8 tkincikânun 1941 CUMHURİTET A E* E Yeni tayinler Ankara 7 (Telefonla) Tapu ve Kadastro umum müdiirlüğü Zat işleri ve Levazım müdürlüğüne bu müdürlük muavini Keinal Ögen 70 lira maaşla tercilıan tayin edilmiştir. Elâzığ Maarif müdürü Şevket Teister Ruzveltin dünkü mesajuu okuduktan sonra Ameri zel kanunî müddetini doldurduğu zakanın harbe girmiş oldugona man maaş farkını almak üzere 35 lira hükmetnaek bir mübalâğa teşkil etmez Yalnız Amerikanın harbe girişi mutlak bir giriş değildir. Amerika, Mister Ruzvelt'in dedigi gibi, hürriyetin müdafaası Ve hürriyetin yeryüzünde yeniden tesisi için «enerjisini, kaynaklarını, teşkilâtını ve kudretini» vermektir ve bunun için hürriyetin müdafilerine miktan daima artacak gemiler, tayyareler, tanklar ve toplar gönderecektir. Şayed, diktatörler, bu yardımı bir harb hareketi telâkki ederlerse, diktatörlerin bu telakkisi Amerikayı korkutmıyacaktır. Zürih 7 (a.a.) İsviçre gazeteleri kazandıklan Mister Ruzvelt'in bu sözleri, Ameri Ingrilizlerin Bardia'da kanın icab ettiği, yani demokrasi cep muvaffakiyetin ehemmiyetini tama hesi bu ihtiyacı da gösterdigi takdirde, ınile kabul etmektedirler. Zurich'te çıbüsbütün harbe girmeyi de göze ala kan Volksrech gazetesi, bu hususta şun cağını ifade etmektedir. Fakat de lan yazmaktadır: mokrasi cephesi. hali hazırda böyle bir «îtalyanın Trablusgarbdaki mevkiini ihtiyac karşısında değildir. Onun ihti sarsacak bir temel taşı düşmüş bulu yacı Mister Ruzvelt'in anlattıgı şey nuyor. Bu harekât esnasmda İngiliz lerdir. Yani, gemi, tayyare, top ve kara. hava ve deniz kuvvetlerinin mütanktır ve Amerikanın yalnız bu yar kemmel bir surette işbirligi yapmağa dım ölçüsn dahilinde harbe girmesi muvaffafe olduklan muhakkaktır.j. kâfidir, onun bu ölçü dahilinde yapa La Tribune de Lausanne gazetesi de, t'agı yardım harbin kazanılmasını te İngiliz zaferinin yapacağı manevî temine elverir. siri kaydederek bu zaferin İngiliz müMister Ruzvelt, Amerikanın enerjisi letinin mukavemetini büsbütün çelikni, kaynaklarını, teşkilât ve kudretini leçtireceğini yazmaktadır. demokrasi cepheslnin emrine amade kıldıgını ilân etmekle ve bunun tahakkukunu temin edecek salâhiyetleri isteroekle bugünkü harbin mukadderatını tayin etmiş oluyor. Amerikanın ilân ettiği harb İsviçre matbuatında harb akisleri «Bardia ile İtalyanın Trablusta temeltaşı düşmüştür!» Demokrasi kazanacak: mutîaka Ticaret heyetimiz Peşteye vardı Bugünkü harb, istedifi kadar uzayabiMr. Fakat bu harbin neticesi üzerinde zerre kadar şüpheye mahal yoktar. Harbi demokrasi kazanacak, dünya yeniden hürriyete kavuşacak: insanlık tecavüz korknsundan kurtulaeak re daha müsaid iktısadî şartlar içinde yaşayacak! Muasır însanlıgın bütiin emell ve bütiin hedefi budur. Toksa yenfden Fîr'avunlar devrine dönmek, yeniden zaJim ceberutlara taparak manaa ve maddeten sefil bir hayat sönnek degfldir. Bugün için eebemta hoyun efcerek yeryüzünde fesad cıkarmaktan ve kan dökmekten başka bir ş.ey yapmıyan miUetlerin dahi icin icin ntesedio bugün ifade edemedikleri öz dilek de bu hürriyete kavnsmaktır. Bm bakımdan hürrivet davası, bngün de manevi galebeyi naizdir. Budapeşte 7 (a.a.) Macar ajansı bildiriyor: Türk Macar ticaret müzakerelerinde bulunmak, üzere, Türkijre HaricijTe Vekâleti Ticaret ve tktısad umum mildürü Bedri Tahir Şamanın riyase tintfeki Türk heyeti Ankaradan pazartesi sabahı Budapeşteje varmıştır. Amerika, Japonyadan tarziye istemekte musır! Peiping 7 (a.a.) Amerika büyük elçiliği muhafız kumandanı albay Turnage, son günlerde Japon polisi taToftndan Amerikan deniz erlerinin tevkfl hâdisesi hakfanda beyanatta bn • îunarak demiştir ki: « Müstakbel hareketimin Japon makamlanndan tarziye kabol etmek olması hakkında talimat aldım.» Bu beyanattan istihrac edildigine göre, artık hâdise Vaşington ve Tok yoya intikal etmiştir. Mihverirt zafer hulyasına vedaı: Alman amelesine vadedilen cennet! Neryork 7 (a.a.) Alman iş cephesi şefi doktor Robert Ley, Alman işçile rine harbin müşkül anlarıada sabretmesini bildikleri takdirde kapitalist demofcrasiler mağlub olunca kendi lerine tahsis edilen istikbalin parlak clacağını vadetmiştir. İşçiler o zaman ihtiyarUi maaşı alacaklar, daha az çalışacaklar, ücretli meauniyetlerden is tifade edecekler ve daha iyi meskenlerde yaşayabilecekleTdir. Bu vadleı dolayısile Nevyork Times şöyle yaz maktadır: «İhtiyarlıyan işçilere 'Ingilterede bir nesüdenberi maaş verilmektedir. 