6 Ağustos 1939 CUMHURİYET SON Kâdiseler arasında İKTÎBASLAR Türklük için ürkyurdu mecmuasmın kapandığı gündenberi, aradan geçen zamanm umdurduğu tekâmülden çok iistün bir olgunlukla çıkan «Türklük» mecmuasmın 5 inci ağustos sayısının da her sayfasından, koparılması için parmaklarınızm küçük ve kıvrak bir hareketini bekliyen, kızarmış ve ballanmış kültür yemişleri sarkıyor. İlk sayfasında, bu ayın yirmi altıncı günü, Türkiye devletinin 868 inci kuruluş yıldönümünü idrak edeceğini bildiren ve Malazgird kahramanı Alp . Arslanm Bizans imparatorunu tepeliyerek Oğuz Türklerine Anadolunun kapılarını açtığı büyük zafer gününün millî bir bayram sayılması fibini telkin eden güzel bir muhtıra var. Uzak şarkta Ingiltere T aleyhine tahrikât Çinli amele bir İngiliz fabrikasını yağma etti, Japon tayyareleri konsoloshaneye bomba attılar [Baştarafı 1 inci sahitede] pon jandarmasını haberdar etm'şse de jandarma müdahalede bulunmarnıştır. İngiliz konsoloshanesi bugün bunu pro testo etmiştir. Türk ingiliz dostluğu Yazan: ARTHUR MERTON Türkiyeye seyahat eden hiçbir yolcunun, bugün, Türkıyede mevcud îngiliz dostluğu havasını hissetmemesi imkânı yoktur. Daha bundan on sekiz ay evvel bu memlekete geldiğim zaman, herkes İngiliz ve Türk siyasetlerinin müşterek menafiini müttefikan tasdik ediyordu. Beynelmilel politikada husule gelen son değismeler İngiltere lehine olan tecnayülü, sadece tacil etmiştir. Türkler, harb esnasında, Türkiyenin bir nevi Alman müstemlekesi haline geldiğini acı acı hahrladıkları için, ayni tecrübeyi tekrara hiç niyetleri yoktur. Anşlus meselesi şüphelerini uyandırmış; ÇekoSlovakya vak'ası endişelerini arttırmış, İtalyanın Arnavudluk sergüzeşti, ınihverin Balkan yarımadasmdaki emellerıne dair olan kuşkularını teyid etmiştir. Her tarafta İngiliz dostluğu tezahürleri görülmekle beraber, Büyük Britanyanın Türkiyeye iktısadî istiklâlini tekrar elde etmesi için el uzatması lâzım geldiği noktai nazarı da sık sık işitilmektedir. Bu müzaheretin müstaceliyeti, Türkiye ihracatının yüzde 54 ünün Almanyaya, yüzde 15 inin İtalyaya gitmesi keyfiyetile sabittir. Türkiye bugün 1931 deki büyük iktısadî buhranın kurbanıdır. Almanya, îngiltere ile Fransanın, Türk mahsulâtmı mazideki nispet dahilinde mübayaa etmek ten âciz kalmaları üzerine, bu vaziyetten istifade etmiş ve Türkiye piyasasında bu günkü hâkim mevkiini kazanmıştır. Türk hükumeti, memleketin tabiî kaynaklarını inkişaf ettirmek suretile Alman tazyikından kurtulmağa çalışmış ve hazırladığı sanayi plânlan sayesinde, memleketin bugünkü ihtiyaclarını temin ettikten başka, ihracat için de geniş bir rcarj elde etmiştir. Türkiye ekonomisinin hayatî noktasmı teşkil eden şey, ucuz malzeme me?elesidir. Bugünkü sistemle, Almanya, Türk mahsulâtma, hakikî fiatlarından yüzde kırk fazla vermek suretile, serbest mübadele memleketlerini rekabet sahasından uzaklaştırmış ve bu zarannı, Türkiyeye sattığı malların