CUMHURlYET 21 Şubat 1940 VE GENÇLİĞE DAİR GENÇLERE ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Eroin ve esrar satanlar faalîyette Zabıta, dün birçok kimseleri yakaladı Zabıta, dün şehrin muhtelif semtlerînde eroin ve esrar satan bazı kimseleri yakalamıştır. Balatta Abdullah oğlu Ahmedle kardeşi Mehmedin, kahvelerinde eroin sattıkları öğrenilmiş ve anî yapılan bir araştırmada bir paket eroin bulunmuştur. Yenişehirde sabıkalı Talât esrar sa tarken suç üstünde yakalanmıştır. Ustünde yapılan araştırmada aynca 6 parça ve yattığı odada yapılan araştırmada da 50 gram kadar esrar bulunmuştur. Karagümrükte Bahriye isminde bir kadının evinde başka bir işten yapılan araştırmada bir miktar esrar bulnmuştur. Gene Karagümrükte Jirayirle Abdurrahman adında iki kişinin şüpheli hareketi nazarı dikkati celbederek yakalanmışlardır. Üzerlerinde yapılan araştırmada Jirayirin üzerinde eroine benzer bir miktar toz ve çalıştıkları dükkânda da bir paket içinde gene ayni tozdan bulunmuştur. Yakalananların hepsi haklarında tanzim edilen evrak ile beraber adliyeye teslim edilmişlerdir. Halkın tikâyetleri Maliyc Vekâletiniıı nazarı dikkatine Yeşilköyde Saadetli sokakta 58 numarada oturan müteveffa Ulvi zevcesi Naciye imzasile aldığımız bir mektubda deniliyor ki: «Müteveffa zevcim Ulvi 14771 sicil numaralı ihtiyat sübayi olarak' Harbi Umuminin bidayetinde orduya intisab ederek İstiklâl Harbinin zaferile terhisen aynlmıştır. İki defa yaralanmış. İngilizlere esir düşmüş, İstiklâl Harbinde gösterdiği vatanî hizmetinden iki madalya ile taltif edilmiştir. Millî terbiyemizin esasları bu bilginin temin Cemiyetler, millî edeceği şahsiyet farideallerinin tahakkuYazan I kı pek aranmaz. kunu genclikte görFerdden istenen en mek isterler. Cemiileri vasıf, disiplin yetin umumî manzave emre itaattir. Ten rası devirden devre, hatta nesilden nesile değiştikçe, genc kide ve serbest mütaleaya yer yoktur. Işte likte tahakkuku özlenen bu ideal de tabiî cemiyetin düşturu: «Burada mantık sökistihaleye uğrar. Muhafazakâr, yahud mez». Böyle bir milletin terbiye sistemi, mutaassıb ve dindar bir cemiyetin tasav elbette sevk ve idare edilmeğe kabiliyetli vur ettiği mütekâmil ve faziletli genc ti bir millet yetiştirmek gayesine matuf bupile, inküâbcı ve idealist bir cemiyetin lunacak ve takib edeceği usul de, müsaayni vasıflan haiz olmasını istediği genc mahaya cevaz vermiyecek şekilde sert ve tipi arasında elbette büyük fark vardır. hasin olacaktır. Buna mukabil, refah ve saadetini iktıAncak istemekle başarmak ayni şey değildir. İdeal sarahatle çizilmiş prensip sadî hakimiyetle temin etmek isteyen biı lere dayanmadıkça ve cemiyet, arzuları millet için de, iş adamı en beğenilen bii nın tahakkukunu tesadüfe bıraktıkça, hiç tiptir. Burada da az bilgi, fakat çok hareummadığı neticenin meydana geldiğini ket ve nefse itimad aranır. Böyle bir millet de, amelî zekâya sahib pratik iş adamı esefle ve inkisarla görür. Tanzimat garba dönmeği istemişti. yetiştirmek için ferde azamî hürriyeti veBundan lstanbolinli osmanlı efendisile, recek ve ondan, kendiliğinden iş başarmuhitini yadırgayan yarı alafranga bir ma kabiliyetinin gelişmesini isteyecektir. Ancak yalnız kuvvete dayanan mllettip türedi. ler, kendilerinden daha üstün kuvvetlerin Abdülhamid devri, gencden «ahlâkı hamide» sahibi olmasını beklemişti. Ne karşısında nasıl çarçabuk inhilâl