«Afrodit» mevzuu etrafındaki neşri raporu gelip de mahkemede okunduk kumiyet taleb edildiğine ve o talebi tekyatla alâkalı matbuat davalarına, lstan tan, âmmenin davacısı tarafından da ge rarla iktifa ettiğine işareti müteakıb, dibul altıncı asliye ceza mahkemesinde, ne kanunlardan aldığı samimî bir hİ3 ve ğer iki davanın mütaleasına geçmiştır: diin öğleden sonra devam edildi ve bun kuvvetle iddia beyan olunduktan sonra Şimdi, o dava ile tevhid edilen diyazılmıştır. Muharririn bu yazıda geçen ğer iki dosyadaki yazılardan dolayı mülardan biri neticeler.dirilmiştir. Neticelendirilen dava; Son Telgraf sözlerile Müddeiumumiyi istihdaf ettiği taleamızı söyleyeceğiz. Ayni gazetenin gazetesinin 26/2/940 tarihli sayısında aşikârdır. Diyorlar ki, «biz, onu kasdet 11/2/940 sayıh nüshasında «Görüşler» «Çerçeve» sütununda çıkan «Rapor» medik, hatta bu mevzuu haricden müna sütunundaki Sabiha Zekeriya Sertelin serlevhah ve Necib Fazıl Kısakürek im kaşa edenleri de düşünmedik, çünkü ben «Geri zihniyet, ileri zihniyet» başlıklı yazalı fıkradan dolayıdır. Müddeiumumi öyle bir muharrir değilim.» O halde ker> zısile, Müddeiumuminin ismi zikir ve lik, bu yazınm. lstanbul yedinci asliye dilerine sorabiliriz; neyi kasdettiler. gü madde tayin edilmiyerek, lstanbul Cumceza mahkemesinde «Afrodit» davasına lünc olan kimdir, ilkmekteb talebelerini huriyet Müddeiumumisi Hikmet Onatı, bakılırken Müddeiumuminin iddiasını be bile güldürecek bilgi hatalannı kim yap aleyhe bir şahsiyet olarak, kendilerine yanından sonra, lstanbul Cumhuriyet mıştır? Görülüyor ki müevvel ikrarları has üslubla tebarüz ettirmek gayesi güMüddeiumumisi Hikmet Onatı isim ve bile, kendilerini mahkum ettirmeğe kâ dülmüştür. Gazetenin sahibi ve neşriyat I landiyaya karşı teveccühünü ifade ettikmadde gbsterilmiyerek kasdeder mahi fidir. Başka gazetelerde yapılan hücum müdürü Halil Lutfi Dördüncünün, şahıs ten sonra şunları söylemiştir: yette müphem ve mütecavizane neşriyat lar, bir baska sekle büriinerek süslenmiş, kasdedilmediğini, sadece bir zihniyetle « Finlandiya Ingilterede muhtelif olduğu iddia ve ayni gazetede ayni mu bezenmiş, kasdettikleri Müddeiumuminin mücadele edildiğini iddia etmesine rağvesilelerle insan ve malzeme istediği doğharrir tarafından evvelce neşrolunan ismini zikretmeksizin, kendisine um'imun men, Sabiha Zekeriya Sertel, Müddei ru değil midir? Bu hâdiselerin fevkalâde «Mefhum ve kelepçe» fıkrasının da, bu suizannım davet edecek şekilde hpkaret umumiden bâhis olarak mahkemede »öyehemmiyeti gözönünde tutulunca, hareedilmek istenilmiştir. Onu kasdettik'.eri lediği sözlerle, o yazısının hakikî hede kasdı teyid ettiği ilâve olunmaktadır. ketsizliğin mes'uliyetinden tamamen tekBu davanın ilk muhakeme celsesin nin delili de, iddiamızın yukan kısmm fini göstermiş bulunuyor; binaenaleyh, nik mahiyeti ve sebebler ileri sürülerek de, gazetenin sahibi, başmuharriri ve neş daki esaslarla, kendilerinin dava mev ortada, iddia edilegelen sadece bir zihsıynlmaya çalışmak acınacak bir }ey olriyat müdürii olan Ethem lzzet Benice zuu «Rapor» yazısına takaddüm eden niyetle mücadele mevzuu bahsolmayıp, maz mı?» sorguya çekilmiş, Necib Fazıl Kısakürek «Mefhum ve kelepçe» yazısıdır. Ethem kendisine kanunlar tarafından verilen vaBaşvekil Çemberlayn, buna cevab olalzzet Benice de, geçen celsedeki müda zifeyi