13 Mayıs 1941 HAVACILIK Havalarda mayısın ilk haftası Taarruzların siklet merkezini gene Manş cephesi teşkil etmekte ve ikitaraf da geniş akmlar yapmaktadır Mayısın ilk haftası çok şiddetli hava hücumlarına şahid cldu. İngiliz havacılarına fazla olarak bir de Irak cephesi açıldı. Irak havacılığı yarısından fazlası demode denecek tayyare tiplerinden ibarettir. Sayısı elli, altraış tEyyaredir. Bu kuvvetin Britanyalı tayyarecıleri hlrpalayacağı veya fazla uğraştıracağı tahmin edilemez. Çünkü Irak tayyare üslerine yapılan taarruzlarla daha İlk günler zarfında Irak havacılığmın yarısı tahrib edilmiş bulunmaktadır. Libya ve Habeşistan cepheleri de pek hareket göstermeraiştir. Bütün gayretler bir tarafın taarruzlarını durdurmak ve ikmallerini güçleştirmek, öte tarafın da müdafaasını kırmak, çekiiış yoilarını tahrib etmek uğruna harcanmaktadır. Libyada gerek İngilizler, gerekse Mihverciler bütün taarruzlarını askerî yü. rüyuş kollannı, nakliye vasıtaları ve toplanma yerlerile sahil boyuna teksif etmiş bulunuyorlar. Bu arada Alman tayyareleri İskenderiye liman mıntakası üzerine bir taarruz yapmışlardır. Burada bulunan İngiliz ve Yunan harb gemileril« sahil bataryalarının açtığı şiddetli baraj ateşi bir saat devarn etmiş mütearrızlar esaslı bir baskrn yapamadan püskürtülmüşlerdİT. Ingiüz havacılar Trablus ve Bingaziyi tehdid etmekte berdevamdrr. Tayyare şehidleri için ihtifal Perşembe günü Fatih parkında merasim yapılacak Şehid tayyarecilerimizin hatıralarını taziz etmek üzere 15 rcayıs perşembe günü Fatih parkında yapılacak büyük ihtifal merasimine aid program hazırlanmıştır. Merasimde askerî kıt'alar, mekteb talebeleri, ve hslk bulunacakbr. Merasim saat 14 te İstanbul Merkez Komutanı tarafından açılacaktır. Ko mutan merasim yerinde bulunanlan, hava şehidlerini selâmlaniağa davet edecektir. Bunu müteakıb bir borazan tarafından verilecek işaret üzerine kıt'alar, talebeler, subaylar selâm vaziyeti aâacaklar, siviller şapkaîannı çıkaracaklardır. Bu anda Fatih parkında. Beyand, Galata kulelerinde resmî daire ve müesseselerde ve limanda mevcud gemilerdeki bayraklar yavaş yavaş yarıya kadar indirilec»kler; bütün gemiler ve fabrikalar düdüklerini çalacaklardır. Dü dükler çalmağa başlaymca nakil vasıtaiarı hürmet için bir dakika bulunduklan yerde duracaklardır. Bir dakikanm hitammda verilecek ikinci işaretle bayraklar tekrar çeküecek, düdükler susacaklardır. Bunu müteakıb ordu namına hava subaylarından, Türk Hava Kurumundan, halk namına Şehir Mecüsin den, yüksek mektebler namına birer zat o'mak üzere dört hitabe irad edilecektir. Hitabelerden sonra mızıka matem havası çalacak, bir manga manevra fişeğile üç defa havaya ateş edecektir. Merasim geçişinden sonra kıt'alar, talebeler ve davetliler Beyazıd meydanından yerlerine avdet edeeeklerdir. Gümüşsuyunda açılan gönüllü hastabakıcı kursu Dün tedrisata başlıyan dördüncü kursa yirmiden fazla gene kız yazıldı Dün, öğleden sonra saat 16 da Gümüşsuyu hastanesinde, gönüllu hastabakıa yetiştirmek üzere açılan kursların dördüncüsü faaliyete geçerek tedrisata başlamıstır. Kurslara yirmiden fazla gene kız ve kadımmız devam etmektedir. Bunlar arasmda çocuklu aile kadınları da vardır. Müracaat edenlerin çoğunu lise ve orta mekteb mezunu olanlar teşkil etmektedir. Dersler, iki buçuk ay kadar devam edecek ve bu devre nihayete erince, genclere hastabakıcılık diplomaları tevzi edilecektir. Gümüşsuyu hastanesi bundan sonra açılacak kurslar için de icab eden hazırlıkları yapmaktadır. Kursa devam edenler dün ilk dersi, hastanenin dahiliye mütehassısı doktor binbaşı Âdil Taşbaştan dinlemişlerdir. Müteakıb derslerde, hemşire yetişmek isteyen kızlanmıza hastabakıcılığa dair umumî bilgilerle birlikte İntanî hastalıklar, zehirli