28 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

28 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 28 Nisan 1939 IBastarafı 1 tnct sahvede) servet hakkmda da seferbelrik ilânın: ve zaruret teşkil ettiğini ileri sürerek, kanu yüzde bir nisbetinde bir vergi ahnmasını nun derhal tasdikmı istemiştir. istemiştir. Hükumet namına cevab veren CrookKanun derhal tatbik edilecek Londra 27 (a.a.) Salâhiyettar shank, servet seferberliğinin sürtaks şek " mahfillerden verilen malumata göre, as ~ linde esasen mevcud olduğunu bıldirmiş kerlik kanunu meclislerden çıktıktan bir tir. Müzakere gelecek haftaya talik olunkaç gün sonra mer'iyete girecektir. Bu muştur. hususta icab eden bütün tedbirler alın Sovyetlerin yeni teklifi mıştır. Londra 27 (a.a.) Deyli Ekspres Lordlar Kamarası kabul etti gazetesinin yazdığına göre, Moskovada" Londra 27 (Hususî) Lordlar Ka ki İngiltere büyük elçisi Sovyet hükume marası bugünkü içtimamda, mecburî as tine yeni bir teklifte bulunmak için yeni kerlik hakkmdaki kanun lâyihasının mü talimat almıştır. Bu teklife göre Sovyetler zakeresine başlamıştır. Bahriye Nazırı Birliği, komşularından herhangi birine Lord Stanhope, bir nutuk irad ederek, ka bir taarruz vukuunda taarruza uğrıyan nunu müdafaa etmiştir. Birçok hatibler devletin istediği şekilde ona derhal yar " mecburî askerlik lüzumunu tebarüz ettir dımda bulunacaktır. Bu teklif Folonya mişlerdir. Neticede, hükumetin teklifi el ve Romanyanın muvafakatlerıle yapıl mıştır. kaldırmak suretile kabul edilmi'tir. çarkın en buyuk duğunu Mecburî askerlik kanunu Sürpagop, otobüs ve Tahranda dün büyük asrî mezarlık işleri Temyiz Dördüncü Ceza dairesi, dün sabahtan bir geçid resmi yapıldı akşama kadar Muhiddin Üstündağı dinledi [Baştarafı 1 inci sahifede) meni cemaatile sulh yapılması, bunun için Dahiliye Vekâletinden müsaade almması ve sulhname tasdik edilmeden tatbik edilmesi ve saire kaydediiiyordu. Devlet Şurasınca Muhiddin Üstündağın Türk ceza kanununun 240 ıncı maddesi mucibince lüzumu muhakemesine karar verilmişti. Son tahkikatın açılması ve duruşmaların yapılması hakkındaki iddianame okunduktan sonra mahkemenin sualine cevaben Muhiddin Üstündağ vaziyeti şöyle anlattı: Amerika memnun « Belediye kanununun 70 inci madVaşington 27 (a.a.) İngilterede desinin 13 üncü fıkrası, Belediye meclimecburî askerlik hizmetinin kabulü husu" sinin müzakere edeceği ve karar vereceği sunun bütün mehafılde memnunıyetle işleri anlatırken müddeabihi bin liradan karşılanmış olduğu ve bu mehafilın ingil fazla olan davaların sulhan tesviyesi saterenin bu tedbirini, mıhver devletlerinin lâhiyetini de zikreder. Şu halde değeri Avrupanın statüsünü cebir ve şiddetle ta milyonlar tutan bir davayı sulha bağladil için yapmalan muhtemel teşebbüsleri mak esasen benim vazifem değildir. Ben her türlü vesaitle mukavemet etmeğe İn bir sulh yapmışsam keenlemyekün addegilterenin azmetmiş olduğunun delili ad" dilmesi lâzım gelir. Hakikat şudur: Kadetmekte bulunduğu haber verilmektedir. nunun Belediyeye terkettiği mezarlıklar Siyasî mehafil, bu «kalkınma» nın hakkındaki hüküm