ifa etmek isteyen bir devlet memuAnkarada bulunduğundan, kendisine teb rak demiştir ki: ligat yapılamadığı anlaşılmış, muhake faalannda, «rapor geldikten sonra Müd runa, isim ve madde zikredilmeksizin, te« Fin hükumeti muhtelif vesilelerle me kalmıştı. Bu aralık lstanbula gelen deiumumî iddiasını değiştirmedi, yenile cavüz edilmek istenilmiştir. Binaenaleyh, bizden sadece harb malzemesi istemiş ve şair de dünkü celsede sorguya çekilmiş medi, ki bu yazı onun hakkında mevzuu bu yazıdan çıkan mananın heyeti uınu bu istekleri her defasında is'af edilmiştir. bahsolsun» demiştir. Müddeiumuminin miyesinden dolayı her ikisinin de matbutir. Asker göndermeğe amade olduğumuzu Necib Fazılın hüviyeti tespit edildik iddiaamı değiştirmiş olmaması veya ol at kanununun 27 ve 30 uncu maddelerine Finlandiyaya bildirdik, fakat Fin hükuten sonra iddıaname okundu ve şaire ne ması, bu yazmın suç mahiyetinden hiç göre tecziyelerini isterim. meti şimdiki şerait altında bizden bu ta Dost Rumanyantn buyuk Krah Majeste Karcl diyeceği soruldu. Necib Fazıl; evvelâ da bir şey refedemez. Her ikisinin de rv'iGelelim 25 '2/940 tarihli nüshada lebi yapmamaya karar verdi.» va mevzuu olan yazısından dolayı mah dafaalan varid değildir. Necib Fa7il Kı «Görüşler» sütununda çıkan «Gencliğin Ankara, 13 (a.a.) Erzincan havali» Amele fırkası meb'uslarından Hender kemeye verilmesini hayretle karşıladığı sakürekle Ethem tzzet Benicenin, mat hassasiyeti» yazısına, Sabiha Zeketiya son, lngilterenin İsveç ve Norveçin bita sinde uğradığımız zelzele felâketi vesilekaydile, «Afrodit» meselesinde Müddei buat kanununun 27 ve 30 uncu madde Sertel tarafından yazılan bu yazı, «Afraflıklarını bozmak tehdidinde bulunup sile dostlarımızın gösterdiği her gün yeni umumilıkle matbuat araaında kanaate is lerine göre mahkumiyetlerine, Ethem lz }dit» davasının iddianamesi söylendiğiMister Hoover bulunmadığını sormuş, Başvekil de lngil tezahuru Türk milletini samimî kalbden tinad eden bir fikir ihtilâfı aşikâr oldu zet Benicenin müeccel iki mahkumİ3'eti nin ertesi günü yazılmıştır. Mevzuunun, Nevyork, 13 (a.a.) Birleşik Ame terenin hiçbir zaman böyle bir tehdiddı mütehassis kıldığına şüphe yoktur. Zelze* ğunu, kendisinin de diğer pek çok mu bulunduğundan, bu müeccel iki sabıka öyle iddia ettikleri gibi geri zihniyetle le mıntakasında inşaat devresine gircıken sının da aynen infazına karar veriîmesini müc?dele şeklinde olup olmadığını bu rika sabık Cumhur Reisi Hubert Hoover, bulunmadığını beyan etmiştir. harrir gibi, bu meselede Müddeiumumi' dost lngiliz milletinin Türk milletine kaışl istiyorum. Sovyet Finlandiya sulh muahedesi hakDünya efkârt umamiyeri ne nin kanaatine zıd insanlar safında bu rada münakaşaya lüzum görmüyoruz. beslediği yakın alâka ve muhabbetin ha< Necib Fazıl Kısakürek, «infialî dava» Yalnız bir şey varsa, o da mahkeme ka kında demiştir ki: lunduğunu söyledi ve bu arada «ben merkezde? tırasını taşımak üzere harab havahde bİE « Bu muahede, medeniyet için yeni şahsan, aleyhimdeki bu davayı tamamile demekle alınan manada bir tarizde bu pısmda yapılan bir gürültünün, hedef oLondra 13 (a.a.) Sovyet Finlan köy veya birkaç mahalle vücude getirnıe!4 infialî bir dava mahiyetinde buldum» lunmadığını, bunu teessürle tasrih ettiği larak tuttukları bir makama taarruz için bir matemin tarihidir.» diya