gazler, yara sarmak ve hastabakıcılıkla alâkah diğer bahisler öğretilecektir. ( Şehir ve Memleket Haberleri j IHEM NALINA MIH1NAİ Ihtiyath olalım ükumet, halktan iki şey istedi. Biri örfî idare mıntakasına dahil olan İstanbul ve Trakyadaki nüfus kesafetinin azaltılması, öteki de, her hangi bir hava hücumuna karşı bahçe ve arsalarda siperler kazılması. Geçen kış istenilen ısıklan karartma işinde, galiba ceza korkusundan, azamî gayret ve ihtimam gösteren halkınıii, ne yazık ki tahliye ve siper işlerinde azamî ihmal ve lâkaydi ile hareket ediyor. Hükumetin İstanhuldan gideceklere karşı göstermeyi taahhüd ettiği kolayIıklardan istifade etmek için bidayelte tehalükle kaydolunanlar, şimdi, kendilerine tahsis edilen vapurlarla trenleri boş bırakıyorlar. Demiryolile Anadoluya gidecek olanlann ilk kafilesi 745 kişi idi. Bu kütleyi göndermek için hususî bir tren barırlanmıştı; fakat Haydarpaşa istasyonuna gele gele 46 kişi geldi. Anadolnya gitmek isteyenler, bu gidişle sıfıra inecek ve devletin almak istediği mühim bir tedbir akametle nericelenmiş olacaktır. Gerçi, İstanbuia yerleşmiş olan insanlann. yerini, yurdunu ve işini, gücünü bırakıp başka yerlere göç etmeleri kolay değildir amma. önceden gitmeğe karar vermiş olanlann sonra vaz geçmeleri de, asla basiretli ve ihtiyatlı bir hareket addolunamaz. Bugünün harbi, geliyorum diye davul calarak (çelmiyor. Bir aksam sulh içinde uykuya yatanlar ertesi sabah bomba seslerile uyanıyorlar; bircok kimseye de rahat döşeği ölüm yatağı oluyor. Bütün münakalât vasıtalarına, demiryolu istasyonianna, vapur iskelelerine. köprülere bombalar yağarken harb raıntakasından uzaklaşmağa çahijmanın ölüme yaklaşmak demek olduğunu, bu harbin bir buçuk senevi geçen acı teerübe devresi göstermiştir. Şimdi sulh içindeyiz amma. bir sabah harb içinde uyanmıyacağunm hiç kimse temin edemez. Onun için ihriyatlı davranmak lâzımdır. Anadoluya girmek için beyanname verenler, gidebilmek imkânma sahib olanlar demektin mademki bu imkân ellerindedir; simdiden rahatça jritmeleri icab eder. Bu. çahsî ve vatanî bir ihtiyat tedbiridir. Siperlere gelince, yalnız, İstanbulda değil; memlekerin her tarafında herkes, hepimiz bombardıman tehUkesine karşı küçük bir siper kazıp hazırlamalı^ıı. Harb tecrübeleri, büyük ve umumî n ğınakların tehlikeli olduğunu göstermiştir. Londrada umumî sığmaklara bir tam isabetin birçok insanı birdtn öldürdüğü ve yaraladığı görüldüçünden artık basit aile siperlerine kıymet verilmiştir. Kaldı ki memleketimizin serveti ve mabemesi, şehrin altmda ikinci bir şehir yapmağa müsaid değildir. Bu, miK onlara ve uzun zamana muhtacdır; ayrıca büyük sığınaklarm aile siperleri kadar pratik ve faydalı obnadıâı da meydana çıkmıştır. O halde, şimdiye kadar gösterdiğimiı ihmali bırakıp artık kazma küreğe sarılmahyu. Belgrad, hiç bir hazırlık yapmadığı için, bb iKi gün içinde 20.000 ölü vermek suretile ihmaiinin cezasını müthiş surette çekmiştir. Hükumet de, sığınak ve siperlerin yapıhp yapıhnadığını esaslı surette kontrol ettirmeli; icab ederse zorla hepimize siper ve sığınak yaptırmalıdır. Polonya harbine aid gördüğiim bir resmi hiç unutamıyorum. Varşovaya bombalar yağmağa başladıktao sonra, berkes, siper yapmak için kajma küreğe sanlmıştır. Papaslar bile kiliselerdeki aziz resimlerinin kendilerini korumadığını görerek siper kazmağa başlamışlar; fakat, insanlan kazılmıs siperler muhafaza ettiği ve siper kazanlan koruyacak talihlerinden baska hiç bir vasıta bulunmadığı için bombKİar ve makineli tüfek ateşleri arasında yerlere serilmislerdir. Siperlerimizi de simdiden yapalım. Yazan: Arif Ahıshal Hava taarruzlarının merkezi sıkletini Manş cephesi teşkil etmektedir. Her iki tarafın da taarruzlan ağır olmuştur. İngiltere İmparatorluk hava