6 Agustos 1939 CUMHURfYET Üunuadan i Yolcu salonu Bir heyet. inşaat vaziyetini tetkik ediyor PAZAPDAN PAZABA Yazan: SERVER BEO1 Harb yok! \ 4 buçuk milyona yapılan tesisat Metro Goldvin Mayer 125 binalı bu muazzam müessesede bir matbaa var, 100 bin nüshalık bir gazeteyi 2 saatte basıyor Münakale Vekili Ali Çetinkaya, şehrimize bundan evvelki gelişüıde Denizbankm ihmali ve inşaatı durdurması yüzünden iki senedenberi ikmal edilemiyen Galata yolcu salonunu tetkik ederek bu güzel binanın inşaatının sürüncemede kalmasile bilhassa alâkadar olmuş ve ınşaatın hızlandınlması için emirler vermişti. Vekâ et bu işle meşgul olmak üzere üç kisilik Yazan: CELÂLEDDIN EZ1NE bir fen heyetini şehrimize göndermiştir. Vekâletten gelen bu heyet, dün sabahtan itibaren liman fen heyeti azalarıle birlikte yolcu salonunun noksanları üzerınde çalışmağa başlamıştır. Oğrendığimize göre yapılan tetkikler, yeni yolcu salonu inşaatının dört aydan evvel ikmalınin kabil olmadığını göstermiştir. Halbuki binanın 937 senesi Cumhuriyet bayramına yetiştirilmesi mukarrerdi. Bu vaziyete göre yolcu salonunun küşad resmi ancak senebaşında yapılabilecektir. Diğer taraftan salonun tefrişatı için, bir komısyon teşkil edılmiş ve kcmisyon bizzat Limanlar Uraum müdürü Raufi Manyaslının riyaseti alünda dün sabahtan tibaren çalışmağa başlamıştır. Bir taraftan inşaat devam ederken diğer taraftan da mefruşatm ikmaline çalışılacak ve bu suretle zamandan tasarruf edilecektir. Harb yok! Tabiat hâdiseleri Çam yangınları Bursa vilâyetindeki su bendi köylüyü büyük Köylümüzün milyonu Ikaz edici levhalar afetlerden kurtaracak Çam yangınları Bursa (Hususî muhabirimizden) Apolyond gölünün garb sahili boyunca inşa edilmekte olan muazzam su bendi bu zümrüd gibi yeşil ve verimli ovaları bir afet halinde kaplıyan suların hücumuna b:r sed çekmiştir. Çünkü, devlet 4,5 müyon lira sarfederek bu ovaları tamamen ıslah etmeğe karar vermiş vs bu işın büyük bir kısmını yaptırmış bulunmaktadır. M. Kemalpaşa ve Karacabey ovala rından akan müteaddid çayların feyezanından başka gölün kabarması suretıle su altında kalan arazinin halka verdiği zarar senede bir buçuk milyon lira olarak tespit edilmiştir ki, bu muazzam tesisata sarfolunan bu paranın yalnız halkın bu zarardan kurtulmasına matuf bulundu ğunu kaydetmek bile tamamen yerine masruf bir para olduğunu anlatmaktadır. Karacabey ve Manyas ovalarında şimdiye kadar su altında kalan arazi mik an 14 bin hektardı. Tesisat ikmal edildikten sonra bu araziden senede iki ve hatta üç defa mahsul alınmak dahi kabil olacağına göre, kazancın nekadar mühim bir yekun tutacağını tahmin etmek güç olmadığı gibi insana büyük bir sevinc de vermektedır. Buna mukabıl ayni te sisatla 40 bin hektar arazigjn sulanmasi da mümkün olacaktır ki, bu iş de ovaarımıza ayn bir kıymet ve hayatiyet verecek demektir. M. Kemalpaşaya kadar uzayan alaildiğine dümdüz ve yemyeşil