1918 mütarekesindenberi İngiltere ahalisi rrin yarısı eski evlerden yeni binalar* taşınmıştır. Amerikada ise bütün mem lekete şamil bir içtimaî emniyet sisteml tatbik edilmektedir.» Demokrasiler için vaziyet Te istOcbal bu mahiyette olmasına nukabil mihver devletleri zafer hulyasına veda ederek netkesiz bir harble meşgul olacaklar, boşuboşuna kan dökecekler ve bnşııboşuna u£raşacaklardır. Milletleri boyle boşuboşuns harbe sürüklflmek, milletlere harbin bütiin scfalet ve ıztırabını çektirmek mihver memleketlerinin en beüihaşh vasfı olan hürriyet yoksullujhnıun bir neticesidir. Buçün bn milletler, zafer kazanmak ümidile sörüklenmektedir. Fakai bn milletlerin hakikati ögreneeeği sıra nzak olmasa gerektir. Mihver, buçünden bashyarak zafer hulyasına veda etmiştîr ve onun bundan böyle atacagı her a d m onu karanlık uçuruma sürüklemekte» başka bir şeye yaramıyacaktır. tzmir Parti idare heyeti Amerikanın Mister Rurvelt dilil* diin mihver devletlerine, ilân ettigi İzmir (Hususî) Partimizin yeni harb, bunun en sarih ifadesMir. vilâyet idare heyeti. vazifeye başlamış ömer Rıza DOĞRUL ve riyasete avukat Mustafa Münir seçilmiştir. Çok mütesanid bir manzara arzeden heyet, çok iyi intıba bırak Bir tayin mıştır. Mustafa Münir, şimdiye kadar Ankara 7 (Telefonla) Dahüiye Baro riyasetinde, Belediye ve Vilâyet Vekâleti memurlar sicil muamelât u meclisleri azalıklarmda ve biraz da mum müdür muavinliğine Mülkiye mü Parti başkan vekilliğinde bulımmuş, fettişlerinden Rauf İnan tayin edil fikirleri, mesaisi. şahsî meziyet ve limiştir. yakatlerOe muhitin sevgi \e takdirini kazanmış bir arkadaştır. Yüksek Teknik okulu Keza, heyeti teşkil eden zevat da, iş Ankara 7 (Telefonla) Maarif Vetecrübeden geçmiş simakâleti Ankarada bir Yüksek Teknik o kabiliyetleri kulu tesis etmeğe karar vermiştir. Bu landır. Azaların isimlerini veriyorum: Kiz Muallim mektebi muallimlerin nun için İngiltereden bir mütehassıs jetirtilecek, mütehassıs bu hususta tet dnn Bn. Vedide Karadayı, Hilâliah tikatta bulunarak, tetkikatm neticesi mer reisi ve Vilâyet Encümeni azasınli Vekâlete vereceği bir raporla bildi dan doktor Kâmran, ayni encümen azasmdan avukat Ekrem, Vilâyet meclis çcektir. azasından avukat Ahmed Şükrü. Kıa Konya Valisi Ankarada Muallim mektebi müdürü Mustafa Ankara 7 (Telefonla) Konya Vansi Rahmi, Merkez Bankası müdürü Nazif, Mizameddin Ataver. bajTam tatilinden Tüccardan Reşad Leblebicioglu. istifade ederek şehrimize gelmiştir. Bayramertesi vilâyete aid işler için Veİzmirde mahkemeye kâletlerle temasta bulunacaktır. aylıkla Tunceli maarif raüdürlüğüne naklen tayin edilmiştir. Izmir ilk tedrisat müfettişi Naşid Sarıca, 50 lira aylıkla Elâzığ Maarif müdürlüğüne naklen tayin edilmiştir. Zekâdan vazgeçeAyaş kaymakamı Lutfi Karayün açık bulunan Höyük kaymakamlığma nak miyen, fakat bununla da tatmin olen tayin edilmiştir. lunamıyan Fransızların 20 nci asırdaki felsefî dehasıru Henri Bergson, 12 nci asırda Abelard, 17 nci asırda da Descartes temsil etmiştir. 18 inci asır, Condillac istisna edilirse, bir ansiklopedistler asrı olmuştur. 