CUMHURlYET 3 Ikindkâmın 1941 A e> Z A V İ Y E S İ N D E N ds > Bir dev makine Şikago sergisinde teşhir edilen bu adeseli odanın camları 2,26X1,60 eb'admda idi Yılbaşı piyangosun Türkiye İngiltere (Ba? tarafı 1 ind sahifede) da ikramiye açacaktır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasile Türkiyede diğer bilumum bankalar ve müessesat Merkez kazananlar Bankasile İngiltere Bankası arasında mutabakat hasıl olduktan ve İngiltere Bankası nezdinde tesçil ettirildikten sonra, İngilteredeki bankalar nezdind' hususî hesablar açabilirler. Bu madde mucibince açılan her hesab cTurk hususî hesabı> (Turkish Special eccount diye tesmiye olunacaktır. 2 Dördüncü maddede derpiş edilen mebaliğ müstesna olmak üzere sterlin sahasında mukim eşhas tarafından Türkiyede mukim efhasa yapılacak bütun teslimat «Türk hususî hesablar» ına icra edilecektir. «Turk hususî hesablar» ına yatırılan mebaliğ: A) Diğer bir Türk hususî hesabına yapılacak münakaleler için, B) Her ne maksadla olursa olsun sterlin sahasında mukim eşhasa yapılacak tediyeler için istimal oluncaktır. 3 Londrada altın mubayaa fiatında bir tahavvul vuku bulmadıkça Türkiye Merkez Bankası işbu anlaşmamn muteber olduğu müddet zarfında İngiliz lirası alım fiatmı 520 kuruşta tutacaktır. 4 27 mayıs 938 tarihli garanti anlaşması ve 8 kânunusani 940 tarihli anlaşmalara tevfikan Türkiye hukumet tarafından tediye edilecek mebaliğ mezkur anlaşmalar ahkâmına tevfikan tesviye olunacaktır. Kezalik 3 şubat 940 tarihli anlaşma mucibince Türkivede ve İngilterede tediye edilecek mebaliğ mezkur anlaşma ahkâmma tevfikan tesviye olunacaktır. 5 İşbu anlaşma 3 şubat 940 tarihli ticaret ve tediye anlasmasına aid meriyet müddetini haiz olacaktır.» Anlaşmamn tasdikine dair lâyihanın esbabı mucibesinde İngiliz lirasının harb dolayısile bir takım kayıdlara tâbi tutulmasmdan tevellüd eden mahzurları bertaraf etmek ve İngiltere imparatorluğu ile ticarî mübadelelerimizi tediye bakımmd?n kolavlaştırmak ve binnetice her iki tarafın yekdiğeri ülkesinden ithalâtmı artırmak maksadile bu anlaşmamn tanzim edildiği kaydedilmektedir. RADYO Kış ve kar perisi Sonja Hennie, Nevyork'ta tertib olunan buz üzerinde kayma müsabakasında yeni bir şampiyonluk daha kazandı ^ Bu günkü program 8,00 8,03 8,18 8,45 12.30 12,33 12,50 13,05 13,20 Program Haberler Müzık (Pl.) Yemek listesi 18,03 18,30 19,00 19,45 20,15 20,45 21.30 21,45 22,30 22,45 23,00 23.30 Müzik Müzik Fasıl heyeti Şarkılar Rad. Gazetesi Temsil Konuşma Orkestra Haberler Orkestra Caz (Pl.) Kapanış. • Program Şarkılar Haberler Saz Müzik (Pl.) 18.00 Program • MEVLİDİ ŞERİF Samsun tüccarlarından Kefelizade Hacı İbrahim oğlu HAKKI KEFELİnin ruhuna ithaf edilmek üzere 5 kânunusani 1941 pazar günü öğle namazım müteakıb Beyazıd camü şerifinde Hafız Sadeddin Kaynak ve Hafız Fahri taraflarından mevlidi serif kıraat olunacağından arzu eden ihvanı dinin teşrifîeri r i ca olunur. Düğün P. T. T. Başmüfettışi Osman Tug > cunun kızı Bayan Nevınle emekli Adlıyecılerden Ali Fevzı Ayın oğlu ve Nafıa Vekâleti Seferberlık şefı arkadaşımız Lutfi A>ın duğun merasımi 2/1/ 941 perşembe gecesi Ankarada Halkevi salonlannda her iki tarafın davetlıle ıının huzurile yapılmıştır. Yeni evülere saadetler dıleriz. Şehrimizdeki