kuvvetle. rine mensub filolar Kolonya, Brest ve Norveç sahillerini bombalamışlardır. Kolonya endüstri merkezine binlerce bomba aülmışür. Geçen haftalar zarfında Brest limanında baskına uğrayan müteaddid bombardı manlar karşısında limandan ayrılınıyan iki Alman zırhlısının, Scharnhorst ve Gneisenau zırhlılarının, hasera uğrayarak hareketten âtıl kaldıklarını tahmin etmistik. Gelen haberler bu gemilerin uzun müddet harbe İştirak edemiye cek vaziyette bulundvıklarını teyid et rnektedir. Gene İngiliz tayyareleri Boulogne ve Cherbourg doklanna, Touquet tayyare meydanma, Roterdam petroi stoklarma bombalarını atmışlardır. İstiîS hazır lıklarına sahne olduğu söylenen işgal alttndaki sahillerle Hamburg sistematik surette ve her fırsatta bombardıman edilmektedir. Bilhassa Brest akınları nrh delici bombalarla ve kesif olarak tekrarlanmaktadır. İngiliz tayyareleri gündüz bombardımanlarını da ihmal etmemişler ve Saint Nazaire havuzları, Cherbourge ve Quergıieville tayyare meydanlanna taarruz edılmiştir. Bunlara mukabil Alman havacılan Malta üzerine yaptıkları bir ak^nda hükumet bmalarına İsabetler alnuslardır. Şimali İrlandaya bu hafta zarfında şiddetli bir hücum yapılmıs, sanayi merkezlerinde hasar olmuştur. Ölen ve yaraiananlar çoktur. Alman akınlannın merkezi sıkleti Londra ve civandır. Bundan başka garb sahillerinde silâh fabrikalarma yapılan taarruzlarda müspet netıceler almışlardır. Bu haftanm taarruzlarında Alman tayyareleri birbirinden uzak mın'.akalar üzerinde ayni zamanda görünmuşlerdir. Clyde mıntakası oldukça muhim bir taarruza uğramıştır. H^sar fazladır. Mersey mıntakası da taarruza uğramıştır. Patie adındaki İngiliz muavin gemisinin bir Alman tayyaresi tarafından batırıldığı Londradan teyid edilmektedir. Liverpool limanı da büyuk mikyasta bir gece baskımna sahne olmuştur. Bu haftanm hava haberleri arasında Amerikan yardımile büyük yiıklü bombardıman tayyarelerinin yeniden meydana çıkmış olmalan vardır. Amerika sanaayiinin tam seferberliğı henüz bitmemiştir. 941 sorunda bütün kudretile faaliyete geçeceğl söylenen Amerika hava sanayii istihsalâtımn büyük bir kısmmı İngiltereye vermektedir. İngiliz sanayıinin de çahşması neticesinde her iki hasıla blrleşlnce Alman sa. nayiine karşı harbedecek vaziyete gir miş bulunuyor. Bugün için yoktan :yi olan Amerikan yardımı tam mânasile kâfi midir? Mart ayı zarfmda ingiltereye verilen dört yüz tayyare büyük bir rakam değildir. Şubat ayı zarfında gene İngiltereye verilen tayyare'erin 250 oluşu bir ayhk artışın kıymetini göstermesi bakımından kayde şayandır. Ayda yüz elli tayyarelik bir yüksellşle 941 sonunda Amerika yardımının neye varacağı tasarlanabilir. Gümüşsu>Ti hastanesinde dün dördüncü devre faaliyetine başlıyan gönüllü hastabakıcı kursuna yazılanlar tan müracaatler başlamışbr. Müracaat diden telefonla, telgrafla, mektubla ya'edenlerin ekserıyetini orta mekteb ve pılan müracaatlerden ankşılmaktadır. Yardımsevenler cemiyetinîn lise mezunu gene kızlanmız teşkil etDün öğleden sonra saat 17 de Partide davetine icabet edenler mektedir. İmtihanlarm hitamını mütea Yardımsevenler cemiyeti idare heyeti Yardımsevenler cemiyetinin teşebbü kıb üniversiteli gene kızlanmtzın da toplanmış ve İstanbul kadınlığımn cepsile İstanbul askerî hastanelerinde açı akjn akın bu mukaddes vatan hizmeti he gerisinde deruhde edeceği vazifeJer lan hastabakıcılık kurslarma, her taraf ne kütle halinde şitab edecekîeri, şim etraftnda yeni kararlar almmıştır. On sekiz ton bomba yükile Amerikadan Berline gidip tekrar dönebilecek olan hava gemilerinin, B. 619 tayyarelerinin Douglas fabrikaları tarafından inşa edildiği haber verilmektedir. Bu tayyareler, on üç tanesinin İngiltereye teslim edildiği daha öncelerl bildirilen ve uçan kale adını