19uncu asırda bu dehanın en büyük mümessili Auguste Comte'tur. Hissin sırlarına takılan, fakat aynı zamanda akıldan da vazgeçemiyen Pascal, Atina 7 (a.a.) Atina ajansı gerçek bilgi ve saadeti vermediğı halde bildiriyor: hisse üstün tutulan »Hi insan gururuBütün Atina sinemalannda Türnun bir timsali olarak görür; zekâııın, kiyenin Cumhuriyet bayramı şenlikcılızlığma bakmıyarak yaptığı iddiaları lerine aid aktüalite filmi gösteriltahammül edilemez bulurdu. His ve şefmekte ve bu filim halkm heyecanlı kat prensiplerine dayanan büyük semateıahürlerine vesile teşkil etmek vî dinleri idrak etmiş, eski Yunanın yüktedir. Halk, Reisicomhur İsmet İnönü'yii ve şanlı Türk askerlerini hasek aklî felsefesile bundan sonra kayraretle alkışlamaktadır. naşmak zaruretmde kalmış yeni miiietler ruhun bu iki kutbu arasında tabiatile sajes buhranları geçireceklerdi. Pascal'in felsefesi bu buhranm en kuvvetli bir ifadesidir. Descartes'm insan düşüncesini ayn bir cevher olarak tanıması ve varhğın esasmı bu cevherin şuurur.da bulması da onu Fransız sprirüalizminin babaa yapmağa kâü gelmişti. Prensiplerini muhtelif ruhi iktidarlardan almış medeniyeüer bir bir lerile kaynaşarak katmerleştikçe felsefeler de tabiatüe mudilleşmiştir. Bergson'un felsefesi işte bu mudiîliğin Fransız metafiziğinde vâki olan en orijinal Atina 7 (a.a.) Roma propagandası, bir tezahürüdür. Fransa, onun ölümile hakikat düşmanlığmm bütün hududlayalnız en büyük filozoflarından birini rım aşarak şimdi de Adriyatik denizinin değil, aynı zamanda' en büyük bir mutamamile İtalyan. kontrolu altında buharririni kaybetmiştir. lunduğunu ispat için feykalade gayret'er Büyük muharrirliğin behemehal orisarfetmektedır .Guya İtalyan harb gemileri bu denizin mutlak hâkimi olarak jinal bir düşünce ile eş olduğunu Bergdüşmanın harehâtını murakabe etmekte son'un yazılanndan daha kuvvetle isimişler. Fakat Roma, Adriyatik denizin pat edecek bir vesika göstermek güçde düşman harekâtmın mevcudiyetini tür. Voltaire'de bir vuzuh abidesi bakabul etmekle kendi kendini tekzib et line gelen fransızca Bergson'da bir üsmektedir. Esasen Papanicolis Yunan de lub harikasile katmerlenmiş, onun frannizaltısmm Adriyatikte, son günlerde sızcasını görmeden fransızcanın erıştiği cemar. 30,000 tonluk üç İtalyan nakliye kemalin kudretini anlamak kabil olmıgemisi baürmış olmasile bir İngiüz harb yacak bir mükemmeliyet kazanmıştır. gemisinin aynı denizde diğer dört İtal O haTde ki dimağı bütün hücre'.erile yan nakliye gemisini batırdıktan sonra uyandıran, güzel bir aydmlık içinde geea küçük bir maniaya bile raslamadan nişlete'rek açan bu fransızcada gelimeler Otrante boğazmdan çıkmış bukınması, silinmiş, mümkün olan her şeyi telkin bu denizin İtalyan kontrolundan çok u edebilecek bir mana seyyalesi olmuştur. zafc bulunduğunu parlak bir surette is En çetin metafizik meselelerin bu seypat eden nâdiselerdir. Bu iki vak'a ile yalede aldığı bedahet vuzuhu felsefedaha bir çok vak'alar, Adriyatik deni nin çok tabiî ve kolay bir şey oMuğu zinin İtalyan kontrolu altında değil, fakat İngiliz Yunan donanmasınm müessir kontrolu altında bulunduğunu açıkça göstermektedir. Bergsonun ölümü Yazan: M. Şekip Tunç TETKİKLERVE TAHLİLLE adfse/er/Jrâsınd Hangisi? Dost Atinada Cumhuriyet bayramımıza aid filim alkışlarla seyrediliyor Adriyatikte hakimiyet kimde? Italyanlarm iddialarını Atina tekzib ediyor Arnavudluktaki İtalyan kuvvetleri yakında deniz yolile anavatanlarından tamamile tecrid edilmiş olacaklardır. Bu vaziyetin bu kuvvetlerin mukadderaü üzerinde nasıl bir tesir yapacağmı izana hacet yoktur. Yeni harbin Tarihinde yeni Bir merhale " [Başmakaleden devam] Amiral Lcahy Amerikanın yeni elçisi diin Flandinle görüştü Vichy 7 (a.a.) Amerika Birleşik devletlerinin Fransadaki yeni büyük elçisi Amiral Leahy, dün öğleden sonra Hariciye Nazın Flandin'i ziyaret etmiş ve kendisine itimadnamesinin bir suretini tevdi eylemiştir. •MŞ bulunnyor. Garfc çolünie Bardia zaferinin taclandırdığı İngiliz taarruzu harbin yepyeni bir merhalesini ve adeta rf ö n ü m noktasım