talihliler piyargo idaresinden ikramiyelerini alıyor Milli piyangonun yılbaşı keşidesinde büyük ikramiye olan yüz bin lirayı kazanan talihliler anlaşılmıştır. Bu talihliler Diyarbakırda Hayriye, Fatma ve Şıkago sergisinde teşhir olunan dev fotograf makinesile bir Şükriye isminde üç genc kızdır. Bu yılmanzaranın resmi alınmağa çalışılıyor tîeçen gün bir tade görüldüğü veçhi başının en büyük talihlileri büyük ikJKim eski kitabları le, ıskelesüe birlıkte ramiye isabet eden bileti müştereken [karışürırken, bu süuç metreye varan almışlardı. Millî piyango idaresi büyük Itunda gördüğünüz bir yuksekhk ve ikramiyeyi bunların emrine dün veriTesmin daha bir iiki metre genişlikle miştir. İâ benzerini ihtiva adeta bir kulübe Yılbaşı keşidesinin on bin liralık ikeden iki yaprak gözüme ilişti. 10 >8 ta manzarası arzediyor. Korüğu avulıp kutihli bir Lecture pour ious nüshasına rulduğu zaman, kulubenin uzumuğu al ramiyesi Akbıyıkta Necmi, tütün güm8İd olan bu sahifeler (Dünvanm en bü tı buçuk metredir. 650 ki'oyu bulan rüğünde Beler, Zeytinburnunda askerî yük fotografi cihazı) başhklı bir roaka sikletile, bu makineyi ve yirmi kişüik hastane memur ve müstahdeminine leyi ihtiva ediyor. Resitndeki eşhası ılk murettebatını ancak bir acık marşançıkmıştır. feakışta bir fotomontaj oyunu z^nnet dız vagonunda nakledebilmişıer. ınek pek mümkündur. Fakat makaleyi Milli piyango idaresinin şehrimizdeki Makale muharrirınin ifadesine göre gözden geçirıp de şimdi arzedeceğım tafbu muazzam teşkilât ve insaatın tah şubesi, ikramiye kâzananlara paralarıBİlâta muttali olduktan sonra, bugun sisatı da bulunmuş: The Chicago and nı vermeğe başlamıştır. elimizdeki minyatür makinelerin nasıl Alton Raılway Co. isminde bir şımenbir neslin ahfadı olduğunu aniadım. Ankara Borsası, 2/1/941 dıfer şirketinin nam ve hesabına Georges BEYOĞLU HALK SİNEMASI Bu devmakine, dört metre nıurab Lawrence isminde bir mühendis taraLondra 1 Sterlin 5 24 Bu gün saat 11 de, akşam 20 de baından fazla eb'adda ve 45 kilo ağır fından vücude getirilen bu muhteşera Nevyork 100 Dolar 132 20 bğında bir buzlu camla mucehhezmiş. cihaz, dort metre murabbaındaki plâkCenevre lOOİsv.Frc. 29.6875 1 KISKANCLIK Zamanımızda fotografinin vasü olduğu ları üzerine ,tam bir muvıffakiyetle Atina 100 Drahmi 0,9975 2 CANİ DOKTOR terakkiyatı bir defa gözönüne geüre tespıt edilen birkaç manzara ve dah'lî Sofya 100 Leva 1,6225 lim. Minimini bir film parçasına çek mauzaradan ibaret mahsulıle birlikte Madrid 100 Peçeta 12,9375 tığimiz bir negatifi ince grenli bir re 1900 senesinde Şikago'da açılan sergiBelgrad 300 Dinar 3,175 velatörle banyo ettikten sonra alabil de teşhir edilmiş. Yokoha. 100 Yen 31.1375 diğine agrandısman .yapmak mümkünStokholm 100 İsveç K. 31.005 Bir insanın muşkülâtla kuc?klayabidur. Bir parça da pozitif rdtuşla bes leceği kadar geniş kuturlu bir objekESHAM VE TAHVİLÂT lediğiniz bu agrandısman, o kocaman tiflp mucehhez olan bu makınenin işErgani 19.78 makınenin vereceği mahsulden hıç de letilmesinde de bazı hususi tedbirler Slvas Erzurum 3 19 geri kalmaz. birer garabet silsilesi teşkil ediyor: Dördüncii Vakıf Han, dördüncü Halbuki o tarihte bu makinenin içiBir taraftan objektifin yanında dukat, 18 numara. Telefon: 