verdikleri yetmiş tonluk tayyarelerden daha büyük ve daha ağırdır. Silâh itibarile uçan kalele^e benzeyen ve on bir kişilik müref.ebatı olan yeni hava gemileri seksen iki ton sıkletindedir. Fazla olan on iki tonun sekiz tonunu bomba yükü teşkil ettlğirie Dazaran tayyare heyeti umumiyesinde yapılan tadilât uçan kalelere nazaran dört ton farketmektedir. Bu t?yyareler muhakkak ki müthiş bir hava silâhı o!acaktır. Ancak şu var ki; henüz İnşaatı bitmiştir, prototıptir ve uzun boylu bir tecdübe devresi geçirecektir ve ondan sonradır ki seri halinde inşa edilerek orduya verilebilecektir. Bu da asgarî bir senelik zamana muhtacdır. Demek oluyor ki hava devlerinin en büyüğü olan bu seksen iki tonluk hava gemisi henüz yetmiş tonluk karclesinin yerine geçemiyecektir. Şimdihk uçnn kalelerin faaliyete geçerek kullanılacakları cephe üzerindeki silâh üstünlüğünü kestire meyiz. Holanda ve işgal altındaki Şimali Fransa üzerine ilkbaharın başlamasmdan bir müddet evvel taarruz eden ve İstilâ hazırlıklarını bombardıman etmede tecrübe edilen uçan kalelerin esaslı olarak nerede ve ne maksadla kullanılacağı merakla beklenebilir. Sıhhate muzır gıda maddeleri Belediyenin yaptırdığı tahlillerin bir kısmı bozuk çıktı İKTISAD Altın fiatları Dün bir Reşad altını 2700, altının gramı 330 kuruştu. Beşibirarada 117 liradan muan\ele görmüjtür. ADUYEDE Bir kadınm mahkumiyeti Sultanahmedde polis Tevfiğe hakaret ettiği iddia olunan Ulviye isminde bir kadın, istanbul sekizinci asliye ceza mahkemesinde muhakeme edilmiştir. 1 ay hapse, 30 lira para cczasına mahkum olmuş, ancak bu cezası tecil olunmuştur. MÜTEFERRIK Süleymaniye camii ile civarımn alacağı şekil Şehircilik mütehassısı M. Prost Süleymaniye camii ile civarının alacağı şekli gösterir bir maket yaptırmıştır. Mühendis Mektebi maket muallimi rlakkı Tez tarafından yapılan bu maket bilhassa caminin etrafının alacağı şekli ve nâzım plânın bu kısma aid olan tatbikat kısmını göstermektedir. Mütehassıs, Mimar Sinanın bu güzide san'at eserine lâyık olduğu ehemmiyeti ıtfettiâinden burasının tanziminde daha fazla hassas davranmışür. Eminönü meydanından büyük bir ana cadde doğrudan doğruya Süleymaniyede nihayet bulmaktedır. Şimdi mütehassıs bu maket üzerinde çalışarak Eminönünden Süleymaniyeye kadar olan sahaya tesadüf eden binalann irtifaîarmı tayin edecektir. Bu irtifalar hiç bir zaman Süleymaniye camiinin görünmesine engel olmıyacak bir şekilde tayin edilcektir. Teneke tevziah Ticaret Vekâleü, ithalât maddelerinin tevziatının yeni ve daha «alim esaslar ddhilınde yapılmasına karar vermiş ve bu esaslar alâkadar makamlarla vilâBelediye Sıhhat isleri müdürlüğü nl yetlere tebliğ olunmuştur. Bu şeklin san ayı zarfmda muhtelif dükkânlardan tatbikma evvelâ teneke tevziatmdan aldırdığı gıda maddelerinl Belediye kim başlanacaktır. Şimdiye kadar teneke, mandıra sayahanesinde tahlil ettirmiştir. Buna nazaran 1398 nümuneden 117 si sıhhate hibleri, peynirciler ve konservecilere muzır çıkmıştır. 121 süt nümunesinden verilmekte idi. Yeni şekilde her vilâ9 u, 34 memba snyu nümunesinden 4 ü, yet dahilinde bulunan teneke imalâtha285 ekmek nümunesinden 8 i, 35 ma neleri ve bunların ihtiyacları tesbit okarna ve şehriye ve sair unlu madde nü lunarak buna göre tevziat yapılacaktır. Bugün ticaret müdürlüğünde bu iş munesinden 3 ü, 18 kahve nümunesinden 13 ü mahlut veya bozuk çıkmıştır. için bir toplantı yapılacaktır. Diğer taraftan hayvanî gıda maddeleri nümunelerinden de veteriner müdürlüğü lâboratuarlığırıda yapılan tahliller neticesinde 50 hayvanî gıda mâddesinden 3 tanesi gayrlmuvafık zuhur etmiştir. Son günletde halk tarafından Beledlyeye vakı müracaatlerde gazozların çok bozuk olduğundan şikâyet edilmiştir. Yapılan tetkiklerrle gazoz şişelerinin kapanmasında eski gazoz kapaklarınm kullanılmasinm bunda başlıca amil olduğu anlaş'imıs ve bu sebeble binlerce gazoz imha, birçok imalâthane sahibleri de mahkemeye verilmiştir. 