mucibince Sürpagob Münih siyasetinin kat'î surette terkine a için de tasarruf senedi almak üzere Tapu lâmet olduğu ve küçük memleketlerin idaresine müracaat etmiştik. îlk safhada kendilerinin istiklâlleri hakkında Fransa doğrudan doğruya Patrik tarafından a ve İngiltere tarafından verilmiş olan te leyhimize dava açıldı. Patrikin bu işte minata itimadlarını artıracağı mütaleasın hasım olamıyacağına dair verilen karar üzerine kilise mütevelli heyeti yenibaştan da bulunmaktadır. Bu mehafil, Amerikanın Çemberlayn davaya girişti. Ve idareten aldığımız tahükumetine olan itimadının, ingilterenin punun iptali de istendi. Davanın rüyeti ayni zamanda Amerikanın emniyetini ar" esnasında tarafımızdan hiçbir taleb ve tırmak suretile demokrasi cephesinın saiâ arzu izhar edilmemişken davacılarımız hiyetini artırmak için zarurî olan tedbır" şahsan Dahilîye Vekiline müracaatle haleri ittihaz etmiş olduğundan doiayı, kuv kem olmasını istemişler... Vekâlet arzuvet bulmuş olduğuna ışaret etmektethrler. hali bana gönderdi. Aradan 40 45 gün Bu mehafil, İngiltereni nittihaz etmiş geçti, muamele yapmadık. Dahiliye Veolduğu kararla Amerika Reisicumhuru kâletinden bir şifre aldım. Şifre: (îstanRuzvelt'in hareketi arasında bir mukare bul Belediyesile Ermeni hayır müessesenet görmekte ve demokrasilerin müşterek leri arasında hakemliğim hususî bir tel mukavemet hatlarının muhafazası tak grafla isteniyor. Bu davanın neticejendid.irinde Avrupada bir ihtilâf zuhuıu teh ğini zannediyoruz. Hakeme kalmış iş var likelerinin azalacağı mütaleasmda bulun* mıdır? Varsa mütaleanız nedir?) mea j lindeydi. maktadırlar. mıştı; «biz sulhta sizin hakemliğinizi bu şartlar dahilinde kabul ederiz.» demiş tik. Meclis de o miktar üzerine sulh yapmış, sonra Vekâlet buna muttali olduk tan sonra verdiği etnirde «sulhu icra ediniz.» demiştir. Vekâlet tasdik merciidir. Bu hakkını kullanmış ve bize emir vermiştir. Hatta Vekâletten bu işin uzamasından doiayı bir ihtar da almıştım. Mütehassıs şubemiz olan umuru hukukiyede tasdika hacet olmadığı mütaleasmda bulundu. Mukaveleyi kendileri tanzim et tiler. Mahkemede tesçil ettirdiler. Mahkeme de sulhnameyi tekemmül etmiş addetti ki, bu tesçili yaptı.» Muhiddin Üstündağa, vaziyet meclise kendisi tarafından iyi anlatılsaydı böyle bir netice hasıl olmıyacağı ileri sürüldüğü söylendi. Üstündag buna cevaben dedi ki: « Meclis yalnız beni değil muavinimi ve Umuru Hukukiye müdürünü çağırarak tetkikat yaptı.» Üstündag, bu tetkikatı gösteren meclis Kavanin encümenine aid mazbatayı okudu. Ve îstanbulun güzide hukukçularından müteşekkil olan böyle bir encümeni iğfal etmiş vaziyete düşmekliğinin meclise de tecavüz olacağını söyliyerek davanm bilâkis kendi muhalefeti üzerine yürüdüğünü anlattı. Sürpagob mezarlığı davasma öğleden sonra saat 16 da tekrar devam edildi. Bu celsede dosyada bulunan bazı evrak okundu. Bu arada Mısır apartımanında diş doktoru Arşak Sürenyan imzasile eski Dahiliye Vekiline gönderilen ve «Sayın Bay Şükrü Kaya» diye başlıyan bir mektub okundu. Doktor Arşak bu mektubunda biraderinin vefatı üzerine Er meni cemaati