harbinin sulh yolile halledildiği ha ni söylyerek «hepimizin de herhalde mii vesile ittihazıdır. Gene ayni kasdla, bir dedi ve sözlerine şöyle devam etti: hususunda salâhiyettar ağızdan çok sami* ,. Çemberlayn'in nutka berinin ecnebi memleketlerde ilk teairi ju tekabil hüsnüniyetimiz vardır» dedi, tec âmme hizmetini ifa eden makama, madmî bir teklifte bulunduğunu iyi malumat Afrodit davaeında, bu eserin mü«Londra, 13 (a.a.) Çemberlayn, A olmuştur: alan mehafilden öğrenmiştik. Bu defa Ru« tehcen olup olmadığı bahsinde, lstanbul ziyeye müteallik mütaleanın yerinde ol de ve isim zikredilmeksizin tecavüzde bu vam Kamarasındaki beyanatında, dün Kopenhag siyasî mehafili, muahedı Müddeiumumisinin kanaatile bizim telâk madığmdan bahisle, müdafasını kısaca lunulduğu iddiasındayız. Bu yazıdan do gece Moskovada bir Fin Sovyet muahe haberini memnuniyetle karşılamışlardır. manya Krah Haşmetlu Karol Hazretlerw kimiz tearuz halindedir. Ben, dava bida tekrarladı ve «ben, vâzıı kanunun ceza lavı da her ikisinin matbuat kanununun desi imzalandığını ve bugün mahallî saPariste Finlandiyanın akıbeti derin bi nin de buna benzer bir teklifte bulunduk* 27 ve 30 uncu maddelerine göre tec atle 1 I den itibaren mütareke akdedildiyetinde Piyer Luiz'in «Afrodit» inin çerceveai haricindeyim» diye bitirdi. esefle karşılanmakla beraber, Finlandiya lannı ve Anadoluda kendi yüksek namlai Ethem lzzet Benice, sabıkası kaydına ziyelerini ve içtima ahkâmının da nazara müstehcen olmadığını, bunun bir san'at ğini, Finlandiya Hariciye Nazırının, Hel harbinin nihayete ermesi, bu haıbin Av rını taşıyacak bir köy inşa etmeğe kara^ eseri olduğunu yazdığım gibi, Maarif siddetle itiraz edince, hâkim Halil «mah almmasını isterim. sinkideki Ingiliz elçisine bu sabah bildirverdiklerini ve bu köyün malzemesile be^ Muharrir Sabiha Zekeriya Sertelle ga diğini söylemiştir. Çemberlayn aözüne de rupada tevlid ettiği kararsızhğı izale ede Vekâleti Millî Talim ve Terbiye heyeti kumiyeti sabıka» tabirinin bir tabiri kaceği kanaati izhar edilmeke, maamafih bu raber inşası için kullanılacak ustalan SUH nunî olduğunu ileri sürdü ve Ethem lzzet zetenin sahibi ve Neşriyat müdürü Halil nin tetkik safnasını müteakıb da, buravamla demiştir ki: reti mahsusada Rumanyadan göndere* kararsızlığın, müttefiklerin askerî hedef daki dava mevzuu «Rapor» fıkra»ınl Benice de, «Türkiyede fikir serbestisi Lu'fi Dördüncü ve vekilleri avukat Ham« Britanya hükumeti, Finlandiyalıla lerile doğrudan doğruya hiç bir suretl cekleri ve zelzelenin viran ettiği yerdd vardır. Biz bu teminata istinaden fikir di Halim, 19 mart salı günü saat I 6 da yazdım ve Talim ve Terbiye heyetinm ra, tecavüze karşı giriştikleri kahramanca münasebeti olmadığı da tebarüz ettiril Rumanyanm Türk milleti için beslediği f fikir tavrından sonra ortaya atılacak id lerimİ7İ neşTediyoruz» diye, kısaca tek müde »a vapacaklardır. ve cesurane mücadelede mümkün olan bü mektedir. derin muhabbetin ifadesi olarak mamu^ diaların gülünc olduğunu söyledim. Bu rar müdafaada bulundu. tün yardımları yapmak hususundaki arTecil edilen mahkumiyet «Son Telgraf» gazetesinin vekili MahRomada siyasî müşahidler, halihazır ve yeşil bir köy vücude getireceklerini öyn yazı, müşahhas değil, mücerred bir 81 lstanbul yedinci asliye mahkemesinde zusunu izhar etmiş ve Finlandiya tarafın