teşkil edi•r. Yalun istikbal Bardia jaierini bu ınrbin tarihinde roDeri değiştiren yeni ve mııhim saiha iiye yazacaktır. Bunun neden böyle olduğnnu bfitün dfinyanm aek iji takdir etmekte olduğunda şöphemre yoktur. Herşeyden evvcl bir kere şurası Tan Garb çöHt muırebelerinin bundan sonraki safhalarl ı şekillerde tecelli ederse etsin, arlık garb çölün&n Mıara taaıruıla Süveyele geçirilmesi plânı bu harbde bir daha üaerine avdet ohınanmacak veçbile suya düşmüş veya kum Heryalan içinde b o ğ u l m n ş t u r . Çülıi geçebilnek laten bir mesele idi. Tâ sıılh günlerindenberi enikunu hazırlanagelen ba teşebbüs Mareşal Graziani ordularının da aylardan ve aylardanberi haırlıklarile icrası kabil bir vaziyete sovulmağa çalışılmrşh. Şimdi bütün bu •alışmalann mahsulleri tamamen mah,olmuştur. Onlan yenilemek için Lib•anın anavatanla alâkası kesik'ir. İngiliz donanması Akdenizde vazivete hâdnıdir. Mısırın istilâsı ve .Süveyşin zaptı meselesi artık o r t a d a n kalkmış ayılmalıdır. Onunla beraber Cebelüttaığı İngiHzlerin elinden almak fikri dahi bertaraf ohnuştur. kpanyanın bu fikre kazanılması Mısu tarafırHİa muvaffakiyet ihtimallerile miitenaaır olarak gözbnüne ahnabilirdL Mısın istitâ teşebbnsünfin temelhıden sökülup »tılmasile İngiliz Vakınşark oxdıısunum serfoest kalnıası bu lıarbin müstakbel inkişaf ihtimalleri karşısında başlıbaşına ehemmiyeti olan diğer bir safha teşkil ediyor. Garb çölündeki ga Fransu Mesai Nazın istifa etti Cenevre 7 (a.a.) D. N. B. Vichy'de iyi haber alan mahfillerde öğrenüdigine göre, Mesai ve Lmalât Nazın Belin, Mareşal Petain'e istifasını vermiştir. Ayni mahfiller Belin'in istifası meselesinin bir kaç gün muallâkta kalacağı fikrindedirler. Sürdde askerlerimize hazırlanan hediye Gaz ve benzin satış fiatları Ankara 7 (Telefonla) Ticaret Vekâleti gaz, benzin, motörin ve müştakkatınm satış fiatlannın Piat Mura kabe heyetlerince tespit edilmesine karar vermiştir. Ticaret Vekâleti tarafuıdan bu hususta vilâyetlere bir taraim yapılarak tespit olunan fiatların sık sık kontrolu istenmiştir. Akşama burada yemek vereceğiz, dedi. Yirmi beş kişilik bir sofra.. Zaten yabancı yok gibi bir şey, babamm bir kaç arkadaşı, Vecdinin Vecdi nişanlısının ismi en yakın akrabaları ve biz. Sonra beni yukarı çıkardı. Yatok odasını gösterdi. Yeni alman yatak takımi henüz yerleştirilmemişti. Bazı çamaşırlar, örtüler paketlerile açılmamış duruyorîardı. Bütün bunlar tuhafıma gidi yordu. Bilhassa Ayşenin gösterirken neden öyle heyecanlandığını aklım almıyordu. Fakat kendime çabuk geldjm. Kızcağıznı kocası olaeak adamı sevdiğini ve bu izdivacdan saadet duyduğunu unulraamak lâzımdı. Onu kucakladım. Serin. taze yanaklarından öptüm. Göğsüme sokularak fısıltı halinde bir sesle itiraf etti: Oyle mes'udum ki Azize, bu saadetin bütün hayatımca devam etmesini isteyorum. Ben de can ve gönülden bunu temenni ediyordum, Fakat bütün evlenenler ilk günü böyle söyiememişler miydi? Akşam ziyafeti benim için oldukça tadsız geçti. Halbuki sofra oldukça ııeşeliydi. Biraz içki içildi, yernekten sonra bitişik salona geçilerek danjedildi. Ayşe kocasının, kollarında ona yasla Siird (Hususî) Yurd sımrlannı beklemekte olan kahraman erlerimize kış hediyesi hazırlamak için vali Haluk Nihad Pepeyinin eşi Bayan Nigâr Pepeyinin başkanbğında toplanan Orduseven komitesi büyük bir faaliyetle çalışmaktadur. Hergün Halkevinde kendüerine tahsis edilen mahalle gidilerek kahraman Mehmedciklerimize hıi'ka, ço rab, kazak, eldiven hazırlamaktadırlar. verilenler Siird halkı bu komiteye son derece yarIzmir (Hususî) Şehrimizde yüksek dnnda bulunmaktadu", herkes kendili fiatia gaz satan se>"yar gaz satıcı Os ğ:nden seve seve malzeme alıp yapılır.an, Ahmed ve Ramazanla kömürde mak üzere komiteye vermektedîrler. hi'eli kantar kullanan Mustafa, evinde kömür gizliyen Remzi ve Bergamada Egede zer'iyat