işlerinin başına sanldığım, Dört günlük resmî merasim sona erdiğinden davetli heyetler memleketlerine dönmeğe başladılar (Baştarafı 1 inci sahitedt) İlk olarak bu sabah Fransız heyetinin bir kısmı hareket etmiştir. Öğleden sonra da diğer kısmı gidecektir. leri insan şeklinde gözümüzün önünde canlandı. Genc ve tuvana vücudler hakikî mimarî şaheserleri vücude getiriyordu. Bundan sonra eski İran jimnastik hare ketleri gösterildi. Bunlan seyrettiğimiz zaman İranlıların neden bu kadar güzel vücudlü ve kuvvetli olduklarım daha iyi anladık. Genclik adalelerini ve kıvrak bünyelerini gösterirken Şahnameden beyitler okuyordu. Nihayet bu tören daha başka renkli bir tezahür halinde nihayet buldu. Sahayı dolduran genclik o şekilde dizildi ki birdenbire meydanda insandan yapılmış iran ve Mısır bayraklarının dalgalandığım gördük. Alkışın derecesini tasavvur edersiniz.» Veda ziyafetleri Avam Kamarasındaki müzakereler Avam Kamarasındaki müzakerelere gece geç vakte kadar devam edilmiştır. Muhalifler, mecburî askerliğe ihtiyac olmadığını, İngilterenin müdafaası için bütün İngilizlerin esasen derhal vazifelerini ifa edeceklerini ileri sürmüşlerdir. Eski Bahriye Nazırı Çörçil ise, mecburî askerlik kanununun diğer sınıflara da teşmilini ve bütün erkeklerle kadınlann mütesaviyen millî müdafaaya iştiraklerini istemiştir. İ Müzakerelere gece yarısından sonra da devam edilmiştir. Avam Kamarası da kabul etti Londra 27 (a.a.) Mecburî askerlik hakkındaki kanun lâyihasını Avam kamarası 145 muhalife karşı 376 reyle kabul etmiştir. Lâyiha aleyhindeki muhalefetin takriri ise, 143 e mukabıl 380 reyle reddedilmiştir. Tahran 27 (a.a.) Pars ajansı bildiriyor: Dün Mısır sefaretinde ecnebi heyetlere bir öğle ziyafeti verilmiş ve ziyafetten sonra bir resepsiyon yapılmıştır. Öğleden sonra Şahinşah hazretleri, Kraliçe Nazlı, Veliahd ve Prenses Fevziye, yabana heyetler ve kordiplomatik azası, nazırlar ve birçok şahsiyetler hazır olduğu halde büyük bir askerî geçid yapılmıştır. Evvelâ yabancı askerî heyetler, sonra da İran kıt'alan alkışlar arasında geçmiştir. Süvarilerin sportif hareketleri ve yabancı ve İran tayyarelerinin akrobatik hareketleri umumî takdiri kazanmış ve hararetle alkışlanmıştır. Ayni günün akşamı Kraliçe Nazlı Gülistan saraymda büyük bir dine vermiş ve bu dineyi de bir suvare takib eylemiştir. Geceyarısı, izdivaç merasimin den sonra, Şahinşahla Veliahd ve Prenses Fevziye ve maiyetleri halkın alkışlan arasında Gülistan sarayından Şahinşahın sarayına gitmişlerdir. Misafirler şerefine gardenparti Dün öğleden sonra meclis reisi lsfendiyari parlamento binasmda bir gardenparti verdi. Muhterem reisin davetlileri saat 4 buçuktan itibaren, halkla dolu caddelerden geçerek Meclisi Millî sarayına gelmeğe başlamışlardı. Dış kapıdan iç kapıya kadar yol, giranbaha halılarla örtülmüştü. Parlamentonun içi de kıy metli ve birbirinden güzel halılarla kaplıydı. Dış kapıdan orta kattaki muhteşem aynalı salona kadar yollar, koridorlar, merdivenler ve salonlar zarif giyinmiş İranlı ve yabancı kadınlar ve siyah jaketlerile bunların alâimisema renklerini birbirinden