23426 Konferans ne konacak fotograf camını hazırlamak ran şef olacak zat, poz vermcğe başTelgraf adresL Mim Baysal Eminönü Kalkevınden: dahi avnca bir mesele olmuş; yani lamak için, arkada buzlu camın tanziİstanbul 4 1 941 cumartesi akşamı saat 20 de (2,26 x 1,60) eb'adında bir camm ev mine ve sonra hassas plâğın tespitine azalanmızdan Orhan Kutbay (Milli velâ tam müstevi ve hiç damarsız ola meırjur arkadaşının işaretinı bekleyeBüyük şehir ve kasaba parklan, birlık) mevzuunda bir konferans verak imali, sonra da bu camm bir sathı cek. anıd, meydan. çocuk parklan ve recek ve temsıl şubemiz (Hissei şayia) üzerıne dokulecek bromure d'argent Bu esnada, arkadaki zatın pek miivillâ bahçeleri için modern proje Iiiyesıni temsll edecektır. mahlulünün tam bir müsavat ve mü him bir işi daha var. Kocaman kbriive plânlar hazırlar; keşifnameler Gıriş kartlarının buromuzdan aün vazenetle yayılabilmesini temin etmek. ğun yan tarafında hazırlanmış bir vırttanzim eder Projelerin arazide tatması nca olunur. filhakika başlıbaşma bir huner olmuş. macdan makinenin içine girecek; obbikını deruhde ve taahhüd eder. Bu garib cihazın diğer evsafı da ol jektifin iç tarafına kırmm bir ekran Bağcılık şubesi: Avrupada uzun dukça şayam dikkattir: Makine, resim tespit ettikten sonra, arkada şasınin seneler bağcılık ve şarabcılık ihperdeli kapağını ireriden sıyırıp açatisası yapmış pratik bir arkadaş leri de bir ağızdan tekrajlıyorlardı. En cak. Meydana cıkan bromure d'argent elindedir. gendeki iki kız aralarına geiıni almıştı; duvarının üzerine objektiften kırmızı I AYBERK gejın lâtıf bir tevazula gozlerini yere ın olarak akseden süjenin netliğ'.ıi Çiçek, sebze tohumlan; fide ve son Haydarpaşa Nümune hastaned dırmişti. Alay hamamın uç salonunu da bir itina ile kontrol edecek. Aynı zafidanlar, süs. meyva ağac ve ağacgöz mütehassısı dolaştı. Bu manzaranın butun ietaietı ve manda, elindeki yumuşak buyük fırça cıkları, bahçe alet ve edevaü ve ehİstanbul Belediyesi karşısında cazibesıle tasvırı çok guçtur. Bu kızların ile de pliğın üzerine konnıu? olması liyetli bahçıvanlar gönderir. Saat 3 ten sonra. Tel: 23212 çoğu pek mutenasıb vucudlu ve tenleri muhtemel son tozlan süpürecek. Emuîsgoz kamaştıracak kadar beyazdı. Sık sık yonun hassasiyet derecesi yüksek olmayıkandıkları içın cıldleri çok guzel, per dığı için bu kısa müddet zarfmda obdahiı idi. jektiften gelen kırmızı ışık, plâğı müobjektif Gelini, bütün hamamda böyle gezdir teessir etmiyecektir. Esasen dikten sonra, çepçevre dızilmiş olan ka kudretile plâk arasındaki haisasiyet o dınlara bırer birer takdım etüler. Her suretle hesab edilmiş ki, tospıt edilehanım geline iltifat ediyor, mucevher, cek peyzajın poz müddeti takıiben 38 kumaş. çevre yahud bunlara benzer da dakikadır. ha binlerce şey hediye verıyorlardı. GeBıraz eskimiş olmakla beraber garalin teşekkur ederek ellerini öpüyordu.» betinj pek de kaybetmemiş oîan bu maTatü masalım bir İngiliz hanımuıın kine azmanınm en original vasfi olaağzından tattığunız bu güzel sahnenin rak ne duşünmüşler bilseniz: uryan tnahcubluğu önünde modern baÇok net ve çok zengin detaylı olaloların fistanlı yılışıklığıdır ki; yılbaşı rak elde edilen bu dört metre murabgecesi beyhude aradığımız