Şükrü ancak istediği müşteriye satan İzmir 7 (Telefonla) Sularm çebakkal Hüseyin Akçetin adiiyeye veril kilmesi üzerine çiftçiler zer'iyata başlamışlardır. mişlerdir. örüşüyorlar: Efendim! Dün Hüseyin Naci yazıhaneye gelmişti. Hangi Hüseyin Naci? Dokumacı Zadelerden. Ha! Hüseyin Naci Dokuman deetmek, sonra da sene! j dış varlık olan ta Evet efendim! Yazıhaneye gelmişJ biatin mahiyetinde ti de birlikte doktora gittik. Çocukta •» aramaktır. »( romatizma var. Pek methettiler doktor vehmini verecek kadar kuvvetiidir. Şuurun oluşile tabiatin oluşlarında fi Ali Feyziyi. . Bergson'la birlikte sönen şeylerin en zik veya aklî bir zaruret mutlak su Hangi Ali Feyzi? başında metafizik diline verdigi bu sa rette hâkim değilse ya bir anarşi, ya Asabiyeci. Tahtakalede kabinesi delik mucizesini göstermek kabildir. hud düzensizlik vardtr, yahud kendi var. . Ha! Doktor Ali Feyzi Sinirman.., Onu bu muvaffakiyete eriştiren amil, kendini yaratan ve her anında yenilikFransız spritüalist fılozofiarını temayüz ler vücude getiren bir yaratıcı oluş a öyle söylesene! Evet efendim! Ne ise, çocuğu muetüren psikolojik tahlil iktidarının, ken ramak lâzım gelir. İşte Bergson'un bü ayene etti. Multaka güneşi ve havası disinde, erişilmesi pek güç bir inceliğe tün mesaisi, iç ve dış dünyaya tevcih bol bir yere taşınmasını söyledi. Halcinsî bir metafizik dehasınm inzımam et edilmiş bu araştırmalarda ve bunların buki onun oCnrdugu apartunan pek miş olmasıdır. tevüd ettiği metafizik düşüncelerde top kuytu bir yerdedir. Bizim mahalle camiinin arkasın Felsefe daima iki mesele karşısında lanır. duki Kertenkele sokağuıdıa Şenbucak dır: Bilgi ve varlık. Bunıar r.asü mümÖlümü için yazılan bu satırlann va apartımanında. . kün oluyor, ve hakikî mahiyetleri ne zifesi onun felsefesini anlatmaktan zi Klmin apartnnanı? dir? Varlığı anlamadan bilginin hakkile yade felsefedeki mevkiini ve felsafî se İsmail Hakkının. . anlaşılması kabil olmadığından Berg£on zişinin hu3usiliğini göstererek felsefî si Hangi İsmail Hakkı? da jlk plânda varüğı anlamak ister. masını ancak bir şema halinde gösteı Bakkaliye diikkânı vardı..Varlığı bilgi haysiyetile bilen ve anla mek olabileceği için fazla tafsilâta gi Ha! tcmail Hakkı Yemveren deyan insan ve onun şuuru oldıığundan dilmiyecektir. Bunu arzu edenler Berg sene! o halde felsefeye de buradan başlamak son'dan türkçeye yapılan tercümelerime Evet, YemTeren efendmı. İşte oiktiza eder. Yalnız bu şuurun bize ver ve felsefesi hakkındaki yazılarıma müra nun apartımanında oturuyordu. Şimdi üst sokakta bir eve taşmıyor. Çeşdiği bilgilerin mahiyet ve kıymetini an caat edebüirler. meye bitişik ahşab eve.. tsmail Çavulsmak için onun muhtevasmı teşkil eden Bergson'un Schopenhaur, Schelling ve şun evi. varlıkların sabit ölçülür klişe!er midir, Hanyi tsmail Çavuş? yoksa başka mahiyette şeyler mi oldu Jacobi gibi Alman filozoflarına irca olu Eskiden hapisanede gardiyandı. .ı ğunu tahkik etmeden işe ba^lamak pe nabileceğini söyleyenler az değildir. Fa Ha! İamail Kelençe desene! şinden verilmiş bir hükme göre düşün kat bunlardan hiç biri Bergson clnia Evet efendim. İsmail Kelepçenin mek olur. Bergson, felsefî dehamn pe dığı gibi Bergson da onlar değildir. evine taşınacak. Lâkin kayınpederi.. şin hükümlerden kaçarak realite ile Yalnız onlara benzer tarafları olmakla Ay evlendi mi? Çoktan efendim. Bir seneden faıyüz yüze gelmek isteyen hâkim tema beraber felsefî dili ve üslubi'.e onlaryülünün ilk iradesini evvelâ burada dan ayrıldığı gibi bütün halinde alman la. Ya!!!! Kimin tatmı aldı? gösterir. Esasen realitenin bir colmuş mahiyeüle de onlara benzemez. KserleOrman müdurlügünden tekaüd bitmişlik» olmayıp mütemadi bir oluşla rinin almancaya tamamile çevrilmiş olSöleymsn SevH. . ması da bu hususiyeti teyid eder. temadi ettiği Heraclit'tenberi düşüHangi S'ileyman Şevkl