ayıran baylarla dolmuştu. Bütün yabancı heyet azası, bütün kor diplomatik, Îranın bütün yüksek aileleri hep buradaydı. Misafir seven îranlılar davetlilerin* millet vekillerinin evini, meclisin içtima salonunu, encümen odalarını gezdiriyorlardı. Alâhazret Veliahd yanında Prenses Fevziye olduğu halde saat 1 7 buçukta meclis binasına geldi. Alkışlar içinde yukarıya bütün duvarları ufak ayna parçalarile mozayık gibi işlenmiş tavanından aynalardan yapılmış stalaktitler sarkan büyük salona girdiler. Prenses Fevziye siyah ince tülden bir öğle sonrası giy • mişti. Kırmızı bir gül motifile süslenmiş siyah şapkası yüzünün pembe inceliğini tebarüz ettirerek çerçeveliyordu. Gene Veliahdin kolunda davetlilerin alkışlarına zarif tebessümlerle mukabele ediyordu. Sınemacılar ve foto röportörleri bu mes'ud günün hatıralannı tespit için birbirlerine rekabet edercesine çalışıyorlardı. Saat 18 de binanın alt kat salonundaki büfeye geçtik. Çiçekler ve şamdanlarla süslenmiş masalarda genc evlilerin riyaset ettiği çay sofrası umumî neş'e içinde bir saatten fazla sürdü ve Prenses Fevziye ile Veliahdin parlamento sarayını terketmesini müteakıb davetliler zarif bahçenin tanziminde kendisini gösteren ince İran zevkini de tattıktan sonra dağılmağa ba§ladılar. Gece Hariciye Veziri, eski ince îran san'atile modern mimariyi ve konforu mezcetmiş yeni Hariciye sarayınm geniş salonlarında bir ziyafet vermiş, ziyafeti Veliahdle Prenses Fevziyenin açtıklan suvare takib eylemiştir. Yemyeşil geniş çim tarhları rengârenk Venedik fenerlerile pırıldıyan bahçede havai fişekler atılmış ve nağmelerini birbirine ekliyen iki cazm refakatinde çok geç vakte kadar dans edilmiştir. S0 bin kişi ö'nünde yapılan spor hareketleri Tahran 27 (a.a.) Anadolu ajansının hususî surette gönderdiği muhabiri bildiriyor: «Avrupada bile emsaline nadir tesadüf edilen modern Emcediye stadmda îran genclerinin spor hareketlerini, îranın istikbalini hem de kudretli, kuvvetli ve disiplinli istikbalini seyrettiL Sahayı hal kalıyan asgarî 50 bin kişilik kalabalığın önünde beş binden fazla kız ve erkek izcinin muntazam ve hiç aksamıyan toplu hareketlerini görmek hakikaten çok zevkIiydi. Şurasına bilhassa işaret edeyim ki, hiçbir hareket kumanda ile yapılmıyor. Ne düdük ne de bir emir işitiliyordu. Mızıkanın ahengine uyan vücudler her gam üzerinden sanki göze görünmiyen iplere bağlanmış gibi yaylanıyor, kıvırılıyor ve nağmeleri bir insan dalgası halinde canlandırıyordu. Bu estetik tezahürde bütün Tahran ilerigelenleri, vezirler, misafir heyetler, gazeteciler hazır bulunuyordu. Bunu bütün dünyaya tattırabilmek için en büyük sinema firmaları operatörler göndermişti. Bu meyanda Anadolu aiansımn sinema reporteri Kemal Çakuş da üzerindeki bonjura, başındaki silindire bakmadan oradan oraya koşuyor ve bu güzel tezahürü filme tespit ediyordu. Türk subaylarmın sahaya gelişleri büyük bir sevgi tezahürile karşılandı ve dost devlet halkı subaylarımızı uzun uzun alkışhyordu. Biraz sonra MeÜke Nazlı ile Veliahd ve sevimli eşi geldiler. Büyük bir alkış tufanile karşılandılar. Diğer taraftan geçid