ederlerticede, bir taraftan Tanzimatın yarı ala se, ferde hududsuz bir serbestlik veren franga tipi devam ederken, bir taraftan cemiyetler de iyi organize edilmediği takda istibdadın tazyikile âtıl, akîm ve mü dirde sosyal tesanüdün zâfa uğraması tevekkil kalem efendisi tipi meydana çık tehlikesine maruz bulunurlar. Birinçisinde ferd, cemiyetin iradesinde kendini eritl. Meşrutiyet devrinde ise, gene idealin tir ;ikincisinde ise, şahsî endişeleri her kıymetin üstünde tutan bir hodkâm olavuzuhla gösterilmemesi yüzünden, miia lümanhkla osmanlılık arasında bocalayıp bilir. Bizim hedefimiz sarihtir. Ne ıstedıgıduran muhafazakâr ve rahatsız bir nevi tiple, milliyetini bulmağa çalışan bir züm mizi biliyoruz. Tarihimiz, coğrafî vaziyetimiz, milletler arasındaki mevkiimiz, topre hasıl oldu. Demek ki hiç bir devirde cemîyetin raklarımızın istihsal kabiliyeti, maddî varideali tam olan tahakkuk etmedi. Çünkü lığımızın kaynakları, manevî kıymetlerikat'î prensiplerden mahrumdu ve istika mizin derecesi ve millî zekâ ve istidadımetini açıkça tayin etmiş değildi. Böyle mızın hususiyetleri, bu hedefi tayin ve ce yabancı ve yerli, zıd ve karışık tesir ve tespit etmekte amil olmuştur. Türk milleti, bu kadar çetin imtihan mütekabil tesirleTİe, cemiyette sabit bir millî birliğin devrelerinden sonra, kendi hududları içinkarakterin teessüsüne ve teşekkülüne imkân hasıl olmadı. Fakat de hür ve müstakil kalmağı, hiç bir tecamuhakkak ki genclik, kendi devrinin bu vüz fikri gütmemekle beraber yurd mü kararsız ve bulanık manzarasını sadakat dafaasında hiç bir müsamaha tanımamağı, istihsal kuvvetlerini azamî hadde çıkale aksettirdi. rarak yurda refah ve saadet temin etmeBu gün ne Tanzimatla istibdadın türedi ği ve nihayet daima önde, daima yukan veya âtıl tipine, ne de meşrutiyelin yarı fakat her zaman hazır bulunarak medeosmanlı yarı müslüman, kararsız ve mü niyet yolunda sarsılmadan yürümeği kentereddid tipine tahammülümüz vardır. dine gaye olarak çizmiştir. Cumhuriyet devri idealini tespit etmiş Böyle bir millet, ferdin cemiyet içinve onu muayyen prensiplere bağlamıştır. deki mevkiini, sarahatle tayin etmiş deGencden, cumhuriyete bağlı, devlet oto mektir. Ferde de, cemiyete de kıymet veritesine hürmetkâr, taassubdan uzak, in rilmediği, daha doğrusu ferdin akamete kılâbı benimsemiş, halkı bir kudret kay mahkum edildiği, cemiyetin ise ayn bir nağı olarak tanımıs bir milliyetçi olmasını manası olabileceği hatırlanmadığı deviristiyor. Bu vasıflarla yetişen genc, elbette lerde, ferd ya kendini ihmal ve kayıdsızher an çağınldığı vazifeye koşmağa ha lığa kurban etti; yahud aksine olarak sırf zır, şuur ve iradesine sahib, kendi gücüne kendini düşündü. Bunu takib eden devıin inanmış, hür ve sadık bir vatandaş ola bir reaksiyonu taşıyacağı tabiidir. Zi fc... vaı» U^Ancak bu vasıfların gencde kendiliğin turu bunu ifade eder. den husule gelmesini beklemek bir hayal Ancak bu ifade yanlış tefsir edilmemeolur. Millî terbiyemize esas olan bu va lidir. Bu, ferdi kudretsiz, hassasiyetini sıflar, elbette gencin manevî hüviyetine kaybetmiş bir makine halinde cemiyetin muska gibi asılacak birer etiket, yahud içinde eritmek değil, belki ferdi şahsî içtimaî varlığının sırtına bir hil'at gibi ge hodkâmlıktan uzak bulundurmak demekçirilecek hazır elbise nevinden şeyler de tir. Ferd, bir taraftan cemiyet lehine şahğildir. Belki hayatla olan rabıtalarını