bu? nübnüş ve hatta tekâmül nazariycsi. Bergson'un Türk tefekkür hayatına Hünkâr İmamının damadı derler» Hegel'in spritüalist dialektiği, materya karışması Büyük Harbin son senelerin dl . lizm historikin materyalist dlyalektiği bu de çıkan Dergâh mecmuasmdaki neşriHa İsmail Şevki Budar desene! telâkkiyi muhtelif şekillerde gelişürmiş yat ve tercümelerle başlar. Fskat ne Evet efendim! İşte onun kızıni olmakla beraber bütün bu inkişaflar vazık ki o günden bugüne tefekkür ha aldı idi. Ksympederi de o eve taşınhep rasyonel bir mahiyette vaki olmuş, varruzda hiç olmazsa tesalübler yaptı masını istemiyormuş. Guya ev ugrurrasyonel bilgilerle lturubnuştu ve eğer racak daha birçok filozoflann girmesi sosmnş. Evvelce orada otrnmnş olan Kemal isminde birinin çocuğu kuyuya dünya hakikaten rasyonel y3ni aklî bir lâzım gelirken genc felsefecilerimız ekdüşmüş. düşünüşün eserij'se bu babda tabiatile seriyette derin ve hazin bir sükut için Hanri Kemal? yalnız rasyonel istikamette iler'.enecektir. dedirler. Vallahi pek iyi bilmiyorum ama Fakat böyle değil de kâinat, aklın kavraBergson'un ölümile Fransa felsefe galiba Demiryollannda.. dığı, mekanik bir oluytan uzak ve ya sinde açılan boşluk büyüktür. Zavalb Ha.!! Kemal Kayman desene!. ratıcı bir oluşla ilerleyorsa dünya gö Fransiz gencleri bunu da kapatmak için Evet efendhn. İşte onun. . İyl ama birader sen de hiç kimrüşünün ve ona göre varlık maMyeti elbette çok büyük cehidler sarfedeceknin de başka türlü tasavvur edihnesi tir. Temenni olunur ki daha çok Fran senin adını bilmiyorsun! Hakhsınız efendim! Pek zihni eviktiza eder. İki kelime ile dünya ya stz felsefesile beslenmiş olan genc felmekanik bir düzendir, veya yaratıcı bir sefecilerimiz yaşadıklan binnisbe çok vel değilim de hatınmda kalmıyor... *** oluştur. Bergson'un felsefi sezişi bu mes'ud zamanîarm kadrini bilerek bu Oo! Naaüsmız bakalım.. ikinci ihtimale meyyaldir. O halde ya boşluğu doldurmağa çalışsmlar. Teşekkür ederim, iyiyün. .• pılacak şey bu meyli e\rvelâ iç varlık Nereden böyle? olan şuurumuzun mahiyetinde tetkik M. Şddb TUNC Çevirenden f eliyorıun.. Kün o? Cannn tammıyor musun? Bizim Maavenet Vekâletinde mütercim. . Ha! HöseTİn Namık denese! Eret ondan geliyorum. İyi vakit geçirdik. . T ı t m u vardı. Ben vardım, Yutmazın kanleşi Yerkazan orada idi. (B»ş tarab 1 iari saaUede) Yontar kansile gelmişti. Hele Gülener kii karşısmda bulunacaklardır. Bu mev bizi kırdı geçirdi. . KJm bnnlar yahu?. zi, dikenli tel örgülerile mahdtıddur. Her AHah AHah! Yutmazı tammıyor ileri hareketle Yunanlüar, İtalyanlara muson ayol. Mekteb arkadaşımız. EsVaşington 7 (a.a.) Amerikada çı kar?ı çok aleyhtar bulunan dağ kabile kiden Gnmrük mnayene mcmuru idi. kan «Havacılık» mecmuası neşrettiği leri mıntakasına yaklaşmaktadır. Bu ka Zerrekte evleri vardı. . Ragıb Paşa hileler halkı, çok cengâverdir ve İtal nın tornnu. . bir makalede diyor ki: Haü Gnmrnkçtt Niyazi.. vaniarm eenahlannı ve arkalarmı iz*ac «îngilterenin elinde 25 bin hart) tayEvet, Niyazi Yntmaz.. yaresi bulunduğu tahmin edilmektedir. için yalnız fırsat Te esliha beklemek Ya ötekiler? Mihverin ise 41 bin tayyaresl vardır. tedir. Kardeşi maden mühendisi. Amerikanın ancak 6000 tayyaresi buYunan td>ugî Tamam! Mnhendis Samü. iunmaktadır. Evet, Sami Yerkazan! Atina 7 (a.