CUMHUBİYET '4 Şubat 193Ö Hançeroğlu Ocağın karşısındaki sedirde oturan Hançeroğlu İbrahim derin derin düşünüyor, biraz ilerisinde uyuyan genc ve güzel kansı Gülsüm zaman zaman çırpmıyordu. Dışanda tabiat öliim yağdınyor.. Sanki bugün yerle gök beraber gürlüyorlar. Şiddetli bir rüzgâr pencereleri sarsıyor, camlar karlara bürünüp silkiniyorlar. Görünmez bir kuvvet ocaktan yükselen alev dalgalannı kamçıhyor, odanın içinde titrek hayaller boyuna yer değiştiriyorlar. Gülsümün, köylü çocuklanna has bir gürbüzlük içinde büyiiyüp serpilen mevzun endamı, alev yığınlanndan çıkan gölgeli bir ışıkla yıkanıyor, çehresi insana her saniye renk dcğiştiriyormuş hissini veriyordu. Gözkapaklan birkaç saniye sonra koyu bir gölge ile örtülüyor, kirpiklerinin gölgesi tatlı oynayışlarla yüzünü okşuyordu. Hançeroğlu, böyle dalgın dalgın ocağı seyrederken birdenbire kapu çalmmağa ba;ladı..« Birkaç aydanberi peşini kovalayan jandarmayı, şehir hapisanesini hatırladı..a Ne yapmak lâzımdı?... Vergiyi vermemişti.., Tarlası bu sene kendisini değil, Cenub vilâyetlerinden geldiği söylenen çekirge sürülerini beslemişti. Hafifçe doğruldu. Bu sırada uyanan Gülsüm de herşeyi anlamış gibiydi. Tarlayı vermek!... Fakat neye yarar... Odeyeceği vergi tarlanm kıymetinden çok daha fazla idi. Çıkırundaki son parayı da kansına bırakıp, bir müddet için anasının yanma dönmesini tenbih ettikten sonra, anbar kapısmdan bir hayal gibi süzülüp gitti... Artık anlıyordu... Buralarda bannamıyacaktı. Dik yamaçlardan aşacak, uçurmn kenarlanndan gidecek, kendisi için değil, fakat kansı için mutlaka gayesine erişecekti. Şehirde tanıdığı zengin bir hemşerisinden, tarlasına karşılık senetli sepetli birkaç kuruş aldıktan sonra tstanbul yolları onun önünde bir şerid gibi uzanmaya başladı. Bu diyarda kendi gibi köyünden ayrılıp dünyalık toplayan birçok tanıdıkları vardı, içlerinden elbette kendini kayıracak biri çıkardı. Fakat o, hiç kimsenin yardımmı kabul etmedi. Pazar yerleri onu pek çabuk tanıdı. Gündeliğini fazlasile çıkanyor, han köşelerinde yatarak kansına muntazam para göndermekten zevk alryor, erkekliki gururu kabanyordu. Kansı, anasının yanma dönmüştü. Yazdığma göre, yegâne tasası tbosundan uzakta olmasıydı. îbrahim gündüzkü pazarcıhğa ilâveten, gecenin mühim bir kısmını da, ağızlık, tespih yapmakla geçiriyor, karısım yanma alıp, bir uyku halinde akıp giden senelerin acısını çıkarmaya hazırlanıyordu. Fakat son haftalarda neş'esi birdenbire sönmüş, içine kötü bir kurd düşmüştü. Bir buçuk iki aydır karısmdan ne bir haber, ne de bir mektub alıyordu. Akşamlan kara bir bulut bütün içini kaplıyor, onu işinden ediyordu. Hayalinden tuhaf tuhaf vak'alar geçiyor, bunlarm yorgunluğu ile geceleri, rüyalan bulanıyordu. Pazar yerinde karşılaştığı bir hemşerisi içi yanarak, Gülsümün köye gelen bir yabana ile beraber şehre kaçtığını söyledi. Bu haber İbrahimi şimşek gibi çarpnuşo. Mallannı yamndaki