resmi yapıhyordu. Havaimavi renkte giyinmiş genc kızlar iki sıra üzerinde ilerlediler, ellerinde İran renklerile süslü halkalar vardı. Sonra Mısır usulü beyazlar giymiş diğer bir grup meydana çıktı. Bunlann ellerinde de Mısır renklerile bezenmiş halkalar görünüyordu. İki grup karşılastılar ve harikulâde bir plâstik dans yaptılar. Bundan sonra muhtelif beden hareketleri gördük. Mısırın piramitne gönderdiği bir mektubu mahkemeye verdi. Ekrem Sevencan bu şahidler hakkındaki fikirlerini söyledi. Bu arada Sabur Samiye, tarafından en ufak bir istisnaî muamele yapılmadığını kaydetti. Şahidlerden Mustafanm sözlerine temasla kendisinin 935 eylulünde Belediyede işe başladığını, halbuki Mustafanm kendisine müracaati müsmir olamayınca encümene çıkarak Cevdet Kerim, Adalı Avni ve Nakiyeye tazallümü halde bulunduğunu söylediğini, halbuki Cevdet Kerim ve Nakiyenin 1933 te yani kendisinin işe başladığmdan iki sene evvel bu vazifeden ayrıldıklarını kaydederek Mustafanm eğer bir tertib ve tezvire âlet olmuyorsa, mutlaka mecnun olduğunu söyledi. Avukat Kenan Ömer de şahidler arasında olan ve bulunmadığı cevabı verilen Razinin mutlaka buldurulmasım ve mümkünse bu mahkemeye celbedilerek dinlenmesini rica etti. Mahkeme bir kısım şahidleri mahallerince ifadelerinin alınmış, ikametgâhı meçhul olanlarla akıl hastanesinde bulunduğu anlaşılan Meleğin mazbut ifadesinin okunmasına, evrakın tetkiki için taleb veçhile iddia makamma verilmesine ve bu muhakemenin de 25 mayıs 1939 perşembe saat 10 a talikine karar verdi. Çemberlayriin nutku I I Londra 27 (a.a.) Bugün Avam kamarasında Çemberlayn mecburî as kerlik hakkındaki müzakereleri açarak bu babdaki kanunun önümüzdeki perşembe günü neşir ve Kamaraca müzakere edileceğini ve territorial ordu askerlerinin seferberliğini kolaylaştıracak kanunun da önümüzdeki hafta içinden neşrolunacağını bildirdikten sonra, esas hakkındaki kararın hemen bu akşam verilmesi zarureti üzerinde ısrar eylemiştir. Çemberlayn müteakıben mecburî as kerliğin eeas itibarile kabulüne dair olan lâyihayı tevdi etmiştir. Başvekil, bu meseledeki düşüncelerini muhalefet liderlerinden gizlemeği aklmdan geçirmediğini ve fakat hâdisatın zarureti altmda alelâcele hareket etmek mecburiyetinde kaldığını kaydetmiş ve demiştir ki: « Hemen bu hafta içinde beyanat yapılması elzemdi. Ve bu cihet çok mühim bir mesele teşkil ediyordu. Çünkü önümüzdeki haftaya bırakılmış olsaydı Hitler'in yarın söyliyeceği nutukla alâkalı görülecekti. Bu nutkun muhteviyatı hakkında hiçbir malumatımız yoktur. Bizim tedbirlerimiz bu nutuktan tamamile ayrıdır. Bunu bütün dünyaca böyle bilinmesi lâzımdır.» Çemberlayn, bundan evvelki taahhüdlerine riayet etmediğine dair yapılan hücumlara itiraz ederek mezkur taahhüdlerin şimdiki şartlardan büsbütün başka şartlar hâkim bulunurken yapılmış olduğunu teyid eylemiştir. Almanyadaki akisler Berlin 27 (a.a.) İngiliz askerlik kanununun ehemmiyetinin küçük gbste rilmesine matuf gayretlere rağmen, sıyasî mahfiller btı kararın ehemmiyet ve şü" mulünü gizliyememektedirler. Mecburî hizmet derin bir tesir hasıl etmiştir. Zira