n üyü k Millet Meclisi dün birçok | kanunları müzakere etti Alınacak ecnebi profesörlerle mukavele akti için maarif vekâletine salâhiyet verildi. Tekaüt kanununun 30 uncu maddesinin tefsiri yapıldı 4 Ankara, 1 (Husust) — Dün sa- at on dörtte Büyük Millet Meclisi içlima cetmiş, askeri ve mülki tekz- &t kanununun otuzuncu maddesi- nin tef-rini tezekkür ve kabul et- iştir. Kabul edilen tefsirin mabi- yeti şudur:; Azlteri ve mülki memurların te- Mösyö Muşanof vaziyeti nasıl görüyor? Safya, 31 (A.A.) — Bulgar a- jaraı bildiriyor: Mecliste — hariciye bütçesinin müzakeresi münasebetiyle — beya- ratta bulunan başvekil M. Muşa- nof, Bulgaristanın harici siyaseti- nin yegâne hedefi bütün milletle- Te ve evelemirde komşu milletlere K karzşı sulh, anlaşma — ve dostluk — volduğunu tekrar teyit ederek de- » Miştir ki: Memlekete ağır fedakârlıklara — — malolar harbin ne olduğunu bilen ” — Bulgaristan artık ne harbe ümit bağlamakta ve ne de harbi beynel- Z ;püd.ıw'vulhıı olarak telâk- bki etmektedir. Bulgar milleti sul- ha samimi bir surette merbuttur. Hiç bir kimseye taarruz niyetinde değildir. ve hiç bir kimseyi teh- , dit etmemektedir. Nereden gelir- se gelsin, bunun aksi — iddialar yan'ışlır. Esasen Bulgar hükü- metl'nin icraati Bulgaristanın bu muslihane siyasetini — münakaşa kabul etmez bir surette — ispat et- mektedir. Avrupa milletlerinin huzur va in- k'şafına geniş bir mikyas dahilin- d> temine matuf bütün beynelmi- İe) tesobbüsleri kayıtsız ve şartsız oltrak tasvip ve bunlara müzaha- ret eder.,, " Balkan misakına temas, eden |başvekil demiştir ki: “Biz misakı lüzumsuz addettik ve ösle addediyoruz. — Esasen hiç ir timse tarafımdan tehdit edil- memnekte olan Balkan sulhu ne iti- “matstzlık ve ne de şüphe tevlit et- miyea daha basit vasıtalarla za- man altına alınabilir ve takviye e- dilet'lirdi. Balkan memleketleri arazındaki muallâk — meselelerin — dodlane bir surette tesviyesi Bal- kan sulhu eserine mühim ve kıy- mettar bir surette hadim olabilir- di. Teklif ettiğimiz ademi teca- —— vüz misakları usulü bu sulha sağ- | lam bir zaman teşkil — edebilirdi. " Babüsus ki bütün Balkan devletle- Ti milletler cemiyetinde — aza ve Keliog misakımı imzalamışlardır. — Bununla beraber — komşularımız . başka bir yolu tercih ve kendi hu- dutlarının umumi zamanı için bir - misak imza etmişlerdir. Komşula- — rımız bu misakı müsbet bir sulh ve müsalemet siyaseti vasıtası ad- detmektedirler. Kendi hesabıma bBen, yalnız — herkesin hukuk ve _lğ'_" menafiini hemahenk — kılabilecek bir siyasetin müsbet olduğuna ka- Bulgaristan sulhu ve | kaüt edilecekleri sırada ifayı vazi- , le her türlü mukavele yapmak için fe esnasında malül olanlar nazarı dikkate alınacak kendi - suitaksir- ı leri neticesi husule gelen bilcümle malüliyetler hiç bir suretle kabul olunmıyacaktır. Bundan sonra Üniversite için celbolunan mütahassıs profesörler niim. Bunun içindir ki, misakım hiç bir devlet aleyhine müteveccih olmadığı hakkındaki — teminattan dolayı memnuniyetimi söylemek - le beraber misaka — iltihak etme- mekliğimizin — sebeplerini tekrar izah etmeyi lüzumlu addetmekte- yim. Misak malüm olduğu şekil- de, sulhu takviyeye matuftur. Fa- kat diğer cihetten de sulh muahe- delerinin müsalemetperverane bir surette -tashihi hakkında milletler | cemiyeti tarafımndan derpiş edilmiş olan imkâna engel olmağı istih- | daf eylemektedir. Bunun için bu misaka girmek bizim için, muahe- delerin ebediyen değişemez şeyler olduğunu kabul etmek — ve bizzat sulhun menfaatleri vaziyetinin ye- ni ahvale ve milletlerin aşikâr ih- tiyaçlarına uydurulmasını istilzam ettiği fikrine — dayanan 19 uncu madenin hükme bağladığımız ü- mitten rızamızla vazgeçmek olur- du. | — Başvekil M. Muşanof Türkiye | ile olan münasebetlere naklederek | demiştir ki: “Cenup komşumuz olan Türki- yeye bir dostluk ve bitaraflık mi- sakı ile bağlıyız. Bir müddetenbe- | | ri Türk matbuatmm Bulgaristana | karşı kullanmakta olduğu gale- | yanlı lisanın Türkiyenin başların- da Gazi — Mustafa — Kemal | | bulunan akil ve münevver siyaset | adamlarının telâkkilerine ve arzu- larıma tevafuk etmekte olduğunu hiç zannetmem, Bilâkis Türk devlet adamlarr- | nan Bulgar milletinin Türkiyeye ; karşı beslemekte olduğu ihlâs ve dostluk hissiyatını bilmekte olduk larına ve yekdiğerini — tanıyan ve | mütekabilen takdir eden iki millet | arasındaki münasebetlerin — istik- balde de gene iyi ve dostane ola- cağına kaniim.,, Elektrik istihsalin- de yeni bir usul Leningrad, 29 (Tas ajansın- dan) — Rusya ilim akademisine merbut enerji efstitüsü elektrik istihsal etmek üzere yeni bir usul keşfetmiştir. Bu usu! kutup- lardaki havanın ve suyun sühunet değişmelerinden istifade edilerek vâsi miktarda elektrik istihsal edi. 1 | lehilecektir. Maarif Vekâlet'ne salâhiyet veril - mesi hususu kabul olunmuştur. Müteakıben evkaf müdürlüğün- ce yapılacak bazı inşaat için mezu- niyet itası hakkındaki teklif kabul olunmuş ve bundan maada Türki- ye — Suriye demiryolları işletme- sine dair olan itilâfname, Suriye ile emlâk itilâfnamesi ve zehirli gazlar ile bunları kullanmağa mah sus vaşıtaların memlekete sokul « masmın men'i, barut ve mevaddı | infilâkiıye inhisarınca — verilecek ruhsat ve nakliye tezkereleri lâyi- hası, Türkiye — Sovyet hudut iti- Tâfının sureti halli hakkında akto - lunan mukavelenin daha altı ay temdidi hususundaki lâyiha, bu iş- lerle alâkadar olan meb'usanın bu- lunmadığı sebebile tezekkür edile- memiştir. Maahaza meclis yarın gene içtima edecek ve bu hususat hakkında kat'i kararını verecektir. Bir takrir verildi Ankara, 1 (Hususi) — İstanbul Üniversitesinde bir kaç zamandır verilmekte olan inkılâp tarihi ders lerinden münhasıran Üniversite ta lebesinin istifade etmesi ve bu derslerden istifade etmesini canı dilden arzu etmekte olan — diğer halk tabakasının içeriye girmeleri- ne mümanaat edilmesi sebebi hak- kında Denizli Meb'usu Mazhar Müfit Bey tarafından meclise bir takrir verilmiş ve bu sebepler - et- rafında Maarif Vekili Beyin cevap vermesini istemiştir. Maarif Veki- linin bu hususa yakında cevap ve- receği