bedelini yükseltmek suretile, fazla fazla telâfi etmektedir. Türkiye ise, sahib olduğu iptidaî maddelerin kıymetini hissedilecek derecede yükselten bu usulü kabule mecbur olmuş, bu suretle, bir dairei faside içinde dönmek mecburiyetinde kalmıştır. Büyük Britanyanın Türkiyeyi mihver tazyikından kurtarmak üzere yapacağı müzaheret, anlaşmadan madud gibi, itimadla bekleniyor. Filhakika, siyasî ve askerî mülâhazalar, Türkiyenin İngiltere ile bir ittifak yapmasını âmir bulunmakta iken, iktısadî mütalealar da, bir taraftan, bu hususta büyük bir rol oynamaktaydı. İngiltere, simdiden çelik sanayii için 3 milyon İngiliz lirası, sanayi malzenıesi mübayaası için 10 milyon İngiliz lirası ve Millî müdafaa için 6 milyon İngiliz lirası tekeffül etmiştir. Fakat, Türkiyenin de bizzat gayret göstermesi, müstahsilin, Almanya tarafından teklif edilen yüzde kırk fazla fiata aldanmıyarak normal fiatla satış yapması lâzımdır. Bu hususta her türlü iînlıal, memleketi nazik bir vaziyete sokabilir. haz etmekle meşguldür. Son zamanlarda müsaid bir vaziyet hâdis olmuş, Türk müstahsilleri, beynelmilel vaziyetin vehameti yüzünden Almanyaya mal satmakta tereddüde düşmüşlerdir. Bunun neticesi olarak fıatlar sukuta başlamıştır. Eğer Türk müstahsiller, normal fiatlar esası üzennden satış yapmağı kabul edecek olurlarsa, İngiliz ithalâtçılarının Türkiyeden yaptıkları mübayaatı arttıracaklan ve İngilterenin, bu intikal devresi geçtikten sonra, Türkiyeye yeni bir malî yardımda bulunarak iktısadî vaziyetini tatnamen müstakar hale getirmesine imkân vereceği şüphesizdir. Bu meseleyi mütalea ve teklifler dermeyan etmek üzere Türk maliyecilerinden ve sanayi erbabından müteşekkil bir komite teşekkül edebilir. Meselâ İngiltere, Türkiyeden büyük mıkyasta tütün mübayaa edebilir. Bırç^k sene evveline gelinceye kadar, İngiltere çok fazla tütün istiMâk ediyordu. Harbin neticesi, Virjinva tütününün piyasayı ele geçirmesine sebeb olmuş, bundan da Türk ve Mısır tütünleri zarar görmüştür. Geçen sene, Türk ve Virjinya tütünlerinden harman yapılmak suretile şayanı dikkat tecrübeler tatbik edilmiş ve müketnmel neticeler alınmıştı. Fakat, İngilterede birtakım büyük menfaatler, Türk tütününün istihlâkine engel oldu. Tevzi metodlannın radikal bir şekilde yeniden tanzimi, ister.ilen neticeyi verebilir ve Türkiyenin, kendi tütünü üzerindeki Alman tazyikını azaltmasını imkân dahiline koyabilir. Türk İngiliz dostluğunu da takviye etmek lâzımdır. Genc Türk nesli, İngiltereyi ziyarete ve tahsilini orada ikmale teşvik edilebilir. Bugün, yabancı memleketlerde tahsil yapan Türk genclerinin ekseriyeti Almanyada, yalnız yüzde 3 ü îngilterededir. Bugün Türkiyede pek az Alman bulunmakta ve Türkiye hükumeti, Alman teknisyenlerile yapmış olduğu mukaveleleri tecdid etmemekte ise de, Alman dili, Türkiyede en fazla konuşulan lisandır. Türkiyede, fransızca konuşan Türke her tarafta tesadüf edebilirsiniz. îngilizce konuşan