CUMHURÎYET 9 Agustos 1938 Tarihi roman : 1 { Şehir ve Memleket Haberlerl ) Yazan: M. TURHAN TAN Siyasî icmal Uzakşarktaki harbler Mehtab altında ı Marmarayı dolaşanlar, Çanakkaleye doğru yolculuk edenler «Kapıdağı» yarımadasını bilirler. Kapıdağı, karaya pek ince bir parça ile bağhdır. Uzaktan tam bir ada gıbi görünür. Solunda Marmara adası, alt tarafında Paşalimanı denilen ve dudak dudağa duran iki küçük adacık vardır. Bu dört parça toprak, Marmaranm o noktasında Çanakkaleyi tarassuda memur ezelî bir müfreze gibidir. Bandırma ile Silivri arasmda 6070 mil kadar bir genişlik taşıyan Marmara, Kapıdağı yarımadasile garbında ve cenubunda bulunan adacıklar geçildikten sonra birdenbire daralır, Karaburunla Şarköy arasmda boğaz halini alcnaya başlar. Çanakkale Gelibolu önünde bir ağız şekline girer. Nevyork sergisinde İlkmekteblerde Sultanahmeddeki hafriyat işi Türk paviyonu muallim meselesi Birinciliği kaaznan plân tesbit edildi Bu sene, ilk tedrisat kadrosu 1500 muallim daha kazanıyor Kabataslak haritasını çîzdiğimiz bu yerîer, Kapıdağı eteklerinden cenuba doğru uzanarak Lâpsekiye ve şarkı cenubiye kıvnîarak Bergamaya kadar varan bu topraklar tarihten evvelki devirlerde Orta Asyadan göçedip gelmiş Türkler tarafından şenlendirildiği gibi Ondördüncü asrın ilk yıllarında da Oğuz Türklerinîn elinde bulunuyordu. Selçuk devletinin on bir mirasçısından biri olan Karesi Beyin iki torunu post kavgasına giriştiklerinden o sırada Bursayı merkez edinen Osman oğlu Orhan Bey fırsatı kaçınnaSalonun müntehası büyük bir menner Bahsin temelini Rumeline geçmek meBir müddet evvel Tavukpazarında kamış ve Türk birliğine doğru ilk adımı a selesi teşkil ediyordu. Başta Kara Ab merdivenle bitmektedir. Yukan kata çırısı Melâhati öldüren Reşadın m'uhaketarak bu kıymetli topraklara el koymuştu. dürrahman olduğu halde bütün gencler kan bu merdivenin başında muazzam bir mesine dün Ağırcezada devam edilmiştir. Hikâyemizde biiyiik rolleri bulunan bu . s In vakit geçirilmeden yapılmasmı is inkılâb tablosu ve 2,5 metrelik bir AtaKara Abdürrahmana, Kapıdağı ile Ka tiyorlardı. Ace Bey, Fazıl Bey gibi tec türk rölyefi bulunacaktır. Yukan kat, Suçlu Reşad, kansı Melâhatin kendiSirkeci garı etrafmın açılması için haraburun arasmda geniş kannlı bir ay rübeli beyler, denizin ne suretle geçilece Türkiyenin turizm ve iktısadına tahsis esine ihanet ederek, Nevşehir hanında zırlanan plânın en mühim kısmının tatbimarangoz Mehmed isminde birile yaşateşkil ederek uzanan sahilde tesadüf e ğini soruyorlar. Çarpışılacak düşmanın dilmektedir. Burası için de çok canlı bir kma girişilmiştir. İlk hamlede istasyonun dığını iddia etmektedir. diyoruz. Kara Abdürrahman henüz yir< kuvvet derecesi hakkmda ihtiyatlı mülâönünde bulunan polis komiserliği, yollatertib hazırlanmaktadır. mı beş yaşındadır, nadir bir güzelliğe ma hazalar yürütüyorlardı. Onların fikrine Dünkü celsede müdafaa şahidi olaVekâletlerarası komisyonu da bugün ma subaylığı ve sertabrbliğin işgal ettiğı rak Zehra isminde bir kadın dinlen liktir, uzun boyludur, esmer renklidir. göre bir yere girilmeden önce oradan napaviyonlar yıkılmış ve istasyonun küçük miştir. Kaşları kara, gözleri elâ, göğsü geniş bir sıl çıkılacağmı düşünmek lâzımdı. En saat 12 de Iktısad Vekâletinde toplanameydanı ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan Heyeti hâkime, evrakm Müddeiumubabayiğittir. Yanında iki arkadaşı vardır. ziyade ısrar ettikleri, ehemmiyet verdik caktır. Sirkecinin köşesindeki mahallebici ile miliğe tevdiine karar vererek muhakeBiri gayet incedir. Fakat bu incelikte leri nokta da bu idi. DENtZ tŞLERÎ diğer mücavir binaların istimlâki muame meyi talik ettL bir simşek oynaklıgı, bir çelik sağlamlığı Kara Abdürrahman, denizin nasıl gelesine de başlanmıştır. îstasyonun önüngöze çarpıyor. Bu, Bursanın hakikî fa çileceği sualine Kara Aygudun Gülizarın muhakemesi Karadenizdeki fırtına cevab deki parmakfıklar da kaldınlacak ve evr tihi olan Balaban Beyin oğlu İnce Bala vermesini teklif etmiş ve o da düşüncesini Karaderüzde ev\ elki gece şiddetli bir velâ bu meydan tanzim edilecektir. Bir müddet evvel Tophanede kardeşibandır, Kara Abdürrabmanla yaşıt gibi kısaca bildirmişti: fırtma olmuştur. Fırtmanın tesirile birnin katili Hasanı. yolunu beklemek suŞimdi yıkılmış olan binanın bulundu ajdir. Öbürü dağ cüsseli bir TTürktür. EnYüzerek! , . ; §ok<vapurlaı: li.marvlara iltica, etnjig.ıaı gu'kisJrhV SariliyÖ peronu yapılacak ' ve retile taammüdeo «ldürmekten 5uçlu damı gibi adım atışı da, bakışı da heybetBu bir tek kelime genc Türklerin ru ç;k denizde bulunan küçük merakib ve banliyö trenlerine buradan binilecektir. Gülizarın muhakemesine dün Ağırcezalidır. Yaşça arkadaşlanndan büyüktür, da hundaki har,b iştiyakını, Rumeli yakasına rrıotörler tehlikeli anlar gecirmiştir. Bü Yan tarafta da Avrupa hatüfcagaj3â1 deva!m,ıedilmjiştir,x en şöhretli Alplardan Akça Kocanın o|tun yukunu atimak mecburıyetınde kaBundan evvelki celsede Gülizarın algeçmek meselesinde onların taşıdığı bülu olup adı Kara Ayguddur. lan bir motör, dün sabah müşkülâtla resi bulunacaktır. tıncı hukukta bir veraset davası olup yük azmi tamamile gösterdiği için Fazıl Sirkeci garınm çıkış kapısı önündeki olmadığınm sorulması için müzekkere Üç yoldaş yayadır. Geceyansına ya Bey ve arkadaşlan artık o nokta üzerin Boğazdan girebilmiştir. Fırtınanm verbu güzel meydanda bir park ve ortada yazılmasına karar verilmişti. Dünkü km Aydmcığa doğru gidiyorlar. Belle de ısrar etmemblerdi. Yalnız öbür mah diği zarar hakkmda fazla malumat bekAtatürk heykeli bulunacaktır. Bu taraf celsede altıncı hukuktan gelen cevab lenmektedir. rınde birer yatağandan başka silâh yok. zuru dile doluyorlar ve soruyorlardı: taki Önlerine çukur, hendek gibi mânialar Mehtab safası bu akşam halin meydanın açılmasını müteakıb met okundu. Bu cevabda bir müddet evvel Ya dönmek lâzım gelirse? karşısındaki meydan açılacakur. Gülizara aid bir dava bulunduğu bildıçıktıkça İnce Balaban zamanımızın uKara Aygud gene kısaca cevab verdi: İkinci mehtab safası, Şirketi Hayriye riliyordu. Heyeti hâkime, altıncı hukuk zun atlama rökorlarını çok geride bırakatarafından bu akşam yapılacaktır. Pro Türk dönmez! ŞEHtR tŞLERİ mahkemesindeki bu davanm neticesi cak bir çeviklikle sıçrıyor, Kara AbKara Abdürrahman nefsinde bir a grama göre bu akşamki mehtab safasıdürrahman neş'eli bir «ya hey» savurarak lay asker kuvveti temsil eden ve o suretle na dört vapur iştirak edecektir. Bun Kahvekane ve kazinolar da hakkmda ikinci bir müzekkere daha yazılmasına karar vererek muhakemeyi onu takib ediyor, Kara Aygud ise bütün tanılıp sevilmiş olan Kara Aygudun mü lardan 71 ve 74 numaralı vapurlarda saz sımflara ayrılacak başka bir güne talik etmiştir. o mânialan hafif bir atlayışla geçiveri nakaşa mevzuu üzerinde lüzumu kadar bulunacak ve 65 numaralı vapurla 66 Otel, lokanta ve berberlerin sımflayordu. ECNEBİ MEHAFtLDE tesir yaptığmı gördükten sonra söz söy numaralı vapur bu sazlı vapurları ta ra ayrılması karan kahvehane ve kakib edecektir. İki vapur Rumeli, iki zinolara da teşmil edilmiştir. Karara aid Uç arkadaşın yüzlerinden ve sözlerin lemek için izin istedi. Bir Çek musiki heyeti den anlıyoruz ki Kara Ahdürrahman Bir smayın, dedi, zararı yok a. Ka tanesi de Anadolu yakasını takiben gi tetkikat on güne kadar bitirilerek tatgeliyor şen ve ^akacı, İnce Balaban biraz müs r? Aygudla înce Balaban ve ben karşı decek ve gene ayni şekilde dönülecek bik edilecektir. Yann şehrimize Çek sana'tkârı Jan tehzi, Kara Aygud çok ağır ve mütefek ya gprelim. Ne var. ne yok, anlıyalım, tir. Kafilenin birincisi Büyükdere, ikin Eğlence yerlerinde fçkilerin Vertist'in reısliğinde dört kişilik bir kirdir. Kürenin ezelî lâmbası, elmas çivi size haber getirelim. Ona göre son sözü cisı de Beykoza kadar gidecektir. âzamî fiatlari müzik heyeti gelecektir. Bir gaydacı, lerle bezenen mavi tavanda yanıyordu. Liman nizamname projesi söylersiniz. Çalgı ve sa zolmıyan kazino ve biiki viyolonistten müteşekkil bulunan bu Lâkin üç Türk gencinin önlerini görmek İstanbul limanı nizamnamesi projesi rahanelerde satılan müskiratm inhisar Süleyman Paşa, bu müzakere sırasınheyet, cuma günü saat yirmi ikiden için ne yer, ne gök ışığma ihtiyaclan yokiçin teşekkül eden komisyon dün öğle fiatmdan bir misli; sazlı ve çalgılılarda da ağzını açmamıştı, sade dinlemişti. Kayirmi dört kırk beşe kadar İstanbul radtu. Onlar, en koyu karanhklan gözlerinra Abdürrahmanm bu teklifi üzerine ba den evvel de toplanmış ve proje üzerin ise bir buçuk misli, âzamî iki misli fi yosunda bir konser verecektir. deki nurla tarümar edebilecek insanlaratla satılması kararlaşmıştır. Yani saz şını kaldırdı, Rumeli yakasına doğru de tetkiklerine devam etmiştir. dı ve bu kudret kendilerine babalanndan, EVKAFTA MÜTEFERRtK olmıyan yerlerde otuz kuruşluk bir şimeyleden on dört günlük olgun ayı, büdedelerinden miras kalmıştı. şe nihayet altmı^, saz olan yerlerde de tün arkadaşlarına gösterdi: yetmiş beş ve âzamî doksan kuruşa saKâzım Dirik gitti Aydıncık harabeleri şuraya buraya Çocuk kütübhanesi için... Bakın, dedi, ay bile Türke yol tılabilecektir. serilmiş yırtık çuvaüar, dalsız ağaclar ve Bir iki gündenberi şehrimizde buluFatihte «Nakşıdil Valide» darüssıbgösteriyor. Arük durmak olmaz. Bu işkırık taşlar halinde önlerine çıktığı vaTramvay duraklarî yanı, Vakıflar idaresi hej'eti fenniyesi te de biz, genclere uyalım. Besmele çekip nan Trakya Umumî Müfettişi Kâzım kit Kara Abdürrahman durdu: Dirik, dün Edirneye avdet etmiştir. Tramvay tevakkuf mahallerinin bu tarafından çocuk kütübhanesi yapılmak karşı yakaya geçelim. Bununla beraber Aygud kardeş, dedi, toplanb yeToprak mahsulleri ofisi günkü ihtiyaca göre yeniden tayin ve üzere esaslı şekilde tamir edilmektedir. Abdürrahmanm dediğini doğru buluyotesbit edilmesine karar verilmiştir. Lürine geldik. Hasekide Mimar Sinanın kıymetli erum. îlkin etrafı kollamak gerek! müdür ve muavini geldi zumsuz görülen bir kısım ihtiyarî teO, tek bir kelime söyledi: serlerinden harab imaret binası ve bu Rumeline geçmek tneselesi esas itibaToprak mahsulleri ofisi Umum mü vakkuf mahalleri kaldırılacak, buna mu İyi! rile kabul olunmuş demekti. Şimdi genc dürü Hamza Osman Erkan ve Umum kabil lâzım olan yerlerde yenileri tesis binaya muttasıl bulunan Hasekı Darüşşifa binaları da tamir edilecektir. Kara Abdürrahman gülümsedi: ler elde ettikleri neticeden dolayı se müdür muavmi Şakir Turalı dün An edilecektir. îyi olduğunu biliyorum. Fakat a viniyorlar ve beylerin şapır şapır ellerini karadan şehrimize dönmüşlerdir. ratnızda daha sözbirliği yapmadık. Yol öperek sevinclerini açığa da vuruyorlarÜNlVERStTEDE boyunca hep sustuk, konuşmadık. Orada dı. Meclis, üç arkadaşın karşıya geçip ne söyliyeceğiz? Tıb fakültesi dekanı incelemelerde bulunmalannı kararlaştır Hiç! mıştı. Öbür gencler bu vazifeye kendileBir müddettenberi Vişi'de tedavi o Hiç mi? Demek boş yere taban te rinin de ortak edilmesini istiyorlardı, sa lunan Üniversite Tıb fakültesi dekanı piyoruz. Bu soğuiduğu bırak da dilini ğa sola başvurup yalvarıyorlardı. Süley Nureddin Ali, bu ayın on ikisinde şehçöz. Bizim bir düşüncemiz, bir dileğimiz man Paşa, haylı güçlükle onları kandıra rimize dönecektir. var, değıl mi? Onu büyük yoldaşlara bildi: İkinci yaz kurlarî Önümüz geniş, dedi, üç gün sonsöylemıyecek miyiz? Üniversite yabancı diller mektdbi ira siz de at oynatacak, mızrak sallıyacak kinci yaz kurlan hitama ermiştir. Üçün Söyliyeceğiz! İyi ya, ben de onu soruyorum. Ne meydan bulursunuz. Bu işi ilk düşüneu cü devre tedrisatma bu ayın on ikisinbu üç yiğittir, önde yürümek de kendile den itibaren başlanacaktır. diyeceksin? ince Balaban, Kara Aygudun yerine rinin hakkı!.. Mektebde sekiz kur faaliyettedir. îsVe dağıhrlarken Ace Beyle Fazıl cevab verdi: tanbulla haric vilâyet liselerinden bu Beye endişelerini anlattı: Hiç! kurlara devam eden talebenin miktarı Gönülleri kırılmasın dedik, şu üç Aygud, o heybetli adam, gözlerinin açoğalmıştır. Bütün kurlann imtihanları teşini ince Balabanın yüzüne çevirdi ve arslan yavrusunun karşıya geçmesine neylulün ilk haftasmda yapılacaktır. İstanbul muallimleri, Müfettişlik binaaı önünde za verdik. Ya bir kazaya ugrarlarsa? onu payladı: iki bey biraz düşündüler ve ayni za Çocuk! Edirne (Hususî) İstanbul ilk mek rını gezmişlerdir. Muallimler ayni za Kır balosu manda ayni cevabı verdiler: Kara Abdürrahman ahldı: teb muallimleri yakın yurd tetkikleri manda, Trakyada büyük bir sür'atle in Biz onları bos koymayız, iznin oİstanbul ilk okul çocuklan yardım gezisi serisinden olmak üzere 150 kişi kişaf eden mııhacir iskân işlerini, hay O da, ben de çocuğuz ama söz lursa ardlarından gideriz. birliği Beşiktaş idare kolu adına 13 a lik bir grup halinde şehrimizde tetki vancılığı ve ancılığı tetkik etmişler ve orucuna arasıra iftar gerek olduğunu bi Hoş olur. Sizin gidişiniz hem on ğustos 1938 cumartesi günü akşamı saat kat yapmaktadırlar. Muallimler, Geneliyoruz. Sen boyuna susuyorsun. Biraz lara kuvvet verir, hem maslahata yarar. 