arkadaşına teslim ederek han yolunu tuttu. İçi bulanıyor, şakaklan atıyor, gözlerinin önünde gölgeler uçuşuyordu. Bütün han yoldaşlan onun derdini anlamadan, yarasına merhem olmaya çalıştılar. Fakat bu merhem o yarayı daha fazla derinleştirmekten başka birşeye yaramadı. îlk zamanlar hançerden daha keskin, ondan bin kat daha beter olan içindeki kin zamanla bir balon gibi boşalrverdi. Artık bir emeli, bir gayesi kalmamışü. Istanbulda, aza kanaat ettikten sonra, boğaz doyurmaktan kolay birşey yoktu... Yavaş yavaş serserilik bu kanşık ruhta çok kuvvetli bir memba buldu. Eskinin lbrahimini tanıyan pazar yerleri, onu yeninin bir külhanbeyi olarak gördü. *** îbrahim îstanbula geldiğinin onuncu yılı olmuştu ki daldığı serseri hayattan vazgeçti, ciddî, akıllı uslu bir insan olmağa çahşıyordu. Gerideki sevgilisi vakit vakit içini bir kor gibi yakıyordu. Bir gün beraberce serserilik yaptığı arkadaşlarile birlikte bir eğlence yerine gitmişti. Içki içtiği zamanlar muhakkak köyünü ve sevgilisini hatırlıyordu. Bir aralık bir para meselesi yüzünden arkadaşlarile kavga etti. Saf ve temiz hayata hasret çekiyordu. Ruhundaki köy ve sadelik aşkı bütün iradesini kaplıyor, etrafına saldırmak için en ufak fırsatı feda etmiyordu. Eğlence gecesinin sabahmda karanlık meyhaneden aşağıya inen serseriler onu ölmüş buldular. Omuzdaşlarından biri i Gülsüme bîr naber salsaV.^ Diyordu. IfS^FERAH debafI • »•*#%•• Tel: 21359 Bugün 11 den itibaren devamh seanslar Suvare 9 da 1 İlkbahar Geceleri Eggerth'i geride bırakan yeni büyük yıldız MARİKA RÖKK'ün şaheseri, senenin biricik büyük opereti. LÛTFEN DİKKAT: Bu şaheser bu sene sinemamızdan başka İstanbul tarafında hiç bir sinemada gösterilmiyecektir. Leni Riefenstahl Pariste Rejisör artist: «Holivudda san'atkârlar ve rejisörlerle görüşemedim. Çünkü Yahudi film âmilleri peşime hafiyeler taktılar» diyor Paristen yazıhyor: Üç aydanberi Amerikada seyahat ederek «1936 Olimpiyadlan» filminin oradaki temsillerinde bizzat hazır bulunan mezkur kordelânın rejisörü Alman artisti Leni Riefenstahl buraya vâsıl oldu ve gazetecileri kabul ederek şu beyanatta bulundu: NewYork, Washington, Chicago, Los Angeles gibi büyük şehirleri dolaştan. Kaliforniya'nm tabiî güzelliklerin den istifade ettim. Bu gezinriyi bir cümle ile ifade etmek lâzım gelirse şunu söyliyebilirim ki «Amerika ve Amerikalılar bende unutulmaz kıymetli hanralar bıraktılar.» Çünkü yeni dünya sakinleri cidden çok nazik insanlar. Her yerde büyük bir nezaket ve misafirperverlikle karşılandım. Yalnız Holivud'da ekseri stüdyolarm başmda bulunanlar nazi aleyhtan insanlar olduklan için biraz müşkülât çektim. Ben oraya gitmeden evvel Yahudi filim âmilleri gazetelere beyanatta bulunarak «Leni Riefenstahl'e Holivud'da yer yoktur!» dediler. Buna rağmen oraya seyahat etmekten vazgeçmedim. Gazetecilerin «kserisile göriiş tihn, mülâkatlar verdim. Fakat aktörler ve sahne vânlarile