Türk nadir görülür. Türk İngiliz münasebatının, siyasî, iktısadî ve askerî bakımlardan takviye edilmesi ve Türk milletile İngiliz milleti arasında vifak hüküm sürmesi için, gelecek Türk neslinin İngiliz lisanını ve İngiliz faaliyetini tamması lâzımdır. İngiliz hükumeti, geçenlerde, Türk gazetecilerini Büyük Britanyayı ziyarete davet etmişti. Bu gazeteciler, ziyaretlerinden kuvvetli intıbalar alarak memleketierine döndüler. Ayni zamanda, her sene beş Türk taleb«sinin, tahsilini İngiltarede ikmal etmesi için bir kurs ihdas edildi. Diğer taraftan, Türk hükumeti de, dördii kadın olmak üzere on iki talebeyi İngilterede ikmali tahsile gönderecektir. Fakat bu kâfi değildir. Asıl yap;lacak iş, İngiliz fabrikalarında, atölyelerinde, Türk talebesine mahsus kurslar açmalan imkânını vermektir. Britanya Sanayi Federasyonu bu mütaleayı nazarı itibara almalıdır. Zira, gerek Türkiyede, gerek diğer şark memleket'erinde yapılan tecrübelerle sabittir ki, daha derin bir mukabil anlaşma temın eden tetnastan ayrı olarak bir garb memleketinde yapılan tetkikat, alelumum, o memleket müstahsalâtını tercih hususunda âmil olmaktadır. «Journal d'Egypte» gazetesinden Cumhur Reisimiz dün memleket seyahatine çıktı IBaştarafı 1 inci sahifede] tün tafsilâtını •bildiriyorum: İnönü bu sabah saat tam altıda refahatlerinde Bayan İnönü olduğu halde Çankayadan hareket ettiler. Cumhur Reisliği Umum Kâtibi Kemal Gedelec, Başyaverleri Celâl, yaverleri Şükrü ve Cevdet ve Cahid, Ankara Vali vekili Dilâver, Ankara Emniyet Müdürü Şinasi Tulgay, Jandarma Komutanı Fettah ve Ankara Nafıa müdürü Aziz otomobillerle İnönünii bu seyahatte takib etmekte idiler. Cumhur Reisi saat yedi buçukta Aya« kazasını şereflendırdıler. Millî Şefın teşrıfıni duyan Ayaşlılar yollara birikmişlerdi. Kasabada taklar kuruldu, her taraf bir anda donandı. Talkarda «Hoş geldin Büyük İnönü» cümleleri okunuyordu. İnönü Ayasta kısa bir tevakkuftan sonra yollarına devam ettiler. Bu tevakkuf anında halkla bazı konuşmalar yaptılar. Kafile saat dokuzda Beypazanna vardı. Millî Şefin kasabaları istikametine gelmekte oldukduyan Beypazarlılar coşkun lannı bir neşe ile istikbale şitab etmişlerdi. Reisi Cumhur Halkevine gelerek civar köylüler ve halk mümessillerini kabul buyurdular. Burada Urus muhtarı Mustafa, müteakıben Taceddin köyünden Hakkı Yetim, Sekli köyünden Ahmed ve Beypazarı tacirlerinden Hüseyin Kalaycıyı kabulle sualler sordular. Dileklerini dinliyerek bizzat not aldılar. Reisi Cumhura arzedilen dileklerin t>aşlıcaları şunlardır: Beypazarı vilâyetin dört kazasında merkezî bir vaziyette bulunduğu cihetle bir orta mekteb açılması, Ziraat Bankasınca yapılan yardımların arttırılması, bilhasas ziraat aletleri ve pulluk temininde kolayhklar gösterilmesi, üç smıfli köy mekteblerinin beş sınıfa iblâğının lüzumlu olduğu arzedildi. Beypazarlılar bundan sonra Beypazarı Mihalıccık şosesinin tamirini istediler. Mevcud köprünün yeniden inşasile düzelecek olan bu yol sayesinde tren güzergâhına kolaylıkla varılacağını söylediler. Bundan başka Mudurnu ve Beypazarı yolunun ıslahı temennisi de mevzuu bahsoldu. Beypazarında on iki yaşında bir çocuk da İnönünü karşılıyarak liselerden birine rneccanen kaydi için yalvardı. Reisi Cumhurun suallerine cevaben: Adım Faiktir, orta mekteb mezunuyum, lisede okumak istiyorum, dedi. İnönü sordu: Imtıhanlar açıldı; mii<;abakavd niçin girmedin? Faik cevab verdi: Girdim ve kazandım; fakat kazananlar arasındaki kur'ada ismim ç:kmadı. Ben okumak istiyorum. înönü, küçük vatandaşın ismini ve dileğini not etti. inönü, mahsul vaziyetile de alâkadır olarak izahat aldılar. Köylü, bu yıl ekinin bereketli olduğunu söyledi. İnönü, alkışlar ve coşkun tezahürler arasında Beypazarından ayrıldı. Nalhhan kazasında coşkun bir halk' kütlesi, Millî Şefi karşıladı. İnönü oiomobilden inerek halk arasından yürürlaler ve sonra Mudurnu istikametinde hareket ettiler. Saat on üçte Mudurnuya varıldı. ÎÎJÖnü öğle yemeğini burada yediler; yemckten sonra Halkevini teşrif ettiler ve Mudurnu halkile civar köylerden gelenleri kabule başladılar. İnönü burada Beypazarhlann Kıbrısçık yolu hakkmdaki temennilerile de meşgul oldular. Saat 15 e doğru Mudurnudan hareket edildi. Millî Şef ve Bayan İnönü, halkı selâmlıyarak, tezahürler arasında Abadgölüne geldikleri anda, Bolu Valisi Naci Kıcıman ve Bayan Kıcıman, Bolu jandarma kumandanı, Bolu meb'usları ve kalabalık halk tarafından karşılandılar. Burada öğretmenlerin kamplan surulu idi. Beden Terbiyesi direktörlüğünün kulübünde bir müddet istirahat eden İnonü, burada da tetkiklerde bulundular ve Bolu Valisi Naci Kıcımana, gerek yolun inşası, gerek bu güzel gölün etrafının temizlenmesi içir. icab eden tedbirlerin alınasımı emrettiler. İnönü buradan doğruca Boluya hareket etti ve güzergâha toplanmış olan halkın candan tezhürleri arasında saat 19 a doğru Bolu Vali konağına indiler. Halk, konağın önünden aynlmıyordu. İnönü, nihayet terasa çıkarak, yann kendilerile uzun uzun görüşeceklerini vâdettiler ve «Çok teşekkür ederim; istirahat edin» dediler. Akşam yemeğini konakta yiyen İnönu, yann erkenden şehirde ziyaretlerde bulunacak, halkı kabul edecek ve tetkiklerine devam edecekleıdir. Bolu halkı, gecey: uyanık ve sonsuz bir neş'e içinde geçiriyor. Fener alavı tertib edildi; her taraf donandı. Her yerden «Varol Kahraman Şef!» sesleri yükseliyor. İngiliz konsoloshanesi bombalandı Londra 4 (a.a.) Şanghaydan bil dirildiğine göre, bir Japon tayyaresinin bombası Chungking'deki İngiliz konso loshanesinin üstüne düşerek binada ol dukça ciddî tahribat yapmışsa da kimseye birşey olmamıştır. Japonyaya karşı iktısadi abluka teklifi Londra 5 a.a.) Çemberlayn ta rafından İngilterenin Uzakşark poı'tikası hakkında yapılan beyanatı müteakn muhafazakâr meb'uslardan Sir Roger Kayes, söz alarak İngilterenin, Japonya politikasına devam ettiği takdirde bu memlekete karşı azimkârane bir harekete geçeceğini açıkça bildireceği ümidini \zhar etmiştir. Amele partisi meb'uslarından Man der, Fransa, Amerika ve Holandanm Japonyayı iktısadî bir abloka altırıa al malarını istemiştir. Muhafazakârlardan Mac Namar, Biiyiik Okyanusta İngiliz, Fransız, A vustralya, Hind, Yeni Zelânda, Holanda ve Sovyet kuvvetlerinin tek bir ku manda altma almması, başka her ted birden ziyade Japonyaya karşı müessir olacağmı söylemiştir. Avam Kamarası bundan sonra 3 ilkteşrinde toplanmak üzere dağılmıştır. Amerikaldar deniz nümayişi yapmak istiyor Vaşington 5 (a.a.) Siyasî mah fillerde Çemberlayn'in nutku Amerikayı Uzakşarkta teşriki mesaiye hararetli bir davet mahiyetinde tefsir edilmektedir. Hükumet namına söz söyliyen resmî zevata Amerikanın istediği gibi hareket etmekte tamamile serbest olduğunu te yid etmekte ve Londra ile Vaşington arasında bir anlaşma mevcud olmadığını tebarüz ettirmektedirler. Bununla beraber Uzakşarkta İngiüz ve Amerikan menfaatlerinin ve görüş lerinin bir olduğunu Japonyaya anlat mağa matuf bir harekette bulunulması prensipine ne kongre, ne de efkârı umumiye muarız değildir. Sureti umumiyede efkârı umumiye, Japonyaya karşı alınacak tazyik tedbir lerinin geciktirilmesi değil, tesri edilmesi taraftarıdır. Hariciye Nezareti mahfil lerinde şimdiki halde yeni bir harekette bulunulmasına lüzım olmadığı söylen mekte, fakat altı ay sonra tatbik edilmesi jhtimali okn ambargo tehdidinin garb devletlerinin menfaatlerine karşı Japon ya tarafından yapılacak yeni bir teşe'obiis muvacehesmde Amerikanın harekete geçmeğe azmettiğini kâfi derecede göstrdiğini tebarüz ettirmektedirler. Birkaç gazete ve bazı siyasî rica!, Uzaksark bir deniz nümayişi yapılmasmı tavsiye etmeketdirler. Reisicumhur, böyle bir tedbire müraVarşova Universitesi Türkoloji procaat ettiği takdirde efkârı umumiyenîn kendisini tasvib edeceği anlaşılmaktad:r. fesörü ve Polonya Akademisi azasınAmerikan filosunun yakında Havvai'a dan Dr. Zajaczkovvski'nin Polonyada gideciğen dair kongrenin koridor'annda yaşıyan Türk unsurları hakkında bir şayia bile dolaşmıştır. Fakat Bahriye türkçe yazdığı kıymetli etüdün arkaNezareti mahfilleri, bu şekilde veri'miş sından değerli üstad Hüseyin Namık Orkunun makalesi geliyor. Hep o bir karar olmadığını beyan etmişlerdir. Japonyanın İtalya ve Almanya i!e as canlı mesele: Osmanlıların aslı. Daha kerî bir ittifak akdetmesi muhtemel ol sonra, Yenisey kitabeleri üstünde saduğuna dair verilen haberler burada bii yıh âlimlerimizden Ali Ulvi Elövenin yük bir heyecan tevlid etmiştir. Çünka araçtırma serisi. Bu etüdü İsmail Hâböyle bir ittifakın akdi Ruzvelt'in vaz; mi Danişmendin «Osman oğullarına yetini sağlamlaştırcak ve Japonya ile I isnad edilen sahte milliyetler» makatalya ve Almanyanın Amerikaya kar<! lesi takib ediyor. Bazı fikir adamlamüştereken harekete geçeceklerine dair rımız arasında Süleyman Nazifi bile Reisicumhur tarafından ileri sürülen \.:z\şaşırtan ve Osman oğullarının Türktakviy edecektir. lüğü üstünde abes şüpheler içine soJaponya askeri ittifaka giriyor mu? kan rivayetleri, İsmail Hâmi DanişRoma 5 (a.a.) Gazetta del Po mend, öldürücü kalem vuruşlarile ya. polo, Japon askerî şeflerinin Tokyo hü rahyor. ((Tarihçüer, neredesiniz?» adkumetinin İtalya ve Almanya ile bir an lı yazımdaki davete koşarak bu kötü evvel askerî bir itilâf akdetmesini istedik ve yanlış iddiaları baltalıyan muhtelerini yazmakta ve bu itilâfın Japon as rem üstada teşekkür ederim. Hüseyin kerî ricalinin Londraya bir cevablan ma Sadeddin Arel, «Türk musikisi kiminhiyetinde olacağmı ilâve eylemiştir. dir?» başlıkh büyük etüdünün en Lavoro Fascista gazetesi, iri harflerîe canlı bahsine girmiştir: Eşsiz âlimişöyle yazmaktadır: miz, Türk musikisinin islâmî kültür «Japon askerî mahfilleri, Japonyanın çevresi içindeki yerini tayin ediyor. mihver devletlerile bir ittifak akdetmesi Tek sesli musikimizin Allahm birliğilüzumunda ısrar etmektedirler.» ne inanışımızdan doğduğunu iddia etAyni gazete, Sir Percy Loraine'in meğe kadar varan Jules Bouanet gibi Kont Ciano ile pek yakında imza edile yabancı âlimlere verdiği cevab, bu ecek olan ve İngiltereyi büyük bir enJışetüdün ölmez parçaları içinde kalacak. ye düşüren İtalyan Alman Japon asNâzan Danişmend, «Bizde Tanzimat kerî itilâfı hakkında görüştüğünü yaz tarihinin en büyük mütehassısı», Mamışsa da İngiltere sefareti Ciano Loraine arif Müsteşarı İhsandan naklen bir mülâkatı esnasında Uzakşark meseieletarihî hâdiseyi haber veriyor: Sultan rinden evvel Shiratori Oshima'nm faaHamid, cülusundan sonra, Eğinli Said liyetinden bahsedildiğini dün tekzib et Paşanın delâletile kendi riyaseti altınmiştir. da akademi kıhklı bir «cemiyeti edeStampa gazetesi de Japonyanın bu itbiye» kurmak istemiş. Oraya Namık ti£aka gireceğini muhakkak addeyle Kemal, Ziya Paşa, Ali Süavi de çağmektedir. rılmış. Fakat Namık Kemal, Ali SüaÇinlilerin taarruzu vinin adını duyunca «Ben o edebsiz Hong Kong 5 (a.a.) Chekiai aherifle çalışmam!» diye Padişaha hajansı bildiriyor: Şanghay ve Nankin mıntakalarında ber göndermiş. Değerli kadın tarihçidüşman kuvvetlerine bir kere daha mey miz Nâzan Danişmendden sonra Edan okuyan eski hükumet merkezi civa ğinli Said Paşanın Sultan Hamid devrındaki Çin kıt'aları süratle bu şehre doğ rine aid orijinal müşahedelerle dolu hatıratı devam ediyor. Anadolu Türk ru ilerlemektedirler. Çin kıt'aları Nankin'in garbinde ve beyliklerinin haçlı bayraklarına dair cenubundaki Japon ileri karakollarına Osman Nuri Sumerin dikkatli ve özlü ilmî etüdünden başka da makaleler simdiden taarruz etmişlerdir. ve bibliyografya sütunları var. Londrada patlıyan bombalar Maverayierdün temel yasası Evvelki günkü infilâkta Emir Abduîlaha büyük salâhiyet verildi 150 kişi yaralandı Londra, 5 (a.a.) Londranın merkez mahallesinde dün vuku bulan infilâkta yaralananların adedi 150 dir. Bunların birçoğu ağır ise de ölen yoktur. İtfaiye ve polis kıtaatı yolları temizlemeğe, gece geç vakte kadar faaliyetle devam etmişlerdir. Maamafih infilâk yerine mücavir sokaklardan geçmek henüz müm kün değildir. 