kadın güzelli baındaki klişelerden, on misli nispetinğini aramızdan kaçırmışh. de agrandisman yapmak mümkün olMetro Gol. wyn Mayer'.n en bUyUk sliper fllml duğu da hesab edilnuş. Bahçelerinin veÜrklüm: Eski hanım güzelliğini modern bayan yahud salonlarının koca koca duvar1 Oynayanlar : JOAN GRAWFORD JAMES STEVVART da aramak boşuna bir emek olmasın di larmı yekpare agranılismanlar a donatmak isteyecek bir Amerikalı zenginin ye! İlâveten : Renkli Mıki ve yeni dünya havadisleri Bana bıraksalar giizelleştirmek için bu da bir garib zevkidir belkı, deyip kadını giydirir, erkeği klâsik giyinemi geçelim ama; dört metre'ik bir negajorsa soyundurur ve kadına biraz daha tifi istiab edecek bir kondansatörün utangachk, erkeğe de bir nebze daha imali kabil olmazsa bunun yerine ampul bataryası ikame etmek mümkün mesafe tavsiye ederdim. Balolar ve plâjlar bana bu kanaati olsa bile, o kadar büyük agrandisman kâğıdı hangi fabrikada imal ve hangi verdi. küvette banyo edilecekti? Bilmem karielerim ne buyıırurlar? Yazan: DADI ARANIYOR İki yaşında bir çocuk için dadı aranıyor. Fransızca, ingilizce veya almanca lisanlarından birini bilen tercih edilir. Gazete idarehanesine müracaat edilmesi. Lisan mütehassısı Prof. Anjel Namık Görgüç FRANSIZCA Sonja Üç, dort senedenberl dtinyanın her tarafmda olduğu gibı bizde de sınemalar yazın da faaliyetlerine fasıla vermiyorlar. Fakat sinemaya halkı bir ihıyaç halınde tehacüm ettıren hıç şüphe yok ki kış mevsimidir. Kışın sinemayı hatırlayanlar, o mevsimi nazarlannda en iyi canlandıran yıldızı da tahattur etmekten gen kalmıyorlar. Filım kumpanjaları bu ruhi haletin çok ;yı farkında olduklan içın o kahramana aid propagandalan bilmem dikkat ettinız mi daıma kış mevsimınde ya pıyorlar. Amerıkadan son gelen haberler bu mutaleamızı kat'iyetle teyid edecek bir mahiyettedır. F o x bultenlerinde meş hur buz üzerinde kayma şampiyonu ve avni zamanda beyaz perdenin çok se vimlı bir artıst olan Sonja Hennie'nin Nevyorkta yeni bır patina] şampiyon luğu kazandığından behsedilrnefttedir. Bu meselede bır hile ve hud'a mevcud olınadığı şüphesizdir. Fakat müsabaknnın da cihamn dort kösesinde Sonla'dan bahsedılmesine bir vesıle olması cin tertib edilmiş bulunduğu da mu hakkaktır. Sonja yeni bir buz üzerinde kayma şampiyonluğu kazanmış!.. Bundan tabiî ne olabılir Nasıl kazanmasın ki, asağı yukan yırmi beş senedır hep o meşguldür. n n senesinde Oslo'da bir kürk tacirinin sulbünden dünyaya gelen kızcagız üç yaşından itibaren buz üzerinde kaymaya ve dansetmeğe başlamış, biHennie raz büyüyünce bunu gündelik bir meşguliyet halıne getırmiş, on defadan fazla dünya şampiyonu ilân edilmiş, üç defa da olirr.piyad oyunlannda şampiyon olmuştur. Beş kıt'a üzerinde temin ettiği bu şöhreti goren Amerık#h film âmıllerı cnu dört, beş sene evvel Amerikaya göturduler: Sade şampiyon olman kâfi değil, yıldız da olacaksın! Dediler. Eğer yaradılışı ve zekâsı ltibarile artist olmaya istıdadı bulunmasaydı hiç şuphesız Holivud stüdyolannın kendi tâbirleri veçhile büyük mogollannın bu emrıni ve arzusunu jerıne getiremezdi. Azmetti, çalıştı, faaliyetini hakikî buz sahalarından. stadyom pistlerinden, slnema studyolannm sun'i alanlanna naklettı. Her sene iki. uç film çevırerek