CUMHURİYET 15 Eylul 1938 Ç Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icma Yazan: M. TURHAN TAN Ne gam Afroditim ne gam; seninle bir ağ içinde kalmak, ay]e birlikte hâleye sarılmak Müracaatlerin ekserisi, kadar yüksek bir saadettir! tıb, hukuk ve iktısad fakültelerinedir Demin tatlı bir ihtimal olan cinnet Kalk, Aris'lerden kuvvetli Ado şimdi yıkıcı, ezici, fakat sevindirici bir hakikat olarak Yuvanis'i kucakhyordu. Herif, yalnız hayatın değil, kâinatın da tek bir kelimede yaşıyan idrake sığmaz, teraziye sığmaz, mantığa sığmaz, hulyaya sığmaz sihirkâr bir hakikatin zorile te melinden değiştiğinı görüyor ve bu değişikliği hazma ise kendi kuvveti kâfı gelmediğinden bulunduğu yerde deli deli sallanıyordu. Üniversitede kayıd Yağmur ve soğuk Londra îstanbul asfalt yolu devam ediyor Kış kendini gösteriyor, dün termometre 10 derece birden düştü Havalar anî surette soğumuştur. Termometre, dün on derece birden düşmüş ve sabahtan akşama kadar, kısa fasılarlarla yağmur yağmıştır. Dün, takvimlerin güz faslmın iptidası olarak kavdettikleri eski 1 eyluldü Havaların soğuması devam ederse. kıs, kendini göstermekte pecikmivecektir. Birçok kimseler, pardesü ve lâstikle dolaşmağa başlamıslardır. Geçen pazar, Florya plâiına yapılan akmın, son olduğu anlasılmaktadır Yağmurların bajlamasile plâj mevsimi de sona ermiş bulunuyor. Çekler ve Almanlar itler'in nutku; Almanyanın < koslovakya işlerine derhal lâhlı müdahalede bulunacaj söylemediğinden müzakereler vasıta sulhun kurrulfnası için vakit kazandırn tır. Fakat ayni zamanda bugünkü mü kerelerden bir netice çıkmayıp da Sü havalisindeki üç buçuk milyon Alma Çekoslovakya hükumetini elinde bulı duran yedi buçuk milyon Çekin tah. küm ve zulmü altında kaldığı ve keı mukadderatma sahib olamadığı takdiı Almanyanın müdahalede bulunacağı da şüphe bırakmamıştır. Bu son ihtar bütün Avrupa devletl< ni düşündümüş olduğundan Fransız İngiliz kabinelerl fevkalâde toplantı yaparak Hitler'in nutkile taayyün ed vaziyete karşı ne gibi siyaset takib ec ceklerini ve ne gibi tedbirler alınacağ kararlaştırmışlardır. Bu toplantılara mumî erkânıharbiyelerin reisleri d« işti etmişlerdir. lngüiz Başvekili fevkalâ ahvalde mutad olduğu veçhile; muha partilerin liderlerile de istişarede bulu muştur. Vaziyetin ciddiyetini görüp fevkalâı tedbir alanlar yalnız büyük devletler d ğildirler. Almanya ve Fransanm deni den de Ingilterenın kotnşuları bulun. Belçika ve Holında şark ve garb hudu larında ihtiyat tedbirlerini almışlard Fransa ile Almanya ve Italya arasınc bulunan Isviçrede bütün dağ geçiı lerini dinamitle teçhiz etmiş ve sıkı tara sud ve muhafaza altına almıştır. Filvâki bu küçük hükumetlerin hep Londra'dan tetkikat Ingiliz Londra İstanbul beynelmilel turist asfalt yolunun Balkanlar ve memle ketimizdeki kısımları üzerinde tetkikat yapmak üzere tesrinievvelin yedısinde sehrimize on beş kişilik bir İngiliz heyeti geleeekHr. Londravı İstanbula baŞhvacak olan bu mühim volun A\Tupadaki kısımları vaoılmış, Balkanlarla memleketimiz deki kısımları da vapılmağa başlamış olduğundan hevet bu amelİ3^eyi yakından görecektir. Hevet, e*n'elâ, Edirneye inecek ve orada bir gün kaldıktan sonra buraya gelecektir. Yolun inşaatı bittikten sonra turizm bakımından çok istifadeler temin olu nacaktır. nis'im, ayağa kalk. Yüreklerimizin ilk Üniversitenin muhtelif şubelerinde defa kucaklaştıklan şu zindan kösesinin talebe kayıd ve kabulüne devam olun bir Hifestos tuzağı oluvermesinden kormaktadır. karım. (3) Korku, asktan daha amansız çıktı, pabuç yalamaktan başhyarak yavaş yavaş zevk merdiveninin billur basamaklannı bırer bırer aşmayı ve çok yükseklere u!aşmayı tasarlıyan Yuvanis'in yüreğine bir çarpıntı bulaşb. Zindan kapısının ansırm açılması ihtimalini düşünerek telâş edi yordu, sonu ölüm olan bir baskına uğramaktan korkuyordu. Bununla beraber telâşını açığa vurmadı, dudakların: bir müddet daha pabuçlar üzerinde dolaj tırdı: Teodosya, kendisini mi seviyordu?.. Bir anda, bir lâhzada kulağına elmas bir nağme gibi takılıveren bu müjde, gene bir anda ve bir lâhzada elmas taneli bir saadet yağmuru halinde ruhuna dökül düğünden zavalh adamın içini mes'ud bir tufan kaplamış ve idraki bu dalga dal Ne gam Afrodit'im, ne gam, dega tufan arasında sınlsıklam olmuştu. di, seninle bir ağ içinde kalmak, ayla birİçindeki haletten dışı da hisse aldığı için likte hâleye sarılmak kadar yüksek bir suya düşmüş bir tavuk durumundaydı. saadettir. Seninle basılmaktan değil, seTeodosya, gülmemek için dudaklarını nin için asılmaktan da korkmam. jsırırken ve birden ayaklar altına atılmış Fakat ayağa kalkmaktan geri kalmayanık bir kalb sahibi rolüne yakışan tavrı dı. Deminki şevki, ateşi biraz azalmışa bozmamak kaygusile de gözlerine hem benziyordu. Gözlerini sık sık kapıya kayMÜTEFERRİK mahcub, h«m mahzun bir cda çizrr.eğe dırıyordu. Teodosya, onun sevincden ençalışırken Yuvanis, yavaş yavaş kendinı dişeye kolayhkla intikal ettiğini bir lâhFranslz Hariciye Nazırının topladı, lâyık görüldüğü saadetin şükra zada sezdi, iliğine kadar nefret duyarak Türkiye ziyareti nını terennüm etmekte geciktiğini anladı, bir iki adım geri çekildi. Lâkin başladığı Memleketimizi ziyareti mukarrer odüşüncelerine ve hislerine çekidüzen ve oyunu bitirmeği de gerekli gördüğünden lan Fransız Hariciye Nazırının, Avru sinirlerini yatıştırmağa çalıştı, sakin sakin rerek genc kızın önünde dizçöktü: pa vaziyetindeki buhran dolayısile ya Oh, Afrodit, dedi, bir Adonis maksadmı yürütmeğe koyuldu: Seni sevdiğimi, dedi, işte anladın. yaratıyorsun. Asaletim namına and içi yorum: Bir değil, bin Aris önüme çıksa Bu aşk yüzünden felâkete uğradığımı da öğrendin. O halde vazifeni yap, beni sasenden aynlmam. na kavuştur! Teodosya, bu kısa kasideyi haykıra haykıra ellerini öpmeğe uzanan titrek dudakları, sağ elini sersem muhafızın başına koymak suretile o nimetten ve o taddan uzak tuttu, sol elini de kalbine yapıştırarak öpülmek tehlikesinden korudu ve bu durumda inliyen bir sesle büyüler işlemeğe koyuldu: Ben mi Afrodit'im?.. Eğer öyle olsaydım sağımda solumda, önümde ardımda Apollon'lar, Diyonisos'lar, Hermes'ler dolaşırdı. Halbuki bea zindan larda yalnız, yapyalnız yaşıyorum, ka ranlıklann kucağında yüreğimi uyutuyorum. Ve birden heyecanlanmış gibi yükseltti: sesini prenses tarafından sevildiğini duymakla çıldıracak kadar sevinmişti. Kendisinin Dimitri Iştovan'a tercih olunduğunu öğrenmekle de hem gurur, hem şükran duygularına kapılmıştı. Fakat bu mes'ud vaziyette düşündüğü, düşünebildiği biricik netice, şu zindan köşesini arasıra gerdek haline koymaktan ibaretti. Koyu bir heyecan içinde tasarladığı Aris'likleri, Adonis'likleri hep bu gerdekte tecelli et tirmek vc tecelli etmiş görmek istiyordu. Kızın, tuzaktan ve ağdan bahsetmesi heyecanını azalttığı gibi son ihtar da o azalmış heyecanı adeta sıfıra indirmişti. 5i m " di vadolunan ve elle tutulacak kadar da kendine yakın görünen nimetle muhtemel külfetleri, felâketleri gözönüne getiriyordu, garib bir üzüntü geçiriyordu. Teo dosya'yı hoş ve pek hoş buluyordu. O nunla sevişmeği bir bahtiyarhk sayıyor du. (Arkası var) (1) Bu muhaverenin iyi anlaşılabilmesi için Yunan mitolojisıne taalluk eden isün ve hâdıselerın hatırlanması lâzım gelir: Afrodit, malum olduğu uzere, Venus'un yunancasıdır. Onun doğuşunu şoyle tasvır ederler: Zuus dıye de anılan Jüpiter'in babası Cronos (lâtıncesi Saturne) bir gun kendi babası Ouranos'a kıadı, onu keskın baltasile kıymık kıymık doğradı, denlze attı. Ne hale geLse veya getırilse olmek şanından olmıyan Ouranos hurdehaş edilmiş olmasına rağmen dalgalar arasında canlı canlı yüzuyordu ve bu yuzuşten ilâhî mahıyette kopukler peyda oluyordu. Bu köpukler ansızın dalga halini aldı, gelıp bir kıyıya çarptı ve yosundan bir yatağa çevrildi. Aynı zamanda o yatak içinde çıplak bir kadın peyda oldu. Işte Afrodit budur re guzellik ilâhesidir. Adonis, bir çobandır. Afrodit'in sayısız âşftlarından bıridır. Aris (lâtincesi MarsJ harb ılâhıdır. Adonis'ı kıskanarak yaralamıştı. Apollon, malum. Dıyonisos, bizım tarihlerde daha zıyade Bacchus (Bakus) adıle anılır, ışret ılâhıdır. Hermes (lâtincesi Mercure) belâgatin, ticaretın ve üirsızlığın hâmisidır. Mıtolojiye gore Apollon, Bakus, Hermes ve diğer Ilâhlar Afrodifi görur görmez âşık olmuşlar ve onu kendilerine eş yapmak için rekabete kalkışmışlardı. Buyük ilâh Jüpiter, bir müddet âşık hüdalann telâşile eğlendikten sonra denizden doğup Olımp'e gelen Afrodifi hıç umulmıyan bir ilâhe, Lâtinlerın Vulcaın dedıklerı cehennem hüdası Topal Hifes tos'a vermişti. Afrodit'in sonraları açıkbaş bir fahise olmasmda bu yakışıksız ızdivacın da tesiri vardır. (2) Mıtolojiye göre Pele adlı bir prensle Tetıs ısımlı perının duğunlerine, butun ilâhîar ve ilâheler davet olunmuştu. Yalnız nıfak ve fıtne ilâhı çağırılmadığından o da kızdı, dtigün evine görünmeden geldı, dı§ı ilâhların arasma bir elma yuvarladı. Elmanın üzerinde «en güzel olana» cumlesi yazılıydı. Dişi tanrıların hepsi bu sihırli elmayı benimsemek İstiyordu. Fa kat hiçbirı kendi guzelliğinin üstünlüğünü öbürlerine kabul ettiremiyordu. Bu yüzden ağır münakaşalar oldu, düğünün tadı kaçtı ve ilâhlar arasına tefrika girdi. Nihayet Olimp'e mensub olmıyan birinln ha kemliğine karar verildi, Trova'dan güzel Paris, bir buluta bindirilip düğün yerine getirildi. O da Afrodifi öbür ilâhelerden güzel bularak elmayı kendisine verdi. Bu yıl, talebenin kaydolunmak üzere ekserivetle müracaat ettiğı şubeler, İktısad. Hukuk ve Tıb FakültPİeridir. Dığer fakültelere müracaat edenlerin sayısı nisbeten azdır. Liselerde eylul devresi olgunluk imtihanlarınm nihayete ermesile Üniversitenin muhtelif fakül telerine yapılacak müracaatlerin şimdikine nisbetle iki misli olacağı tahmin edilmektedir. Bu yıl Üniversiteye lise mezunları tarafından yapılan memnuniyetbahş tehacümü nazarı 'tibara alan Üniver site idaresi, tedris ve umumî ihtivac lar bakımından icab eden bütün tedbirleri almıştır. Şimdilik boş bulunan bazı doçentlik ve profesörlüklere davet olunan sa'â hiyettar ilim adamları teşrınievvel bidayetine kadar vazifeleri başına gele ceklerdir. Hava vaziyeti Dün, hava, Kocaeli, orta Anadolu, cenub ve cenubu şarkî mıntakalarında yağışlı, diğer bölgelerde kapalı gec miştır. Ruzgârlar umumiyetle şimalî istikametten orta kuvvette, Eğe mıntakasında kuvvetli esmiştir. İstanbulda hava tamamen kapalı ve yağışlı geçmiş, 24 saat zarfındaki yağışın metre murabbaına bıraktığı su miktarı 4 kilo 500 gram olarak tesbit edil miştir. Rüzgâr şimalî istikametten sa niyede 3 5 metre hızla aşmıştır. Saat 14 te hava tazyikı 758,2 milimetre, sü hunet güneşte 42,5. gölgede 32,2 santi grad olarak kaydolunmuştur. MAÜYEDE Tivatrolardan ahnacak Darülâceze hissesi Son kanunla tivatrolardan tahsil edilecek Darülâceze hissesi tesbit edilme mişti. Maliye Vekâleti bunu tesbıt et miş ve bir nizamname halinde alâkadar makamlara göndermiştir. Gayrimübadiller hukukunun tasfiyesi ŞEHÎR İŞLERt kın zamanlarda memleketimıze gele miyeceği anlaşılmaktadır. Bone'nin Cumhuriyetin on beşinci yıldönümüne musadif 29 teşrinievvelde memleketi mize gelmesi muhtemel olduğu haber aYuvanis, veliahd mevkiinde bulunan lınmıştır. Sinemalarda yeni tarifeler Mevsim münasebetile Beyoğlu cihetindeki sinemaların yeni tarifeleri ge çenlerde tanzim edilmişti. İstanbul, Kadıköy ve Üsküdar ciheti sinemalanmn yeni tarifeleri de hazırlanmağa başla mıştır. Emniyet Umum müdürü geldi 2000 lâmba daha konacak Sen Adonis'ten güzelsin, Aris'ten kuvvetlisin. Benim Afrodit'e benziyen tarafım ise ancak bahtımdır. Çünkü onu büyük ilâh, Topal Hifestos'a vermişti. Beni de babam Dimitri Iştovan'a vermek istedi. ( I ) Yuvanis'in kafasında yeni bir çafak parladı. Yiiz yüze geldiğine inandıgı saadetin şimdi özünü de görüyordu ve Teodosya tarafmdan sevildiğine artık kâmil bir iman hasıl etmiş bulunuyordu. Kızm, aşkını itiraf etmesile benliğinde tekevvün ediveren bahtiyarhk bu son izahla tam kemalini bulmuştu. Çünkü Teodosya'nm ne yüzden hapsedildiği onun zu'münce meydana çıkmış oluyordu. Yuvanis, perilerden güzel ve meleklerden asil olan genc prensesin kendisini sevdiği için Dimitri îştovan'la evlenmeği reddettiğine, babasınm da buna kızıp onu zindana atrjğına artık tam bir kanaat getirmişti. Bu kanaat tabiatile minnettarlık duygusu da uyandırdığından gizli gizli taşıdıgı aşka sadık kalmak kaygusile zindanlara atılmayı göze alan sevgilisine bu yeni şükranını sunmak istedi: Lutfet, dedi, elini ver. Kalbimi bir buse yapıp güzel parmaklarınızın arasma koyayım. Ruhumu dudaklarıma getire rek elinize bırakayım. Teodosya, bu ricayı işitmemiş gibi davrandı, sağ elini sersem asılzadenin başından ve sol elini kendi belmden ayırmadı, dalgın dalçın önüne baktı. Yuvanis de saçlanna belli belirsiz dokunan, daha doğrusu başı üzerinde duran eli o curumdan ayıramadı, bir müddet alevli bir iştiyak içinde, lutufkârlık bekledi. Sonra kızın gözlerini yere eğilmiş göre rek bu vaziyetten ilham aldı, yüzükoyun yere kapandı, yapışamadığı ve öpemedi2İ ellerin tadını ayaklarda aradı, kızın valdızh pabuçlarına dudaklarını koydu, yanık bir belâgatle inledi: Aşk bir elma ise o, yeryüzünde ancak sana lâyıktır. İçünde Paris'in şaşlcnlığı var, o mes'ud şaşkınlıkla seni her ilâheden güzel buluyorum, kulun, köpe(3) Hifestos tuzağı da şudur: Afrodit, ğ'n oluyorum. Bundan sonra ömrüm sen ndir, kalbim senindir, ruhum senin kocası Topal Hifestos'a ihanet ediyordu, harb ilâhı Mars (yunanca Aris) la sevişldir. (2) yordu. Bir gün bu iki ilâh, aşk kevserile Teodosya, sahtiyan ve sırma arasmda sarhoş olarak sarmaşdolaş bir istiğrak dakikası yasarlarken Hifestos'un attığı si dolaşıp da alevini çoraba bile nüfuz etti hirli agm içinde kaldılar ve pek garib bir »emiyen budala dudaklan bir müddet cürmü meshud vaziyetinde Olimp'e götürulup butün ilâhlara, ilâhelere teşhir olunferbest bıraktı ve onlara pabucunu bol bol dular!.. jralattı. Sonra mahzun mahzun rica etti: M. T. T. Belediye ile Elektrik şirketi arasın Emniyet İşleri Umum müdürü Şükrü dün şehrimıze gelmiştir. Burada bu sene da yapılan bir anlaşma üzerine bun açılacak olan polis kolejine aid işlerle dan bir müddet evvel şehrin muhtelif yerlerine iki bin lâmba konmuştu. Yemeşgul olacaktır. iki bin lâmba daha konulması icin Havayolları idaresinin yeni nıden Belediyece Nafıa Vekâleti nezdinde teisletme müdürü VİLÂYETTE şebbüse girişilmiştir. Devlet Havayolları umum müdürlü Intihab defterleri indirildi Kış mesai saati başlıyor ğünde münhal bulunan işletme müdürIntihab defterlerinin askı müddcti Bugünden itibaren, resmî dairelerde lüğüne kıymetli tayyarecilerimizden emekli önyüzbaşı Şeref Laçin tayin edil dün akşam tamam olmuş ve her taraf yedi saatlik kış mesai sisteminin tatbıtan indirilmiştir. önümüzdeki pazartesi kma başlanacaktır. miştir. Memurlar sabah saaf dokuzda işe Değerli tav^'areciye yeni vazifesinde günü Şehir Meclisi toplanarak intihab başlıyacaklar, bir saatlik öğle tatilini müddetinin bir günden fazlaya çıkarılmuvaffakiyet dileriz. ması hakkında bir karar verecektir. müteakib saat on yedide o günkü vaziToprak Mahsulleri Ofisi İntihab için haarlıklar devam etmek felerini ıkmal edeceklerdir. Bankalarla malî müesseseler de mesai saatlerini devir komitesi tedir. resmî dairelerin mesai saatlerine göre Toprak Mahsulleri Ofisi devir komiKÜLTÜR tSLERt tanzim etmişlerdir. tesi, mesaisini bitirmiştir. Komite azası dün tzmire gitmiştir. îzmirde Ziraat Çatalca köylerinde açılacak C. H. PARTISÎNDE Bankasının emrinde bulunan buğday mekteblerin binaları Genel idare heyeti toplandı larm ofise devri muamelesine nezaret Çatalca köylerinde yen'den açılacak edeceklerdir. Parti genel idare heyeti dün Partinin Devir komitesi, tzmirdekî işini bitir olan ilkmekteblere aid binalann inşaatı îstanbul Vilâyet merkezinde toplan sona ermek üzeredir. dikten sonra, Samsuna gidecektir. mıştır. Dahiliye Vekili Parti Genel SekBu mektelber için Maarif müdürlüğü reteri Şükrü Kayanın başkanlığında Selânik sergisini ziyaret tarafından memur edilen heyet, yakın yapılan bu içtimada bilhassa Cumhuri edecek heyetimiz da Çatalcaya gidecektir. Yeni mekteb yetin on beşinci yılı hazırhkları etra Ticaret Odası ikinci reisi Ziya Taner ler, Çatalca ve köylerinin büyük bir ih fında konuşulmuştur. le Zahire Borsası reisi Murad Furtun, tiyacını karşılıyacaktır. Ticaret Odası Umumî kâtibi Cevad DüTarlabaşında tehlikeli bir zenli, Belgrad ve Selânik sergilerini ziyaret etmek Ozere, dün şehrimizden Se Bir çocuk daha kayıb yangın başlangıcı lâniğe müteveccihen hareket etmişler Bursanın Beşev Dün, Tarlabaşı caddesi, büyük bir dir. Heyet, evvelâ Selâniğe uğrıyacak. er köyünden Ali, r 4 yangın tehlikesi atlatmıştır. müteakıben Belgrada gidecektir. matbaamıza gele Tarlabaşı caddesinde 101 numaralı rek bize şunları dükkânda benzin satan 48 yaşında Sa «Bundan Prens Mehmed Alinin söyledi: dığın deposuna, saat 12 raddelerinde. üç ay evvel Mus yeniden benzin gelmiş, fıçıdan depoya tafa ismindeki oğ tetkikleri benzin verilirken hortumdan akan benlum bir arkadaşile zinlerden bir kısmı, o sırada yemek piMısır Prenslerinden ve sabık Krali köyden çıkıp gitti, ^ şirmek için dükkân içinde yakılan lâmyet Niyabet Meclısi reisi Prens Meh bir daha geri dön bava da sıçramış, parlamıştır. med Alinin «Rüstem> müstear ismi al medi. Kendisinin tmda şehrimize geldiğini ve bir müd İstanbula Yetişen Beyoğlu İtfaiye grupu yan geldiği det burada kalacağım yazmıştık. rivayet edilimek Kayıb Mustafa gının siravetine meydan vermemi§t:r Kardeş Mısınn kraldan sonra en mü tedir. Hayat ve mematı hakkmda ma Yalnız, dükkânda bulunan 250 kilo ahim şahsiyeti olan Altes Mehmed Ali, lumatı clanların Bursada Pirinç hanı ğırlığında bir fıçı benzinle 350 lira kıyesasen Türkiyeyi ve îstanbulu çok se civarında Yıldız fırını üstünde kundu metindeki bir kelvinatör ve bir kısım ven bir zat olmak itibarile, bu seferki racı Rızaya yazmalarını insaniyet na eşya yanmıştır. Tahkikata devam edilziyaretinde memleketimizle ve güzellik mına rica ederim.» mektedir. lerile daha çok alâkadar görünmektedir. Şile köylerinde temelleri atılan mektebler j Prens, dün şehrimizin temaşaya lâvık f mahallerini gezmiş ve bu arada Salâ haddin Refiğin «Dekorasyon» mağazasına da uğramıştır. Türkivede dekorasyonu salâhiyetli bir bilgi ile ve adeta akademik şekilde tesis etmiş olan Salâhaddin Refiğin, bilhassa antika eser lerden mürekkkeb koleksiyonları pek meşhurdur. Dekorasyon müessesesini görmekten pek ziyade memnun kalan Prens Mehmed Ali, methini işittiği bu asarı da görmek istemiş ve kendisi bunların bulunduğu daireye götürülmüs tür. Altes, Salâhaddin Refiğin, bütün bir ömre bedel gayret ve titizlikle topladığı bu eserleri de takdirlerle gözden geçirmiş ve san'atkân gerek dekoras yon işlerindeki ehliyetli muvaffakivetinden, gerek antika eserlerinin güzel liğinden ve nadirliğmden dolayı hararetle tebrik ederek müesseseden aynlSon günlerde Şilenin köylerinde halkın himmetile vücude getirilmekte olan mıştır. mekteb binalarının yerlerıni İstanbul İlk Tedrisat müfettişlerinden Izzet ve Prensin daha bir müddet şehrimizde mimar Şemseddin tetkik etmişlerdir. Resmimiz, Şilenin Kömürlük köyünde yeri tesbit edilen ükmekteb binasınm temelatma merasimini gösteriyor. kalacağı tahmin edilmektedir. Malive Vekâleti gayrimübadiller işi de bir gün vaziyetin fenalaşacağını v nin tasfiyesi hakkındaki talimatname velce takdir ederek Milletler Cemiye ye ilâveten Defterdarlıklara yeni bir rrıisakının on alhncı maddesindeki kend talimatname göndermiştir. Bu talimat erini büyük dcvletlerin harbine sürükl namede tasfiyenin ne suretle yapılacağı yecek taahhudlerini ifa ederek mutla bitarafhk politikasına dönmüşlerdi. Ma£ zah edilmektedir. Şehrimizdeki Gayrimübadiller cemi haza Almanya ile Fransa aralanndal yetinin tasfiyesi işi nihayete yaklaş hududu kuş bile uçmıyacak surette tar mıştır. Ayni zamanda, Defterdarlık, is kim etmiş olduklarını ve birbirlerine taaı tihkak vesaikile müracaat eden Gayri ruz ve hücum etmek istedikleri zama mübadıllerin alacaklarını tesbit etmek ancak bitaraf memleketlerin arazisinde tedir. Bu tesbit muamelesi bittikten geçeceklerini düşündüklerinden bun sonra istihkak yekunu, tevziat yapıl meydan bıraknıamak için şimdi hududla mak üzere Maliye Vekâletine bildirile rını geçilmez bir hale getirmiş bulunu cektir. yorlar. Almanya devlet şefinin nutku Süde Almanlannı son derecede sevindirmiştir Bu havalideki her şcnirde yinni otuz bir Alman birden nümayişler yâpmışlar, Hitler'e minnettarlıklannı izhar etmişleı ve ayni zamanda kendi idare ve kaderlerine sahib olmağa azmettiklerini ilân etmişlerdir. Çekler de Almanîann başlarını kaldırmış olmalanna karşı mukabil nümayişlerde bulunmuşlardır. Bu esnada jiddetli ve kanh müsademeler olmuşrur. Südet Almanlan partisi Çeklerin hareketine nihayet verilmesini bir ültimatomla Çekoslovakya hükumetinden taleb etmiş ve istediği teminatı alamadığmdan Başvekil Hodza ile müzakereyi kesmiştir. Bu suretle Südet Almanları meselesi tekrar bir çıkmaza girmiş bulunuyor. Südet havalisinin mühim kısnum teşkil eden onbir noktada örfî idare ilân edilmiştir. Bu idare devam ettikçe Südet Almanlan partisi müzakereye tekrar başamamağa karar vermiştir. Müzakerenin sonsuz bir surette kesiknesi Almanyanın müdahalesini tesri edeceğini düşünen Çekoslovak hüjcumeti bazı taahhüdler mukabilinde örfî idareyi kaldırmağa mütemayil bulunuyor. Sulhu kurtarmak için herşeyden evvel müzakerenin başlaması lâzımdır. Saniyen de Prag hükumetinin Südet havalisinde reyiâm yapılmasma taraftar olması zarurî görülüyor. Gerçi Çekoslovakya hükumeti reyiâma razı olamıyacağını Londra sefiri vasıtasile Ingiltere hükumetine bildirmişse de sülhun halâsı buna bağlı görüldüğü takdirde Ingiltere Prag hükumetini reyiâma ikna için bütün gayret ve nüfuzunu kullanacakbr. Muharrem Feyzi TOGAY Yakalanan hırsızlar Çarşıkapıda Abdullahefendi apartı manında oturan Muzaffer, dün, Çarşı da Kavaflar sokağında teriikçi Mehmedin dükkânına gitmiş ve masa üzerine on lira bırakmıştır. Bu sırada dükkâna Jiren kahveci Ali isminde birisi parayı :almı§, yakalanmıştır. Taksimde Sazlıderede 23 numaralı evde oturan sabıkalı Osman oğlu Hakkı da, dün, Sebze halinde Ali oğlu Ah medin paltosunu çalıp kaçarken suç üstünde yakalanmıştır. Cumhu r iyet Nüshası 5 kuruştıır. Abone şeraiti: Senelik Alü aylık Üç avhk Bir aylık Türkiye için 1400 Kr. 750 > 400 » 150 » Haric için 2700 K r . 1450 » 800 » Yoktur