CUMHURİYET 30 Mayıs 1941 BULMACA 1 1 2 3 4 6 6 7 2 3 Alenî teşekkiir Uzun zamandanberl anlaşılmıyan refıkamın rahatsızlığını teşhıs eden profesör doktor Ekrem Şerif Egeli lle ameliyatını muvaffakiyetle yapan pro fesör doktor Ali Esad Birola ve asiste edenlere gazeteniz vasıtasile teşekkür eder ve mlnnettarlığum sunarım. YENİ ESERLER. Köy papazı zenginler arasında J HALK Dîlîile Av tayyareciliği • • • • • • • • • • fc 9 Soldan sağa: 1 Binanın mühim kısımlarından. 2 Dünyâ*nın farianda değüken. 3 Boşuna mahvolup gitme, yüze gulucülük. 4 Karadenizde bir iskelemiz. 5 Tenbih edatı, bir çeşid esaslı usul. 6 Bir harfın okunuşu, para tacıri. 7 Tahta çıkarma, isim. 8 Ters çevirirseniz vücuddeki şişkinlık olur, fena clmıyan hayvan gıdası (iki kelime). 9 Ters çevirırseniz ckolay> olur, valide. Yukarıdan aşağıya: 1 Malı degerinden fazlava satan. 2 Büyük törpü. koyu mayi halinde şeker. 3 Dört mısra. 4 Facia. sebeb olan. 5 Bir adetın tersi, bir ağac. 6 Sathımail. 7 Fazla büyükçe taş (üç kelime). 8 Hatırlayın söyliyen. 9 Nota, merd erkek, çocuklann yemeğinin yansı. Evvelki bulmacatun hallediimig ?ekli 1 2 3 4 5 fi 7 S 9 Maruf Pransız edibi Cl&nent Vautel'in bu eseri Celâl Tevfik Saymen tarafından türkçeye çevrilmiş ve Kanaat Kitabevi tarafından neşrolunmuştur. Deniz kurmay binbaşı Saib Caner Kıvrak üslubu ve bol nuktelenle t a Hava müdafaasınm ve taarruz himamnmış olan Pransız muharriri bu ro yesinin en baş silâhı av tayyareleridir. manında dikkate şayan bir mevzuu iş Bu tayyareler evsaf itibarile sür'atli, lemektedir. Tercüme muvaffakivetlidir. oynak, sağlam, hsflf ve bol ateşli olNikâh Karilf'.imize hararetle tavsiye ed«eriz. malıdır ki. gerek taarruzları himayede Emekli binbaşı merhum Ziya Gökadüşman silâhlarile, gerekse aktif müBeyoğlu H A L K sineması lan kızı Bayan Nimet Gökalan ile asdafaaya yardımda taarruz vasıtalarile Bugiin saat 11 de gece 8 de teğmen Rıfat oğlu A. Rifat Öz&unerın hava harbini yapabilsinler. Bugünün av 1 KEVG KONG (Türkçe) tayyareleri ortalama olarak on İki bin nikâhlan çarşamba günü icra edılmiş2 ŞEYTAN ÇETESİ metre irtifaa çıkarlar, altı yüz elli kitir. Tarafeyne saadetler dileriz. 3 KtTVIARBAZLAR GEMİSİ | lometre sür'at yaparlar, üzerlerinde en 1 az dört ve en çok sekiz makinelitüfek taşırlar Tüfeklerin her biri dakikada bin iki yüz mermi atar. iki, iki buçuk ton sikletindeki tavyareyi çeken motöBüyük muvaffakivetle gösterilmekte olan, büyiik ve güzel yıldız rün bin, bin beş yüz beygirlik oluşu mühim bir kudrettir. HavaaÂk Toprak Mahsulleri Ofisinden: Bugüne kadar yapılan mübayaalarda satın alınmıyarak sahiblerine iade edilmiş olan yoğrulmuş ve mağşuş afyonların Toprak Mahsulleri OfUi tarafından satın ahnmasına karar verilmiş olduğundan müstahsil veya mutavassıt ellerinde bu gibi afyonları olanlar aşağıdaki hususatı ehemmiyetle nazarı dikkate alarak bu nevi afyonlarını Ofise satabilecek. lerdir. 