şampıyonlukta topladıgı alkışlardan pek çok daha fazlasım beyaz perdede kazandı Ne mutlu. şimalin bu sportmen ve şirin kızına! + Anita Louise «21 genc kız arasında • isminde yeni bır fılım vucude getirmektedır. Bu kordelâda baş erkek rolunü Roger Pryor oynıyacaktır. Anita Loııis son zamanlarda bilhassa Şekspır'in meşhur esennden iktibas edilerek yapılmış olan «Bir yaz gecesi rüyası» filmıle «Bir milyonum olsaydı!» kordelâsmda muvaffakiyet kazanmıştı. Dersanesi: Bahçekapı Selâmet han. Evlâdımzın fransızcası zayıfsa bize gön« deriniz. Uygun bir ücretle, az zamanda takviye ederiz. PEK MÜHİM GALATASARAY lise kısmı müdavimlerine gayet muktedi* bir matematik profesörü tavsiye ederiz. BAHÇE MİMARI Mevlnd Baysal Ş E H İ R TİYATROSU TEPEBAŞI D R A M KISMETOA Akşam saat 20,30 da ABDAL *** Beyoğlu İstiklâl caddesl KOMEDİ KISMINDA Akşam saat 20,30 da PAŞA HAZRETLERİ *** RAŞİD RIZA TİYATROSU Halide Pişkin birlikte 3 ikincikânun cuma akşamı saat 9 da YUMURCAK 3 perde ÜSKÜDAR.HALE SİNEMASINDA İNURİ FEHMi ^Göz Hekimia Ölmeyen Valsler j TAKSİM SİNEMASI Bu gün matinelerden iitbaren Columbia film şirketinin special Fransızca sözlü filmi MELEK Brodway Melodie 1940 Eleanor Power Fred Astaire en bUyük ve en nefis filmini gösterlr. Bayram haftasında daima Âmerikada çevrilmekte olan yeni filmler I • Beşiktaş SUAD PARK sinemasında Büyük casusluk ve enrrika fîlml Casuslar arasında geçen maceralar. OYNAYANLAR: \ CASUSLAR AVCISI Ralf Bellamy Fay Wray Aynca umumî arzu üzerîne B E Y A Z P E R İ Yüzen Kaleler T Ü R K Ç E Bugünkü Harbin ılk hakikî büyük fiimi ROBENSON ADASI TÜRKÇE SÖZLÜ Buyük harika filmi Loretta Young ve Ray Milland .Doktor evleniyor!» kordelâsmda... ve karar vermeden evvelki o azablı vaziyetten kurtarmıştı. Benim yapacağım bir tek küçük formalite kalıyordu. İstifanememi yazmak. Ondan sonra serbest ve kurtulmuş olacaktım. Avusturya büsokrasisinde, milimetre ile ölçülmüş ebadda, ministr denilen neviden kâğıd, belki en lüzumlu nesne idi. Her türlü istida, tebligat, her türlü vesika, şekline bakmca resmiyi gayriresmiden ayırd ediveren bu muntazam kesilmiş kâğıda yazılmak zarureti vardı. Kalem odalarında yığılı duran bu kâğıdlardan milyonlarcası, günün birinde, Habsburglar kralhğınm bütün hayatını ve felâketlerini, emin ve eşsiz bir şekilde tetkik imkânını belki verecektir. İlk işim. bir tütüncü dükkânına girip, bu kâğıddan iki tabaka almak oldu. Bir de münasib zarf aldım. Sonra bir kahveye girdim. Viyanada, en ciddî işler de, en havaileri de kahvelerde halledilir. Yirmi dakika sonra, saat altıda, istifaname kaleme alınmış olacaktı. Ondan sonra, kendime sahib bulunacaktım. O zamana kadarki hayatımm en ciddî kararını verdiğim o ana aid en küçük teferrüatı şayanı hayret bir vuzuhla hatırlayorum: Rıngdeki bu kahvenin penceresi önünde, yuvarlak bir mermer masa, kâğıdı üstüne yaydığım sumen, çizgi biçimli gelsin diye, kâğıdı tam orta yerinden katlamışım. Mürekkebin bir parça sulu rengi gözümün önüne geliyor ve ilk harfe, güzel ve tam bir şekil vermeğe çalışırken, elimdeki hafif titremeyi hâlâ hissediyorum, Askerlik hayatımm bu son hareketini, hususî bir itina ile yapmak istiyordum. Yazacağım istifaname; sadece matbu bir formülün kopyesinden ibaret olduğu için, ona vereceğim