sahada yapılan ve üstünden bir otomobil geçebilecek kadar geniş olan bendin inşası için amyonlar harıl harıl taş taşıyorlar. Ekskavatör makineleri toprak kazıyorlar, yüzlerce amele an kovanı gibi çahşıyor. Bendin 12 kilometresi bitmiş, şimdi 56 kilometrelik kısmı tamamlanmak üzere bulunuyor. Bu suretle artık Apolyond göünün azgın suları sağa sola taşamıyacak ve kendi sahasında mahsur kalarak yükselmeye mecbur olacaktır. Tabiî bu sayede, sıtmadan kınlan Azadh ve Ya manlı köyleri halkı da bu musıbetten kurtulacaklardır. .jjv j^niı^.. t a uenaın Kaıa^oi oıu, Hoüvud'da radyo stüdygsunun haricden göriinüşü Holliıvood (Temmaz) devrin san'atı oldu. Birleşik Devlette Müdevver bir salondayız. Pıyanolaı, 7500 sinema binası var. Rusyada 8000; kemanlar, celolar, zurnalar... Bütün mu Almanyada 6500, Ingilterede 5000, İtalsiki alâb. Duvarlar baştanbaşa raflarla yada 3800. Fransadra 3700... Birleşik Devlet geçen sene 1427 filim örtülü. Rehberim anlatıyor: Filimlerin musikisi burada bestele imal etti. Japonya 577, Hindistan 200, nir. Şu gördüğünüz raflarda musikisi ta* Almanya 137, Fransa 116, Çin 86, Ingilrahinin en eskisinden en yeni notasına tere 80, Meksika 60, İtalya 48, Arjantin kadar bulabilirsiniz. Dünyanm en büyük 41, Isveç 30 Macaristan 26... Bu bir sene nota koleksiyonu Viyanadadır. Ikincisi zarfında kaç piyes yazıldı? Söyler misiWashingtonda; Congress kütübhanesin niz? Soranm size san'at başka nedir? de; üçiincüsii bizde... Evet, san'at başka nedir!.. Keyfiyet Yukarıdan piyano sesleri geliyor. Reh kemiyet oldu. Bakışıyoruz. îkimizin de berim şehadetparmağuu tavana kaldın dudaklannda gizli bir istihza var. O mu bana acıyor, ben mi ona; bilmiyorum. yor: *** Bestekârlarımız çahşıyor. Dışan çıkıyoruz. Başka bir bina 6nünLokantadan çıktık. Dışardayız. Rehdeyiz. berim soruyor: Matbaamız. Yüz bin nüshalık bir Otelinize donmek ister misiniz? Bigazeteyi iki saatte basabiliriz. Yanıbaşın raz istirahat edin; yoruldunuz. Biz alışdaki hususî telefon santrahmızdır. Otuz tık... Bir filimde gördüğünüz iki buçuk telefoncu kız çalışır. Matbaanm üstü se dakikalık şerid için bir gün çalışınz. 3000 naria muharrirlerinin odalarıdır. Nasıl, metrelik bir filmin ne meşakkatle meydaMetro Gqldwin Mayer sinema stüdio na gcldiğini siz düşünün. ' '' lannı beğendiniz mi? Tramvaya köşeden bineceğim değil Başım dönüyor... Bu devriâlem se mi? yahatini de geçti. Biraz otursak... Tramvay da ne demek?! Misafir Yemeğe igdelim. İki lokantamız lerimize mahsus 25 otomobilimiz vardır. vardır. Gelin şu en yakınıne... Lüks bir Cadillac arabası önümüzde Lokantada her kıyafette insan var: durdu. Atlıyorum. Hindli, Çınli, bahriyeli, Alman zabiti, Rehberün kolumu tutuyor: Fransız asilzadesi... Yüzler tunc rengin Akşam saat sekizde otomobil gelip de; kirpikler kahn kalın sürmeli. Hepsi sizi otelinizden tekrar alacak. Bu gece cambazhane soytarısınden farksız. Kendi