kanunun mühim dahilî nıu kavemetlere tesadüf edeceği ümid edilmekte idi. Siyasî mahfiller bu kararm Alman siyasetini ve ezcümle Hitler'ın Rayştag'da söyliyeceği nutku tadil etmiyeceğinı iddia ediyorlar. Resmî organ olan Hamburg Fredenblatt gazetesi, bu tedbirin mahdud bir şü " mulü olduğu kanaatinde bulunmakta ve kanunun totaliter devletlerin dünya si/aseti üzerindeki tesirini göstermekte, çünkü İngilterenin bu suretle an'anevî sivase tini değiştirmiş olduğunu müşahede ve tespit eylemektedir. Resmi Alman mehafilinin kanaati Berlin 27 (a.a.) İngilterenln rnec burî askerlik hizmetini kabul etmesi mü nasebetile yarı resmî mehafilde her mil" letin kendisini müdafaa için icab eden tedbirleri almasının tabiî olduğu, ancak İngilterenin almış olduğu bu tedbirlerin totaliter devletlerin ihatasma tevessül etmeğe aşikâr bir surette matuf bulunduğu beyan edilmektedir. Binnetice, Çember layn'in parlamentoda yapmış olduğu be" yanat tam ve sahih olarak malum olmadan evvel vaziyet alınmak istenilmektedir. Muhaliflerin takriri Londra 27 (a.a.) Muhalefet işçi ve liberal partileri mecburî askerliğe dair hükumetin lâyihasını reddeden ve gönüllü usulünün idamesinde ısrar eden birer takriri Avam Kamarasına vermişleıdir. Muhaliflerin talebi Londra 27 (a.a.) Tradünyor.lar umumî meclisi azasile amele fırkası icra komilesi ve birçok amele meb'uslar, hü kumetin askerî mükellefiyet hakkındaki kanun lâyihalarını tetkik etmek üzere bu sabah bir toplantı yapmışlardır. Atlee ile Geenwood, bu toplantıda hazır bulunmuşlardır. Amele fırkası millî meclisi, fırkanın bugün öğleden sonra Avam Kamarasında mecburî askerlik hizmetine müteallık takriri üzerine vereceği tadil teklifini ittifakla tasvib etmiştir. Sovyet Hariciye komiser muavini geldi Sovyet Hariciye Komise'r Muavini Potemkin, dün sabah saat 7,25 te semplon ekspresıle İstanbula gelmiştir. M. Potemkin, Sirkeci garında Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, Polis Müdürü Sadreddin Kaya, Sovyet Konsolosu ve kolonisi tarafından karşılanmıştır. Bir polis müfreze^i selâm resmini ifa etmiştir. Sovyet Hariciye Komiser Muavinine, Sovyetlerin Sofya maslahatgüzarı Nikola Prosolov ile kâtibi İvan Çerkonof refakat etmektedir. M. Po'emkin Sirkeci istasyonundan doğruca Perapalas oteline gitmiştir. Büyükderedeki Sovyet elciliğbi de ziyaret eden misafir, dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. Atli'nin nutku Londra 27 (a.a.) Radyoda bir nutuk söyliyen Atli, bütçe tekliflerini terr kid ederek bunun hayat pahalılığını intac edeceğini bildirmiştir. Atli, memleketin şu üç gayeyi tak'b etmesi icab edeceği kanaatindedir: Mületin hayat sevıyesmin rnuhafazası, elzem maddelerin istihsali ve lüzumlu olan müdafaa vasıtalarının inşası. Hatib, toplanmış servet üzerine b>r vergi tarl'nı derpiş etmektedir. Gafenko ile görüsecek Bükreş, 27 (a.a.) Öğreni'diğine göre Potemkin, Ankaradan avdetinde Bükreşe uğrayacak ve o sırada Avrupa payitahtlarındaki turnesinden avdet etmiş bulunacak olan Gafenko'ya misafir olacaktır. Bütçe müzakereleri Londra 27 (a.a.) Bütçe müzakeresi tekrar açılmış ve müteaddid