tahmin ediliyor. SİYASET Fransa siyaseten kendini topliıyor Hatırlardadır ki, Belçika başvekili Mösyö Brokvil, geçenlerde, — Pransız siyasetinin adeta aleyhinde bir nutuk söylemişti. Gerçi, hariciye nazırı M. Himens bunu tekzip etmek garabetini göstetdi. Fakat, Pariste, onun bu söz- leri kimseyi tatmin etmedi. Bunun üzerine, Fratsız hariciye na- zırı M Bartu vaziyeti emniyete almak maksadiyle Brüksele gitmiş, orada, si- yasi temaslarda bulunmuştur. Tntiba- Tarının iyi olduğu tahmin edilmektedir. | M. Bartu, yakında, Çekoslovakya ve Lehistana da gidecektir, oralarda da ayni mahiyette temaslarda buluna: caktır. Keza, malüm olduğu üzere, Pransa, füç beş sene evvel, Avrupa kıt'ası üze- rinde, siyaseten pok kuvvetliydi. Bir- gok küçük devletleri, kendisine peyk yapmıştı. Halbuki, son zamanlarda, Lehistan, Fransanın tesirinden uzakla- şarak, Almanyaya karşı taban tabana zıt siyasetini değiştirmiştir; onunla bazı cihetlerden anlaşmıştır. Diğer taraftan da, İtalya, iki devleti, Maca- ristanla Avusturyayı, kendi peşine ta- kıyor. M. Bartu bu ziyaretlerle, tav- sıyan, gevşiyen Fransız siyasetini can- landırmıya, zindeleştirmeye uğraşıyor. Fakat, kıt'a üzerinde İtalya ile Al- marnyanın ve Savı bugünkü va- ziyeti ihrar etmelerinden sonra, Fran- #anın, artık eski kat'i siyasl satvetine erişeceğinden şüphe edilir. Bergama, 30 (Hususi) — Evvel ki gün burada görülmemiş bir soy- | gunculuk vak'ası olmuş ve kasaba kenarında ikamet etmekte olan 70 yaşlarında Kabak Hüseyin ismin - | de bir ihtiyar gece yarısı evinde soyulmuştur. Yapılan tahk'kata na zaran vak'a şöyle cereyan etmişlir. Bergamada Kobak Hüseyin us- | ta isminde 70 yaşlarında zengin bir ihtiyar ikamet etmektedir. Hü- seyin usta fakir sever ve hayır işle- | rinden hoşlanır bir adam olduğun- dan bütün kasaba halkı kendisini sevmektedir. Hüseyin ustanın ka - saba kenarında bir evi vardır. Ve | orada yalnızca oturmaktadır. Evvelki gece Hüseyin usta ber- mutat yemeğini yedikten ve yatsı | namazını kıldıktan sonra yatağına | girmiş ve biraz sonra da uyumağa başlamış. Böyle uyurken gece yarısına | doğru —saat ön bir, on iki radde- | | lerinde— birdenbire bir sadme ile uyanmış, yatağından kalkmak is- temişse de çelik gibi dört kol yor - ganı üstüne basarak buna mâni ol- î muşlar. Kendisine taarruz eden | bu küstahları tanımak üzere bak- —Hay Kabak Hüseyini evinde bastırıp parasını aldılar Adamcağız namazını kıldıktan sonra uykuya yatmıştı. Birdenbire dört çelik — kol vücuduna sarıldı | İK mak isterken bu sefer de gözlerine gayet kuvvetli elektrik ziğası tutu- larak ihtiyarımn kendilerini görme - sine mâni olmuşlar. Bundan sonra mütaarrızlar i nirini kolay yapmak için Hü ustayı karyolasına sımsıkı bağla- mışlar, yorganı da üstüne örttük- ten sonra etrafı karıştırmağa — ve ihtiyarın paralarını aramağa — ko- yulmuşlardır. Bu mücadeleden çok yorgun düşen zavallı ihtiyar daha fazla tahammül edemiyerek ertesi günü kendisine geldiği zaman hay dutların kaçtıklarını görerek fer - yada başlamış. Nihayet güçbelâ za vallı