studiolarunızda «Tarzan kendine bir ev mi bir maskeli baloda sanıyorum. Rehbe lâd buldu...» fılminin ilk temsili var. îşte rim izahat veriyor: davetiyeniz. Beklerim. Vakti kaybetmemek için yüzlerini Saat dokuz. Metro Goldwin Mayer yıkamadan, elbiselerini değiştirmeden yemeğe gelirler... Bakınız §u ortadaki masa stüdyolanmn sinema binası ve kapısının da oruran fraklı adamı tanıdınız mi? Ya önünde arkaaıkaya otomobiller. Kadmlar nunızdaki Alman zabiti ünifonnalısmı ve gece elbiselerile, erkekler fraklı. Kendimi karşısındaki İspanyol kadınını elbet filim Pariste bir piyes premiereinde sanıyorum. Içeri girdim. Salon dolu. Dünyanm dört lerde görmüşsüniizdür. bir tarafından gelmiş 200 den fazla gazeVe arkasından birçok meşhur isimler. Sinema perdesi gözümün önünde canlanı teci tek bir filmin tenkidini yazmak için hcyecan içindeler. Akhma bizim îstanbul yor. Tanışmak ister misiniz? Bir mülâ Şehir tiyatrosu geîiyor. Zavallı piyes muharriri, zavallı münekkid! kat gazetenizi alâkadar etmez mi? Yoo!.. Hayır, bunu bana reva görmeyin... «Sinema artistile mülâkat!», hayır!.. Rehberim yerinden fırlıyor. Yiizü kıpkırmızı kesildi: Ne o? Tenezzül etmiyor musunuz? Bunlann her birile yarım dakikalık bir enterviev için can atan gazetecilerin hesabını biliyor musunuz? Daimî olarak Hollyvvood'da ikamet eden Amerikan muhabirîerinin adedini söylesem şaşarsmız: 190 kişi! Ecnebi gazetelerinin muhbirleri 70... Mecmua muharrirleri 6 3 ; radyo spikerîeri 31... Olabilir. Fakat ben sinemanın bir san'at; sinema artistinin san'atkâr olduğuna inanmıyorum... Inanmıyor musunuz? Fakat san'at nedir? Muharririn eseri mi; yoksa filim halinde canlanması mı? Düşününüz bu san'atı meydana getirmek için ne feda kârlıklar yapıîmıyor. Şu gördüğünüz müessese bir şehir vüs'atinde arsanın üstüne Vurulmuştur. 125 binadan mürekkebdir. Tcinde hastanesi, kimvahanesi, berber dükVânları, çarşısı, garajları, kendi postane si, notprleri, avukatları, doktorları var. Bir hükümdarı eksik desenize!.. O da var. Yollarda gördüğünüz işaret veren seyrüsefer memurlarının maaşlannı biz veririz. Hükumet içinde hükumet ha^ka nedir? Ovle bir san'at ki dünyaya dalhudak sardı. Kaç kisi bir serıfoni dinlemeğe, yahud piyes seyretmeğe gidiyor? Halbuki sinema Rehberim yanında bir koltuk gösteri yor. Gene birçok meşhur isimleri saymağa baslıyor. Göğsünü kabartıyor; gözlerimin içine bakıyor: Nasıl? Hangî tiyatro piyesinin ilk temsili bu kadar şaşaalıdır? Kızararak başjmı ö'nüme iğiyorum. Büyük doitumuz Heybelıden sonra Chamberlain b i r Büyükadada çamlar harb olmıyacağından yanmış. Sıra Burgaz emin. Avam Kama la Kınalıya geldi. ra«mın taülden mah Bu adalar birbirlerum kalmasma lü rini görüp imreniyorzum görmedi. İngiliz lar ve taklide kalkımeb'uslarının ve dcv yorlar. Eskiden çam lar değil, çamlann let adamlannm gedıbinde oturan sevdalılar tutuşurdu. Şimne balık avına gidedi bu gönül ateşini