vaziyetin vahametini takdir etmek husu' reniyoruz. Vefakâr ve kadirşinas Türl4 çüdür, nasıl ki bir maddenin, meselâ mud Even, müdafaaya hazırlanmaü üzedan taleb vâki olur olmaz asker ve malze sunda Finlandiyanın gösterdiği realizm; mikrob olup olmadıgı kimyager tarafın re mühlet istedi, hâkim Halil, bu celse de, dün akşam iki matbuat kanununa mumilletinin bu necib teşebbüs karşısında de müdafaaya davet etti, avukat müh halif hareket davası karara bağlanmıştır. me bakımından sahib olduğu bütün me tam bir memnuniyetle karşılamaktadırlar. duyduğu tahassüs ve minnettarlık sonsuzi dan beyan olunduktan sonra, aksine münabii Finlandiya emrine tahsis etmek üze«Çocuk Sesi» mecmuasının, neşroluntalea beyan etmek gayrifennî ve gülünc let almakta ısrar ederken, müekkili EtNevyorkta: Nevyork Herald gazetesi dur. ise, san'at eserleri üzerinde ihtısas sahibi hem lzzet Benice, yapılan müdafaayı kâ duğu tarihten itibaren, 1 den 8 numaralı re icab eden tedbirleri almıştır.» diyor ki: Çemberlayn, müttefiklerin FinlandiyaFelâketzedelere çift b'küzü olan bir heyetin ilmî kanaatlerinin haki fi gördüğünü söyledi. sayısına kadar, mecmuanın üzerine basılMüttefiklerin, Almanya ile olan ihtilâfHâkim Halil; bunun üzerine şu kara dığı matbaanın ismi yazılmadığı kaydile ya yaptıklan yardım hakkında da şu sözkat hilâfı olduğunu söylemek de o nispetdağıtılıyor ları neticesi itibarile, bu yüzden herhangı te gülüncdür. Bir insan, vâzıı kanuna gö rı bildirdi: açılan davada, müddeiumumi muavini leri söylemiştir: bir zarara uğramış olmalan varid değil Ankara 13 (a.a.) Haber aldığımı* « Fin Sovyet harbi esnasında, BricBilâhare zabıtnameye ilsak olıinacak Şehab ceza istemiş, müdafaa yapılrmş, re, mücrim eayılmak için tecavüz edilen dir. Bununla beraber, memleketimiz bunu şahıs muayyen ve malum olmalıdır. Hal esbabı mucibeli mahkeme karannda taf hâkim lsmail Hakkı, mecmua sahib ve tanya hükumeti, Fransız hükumetile müş takib edecek olan tevakkisi gayrikabil ne za göre, Cumhuriyet hükumetinin zelzelq felâketzedelerine yaptığı yardımlar met buki ben bu yazımda vaziyeti müşahhas silen beyan olunacağı veçhile, «Mefhum neşriyat müdürü M. Faruk Gürtuncanın tereken, Finlandiyalılara, külliyetli mikticeyi derin bir esefle karşılıyacaktır. yanmda çift öküzünü kaybeden köylü « olarak mülâhaza etmiş değilim," Ynücer ve kelepçe» ve «Rapor» başlıklı yazir her sayı için 5 liradan mecmuu 40 rrr* tarda harb rnalzemesi ve her nevi levaHlrald Tribune gazetesi, bu muahede lere öküz vermek işi de süratle ilerile A red olarak mülâhaza ile ilmî bir kanaati lar, «Afrodit» davasmdan sonra başh ödemesine, ancak bu para cezasımn teci zım vermiştir. (Alkışlar). Amme menfaei nin müttefiklerin prestijine ağır bir darbe mektedir. ' iltizam ettim. Ben hiç bir veçhife Müd yan münakaşalar serisine dahil müoerred line karar vermistir. atinin müsaade ettiği nispette, bu hususta deiumumiyi kasdetmediğim gibi, hatta mahiyette yazılardan ibarettir. Matbuat tafsilât verilmiştir. Filhakika, Britanya hü vurduğu kanaatindedir. Kızılayın tahsis ettiği para ile Ziraat Bir beraet kararı Nevyork gazetelerinin hepsi, bütün bu Vekâleti vasıtasile 14 vilâyetten 10,000 haricde bu mevzuu aleyhte münakaşa kanununun 30 uncu maddesi, yazı ve rekumeti, mütecavize karşı kahramanca «Halk» matbaasında basılan «Togo» yaptıklan mücadelede, Finlandiyalılara