1 Yoğrulmuş ve mağşuş afyonlar, sandıklı olarak tstanbulda ve Afyonkarahisarındaki Ofis şubeleri tarafından satın alınacaktır. İstanbul ve Afyonkarahisarında malı olanlar bir sandığı dolduracak kadar afyonları bulunmadığı takdirde sandıksız olarak asgarî hadlerde dahi teslimat yapabilecekleri gibi, birleşerek aralarından birisini mutemed tayin etmek suretile dahi teslimat yapabilirler. Bu takdirde teslimat sandıklı olarak yapılacaktır. Ofis bu mutemedi mal sahibi addeder. 2 İstanbul ve Afyonkarahisarı haricindeki ma. hallerde sakin olup ellerinde mağşuş veya yoğrulmuş afyonu olan mutavassıt veya miistahsiller bu mal. larını bizzat veya bir mutemed marifetile Ofisin yukarıda bildirilen iki şubesinden birine nakil veya irsal ederek bu iki şubede sandıklı olarak malları teslim edeceklerdir. 3 Bu kabil afyonlar en geç 10 haziran 1941 salı günü akşamma kadar İstanbul veya Afyonkarahisarında Ofis şubesine teslim edilmiş bulunmalıdır. Bu tarihten sonra yapılacak teslimat kabul edilmiveceği gibi bu yolda serdedilecek hiç bir mazeret dahi kabul edilmiyecektir. 4 Afyonlar tstanbul ve Afyonkarahisarında Ofisin muvazzaf eksperteri tarafından muayene edilerek mahiyetleri tayin ve mağşuşlardan tenzil edilecek diğer ecnebi maddeler nispeti tespit oluna caktır. 5 Yoğrulmuş afyonların ince toplanmış olanlarına beher morf in derecesi için 50 kuruş, kaba toplanmış olanların beher morfin derecesi için 37,5 kuruş ve mağşuş afyonların da kıymetsiz olarak ayrılıp Ofise bırakılmış olanlarından gayrisine şamil olmak üzere, beher morfin derecesine 25 kuruş fiat tespit edilmiştir. 6 Bu karar afyonların temiz ve ince toplanması uğrunda yapılan propaganda ve teşviklere ve bu maksadla Ofisce alınan ve alınacak olan tedbirlere zerre kadar halel getirmiyeceği gibi mağşuş afyon sahiblerine ilerdeki mahsuller için cesaret verecek mahiyette olmayıp, sahibinin hatası yüzünden bu kabil afyona bağlı sermayenin seyyaliyetini temine ve hassaten memleket servetinden addettiğimiz yoğurulmuş ve mağşuş afyonların da bir defaya mahsus olmak üzere kıymetlendirilmesine fırsat verilmesi maksadına matuftur. 7 941 mübayaasında mağşuş afyonlar sureti. kat'iyede mübayaa edilmiyeceği gibi yoğrulmuş afyonlar dahi mübayaa harici bırakılacaktır. 8 Fazla tafsilât mahallî vilâyet ve kaymakam. lıklar vasıtasile köylere kadar temin edilmiş olmakla beraber alâkadarlar bu tafsilâtı ekim mıntakalanndaki en yakın Ziraat Bankası şube ve ajanslarile Ofis şube ve ajanslarından da alabilirler. (3671) R.AD.YO. Ç Bugünku program J Program Müzik (Pl.) Haberler Müzik (Pl.) Evin saati 12,30 12.33 1?,45 13.00 13.15 13,30 18,30 18,40 19.00 19,15 19,30 19.45 20.15 20.45 21.00 21.10 22.00 22.30 22.45 23,15 23.30 Konuşma Klâsik muziic Konuşma Mü: Mozart Haberler Tangolar Rad. Gazetesl Peşrevler Konuşma Temsıl Orkestra Haberler Orkestra Caz (Pl.) Kapanış. • Program Pasıl heyeti Haberler Müzik (Pl.) Pasıl heyeti Müzik (Pl.) Ş A R K Sinemasmda LEANDER'in Mnhteşem ternsili. mevsimin en güzel filmi 18.00 Progranı 18.03 Fasü sazı • ZARAH lÜCumhuriyetg Hâllllc söibmınmı Kapalı kapılar Bir kariimiz yazıyor: •Bazı büyük müesseselerin muhtelif kapılan var. Bunların fazla yapılması hıç şüphesiz iş erbabının