temasta bulunama drm. Çünkü Yahudi filim âmilleri pe$ime iki hafiye koymuşlardı. Nereye gitsem arkamdan aynlmıyorlardı. Benimle konuşacak arristler ve sahne vâzılannı mimliyeceklerdi. Bunun için onlan ra hatsız etmek istemedim. Maamafih Mickey Maus yaratıcısı Walt Disney beni stüdyosuna davet etmekten çekinmedi. «Olimpiyad filimleri» her yerde memnuniyetle ve takdirlerle karşılandı. Hele o filimde kendilerini gören Amerikalı sporcular beni mahcub edecek derecede iltifat gösterdiler. SıNEMA RADVO aksamki program J Turkiye Radyodifüzyon Postalan DALGA ÜZTTNLUĞÜ 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19.74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P. 31.70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. 13,30 program 13^5 müzik Pl 14 memleket saat ayarı, ajans, meteoroloji haberleri 14,10 Türk müziği 17,30 program 17,35 müzik (dans saati Pl) 18,15 Türk muziğl (lncesaz heyeti Hüseynl faslı) 19 konu^ma (dış politika hâdise leri) 19,15 Türk müziği 20 ajans, metc orolojl haberleri, ziraat borsası (fiat) 20,15 temsil (Mahmud dağlara düstü Yurd piyesl Yazan: Kemal Tözem) 21,15 memleket saat ayan 21,15 esham. tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 21,25 müzlk (folklor Halll BedU Yönet gen ve Kutsi Tecer) 22 haftalık posta kutusu 22,30 müzik (küçük orkestra Şef:' Necib Aşkın) 23,20 müzik cazband 23,4f son ajans haberleri ve yarınki program. 2SON SAVAŞ Seyredecekleri helecana garkedecek senenin en büyük ve dehşetli Amerikan filmi. 8 şubat çarşambaya Sinemamızın büyük gala programı AŞK MAHKÛMU FERNAND'ın emsalsiz süper filmi ve Opera ve operetler Kutub Şeytanları RICHARD ARLEN ( MALA ) Pazartesi. Sab, Çarşamba Tenzilâtlı bayanlar günü ve geceleridir. Büyük konterler 21,05 Stokholm: La Boheme. 22,05 Roma: Bir opera temslli. 22 35 ParLs (P. T. T.): Mlreüle (opera), Bütün bahriyelilerin görmesi lâzım, çok enteresan bir film Oda musikileri Leni Riefenstahl tekâr Albert Wint bu hususta benimle birliktc çahşacaktır. Leni Riefenstahl burada «Olimpiyad filimleri» nin hâlâ gösterilmekte olduğu sinema salonunda umuma bir konferans verdi. 1936 Olimpiyadlanna ve çektiği filme aid hatıralarını anlatarak çok alkışlandı. 17,55 19,55 21,35 21,45 Kopenhag: Orkestra konseri. 22,05 Londra (Regional): Orkestra seri 22,35 Stra&sburg: Orkestra konseri. 24,05 Brüksel I I : Orkıestra konseri. Kopenhag: Seçme havalar. Viyana: Ev musikisi. Sottens: Muhtellf parçalaA 3 Büyük Artist RÎCHARD DOLERES CHESTER DtX DELRtO MORRİS Solistlerin Jtonserleri Nefesli sazlar orkestran 19,35 Saarbrücken: Piyano konseri, 20,05 Berlin: Güzel sesler. 17,06 Breslav: Meydan bandosu. 19,35 Frankfurt: Aakeri bando, 20,50 Droitwich; Askerî banda Denizaltı Esirleri «Tahtelbahir M. 9» Eğlenceli konserler Bir iki satırlâT" 20,05 Berlin: Muhtellf havalar. 