ihtiyarın sesi duyularak kur- tarılmış, ve başından geçen vak'a anlaşılmıştır. Hüseyin usta parala- rının bulunduğu yere koşmuş fakat orada bulunan 450 lirasının yerin - de yeller estiğini büyük bir tcessür- le görmüştür. Hüseyin ustanın uğradığı bu ta- arruz Bergamada umumi! b'r tees- sür uyandırmıştır. Zabıtanın — şid- detli takibatıma rağmen şerirler bu güne kadar yakalanamamıslardır. Maamafih yakında ele geçirilec2'c- Teri ümit olunuyor. r'anların ürkmesi 'kadının canına mâloldu | — Balıkesir, 30 (Hususi) — Ge-.| çen gün Balıkesir — Bigadiç yo- | lunda hayvanların ürkmesi sebe- | |binden dolayı bir yolcu arabası ş |devrilmiş ve bunun - neticesinde | | Hat'ce Hanım isminde ihtiyar ve ’ | hasta bir kadıncağız ölmüştür. Ya- | | prlan tahkikata nazaran — mesele | şöyle cereyan etmiştir. Bigadiç'te Yağcılar nahiyesinin Aşağıdere kö yünden Mehmet Karısı Hatiçe Ha- , nım Balıkesirdeki bir işini görmek üzere şehrimize gelmiş ve ?ııwm- be günü akşamı Bigadiçe avdet et- mek üzere arabaya binmiştir, ken- disine kızları Ayşe ve Azime, oğlu | Mehmet refakat etmekte idiler. A- | raba yolda giderken hernasılsa fa- | laka demiri kırılmış bundan ürken | hayvanlar da alabildiklerine koş - | mağa mışlardır. Arabacı meselen'n fenalaştığını | görünce gemi azıya alan hayvan- |ları durdurabilmek için — olanca ;;ıçurtma uçururken ı İzmir, 30 (Hususi) — Kıdife, | kalesi dıvarları üzerinde uçım.g uçuran 15 yaşlarında Muzaffer ir- | minde bir çocuk muvazenesini kay bederek düşmüş ve bir kolu kırıl- mıştır. Yaralı hastaneye kaldırıl- mıştır. Fransız bandıralı Patris vapuri- le şehrimize üç yüz küsur seyyah gelecektir. Haber aldığımıza göre seyyahlar 2 Nisanda şehrimizde bulunacaklardır. Seyyahların bir kısmı Efe ve bir kısmı da Bergama harabelerini zi- yaret edecektir. kuvvetile dizginlere sarılmış, fakat bu tedbir neticesinde dizginler de koparak araba büsbütün idares'z kalmıstır. Hayvanlar baş döndü - rücü bir süratle koşmağa — bışla- mışlar, Bu esnada Kavakdere boğazı mevkiinde bir viraja geldikleri za- man araba o hızla tersine kapek- lanmış ve atlar da arabayı bir müd | det bu şekilde sürükledikten sonra — kendi kendilerine durmuşlardır. O sırada Bigadiçe gitmekte olan bir kamyon arabayı bu şekilde gü- rünce hemen durmuş ve baygın bir — halde yatan yolcuları alarak - der- / hal Balıkesire avdet etmişt'r. Ya- ralılar vakit kaybettiyilmeden has- taneye nakledilmişlerse de esasen hasta bir halde olârı Hatiçe Hanırm ertesi günü vefat etmiş, tesadüfün büyük bir lâtfuna uğrayarak — ha- yatlarmı kurtaran çocuklar da has- taneden çıkmışlardır. Hâdise mahalline giderek tet- kikat yapan müddei umumi mua- vini Hilmi Bey tahkikatı tama- men bitirerek şehrimize avdet et- — miştir. Kâağıt fabrikası Zonguldak, 31 (A.A.) — Sü- mer Bank tarafından kurulacak olan kâğıt fabrikası — hakkında tetkikatta bulunmakta — olan iki Türk 3 Alman mütehassıslardan mürekkep bir heyet — Karedeniz Ereğlisine gelmiştir. Kâğıt fab- rikasının burada kurulmasına mu- |hakkak nazariyle bakılmaktadır. İdüA