ve halkın kolay ca ve serbestçe oralara girip çıkmalan içindir. Fakat son zamanlarda bır çok yerlerde kapılann ekserisıni kapayıp ahalıyi tek kapıdan işlemeğe mecbur etmek âdct o!du. Büyük Postane ile Yeni Yolcu salonu bunların başında gelmektedir. Belki Kapatılmalan için bir sebeb vardır, dıyelim. Hiç olmazsa üzerlerine büyük çapta (kapalıdır!) levhası konsa da vatanda§lar beyhude zahmete sokulmasa, kaba iplerle ve sairelerle fena şekilde baglanmamalanna itina edilse!. KEÂLİÇENİN KÂLBİ ( Marie Stuart ) Şaheserini eörmek için 3 eününüz kaldı. BEŞİKTAŞ AİLE PARKI I ÇALINAN TAC <Türkçe). 2 ÇÖL KANUNU Beykoz Askerî Satınalma Komisyonundan: Yarm aksam şahane programla açılıyor. M üj oe ! Av tayj'areleri son Avrupa harbinde gündüz ve gece avcılığı olarak İki iş görmeğe başlamışlardır. Tek kişilik avcılarm gece muharebeierinde ışıldak sahalan içine girerek hasım bombardımancılarile çarpışması yer müdafaasmın tabiyesi bakımından tehlikeli görülmektedir. Bu halde bir karanlık mıntakada düşmana saldırmak güçtür. Çünkü hasmı görmeden taarruz kendisi için teh'ikelidir. En büyük güçlük tek kişilik av tayyarelerinde bütün makinelitüfeklerin tayyarenin uçtuğu istikamette ateş etmesidir. İki kişilik gece avcılarmda ise rasıdın yanlara doğru ateş eden ayrıca çift tüfeği vardır. Sür'atli, oynak olan av tayyaresinin taarruz eden bombardıman tayyarelerine muvazi olarak uçuşu halinde rasıdın elindeki tüfek faaliyet gösterebilir. Bilhassa bu bakımdan gece avcüığında iki kişilik tayyarelerin çalışması fayda temin etmiştir. 1 2 3 4 6 1 Ciheti askeriye ihtiyacı için aşağıda cins ve miktarları yazıh sebzeler yazarhk suretile satın alınacaktır. Av tayyareciliği havada emniyet un6 2 Pazarlığı 6 '6 '941 cuma günü saat 11 de Beykozdaki Satınalma Komissurudur. Avcılann mmtakası içinde uyonunda ihalesi yapılacaktır. 7 çan dost tayyareler kendilerini diğer 3 Evsaf ve şeraiti hergün Komisyonda görülebilir. 8 4 Pazarhk neticesi takarrür edecek fiat üzerinden yüzde on beş teminat nuntakalara nisbetle yüzde doksan emalınacaktır. (4009) niyet altında hissederler. Bugün için av 9 tayyareleri bir memleket müdafaasında Cinsi Kilo en lüzumlu bir unsur olarak ele alınTaze bakla 10900 mıştır. Hava hakimiyetinde de bombar ' Semizotu 10900 Konyada Kız San'at dımancıların taarruılarını müdafaa ile Taze kabak 10900 okulunun sergisi ikmal eden avcıların hisseleri çok büyüktür. Konya (Hususl muhabirimizden) Konya Kız San'at okulunun sene sonu Av tayyareciliğinin başlıca vazifelerini münasebetile hazırladığı sergi 13/5'941 şöyle hulâsa edebiliriz: salı günü saat 18 de okul binasında huMuhammen bedel, muvakkat teminat ve miktarlarile cinsleri aşağıda aid ol1 Dost tayyarelerin emniyet ve sersusi bir törenle açıldı. Açılma törenin duğu listesi hizasında yazıh muhtelif kerestenin her liste muhteviyatı ayn ayrı bestlikle vazifelerini yspmalarına, de Vilayet, ordu, Parti, Halkevi. cemi ihale edilmek üzere 10'6 941 salı günü saat 15 ten itibaren sıra ile ve kapalı zarf 2 Düşman tayyarelerin hareketlerlyetler erkanı, bir