3 Mayıs 1939 CLMHURİİET San'ata daîr Imparatoriçeye kurban giden Rus san'atkârı Ressam Borodin, Katerinin portresini biraz şişman, biraz da ihtiyar yaptığı için iki defa hapishaneye girmiştir mez, Güzel San'atlar Akademisi İmparatoriçenın beğenmedığı portreyi Boro din'in en güzel eseri olarak ilân edip onu müzesine yerleştirmiştir. Ressam Borodin'i en parlak bir zamanında bedbaht eden ve ölümüne sebeb olan hakikaten yalnız bu portresidir?... Bu mesele tarihçileri uzun uzun düşün dürmüştür. * * * Güzel ve muhteşem Grandüşes Aleksandra'nın mektublarından .anlaşıldığına göre, önce ressam Borodin saraylanı iyi kabul edilıyor ve sevıiiyordu. San'atkâr güzel olmamasına rağmen çok sevimli, hoşsohbet ve bılgılı, kıbar bir zattı. Güzel keman çalar ve tatlı sesile şarkılar söylerdi. Bütün bu marifetleri ve ressamlığı sayesinde yüksek Rus sosyetesi ta rafından sevilir ve takdir olunuyordu. Grandüşes Sofi'ye yaptığı portresınin güzelliği sayesinde bu Prenses Bavarya ¥ * V prensle Katerina'nın arzusu üzere evlenSon zamanlarda Kreml hapisaneleri mıştir. nin mahzenlerindeki araştırmalar netıceGene Grandüşes Aleksandra'nın yazsinde ressam Kiril Bcrodin'in buraya iki defa girdiği anlaşılmıştır. Birincı de dığına göre Katerina Borodin'e pozlar fa Sa Majeste hakkihda «cesaretli söz ler» söylediği ıçin tevkif edilmiştir. Bu hâdise hakkında tafsılât maalesef yok tur. İkinci defa Sa Majestenin «arzu edilmiyen ve münasebetsiz» tarzda bir portresini yaptığı için tekrar hapisaneye atılmıştır. Bu ressamın ikinci defa hapse atılmasına sebeb olan Katerina'nın por tresi, elyevm Leningrad'da hükumet müzesinde bulunmaktadır. Eski zamanlarda bu eser İcnparatorluk Güzel San atlar Akademisinde bulunuyordu. Muhteşem Katerina'nın bu portrenin hangi tarafını münasebetsiz bulup beğenmediğini şimdiye kadar kimse anhyamamıştır ve bazılanna göre bu eserde Imparatoriçe bir parça şişman ve biraz da yaşlı yapıldığı için beğenilmemiştir. Eğer haki kat bu sebebler ise san'atkânn hiç kabahati yoktur. Çünkü o sıralarda Kateıina hem şismanlamış ve hem de ihtiyarlama Grandüşes Aleksandre Pavlovnanın ğa başlamıştı. Borodin bu portreyi yapportresi mak için birkaç ay bütün bilgi ve mariverdiği zaman arasıra onu işinden alıkofetile çalısmıştır. yarak şarkılar söyletırdi. Katerina res Bu belâlı eseri tamamlamak için Bo samdan hoşlandığı için portresinin geç rodin, Katerina'nın gereceği yerlerde sa jitmesini arzu ederek zaman kazanmak atlerce onu beklerdı. Bir gün İmparato stiyordu. Bu sıralarda Borodin güzel riçe muazzam yaldızlı saray arabasile Grandüşes Aleksandra ile tanışıyor ve caddeden geçerken birden araba duru onun portresini yapmağa başlıyor. Ri yor, herkesin yerlere kadar iğildiği bir vayete göre bu esnada san'atkârla modesırada Borodin bundan istifade ederek li arasında derin bir muhabbet ve tatlı arabaya yaklaşıyor ve pencereye gözle bir aşk doğuyor. Bahtiyar Borodin murini dikerek bütün kuvvetile Katerina'nın kaddes bir hizmetle aşkının bütün kuvveçehresinin hatlarını hafızasma çizmekle tini fırçalarına vererek Grandüşesin pormeşgul oluyor, bu hürmetsizliği, suçunun tresinde ebedileştirmiştır. Bu eser aza metile beraber fevkalâde bir güzelliği de ağırlaştırılmasma sebeb olmuştur. Portre bitmek üzereydi. Ressamın hiz haizdir. Rusya Imparatoıiçesi Katerina Kontes Artemiyevna'ya gönderdiği bir mektubda: «Benım Saşa (İmparatorıçenin