da smdan fedakârlık yapan, tesanüd ihtiyaima gözönünde bulundurarak, muntazam cile hareket ederek kendile beraber başbir teşkilât içinde, muayyen bir sistemle kalarını da düşünen ve sosyal yardım işinbu vasıflan gencde sabit bir karakter ha de şuurla çalışan bir adam haysiyetile yeline getirmeğe çalışmak lâzımdır. tişirken, diğer taraftan da icabtnda kolAksi takdirde meselâ «hür» vasfı çar larını sıvayıp yalnız başma bir işe yapıçabuk «başıboş» a yerini bırakmağa mec şan, hiç bir yardım görmeden sırf kendi bur olur. «Vakur> un «küstah» olması enerjisile tuttuğu işi sonuna kadar devam için küçük bir müsamaha kâfidir. «Merd» ettiren kudret sahibi bir şahsiyet olarak likten «kabadayı» lığa kolayca geçilebi hazırlanmış olacaktır. lir. «Sadık» ile «sinik ve riyakâr» tipi aHulâsa, Türk cemiyetinde ferd, içtimaî rasmdaki mesafe, hududu ayrılmadığı bir nizam içinde vakur bir şahsiyettir. O, takdirde hemen aşılabilir. ne hududsuz ve hududsuz olduğu için lüMillî terbiye, devletin siyasî karakte zumsuz bir merhamete sahibdir; ne de rile içinde bulunduğu şartlara ve milletin merhamet hissinden uzak, iptidaî bir hodiçtimaî bünyesine uygun olacaktır. Bu kâmlık içinde sert ve haşin bir tabiate terbiyeyi tatbik için takibi icab eden usu maliktir. Ferdden romantik hassasiyet delü tayinde bize rehber olacak da gene bu ğil, realiteye uygun ölçülü bir hassasiyet aranır. Şahsî liyakat her zaman takdir noktadır. edilir ve istenir. Buna mukabil ferd de, Misal göstermektense ifrata kaçmağa mütemayil iki zıd sistemin esasına işaret saadetini cemiyetin menfaatinde arar ve etmekle iktifa edelim: Siyasî sahada taş memleket kaygusunu her endişenin üstüngın emeller besleyen bir devlet îçin kuv de tutar. vet her şeyden üstündür. Yüksek bilgi ve A<*âh Sırrt Levend Köy enstitüleri nasıl olacak ? Teşkilât projesi Meclise tevdi olundu Norveçin karasulaın orveçin karasuları, Şimal denizinde ve diğer beynelmilel sularda Ingiliz donanmasının sıkı ablukasından dolayı Almanyanın Okyanuslarla muvasalası için yegâne yolu teşkil ediyordu. Atlas ve şimalî Kutub Okyanuslarında faaliyette bulunan deniz üstü Alman harb gemilerile bunlara erzak ve mühimmat taşıyan muavin gemiler ve Rusyanın şimal sahillerine gidip gelen Alman gemileri bir taraftan Manş denizinin methali Kale boğazını ve Skoçya ile Skandinavya arasındaki Şimal denizi methali İngilizlerin sıkı nezaret ve kontrolundan dolayı münhasıran Norveç karasularını takib etmektedirler. Hatta günler uzadıkça ve sis mevsimi geçtikçe Almanyanın denizaşırı memleketlerle münasebatı büsbütün Norveçin karasularına münhasır kalacaktır. Ingiltere Almanyayı denizden tamamile abluka edebilmek için bu yolda Alman harb ve ticaret gemilerinin serbestçe seyrüseferde bulunmasına mâni olmağa karar vermiştir. Binaenaleyh Joessing körfezinde Altmark ismindeki Alman vapuruna bir Ingiliz filosunun müdahale eylemesi alelâde bir hâdiseden ibaret olmayıp harbin idaresi noktasmdan da gayet mühim bir harekettir. Ingiliz Başvekili dünkü beyanatında, Alman gemilerinin bu yoldan serbestçe geçerek adeta İngiliz ablukasmı hükümsüz bırakmalarına Ingilterenin müsaade edemiyeceğini haber vermiştir. Fransız telgraf ajansı Havas'ın Londradan aldığı bir telgrafta Ingilterenin müdahalesi müttefikferin bitaraflara karşı vaziyetlerini değiştirmiş olduğunu ve bitarafların karasularındaki hakimiyet hakkından Almanyanın