6 aya mahkum oldu Kasımpaşada Kmine isminde bir kadını ığfal ederek tecavuzde bulunmaktan maznun İhsan isminde birisinin muhakemesi, bitmiştir. İstanbul altıncı asliye ceza mahkemesi, maznunun 6 ay hansine karar vermiştir. Beşiktaş cinayetinin muhakemesi Belediyenin yaplırdığı yollar İstanbvıl Belediyesi 940 malî yılı zarfania şu yollan yaptırmıştır: Nişantajı Emlâk caddesi 18,300 lirava. Samanyolu Ebekızı caddesi 10,000 liraya. Şişli Pazaryolu caddesi 4.000 liraya. Kurtuluşta Banthane Bilezikçi sokak 4,300 liraya. Şishane meydanı çocuk bahçeleri eivarı 5,300 liraya. Mezbaha dahilindeki yollar 3,932 liraya. Dolmabahçe yolunun mebde kısmı S.60O liraya Eminönü meydanının tanzimi için 33.000 lira. Taksim meydanının tanzimi için 83 000 lira. Hususî idareden de şu yollar yaptırılmıştır: Paşabahçe Beykoz yolu 37,000 lira. Kartal Yakaoık yolu 22.000 lira. Erenköy İçerenköy Bostancı 19,000 lira. Caddebostanı Çiftehavuzlar 7,600 lira. Prevantoryom Kısıklı iltisala 9,420 lira. Bebek İstinye 352.000 lira. Hadımköy Terkos 5,000 lira. Aşağıdaki yolların inşası da müteahhıde venlmiştir: Topkapı Maltepe Halkah yolu 27.000 lira. Abideıhuıriyet Kâğıdhane yolu 3 < < < X ) 0 lira. Şekercilcr Belediyeye müracaatle boyah şeker imalinc hıfzıssılıha kanunu nun müsaid olmasına rağmen Belediye müfettişlerinin buna engel olduklarınHastanede öldü dan şikâyet etmiş'erdir. Yapılan tetkikBeyoğlunda oturan Hüseyin kızı Ay lerde kanunun ancak muayyen bazı şe, bir hafta evvel yemek pişirmiş, a boyaların kullanılmasma müsaade ettiği ilece oturup yemişlerdir. Yemekten snlaşılmış ve kendilerine bu yolda tebsonra, Ayşe, bırdenbire sancıîanmış, lieat yapılmıştır. yemekten zehirlendiği sanılmıştır. Diğer taraftan, pişirdiği yemekten yiyen Bir şikâyetin cevabı başkalarma bir şey olmaması da hayDünkü nüshamızda Belediye temizlik ret uyandırmıştır. amelesinin sabahın erken saatlerinde Sancılar içerisinde kıvranarak Beyoğiu Belediye hastanesine kaldırüan Ay mahallelere çöp toplamağa çıkaxak halkı rahatsız ettiğinden bahis bir şikâyet şenin, zehirlenmediği, barsağının düvardı. Dün bize Belediyeden verilen ma. ğümlendiği anlaşılmıştır. Bunun üzerilumata göre mevzuubahs olan mahalleye ne ameliyat yapılmıştır. O zamandan çöp kamyonlan saat yedide gitmiştir ve beri hastanede yatan Ayşe. dün ölmüş bu kamyonun numarası da 175 tir. Matur. Adliye hekimi Hikmet Tümer, mu amafih temizlik amelesi dünden itiba. ayene etmiş. cesedin gömülmesine ruh ren saat sekizde faaliyete geçmeğe başsat vermiştir. lamışlardır. A. AHISKAL Beşiktaşta taksi otomobilîeri de&nek. çiM Tevfiği. oturduğu evin bodrum katında bir eğlenti sırasında öldürmekten Dünkü ihracat suçlu İlhami ile Cevdetin mııhakeme. Dün İstanbuldan 407,000 liralık ihra siiie. İstanbul tkincl Ağırceza mahkecat yapıimıştır. Bu meyanda İngiltereye mesinde dun devam edılecekti. Bu suçtilki derisi, AJmanyaya fmdık ve bar lulardan İlhami, ilk celsede, gösterdiği sak, Mısıra fındık, musiki aletleri, tü hal ve hareketler, söyledigi sözler dolahin ve İsviçreye de afj'on gitmiştir. yısile sorguya çekilememiş, akhndan zoru olup olmadığı raporla tespit edüAmerikan vapurlarile mek üzere, Adli Tıb müşahedehanesine yapılacak nakliyat gönderilmişti. Suçlu. elyevm müşahede Ticaret Vekâleti, Mısıra ne şekilde altmda olduğundan muhakemenin deva. ihracat yapılabileceği ve Mısıra kadar tnı başka bir güne kalmıştır. şelmekte olan Amerikan vapurlarile dünyanın başka yerlerine ne şekilde Köprüden geçerken Türk mallarının sevkedilebıleceği hakkmda ticaret odasına direktif vermiştir. Kadıköyde