çok münevrerler ve usulile Ankarada idare bin'asında satın alınacaktır. ni durdurmağa ve onlan imhaya, bayanlar hazır bulundular. Bu ders Bu işe girmek istiyenlerin listesi hizasında yazıh muvakkat teminatla kanu3 Sırasında da yer kıt'alarile birledevresinde okula devam eyliyen bayan run tayin ettiği vesika ve tekÜflerini ayni gün saat 14 e kadar Komisyon Reisşerek muharebe etmeğe çalışacaklardır. lann el ve göz emeklerini bir araya lığine vermeleri lâzımdır. toplıyan ve çok güzel tasnif ve tertib Şartnameler iki lira mukabilinde Ankara, Izmir, Eskişehir ve Haydarpaşa Bu da kolay bir iş değildir... Fedakâr(3959) lık ve toprağa vefakârlık ister. edilmiş bulunan sergi, umuml bir rag veznelerinde satıbnaktadır. B 1TSİMIA R|K • |D A BİAİB L E|V HİA K|A|B 0 T J • |O|H I R|A T • İ MİHİA R E|H • K • A|L İ K • İ P E|K ş A L 0 C • İ S|E • !M|E YİÜİKİS EİKİHİAİR • Z İ A İ M R İ B tlKlİ Samsunda dağıtılan kahveler Samsunda öğretmen Ahmed Hoşeroğlu imzasile: «Burada bir deri tacirinden musa dere edilen yedi çuval kahve. Defterdarlıkça memurlara tevzi edlidi. Fakat dağıtılırken psk de müsavata riayet edılmedi. Musadere edilen eşyanın bu gibi makamlarca daŞıtılması için salâhiyet mevcudsa diğer defalar da esaslı bir usul takib edilmesi hususunda n a zan dikkati celbetmenizi dilerim.» I Dcvlet Pemiryollari tşletme U, M, den: [ Bir genc iş arıyor Eyüb İslâmbey mahallesi Karlıkdere sokagı 37 No. da Muzaffer Yunus imzas'.le: «Orta mekteb mezunuyum. Her h a n gi bir yazı işinde çalışmak istiyorum. Arzu edenlerin adresıme müracaat etmelerini rica eylerim.» Galatasaraylıların plâv günü Galatasaraylılar cemiyeti tarafından hazırlanan meşhur pilâv topîantısı önümüzdeki pazar günü saat 10,30 da Galatasaray lisesinde yapılacalîtır. bete mazhar oldu. Bilhassa ince el iş Liste No.sı Miktarı Cinsi Muhammen Muvakkat A. A. leri çok nazarlan çekiyordu. Açık bubedeli teminatı lunan sergi. halk tarafından merakla Lira Kr Lira Kr. ziyaret edilmekte ve İnce zevklerln, göz 1 6418.250 M3 Çam dilme 353.003 75 17.870 15 Bu hafta yapılacak maçlar nurlarının mahsulü olan eserler çok 2 2522.400 » Çam kalas 138.732 00 8.186 60 İstanbul futbol ajanlığından: beğenilmektedir. Denilebilir ki. bu ser3 3037,725 » Çam tahta 167.074 87 9.603 74 1 haziran pazar günü yapılacak gi şimdiye kadar Konyada açılmış olan milli kume maçları benzeri sergilerin hepsinin üstünde bir Trakya hattile Mudanya Bursa ve Samsun Sahil hatlarından gayri bütün Şeref stadı: rnuvaffakiyet kazanıyor. ^ebekede 1 haziran 1941 tarihir>den itibaien yeni tarifelerin tatbikına başlanacağı, Saat 15,30, Beşıktaş İst. Spor. haBu tarifelere göre yolcu münasebetlerini ve yolcu trenlerinin hareket zaman Bergamada bir cinayet larını gösterir eetvellerin istasyonların bekleme salonlarına asılmış ve küçük ceb kem: Peridun Kılıç, yan hakem: Halid İzmir (Hususl) Bergamanın Ah tarifelerinin gışelerde satıhğa çıkarılmış bulunduğu saym halka ilân olunur. (4109) Galib Selâmi laflı köyünde İbrahim otlu 18 yaşmda Saat 17,30, Fenerbahçe Galatasaray, • Çoban Osman