resmî mahiyeti, ancak yazınm güzelliği ve itinası ile gösterebilirdim. Fakat daha ilk satırlarda, garib bir hulya. yazımı yarıda bıraktı. Durdum ve ertesi günü, istifanamem alaym kalem odasma vardığı zaman cereyan edecek hali düşünmeğe başladım. Ev« > velâ, yazıcı çavuşu hayretle bakacaktı, sonra öteki yazıcılar, keza hayretle fısıldaşacaklardı. Bir teğmenin, böyle istifa etmesi, her zaman görülen şeylerden değildir. Sonra, kâğıd, kalemden kaleme, silsilei meratible bütün yollardan geçecek, albaya kadar gidecekti. Albayı, birdenbire, karşımda, müşahhas bir halde görüyorum. Uzağı görmiyen gözlerine gözlüğünü takıyor, daha ilk kelimeleri okur okumaz yerinden sıçrayor, sonra, o öfkeci tavrile, yumruğunu masaya indiriyor. Bu sefer, dik kafalı birine, hakarete gelmiyen Teğmen Hofmillere çattığını görsün! Alayda, Hofmiller'in istifa ettiği duyulunca, yirmi kafa, kırk kafa hayretle dıkilecek. Bütün arkadaşlar, için için: «Vay canına! diyecekler, şakaya gelmıyor bu oğlan.'» (Arkası var) B. FELEK Balinkay'a el uzattım: Teşekkur ederim, dedi. şimdi, beni bekleyen akıbetin neden ibaret olduğunu daha iyi biliyorum. Fakat, emin ol, başka kurtuluş çarem yok. Benim için hakikaten bir yer buismıyacak mısın? Halbuki senin büyok işlerin olması lâzım. Bir lâhza sustu, sonra, halime acıdığım gösteren bir iç çekişle: Zavallı dostum, sana pek fena bir iş etmişler galiba. Sual sormak istemıyorum. İnsan bu vaziyete girince, nasihatler, ikna için sarfedilecek gayretler hiç bir işe yaramaz. Sana karşı arkadaşça bir hareket etmemi isteyorsun, bunda kusur etmiyeceğim. Fakat, azizim Hofmiller, takdirine bırakıyorum. Sana. ilk ağızda, birinci sımf bir mevki bulamam. Buna hem imkân j'oktur hem de, bir yabancınm birdcnbire kendilerinden üstün bir yere geçip oturduğunu gören öteki memurları gücendirir. Aşağıdan başlayacaksın ve belki de birkaç ay, kalemlerde, ıvır zıvır vazılar yazacaksın, ta ki senı çifthklere gondermek yahud daha iyi bir iş bulmak mümkün oluncaya kadar. Söz veriyorum, bu işin icabına bakacağım. Yarın, karım ve ben, Parise gidiyoruz. Sekiz on gün kadar orada gezeceğiz, sonra Havr'a ve Anvers'e gidip acentalarımızı teftiş edeceğiz. Kısa bır müddette bu iş biter. Takriben üç hafta sonra Rotterdam'a döntnüş bulunacaşız. Sana oradan hemen, mektub yazanm. Sakul merak etme, unutmam. Balinkay'a Namık GÖRGÜÇ itimad edebilirsin. Biliyorum, dedim, teşekkur ederim. Fakat Balinkay, sözlerimde, hafif bir sukutu hayal sezmişti. Aynı hal başindan g°çmiş olanlar, böyle şeyleri çok iyi hissederler. Yoksa.. O zamana kadar bekliyemiyecek misin? diye sordu. Ben. mütereddid: Beklerim... dedim, emin olduktan sonra. Fakat... Fakat, tabiî, daha iyisi... Bir dakika düşündü. Meselâ. bugün, acaba vaktin var mi?.. Çünkü; karım Viyanada. İşin sahibi de o olduğu için, karar vermek hakkı onundur. Albay, o gün, yüzümü bir daha görmek istemediğini söylediği aklıma geldi. Telâşla: Tabıî... Serbestim, dedim. Bravo! Mükemmel! Benimle beraber gel. One, şoförün yanma oturursun. Arkada yer yok. Eski bir dostumu maaaile davet etmiştim. Arkayı onlar işgal ediyorlar. Saat beşte Bristoldeyiz. Karımla konuşurum, mesele çabucak halledilir. Bir arkadaş için ne zaman kendisinden bir hizmet