kendisi için büyük menfaatler temin eylemesine artık müsaade edemiyeceklerini ispat ettiğini bildirmiştir. Norveç diğer bitaraf memleektler gibi meselenin askerî ehemmiyetine bakmıyarak yalnız hukuku düvel chetine ve kendilerinin hakimiyet hakkına kıymet verdiğinden bir Ingiliz filosunun bir Alman gemisine müdahalesini kabul etmemektedir. Bir taraftan Norveçle Ingiltere arasında resmî notalar ve muhabereler ve istizahlar devam ederken diğer taraftan da iki hükumetin Başvekilleri ve Hariciye Nazırları nutuklar aöyleyerek münakaşalar yapıyorlar. Norveç parlamentosu kendi nazınnm ve Ingiliz parlamentosu da Başvekille Hariciye Nazırının içtihad ve hareketlerini tasvib etmektedir. Norveç Hariciye Nazırı Koht ile Norveç parlamentosu reisi Ingiltereyi bitaraf bir memleketin karasulan üzerinde haiz bulunduğu hükümranlık hukukunu ihlâl etmekle itham etmiştir. Ingiliz Başvekili de Norveç hükumetini karasularında bitaraflığı muhafaza etmiyerek Almanyaya yardım ve kolaylık göstermekle itham ederek böyle bir hareketin bitaraflık hukukuna aid Ingiliz telâkkisi'e telif edilemiyeceğini söylemiştir. Norveç devlet adamları nihayet meselenin Milletler Gemiyetine yahud başka bir beynelmilel hakeme havale edilmesi hakkını muhafaza ettiklerini beyan etmişlerdir. Fakat Ingiltere buna taraftar görünmüyor. Şimdiden bir Ingiliz kruvazörünün Norveçin şimalî Kutub denizi sahillerindeki karasularmda görünmesi ve bunun arkasından diğer Ingiliz harb gemilerinin de pe da olması ve Norveçin diğer sahilleri boyunda da Ingiliz donanmasının kademe halinde vaziyet alması Norveçin karasuları üzerindeki hukukile türlü türlü nazariyelerin lngiltereyi Almanyanın son ümid deniz yolunu kapatmaktan vaz geçiremiyeceğini göstermektedir. Ingiltere bahrî hâkimivetini mutlak surette kullanmak isteyor demektir. AGÂH SIRRILEVENDİ MÜTEFERRİK Valinin dünkü tetkikleri Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar dün beraberinde Vali muavini Haluk olduğu halde Silivriye giderek kazaya aid bazı işleri tetkik etmiştir. Vali, Eyüb kazasına da giderek yol, sıhhat, emniyet ve tahsilât işleri etrafında tetkiklerde bulunmuş, emniyet ve tahsilât işlerinden memnun kalmıştır. Halen Eyüb kazasının 20,000 nüfusu vardır. Bu nüfusun 12,000 i Eyübc'e, 8,000 i Ramidedir. Kaza merkezinde bir dispanser, ik ihükumet tabibi, üç Belediye doktOTU yani bes doktor bulunduğu halde Ramide doktor bulunmamasını muvafık görmiyen Vali, bunlardan birinin Ramide çalışmasını emretmiştir. Bundan başka Rami • Eyüb yolunun tamiri ve Ramiden geçen Nafıa yolunun da ıslahı için alâkadarlara müracaat edilmiştir. Mezkur kazada vergi tahsil işlerin'n geçen seneye nazaran çok iyi gittiği anlaşılmıstır. Başvekâletin bir tamimi Başvekâletten Vekâletlere gönderilen ve Vekâletlerden de alâkadarlara tebliğ edilen bir tamimde, memur, muallim ve askerhk sfrnindeki talehe ve diğe» »«•"'*sesatta çalışan her hangi bir şahsın as • kerlik vaziyetlerinin hüviyet cüzdanlanna kaydettirmeğe mecbur tutulmalannı, bu emre riayet etmiyenler hakkında kanunî takibat yapılmasını bildirmektedir. ADÜYEDE Bir kadını tehdid eden adam mahkum oldu Anadoluhisarında $ehime isminde bir kadına, bıçakla tehdid suretile tecavüze teşebbüsten İstanbul ikinci Ağırceza mahkemesinde muhakeme edilen Mahirin muhakemesi bitmiştir. Mahirin iki sene, on bir ay ağır hapsi karar altına alınmıştır. ŞEHİR İŞLERİ Dört mimar hakkında verilen karar İstanbul Belediyesi, imar projeleri hi. lâfında inşaat yapan 4 mimar hakkında muhtelif müddetlerle ademi istihdam kararı vermiştir. Bunlardan biri Cihangirde Gü neşli sokakta 9 metre genişliğindeki bir caddeye üç katlı bir ev yapan Fehmi Kalfa işten menedilmis ve buna ş;öz yuman Beyoğlu fen memuru Tevfika işten el çektirilmiştir. Üçüncü katın yıkılması için Daimî Encümenden karar istihsal edilecektir. Kurtuluş caddesinde 139 numarada Panayot kalfa hilâfı nizam inşaatından bir sene müddetle işten menedilmiştir. Kezalik Bankalar caddesinde Danob hanında 25 numarada mimar Sarrafyan projeye muhalif inşaattan bir sene ve Galata Agob hanında 5 numarada yüksek fen adamı İstepan bir sene işten menedilmiştri. Bu kabil muhalif inşaatın fazlaldsması Belediyenin nazarı dikkatini celbederek son aylardaki inşaatın sıkı bir kontrola tâbi tutulmasını alâkadarlara teblij et miştir. Bu nasıl is ? Bir katil davası Köy mekteblerinin muallim ihtiyacını karşılamak üzere, Maarif Vekâletinin köy enstitüleri kurmağa karar verdiğini yazmıştık. Vekâlet, enstitülerin teşkilâtmı ve buna dair kanun projesini hazırlayarak Meclise vermiştir. Enstitüler nisanda faaliyete geçeceğinden Vekâlet, vilâyet maarif müdürlüklerine yeni bir tamim göndermiş, 30 40 kadar talebe seçmelerini istemiştir. Açılacak enstitülerin miktarı 12 dir. Terhisinde Maliyeye intisabla 22 Bütün enstitülere bu sene alınacak talebe sene temiz hizmetinden sonra eylul miktan ise 2000 dir. 937 de vefat etmiştir. 20 lira eytam Enstitülerin açılacağı vilâyetler ve alımaaşile 5 nüfus yetim terketmis, nacak talebe miktarı şu suretle tespit ebaşka bir yerden bir kuruş gelir yokdilmiştir. tur. Merhumun 931 senesinde YenL Kars 200, Trabzon 50, Malatya 250, cami kazanc muavinliği açık maaKayseri 250, Samsun 50, Kastamonu şından dolayı Vilâyet muhasebesin150, Eskişehir 200, Kocaeli 200, lzmir ce 29/4/934 tarihinde 46 numaralı 250, Kırklareli 100, Seyhan 200, Ispardüyun ilmühaberi tanzim edilerek ta 100, Istanbuldan da Kocaeli enstitü698 numara ile Maliye Vekâletine süne 30 talebe gönderilecektir. gönderilmisti. Aradan bu kadar seKöy mekteblerinde bu ders yılı başınne geçtiği halde bir netice alamadık. dan itibaren tatbik edilen yeni tedrisat Yeşilköy postanesinden 2 2 / 9 / 9 3 9 rejimine göre, sınıflar beşe çıkarılmış ve tarihinde 99 numaralı taahhüdlü ismüfredat proğramına da ziraat ve iş gibi, tidama da bir cevab verilmemiştir. köy hayatını yakından alâkadar eden, Yeşilköy halkının ve bilhassa Fırderseler konmuştur. Bu itibarla, köy mekkanın yardımile en büyüğü on üç teblerinde vazife görecek olan muallimyasında olan evlâdlanm mektebe lerin bu şekle göre yetiştirilmesi mukardevam imkânını bulmakta ise de bu rer olduğundan, enstitülere alınacak olan kıs günü ne elbise ve ne de bir kilo talebeler, tamamile nahiye ve köylerdeki evde kömür yoktur. Bu memlekete kabiliyetli çiftçi çocuklarından seçilecekaskerliğile beraber 40 seneden fazla tir. Kabul edilecek talebelerin beş sınıflı hizmet eden bir babanın evlâdlanm ilk mekteb mezunu olmaları lâzımdır. bu ölüm tehlkesinden bir derece olsun kurtarmak icin alacağımızın veDört sınıflı köy mekteblerinden mezun rilmesi irin alâkaHar makamlann olan çocuklar için ayrıca bir ihzarî sınıf nazan dikkatini celbetmenizi rica eaçılacaktır. derim.» Enstitülerde okuyan talebelerin her türlü ihtiyaçlar Maarif