Bayramyeri sokağında o. Bu hususta oda tacirlere malumat ve turan 1338 dogumlu Sedad, Pikir teperecektir. sindeki ta^ köprüden geçerken, muva. zenesini kaybederek düşmüştür. BaşınEt fiatlarına konulacak nark dan ve kolundan hafifce y Dün Vali muavini Ahmed Kmığın riyaseti altında toplanan fiat murakabe Musadere edilen eksik komisyonu et fiatlarmı tetkik etmiş ve ekmekler perşembeye kadar vaziyet daha fazla Büyükadada Balıkçıl caddesinde Yani ınkişaf edeceği 'çin yeni narkın perçembe günü konulmasına karar vcr Yamalakinln 74 numaralı fırınında, tar. tılan eksik 32 fırancala, 40 ekmek, ayni miştir. Komisyon bilhassa kuzu eti fiatlan adada Kumsal caddesinde 44 nu.narada üzerinde durmuş ve şimdiye kadar ser Halil İkizin fırınında tartısı eksik 50 best bırakılan kuzu etinin de narka ekmek bulunmustur. Bunlar musadere tâhi tutulması takarrür etmiştir. Per edilerek ceza zabıtlan hazırlanmıştır. şembe günü kuzuya da nark konula Büyükadada 6 ve Heybeliadada 1 esnaf, belediye suçlanndan cezalandırılmıştır. cak tır. İstanbul ve Beyoğlunda 5 otomobil Lâstik tevziatı sahibi, 8 şoför, 15 esnaf, markasız 34 İstanbul vilâyeti son defa 400 oto hamal ve tramvaydan atlayan 15 yolmobü lâstiği tevzi etmiştir. Halen mev cu da cezalandırılmıştır. 3001 plâkalı ocud 200 lâstik de Tıcaret Vekâleti ta tobüse, istiab haddinden fazla 9 yolcu rafından tasdik edilecek listenin teb alındıgından, zabıt varakası tanzim oIiğinden sonra tevzi edilecektir. lunmuştur. Ticaret Ofisine ahnacak memurlar Ticaret ofisine almacak yeni memurlar için ayın 22 sinde Yüksek Ticaret Mektebinde bir imtihan yapılacaktır. Bu ımtihana yüksek mekteb, lise ve orta mekteb mezunlan kabul olunacakür. Bir ezcane hakkında yapılan şikâyet Yenikapıda bir eczacı hakkında ihfikâr yapmak ve 120 kuruşluk bir ilâcı 300 kuruşa satmaktan şikâyet edilmişti. Fiat murakabe bürosunun yaptığı tshkikat şikâyeti haklı göstermiştir. Buro bu vazivet hakkırda Sıhhat Müdürlüğünün noktainazarını sormuştur. Maarif Vekilinin tetkikleri Üç gündenberi şehrimizde bulunan Maarif Vekili Hasan Âli Yücel dün öğleden evvel Ünivsrsiteyi ziyaret ederek Rektör ve dekanlarla goıüşmüş, devam etmekte olan imtihanlar hakkında izahat almıştır. Vekıl öğleden sonra Topkapı sarayı müzesine gitmiş, akşama kadar müzede yapılan umumî tamirat ve inşaatı tetkik etmiştir. Müze binalarında yapılan haricî tamirat bitnrş, dahılî tezyinat kısmı kalmıştır. Bu da önümüzdeki sene içinde f': ı!ecek"r. Hasan Âli Yücel şehrimizdeki tetkiklerine devam edecektir. de, alnımdan şakaklarıma yol yol kırli terler süzülürken, yahud bir topun peşinde solurken birdenbire o pencerede, yahud kapıda ipek elbisesi, taranmış kordelâlı saçlariie mağrur, mütebessim görününce içime delice bir hırs doluyor, küçük kalbim kinle, nefretle çarpmaya başlıyor. evinin camlannı taşlamak, o güzel yüzünü tırmalamak için can atıyordum Bir gün babasına beni pencereden işaretle gösterdiğini görmüştüm. Adam kaşlarını çatmış, yüzünü buruşlurmuş ve kız kahkahalarla gülmüştü. Bir başka gün anneme. patırdımdan rahatsız olduklarını, benim kapılarınm önünde fazla gürültü ettiğimi söylem\lerdi. Hakikaten en çok onun kapısımn önünde gürültü ediyor, işitebiîeceği bir sesle küfürler sa\Tiruyor, yerlere yuvarlanıyor ve arsız arsız gülüyordum. Ona düşmandım, ondan intikam almak istiyordum. Beni fakir, sefil, yaramaz, pis birşey gibi gördüğünü biliyordum. Çocuk olmama rağmen bu içimde birşeyleri öldürüyor, kalbimi zehirliyordu. Günden güne çekilmez bir hal ahyordum. Yiizüm fenalaşıyor, gözlerim hainleşiyor, babamdan daha sık dayak yiyor ve annemden durmadan azar işitiyordum. Geceleri eskisi gibi rahat uvuyamıyordum. Fena tasav\'urlarda bulunuyordum. Sık sık rüyalar görüyordum. Bir defasında onun evini