23,35 Stra&sburg: Seçme parçalar. Tahtelbahir muharebeleri hakkında şimdiye kadar yapılmış olan filimlerin en hakikî ve müthiş, aşk, heyecan gözler önünde canlanan bütün bir deniz hayaü. ORHAN İZGI ALKAZAR ) sinemasında emsalsiz muvaffaHyetlerle devam ediyor. Kızılay Kadıköy şubesi balosu Kızılay Kadıköy kaza şubesinin Ker ıkış Süreyya sineması salonunda tertib ederek davetlileri üzerinde gayet iyi intıba bırakan balosu bu sene de 11 şu bat 939 cumartesi akşamı verilecektir. 13 ,'ki balonun çok parlak olması için güzide bir tertib heyeti çalışmakta olup Gardenbardan bir caz grupu ve varyete numaralan şimdiden angaje edilmiştir. ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu Bugün matineden itibaren her gece ve her pazar umuma, her cumartesi matine talebeye Şehzadebaşı TURAN tlyatrosunda bugün ve bu gece AKTÖR KÎN ( TEŞEKKÜR T^ Fransız rejisörlerinden Jean de LJmur îtalyada «Napoli kralı» isminde bir filim çevirecektir. Bu kordelânm başrolünü Jean MuTat temsil edecektir. •Jr Pariste yakında «Muhacîr kadın1» isminde bir filim vücude getirilecektir. Bu kordelâda başrolleri Edvvige Feuillere ile Rene Dary oynıyacaklardrr. •jf Fernand Grawey, Michel Simon Aramızdan biri san'atkâra ju suali ve Corinne Luchaire'in çevirecekleri sordu: «Postacı zili iki defa çalar!» kordelâsı Bundan sonraki projeleriniz hak nm ismi «Son dönemeç» e tahvil olunmuştUT. kında biraz malumat verir misiniz? Gelecek ilkbaharda «Amazonlar» jf «Katia» romanınm müellifi Prenkordelâsını çevireceğim. Bu eserde hem ses Bibesco'nun diğer bir eseri daha filbaşrolü oynıyacak hem de jüriyi idare me çekilecektir. Bunun adı «Genc kızedeceğim. «Amazonlar» ın bilhassa mu lar pazarı» dır. Mevzuunun bir kısmı sikisine çok ehemmiyet veriyorum. Bes Romanvada pecmektedir. NOBETÇI ECZANELER Bu gece gehrimlzin muhtelif semtlerin^ deki nobetçl eczaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Eminönünde (Hüseyin Hüsnü). Küçükpazarda (Bensason), Kumkapıda (Oemll), Alemdarda (Abdülkadir), Eyübde (Aril Beşer), Fatihte (Hüsameddin). Bakırköy» de (Hilâl) eczaneleri. Beyoglu ciheti: Istiklâl caddesinde (Dellaauda), Tepeba* şında (Kinyol), Karakoyde (Hüseyin Hüsnu), İstiklâl caddesinde (Limonclyan), Pangaltıda (Nargileciyan), Beşiktasta (Süleyman Receb), Hasköyde (Barbud), Ka i sımpaşada (Vasıf) eczaneleri. Üsküdar Çarşıboyunda (Omer Kenan), Sarıyerde (Osman), Kadıköy Muvakkithane caddesinde (Halk), Soğüdlüçeşme caddesinde (Hulusi Osman), Heybeliadada (Halk) eczaneleri. Tüberküloz cemiyetinin toplantısı Teşekkiir Eşim, babarnız ve dayım Bay Matmet Rauf Sirmarun vukuu vefatı dolayısile bizzat son teşyi merasiminde bulunan, uzak ve yakın yerlerden telefon ve telgraf ve mektubla derin acılanmıza iştirak eden ve çelenk gönderen kıymetli dostlara ve şirketlere ayn ayn teşekküre kederlerimiz mâni olduğundan gazetenizle sonsuz fe şekkürlerimizi bildiririz. Eşi: Mahanure Sirman, çoeuklan: Osman, Asaf, Necati, Neşet, Jale, Mediha Sirman, yeğeni: Cemal Pekin, kızları ve^amadlan