Vekâletinden temin edilecektir. Beş sene okuduktan sonra mezun olanlar köylerde vazife almak mecburiyetindedirler. Bu talebeleri seçmek üzere her vilâ yette ilk tedrisat müfettişlerinin başkanlığında bir komisyon teşekkül edecektir. İlk defa İstanbul Maarif Müdürlüğünde kurulan komisyon dünden itibaren faaliyete geçmiştir. Vekâletin tespit ettiği şartnamedeki vasıfları haiz olan namzedlre martm 18 ine kadar müretteb oîdukları enstitülere gönderileceklerdir. Maarif Vekâleti bu enstitüleri idare edecek Halkevlerinin kuruluşunun sekizinci müdür ve tedris heyetlerini yakında seçeyıldönümü önümüzdeki pazar günü bü cektir. Enstitülerin miktan imkân nispeyük merasimle kutlulanacaktır. Bu mü tinde seneden seneve artırılacaktır. nasebetle o gün Parti binaları, Halkevleri ve Halk Odaları bu bayrama iştirak İKTİSAD edçcek ve mPTRsim Ankara Halkevind?n Partı Lıenel Ba=kan vekılı Daşvekıl Ur. îkinci kâgıd fabrikası Refik Saydaniın vereceği nutukla başlaİktısad Vekâleti, İzmit ikinci kâğıd ve mıs olacaktır. selüloz fabrikası inşaatının süratlendiril Halen, bir kısmı nahiye ve büyük köymesine karar vermiştir. Fabrikanın ikinci lerde olmak üzere 373 Halkevimiz varkısım inşaatının da ihalesi derhal yapıla dır. Eleman, bina ve vasıta noksanlığın caktır. Bu kısım inşaat için 158,000'lira dan bugün vaziyetleri tam teşkilâtla Haltah«isat kabul olunmuştur. kevi açmağa müsaid olmıyan yerlerde '.=e ayni maksadla ifa etmek üzere Halk OIngiltereye gönderilecek daları açılacaktır. 25 şub = tta yeniden atütünler çılacak olan Halkevi ve Halk Odalarının «avısı 1 46 dır. Ingiltereye ihrac olunacak tütünlerden mühim bir kısmı ordu ve donanma için DENtZLERDE yapılan harmanlara gireceğinden süratle hazırlık ve sevkiyat yapılacaktır. Karadenizdeki fırtına Ingiliz heyeti şehrimizde temaslarına devam etmektedir. Bu temaslar daha zihafifledi yade Yunanlılarla olmaktadır. Heyet buKaradenizdeki karayel fırtınası, biraz radan doğruca Yunanistana gidecektir. hafiflemiş ve günlerdenberi Büyükderec'e Karadenize çıkmak için fırsat bekliven Jilet ihtikârı vapur ve yelkenliler dün sabahtan itibaİhtikârla mücadele komisyonu dün Tiren Karadenize çıkmağa başlamışlardir. caret müdürlüğünde müdür vekili NecFırtına dolayısile Boğazdan giremiven meddin Metonun riyaseti altında bir topDenizyollarının Karadeniz vapuru da dün lantı yaparak jilet fiatlarında son zamansabah limana gelmiştir. laıda görülen ihtikâr hareketi üzerinde Fırtına esnasında Karadenizde bir çok tetkikler yapmıştır. küçük teknelerin çok fena vaziyetler geBu esnada şehrimizde iilet imal ve itçirdikleri anlaşılmaktadır. Dün limanımıhal eden müesseseler sahibleri de Ticaret za gelen Demirbaş ismindeki motör mürettebatı da iki gün Karadenizde bir ha müdürlüğüne davet edildiğinden bunlar yat ve memat mücadelesi geçirmişlerdlr da komisvon içtimaına alınmış ve ayrı Motördekiler, Köstenceden vükledikleri ayn ifadeleri zapt^lunmustur. Komisyon bu htısustaki tetkiklerine bütün kerest*»leri denize attıktan sonra devam edecektir. kurtulabilmişlerdir. Halkevlerinin 8 inci yıldönümü Başvekilimiz, pazar günü mühim bir nutuk söyliyecek Muharrem Feyzi TOCAY KÜLTÜR ÎŞLERt Zelzele felâketzedeleri arasındaki muallimler Ihrac maddelerimîzin Ehlivukuf cinayet yerînfiatını düşürenler varmış! de tetkikat yapacak Bazı kimselerin ihracat eşyamızın fiatları üzerinde yaptıkları şayanı dikkat bir düşürme hareketi meydana çıkarılmış ve tahkikata başlanmıştır. Türk yumurtaları halen Italya piyasalarında rakibsiz bulunduğundan ve yumurtalarımız standardizasyon dolayısile çok iyi evsafta olduğundan fiatlar Italya için 750 lirete kadar yükselmişti. Fakat bu esnada Italyadan verilen fiatların gittikçe düşürüldüğü nazarı dikkati celb etmiş bu arada bazı vatandaşlarm aralarından Italyaya bir mümessil göndererek yalnız kendilerinden yumurta ahndığı takdirde fiatları dahada kırmak teklifinde bulunduklan haber alınmıştır. Bu esnada fiatlar 640 lirete kadar düşmüstür. Bu haber piyasada büyük bir hayret ve hakh bir iğbirar uyandırmış ve nihayet alâkadar makamlar da hâdiseye el koymakta gecikmemiştir. Aldığımız malumata göre, bu hususta Italyaya piyasadan çok düşük fiat teklif eden muhaberat kopyalan da ele geçirilmiştir. Mesele üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. lstanbul ikinci Ağırceza mahkemesinde, dün bir öldürmek ve yaralamak davasına bakılmıştır. Muhakeme edilen, Emin Ölçücüdür. Davaya göre, kendisi, bir müddet evvel itfaiye çavuşluğunda çalışmış, terhis olunmuş, maaşmdan biriktirdiği 300 lirayı bankadan almış, ertesi gün Geliboluya gidecek ve orada, nişanlısile evlenecekmiş. Parayı bankadan aldığı günün akşamı, Galatada «Dayının kahvesi» denilen kahvede, oyun oynamış, ondan sonra kalkmış, gitmeğe hazırlanmış. Kahveciye borcunu öderken, elinde fazlaca para görenlerden Mehmed, kendisini kumar oynamağa davet etmiş, Abbasm da bu davete iştirakile ısrar gösterilmiş, öteki imtinala mukabele edince, kavga, küfür başlamış, Abbas eline geçirdiği bir sandalyayı Eminin başına fırlatmış, Mehmed üzerine yüriimüş, iş büyüdükçe büyümüş. Alt alta, üst üste bir boğuşmada, Emin, Mehmedle Abbası yaralamış, biri ölmüş, biri iyileşmiş. Emin nefsini müdaffa halinde harekete geçtiğini söylemektedir. Aınme şahidleri de, Eminin, diğerlerinin elinden kolaylıkla sıyrılması mümkün olmadığı, zora çekilmiş, sıkıştırılmış bir vaziyette onları yaralayarak ellerinden kurtulduğu şeklinde şahidlikte bulunmuşlardır. Eminin vekili avukat Ali Şevket Er kün; müdafaa bakımından bazı istekler Dün, Italyan bandıralı Kapo Arumo vapurile tahta eşya, karbon kâğıdı, cam lâmba, demir eşya, mantar eşya, alektrık malzemesi, kimyevî ecza, fotoğraf kâ ğıdı, makine aksamı, esans, radyo mal zemesi, pamuk mensucat, otomobil malzemesi ve liman, Basarabya vapurile muz, hurma, otomobil ak=amı. Hindistan cevizi, Sovyet bandıralı İzvantia vapurile de kalem ve sair eşya gelmiştir. LİMANDA Limanımıza gelen emtia Belediyeye dört müfettiş alınacak Belediye teftiş heyeti kadrosuna yeni den dört müfettiş alınacaktır. Bunlar için 7 martta imtihan yapılacaktır. Bu imtihana yüksek tahsil görmüş kimseler îstırak edebileceklerdir. Kendilerinin hukuk ve iktısad, devlet ve belediyeyi alâkadar eden hususat, mahallî idareler, belediye lerin şahsiyeti hükmiyeleri ve kazaiye salâhiyetleri hakkındaki malumatlarına müracaat edilecektir. ileri sürmüş, bu itibarla tahkikatın tevsii kararlaştırılmıştır. Mahkeme azasmdan Atıfın naibliği altında kahvede tetkikat yapılacak, Eminin öldürüp yaralamaksızın mütecavizlerin elinden kaçmasına, dükkânın vaziyeti müsaid olup olmadığına dair vukuf ehli raporu verilecektir. Mart başında bu tetkikat yapılarak, 14 martta muhakemeye devam olunacaktır. Tehdid mektubu gönderen bir genc kız mahkum oldu Adana (Hususî) Bundan bir müddet evvel, Asfalt cadde üzerindeki evinde öldürülen ve fakat henüz katilleri bulunamıyan eczacı ve kimyager Ahmed Rıza Işçenin ölüm hâdisesinden sonra, şehrimizde bazı zengin tanınmış zevata muhtelif tehdid mektubları gönderilmisti. Hepsi de: (... şu kadar lirayı falan yere şu saatte bırakmazsan hayatın tehlike dedir) tarzında ifadeleri ihtiva eden bu mektublann mürsillerini ele geçirmek için zabıtamız sıkı tedbirler almış ve nu hayet, İş Bankası müdürü Hâmid Bayhunun evine bu mealde atılan mektubun mürsilleri olarak Nazmiye Oflasla Cemile Kızıltuğ adında iki genc kız yakalanmıştı. O zamandanberi devam eden muhakeme sona erdi ve Nazmiye Oflas kabili temyiz olmak üzere iki sene hapse mahkum oldu. Cemile Kızıltuğ ise beraet etti. Maarif Vekâleti, Erzincan felâketze deleri arasında bulunan muallimlerin is tedikleri yerlere tayin edilmelerine dair bir karar vermişti. Şimdiye kadar yapılan müracaatlerden anlaşıldığına göre, bu Belcikaya satjl?n buğday vaziyette bulunan muallimlerin ekserisi Istanbul mekteblerine tayinlerini istemiş Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından lerdir. Ha'buki şehrimizdeki mekteblerde Belikaya 2,500,000 kiloluk bir parti bu istekleri karşıLyacak kadar münhal buğday satılmıştır. muallimlik olmadığı için talebler is'af eECNEBt MEHAFîmE dilememektedir. V^ekâlet bunun için yeni bir karar vermiştir. Münhal vukuunda istekli muallimler arasında kur'a çekilecek28 Çek genci Fransaya tir Kazanamıyanlar diğer yerlerdeki mugidiyor ''m1;lclere tavin edileceklerdir. Almanyadan kaçan Çek genclerinden mürekkeb yirmi sekiz kişilik bir kafile dünkü konvansiyonelle şehrimize gelmiştir. Müşterek bir Fransız p?saportile seYeşilköy Meteoroloji istasyonundan vahatlerini yapmakta olan bu mülteciler aldığımız malumata göre, dün yurdda haYunanistan tarikile buraya gelmi=lerdir. Suriye voli'e Fransaya giderek Garb cep va bütün bölgelerde kapalı, Ege ve Trakhesindeki Çek lejyonlarına iltihak edecek yada mevziî, diğer bölgelerde yer yer yağışlı geçmiş, rüzgârlar doğu bölgelerde lerdir. cenubî, diğer bölgelerde şimalî istikametten, Karadeniz kıyılarında kuvvetlice, diğer yerlerde orta kuvvette esmiş, deElini makineye kaptırdı nizlerimizde fırtına hafiflemiştir. Büyükdere kibrit fabrikası çöp daireDün, îstanbulda hava kapalı ve cüz'î sinde çalışan amele Ömer, ayni fabrikada karlı geçmiş, rüzgâr şimali şarkiden sa amele Çemalin dikkatsizliği neticesi elini makineye kaptırarak yaralanmış, bera niyede 3 le 5 metre arasında hızla es yi tedavi Beyoğlu hastanesine kaldırıl miştir. Hararet derecesi en çok 6,9, en az 2,1 mıştır. sant'srad olank kavdolunmustur. HAVÂ RAPORU Karısını yaraladı Denize düştü Küçükpazarda oturan motörcü Faikın 4 yaşlarmdaki oğlu Turhan, hal iskelesinde oynarken muvazenesini kaybederek denize düşmüşse de etrafta bulunanlar tarafından görülerek kurtarılmıştır. Dün sabah saat 6,30 da Kasımpaşada bir yaralama vak'ası olmuştur. Kunduracılık yapan Ahmed, bir müddettenberi kendisile ayrı yaşayan karssı Hüsniyeyi çalışmakta olduğu Dikimhaneye giderken yolunu beklemiş ve kundura bıçağill yaralamıştır. Hüsniyenin yaraları hafiftir. Vak'ayı müteakıb suçlu Ahmed kaçmıştır. CUMHURİYET kiy Abone seraiti'[ T ü riçine Nüshası 5 kurustur. Haric Senelik Altı aylık Üç aylık Bir aylık ıçm 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 » 400 r> 800 » 150 » Yoktur