7 Birinciteşrin 1938 Alman Nazırı Ankarada Ekselâns Funk, bulundu, Iktısad fette mühim dün resmî ziyaretlerde Vekilimizin verdiği ziyanutuklar teati edildi nayiinin hissesini ve yakın alâkasmı Hyıkile takdir etmekte ve bu yolda iktısadî münasebetlerimizin feyizli bir surette yürüyeceğinden emin bulunmakta olduğumu da ayrıca ifade etmeliyim. Sayın Bay Vekil, zamanımızda milletlerarası münasebetlerinin inkişafı husu sunda alâkadar devlet adamlarmın şahsî tanışıklık ve temaslannın nekadar fay dalı olduğu malumdur. Bu itibarla ek selansızm memleketimizi lutfen ziyaret etmesi ve yakından görmüş ve tanımış olması ticarî ve iktısadî münasebetlenmiz üzerinde iyi tesirler yapacak ve mevcud dostluk bağlarını takviye edecek mes'ud bir hâdisedir. Ekselanslarınıza Ankara seyahatinde refakat etmek suretile bize büyük bir haz ve şeref bahşetmiş olan çok muhterem Madam Funk'a bu nezaketlerinden dolayı Bayan Kesebirle birlikte borclu olduğumuz minnettarlığı bilhassa arzeylerim. Kadehimi Alman devlet reisi eksehns Adolf Hitler'in sıhhat've saadetlerine, Alman milletinin refah ve tealisine ve Madam Funk'la ekselansınızın sıhhat ve şerefine kaldırıyorum.» (.Baştaraft 1 inci sahiUde) Slovakya da muhtar bir devlet olarak Ceklerle birleşecek IBaştaraft 1 inci sahitedel istihdaf eylemektedir. Bu istenilen yer niyetle çalışacağı ümidinde bulunmakta lerde münhasıran etnik bakımdan Çekos d.r. lovaklar büyük bir ekseriyeti haiz bulu Cenevredeki Çek matbuat bürotu nuyorlar. nun dikkate şayan bir tebliği Alman eksperlerinin bu mutalebatı Cenevre 6 (a.a.) Milletler Cemi Münih anlaşmasmı muhildir. Çünkü Al yeti nezdindeki daimî Çekoslovak matbu manlar kendi ırkları ıçın ıstedıklerı kendi at bürosu bugün aşağıdaki tebliği neşret mukadderatlarına hâkim olmak hakkını miştir: Çeklere vermek istemiyorlar.» «Alman kıtaatı tarafından 10 ilkkâ Almanlar, Çek borclarını kabul nuna kadar işgal edilecek olan mmtaka etmiyorlar ların hududunu tahdide memur Berün Berlin 6 (a.a.) Alman gazeteleri, elçiler konferansının kararlarını tebelluğ Almanyanın Südet arazisini işgal etmekle etmek üzere Çekoslovak hükumeti dün Çekoslovakyanın borclarından bir kısmını gece fevkalâde bir toplantı yapmıştır. üzerine alabileceği fikrini reddetmekteMünih konferansında kararlaştırılmış dirler. olan bu mıntakaların tahdidi Çekoslovak Nasyonal Çaytung, bu mesele hakkınmillî topraklarınm ekonomi ve münaka da şöyle yazıyor: lât bakımından menfaatlerini ihlâl ede «Almanya, sadece Südet Almanlarıcek mahiyettedir. nın hukukî varisi olup Versay muahede Mezkur konferanstaki Alman delege namesinin hayal mahsulü olarak vücude ler ve mütehassıslan öyle taleblerde bu getirmiş olduğu teşekkülün varisi değil lunmuşlardir ki, bu talebler etnik mahiye diı. Binaenaleyh iddia edilen zarar ve ti aşarak Almanyaya mühim ve zenşin ziyan tazmini mükellefiyetleri kendiliğinşehirler ve sınaî merkezleri ihtiva eden den sukut eder. Muhterem alacaklılar kabil olduğu kadar fazla toprak ilhakını dan Dolfus Şuşnig sisteminin siyasî CUMHURİYET kânı tarafmdan karşılanmış, bir ihtiram kıt'ası selâm resmini ifa etmiş, mızıka Alman ve İstiklâl marşlarını çalmıştır. Istasyon civarmda biriken halk, misafirleri, şiddetle alkışlamıştır. Ekselâns Funk, refikasile refakatlerindeki zevat Ankarapalasta ihzar ecîilmiş olan dairelere inmişlerdir. ğu vardır. Kamyonlar ve tanklar benzin sizlik yüzünden yollarda kalmıştır. Kunnersdorf'tan ayrılan bin kadar Çek askeri, nakil vasıtası olmadığından tekrar bu yere dönmüştür. Ayni zamanda iki gündür aç bulunan Çek kıtaatı, Alman köylenni yağma etmektedır. Fakat bu köyler işgal mıntakası haricinde olduğundan halkın Almanyadan istimdadına cevab verilememektedir. heyetinde Çek orta elçisi Mastny şu beyanatta bulunmuştur: « Çek hükumeti 5 teşrinievvelde dört devlet tarafından alınan kararı bü yük bir acı ile öğrenmiştir. Alman kıtaatı tarafından 7 teşrinievvelden 10 teşrinievvele kadar işgal edilecek toprakların hu dudunu kabul ve bu kararın tazammun ettiği tedbirleri ittihaz etmiştir.» Ziyaretler Ankara 6 (a.a.) Bu sabah v^h rimize gelmiş olan Alman îktısad Nazırı ekselâns doktor Funk, refakatinde Al manya büyük elçisi Keller bulunduğu halde saat 1 1 de İktısad Vekili $akir Kesebiri, saat 1 1 i 30 geçe Hariciye Vekili Rüştü Arası ve saat 12 de Başvekil Celâl Bayarı ziyaret etmiş ve bu ziyaretler iade edilmiştir. Bayan Funk da öğleden önce Bayan Kesebiri ve Bayan Celâl Bayarı ziyaret ctmiş ve iadei ziyarette bulunulmuştur. Doktor Funk ve refikası öğle yemeğini maiyetindeki zevatla birlikte hususî surette yemişler ve müteakıben Çubuk barajını gezmişlerdir. Ziyafette söylenen nutuklar Ankara 6 (a.a.) İktısad Vekili Sakir Kesebir ve refikası tarafından AlDr. Funk'un nutku man iktısad Nazırı ekselâns doktor Funk « Ekselans, ve refikası şerefine bu akşam bir dine veMisafirsever yurdunuzda ve onun gürilmiş ve dineyi parlak bir suvare takib zel iz bırakıcı merkezinde gördüğümüz etmiştir. samimî hüsnükabulden ve çok dostane Süvare sözlerinizden dolayı, ayni zamanda zevAnkara 6 ( Telefonla ) Süvare cem namına da, samimî ve derin şükranıgeç vakte kadar devam etti. İktısad Ve mı ifade etmekliğime müsaade buyuru Bilhassa biz Almanların, bugün kilinden maada Hariciye ve Dahiliye Ve nuz. killeri, aralarında İngiliz Büyük Elçisi kendisile dostane münasebetler ve ayni Sir Pres Loren de bulunan şehrimizdeki zamanda etraflı ve mühim menfaat bağbüyük elçiler ve sefaretler erkânı, Berlin ları tesis etmek istediğimiz memleketi, veBüyük elçimiz Hamdi Arpağ, rnillî ban lev birkaç günlük kısa bir ziyaret esna ka umum müdürleri, îktısad Vekâleti er sında olsa dahi tanımak, meramlı olduğu kadar nadir görülen bir muvaffakiyetle kânı, süvarede bulundular. Ziyafette aşağıdaki nutuklar teati neticelenen gayretlerile bugünkü Türkiyeyi cihanda çok muteber, kuvvetli ve ikedilmiştir: tısaden sağlam bir devlet haline getiren İktısad Vekilinin nutku siz, çok muhterem mçslektaşlarımla ve «• Ekselâns, bu memleketin diğer yüksek şahsiyetlerile Ekselansmızı Alman hükumeti İktısad Nazırı olarak Ankarada görmek Türki bizzat temas edebilmek için Türkiye hüye Cumhuriyeti hükumeti içjn husuşî bir kumetinin davetine icabet eylemek benim için bir şeref olduğu kadar çoktanberi memnuniyet vesilesi olmuştur. beslemekte bulunduğum bir arzunun da İhtiyar ettiğiniz bu zahmelte münde mic dostluk manasını tamamen takdir husulüdür. Zira, ben de, sizin gibi Bay eden hükumetimin samimî hislerine ter Vekil, böyle şahsî tanışmanın faydah olcüman olurken şahsen duyduğum derin duğu hakkındaki kanaatle meşbu bulunhaz ve şerefi ifadeye müsareat eyler ve maktayım. kıymetli misafirlerimiz olarak sizleri hürmetle selâmlanm. Memleketlerimiz arasında ötedenberi mevcud iyi münasebetler daima mütekabil bir anlaşma ve müsaadekârlık esaslan dahilinde kuvvet bulmuştur. Bu zihni yetten mülhem olarak iki tarafm karş*lıklı ekonomik inkişafını ve menfaatlerinin en doğru ve dostane suTette hal ve telifini istihdaf eyliyen çalışmaları bu vesile ile ve büyük bir memnuniyetle tebarüz ettirmek isterim. Ekselâns, memleketlerimizin hususi yetleri ve iktısadî bünyelerindeki farklar esasen bunlar arasında ötedenberi faal bir mübadele zemini ve imkânlarını ya ratmış ve iki milleti iktısadî menfaatleri bakımından daimî bir irtibat haline koymuş bulunmaktadır. Şimdiye kadar normal bir seyir dahilinde inkişafını mem nuniyetle müşahede ettiğimiz iki memleket ticarî ve iktısadî münasebetlerinin bundan sonra da ayni müsaid hava da hilinde ve daha elverişli şartlar içiode cereyan edeceğinde şüphe yoktur. Ekselâns, memleketlerimiz arasındaki ekonomik münasebetlerin meşkur inkişafından dolayı beliğ ve vakıfane sözlerle memnuniyetinizi ifade buyurdunuz. Emin olunuz ki, Reich hükumeti de, memle ketlerimiz arasında an'anevî olan salim temeller üzerine taazzuv etmiş bulunan iş ve mübadele birliğini atide dahi elin den geldiği mertebe takviye etmeğe ve derinleştirmege azmetmiş bulunmaktadır. Cihan konjonktürünü bütün temevvücatına muacciz para buhranlarına rağmen Türkiye ile iktısadî iş birliği, 1933 tenberi hacmi üç mislin; geçen ve bu yıl içinde ise şimdiye kadar alman neticelere göre, cem'an 1 /4 milyar mark gibi muazzam bir yekuna baliğ olacağı anlaşılan, mütemadiyen büyüyen bir emtia mübadelesine müncer olmuştur. Bu iş birliği böylelikle Almanyanm haricî iktısadî siyasetinin sağlam ve esaslı bir amili haline gelmiştir. Bu muvaffakiyeti cihan iktısadiyatına mal etmek için hiçbir sebeb gör müyorum. Bu mucibi memnuniyet inki şafı, evvelemirde memleketlerimizin tabiî ve ekonomik yapılannda mündemiç Tahakkuk ettirmeğe çalıştığımız eko birbirini tamamlama kabiliyetine ve milnomik kalkınma işlerimizde Alman sa letlerimizin mütekabil menfaatleri icabı olan teşriki mesai arzularına medyun bulunmaktayız. Şüphe ve tereddüde mahal kalmıyacak surette anlaşılmıştır ki, sag lam bir millî ekonomiye dayanmak, dürüst bir itimad ve geniş bir zihniyetle tatbik olunmak şartile yeni ve cür'etkârane metodlarla dahi ki, bu metodlar ilk itd madsızlık zail olur olmaz filhakika he men bütün memleketler tarafından kabul edilmiştir. Verimli bir surette çalışılabilir. Bir müddet evvel Berlinde, Türkiye tarafından Hariciye Vekâletınin pek de ğerli Genel Sekreteri ekselâns Menemencioğlunun vakıfane ve mücerreb riyaseti altmda cereyan etmiş olan müzakerat sırasında Türkiyenin Almanyaya müracaatine şimdiye kadar engel olan bütün tahdidatın kalkmasına muvafakat etmek suretile şüphe ve tereddüde mahal bırakmıyacak surette anlatmıştım ki, Alman piyasası Türk ihracatını kabule vâsi mikyasta hazır olduğu gibi Alman emtiası nın Türkiyede satışınm artması da sizin memleketinizin dahi kendinden mal satın alanm müşterisi olmak istediğini ve her sahada ayni surette verimli olan Alman sanayii mahsullerini faydah bir surette kullanabildiğini göstermektedir. Başka milletlerle olan ekonomik iş birliğimizi sıklaştırmak istemekle diğer memleketierin de salim bir rekabetini bertaraf etmek veya bu iş birliğile başka bir takım gayeler istihdaf eylemek gibi maksadlardan çok uzak bulunmaktayız. Zira, hükumetimin en hâr arzusu ve milletlerin ümidi, başka memleketlerle ekonomik iş birliklerinin bir hasad ve itimadsızlık membaı ve bu münasebetle bir niza ve siyasî ihtilâf tohumu haline gelmesine meydan vermek değil, bilâkis bunları milletlere sulh, refah ve saadet getirmeğe hizmct ettirmektir. Türkiye devlet reisi Ekselâns Kerral Atatürkün sıhhatine, Türk milletinin inkişaf ve daima yük?elmesine, çok muhterem zevceniz bayanın ve ekselânsınmn şeref ve sıhhatine kadehimi kaldırıyo rum.» borcları hakkında yaptıkları gibi bu borcIarm üzerinden bir sünger çekmeleri hürmetle rica olunur!» Almanyanm malî mehafilinde Südet tasarruf sandıklarmın Çekoslovak devleti istikrazlarının altı milyardan fazlasını üzerlerine almak mecburiyetinde kalmış oldukları ileri sürülmekte ve Almanyanm bu meblâğa karşı alâkasızlık göstermiyeceği işrab edilmektedir. Dr. Funk, Anharadan dönüste Sofycfya uğrıyacak Sofya (Hususî) Alman İktısad Nazırı doktor Funk gelecek hafta salı günü Sofyaya gelerek üç gün kalacak tır. Belgraddan geçerken Sofya istasyonunda iki saat kalan nazır, Bulgar ÎVacat enstitüsü reisi Kanazirski ile, Devlet Demiryolları İktısad şubesi direktörü doktor Petkof ve Bulgar Alman ticaret kamarası reisi doktor Sanef'le uzunboylu görüstü. o başka mesele... Arkandan tıpış tıpış gider. Dünyada orospu kesadı mı var! Son cümle, Kudretin üzerinde anî çakan bir şimşek tesirı yaptı. Yüzündeki derin mânalı hatlar, büsbütün kuvvetlendıler ve derinleştiler. Büyük bir efor sarfederek ayağa kalktı. Elleri ve dizleri şiddetle titriyordu: Sus, öyle söyleme diyorum sana... O, zavallı, masum kadm orospu değildir. Allahtan korkmuyor musun sen? Melek gibi temiz ve masum bir kadına iftira ediyorsun... Dünyada sevecek benden başka kimsesi olmıyan o zavallı kadın bu sözleri duysa kim bilir nekadar ağlar! H a y bunak hay! Sen meğer adam akıllı oynatmışsın da farkında değiliz. Şimdi şu kann seni seviyor mu diyorsun? Elbet sever! Ben de onu seviyo rum... Çok seviyoriim. Eğer o olmasaydı, çoktan ben öldürürdüm kendimi... Ve kurtulurdum bu sefil kalıbımdan... Amma da salakmışsm be! Şu orospu kadının sana gönül bağlamış olduğunu sanıyorsun ha? Vay koca budala! Patron kaba ve cirkin bir kahkaha attı: Yuf sana be! Güldüremiyen komiğin elleri şimdi büsbütün titriyordu. Yüzü büsbütün karışık ve korkunc bir hal almıştı. Başta rejisör Budapeşte 6 (a.a.) ReisicumVıur Londra 6 (a.a.) Belediye reisi Beneş'in istifası ve kabinede yapılan taLord, Çekoslovakyadaki mülteciler için dilât üzerine Çek hükumeti tarafından bir yardım sandığı tesis etmiştir. müzakerelerin cumartesiye bırakılması Çek kıtaatı çekiliyor için yapılan teklifi Macar hükumeti ka Prag 6 (a.a.) «Çeteka Ajansı res bul etmiştir. men tebliğ ediyor.» Varşova'ya gönderilen Macar Çekoslovak kıtaatı, şimalî Moravya diplomatt daki dördüncü mıntakayı tahliyeye baş Varşova 6 (a.a.) Hariciye Nezalamıştır. Tahliye işi yarın da devam edereti erkânından Kont Czaki, Macar hücektir. kumetinin hususî murahhası sıfatile Bu sabah Çekoslovak kıt'alan, eski Beck'e mülâki olmak üzere buraya gel hududlar üzerinde bulunan Loven Kope, miştir. Frivaldov Detrişov ve Albrehtis arasınBeneşin istifası İngiliz gazetelerida bir hattı işgal etmişlerdir. nin neşriyatt Alman müfrezeleri, bu sabah saat 8 de eski hududu tecavüz etmişlerdir. Londra 6 (a.a.) Deyli Telegraf Çekler iki sınıh terhis ediyorlar gazetesi, Beneş'in istifasım «halihazır Londra 6 (Hususî) • Çekoslovak daki vaziyete aid elim bir ihtar ve ayni hükumeti silâh altına alman ihtiyat kıtaa zamanda fedainefsın parlak bir rri^ali» tından 2 sınıfı bugün terhis etmiştir. Di addetmektedir. ğe: kuvvetler de tedricen terhis edilecekTaymis gazetesi, diyor ki: tir. «Beneş'in vatanperverane istifasi, hiç Hitler Südet mtntakaaında şüphesiz Prag'la komşulan arasındaki Berlin 6 (Hususî) Hitler bugün münasebetleri daha ziyade kolaylaştıracaktır. Bu islifa, Beneş'in sulh davasına Südet mıntakasına dönmüştür. Krautzau 6 (a.a.) Hitler, saat 15 ifa etmış olacağı ufak bir hizmet değilte buraya muvasalat etmiş ve kısa bir dir.» müddet sonra maiyetile birlikte Fr'ej Taymis gazetesi, diğer taraftan VeU'in lan'da doğru yoluna devam eylemiştir. bir mektubunu neşretmektedir. Muma Alman kumandanlığıntn tebliği ileyh, bu mektubunda bu seneki Nobel Berlin 6 (a.a.) Ordu kumandan sulh mükâfatının Beneş'e verilmesini isteIığı, General von Rundstel'in kumandası mektedir. altındaki Alman kıtaatının sabahleyin saLondra 6 (a.a.) Beneş'in istifası at 8 de Bobeşüz ile Landek arasında Yu hakkında mütalealar yürüten Mancester karı Silezyanm eski Alman Çek hudu Gardiyen bilhassa şöyle demektedir: dunu aşmış ve Münih itilâfında derpiş «Beneş'in istifasının Almanyayı Prag edilmiş olan 4 numaralı Jaegerndrof rrun hükumetinden memleketin Alman fikir takasını isgale başlamış olduklarını bil lerine göre tensik edilmesini ısrarla taleb dirmektedir. etmeğe teşvik ve bu hususta teşci ey!e Londrada Çek mültecilerine yardım Prag 6 (a.a.) Çek matbuatı Be neş'in istifası etrafında her türlü tefsirden Berlin 6 (a.a.) Berliner Börsen ictinab etmektedır. Yalnız gazeteler zaZeıtung, Çekoslovak Reısıcumhuru Be manın çok vahim olduğunu kaydetmekle neş'in istıfasını mevzuu bahsederek diyor iktifa ediyorlar. ki: Fransız matbuatımn teessürü «Beneş, muvaffak olamıyan bu siyaParis 6 (a.a.) Pöti Parizyen gasetçi, gidiyor. Milletinin onun arkasından zetesi, Beneş'in istifası münasebetile «.öyle hayır dua edeceği çok şüphelidir. Bu milyazıyor: let mazinin hatalarını tamir ederek yeni «Bizim her zamanki sadık dostumuz bir atiyi sağlam bir esas üzerine kuracak Beneş'in istifası bütün Fransızlar tara derecede millî faziletlere ve taze kuvvetlere maliktir. Bu yeni ati, tarihin, coğra fından büyük bir kederle karşılanacak fiyanın ve iktısadın kanunlarma riayet et olan bir hâdisedir. Kendisinin Çekoslovakyanın ve Avrupanın siyasî sahnesinmelidir. Diğer zaruretlerden biri de Almanla den çekılmesi, hiç olmazsa memleketinin muvafakat etmiş olduğu fedakârlıklar rın ve Çeklerin ister ıstemez yanyana yakadar elemli bir manzaradır. Siyasefc şıyacaklarıdır. Şimdiye kadar biribirlerisahnesinden çekilip giden bu zat büyük ne kin zincirlerile bağlı bulunuyorlardı. bir Avrupalıdır. Harbden sonraki dün Bu zincirlerin yerine teşriki mesai bağlayayı kurmağa ve bütün milletler aras.:ırı kaim olabilir. Alman milletinin buna da muslihane mesai birliği vücude getir hazır olduğunu beyan edebiliriz. Bina meğe basiretle ve kuv\etle yardım etmiş enaleyh iki memleket münasebatının atisi, olan yapıcı kafaların en feyyazlarmdan Çek milletinin devlet reisliğine getireceği biridir. Tarihte kendisinin unvanı, sulhu adama bağlıdır. kurtarıcılarm esamisi meyamnda yad oMacar Çek müzakereleri geri lunacaktır.» Almanlara göre, Beneşten sonra iki miîlet anlaşacak Çek matbuatı sükut ediyor kaldı Lö Jur, diyor ki: «Temenni edelim ki Beneş'in ortadan çekilmesi, karşısında herşeye katlanmağa hazır Çek zimamdarları bulması takdi rinde Almanyanın ihtiraslarını körüklemesin.» Epok, yazıyor: «Çekilip giden yalnız Beneş değil ,dir, Fransa dostluğunun taraftarıdır. Bunun için memleket yarın yeniden Cermen İmparatorluğunun nüfuz daresi içine girecektir. Eski Avrupa acaba ne zaman ve nasıl çökecektir?» Lö Jurnal'dan: «Beneş'in veda mesajı, nadiren güıü!en bir büyüklük sahifesidir.» Popüler gazetesinde Blum, diyor ki: «Beneş'in çok ağır, çok elemli ve saf bir heyecandan nişan veren mesajı, bu zatm ne çapta bir adam olduğunu bilmU yenlere öğretecektir. Bu seneki Nobel sulh mükâfatı ancak Edvard Beneş'e verilebilir, başkasına verilemez. Dünyada saf ve necib olarak kalmı? olan bu mükâfatın ifade edeceği iebcil hissinin onu teselli etmesini temenni edelim.» ı lsveç'te Stokholm 6 (a.a.) Gazeteler, Çekoslovak Reisicumhuru Beneş'in istifası hâdisesine çok heyecanlı makaleler tahsis etmektedirler. Diğer taraftan Nobel sulh mükâfa tının Beneş'e verilmesi lehindeki hareket gitgide taraftar kazanmaktadır. Bu mükâfatın müstafa Reisicumura verilmesi talebini mutazammın olarak gazete idarehanelerine yığınlarca mektub gelmektedir. * Rumen gazetelerinin neşriyatt Bohemyanın tahlive ve işgalinde güçlükler Friedlan 6 (a.a.) Rumburg, Varnsdorf ve Friedland'ı ihtiva eden ve Bohemyada Haida hattına kadar imtidad eden ikinci mıntakanm işgali, bir çok arızalara uğramıştır. Bunun sebebi, yolların çekilmekte olan Çek kıtaatı, kamyonları ve tankları tarafından tıkalı olmasıdır. C^k kıtaatında kat'î bir teskilât bozukluolduğu halde herkes kendisini, seyrettiği sahnenin kuvvetli tesirine kaptırmıştı. Rejisörün alnında iri ter daneleri belirrr.işti: Kudret artık kendisini kaybetti. Rolden çıktı. Gene o, sonunu bilmedi ğkn esrarengiz senaryoyu oynuyor. Bu sözler, bu tavırlar senaryoda yok. Müthiş birşey... Neyse patron rolünü iyi oynu yor, hiç aksatmıyor. Şimdi sahneye Fıkret girecek.Kudretın belinde kocaman bir bıçak var; diye düsünüyordu. Kudret konuştu: Gülme diyorum, sana öyle! Kızıyorum. Gülersem ne çıkar? Ben hakikati söylüyorum. Hem artık çok oluyor, elin orospusu için çenemi yoramam. Haydi çek arabanı! «Güldüremiyen komik» yumruğunu sıkarak havada saliadı. Boğuk bir sesle haykırdı: Ona orospu diyemezsin! Şimdi, vururum sana bir tane! Ne dedin? Al sana! Tam bu sırada rejisörün işareti üzerine Fikret sahneye girdi. Patron, güldüremiyen komiğe vurmak üzere havaya kaldırmış olduğu kamçısmı yakaladı: Ne oluyor? Neden vurmak istiyor mekten başka bir netice vermemesinden korkulur. Bizler, Südet Almanların Çeklerden kurtulmalarını temin etmiş olduğumuz dan şimdi Çeklere yapacağımız edna hizmet onların da Almanlardan kurtulma larını temin etmektir.» Bükreş 6 (a.a.) Bütün Rumen matbuatı Beneş'in istıfasını teessürle karşılamaktadır. Universul diyor ki: «Beneş'in şahsına karşı düşmanları tarafından beslenen düşmanlığın yegâne saikı Beneş'in Çekoslovak müttefiklerine ve demokratik prensiplere bağlılığıdır. Be Çek elçisinin beyanatı neş'in Romanya için nekadar büyük ve veBerlin 6 (a.a.) Bugün Berlinde fakâr bir dost olduğunu bilen Rumen haltoplanan beynelmilel komisyonun umumî kı kendisine tazimlerini arzeder.» sun bu zavallıya? Vay habis vay! Beni tehdid etti, küfretti bana! Meydan okudu. Göstereceğim ben o reziie! Bırak canım şu zavallıyı! Bu günden tezi yok, derhal defedeceğim keratayıl Canım, kızmasana, ne kabahati var adamcağızın? Daha ne olsun! Batıracak beni... Kom'k dedığin böy'e mi olur? Halkı güldüreceği, neş'elendireceği yerde milleti kızdııryor. Islık çalıyorlar, üzerine ezik domates, kokmuş yumurta, küflü ümon ne bulurlarsa atıyorlar. Müşteriler de boyuna azalıyor. Durmadan ziyan ediyorum. Hayır olmaz bu, tek takla atamıyan bir komikten nasıl istifade edilebilir? Bu yetmiyormuş gibi oir de bana küfretti. üstüme hücum etti. Diğmeğe ka'ktı. Hayır, olmaz bu! Derhal defedeceğim namussuzu. Yapmıyacalcsın! Yapacağım! İşte derhal kendisini koğuyorum. Koğmıyacaksın! Koğacağım! Eğer onu koğarsan, ben de gidiyorum. Patronun sesi bu son cümle üzerine derhal değjşti: Nasıl? Nasılı masılı yok. Eğer onu çıkarırsan, ben de kumpanyadan ayrılııım. Fakat beni rnahiv mi edeceksiniz? Yazık değil mi? Orasına aklım ermez. Komik nerede ise, ben de oradayım. Fakat onu yanımda nasıl alakoyabilirim? Güldüremiyen bir komik ne işe yarar? Sahnede bir tek takla bile atamıyan bir komikten nasıl istifade edüebilir? Fikret yavaş yavaş Kudrete yaklaştı. Bir elini omzuna koydu. Yüzüne merha met dolu hislerle baktı. Güldüremiyen komikte, biraz evvelki asabî hal kalmamıştı. Boyalı suratını yere eğmiş, kollarını iki jandan aşağıya saıkıtmıştı. Hiçbir şey söylemeden öyle duruyordu. Fikret patrona döndü: Hastadır da ondan yapamıyor. Görmüyor musun halini zavallının? Heie biraz iyileşsin, o ziman görürsün nasıl canlandığını... Bir değil, arka arkaya on takla otar. Öyle d^ğil mi? Güldüremiyen komik halsiz halsiz ko' nuştu: (Arkası var) ••^•^•^•a Yazan : Murad Sertoğlu Bu sözlerini söyledikten sonra güldü remiyen komiğe bir tekme daha savurarak gitmeğe davrandı. Fakat güldüremiyen komik ayaklarına sarıldı: Merhamet... Merhamet! Bırak ayağımı diyorum sana! Şimdi kamçıyı yapıştıracağım suratına! Hem zırlanıp durma öyle, gözyaşlarınla yerleri kirletiyorsun pis herif... Hademelere buralarını temizlemek için para veriyoruz. Bana hiç acımıyor musun? Sende kalb yok mu? Hâlâ onlamadın mı dediklerimi? Yoksa seni zorla, dayakla mı attırayım dışarıya? Fakat ben ne yapabilirim başka yerde? İhtiyarım. Mecalim yok. Başka ne yapabilirim. nerede başka bir iş bulabilirim ki? Kimsesiz, aç sokaklarda, kimsesiz, aç köpekler gibi geberirim. Bana ne, geber... Seni beslemeğe ne borcum var. Düşkünler evi değil burası... Bana ne faydan dokunabilir ki? Fa Güldüremiyen Komik •^••^•••H re bile tutamazsm ki seni haydi kedi besler gibi yemek ve ektnek artıklarile doyurayım. Sefil herif! Ah, insan olacağıma keşke bir kedi, bir köpek olayd:m... Bırak şu edebiyatları da, bir an evvel defol şuradan diyorum. Fakat ya karım, ya o zavallı melek? O ne yapacak bensiz? Bensiz na3il yaşıyacak? Kudret bu sözleri söylerken birdenbire değişmişti. Şimdi gözlerinde gerib garib, mânası anlaşılamıyan işıklar yanıp sönuyordu. Patron ıolünü yapan artist bu suaî üzerine kaba bir kahkaha attı: Ne dedin? Sensiz nasıl mı yaşıyacak? Sen onun sensiz yaşıyamiyacağını mı zannediyorsun? Hay aptal hay! Neden gülüyorsun? Ben doğruyu söylüyorum. Öyle mi? Haydi öyle olsun! Ben kanna karışmam. İsterse burada kalır. Yok, eğer senin hasretine dayanamazsa, Tefrika: 23