sevgililerinden birisi) bugünlerde dâhi Boridin'e kendi portresini yaptırmakla meşguldür, zaten Saşa böyle dâhileri bulup ve meydana çıkarmakla meşhur dur..» demıştı. Bu mektubda dâhı Borodin kelimesi hem parantez içine ahnmış bem de altı çizilmiştir. Bu san'atkâr hakkında Ka terina tarafından bu tarzda bir istihza, tarihçileri çok meşgul etmiştir; çünkü güzel san'atlar tarihinde Kiril Borodin on yedinci asrın Rus san'atkârları arasında birinciler sırasında gelmededır. Zeki, diplomat ve san'ati daima himaye eden Katerina gıbı bir hükümdarın, ressam Borodin hakkındaki tuhaf fikrini, resmî tarih İmparatoriçenın nazırlarından bırıne atfederek geamistir. metçisi Natalya, büyük tiyatrodan gön derilmiş olan İmparatoriçe elbiselerile poz veriyordu. Herşey tamam olmuştu, Natalya'nın kaba ve kırmızı ellerinin yerine, güzel ve zarif eller tersim edilmişti. Yalnız başının birkaç detayı lâzımd:. O gün, Borodin evınden çıktığı zaman «hiç olmazsa İmparatoriçeyi bir iki dakika daha görebilsem eserimi tamamlı yacağım, diyordu.» Bu düşüncelerle evine döndüğü zaman jandarmalarla karsılaşıyor ve tevkif edilıyor. Sadık hizmetçisi Natalya, san'atkâr hapiste bulunduğu zaman onun kurtul ması için çok çalışıyor, yüksek şahsiyet sahıbi müşterilerine koşuyor ve ısrar ediyor. E|er san'atkârı seven büyük şahsiyetler işe karışmasaydı kimbilir zavallı Borodin kaç aylar ve yıllar hapiste kalacaktı. Altı ay hapiste kaldıktan sonra Kiril Borodin tanınmıyacak kadar değişmiş bir halde çıkıyor. Nekahet devresini geçirdikten sonra derhal Ru^yayı terketmeğe karar veriyor. Borodin o zaman takdir edilmiş ve şöhret kazanmış bir san'atkârdı. Bütün eserlerini, onu seven ve daima himaye eden Prens Demidov'a satıyor, Borodin kadın elbisesi giyerek hizmetçisi Natalya ıle beraber Fransaya giden bir gemiye binerek yola çıkıyor. İki gün sonra hastalanıyor ve sadakatli Natalya'nın kolları üzerinde ölüyor. Bu hâdiseyi Katerina haber alınca, onları kıskanıyor, san'atkâr saraydan uzaklaştınlıyor ve Grandüşes de uzun bir seyahat yapmağa mecbur edıliyor. Bo rodin Sa Majestenin eski teveccühlerini tekrar kazanmak ıçin portresini bitinmeğe çalışıyor, Katerina'nın çehresini tamamlamak için bir defa daha kendisini gör mek arzusile Imparatoriçenin arabasına gözlerini çevirmesi onun hapse girmesine sebeb oluyor. * * * İmparatoriçe Katerina'nın kıskanclıgına kurban giden ressam Borodin, Sant Petresburg şehrinde 1845 senesinde doğmuştur, ve kırk iki yaşında hayata gözlerini kapamıştır. 24 sene yorulmadan çalışmış olan bu san'atkâr çok güzel eserler meydana getırmiştır. En çok yaptığı eserler portre sahasındadır. Fevkalâde bir portre san'ati kudretine malik olan Borodin zarif ve ince üslubıle devrinin yüksek Rus sosyetesini tamamile temsil etmeğe muvaffak olmuştur. Serbest çalışma tarzına rağmen üslubu açık ve sarıhtir, bo yaları sıcak ve tazedir, ayni zamanda ahenktar ve zengin bir palete de mahktir. Eserleri arasında şaheser addedilen üç tanesi hakikaten emsalsizdir: Yüksek b;r aşkın mahsulü olan Grandüşes Aleksandra'nın portresi, şiddetli korku ile bir gazabmı yumuşatmak için yapılan İmparatoriçe Katerina'nın portresi, sadık Na îjî •» ¥ ? Natalya san'atkâr için sadık bir hiz talya'nın portresi san'atkânn büyük sükmetci ve sevgıli bir dost olmaktan ba>ka ran ve minnet hislerınin tercümanıdır. Zeynel AKKOÇ bütün eserlerine modellik vapmıstır. Venüslerirden