«u) Atina ajansı bildiriBir sene sonra tngnterenin 45 bin, Yontar kim? yor: mihverin 49 bin tayyaresi bulunacak Canım heykeltıraş. Uzunboyla, kıYunan ordulan başkumandanlığı ta vırcık saçb. . tır. Ancak 1942 haziranında İngilizler BOdim! Nusrat.. hava müsavatını temin etmiş buluna rafından 6 ikincikânun! akşamı neşreEvet, Nusrat Yontar. . Bir de A> dilen 72 numarah teb! ": caklardır.t hali Tiyatrosn artistlerinden şişmat» Mahdud keşif kollan ve topçu faali göbekli biri vardı. Biraz şehlâca bakar. yeti ohnuştur. Ha! Besim . İtalyada bir mahal 7 (a.a.) Resmî Evet! Besim Gülener. . Lâkin lâf aramızda birader. Sen tebliğ: Yunan cephesdnde tarafımızdan yapı de ahbablannın adını bilmiyorsun! Evet! Küçük adlanna ehemmiyet lan muvaffakiyetli bir baskın neticesin vernıiyorum. de mühim bir mevzi zaptedümiştir. Düş*** (Bas tarafı 1 inci sahifede) tnaa tarafından terkedilen otomatik siSoy adı bahsinde çogumuz bu iki tiplâhlar ve cepane elimize geçmişür. îAü ten birine ve ekserimiz btrincisine çok çerek Nevyorka gitmiştt Üç sene sonra Londra Kap ve dönüşü seferini ba said bir tarzda cereyan eden bir keşif benzıyoruz. kolu muharebesi esnasında bir kaç esir Sanıyorum ki; soy adını baıan israf, şardı. Bu harbin başlangıcındanberi askeri aünmışfar. Düşman tayyareleri üsleri fcazan fansak etmekteyiz. Bunun ikisi de yanlış. tayyarelsri fabrikalardan hava mey mizden birine hücum etmişlerdir. Bir Dünyanm hie bir taraıinda senli Blenheün, tayyare dafi bataryalan tadanlarına getirip götürmekte idi. benli iki dost birbirini soy adile çaîırİngiltere onun şahsında en cesur va rafından düşürülmüştür. mez. Kâçük adile Pol, Pler, Jan diye tandaşlanndan birini kaybetmiş olu Dclaşmakta olan av tayyarelerimizden cağırır. Bizde Ali, Veli, Hasan, Hüseyor. mürekkeb bir teşekkül düşman tayya yin diye çağırmaliTiz. Gene dünyanm hic bir yerinde resml lib İngiliz taarruzu, artık dahs kolay ve relerile mücadeleye girişerek bunîardan muameleiere, vesaike, eserlere küçük üçünü düşürmüştür. Diğer bir tcşekküdaha kat*î seyirler takib edecek uzun isim kâfi görülmez. bir seferin sadece bir mukaddemesi bile lümüz hava şartlarının fenahğma rağSoy adlanmız ve onlann kullanış mer. mühim bir düşman hedefini bomsayılabilir. âdabı zamanla ve nesfllerle yerieşecek. bardıman etmiştir. Tayyarelerimizin Zorlamakla olmuyor. İşte bütün bu sebeblerden dolayı Mı hepsi dönmüştiir. B. FELEK sır garb çölündeld harb hâdisesi, yeni Kurban Bayrammın cümleye saadet dünya kavgasının hakikaten çok chemve afiyet getirmesinl dflerim. miyetK yeni bir merhalesini teşkil etTürk tabiiyetine kabul B. F. mektedir. Bu harb hâdisesi garb çalüaedilenler de birdenbire bir ehram gibi yükseldi. Ankara 7 (Telefonla) Yabancı Tepiesinden dünyaya şimdi artık daha Kurban Bayramı, üç milli cemimemleketlerden hicret ve iltica suretile yetin gayelerine yardım için en uybüyük emniyetle bakıUn bir ehram. yurdumuza gelmiş bulunan 1979 mil gun fırsatlardan biridir. YUNUS NADÎ letdaşımız tabiiyetimize alınmıştır. Almanya ttalya Japonyanın 41 bin tayyaresi varmış Bir tahmine göre Yanan italyan moharebesi îngilterenin 25 bin, Meşhur kadın tayysureci I narak döndü durdu.' Bu arada epey şülüne bir şey oldu. Bana da bir talib çıkü. Vecdinin amcasıymış. Kırk yaşlarmda, mat yüzlü, ince uzun bir adam. Ismi Ibrahim... Şehir Meclisinde aza olduğuuu, pek yakında meb'us olması ihtimali bulunduğunu söylüyorlardı, Faz!a konuşan bir adam değildi. Fakat konuştuğu zaman herkes susuyor, hürmetle dinleyorlardı. Bana oldukça ııkalâ ve kendirıi beğenmiş göründü. Sofrada yanıma düşmüştü. Fazla alâkadar cldu. Dans esnasmda plâk değiştirmek bahanesile gramofonun yanma kaçmıştım. Biraz sonra o da yanıma geldi. Yeni danslarla alay ediyordu. Sonra daha ciddî şeylerden, hayatmdan, işlerinden bahse başladı. Konuşurken kendine emin, mağrur bir tavır alıyordu. Soğnk, kısa cevablar verdiğimi görünce, beni bırakarak başka bir grupun yanma gitti. Fakat biraz sonra onun tekrar yanıma geldiğmi hayretle gördüm. Gözlerinden bana itaate hazır olduğu anlaşıhyordu. Bu sefer, munis bir sesle, günlerimi nasıl geçirdiğimi sordu ve beraber bir konsere gidip gidemiyeceğimizi öğrenmek istedi. Geceleri çıkmadığımı söyledim. Bahsi çevirdi. Ayşe ile Vecdinin üzerine getirdi. İzdivaeın aşkı öldürdüğüne enündi. Aşk şüphe ile, im CUMHURİYET » İN EDEBI ROMANI Ibrahim Beyin dayıma gecs benim hakkımda bir şeyîer söylemiş