Durmaz, meçhul bir sehakem, Şazı Tezcan, yan hakem. Necbebden dolayı 12 yaşında küçük çoban det Bahaeddin. Yahya Pelidi öldürmüş ve yakalan 1 İmroz kasaba merkezinde yapılacak olan 3561 lira 60 kuruş bedeli keşif ve mıştır. beş yataklı dispanser binasmın inşası 2490 sayılı arttırma, eksiltme kanu İstanbul Borsası, 29/5/941 Izmitte ilk mekteb sergileri nunun 41 inci «D» fıkrası mucibince 14/5/941 tarihinden itibaren yirmi gün Londra 1 Sterlin 5,24 müddetle açık eksiltmeye konulmuştur, Nevyork 100 Dolar 130, İzmit (Hususî) Şehrimizdeki ilk t>nevre 100 İs\'. Prc. 30.2025 okullar, müştereken Halkevi salonunda 2 Şartnameye uygun talib zuhur ettiği takdirde ihale 3 haziran 941 salı günü saat 17 de yapılacaktır. Atina 100 Drahmi 0,9975 yazı ve resim sergisi açmışlardır. Bu 3 Eksiltmeye iştirak edecekler, keşif bedelinin % 7,5 nisbeiinde teminaü Madrid 100 Peçeta 12 9375 sergi, halk tarafından çok alâka topmuvakkate verecekleri gibi ihaleyi müteakib teminatı muvakkateyi % 15 Yokoha 100 Yen 31.1375 lamıştır. Küçük yavrulanmızm mu kat'î teminata iblâğ edeceklerdir. StokholmlOO İsveç K. 30,745 vaffakiyeti, ana ve babaları ve sergiyi 4 Inşa edilecek dispanser binasının proje, keşifhamesi ve şartname ahkâmuıı ESHAM VE TAHVİLÂT gezenleri sevindirmiştir. Sergi kapangörmek ve daha ziyade malumat almak istiyenler İmroz Hükumet TababeSıvas Erzurum 2 ilâ 7 19,82 mıştır. tinde müteşekkil Komisyona müracaat eylemeleri ilân olunur. (3924) İSTANBULUN YENİ HARİKASI İsianbulun meşhur 7 tepcsini, Büyük ve Küçük Çamlıca tepelerini Marmara ve Adalan ayaklarıni7in altına scren BEYAZIDDA Imroz Kazası Hükumel Tabibliğinden: MARMARA S İ N E M A S I N I N Taraçalarında İstanbulun misilsiz ve muhteşem H A V A î MARMARA KAZİNOSU açılmıştır. Halis kahve, bu7İu bira. envaî nefis dondurmaiar, soğıık büfe, alaturka ve alafransa ser\Hs... Oeceleri 24 e kadar açık. Sustular. Bir müddet hiç konuşmadan yanyana yürüdüler. Miett'in kafasında binbir düşünce doğuyor, fakat bunlardan hiç birini kelime haline koyarak söyliyemiyordu. Bu dakikada hayatınm hiç bir saihasmda duymadığı bir saadet" duyuyordu. Hisierini anlatacak bir cümîe, bir kelime söylemek arzusile yanıyordu. İvan'ın da kendisinden ruhuna teselli verecek bir söz beklediğini hissediyordu. Fakat beynı uyuşmuş, âsabı altüst olmuştu. Di'inin ucuna kadar gelen kelimelerin h4ç birini beğenmiyor, bunların hissiyatına tercüman olamıyacak derecede fakir ve zavallı oldukları neticesine vararak söylemekten vazgeçiyordu. Sükuru tercih etti. Çok defa sükurun, insanın kalbindeki fırtmaları en parlak cünıielerden daha güzel izsh ettiğini bilivordu. Tramvay istasyonuna kadar bir kelime kcnuşmadan yürüdüler. Bir iki dakika sonra tramvayın geldiğini gördüler. Miett elini uzattı. Erkeğin elini her zamankinden daha ktıvvetli sıktı. F ı sıltıyı andırır bir sesıe söyledi: Yakmda tekrar görüşeceğimizi ümid ediyorum. Tramvay uzaklaşmcaya kadar İvan Golgonski orada durdu. Miett arka petondan ona bakıyordu. Eve geldigi zaman antrede Tomi'yi kucakladı. Havaya ka'dadı. Sonra göğsünün