200 den fazla ev ciddî !ıasara uğramıştır. SaintPaul kilisesi evvelce zannedildiği gibi mühim hasara uğramamıştır. Yalnız tarihî camlarından birkaçı parçalanmıştır. Amman 5 (a.a.) Teşriî meclis, Londrada İngiliz hükumetile şarkî Erdün hükumeti arasında vukua gelen anlaşma çerçevesi dahilinde, kanunu esaside vayilan tadilâtı, müzakeresiz ittifakla tasvib eylemiştir. Emir Abdullah, hem devlet reisi bern de ordunun başkumandanı olmaktadır. Hükümdar, kanunlan yapar ve bunların tatbikına nezaret eyler. Nazırlar nasb ve azleder. Vazifeleri hususî bir nizamname ile tespit edilecek olan hükumet, yaln'.z hükümdara karsı mes'uldür. Her sayısında bize Türklüğümüzün ilim ve tarih şuurunu veren bu mecmuayı teşvik ve himaye ediniz. Nevinde kendi kendisine kalan ve henüz bir eşi daha olmıyan bu mecmuanın Bunu Türkler çok iyi idrak ediyorlar yaşaması Türklük için şarttır. ve ben eminim ki, hükumet, müstahsillePEYAMt SAFA rin, mahsullerini normal fiatlarla satmaIarmı mümkün kılacak malî tedbirleri itti Türk kooperatifçilik cemiyetinin senelik toplantısı Ankara 5 (Telefonla) Türk Kooperatifçilik cemiyeti senelik kongresini bugün saat 17 de Ankara Halkevinde yapmıştır. Ilmî bir teşekkül olan cemiye in reisi Cezmi Erçin bir içtimada olduğundan yerine Vekâlet memurlarından Servet kendisine vekâlet etmiştir. Kon grede Ziraat Bankası umum müdür muıvinlerinden Mithat ve Hulki bulunmuşardır. Cemiyetin idare heyeti raporile câtibi umumî Alâeddin Cemilin millî ve beynelmilel kooperatif durumları hakkındaki raporu okunarak kabul olunmuştur. Bilhassa tütün müstahsillerinin kooperatifeşmesi hakkında vaktile merhum Mustafa Şerefin bir düşüncesini yerine getirmeği eklif eden Alâeddin Cemilin tekliflerinin hükumete arzı kararlaştırılmıştır. Kon gre eski idare heyetini ipka ederek içtimaa eç vakit nihayet vermiştir. Sovyet Amerikan ticaret muahedesi uzatıldı Vaşington, 5 (a.a.) Sovyet Amerikan ticaret anlasmasi 6 ağustos 1939 tarihinden itibaren bir sene müddetle temdid olunmuştur. Bu anlaşma mucibince Amerika, Sovyetler Birliğine en ziyade müsaade gören millet muamelesi yapacaktır. Yalmz kömür bundan istisna edilmiştir. Sovyetler Amerikaya senede 400 bin tondan fazla kömür sevkedemiyeceklerdir. Buna mukabiî Sovyetler Amerikadan her sene 40 milyon dolarlık mal abnayı taahhüd etmişlerdir. îzmirde bulunan bir çocuk cesedi İzmir 5 (Telefonla) Bugün denzide üç aylık karnı deşilmiş bir çocuk cesedi bulunmuştur. Tahkikat yapılıyor. Incir ve üzüm piyasaları İzmir 5 (Telefonla) 19 ağustosta yeni incir ve üzüm piyasaları açılacaktır. Bu seneki mahsul boldur. Kontrol edilen mektuplar Londra, 5 (a.a.) Polis memurlan, botnbaları