söndünmenin türlü çacekleri muhakkak. releri bulundu. Hiçbir şey yapamıyanlar Fakat Hitler'le Mussolini'nin bu defa bir kendilerini plâjlardan denize bırakıveriyabancı memleket avına çıkacaklan şüp ytırlar. Yanıp tutuşma sırası çamlara gelheli. Bunun için İngiliz kabinesi azası în di. giltereden aynlmıyacaklar ve balıklarım Yazık! diyeceksiniz. ingiliz sularında avlayacaklar. Ne olur, Şüphe mi var? Bir çam ağacı, yerine ne olmaz! Hitler'in ağı, Vistül nehrinin göre, meşe kafalı bir adamdan daha kıyağzında görünecek olursa İngiliz devlet metlidir. Koca bir çam ormanmm yanmaadamları hemen Londraya dönecekler. sı ihtimaline karşı tedbir almamış olan Her neyse, bu sütunda harb olmıyaca mes'ul kknseler varsa onları şiddetli cezalara çarpmalı. Biz bir kişiyi bile yakğım temin etmekten hiç geri kalmıyan kumaktan çekinirsek, o, yüzlerce, bin'erce lunuzu îngiltere devleti de bütün haşmeağacı yakmaktan çekınmez. Orman yantile teyid ediyor. Küçük, büyük bir takım gınlarına, ateşten daha yakıcı bir disıplin sarsıntılar olabilir; fakat bir dünya har mâni olabilir. bini davet edecek kadar değil. Vaziyetin Köylümüzün milyonu Gazetede okudum: geçen eyluldekinden çok daha başka olduğunu sö'ylemeyiniz. Esaslar hiç dğiş «Bu yıl Bursa şehri IBaştarafı l inci sahîfeue} memiştir. Dünya harb istemiyor. Küçük borsasında muamele a davetliler, hususî bir vapurla Boğazda değil, büyük vesileler bile devletlere bu görmeksizin fabrikalarımıza gelen koza bir gezinti yapmışlardır. meş'um kararı verdireanez. Amerikadan ile birlikte yaş koza îstanbul halkı, dün saat 16 dan on sepay biçiniz. Bitaıaflığa yapışıp kaldı. A mahsulü bir buçuk kize kadar ingiliz gemilerini ziyaret et merika: en büyük ölçü! İngiliz dostları milyon kiloyu bulmiştir. mıza gelince, yazlık malikânelerine çeki muştur. Bu hesaba ingiliz bahriyelileri muhtelif gruplara göre yirmi, otuz gün gibi kısa bir müdayrılarak şehirde gezintiler yapmışlardır. liyorlar. Rahatından zerresini feda etmidet içinde köylümüzün eline bir tnilyoo Misafir filo, bu sabah saat 9 da lima yen dostlarımızm bu soğukkanhlığı da liraya yakın bir para geçmiş oluyor.» nımızdan ayrılarak Maltaya hareket ede sulhun en sıcak işaretlerinden biri sayılDesenize köylümüz milyoner oldu! cektir. maz mı? Fakat bu milyonu elli bin köylüye İzmirdeki Malaya zırhlısında bir taksim ederseniz adam başına 20, yüzTabiat hâdiseleri suvare verildi Farkında değilim. bin köylüye taksim ederseniz adam baİzmir 4 (Telefonla) Malaya geIstanbulda birkaç şma 10 lira düşer. misinde bu akşam süvari tarafından 200 Eh, buna da eyvallah... Bizim köylü gün, tam üçü bi'mem kişilik bir ziyafet verilmiş, Vali, Ku de Rokfeller gibi milyoner olacak değil kaç geçe, zelzele olmandan, Belediye reisi, ingiliz kolonisi, ınuş. Tanıdıklanm a!... bu ziyafette hazır bulunmuslardır. tkat edici levhalar r^an Vıirı Jîîı» J « *jr, İngiliz zabit ve askerleri bugün de Beni saatte, ayni dakiJJunku ^umhurilediyenin otobüslerile şehri gezmişlerdir. kada bir sarsıntı hishuriyette «DuymaSüvari de sivil olarak gezintiler yapmışsetmiş. Aldandı mı, dmız mı?» sütunutır. Gemi ile Bahribaba parkı arasında bilmiyorum. Aldannun muharriri haber bugün Izmir mıntakası şarpi yarışları yamadise, zelzelenin veriyordu: «Bazı Av pılmıştır. rupa mehafiiinde zihergünkü randevusuna bu kadar isabetle Malaya yarın «bugün» İzmirden hayafete, suvareye dave intizamla gelişine şaştun. Sanki biz oreket edecektir. vetli olanlarm görenu dört gözle bekliyormuşuz gibi tam zaİzmir muhtelitile Malaya takımı arabilecekleri yerlere şu sında yapılan îkinci maçı da 4 0 İzmir manında, koca öküz, boynuzlannı salhibareleri ihtiva eden yor. Beyoğlu sinerraları bile bu kadar inmuhteliti kazanmıştır. küçük levhalar asılıAmiralin beyanatı tizamla matinelerine başlamazlar. Saniye yormuş: «Ahvali ha vaiyeyi bütün leferMisafir Amiral, ziyafette şu beya şaşmıyor. rüatile biliyoruz. Binatta bulunmuştur: Bütün tabiat hâdiseleri bu kadar intinaenaleyh havadan, « Güzel Türkiyeden ayrıldığımız zamla vuku bulsa ve biz de, evvelden sudan lulfcn bansetmeyin!» «LBOŞ lâkırdı dan dolayı çok müteessirkn. MemleketiTannnın icraat programını bilsek ne ra söylemeyin, yir.ai dakika, üstüsie, ayni nizden güzel intıbalarla ayrılıyoruz. Buhat olurdu. Gazeteler, haftahk radyo sözü tekrara lüzum yok.» «Saçma sözler nun için buradaki ikametimizin mümkün mertebe temdid ettik. Ankarayi görmek programları gibi bunu da neşrederlerdi. güzel dudaklarda aaklı manalar alır.» «Sükut altındır.» ve Reisicumhur Inönü tarafından kabul Meselâ: Bizim memlekette de bu levhalara ihedilmek, bize ayrıca şeref vermiştir. TürPazartesl hava programı tiyacı olan yerler az değildir. Ama, en kiyeden aldığımız intıbalar, her îürlü 8,20 on iki dakıka sürecek bir ahmak münasibi, Ankaradaki radyo stüdyosu! tahminimizin fevkindedir. ıslatan yağmuru 8,32 yağışsız, hafıf Biz, Maltadan eski dostlarımızı gör rüzgâr ve bulut.. 13,10 güneş 15,6 dokuz Konferans veren bazı zatlann gözleri ömek için geldik. Burada bu dostluğu ih saniyelik bir zelzele 17,30 poyraza çe nüne bu yanar söner levhalardan birkaç ya etmek istedik. Burada birçok iyi dost virecek 19 hafif yağmur 22 duvaklı tanesi dizilmelıdir. Bir de şu levha iîâve edilebilir: lar bulduğumuzdan dolayı kendimızi mehtab 23,10 fırtına 24 Münir Nured«Boşuna çene yormaym, kimse dinhbahtiyar addederiz. dinin konseri, (şey. pardon') bedri tam miyor!» Türk matbuatı, bize lâyık olduğumuzhalinde parlak ay ilâh... SERVER BED1 dan fazla bir teveccüh gösterdi. Bilhassa Türk gazetecilerine müteşekkirLn.» Misafir İngiliz Amirali bu sabah limanımızdan ayrılıyor irtifaı da 3 metredir. Sedde, Apolyond gölünün Uluabad kısmmdan M. Kemalpaşa kasabasının içine kadar devam etmektedir. Yalnız bu Seddenin su baskmlarmdan kurtaracağı arazi miktan 80 kilometre murabbaıdır. Göl sularınm gözle takibi mümkün bir sekilde süratle yük selip alçaldığı görülebiliyormuş ki, bir meddi ceziri andıran bu hale, göle mü teaddıd sular aktığı halde oradan yalnız bir ayağın çıkması sebeb olmakta imiş. Apolyond gölünün Marmara denizıne akan bu ayağı üstüne bir regülâtör yapı *: Iacaktır. Bu regülâtör, göl suyunun se * viyesini yükseltecek ve fazla gelen suyu muntazarjn bir cereyanlp bu ayağa verecektir. Manyas gölü sahilinde de ayni şekilde tesisat yapılmaktadır. Bir köylü için, bütün bir yıl büyük bir( ümidle bağlandığı ve göz bebeği gibi üs« tüne titrediği mahsulünü her hangi bir su baskınının tamamen mahvetmesinden daha acı bir felâket mi olur? Onun mah volması yalnız bir ocağın felâketi değil, bütün bir memleketin maruz kaldığı bir acı demektir. îşte, yüz yıllarca bu hakikati sezemiyen Saltanat rejimi, Türk köylüsünün iktısadî varlığını tabiatin bir şansına tâbi ve bağh olarak kendi halile başbaşa bırakmıştır. Bugün, bu ovalarda Cumhuriyet idaresinin kurduğu yüzlerce medeniyet ve umran eserlerinin hepsini bir tarafa bırakarak yalnız halkı ve araziyi su baskınlarmdan kurtaracak olan bu tesisatla övünmek bile insana rejim hesabma derin bir gurur veriyor. Kaldı ki, üstelik sulama kanallan dahi açılmak suretile halkın arazisini bir kat daha kıy metlendirecek olan tesisat, bu cennet kadar güzel memleket parçasını zengin bir zahire ambanna ve müreffeh bir mamureye döndürmesin. Malum olduğu üzere, sulama kanallan tıpkı asfalt yollara benzer. Nasıl ki, asfalt yolun geçtiği yerler iki üç kat kıymet kazanırsa sulama ka nallan da, civarından geçtikleri toprak lara hayatiyet verdiklerinden onları bir kaç misli kıymetlendirir. Binaenaleyh Bursa, Karacabey, M. Kemalpaşa ve Manyasa kadar uzayan bu münbit ovalar üzerinde devletin yaptırdığj ve şimdiye kadar yekunu 1 5 2 0 milyona baüğ" olan tesisatm neden ve ne maksadla yapılmış olduğunu uzunboylu izaha hacet yoktur. Bu tesisat, bu güzel yurd parçasına hayat ve refah saçtığı gibi yepyeni bir can verecektir. Bunu pek yakın bir istikbalde görmek mümkün olacaktır. Tekzib edilen haber Dünkü sabah gazetelerınden bıri, Almanlan da gümrükteki mallarını gerı çektiklerini, siparişlerin bir an evvel gemilere tahmil için emirler verildiğini yazmıştir. Bu haber alâkadar makam larca tekzib edılmiştir. Uşak • Aydın yolunda feci bir Almanyada yeni bir madalya Berlin, 5 (a.a.) Hitler, Siegfried kaza daha hattının inşasmda çalışan işçiler için bir «sed şeref madaiyası» ihdas etmiştir. Celâleddin EZ1NE Sıcaklar yüzünden... Son günlerde. havalann sıcaklığı dola yısile bazı kimselerin mabed merdiven lerine uzanıp yatmakta olduklan görül mü<;tür. Buna meydan verilmiyecektir. Üstü başı pis fırın işçileri Fınnlarda üstü başı pis işçiler çalış • tırılmıyacak, bu kabil kimseler ekmek imal edilen yerlerde dolaştırılrmyacak tır. İkamet tezkeresi olmayan ecnebilerin işleri Resmî