müda halelere sebebiyet vermiştir. Ezcümîe isci muhalefetr insanlar hakkında olduğu gibi Reis sordu: « Dahiliye Vekâletince tasdik edilSofya yolile... Sofya, 27 (a.a.) Potemkin'in An meden icra edilmiş deniliyor?» « İş bir takdim tehirden ibarettir. karadan avdetinde yeniden Sofvava uğİntihaen yapılacak olan ibtidaen yapıl rayacağı beyan edilmektedir. İstanbulda da şifahen arzettiği gibi bir Ermeni, Rum aynlığı olmadığını kaydediyor ve Sürpagob mezarlığı meselesine temasla gerek cemaatın ve gerek BelediNoktai nazarımızı mufassal bir cevab yenin Dahiliye Vekilini hakem göster la Dahiliye Vekiline bildirdik, bundan mesi mütaleasmda bulunuyordu. sonra Dahiliye Vekâletinden tekrar bir Evrak okunduktan sonra iddia makakâğıd aldım. Bu kâğıdla mezarlık işinin mında bulunan Arif Cankaya, Muhiddin sulhan tesviyesine dair olarak Vekâlet hukuk müşavirliğinin mütaleası gönderi Üstündağdan bazı sualler sordu. Üstünliyor ve bizim hal şekline aid mütaleamı dağm vekili de bazı noktalarda mahkemeyi tenvir etmek üzere söz aldı ve ezzın saraheten bildirilmesi isteniyordu. cümle dedi ki: Diğer taraftan mütevelli heyeti bize de « Farzedelim ki bu hâdisede mütemüracaatle sulh şartlarım bildirdi. Mu hakemat âmirinin raporunu Vekâlete tak assıbane bir hürmetle yapılması lâzım gedim ettik. Sonradan bütün evrak toplan len muamelât noksan kalmıştır, neticesi dı. Dahiliye Vekâletinde Dahiliye, Ma nedir? Neticesi sulhun kıymeti hukukiliye ve Evkaf hukuk müşavirlerinden mü yesi yok demektir. Kıymeti hukukiyesi olrekkeb bir komisyon toplandı. Bütün dos mıyan bir sulhun mukabilınde cürüm mevyayı istediler. Muhakemat âmirile birlik zuu bahsolur mu?» Reis Muhiddin Üstündağa hitab etti: te Ankaraya gönderdim. « Vekâlet muttali olduğu için gönTetkikat neticesinde Dahiliye Vekâledermedim, diyorsunuz, Vekâletin gön ti bize emir vererek dedi ki: Mezkur Sürpagob mezarhğına aid olup seneler derdiğiniz takdirde bu sulhnameyi red dentari İstanbul Belediyesile Ermeni ce detmek salâhiyeti yok mudur?» Muhiddin Üstündag: maati arasında devam etmekte olan ihti« Vekâlet bunu ya red, ya kabul lâfın sulhan rnllinin Belediye menfaatine uygun düşeceği hakkındaki mütalea Ve edecektir. Bidayeten sulhu yapın, sulh kâletçe de tensib edilmiştir. Merciimden lâzımdır ve icra edin demiş bir kere. ve mafevkimden aldığım emri aynen Be Muttali olmuş. Eğer biz sulhnameyi lediye medisıne verdim. Meclis, sulh şart Vekâletin ıttılaı haricinde veya ıttılaı larım rakamla tespit etti. Ve icrasma be şeklinden başka olarak yapsaydık ken disinden soracaktık.» ni memur kıldı. Burada avukat Kenan Omer söz alaBu sırada gene evvelce aleyhimize açrak dedi ki: mış olduğu dava reddedilmiş olan Erme« Belediye ile Vekâlet arasmdaki ni patrikhanesine bir tazminat davası açmuhabereye dair evrakı ve tarihlerini tetmıstık. Meclis, sulh kararını verdikten kik etmenizi rica ederim. Çok büyük hasonra mahkemc Belediye lehine 150 bin kikatlere vâsıl olacaksmız. Bu sulhu balliraya hükmetti. Sulh şartları meyanmda talamak istiyen müekkilimdir. Elinden bu yüz elli bin liradan da feragat istendi. gelen