Kadıköy HALE'de * " * ^^^^ Ş E Y H İ N T Ü R K Ç E ÇARŞAMBADAN İTİBAREN s RAMON NOVARRO MYRNA LOY Şarkın nefis musikisi B U G U N Bu yılın en muvaffak, bUyUk aşk eserl A Ş K I Maceralan Müthiş N1ĞDEDE Haifl Kitabevi Cumhnrlyet Gazetesinin ve bütün mekteb kitablan, kırtasiye, gazete ve mecmualann tevzi yeridir. TURKÇE GARY COOPER NEWYORK Sergisi TUrkiye İçin ayrılmış Misli bir daha görülmiyecek hâdise!... S2S filmini görenler bu fîlmin senenin en netis şaheseri olduğunu ittirakla söylüyorlar. BÜYÛK VALS Bugün T A K S i M sinemasında RUDOLF VALANTiNO ve BugOn saat 12.45 ve 2.30 da tenzilfltlı halk matineleri (14 Nisan) GLueen Mary Normandie (5 Temmez) Manhattan Bremen (14 Temmuz) Transatlantiklerle Mahdut yerler sur'atle tutulmaktadır. HARBKET TARIHLERI: Derhal kaydolunuz. N ATI A A T HP A 1 AGENTALARI ViLMA BANKY tarafmdan Hazin bir öliim Pertevniyal lisesl öğretmenlerinden mütekaid ve el'an Hayriye lisesi türkçe muallLmi Ali Salâhaddin Yiğidoğlunun yeğeni ve Topkapı sarayı Müze memurlanndan Meh« med Emin Yiğidoğlunun oğlu Sedad Yiğidoğlu dün saat on birde vefat et • mi§tir. Cenaze namazı bugün öğleyl müteakıb Yenicaımdde ikılmdıktan sonra aile mezarkğına defnolunacaktır. * * * Vefat Kadıköyünde Bahariye Nevzemin sokak 12 No. lı hanede kaymakam mütekaidlerinden doktor Mustafa Hayri Bey mahdumu ve verem dispanserl röntgen mütehassısı doktor Tane • rin kayınbiraderi Kadri Bey ınüp* telâ olduğu hastalıktan kurtulamıya • rak pek genc yaşmda vefat etmi^tir, Cenazesi bugünkü cumartesi günü kal* dınlarak Sahrayicediddeki aile kabris» tanına defnedilecektir. * * * Paris büyük elçîmiz Suad Davazın biraderi ve Bursa Askerî hastanesi opratörü Muhtar Davazın babası* Aydm hukuk reisliğinden mütekaid Kemal Davaz 3/2/939 cuma günü vefat eylemiştir. Cenazesi Edimekapıdaki ebedî istiranatgâhına tevdi edilmiştir. Cenabı Hak rahmet c Tüberküloz cemiyetl aylık toplantısıru 8/2/939 çarşamba günü saat 18,30 da İs+ tanbul Etıbba Odasında yapacaktır. ÖLÜM Fevkalâde bir surette temsil edilen AŞK, I H T İ R A S ve MACERA fîlmi Beşiktaş S U A D Türkçe sözlü Garry Cooper Georges Rapht Seanslar 11, 2.30, 5.30 ve 8 30 dadır. Deniz Kurtîarı P A R K sinemasında 3 Ahpab Çavuşlar efileniyor T Ü R K Ç E ŞEYHİN OĞLU Ş A R K I L 1 Pr. Behaeddin LOtfi Yarnalı Böbrek, mesane, ldrar ve tenasul yollan hastahklan mütehassıSL Beyofilu îg Bankası karşısı Emirnevruz sokak 10 Pananiya ap. No. 2 . Telefon: 42203. Urolog Operatör Bugön saat I ve 2,30 tenzilâtlı matineler Rejisör: ERNST L U B I T S C H Bugün İPEK ve S A R A Y sinemalannda | | M M VAZRNİ | | | 11 11 MÜSflHiPZflDE CELfiL GARY COOPER ve CLAUDETTE COLBERT gibi 3 büyük ve meşhur sima ve muvaffakiyeti parlak olacak bir eser S E K İ Z İ N C İ S A R A Y sinemasında Fransızca sözlü film. Pek yakmda ı ı Şimdiye kadar En güzel En muazzam filmi ve IVı emleketimizde yapılan BugUn saat 12.45 ve 1 de tenzilâtlı matineler.