işlerin, Almanyayı sevinc içinde bıraktığı öküz mübayaasına başlanmış ve az bi^ edenleri de düşünmedim, çünkü tecavüz simlerle devlet memurunun haysiyetinin ve hakaret kasdile hareket eden bir mu ihlâl edilmiş olmasını farz ve kabul et albümünü müddeiumumiliğe göndermedi mumkün olan bütün yardımı yapmağa ta nı söylemekte mütefiktirleT. müddet zarfında binden fazla öküz mü^ harrir değilim. Dava mevzuu olmıyan, miştir; matbuat kanununun 30 uncı mad ği kaydile dava edilen mabaacı Karabet mamen amade olduğunu beyan etmişti. lokyoda: Hariciye Nezaretinin salâhl bununla beraber dava mevzuu yazımda desi, cürmün unsurlarını tespit ve cemet oğlu Agob Keşişin, rahatsızlığı sebebile (Şiddetli alkışlar) Finlandiya hükumeti yetli mümessili, Sovyet Finlandiya ihti bayaa edilerek ilkbahar zer'iyatı erkeri köylerina kasdımı teyid ettiği iddia olunan «Mef mek bakımından ceza kanununun umumî bu albümü gönderemediği hekim raporile arzu ettiği takdirde elimizde bulunan bü lâfının halli, daha büyük mikyasta bir ih başhyan Tokad ve Amasya Mubayaalj hum ve kelepçe» fıkrama gelince, bun esaslanndan ayrılmış değildir; ceza ka anlaşılmış, müddeiumumi muavini Şehab; tün menabii derhal kullanmak üzere ha tılâf üzerinde son derece müessir olacağı tevzi edilmeğe başlanmıştır. bütün süratile devam etmektedir. da gerçi lstanbul Cumhuriyet Müddei nunundaki kasdı ızrarın hakaret cürümle beraet isteğinde bulunmuş, hâkim lsmail zırlıklarımızı yaptığımızı pazartesi gunü kanaatini izhar etmektedir. umumisinin ismi geçiyorsa da, ben bun rinde de lüzumlu olduğu, izahtan vares Hakkı da beraet kararı verdiğini bildir mecliste söylemiştim. Finlandiya hükumeRomada akisler da da, yalnız zıd iki akide »ahîbinin bu tedir; bu itibarla, muharrir Necib Fazıl miştir. ti, kendi menfaatlerine en uygun telâkki Roma 13 (a.a.) «Havas» Rom yüzden mahkemeye verilip verilemiyece Kısaküreğin ve Ethem lzzet Benicenin ettiği tedbirler hakkında nazarı itibara ğini kendisir.den sorup, sırf fikir sahasın «.Rapor», «Mefhum ve kelepçe* yazılaVefa kulübünün kongresi alımak hususunda her memleketten daha mahfıllerinde Fin Sovyet itilâfı memnuda arkadaşça münakaşa yolu arıyorum. nnı, lstanbul Müddeiumumisinin haysi Vefa Idman Yurdu umumî kâtibliğin salâhiyetli bulunduğu vaziyeti gözönünde niyelte karşılanmıştır. Çünkü bu itilâf, Bu sahada bir «polemik» ten ibarettir. yetini ihlâl kasdile yazmış olmalan iâtutarak karar vermek vaziyetini öteden harbin lskandinavyaya sirayet imkânlannı den: IBaşmakaleden devam) Hakaret ve hakaret kasdı bunun nere zım gelirdi; halbuki yazıların ruhu ve yakat'î şekilde uzaklaştırmıştır. MüttefikleKulübümüz fevkalâde kongTesi 17/3/ beri elbette muhafaza ediyordu.» sinde? Maksadım, sırf Müddeiumuminin zan muharririn temas ettîği noktalar, rin Finlandiyaya yardımlarımn »arahat ya, muayyen hayatî meselelerde Baltılj Çemberlayn, sözlerini şöyle bitirmiştir: kespettiğini gören Italya harbin lskandi komşularile kader birliğine malik bir dev« noktai nazannı anlamak, yahud da kendi kendi müdafaalarında da geçtiği gibi, 940 pazar günü saat 1 0 da Şehzadebaşın€ Finlandiya milletine şu hususta te navyaya sirayet etmesinden korkmakta noktai nazarımı ona anlatmaktı, ki her hâditeyi şahıslardan tecrid etmiş ve mü da Letafet apartımanındaki kulüb mer let olduğuna göre, bu harbde, onlardani