muhtevi paketlerin veya zarfla rın gönderildiği dört vilâyet merkezinden gelen postayı dün birer birer tetkik et mişlerdir. Bu suretle tetkike tâbi tutulan mektubların sayısı 60.000 ve paketlerin sayısı da 8.000 den fazla idi. İzmirde adliye binası içinde bir yaralama Kral Zogo Belçikada Oslo 5 (a.a.) Kral Zogo buradan vapurla hareket etmiştir. ailesile birlikte, Anverse gitmek üzere saat 22 de Amerikanın yeni bütçesi Vaşington 5 (a.a.) Meb'usan meclisi geçen çarşamba günü tasarruf maksadile hükumetin istediği munzam tahsisatı 215 milyon 900 bin dolardan 53 milyon 300 bin dolara indirmişti. Fakat âyan meclisi bu bütçeyi bazı ziraat mahsullerinin fiatını tutmak maksadile 1 15 milyon dolarlık tahsisat koymuştur. Ayanm ka Mısır ana Kraliçesi Avrupaya bul ettiği yekun 189 milyon dolara baliğ gidiyor o'maktadır. Âyanm bu takdiratı üzerine, Kahire, 5 a (.a.) Kraliçe Nazlı, mezkur Iâyiha ile meşejul olmak üzere bir MiMr Dren=eslerile birlikte 14 ağustosta ;ncümen teşkil edilecektir. 'Avrupaya hareket edecektir. İzmir 5 (Telefonla) Hapisane civannda öldürülen Ahmed Kuşun dayısı 75 yaşında Mehmed adında bir ihtiyar, yeğeninin intikamını almak için oğlu Ce mal ve arkadaşı Alile birlikte Manisadan şehrimize gelmiş ve bugün Adliye merdivenlerinde, mahkemeye gelmekte olan yeğeninin katili Mustafa Çakırı kurşunla vurmuştur. Ağır yaralanmasına rağmen Mustafa Çakır, ihtiyarın üzerine atılmış, tabancayı elınden almıştır. Yakalanan ihtiyar Mehmed, diyor ki: « Çok heyecanlıyım. Soy adımı bile unuttum. Yeğenimi ben büyütmüştüm. Ne rare ki, intikamımı alamadım!» Prens Pol Yugoslavyaya döndü Belgrad, 5 (a.a.) Seyahatte bulunan Naib Prens Pau! ile Prenses Olga, refakatlerinde Prens Nicola ve Aleksandr old"5u halde dün akşam Kranj'a geloıişlerdir. Londra 5 (a.a.) Fransız bahriyesi Milân 5 (a.a.) Po ordusunun yü rüyüş kolları tayyarelerden gizlenmek Genelkurmay Başkanı Amiral Darlan, hususunda memnuniyete şayan neticeler İniliz amirallık dairesi tarafından, önü Hîışlardır. Her mühim cüzütam kuman müzdeki çarşamba günü ihtiyat filonun danının elinde bulunan 1 : 25,000 mikya portlanda yapacağı geçid resmini, Kralm smdaki topografya haritalan geçilecek yatında ve Kralm yanında takib eylemeğe mıntakadaki ağacları, çalılıklan, ormanla davet olunmuştur. rı hatta düşman tayyarelerinden saklanıYabancı bir bahriyenin şefi İngiliz bahabilecek mahalleri tafsilâtile göstermekte olduğundan kıta'lar sür'atle Lombardiya riyesi tarihinde ilk defa olarak, İngiliz dan Piemonte'ye kadar yürüyebilmişler Kralının yanında İngiliz bahriyesinin bir geçid resminde bulunmaya davet edilmekdir. Manevralarm yapıldığı mıntakada tedir. Çarşamba günü yapılacak olan bu ge Kraİdan başka Piemonte Prensi, Mussolini ve Maresal Badoglio ve Graziani de çid resmine, 130 harb gemisi iştirak eyliyecektır. buîunmaktachr. İtalyarf manevraları devam ediyor Fransız Erkânıharb reisi Londraya çagırıldı Mekki Said