baslıyarak Imnaratorıçenin portresi, ve Riea müzesinde buluaop Filistinde çetelerle meshur Pa«toral tablosu, K.yef se'n musademe rinde Sent Anastasva manastırındaki Hayfa 2 (a.a.) Evvelki akşam bir aq!van Meryeme kadar bülün eserleıiıi askerî ka.akolla bir Arab çetesi arasın He Natalya'nın güzel vücudü, temiz ruhu da ateş teati edilmiştir. Atılan mermimovruddur. lerden biri civarda bulunan bir manasHâdisatın gari'b bir cilvesi olarak sunu tırın penceresinden girerek bir İtalyan da ilâve edebiliriz ki Katerina ölür öî rahibesini yaralamıştır. Sütle zehirlenenler Hastaneye yatırılan 27 kişinin onu çocuk, "^ on ikisi kadm, beşi erkektir KONYA MEKTUBLARI 27 kişinin zehirlenmesine sebeb olduğu anlaşılan sütler, mühürlü kaplar içinde Evvelki gün esnaf tarafından satılan tütle 27 kişi zehirlenmiştir. 1 mayıs, sü tün en fazla sarfedildiğı gündür. Fakat evvelki gün neşe ile içilen süt, 27 yurddaş çin kelimenin tam manasile zehir olmuştur. Fatih kazası dahilinde Fatih, Samat ya ve Yedikule semtlerinde seyyar süt çülerden süt alan birçok aileler, sütü içikten sonra ağrılarla kıvranmağa başlamışlardır. Alâkadar makamlar zehirlendıkleri înlaşılan zavallılan buldurmuş, hepsini :edavi altına aldırmış, Haseki hastanesi" ne yatırtmıştır. Hastaneye gönderilenlerden 10 u çocuk, 12 si kadm ve beşi erkektir. Zavalhlar, verdikleri ifadelerde sütün sında ve bu toprakların büyük verim kabıl:yeti bulunduğu muhakkak olduğuna göre yapılacak iş nedir?... Cumhuriyet idaresi, Konyada işte bu mevzuu tetkik ederek şu neticeye vardı: Konyayı kuraklık tehlikelerine karşı siyanet eyleyecek tedbirler ittihaz et. mek lâzımdır, Kuraklığın zıddı su ve bütün toprak mahsullerinin bereketi buna bağlı olduğuna göre Konya mmtakasmda su temin edilmelidir. Çünkü bu su, Konyayı kurtarmakla kalmıyacak, Türkiyenin kasablık hayvanatı merkezi olan Konya vilâyetinde bu hayvanların ve bu hayvanlar maddelerinin inkırazına değil, inkişafma yol açacaktır. Konya vilâyeti bu kanaatle 1935 senesi zarfında harekete geçerek ilmî ve fen. nî tetkikat yaptı, Konyada kuraklık yıllarının nauhakkak olan felâketlerinj kar>şılamak için Konyaya su temin eyliyecek teşebbüslere girişti, bir su işleri bürosu teşkıl eyledi. Vlâyet umumî mec. lisinin ve daimî encümeninin Konyayı kuraklıktan kurtarmak gibi yüksek ve hayırlı maksadla attığı bu adım müteakıb yıllarda da takib edilmiş bulunduğu için esaslı bir teşekkül vücude geldi ve Vilâyetin muhtelif yerlerinde makinelerle, mütehassıslarla çalışmağa başlandı. Konyanın kuraklıktan kurtarılması hiç şüphe edilemez ki kolay bir iş değildir, güç başarılır ve bu itıbarla da çar. çabuk «aferin» ler toplanmaz. Halbuki hayatî bir iştir, vilâyetin hayat ve istikbalile en yakmdan alâkadardır. Vilâyetin bu mühim ışi için 1935 yılı bütçesine 9000 lirahk tahsisat konulmuştu. 1936 yılı bütçesinde bu tahsisat 40,000 lira, Dün müstehcen resim davasında tetkikat yapan vukuf ehli, 1937 yılı bütçesinde, 41,398 lira, ve 1938 mahkeme naibi ve Müddeiumumî muavinile beraber... yılı bütçesinde de 50.000 lira olarak kaİstanbul Müddeiumumiliğince, yeni dörtten on beşe kadar süren tetkikte bul ve tasdik edilmiştir. ıkmakta olan bir mecmuada neşredüen mahkeme naibi sıfat ve salâhiyetile azaGörülüyor k: ilk teşebbüs yılında atı•ıplak kadm resimlerinden dolayı açılan dan Tahsin İstanbullu hazır bulunuyor lan adımm verdiği ümidlerle