üstünde sıkarak yere attı. Bütün hareketlerinde hududsuz bir coşkunluk vardı. Hiç âdeti olmadığı halde ıslık çalıyor, odolardan odalara geçiyor, bir yerde otur<ımıyordu. Nihayet odasma girdi. Soyundu. İnce bir 10b giydi. Kanape^e yaslandı. Bir sigara yaktı. Bir müddet düşündü. Sonra yükssk sesle: Donecek! Mutlaka bana dönecek! diye söylendi. Birden fırladı. Piyanonun kapağını açtı. Müziğe hiç kabiliyeti yoktu. Babasının bütün gayrst ve fedakârlıklarına ıağmen doğru dürüst bir şey öğrenememışti. Fakat şımdi, ruhunun coşan, galeyan eden hisierini, piyanonun beyaz tuşlarına söyletmek arzusile çırpınıyordu. Günlerce sokağa çıkmadı. Bazan saatlerce kanapeye yaslanıyor, bazan divana uzanıyor, hep İvan'm hayalile meşgul oluyordu. 0nun, balıkçılar kulesinde söylediği sözler kulaklarında çınlıyor, açık, geniş alnı, rüzgârlarla dalgalanan, yarı yarıya kırlaşmış yumuşak saçları gözünün önünden bir lâhza kaybolmuyordu. Derin bakışiı gözlerinin tesirini kalbinden silemiyordu. Bu tatlı hülyalar içLnde bir kaç hafta geçti. Zaman sanki kanadlanmış gibi uçuyordu. Bir öğleden sonra Matild geldi. Lâf arasında: Artık yaz geliyor, dedi. Garb sahillerine gidemiyeceğimizJ düşündükçe pek canım sıkılıyor. Bu harb de bir türlü bıtip, tükenmek bilmiyor. Bu se!ie gene Almanyada dolaşmak mecburiyetinde kalacağız... Miett bu sırada fincanlara çay doldurmakia meşguldü. Başını kalduTna, İKLI Yazan: Lajos Zilahy dan söyledi: Beni de beraber götürmez misiniz? Matildin gözleri sevincle parladı: Gelir misin? Şaka yaptım. Zaten gitmek istesem de gidemem... Lâkırdıyı değiştirmeğe yeltendi. Fakat Matild buakmadı: Sahi, niçin gelmeyesin? Biz bunu büyük bir memnuniyetle karşılarız. Hem sen de biraz hava almış olursun... O, bu o kadar basit bir şey değil... Hem kâfi elbiselerım de yok... Ne münasebet? Gardrobunu göster bakayım... Matild bir mütehassıs edasile, Mictt'in roblarını, pardesülerini, koştümlerini birer birer gözJ^n geçirdi. Bunların hepsi sulh zamanında en iyi kumaşlardan seçilmiş ve en mükemmel terzilerin elinden çıkmıştı. Miett zaten öyle olur olmaz şeyleıe para vermezdi. Matild artık hiç bir itiraz dinlemi gârların ve dalgalarm seslerini onun sesine benzetiyordu. Bir akşam deniz keı.arında dolaşıyorlardı. Birdenbire karşılarına İvan Golgonski çıktı. Açık gri bir kostüm giymiş, yüzü giıneşten yanmıştı. Biraz çekingen davTanıyor ve gözlerini Mietfin gözlerinden kaçırıyordu. Sanki birdenbire ortaya çıkıvermesinin Miett üzferinde yaptığı tesiri görmekten korkuyordu. İvan akşam yemeğini bizimle yiyeceksin değil mi? Genc yüzbaşı durdu. Mütereddid bir hali vardı. Bunu göıen Matild elini kaldırdı. Parmağile İvau'ı tehdid etti: Kat'iyyen itiraz filân dinîemem. Madem ki bir defa elimize geçirdik, kat'iyyen bırakmayız. Akşam yemeğini otelin tarasında yediler. , Çereyiler yemekten sonra bir Alman meb'usunun evine brîç partisine davetliydiler. Miett biraz fazli yorgun olduğunu bahane ederek cıılarîa birlikte ;itmedi. Bu aksam rlüşüncelerile başbasa kalmak istiyordu. Odasına çıktı. Pencpreleri, kapıyı