Sultanahmette tışmektepte- ki üçüncü asliye ceza mahkeme- Diğer bir rivayete nazaran ban» | sinde sorguya çekilerek hüviyeti ker hükümetin kendisi hakkında | ç, işlediği cürmün mahiyeti tesbit verdiği nezaret kararını büyük bir | edilecektir. Bu itibarla müflis ban Alpullu fabrikası - —Baş türatı 1 #nel sayfada tiğimiz şirket müdiriyetinden ma alesef bizi tamamen tenvir edecek malümatı elde edemedik. Öğren- mek istediğimiz noktalar şunlar- dır: 1 — Fabrikanın 933 teki | safi man ne suretle hesap edilmekte" dir? 4 — 933 te kaç ton şeker istih- sal edilmiş ve kaç ton şeker satıl- mıştır?. 5 — Fabrikarın şekerin kilosu başına, maliyet fiatı üzerine ne miktar kâr koymaktadır?. 6 — Anadoluda şeker tevzii hakkında Alpullu, Uşak ve Eski şehir fabrikaları arasında bir mn» taka antantı var mıdır?. 7 — Alpullu şekerleri memleke- tin hangi mmtakalarına sevkolu- nuyor?. Milli müesseselerimizin yeni inkişaf ettikleri şu sırada bu mü- eşseselerle halkın fazla alâkadar olması kadar tabii bir şey yoktur. Biz de bu alâkayı tatmin etmek için Alpullu şeker fabrikası müdi- riyetinin vazıh cevaplar vermesi- ni İstemekteyiz. Bu isteğimizin baksız görülmiyeceğine eminiz. laka vermeğe başlamışlardır. | Niste bir fakire hakk kerin bugün öğleden sonra vapu- N Yandan nezaret altında çıkarlarık k evvelâ Yenipostahaneye, oratan o vakit Türkiyeden yükselecek ss! nın kâ iktarı da Sultanahmetteki Taşmektep kis Mer nasına getirileceği muhakkaktır. Dilenci kıyafetine giren milyoner Londra, (Hususi) — Hiç bek- lemediği halde bir kaç gün evvel Londra cevahircilerinden ve meş- hur zenginlerden (Ernest İngram bankı vasıtasiyle 20 bin Fransız frangı almıştır. Bu para ile birlikte cevahirci; şu mektup ta gelmiştir: “Fransanın Nis şehrinde İngi- lizler piyasası denilen yerde dola- şanlar arasında bir dilenciye mi frank veren sizdiniz. Bilr bunu hatırlıyor musunuz? Ben lenci kıyafetine girmiş çok zen bir adamız. Sizden çek daha zen ginim. Adresinizi nasıl bulduğu mu sormayınıZ..,, Ni Gazetecilere keyanatta nan cevabirci bir müddet frank verdiğini hatır! lemiştir. j