mümanaatı yaptığı halde verilen Hatta Dahiliye Vekâletine tekrar müra emrin tazyikı karşısında sulhu akde meccaatle beni şikâyet ettiler: Bir davanın bur olmuştur. Bu suçu Muhiddin Üstünaslından müteferr bütün ihtilâfların hal dağa yüklemek asıl müstahakları bırakıp lini temin edecek olan sulhu Vali yapmı da masumdan intikam almak demek o yor, meclisin karanna rağmen infaz et lur.» miyor, dediler. Dahiliye Vekâleti: Da iddia makamı dosyayı tetkik etmek isvayı uzatmak doğru değildir, tarzmda tediğinden muhakemenin devamı 25 matebligatta bulundu. Ve sulhun bütün ih yısa bırakıldı. tilâfların hallini temin etmesi lâzım gelOtobüs davası diğini, bir tereddüdüm varsa işi tekrar Otobüs yolsuzluğu davası da bugün meclise vermekliğim icab ettiğini bildir görüldü. Suclu mevkiinde Muhiddin Üsdi. tündag ve Ekrem Sevencan vardı. Mahİşi tekrar meclise verdim. Meclis ilk kemenin geçen celsede sorduğu noktalaverdiği kararda bütün ihtilâfatın halli rın cevabları gelmişti. Onlar okundu, bunmündemiç olduğu mütaleasmda bulundu lardan biri Üstündağın mezunen Avrupave sulh akdedıldı. da bulunduğu tarihi gösteriyordu. Diğeri Görülüyor ki, sulh akdi salâhiyeti ba de otobüs talimatnamesinin Belediye na aid değildir. Vekâlet muhtelif bakım Meclisinden niçin geç çıkarıldığına dairlardan bu sulhun akdinde fayda görmüş di. Postaya verildiği âtılaşılan istinabelere olabilir. Ben mafevkimin emrini meclise dair evrakın alınması için bu muhakemeverdim. Meclis, şartlarım tetkik etti. Ba de öğleden sonraya bırakıldı. na icra etmek emrini verdi. Bu davada Öğleden sonraki celsede İstanbulda ineden suçlu olduğumu anhyamıyorum. fadesı alman şahidlerin ifadeleri okundu. Üstündag bu ifadelere karşı söz alarak, bunların hepsinin şikâyetçilerden ibaret olduğunu, bitaraf olmadıklarını söyliyerek şahidlik edemiyeceklerini ileri sürdü. Şahidlerden Refet Hakkınm kendisi Asrî mezarık davası Asrî mezarlık davasına da bugün bakıldı. Sorulan suallerin cevabîan okundu. Müteakıben Müddeiumumî Arif Cankaya esas hakkındaki iddiasını serdetti. Arif Cankaya, iddiaları sırasmda yapılmış olan müdafaalan da tahlil ederek bunlann birbirine mübayin, mütenakız ve serapa yersiz görüldüğünden reddini istedi ve bu muamele ile Likoğlu Eşrefin cebine fuzuli olarak giren paralann istirdad; salâhiyetinin merciine aid olduğunu da tebarüz ettirdi ve suçun Türk Ceza kanununun 240 ıncı maddesinin ilk fıkrasına mutabık olduğunu kaydetti. Ancak Üstündağın derdesti rüyet yeni dosyalan bulunduğundan, iktiza ettiği takdirde tevhidi ceraim kaidesine lüzum hasıl olacağından onun hakkında verilecek karann tehirini ve diğerlerinin suçlarının tespitini istedi. Avukat Kenan Ömer, uzun uzadıya müdafaada bulundu. Müvekkiline isnad edilen fiilin tasrih edilmediğini kaydetti. Dünyanın hiçbir yerinde cezaî mesuliyetin başkasının yaptığı bir fiil ortaya sürülerek diğerine tahmil edilmediğini, Üstündağın bu hâdisede tek fiili varsa «ha vale» den ibaret olduğunu kaydetti. Üstündag ve İhsan Namık miidafaalannı yaptılar. Bu muhakeme de 25 mayısa bırakıldı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: