7 birinciteşrin 1938 CUMHTTRIYET Pazarlık tarihe karısırken.. İktısadî hareketler Tarifelerde tenzilât Denizyolları tarifelerinde İstanbul Mudanya hattı yolcu ücretlerinde mü him bir tenzilât yapılmıştı. Dünden iti baren İstanbul Bandırma hattında da yeni bir tenzilâtlı tarifenin tatbikına başlandı. Bu tenzilât miktarı da cidden mühimdir. Birinci mevkide seyahat ücreti 387 kuruştan 300 kuruşa, ikinci mevkide seyahat ücreti de 244 kuruştan 150 kuruşa indirilmiş bulunuyor. Pul ve bilcümle rüsum da bu ücrete dahil olduğuna göre, bu ücretlerin bir hayli indirilmiş olduğu tebarüz ediyor. Yeni tenzilâtlı tarife, iki noktadan tetkike şayandır: Bunlardan birincisi, her yeni vapurun gelişini o vapurun tahsis edildiği hatta bir tenzilâtın takib elmesidir. îkinci nokta da Denizbankın birinci ve ikinci mevki seyahat ücretlerini yarı yarıya tutmak temayülünü göstermiş oluşudur. Yeni vapurlarımızın gelmesinden sonra, yolculuğun rahatlığı seyahat ücretlerinin azalması da tabiî olarak beklenilen bir husustu. Yeni vapurun birçok nok talardan masrafı az olacağına, tamiri, yakacağı kömür bakımından tasarruflar temin edileceğine göre bir cihetten bu noktai nazarı doğru görmek kabildir. Fakat, yeni vapurların yaptırılmasile yüklenilen masrafın azameti düşünülürse bu hususta bir hayli insaflı olmak icab eder. Buna rağmen yeni vapurların tahsis edildiği hatlarda tenzilât yapıldığını görü yoruz. ikinci nokta, yani birinci ve ikinci mevki ücretleri arasında yarı yarıya bir fark tutulması meselesi cidden üzerinde durulmağa değer. Vakıâ Mudanya hattında böyle bir prensip gözetilmemiştir. Fakat Bandırma hattında tutulan yolun bundan sonra da bırakılması gerek içtimaî gerekse iktısadî bakımdan hiç de temenni edılmiyecek şey değildir. Yeni vapurlarımızda üçüncü mevki namile anılan, fakat ismi mevcud olup da cismi bulunmıyan kısım kaldırılmıştır. Bu ehemmiyetli bir değişikliktir. Vatanda şın ambar kapakları üstünde, koridorlarda, vinç altında sürünmesinin, bu suretle önüne geçilmiştir. Fakat o vatandaşın herşeyden evvel iktısadî bir zarure^le bu hale katlaiKİığını gözden uzak tutmamak lâzımdır. Bunun için şimdi o vatandaşı ikinci mevkie yükseltirken fiatlarm onun ödeyiş kabiliyetile uygun tutulması bir zaruretti. Denizbankın Mudanya ve Bandırma hatlarında tatbik edilen program, diğer hatlarımız için de şayanı temennidır Bunun yanında yük navI''''nın unutu! maması icab eder. KÖŞE Sağlık notlorı PENCERESİNDEN Dost kazanmak Sanayi Birliği Reisi ile etraflı bir görüşme «Pazarlıksız satış kanunu sınaî istihsalâtımızın kalitesi üzerinde hayırlı tesirlerini gösterecektir » Anketi yapant SALÂHADD1N GONGÖR 6 Sanayi Birliği reisi doktor Halil Sezeri, bir hayli aradıktan sonra, nihayet Demirkapıdaki karyola fabrikasmda ele geçirebildim. Renk renk ve çeşid çeşid yüzlerce karyolanın teşhir edildiği salonda, doktor Halil Sezere: Siz ki, dedim, hem doktor, hem Sanayi Birliği reisi, hem de fabrika sahibisiniz, pazarlıksız satış kanunu hak kında söyliyeceklerinizin, her üç bakımdan da kıymeti olacak! Doktor, yanındaki Alman fabrikaîarının mümessillerine, onların kendi dilinden hararetli hararetli birşeyler anlatı yordu. Bir an için bana döndü: Sizinle de konuşuruz, dedi, eger birkaç dakika bekliyecek vaktiniz var sa... Sonra, işini bitirince, yazıhanesîne döndü: Anketin mevzuunu kendisine açtığım zaman: Ben, dedi, herşeyden evvel sanayiciyim. Sualinizi, bilhassa bu noktai nazardan ehemmiyetli bulurum... Pazarlıksız satış kanunu, yalnız ticaret hayatımızda değil, sınaî istihsalâtımızm kalitesi üzerinde de hayırlı tesirlerini göstermekte gecikmiyecektir. Pazarlık usulü diyebilirim ki, bizde malın, umumî evsafını sistematik bir surette düşürüyordu. Bazı perakendeciler, günlerini gün etmek ihtiyacile, ellerine geçen malı; kalitelerile fazla meşgul olmıyarak, dükkân ve mağazalarına dolduruyorlardı. Çünkü, müşterilerle nasıl ol sa pazarlık edilecek ve aşağı yukan, fakat hiçbir zaman muayyen olmıyan bir fiat üzerinde uyuşulacak değil miydi?.. Daha yüksek cins mal alınsa da, müşteri ötedenberi alışkın olduğu fiatı teklif edecek olduktan sonra, bunun dükkân saiıibine temin edeceği fayda ne idi?.. Âlimler tarihin bütün vak'alarında gökyüzündeki değişikliklerin büyük tesirlerini bulmuşlardır 21*] Hekimler asırlardanberi şifa perisınin peşine düştüler, aradılar onu, yeryüzünde, göklerde. her yerde Maşukun sevdasına duştü gonül, seyran eder Kâh yeryuzunü, kâh asümanı gozedet ... Yunus Emre gibi. Güneşin yüzünde görülen çıkıntı, güneşi saran gaz çemberi içine uzanan bir alev. Saniyede 400 kilometre bir hula 800,000, 900,000 kilometreye kadar yükselen alev. Yükselir ve sonra söner ve elektron tozu olarak güneşin üstüne dökülür. Bu çrkmtılar, bu tepeler güneşteki lekeleri sararlar. Lekeler, beyaz ateş halinde yanan madenî gazler içinde o yulmuş delikler, ateşli kasırgalar, girdablar.. Huni biçimindeki bu delikler, güneş kütlesini teşkil eden dışarıdaki gaz muhitinden daha lüzucetli, daha yüksek tazyik altında ve hararetli bulunuyorlar. Bunların dışmda kalan gaz muhiti bizi ışıklandınyor ve ısıtıyor. Sıcaklığı 6,000 dereceyi geçmiyor. Merkezdeki seyyal lekenin sıcaklığı ise milyonlarla derece ve hesab olunamıyacak kadar bir tazyik altında.. Işığı daha az. Lekelerin esmer ve nisbeten koyu görünmesi bundan. Ateş halinde bulunan Fotorferin fürlü türlü radiyasyonları bu deliklerden, bu lekelerden geçiyor. Lekeler hergün yerlerini değiştiriyor; güneş döndüğün den dolayı.. Bundan şu netice çıkıyor: Lekelerden geçen radiyasyon demetleri fezayı süpürüyor. Lekeler güneşin istuva hattında bulunacak olursa, bazan öyle olur ki arz saatlerle, hatta günleılç b.u anormal radiyasyonların içinden geçer. Güneşt,eki fışkırmalardan, boralardan kopup gelen radiyasyonlar, bizzarure, arzm miknatıs ve elektrik sahalarmdan da geçer. Bunun neticesi olarak arzda bir takım hâdiseler vuku bulur. Arzm miknatıs sahalarının değişmesi ve bunlara arkadaşlık eden şimal fecirleri eskiden bilıniyordu. Şan elektrik tahavvüllerile arz üzerindeki fırtınaların arasında bir münasebet olacağı da düşünülebilir. Nitekim, fırhnalar, kasırgalar, su basmaları, yer teprenmesi ve volkanların püskürmesile güneş feveranları arasında bir ilgi olabileceği evvelden düşünülmüştü. Büyük atalarımız bile boğucu ve durgun havalarda yer teprenecek diye korkar lardı. Bugün bile öyle havalarda bu korkuya düsçnler bulunuyor. Güneşteki kargaşalıkların diriler üze rindeki tesiri bilinmiyordu. Bugün koz mobiyoloji buradan çıktı, işte. Bu tesir gayet tabiî. Güneşteki feveranların, alev fışkırmalarının yeryüzündeki hayat üzerine tesırınden daha tabiî birşey olabilır mi? Güneşteki kargaşalıkların sebeblerini yazarsam, uzun sürer; geçiyorum onları. *** Güneşte vuku bulan kargaşalıklarla grip, menenjit paliomiyeüt salgınları a rasındaki münasebet kaydedildi. Kuşpalazı salgınları da böyle. Macarıstanda profesör Eberjengi güneşteki lekelerin belirmesile doğum eklampsılerinin bir arada görüldüğünü bildirdi. Havadaki elektrik sar'a nöbetleri üzerindeki te?irini söyliyenler var. İstilâî denilen hastalık ların ansızın patlak vermesi ve müzmin hastalıkların birdenbire şiddetlenmesı de böylelikle izah olunuyor. Hatta ansızın ölümlere, cinayetlere de bu izah tarzı tatbik olunabiliyor. Arayıcılardan bazıları tarihî vak'aları araştırmışlar, en büyük vak'alardan en küçüklerine kdar, hepsinde gökyüzündeki inkılâbların tesirlerini bulmuşlar. En korkunc içtimaî karışıklıklar, inkılâblar, ayaklanmalar, muharebeler, güneşin azamî faaliyetile kronolojik bir alâka gösteriyor Güneş faaliyetindeki bu çığırın dan çıkışlar insanın faaliyetindeki cis manî ve ruhî intizamsızlıkları izah edi yor.. İnsan uzvunun ahenğile kâinatın ahengi arasında bir mukayese yapmak mümkün. Kesin olarak hükmolunabilir. Gü nesin alev fışkırmaları ferdî, maşerî; aklî ve bedenî ihtilâllerle çağdaş oluyor. Böyle olunca, sorabilirsiniz. Güneşteki kargaşalıklar toprak üzerine ne vasıta Sanayi Birliği Reisi Hali Sezer bu işte ilk adımı attılar. Mallann, nev'ın." azaltarak cinsini ıslah edebilmek gayeile bütün çorab fabrikaları, birleşiyorlar. Bir de kooperatif vücude getiıiyorlar. Avrupadan iki mütehassıs celbine teşebbüs ediyorlar. Yeni kooperatif faaliyete geçtikten ve yeni çalışma istikametlerı tesbit edildikten sonra, her uğranılan mağazada, ayni cins çorabı bulmak kabil olacakhr. pazarlığa yol açacak gevşekliklere raslanacaktır. Fakat, iki tarafın da gitgide, pazar lıksız satışın, en kestirme yol olduğunu görerek, bu yerleşmiş itiyadlarından vazgececeklerine şüphe yoktur.» Pazarlıksız satış kanununun tatSikına Hele bazı tuhafiye eşyasmın, satış fi başlandıgı tarihten itibaren temas etıinim atları arasındaki farka, insan hayret birkaç şahsiyetin sonuncusile de böylece görüşmüş oldum. ederdi. Beyoğlunun lüks bir mağazasında, meselâ üç liraya satılan bir kravatın avm'ni, piyasaya nisbeten uzakça bir dükkin'an yarı yarıya ucuz satın almak müınkündü. Yeni kanun, bu başdöndürücü fiat ?vkrıl'Harını tedricen ortadan kaldıracaktır. Ancak, demin de söylediğim gibi, >\jni kanunun asıl büyük hizmeti bilhassa mal kalitelerinin yükselmesini temin etn.ck olacakür. Sonra, diger mühim bir mesele c1", «satndardiza^von» isidir. Cor.ıbc !r>r. Pazarlığın tarihe karışmasını; şu birkaç gün zarfında pazarlık dedikodularının da tarihe karışması takib edecektir. Akıcı mevzular arasmdan seçip yakaladığımız bu kısa ankette pazarhğı meretmekle Cumhuriyet hükumetinin hem satıcıyı hem de müsteriyi yani bütün milletî memnun eden güzel bir is gördü^ünü çok yakmdan ögrenmis olduk. Bilhassa, kadınlan aldatmak, daha kolaydı. Bir kısım pazarlıkçı esnaf, ilk sc.uşta fiatı o kadar yüksek söylerler di ki oilara, dörtte bir derecesinde mukabil fiat teklif edilse, gene de aldanmak ihtimali vardı. Bez ve dok.uma sanayiimizde bilhassa Sümerbank fabrikaları, mallannda kısmen de olsa, standardizasyon temin edilmiştir. Çok umanm ki, diğer yerli sanayicilerimiz de çorabcıları takibde gecikmiye ceklerdir. Pazarlıksız satış kanununun temin ettiği faydalardan biri de alıcı ve satıcının kıymetli vakitlerini boş yere sarfetme'.erine meydan bırakmamasıdır. Bundan evvel, fabrikamdaki perakende karyola satışlarına, o kadar sinirlenirdim ki, çok defa; bizzat müdahale ederek pazarhğı yarıda kestirip odama çekilUmumî bakımdan yanlış, fakat satıcı diğim olurdu. Pazarlıktan tiksinenler için nın psikolojisine göre doğru olan bu dü yeni kanun, hakikî bir nimet olmuştur. şüncenin sevkile alıcı, kalitesini, kolay Müşteri, pazarlık etmekle; eline bir lıkla tayin edemiyeceği standardize edil şey geçmiyeceğini, satıcı da pazarlığa gimemiş binbir çeşid mal karsısında tabiî riştiği halde müşterisinin itimadını kay olarak bocalıyor, ve neticede, satıcının bedeceyini bilmelidir. teminatına inanmak mecburiyetinde kalıŞu günler içinde belki bazı küvük anyordu. laşamamazlıklar olacak, ve ötede beride r F. G. Arnavudluğun yeni sefiri Ankarada SALÂHADDtN GÜNGÖR (Bitti) Yeni sefir Asaf Cacuri Arnavudluk hükumetinin eski Başkonsolosu Asaf Cacuri Arnavukluk hükumetinin Ankara sefirlığine tayin edilmiş ve Tirandan şehrimize gelmistir. Sefır, hükumetimize itimadnampsini vermek üzere dün akşamkı trenle Ankaraya gitmiştir. Tahsilini memleketimizde yapmış olan Asaf, memleketımizin dostudur Uzun müddet aramızda bulunmuştur. Kendisini tebrık eder. muvaffakiyet dileriz. Belediye seçimi yarın Bütün kırma değirmenleri dün kaoatıldı Yeni Beledive azaiannın seç'mi dirı Bazı kimselerin müsaadesiz olprak de devam etmistir. Seçim yarın aVşam sehir içinde ve civarında kurdukları kırma değirmenleri İstanbul Defterdarbütün kazalarda bitmiş olacaktır. |lığınm nazan dikkatini celbetmıs ve Bu<?ün de Adalar kazasında Kmalıada, Eyüzde Ağaclı köyü ile Cuma ve bunlar buğdayı koruma vergisi hükümYenitoprular mahalleleri, Fatihte Arpa lerine davanarak dün kapatılmıştır Kaemini, Bevazıda&a, Denizaptal. Ertsli, nun mucibince bu nevi kırma değirmenFatmasultan, Mollaeşref, Nevbahar, Ör leri için Maliveden müsaade alınmssı dekkasab, Melekhatun, Merkezef°ndı icab etmekted r. ÎJzıınvusuf. Veledkarabaş, Seyidörner, Bu kırma değirmenlerinin sahihl<=ri. İbrah mçavuş mahalleleri, Kadıkövlnde dün aralarında bir toplantı vaparak göKücükbakkal köyü, Sarıyerde Yeniköv, rüşmüşler ve kurdukları tesisatın heder Tqrabva. Tstınve. Üsküdarda Bev'rıbe olmaması için Maliye Vekâleti ne^iin yi. Abdullaha&a, Küplice, Bürhaniye, de teşebbüsatta bulunmağa karar vcr Cavusbası, Cengelköy, Yenimahalle. mişlerdir. Kuleli, Kandilli, Vaniköy mahalleleri. BeyoŞlunda Bozkurt, Pasa mahallolen Kaput bezi stoku etrafında Besiktasta Ortaköy, Mecıdiye mahalle tetkikler lerı, Bevkozda Mahmudşevketpaşa Aliİktısad Vekâleti, kaput bezi stokunun bahadır, Buzhane, Paşamandıra mahalbitmek üzere olduğu hakkında sürülen IHen. Eminönünde Mimarhavred"îın Mimarkemal, Tavşantaşı mahalleleri bazı iddiaları nazarı dıkkate alarak kaput bezi stokunun miktarı hakkında rey vereceklerdir. tetkiklere başlamıştır. Yeni damga resmi kanunu Mevkii mer'iyette ve 28/5/934 tarih ve 3478 sayılı kanunla tadil edilmiş bulunan 23/5/928 tarih ve 1324 sayılı damga resmi kanununun bu kere de 22/6/938 tarih ve 3478 sayılı kanunla da tadil edilmış bulunması hasebile alâkadarana kolaylık olmak üzere mezkur kanun son tadilâtıle birlikte Maliye Vekâleti tarafından yeniden bastırılmış ve bedeli olan 10 kurus mukabilinde Vilâyet Mu hasebe ve Pul müdürlüğünde ve Bsy oğlu ve Eminönü Malmüdürlüklerinde satılmakta olduğu öğrenilmiştiç. Alâkadaranm nazarı dikkatini celbsderiz. ile tesir ediyor? Buıada Reyon kozmik işe karışıyor. Bunların her yere sokulmak kabihyeti öbür reyonlardan ziyade. Bazıları toprağa kadar geliyor; bazılan sapıtıyorlar, yüksek hava tabakalarındu ve arzın etrafında dolanıyorlar; başlıcd kutubların çevresinde.. Reyon kozmiklerin böyle ikiye bölünmesi gündüzkü kadar, geceleyin de toprak üzerine tesirlerini temin ediyor. Başka yerlerden gelm?!eri mümkün olmakla beraber herhalde çoğu güneşten geliyor. Reyon kozmiklerin biyolojik ve patolojık tesirlerı de var. RüEh; itiraf ediyorum, göze aldığım külşeymin gelişmesi üzerindeki tesiri şüphe fetin getirdiği manevî nimet yani eserden aldığım fikrî haz benim için pek bymetli siz.. oldu. Çünkü Amerikan muharririn düşünİnsan ve hayvan öyle görünüyor ki bir celerinde beşer ruhunu iyi kavTamış bir zemiknatıs ve elektrik sahasında yaşamağa kânm kıvrak cilveleri ve yaptığı tavsiyekarar vermişler. Amma bir hadde kadar lerde o cilvelerden doğan isabetli hükümdeğişen bir sahada. Ansızın bu haddi a ler var. Zeki muharrir, herkes tarafmdan şarsa uzviyet 120 voltluk bir lâmbaya sevilmek için bize altı kısa yol gösteriyor, döner. Voltaj 50 ye düşerse aydınlat insanlan fikirlermııze ortak ve meramımvmaz; 200 volta çıkarsa lâmba yanar ve za ram etmek için de on iki öğüd veriyor. Gerek o yollar, gerek o öğüdler basit, fasöner. Bir daha yanmamak üzere. kat bu basitlik Kristof Kolomb'un yu Böyle olmakla beraber tabiî ve kuvvetli uzviyetler bulunuyor, büyük değişik murtayı dikine oturtması fıkrasında münliklerle uyuşabilmek melekeleri var. Lâ demic sadeliğe benziyor ve muharriri dinkin başka uzviyetleri de var. Sinir nâ ledikten sonra anl.aşılıyor. Benim en hoşuma giden taraf, Amerizımları iyi işlemiyen, torhıları süzen ve dışarıya atan cihazları alelâde şartlar kah muharririn arasıra bizim klâsik hayat içinde şöyle böyle kifayet eden; icleri düsturlarımıza da temas etmesidir. Mesehemen hemen zehirlenme'k üzere bulu lâ insanlan kendi fikirlerimize ortak etnan uzviyetler.. Bunlar muhitin ansızın mek için tutulacak on iki yolu birer canlı vuku bulan dış değişiklerile uyuşamaz öğüd halinde anlatırken: «Münakaşa etlar. O vakit nâzım durur; süzücü ve tor memek en büyük münakaşayı kazanmaktuları dışarıya atıcı uvuzlar büsbütün ki tır» diyor. Bizim eski filozoflarımız ayni fayetsizleşir; içerideki zehirlenme hücey fikri: «Sükutın merdi dâna hasmı ilzam relerin hayatile uyuşamaz olur; uzviyet için saklar» yçcizesile 1 ifade etmişlerdi. teki koloid mahluller pamuk yığjnları gibi Gene o kuvvetli öğüc' ' arasında: «SöSırakınız» şekkümeleşir; hüceyrelerin elektrik yükü de zün çoğunu muhatab linde bir tavsiye var. bu da bizim: «Bir recesini ve cihetini değiştirir. söyle, iki işit» vecizemizi hatırlatmıyor Bunlan araştırıp inceliyen kişiye yamu? pacak birşey kalır: Bu türlü türlü izah «Dost kazanmak» adlı yaman eserin tarzlarından birisini yenerek hastalığı ve Çejcoslovakyada, Çınde, Habeş ılinde obatta ölümü izah etmek... Dıyebilirsiniz: Bunlar nazariyelerden kunmadığını sanıyorum. Gerçi bu kitab, ibaret. Şüphe yok nazariye, tahmin ve ferdler için yaradılmıştır, fakat cemiyettasavvur. Herşey ihtimal ve nazariye ha leri de müstefid edecek çok kuvvetli düslinde kalır, tahmin olunan sebeb gürülen turları ve hükümleri ihtiva etmektedir. İvak'aları esnediğimiz anda doğurabile simlerini yazdığım yerlerde de dikkatle ceği güne kadar. O gün yakın görünü okunmuş olsaydı dost kazanmak ve hele yor. Belki yarın, belki öbür gün lâbora kazanılmış dostlan muhafaza etmek yo tuarlarda yapabiliriz: Kozmik kuvvet lunda muhakkak ki muvaffakiyetler ellerden hasıl olan hava hâdiselerini, halle de edilirdi. Çünkü eserin insan ruhunu lif rini. O haller, o hâdiseler ki sağlığı tutu lif tahlil ederek yazıldığma şüphe yoktur. Hayatta ve seri seri dostların sevgisi, yor, hastalıkları kolaylaştırıyor ve ölü sefkati, yardımı arasında muvaffak olmak me sebeb oluyor. Öyle sanılıyor ki bu, uzvî olmıyan madenî maddelerden baş istıyenler bu kitabı mutlaka gözden geçirhyarak uzvî bir maddenin sun'î sentezini melidir. Ben kendi hisseme düşen işi yap«Dost kazanmak» yollarını Deyl yapmağa muvaffak olmadan önce yapı tım. Karneci'nin eserinden dikkatle inceledim labilecek. Çünkü hayat üzerine tesir icra ve hatta onu tahrib etmek yaratmaktan ve bir hayli müstefid oldum. Hatta bu kadarla da kalmadım, elimdeki kitaba dost çok kolay... ve dostluk hakkındaki şu Türk vecızeleriDr. Rusçuklu Hakkı ni ilâve ederek alâkamı tevsik dahi etmiş *] Birinci yazı l birincıteşrin tarihli nüs oldum: hamızdadır. Dost ağlatır, düşman güldürür. Dostla ye, iç. Alışveriş etme. KÜLTÜR İSLERİ Dost başa, düşman ayağa bakar. Bir müfettiş grupu Eskişehre Dost bin ise azdır, düştnan bir ise çoktur. gidiyor Dost dosttan sır saklamaz. Şehrimiz ilk tedrisat müfettişlerin Dosttan zarar geîmez. den 9 kişilık bir grup teftiş şefı NuredDost kara günde belli olur. din Birizin başkanlığı altında Eskişehir Dostunu medhederken b'r ara da yive Arifiye Eğitmen kurslarımn faali yetini tetkik etmek üzere bugün Eski recek yerini koy. Dostun attığı tas baş yarmaz. şehre hareket edecektir. Dostuna çok varan, ekşi yüz görür. , Müfettıslerden Tevf'k Gürel. fiefık Bağman. Sevki Bulat, Zeki Bavülgen, Dost yüzünden, düşman gözünden belMehmed Ali Pamir. İ7zet Ku^ak. Tev lidir. fik Solmaz, Ahmed Hamdi Girginden Dostluk kan^arla, alışveriş miskalla! ibaret olan bu grup, Eski=ehir ve \tS Kısa ve ciddî söylemek lâzımsa hefıyede sekiz gün kaldıktan sonra Ad^ men kaydedeyım ki «Dost kazanmak» oazar ve İzmit kültür müesseselerini de adlı kitabı okunak, bir iki düzine dost ' ^a^et edecektir. kazanmış olmak kadar favd^'idır. Oku 1 11 ^^es^cen V*»" ^ meselesi yucularımın sözüme ıtımad ve bu esere İki gün evvel Ankaraya eıtmiş bulu rağbet gösterme'erıni dılerim. nan Maarif müdürü Tevfık Kut. VekâAf. TURHAN TAN let nezdinde muallimlerin mesken bedelleri işini de haliedecektir. Evv^lce gönderilmiş olan 7200 liranın isthkak Frenleri bozuldu sahiblerine tevzii icin Maanf müdürüBeşiktaşta Şehidnuri sokağmda 13 nün Ankaradan dönmesi beklenmek numaralı evde oturan şoför Cevad. Jun tedir. ^^ ^ ^ sabah saat dörtte, idaresmdeki otomo bille Sultanhamamma doğru gıderk" Floryanın imarı isi Şehircilık mütehassısı profesör Prost, b'rdenbıre frenler bozulmuş, arabaj Kadıköy ve Üsküdar cihetlerınm nâzım durdurmak için o civardaki Vaham Serj plânlarile beraber Floryanın imarına a kisyanın manifatura mağazasına toslaj id plân üzerinde de tetkıkat yapmağa mağa mecbur kalmıştır Carpma neti başlamıştır. Bu plânlar yakında ikmal cesı dükkânm vitrin ve kepenkleri k'rıl mış, şoför yakalanmıştır. edilmiş olacaktır. vrupada en çok dost kazanmış mılletlerden biri Çeklerdi. Coğrafî, tarihî, iktısadî ve siyasî zaruretlerden doğan birtakım hâdiseler bütün o dostlara dostluklarını inkâr ettirdi ve Çekler, bu gibi tecellilere pek alışkm olan Türklerin meşhur bir vecizesini tekrar etmek, «düşenın dostu olmaz» deyip kendi felâketlerile başbaşa yaşamak zo runda kaldı. Ne garib tesadüftür ki bu siyasî facianın sahneye konulması için Avrupada hazırlıklar yapılırken Deyl Karneci'nin «Dost kazanmak ve insanlar üzerinde tesir yapmak» adlı eseri Amerikada bir milyon nüsha olarak satılmakta, bizim gayretli kitabcımız Muallim Ahmed Halid de o kitabı birçok fedakârlıklara katla narak türkçeye çevirtmekte bulunuyordu. Dostluklann şu menfaat dünyasmda pek fanî birşey olduğu sabit olup dururken bir Amerikah muharririn bütün insanlara «dost kazanmak» usulünü talim ve tedris etmeğe yeltenmesi şüphe yok ki garibdi. Fakat dostsuz yaşamanm çıplak yaşamaktan farksız oîduğu da şüphe kal dırmaz bir hakikat olduğundan Amerikadaki bir milyon ve bizdeki birkaç bin okuyucuya katılarak Deyl Karneci'nin kitabını okumak külfetine ben de katlandım.