dairelerde, ikamet tezkeresin hâmil olmayan ecnebilere aid işlerin gö rülmemesi ve yapılacak muameleden evvel ikamet tezkerelerinin gözden geçirümesi lüzumu alâkadarlara bildirıl mistir. Aydm 5 (a.a ) Şeker yüklü olduğu halde Uşaktan Aydına gelmekte olan bir kamyon dün gece Kuyucak nahiyesi civarında devrilmiştir. Bu kaza neticesinde şeker çuvallarımn üzerinde duran çocuk ölmüş ve altı yolcu da muhtelif Sümer Bank Umum Müdürü yerlerınden yaralanmışlardır. Yarahlar Sümer Bank Umum Müdürü Nurui trenle Aydına getirilerek memleket haslah Sümer, dün Ankaradan mezunen tanesine yatırılmışlardır. şehrimize gelmiştir. Bir müddet kala Bir Mısır heyeti Tahrana gitti caktır. Kahire 5 (a.a.) Başmabeyinci HaseRakı ve bira neyn Pasa ile Mısınn sabık Tahran eltnhisarlar idaresinin yeni kırk derese çisi Talât Beyden ve Hariciye hususî kalık rakısile beraber yeni înhisarlar bıra lem direktöründen mürekkeb bir heyet, ları da piyasada satılmağa başlamıştır. bu sabah Tahrana hareket etmiştir. İnhisarlar biraları için yeni etiketler Söyleidiğine göre, heyet Mısır ile İyapttrılmışdır. Ayın 16 sında piyasaya ran arasındaki münasebetlerin takviyeöi çıkacak 16 kuruş fiatlı İnhisar biralaıı hakkında Kral Farukun Şahinşaha bir için aynca etiket bastırılacaktır. İdare, diğer taraftan bira satış teşkılâ mektubunu hamil bulunmaktadtr. tmı da tamamlamıştır. Safranbolunun irnar plânı Bulgarların Almanyaya siparişi Berlin, 5 (a.a.) Bulgaristan, Almanyaya sekiz buçuk milyon marklık demiryolu malzemesi siparişi vermiştir. İ Danzig ayanının cevabı Danzig, 5 (a.a.) Salâhiyettar bir membadan alınan malumata göre, Danzig âyanı dün Varşovanın verdiği notaya müspet bir cevab vermiş ve Danzig arazisinde Polonya gümrük müfettişlerinin hukukuna hürmet edileceğini bildirmiştir. Pek yakında bu hususta resmî bir tebli^ neşrolunacaktır. Amerika Hazine Nazrır Londraya gidiyor Londra 5 (a.a.) Amerika birleşik devletleri Hazine Nazırı Morgentau yakında Londrada beklenbektedır. Mumaileyhin bu seyahati hiç bir resmî mahiyeti haiz olmamakla beraber selâhi yettar mahfillerde söylendiğine göre Morgentau hazine mümessillerile mü him görüşmelerde bulunacaktır. Safranbolu 5 (a.a.) Safranbolu beDoktor Miralaylanndan merhum Beh lediyesinin imar plânı tatbikatı için Beleçetin oğlu süvari üsteğmeni Nihadı ara diyeler Bankasından borc olarak alacağı Yalovadan Köprüye geîen Fsik kap tanm idaresindeki Ada vapuru iskeleye mızdan knybettik. Bugün (pazar) sabah elli bin liranm verilmesine Dahiliye Ve vanaşırken on yaşmda Sashvan oğlu Gümüşsuyu hastanesmden kaldırılacak kâletince müsaade edilmiştir. Belediye haKotlo admda bir çocuk. vapurun dümen tır. İstanbulda mevcud arkadaşların geiI ritası mucibince istimlâk edeceği yerlerin meleri umulur. zencirine sağ ayağını kaptırmış, yara 1 tespitine başlamıştır. Gökçaylı lanmıştır. Dümen zencirine ayağını kaptırdı 932 mezunlarma: MUSA ATAŞ