cerred bir mefhum şeklinde mütalea ey keznide toplanacağından azanın te;rifleri minat vermek isterim ki, bütün milletim, idi. iki=i de ayni şeydir. daha samimî, daha cesur, neden açık söy* lemiştir. Bu itibarla her iki maznunun d» rica olunur. Finlandiyanın verdiği kararda, kendisine ltalyanın başlangıcındanberi FinlandiBundan sonra, mahkemede Müddei beraetlerine karar verildi.» müttefikan sempati beslemekte ve istilâya yaya yalnız manen değil, tayyare gönder lemiyelim daha erkekçe bir yardım bekli* Türkiye Rumanya maçî umumiliği temsil eden muavin Edib, esas Hâkim Halil; bu neticeyi ayrıca biı 14 nisanda Türk millî takımı Bükreş karşı mücadelede gösterdikleri cesaretten mek surctile maddeten de yardım ettiği yordu Şimal memleketleri, kader ortak* hakkındaki mütaleasmı söyleyerek, «ev kaç sözle de hulâsa ve izah etmiş, bu su1 an nin başına gelen felâket karşısında, te Rumanya B millî takımile bir maç ya dolayı en derin takdirlerini izhar etmek ayni mahfillerde hatırlatılmaktadır. velâ şu cihete işaret edeyim, ki da\a retle dava neticeye varmıştır. tedir. Bu destan bütün cihanın hâfızasınpacaktır. Ayni mahfillere göre Italya, Alman icab ettiği gibi hareket edebilselerdi, düa mevzuu yazıdan dolayı açılan bu hukuBu tarihte millî küme maçlan yapıl da ebediyen yaşayacaktır.» Tan aleyhindeki dava noktai nazarına iştirak etmemiştir. Faşist imzalanan sulh, Finlandiya hesabma da* ku âmme davası, 6^ le iddia ettikleri giMuhaliflerin tenkidleri diplomasisi muhasamatın tatili için çalış Ayni mahkemede, «Afrodit» mevzuu mıyacaktır. bi, bir infial eseri değildir. Müddeiumuha müsaid şartlar taşıyabilirdi. Londra, 1 3 (Hususî) Avam Kama mıştır. milerin, aldıklan hukukî terbiye, meslek etrafındaki neşriyattan dolayı Tan ga Kuyuya düşen çocuk öldü rasında Başvekil Çemberlayn'in nutkunFakat, feci bir egoisma'nın d^ğurduğu inzıbatı, kanunlann emir ve mevzuîan zetesi aleyhine açılan davalar da, dün Almanya neden seviniyormuş? Fatihte Zeyrek yokuşunda 48 numa dan sonra, muhalefet lideri Binbaşı Atlee ve nihayet bir insan olmalan sıfatile, son safhasma yaklaşmıştır. Dünkü ce'sebir korku ve tereddüd devrinde yaşıyoAmsterdam 13 (a.a.) Holanda si' ruz. Kimsenin kimseye itimadı yok; heıj herhangi bir infial neticesi dava açamıya de, Müddeiumumî muavini Edib, esas ralı evin bahçesinde oynıyan Ibrahimin 8 Fin milletine karşı tngiliz milletinin haycakları çok tabiidir. Bu yoldaki sözlerine hakkındaki mütaleasmı söyleyerek, tan yaşındaki oğlu ömer, ağzı açik bırakılan ranlığını teyid ederek, tahrik edilmeden yasî mahfilleri, Sovyetler Birliği tarafın devlet kendi canının kaygusuna kapılmış esefle bu şekilde mukabelede bulıınduk gazetesinin 8/2/940 tarihli sayısında kuyuya düşmüştür. Derhal Itfaiyeye ha vâki olan taarruzun yaptığı hasarı tamiı dan Finlandiyaya tahmil edilen ağır şartçıkan «Afrodit* ber verilerek faaliyete geçilmişse de, bü çin lngilterenin Finlandiyaya yardım et lardan dolayı derin teessürlerini ifade et görünüyor. Marazî bir hal alan bu can sonra, o yazıya geçiyorum. «R&por» «Görüşler» sütununda ç ( tan «Görüşler» s I yazısı, «Afrodit» hakkında Maarif V e tün gayretlere rağmen yavrucağın ancak mesini taleb etmiştir. mekle beraber, barışın iade edilmiş ol kaygusu, hayatın esası olarak bildiğimiz davası serlevhalı ve Sabiha Zekerîya kâleti Millî Talim ve