yaktığımı, bir başka defasında örgülerinden sürüklediğimi, tekmelediğimi gördüm. Sabahları kapının önüne çıkar cıkmaz şözlerim penaresine kavar, dudaklarım kjsılır ve rüyamda gördüklerimi yaparaamaktan adeta ıstırab duyardım. Belimize evden aşırdığımız maşaları takarak askerlik oynar, çamurdan fırınlar yapar, çöp tenekeJerini devirerek sopalarla davul çalardık. Akşama kadar bu böyle devam ederdi. Hava kararıp da, babalarımiLin ellerinde çıkıniarı, külâhlan gelmeleri yakîaşmca kapılanmıza Fiğınırdık. Köşebrşlarını gözleyerek oyalanır, havaya yayılmaya baslayan baIık. et kokularını iştahla içimize çeker yutkunurduk. Akşamm bu saatinde kdsebaş'arında çiftler belirir. kilise duvarınm kenarından ağaclan siper alarak aşağılara, daha kuytu. daha karanlık soMektebden çıkar çıkmaz evlerimizin kaklara doğru Rum kızlsn âşıklanna eşikleriııde grup grup toplanırdık. Elle yaslanarak. sarılarak geçerlerdi. Biz, karimizde domates salçası sürülmüş ek ranlıkta hevecandan parlayan gözlerle meklerirmz, ceblerimizde bilyalarımız, garib bir merak ve hayret içinde onları Ayasağa Kâğıdhane Alibey köyü bağırışmaya, aüşmaya. kavgaya başlar seyrederdik. Ertesi sabah aramızda cNe yoıu ve köyler ırsaatı 115,000 lira. dık. Kızlar aramıza kprışmaya cesaret güzel kızdı be 1 ., «Öpüşenleri gördün edemez, uzaktan bize di! çıkanr. pence rnü?. diye baslayan ve daima yarım kaTashih reîerden sataşır yahud önümüzden ter lan muhavereler geçerdi. Bunları bizden Dünkü nüshamızda, arkerî muharri temiz elbiseleri, taranmış saçlarile ku küçüklerin yanında konuşmaz, onlar rimiz sayın General H. Emir Erkiletin rumlu, kolkola geçer ve ayıplayan göz gelince su=ar ve mühim bir şey yapmış ilk yazısında maaleEef bazı yanlışlar lerle bize bakor^rdı. insanlar gibi kendimizi büyümüş, adeta olmuştur. Birinci sahifede üçuncü süMahallenin en fakir, en yaramaz ço bir delikanlı olmus farzederek ağır bir tunun dördüncü satırı «müttefiki bu cuğu idim. On iki yaşında zayıf ve çir tavır takınırdık Fakat biraz sonra her dur» ve ayni sütunun 23 üncü satırı kindim. Fakal çelık gibi bir vücudüm şey unutulur, kavga, dcvüş, koşuşma«İ942 sonundan itıbaren çoğaltmağa baş vardı. Bütun koşularda birinci, oyunlar lar, bağrışmalar baslardı. Geceleri yatalayarak» olacaktır. da baştajdım. Mahallenin çocuklarile ğımıza girer girmez uyurduk. O yorgun, Ikinci sahifede ilk sütünun 3 üncü sebebli sebebsiz kavgalar etmiş ve hiç , rüyasız uykular.. Annemin üzerime eği«atırında «102 milyon Japonya nır...> birinde alt olmamıştım. Bilhassa tatilde !en gölgesinı. yansklarıma dokunan, sıve 44 üncü satır da 'BeVika ve Ncı < = ç eok dsha çekilmez olurduk Sokak çığ cak. yumusak drdaklannı hisseder, haz siyasî miımessillerinin •> olacaktır. O iıklarınıız, gürültülerirrizle do'ar, pen içinde gözlerimi oynatır, fakat bir türlü lür dileyerek tashih ederiz. 1 cerelerden üzerimize belâlar yağardı, ayılamıyarak arkamı dönüp, gülümsiye Evimiz kiîisenın karşısında idi. O zaman küçük bir çocuktum. Fakat herşeyi çok iyi hatırlıyorum. Kilisede pazar günleri org çalar ve yan açık pencerelerden çocuklann hazin seslerle söyledıkleri ilâhiler sokağa dökülürdü. Kilisenin üç büyük penceresi de bizim sokağa bakıyordu. Camlarda renkli Meryem Ana resimleri vardı. Güneş vurdukça bu resimler adeta canlanırdı. Biz. mahalle çocukları onları bazan gizlice taşlardık. Fakat taşlarımız telörgüye çarparek yüzümüze sıçrar, resimler hep öyle gözalıcı renkler .