açH. Hava oldukça sıcaktı. ~~ 6 2 Çeviren: F. Zâhir Törümküney yordu. Ben, babarJa da göroşürüm, diyerek Almady'nin odasma daldı. Üç hafta sonra hareket ettiler. Miett seyahatten fevkalâde memnundu. Matild"in kocası bu seyahatin mümkün olduğu kadar zevkli ve konforlu geçmesi için hiç bir masraftan çekinmiyordu. Bir çok insanlar paralan olduğu halde güzel bir seyahat tertib etmesini bilmezler. Çereyi bu işin ustası olmuştıl. Bir kaç gün Viyanada kaldılar. Oradan Salzburga gittiler. Berline doğru yollandılar. Berlinde harb senelerinin mahrumiyeti sokaklarda bile hissediliyordu. Fakat para. her yerde lüks ve ihtişamın kapılannı açan sihirli bir anahtardı. Miett. bazı gece eğlencelerinde Çereyi'nin servet sayılabilecek bir meblâğı. gözünü kuT3" madan tediye ettiğini gördükçe hayretten kendini alamıyordu. Karı, koca Miett'e hoş bir vakit geçirtmek için âdeta birbırlerile yarış ediyorlardı. Buradan deniz sahiline, Swinemünde gittiler. t Artık yaz iyice kendini göstermeğe başlamış, ortalık yanıyordu. Bir darbımesel vardır: «Denizi hayatlannda ilk defa görenler, Allahla karşılaşır» derler. Miett de şimdiye kadar lüç deniz görmemişti. Sahilde durdu. Köpüren dalgaların uğultusunu sonsuz bir hayranlıkla dinledi. Bu ilâhî musikiden uzakları, çok uzaklardaki Peter'i hatırladı. Gündüzleri, denize ekseriyetle yalni7 gidiyordu. Deniz suyunun içinde vücudünün bir kuş gibi Tiafiflemesi. kalbinde tatlı rüyalar uyandınyordu. Kendini. sevdiği erkeğin kucağmda, avakları yerden kesilmiş. aşkın o büyük kudretile göklere uçuyor sanıyordu. Aklına İvan Golgonski geliyor, rüz Bir iş için Berline gittiğini, hazır Almanyaya gelmişken bir kaç gününü de deniz kenarında geçirmeğı düşündüğünü anlattı. Bütün gayretlerine rdğmen uzun bir müddet başbaşa ka'a'iıadılar. Bir aralık Matild'le kocasmm gazete ve mecDivana uzandı. Denizin uzaktan aksemualara bakmak üzere bir seyyar kiden uğultusunu dinliyordu. Bu vaziyettabcının önünde durmalarından istifade te ne kadar kaldı, onu bilmiyordu. ederek ilerlediler. Yalnız koridordan gittikçe yaklaşan aİvan, Miett'e biraz daha yaklaşarak, vak seslerile irkildiğıni hahrlıyordu. telâşla söyledi: Gelenin İvan Golgonski'den başka bir Burada bir tesadui eseri olarak kimse olmıyacağını sezivordu. Doğnıldu. bulunmadığımı her halde anlamışsınızK?lbi heyecanla atıyordu. dır. Sizi Budapeştede aradım. Burada İvan kapının önünde göründü. Bir bulunduğumızu öğrendim... Peşinizden dakika hareketsiz durdu. Sonra ağır aSPİmekten kendimi menedemedim. Bana ne oldu bilmiyorum. Şimdij'e kadar dımlarla Miett'e doğru yürümeğe başvapmadıklarımı yapıyorum. Artık es ladı. Miett şaşkm bir hale geldi. Ufacık kisi gibi irademe hâk : m olamıyorum... Meçhul bir ku\Tetin es:ri haline gel bir zâf gösterdı&i takdirde her şeyin bitecesini hissediyordu. Sür'atle fırladı. dım... Sustu. Şapkasını eline aldı. Gözlerini Erkeğin kamsına dikildi. Bir müddet çözgöze kald'lar. Genc kadmın çcğsü uzaklara dikti. Bu sırada Matild arkalarından yeti tıkanıyor, güçlükle nefes ahyordu. şerek seslendi: (Arkası var)