ondan sonbir müstehcen resim basmak davasında, du; Müddeiumumiliği temsilen de mu raki yıllarda bu işe daha çok ehemmiyetdün vukuf ehli tetkikatı yapıldı. Mecmu avinlerden İhsan Yarsuvat hazırdı. Vu le bağlanılmış, artan tahsisat nispetinde bu resimler nesrolunan sayıları Müd kuf ehli, Güzel San'atlar birliği reisi Şev faaliyet arttırılıp teşkilât takviye edildeiumumilikçe toplattırılmıştır. «Kocamı ket Dağ, Akademi resim atölyesi profe miştir. Satm alınan sondaj makmeleri su aldatacağım», «Bahar» ve «Banyo dö sörlerinden Hikmet Onat ve evve'ce rarlarken ayni zamanda topraklarımızm üşü» yazılarile bir arada nesrolunan üç muhtelif kanun projeleri işliyen hukukçu sakladığı madenleri de belli ettiği için adın resminden dolayı açılan dava, muellif eski Adliye müsteşarlanndan bir taşla iki kuş vurmak kab linden o. matbuat kanununun 27 nci ve 31 inci Kenan Ömerdi. Dava edilen, bu tetkik larak faaliyet madenciliğe de teşmıl et. addesinin son fıkrasına, ceza kanunu celsesine gelmemişti. Vukuf ehli heyetı, tirilmiş ve bu gizli membalar hakkında m un da 426, 427 nci maddelerine göre Almanyada basılan albümde çıkan çıp gayet esaslı malumat ve nümuneler toplak kadın resimlerile mecmuada rıkan lanmıştır. Birçok emek ve gayret sardır. folunarak vücude getirilen jeolojik hariDavada İstanbul Müddeiumumiliğmın ları karşılaştırmış ve raporunu mahkeme naibine vermiştir. Rapor, on mayısta açı ta, Konya vilâyetinde toprakların altınstinad ettiği cihet, bu çıplak kadm resımda neler olduğunu tespit eylemiş buluerinin, mecmuamn neşir gayesile mute lacak mahkeme celsesinde okunacaktır. nuyor. asib ve mecmuada vazedilmiş buiunMillî Şef İsmet İnönünün. Anadolunun tspanya Maarif Nazırı dukları yerlerin yazılarile alâkadar olmakurak mmtakalarmda kuraklık felâketazledildi lerini önlemek için tertibat alınması masıdır. Bizarihi müstehcen olmasa bile, Londra 2 (a.a.) Burgos'tan alman hakkındaki beyanatlarmdan ve hükubir resmin neşir yeri dolayısile istıhcanı mucib olabileceği ve bu gibi resimlerin bir haberde bildırildığine göre, Maarif metimizin su işlerine verdiği ehemmiyetten mülhem olan vilâyetimizdeki bu böyle mecmualarda neşri caız olmadığı, Nazırı Don Pedro Sainz Rodriguez'le Franko arasında çıkan bir ihtilâf üzeri çok hayırlı ve bugünden ziyade semeu neşrin kanunun ruhuna münafi bulun ne nazır azledilmişt r. resi yarınlara aid olan faalivet daha na. duğu mütaleası tebarüz ettirilmektedir. sıl neticeler verecektir?. Bunu gelecek İtimadname veren elçiler yıllardaki çalışmalarm sonunda öğreneVe mecmuada neşirle de bahî duyguyu Burgos 2 (a.a.) Romanya elçısi Ma ceğiz. Çalışmalarm derecesine göre taokşamak, bu suretle para kazanmak no, Norveç elçisi Bobt. dün itimadna ayyün eyleyecek olan netice, bu derecemaksadı güdüldüğü, bu mütalea cüm rnelerini takdim etmişlerdır. lerle mütenasib olsa da herhalde vilâlesindendir. Müddeiumumiliğe göre, hayetimiz iç'n çok iyi olacak ve toprak reket, suç ve kanunen cezayı müstelzim Amerikada bitaraflık kanu mahsulleri için asırlardanberi göklerden nunun müddeti bitti dır. gelecek yağmurlara dikilen gözlerimiz Vaşngton 2 (a.a.) Bitaraflık ka ve gönüllerimiz bundan sonra esasen ta. İstanbul Asliye Birinci Ceza mahkemesine gönderilen davada, dava edilen, nununun ikinci maddesinin hükmü, ge biatte bol bol mevcud olan suyu göklerresimleri basan mecmuamn sahibi ve neş ceyarısı otomatik