istesem, «hayır» dememiştir. Elini sıktım. Merdivenden indik. Makinistler gömleklerini çıkarmışlardı. Otomobil hazırdı. İki dakika sonra, Viyanaya doğru yola çıkmıştık. Sür'at, vücud üzerinde olduğu gibi, maneviyat üzerinde de hem sarhoş, hem sersem edici bir tesir yapıyor. Araba, kırlar ortasına dalar daimaz, harikulâde Yazan: Stefan Ztveig bir sükunet duydum. Şofor, otomobili. sür'atle koşturuyordu. Ağaclar, telgraf direkleri, sanki biçiyormuşuz gibi, gerimize doğru devrilir görünüyor; kasabalardan geçerken, evler, birbirine çarpıp titreşiyor; kilometre işaretleri, yolun kenarından, anî bir yükselişle, bembeyaz karşımıza dikiliyor, yazılarını okumağa vakit bulmadan gözlerden kayboluyordu. Rüzgâr, yüzümü kamçılayordu. Fakat beni en ziyade hayrete düşüren şey, hayatımm geçişindeki süratti. Şu birkaç saat içinde ne kadar çok kararlar vermiştim!. Alelâde zamanlarda, bu kararlar, müphem bir arzu ile, nihaî tatbik arasında bocalar, dururlar, ve bu kararları tatbik mevkiine koymadan evvel, onlarla oynamaktan, haz duyar gibi oluruz. Fakat bu sefer her şey, rüyalara mahsus bir sür'atle olup bitmişti. Arabanm arkasında, kasabalar, yollar, ağaclar, çayırlar, nasıl yokluk içine dahyorsa, mazideki hayatımı teşkil eden her şey, kışla, askerlik mesleği, arkadaşlar, Kekesfalvalar, şato, odam, manej, gorunüşte gayet emin ve gayet derli, toplu Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu olan bütün mevcudiyetim de, öylece, birdenbire yok oluveriyordu. Saat beş buçukta, ustumüz başımız toz içinde, fakat terütaze, Bristol otelinin önünde durduk. Balinkay, gülerek: Karımın yanına bu halde çıkamazsın, dedi. Tependen aşağı bir çuval un dökulmüş gibisin. Esasen benim yalnız konuşmam daha iyi, hem ben daha serbest görüşürum, hem sen sıkılmamış olursun. Lâvaboya gıt, yıkan, ustünu başını süpür, bara git otur, beni bekle. Birkaç dakikaya kadar sana cevab getiririm. Hem de iyi bir cevab. yardım edeceksin. Üniforma giyeceksin, zabitan sofrasında yemek yiyeceksin, Hollanda ile Indonezya arasında, müteaddid seyahatler yapacaksın. Sonra, seni, münasib bir yere yerleştireceğiz. Teşekkür... Teşekküre hacet yok. Bundan tabiî bir şey olamaz. Yola çıktığını haber vererek obür gun hareket edebilirsin. Maamafih, direktorü de vaziyetten haberdar etmek için kendisine telefon çekiyorum. Bununla beraber, bu gece, işi bir kere daha enine boyuna düşünürsen iyi olur Ben, seni, alayda gormeği tercih ederim. Ama, sen bize gelmek istiyorsun, pekâlâ. Vazgeçersen de, sana bundan dolayı gücenmeyiz. Balinkay, bana elini uzattı: Hulâsa. dedi, vereceğin karar ne olursa olsun, seni temin ederim ki, daima emrine amadeyim ve bundan duyduğum zevk te gayet samimidir. Servus! Beş dakika sonra Balinkay yanıma geldi: Ben sana dememdim mi? Mesele halledildi. Bakalım işine gelecek mi? Düşünmen için istediğin kadar mühlet. Dıledığin anda da vazgeçmekte muhtarsın. Karım, en mükemmel hal şeklini buldu. Evvelâ, memleketin dilini öğrenmek ve cereyan eden işleri görKaderin, yoluma çıkardığı bu adamın mek üzere gemiye binip yola çıkacak yüzüne, hakikî bir heyecanla bakıyorsın. Gemide, sandık emininin muavini dum. O harikulâde serbest ve samimî olacaksın, muhasebe kayıdlarında ona tavrile, beni ricalardan, tereddüdlerden