Terbiye heyetinin kuvuHan ölüsü cıkarılabilmistir. Eski Harbiye Nazırı Hore Belisha Fin masından dolayı memnun görünmektedir ham!e ihtiyacını bazı yerlerde körletmiş ve Sertel imzah yazı sebebile, evvelce mahler. söndürmüş. kayaya yeniden geleceği şu günlerde be bile tahammülüm kalmadı. Ayni mahfiller, lsveçin bitaraflığını Selim Sekban Bey, öfkesini kimden çınim avdetimde ısrar etmesi büsbütün tnaBu bakımdan, Şimal memleketlerinini muhafaza hususundaki azimli karan karkarırsa çıkarsın! nasi7. şısında Finlandiyanın yegâne selâmeti bo hareket tarzında zamanın icablarına ay« Tecrübeli gözleri, beni oradan kaçıran *** yun eğmekte bulunduğu kanaatindedir. kırı kaçan bir nokta bulmamak icab eden, Bebebi gördüğüne hiç şüphe yok. Bu va Leylâ, sana bir mektub var. Almanyadan~gelen haberlere göre, si Böyle yapmaları lâzımdı ve böyle yaptıziyet karşısında, beni köşke çsğırması deNaidre, merdivenin altbaşından bana yasi Alman mahfilleri bu vesile ile sanki ar. ğil, avdetimi hiç istememesi lâzım. sesleniyor. bizzat Almanya bir zafer kazanmış kadar Dündenberi ortalığı çalkalayan gürülMeğer ki, arzularını yerine getirmeği Büyükannemden mektub geleli henüz şevk ve heyecan göstermektedirler. cana minnet bildiği Selim Sekban Bey, üç gün oldu. Verdiğim cevaba böyle üye gelince, buna ehemmiyet vermemekZira, Sovyetler Finlandiyaya taarruz Buyükannem, bana bunu bildirdikten benim köşke avdetimi istemiş olsun! Selim Sekban ismi, ben ondan kaçtıkalelâcele mukabele edişini beğenemiyomüttefiklerle te devam ediyoruz. Sovyet Fin sulhu, Zayıf bir ihtimal ama, büsbütün olmı rura. Mutlaka, bugünkü mektubda, «eve ettikleri zaman, Almanya sonra, eğer lstanbulda gene geçen seferki ça beni kovalar gibi, bu günlerde etrahaıbin bu suretle iki cepheye yayılmasın vaziyeti, üç buçuk ay evvelki ilk şekline gibi sıkıldımsa eve dönebileceğimi söylü yacak şey de değil! fımda fazla konuşulmağa başladı. dön» emrini okuyacağım. dan korkmuştu. lşte Fin Sovyet banşının yeniden sokmuştur. Yani demokrasilerle Büyükannemden bir mektub aldım. yor. Benim bildiğim Selim Sekban, yazdıKaşlarım çatıldı. Sinirlendim. Ahnanyada hasıl ettiği büyük memnuni Aîmanya arasındaki mücadele, birincikâBu çok basit görüş karşısında acı acı ğım son mektubdan, mutlaka bir hakaret Sıhhatimi merak ettiğini yazıp uzun uzun Ikide birde tekrarlanmağa başlayan bu yetin sebebi budur. nundan evvelki safhayı andırmaktadır. O nasihatler verdikten sonra, lâkırdı ara gülmekten kendimı alamadım. manası çıkarmış olacak. teraneden artık sıkıldım. İsveç gazetelerinin tezadlı sında Selim Sekban Beyden bahsediyor. Nerede oluısam olayım ve nekadar sızaman, Sovyet Rusya Almanyaya karşi Dağlar kadar şişkin gurunı, o mektuIsteksiz adimlarla merdivenden indim. Muhterem misafirimiz, hafta sonunda kılırsam sıkılayım, istediğim zaman Yassı bun bazı cümlelerinden hiç şüphe yok zemütaleaları imdikinden farkh duygular beslemivorNadire, mektub elinde, tırabzana dayanrYassıkayaya gelecekmi?. Bu seferki mi kayaya dönmek artık benim elimde mi? delenmiştir. Kendini dev aynasmda gören mış, beni bekliyor. Stokholm 13 (a.a.) Moskova mii du. Ne demokrasilere harb ilân etmişti, ne > safirliğinin uzun sürmesi ihtimali varmış. tiddemi istediğim gibi kuüanmak im bu adam, bacak kadar çocuktan hakaret : Mektubu elinden aldım. Zarfm üstün zakerelerinin nihayete