olduğunu f.nladım. Fakat hiç bir şey anlamamış gibi davrandmı ve ona aid bütün sözleri öyle lâkayd, isteksiz dinledmı ki nihayet konuşma durdu; dayım çenemi okşayarak: Azize için oldukça yaşlı, dedi. Vapurda, İbrahim Beye söylediğim sözleri kendim için düşündüm. Yalnızlığa en iyi çare izdivac ve çocuk değil miydi? Diyelim ki Hüseyinle olmamışü, İbrahim Bey fazla yaşhydı; f 9 kat başkaları yok muydu? Genc, namuslu. karakterli bir erkek beni mes'ud edeınez miydi? Birdenbire mimar Rızanın kahverengi, durgun, ciddî gözlerini görür gibi oldum. Teyzem, ve izdivac arzusu kendiliğinden uzaklaştı, karanh&rî pitti. Bütün kızlann hayalindeki o namuslu, ciddî, genc adamı, ideal kocayı nefretle düşündüm. Kendi kendime itiraf etmemek iç'n gösterdiğim gayrete rağmen icimden bir ses Sen bu adamı seviyorsun kızım!» dedi. Bütün neş'em kaçtı. Mahzanlaştım. Yaşara, bizi vapurdan almasmı tenbih etmeyi unutmuşuz. Tramvayla döndük. Nineıa, kalabaliğuı iginde endişe nı sordum. Sesimdeki istihzayı derhal farkettiğini zannediyorum. Kaşları birbirine yaklaştı: Yükselmek, mevki elde etmek gibi şeylerden çok uzağım, dedi, fakat yalnızım, başka yapacak bir şeyim yok. Boş durmaktansa faydalı olacağımı sandığım bir sahada çalışmak isteyorum. Emin olun, bu arzum şöhret hu.sından ileri gelmemektedir. Maksadsız ve arzusuz yaşamak bir felâkettir; sonra ben hayatta yapayalnız bir adamım. Çalışmaktan başka bir zevkim yok... İzdivaeın yalnızlığa en iyi çare olduBu aşk bahsine bir nihayet vermiş ğunu ve çocuğun bütün arzuları tatmin olmak için ne zaman meb'us olacağı edebileceğini söyledim. kânsızlıklarla, hatta hasretle beslendiği için onun nazarmda harikulâde bir şeydi. Fakat her gün birbirlerini gören, her gün birbirlerine sadakat vadeden iki insanın bir zaman sonra sıkıntıdan nasıl boğulmadıklarma hayret ediyordu. İyi ki bütün bunları yeğeninize söylemediniz! dedim. Gülümsedi. Gözlerimin içine baktı. Ve izdivaeın aşkı öldüreceğine inanmakla beraber gene insanın istediği, sevdiği insana malik olabilmesi i^in bazan bundan başka bir çare bulunamadığını ilâve ederek: İşte yalnız bu sebebledir ki, izdivacı takdis etmeliyiz, dedL Yazan: Peride Celâl Fakat derhal pişman oldum va sustum. Bundan mana çıkarmasından korkmuştum. Ben de nihayet evlenecek bir kırdım. O da sustu. Biraz sonıa yanımıza başkaları geldiler. Ve artık bütün gece uzun boylu konuşmamıza imkân olmadı. Fakat gözleri hep üzerimdeydi Bu bana sıkmtı veriyordu. Onda hoşlanmadığım bir şey vardı. Bana et yeyici hayvanları hatırlatıyordu. Bakışları fazla arzu ve hırsla doluydu. Ertesi gün Çamlıcadan ^vdet etmeden evvel ondan bahsedildi. İstikbali çok parlaktı. Nüfuzlu bir adamdı ve kadmlar üzerinde süksesi vardı. Lâkayd dinledim. Dayım bir aralık yarıciddî, yarışaka İbrahim Beyin bana adeta âşık olduğunu söyledi. Bunu söylerken hafif bir ümidle gözlerime baktı. ile etrafma bakmıp durdu. Meçhul düşmanlarımızı düşünerek korktuğuna emindim. Evin sokağına girdiğimiz esnada kapıdan biraz ötede iki gölgenin konuştuklarını farkettik. iDkkat edince tanıdım. Gölgelerden biri bizim bahçıvan Hamdi Ağa idi. Karşısındaki edam ısrarla, inadla ona birşeyler kabul ettirmek için uğraşır gibi konuşuyor, hararetli hararetli el hareketîeri yapıyor, o: .Hayır» demek ister gibi başmı sallayarak, inadcı bir tavula olduğu yerde duruyordu. Ninem kapıya doğru ilerleyerek «Haydi Azize, gelsene!» diye seslenince ikisi de bndenbire başlarını kaldırdılar, Hamdi Ağa geriye doğru döndü. O zaman yabancmın yüzünü gördüm. Akşamın karanlığmda sivri siyah bir sakal, ateş gibi gözlerini seçtim. Ve bu yüz bana sşina göründü. Birdenbire şimşek gibi kafamda bir hatıra çaktı. Bir gece odamın tülleri arkasından sokakta gördüğüm gölgeyi hatırladım. S'garasmı fenerin altında yakmış, yürüyüp gitmiştL Onun da böyle ateş gibi gözleri, sivri bir sakalı vardı. (Arkası var)