olarak hitama ermiş de değil, tarlada arayacaktır. Bu, mümriyat müdürü Celâl Ergundur. Müdafaa, tir. Bu maddeye göre, harb zamanmda. kün müdür?... Mümkün olmıyan ne var mecmuadan çıkan her üç resmin de Al muhariblere yapılacak Amerikan ihra k ... Mademki toprak. altmda ve üstüncatı peşin para ile yapılabilecek ve bu de lüzumundan çok fazla su bulundurumanyadan getirtilmiş nefis san'atlara aid mallar Amerka vapurlarile nakledile vor. neden mümkün olmasın?... bir albümden iktibas edildiği, bu reiimmiyecektir. Bundan böyle, mezkur ka Geçenlerde toplanıp dağılan Vilâyet lerin modellerinin Akademide talebe ö nuna göre, Cumhur Reisi iki veya daha umumî meclisinin neşredilen zabıtlarm. nünde teşhir olunduğu, hiçbirinde müs fazla devlet arasında hali harb bulun da gördüğümüze göre vilâyetin su ihtehcen herhangi bir poz görülmediği şek duğunu müşahede ettiği takdirde, silâh tivacları hakkında birçok dilek!er geçlindedir. ihracatı üzerine ambargo bonulmasile miş ve bu dileklerin yer ne getirilmesi için mahallî belediyelerin su faaliyetleDün, mahkeme salommda saat on iktıfa edilecektir. Bu sütle zehirlenme hâdisesi uzerıne Belediyece bir sıhhiye müfettişi tahkikata memur edilmiştir. Zehirli sütü henüz ismi anlaşılamıyan bir sütçünün sattığı anlaşılıyor. Zehirlenenlerden bir kısmınm sütle birlikte bahk ve et gibi şeyler de yedikleri anlaşılmıştır. kilosunu on kuruşa aldıklarım söylemiş lerdir. Tarif edilen eşkâl üzerine birkaç seyyar sütçü yakalanmışsa da bunlar, bu semtlerde süt satmadıklarını iddia etmiş lerdir. Zabıta şehir haricinde bulunan mandıralarda da tahkıkata gırışmış ve sahiblerinin ifadelerini almıştır. Tahkikata devam ediliyor. Zehirlenmelerin, sütün kalaysız veya pis kaplarda muhafazası, yahud ineklerin bazı muzır mevad yemesi neticesinde vu" kua gelebileceği söylenmektedir. Dün zehirlenenlerin evlerinde bulunan eütler toplattırılmış, mühürlü şişeler içinde adliyeye getirilmiştir. Müddeiumumilik bu sütleri Adlî Tıb laboratuarına göndererek tahlilini istemiştir. Sütler tahlıl edildikten sonra bu zehirlenme hâdisesi nın hakıkî sebebi anlaşılacaktır. Zehirlenerek hastanede tedavi altına Konyada sulama faaliyetinden iki intıba: Açılan bir kanal alınanlar şunlardır: ve arteziyen kuyusu açacak makinelerden biri Fatih Hocaüveys mahallesinde oturan Konya, (Hususî muhabırımizden) rine yardım olmak üzere 1939 malî yılı Mihriban, Hayriye, Şükriye, Fatma, Konya vilâyetinin mühim bir kısmı, hem bütçesine 11300 lirahk tahsisat konulLeman, Meliha, Hasan, Yedikulede İmde bir hububat ambarı vazıfesmi ehli. muştur. Ayrıca Vilâyet Nafıa müdürlüğü rahor mahallesinde oturan Ayşe, Sava, yetle gören kısmı daima kuraklık tehli bütçesinde de su :şleri için 15,000 lirahk Yorgi, Vahan karısı Sofi ve iki çocuğu, kelerıle karşı karşıyadır. Esasen Konya tahsisat kabul edilmiştir. Evvelki yıllar. Çeşme sokağında oturan Abdullah kızı nın tabiî teşekkülü de onun kurak bir da içme sular için de su işleri umumî Saniye, Todori kızı Eleni, Fatih Sinan mıntaka olduğunda şüphe bırakmıyor. tahsisatmdan yardım edilmekte olduğupaşa mahallesinde Fenerci sokağında otu" Geniş ovanm etrafını çerçeveleyen gür na göre demek ki 1939 yılı bütçesinde de ran Fehime, Ahmed kansı Nazik, 7 ya ormanh dağların uğradıkları tahrıbat su işlerimiz için 26300 lirahk bir tahsişında Kıymet, 4 yaşında Nerime Hilmi, dolayısile bugün kel birer dağ haline sat mevcuddur. Lâzım olan sondaj ve Zekeriyya, Cemal, Fatma, kunduracı gelmiş olması da gösteriyor ki bu mın ekkanatör makineleri halen mevcud oltaka, kurak bir sahadır ve buralarda e. duğuna göre sular tahsisatmdan ayrıca Ahmed... sas olan kuraklıktır. Şu vaziyet karşı makineler için masraf yapımlıyacak de Konya ovası bir buğday ambarı haline getiriliyor Büyük kuraklık senelerinden sonra başlanılan * * , sulama işleri çok ileriledi Sıhhî tahkikat Müstehcen bir kaç resim neşrinden açılan dava mektir. Bu makineler için tahsisata ihtL yac olmadığına nazaran 1939 yılı bütçesindeki tahsısat da bu husustaki faaliyetin devamını temin eylemek üzere geçen seneler tahsisatmdan az kabul edilmemiştir. Hatta makine bedellerini düşünecek olursak Vilâyet umumî meclis:nin 1939 yılı su faaliyeti için kabul ettiği tahsisat geçen yılların tahsisatmdan çoktur bile... *r • * T* • Müddeiumumilik, neşredilen resimlerin mecmuanm gayesile mütenasib olmadığı kanaatindedir 1939 yılı bütçesinde böyle eksik tahsisat kabul edilmiş olmasından galat olarak, halkımız su işleri faaliyetine artık devam edilmiyeceğıni zanneylemekte ve müteessir bulunmaktadır. Halk, büyük bir ümid bağladığı su işlerinin artık devam eylemiyeceğini zannederek müte. essir olmakta elbette çok haklıdır. Çünkü Konyadaki su işleri faaLyetinın hedefı Konyanın kuraklıktan kurtarılması esbabının hazırlanması, ekseriyeti çiftçi olan halkın refah ve istikbalinin kat'î surette teminidir. Ötede berıde tevatüren işittiğimiz bu şayiayı, 1939 yılı bütçesine konulmuş olan ve makineler alınmıyacağına göre de eski senelerinkinden fazla bulunan tahsisat pek açık olarak tekzıb etmektedir. Halkın teessürüne ve umudsuzluğa düşmesine mahal yoktur. Vilâyet geçen yılların çalışmalarına devam için bütçesine lüzumu kadar tahsisat koymuştur. Konyanın her bakımdan refahma hiz. met eylemekte olan su işleri çalışmaları devam edecek ve beklenen büyük neticeye mutlaka kavuşulacaktır. Çünkü Cumhuriyet idaresi kuraklıkla mücadeleyi bir prens:p olarak kabul etmiş ve bu hususta da gereken hiçbir teşebbüsü ihmal eylememiştir. Konyada su işleri faaliyetinin bırakılması demek, şim. diye kadar bu uğurda sarfolunan para ve emeğin heba olması demektır. Akıl ve mantık böyle bir hebaya nasıl müsamaha eder?... Müfide Çankaya |fj Millî Şef dün General Veygand'ı kabul etti Ankara 2 (a.a.) Reisicumhur İsmet İnönü bugün saat 17 de General Weygand'ı kabul buyurmuşlardır. Kabul esnasında Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu ve Fransız Büyük Elçisi Massigly hazır bulunmuşlardır Mareşalımızın sziyafeti Ankara 2 (a.a.) Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, bugün General Weygand şerefine Ankara Palasta bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette Fransız Büyiik Elçisi Massigly, Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu, Millî Müdaiaa Vekili Naci Tınaz ile Milli Müdafaa ve Genelkurmay, Hariciye Vekâleti ve Fransız Büyük Elçiliği erkânı hazır bulunmuşlardır. Fransız e/ç»'sinin ziyafeti Ankara 2 (a.a.) General Vey gand şerefine bu akşam Fransız büvük elçisi Masigli tarafından bir zivafet verilmistir. Ziyafette Başvekil Refik Saydam, Hariciye Vekili Sükrü Saracoğlu, Millî Müdafaa Veki'ıi Naci Tınazla İran, İnsiltere, Polonya, Romanva bü yük elcileri, Yunan elçisi ve sair zevat bulunmuştur. Zivafeti parlak bir suvare takib et miştir.