ışıkîar içinde parlsr, hırsımızı uyardırırdı. Küfür eder ve birbirimizle dövüşürdük. Sokak inhisarımızda gibi birşeydi. Hepimizin yamah pantalonlarımız, boyasızhktan koselesi çıkmış ayakkabılarımız vardı. KUçUk hlkâye Uyanış rek kendimden geçerdim. Nihayet bir gün mahallemize o yabancılar geldi. Biz onlara yabancılar ismini mahalleye taşındıklan gün taktık. Çünkü onlar bize benzemiyoılardı. Eşyaları, giyinişleri, nıhayet kendileri bizden çok farkh idi. Bir baba, kız ldiler, baba ciddî yüzlü, bir adamdı. Hasta, düşünceli bir hali vardı. Kıza gelince bembeyaz, çiçek gibi bir şeydi. On alü yaşında görünüyordu. İki araba ile eşyalan geldi. Bu eşyalann arayında ipek koltuklar. cilâ'.ı masalar vardı. Mahallenin çocukları arabaların açığmda yarım bir daire çevirerek yakla^maya cesaıet edemeden esyaların çıkarılışını seyrettik. Bu iş bizi uzun zaman meşgul etti. Oyunlarımızı unuttuk ve o gün fazla gürültü etmedik Yabancılar sessiz sakin kimselerdi. Kı?ın babası erkenden işe gidiyordu. Kız evle uğraşıyor ve sık sık pencerede görünÜD kayboluyordu. Sonra ak?am üzeri kapınm önünde babasını bekliyor, bize vahşi maMukiara bakar gibi hayretle bakıyordu. O zarnan hepimiz, kirli yüzlerimizden, yırtık elbiselerimizden, çamurlu ellerimizden utanıyorduk. Üzerimize garib bir neşesiz'ik çöküyor, adeta rahatsız oluyorduk. Nihayet bir gün içlmİ7den biri yiiksek sesle: Defolup içeri girse diye. bağırmaya cesaret etti. Bir diğeri horoz gibi kabararak: Süslü bebek, onu iyi çamurlamah diye, fena fetıa güldü. Bir idam kararı nakzedildi Bundan bir kaç sene evvel, Eyübsultan civarındaki Pirincci köyüne geceleyin atla giren bazı çingeneler, köyden bir kız kaeırmak ve zorla para almak teşebbüsünde bulunmuşlardı. Gördükleri mukavemet üzerine, silâh pptlatmışlar, bu sırada köylülerden Hüseyin ölmüştü.Mustafa ile diğer b a n kimseler de yaralanmıştı. Suçlu Halil oğlu Resul Çatıklar, idam cezasına mahkum edilmiş, suç ortsklannın yedişer ve dörder sene ağır hapse konulmalarına karar verümişü Temyiz mahkemesi ortakların cezalarını tasdik ederek, yalnız Resul Çatıklann mahkumiyetini, lehine olarak bozmuştur. Ve İstanbul birinci ağırceza mahkemesince, bozmaya uyulmuştur. Dünkü celsede. müddeiumumî muavini Ziya Yazgan. hâdisede, g?vrimuay>en fail vaziyetile karşılaşıldığı kaydile, Resul Çatıklar hskkmdaki idam kararı yerine ağır hapis kararı verilmesini istemiştir Müdafaa da yapılmıştır Ayın 28 inde karar bildirilecektir. Perıde Celâl Bu sözler üzerine kızın yüzü birdenbire nefretle doldu, korkulu bir mana aldı. O zaman ben en yakın çaraur kümesine fırladım. Avucladığım çamurları hayâsız bir gülüşle ona doğru fırlattım. Geriye doğru çekildi. Fakat o güzeUm ipek elbisesi çoktan çamurlara bulanmıştı. Yüzü birdenbire soldu, karardı. Gözleri büyüyerek bana öyle bir baktı ki içimin buz tuttuğunu hiısettim. «Pis mahaJle köpeği!» diye, mırıldandı ve kapıyı şiddetle örterek içeri girdi. Bütün çocuklar bEğrıştılar, gülmeğe başladılar. Vahşi bir sevinc içinde ben de kahkahalar atarak aralarma karıştım. İşte o gür.den sonra kızla aramızda bir düşmanhk başladı. O güzel yüzü beni ne zaman gdrse kararır, kaşları çalılır, pençelerini açmıs küçük bir kedi gibi geriler, vaziyet alırdı. Bana gelince ona eziyet etmekten, huzurunu kaçırmaktan garib bir zevk duyu|ürdum. Fakat bunda pek muvaffak olduğuma emin değildim ve bu beni çıldırtıyordu. Eğer bir erkek arkadasım. cbür çocuklardan biri olsa üzerine atılır, dövüşür. hıncımı alırdım. Fakat benden üç yas büyük, üstelik de erkek değildi: öbür kızlar gibi sacmdan çekilecek, küfür edilecek, dövülecek cinsinden de değildi. Öyle güzeldi, öbürlerinden o kadar başka idi ki.. Artık oyunlardan eskisi kadar zevk alamıyordum. Çamurlar, topraklar için CUMHURIYET Nüshası Abone seraîti Senelik Alti avhk Üc avlık Bir avlık 5 knrustur. • • » Türkive Hario icin için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 > 1450 » 400 » 800 » 150 > Yoktur. Dikkat Gazetemize eönderilen evrak ve vazılar nesreHilsin edilmesin iade edilmez ve Sonu yarm , zlyaından mes'uliyet kabul olunmaz.