ererek, sulh imza de Almanyaya hususî yardımlar vadetBe'ki üç ay kadar kalacakmış. kânı elimden alınalı çok oldu. görmeğe elbet tahammül edemez. deki adrese gözüm ilişince birdenbire du sile neticelenmesini ve harbin bitmesini mişliSelim Sekban Beye, son mektubumu Bu haber hiç hosuma gitmedi. memnuniyetle Bunun intikammı almak istiyecektir. rakladım. Mektub büyükannemden de sveç efkârı umumiyesi yazdığım gündenberi, hareket]erimi onun Ohalde gürültüye ne lüzum var? lstanbula, Yassıkayadan kaçarak gelO emsalsiz batıcı sözlerini yüzüme kar ğildi. Adres, Selim Sekbanın elile yazıl karşılamakta ve ileride husule gelebilecek miştim ama, aylarca burada kalmağa ta zevkine, heveslerine uydurmak mecburi şı söyleyip, enine boyuna öc almak için mıştı. Bir bakışta tanıdığım bu yazıyı, bu olan ihtilâflarla meşgul değil gibi görün NAD1R NADt yetindeyim. hammül edebileceğım şüphelidir. beni Yassıkayaya çağırtmadığı ne ma alelâde adresi, bir mana taşıyormuş gibi, memektedir. Onun yaşadığı serseri hayat, adımlannı lum? Şimdi, Selim Sekban Beyin tekrar kÖşbirkaç defa okudum. Matbuat, sulh şartlarının çok ağır oldan daha fazla hasara sebebiyet vereceği ke misafir gelmesi, beni lstanbula bağla yabancı ufuklardan bizim tarafa doğru Biiyükannemi kandırmak, onun için, Hiç beklemediğim, fevkalâde bir hâ duğunu yazmakta, fakat ihtilâfın hallini tevkettikçe, Yassıkaya bana haram. mütaleasmı yürütüyor. yacak derrektir. çocuk oyuncağı kabilinden bir iş. memnuniyetle karşılamaktadır. dise ile karşılaşmış gibiydim. İsveç, Sovyet Finlandiya ihtilâfı karO Yassıkayada iken, elbette oraya giBüyükannemin mektubuna cevab verYassıkayaya geleceğini haber verdiği Nadire, mektubu bana verdikten sonra Dagens Nyheter diyor ki: fisında aldığı ve bütün dünyanın takbih, demem... dim. lstanbulda sıkılmadığımı, bilâkis çok mektubda büyükanneme diller döküp onu çekilip gitmişti. Ben, mektub elimde, gözYeni anlaşma, Filnandiya müdafaa hateğlendiğimi, bu sefer uzunca müddet kal bu yola sevketmiştir. lerim zarfm üstündeki yazıya bağlanıp armda alelâde bir delik açmıştır. Fakat ettiği pasif vaziyeti tamir etmek için siyaieti değiştirmek ve o siyasete daha müsBüyükannemden b>r mektub daha var. mak istediğimi söyledim. Şımdilik aklıma gelen ihtimal bu. Yas kalmış, bir müddet merdiven başında bu alelâde delik kat'î bir gedik haline ge ıet bir şekil vermek zaruretindedir. ts Selim Sekfcan Bey, ikinci bir haber gönsıkayaya avdetimin arzu edilmesine baş durdum. Büyükannemin ısrar edeceğini ummur lebilir. eç, bugünkü vakıayı tekeffül etmek üzedererek, üç gün sonra köşke geleceğirr' yomm. Zaten buna sebeb de yok. ka mana veremiyorum. Gitmiyeceğim. Ne bekliyordum? Neden mektubu acıp Svenska Dagbladet, bu sulh muahede e Finlandiya ile bir askerî ittifak imzalabildirmiş. i Bilhassa, Selim Sekban Beyin Yassı Yeniden hakarete değil, en ufak bir tarize okumuyordum? {Arkası var) J linin, belki Stalin'in bütün bombaların malıdır. "Afrodit,, in doğurduğu davalar silsilesi | Rus Fin sulhunun akisleri "Nuahede beşer içîn yeni bir matem tarihidir „ M. Hover'in intıbaı budur ~ Avam Kamarasında şiddetli münakaşalar CUMKURIYET 14 Mart 19 «Ö Najeste Karol'ün Türk milletine yttksek cemilesi Dost Kral, Erzincanda kendi namlarile bir köy inşa ettiriyor \ Finlandiya Vazifesini yapmıştır Tefrika No. 49 Nakleden: HAMD1 VAROGLU