20 den sabaha kadar devam etmek üze ral Kâzim Dirik tarafından misafir edil notlar almışlardır. lAonuş be! İstanbul öğretmenleri, köylerdeki Nekadar olsa gün görmüşlerin görüşü re Bebek bahçesinde bir yaz balosu ter mişler ve hazırlanmış olan tetkik ve se Konuşuyorum ya çocuk! yahat programma göre camileri ve şeh mektebleri ve yetiştirilen köy çocuklabaşkadır, anlayişı başkadır. tib edilmiştir. Evet Çok konuşuyorsun. Ağzın rin görülmeğe değer tarihî binala rını da tetkik etmişlerdir. {Arkası var)' dan bir söz yakalamak için dört kemend 939 Nevyork sergisinin Türk kısmınatmalı. Peki, konuşalım. da kurulacak devlet paviyonunun dekoİlk tedrisat muallim kadrosundaki Süleyman Paşa, Ace Bey, Evrenos rasyonu için açılan müsabakanın jürisi boşluğu doldurabilmek için vücude getiBey, Fazıl Bey burada. Bizim Aksun Türk Tarih Kurumu Umumi kâtibi Mu rilen çavuş eğitmen kurslarından mezun gur, Kızıloğlan oğlu, Kara Hasan oğlu zafferin riyasetinde toplanarak kararını olan muallimlere vazife verilmesine başda beraber. Karşı yakaya geçmeği konu vermiştir. lanmıştır. şacağız. Maarif Vekâleti, bundan başka tstanJüri, müsabakaya giren eserleri tetkik Geçeriz. bul ve Anka/ada birer köy kız muallim ten sonra Adil Tuzcu ve Vedad Arın Ya onlar geçmiyelim derlerse? müştereken yaptığı A . A . rumuzlu mektebi açacakhr. Geçeriz! İstanbul ve Anadoludaki muallim plânı seçmiştir. Bu esere 1000 lira verile Güzel. Ben de bunu öğrenmek ismekteblerile çavuş eğitmen kurslarından cektir. tiyorum. Demek ki geçeceğiz. Razı ol mezun olan muallimler, 938 939 ders Diğer taraftan devlet paviyonu deko sunlar, olmasınlar geçeceğiz. Yoldaş buyılı başında vazife almak şartile ilk tedrirasyonu için ressam Bayan Nerimanla lamazsak gene geçeceğiz değil mi? sat kadrosundaki boşluğun ancak üçte ressam Nureddinin de kısmen fikirlerin Öyle! birini doldurabilmektedir. Bizimkini pek dinlemezler ama se den istifade edildiğinden bu san'atkâr İstanbul ve Ankarada tecrübe mahinin sözünü kolay kolay kulak ardına a lara da iki yüz ellişer lira verilecektir. yetinde, vücude getirilecek olan köy kız Nevyork sergisindeki devlet paviyonu muallim mekteblerinden müsbet neticetamazlar. Bizim de güvencimiz sensin. Ayağını sıkı bas, kuru lâfa papuç bırak sergi methaline girilince sağda dördüncü ler alındıSı takdirde diğer vilâyetlere de ma. paviyondur. Bütün diğer paviyonlar eb teşmil edilecektir. KÜLTÜR l$LERl Yarıın saat sonra Aydıncık harabesi adında olan bu salonun birinci katının Bu sene ilk tedrisat kadrosuna ilâve enin taşlan üstünde on beş, yirmi Türkün tavanı bir Türk halısı şeklindedir. Salo dilen muallim sayısı geçen seneye naza Yeni maarif müdür muavini hararetli bir nnuakereye giriştikleri görü nun etrafı direklidir. Kâmilen tarihî Türk ran, 1500 kadar fazladır. Bu memnuniMünhal bulunan İstanbul Maarif mülüyordu. Gencler pek tabiî bir fikir birli motiflerile süslü olan her biri başka şe yetbahş rakamı daha ziyade artırmak dürlüğü muavinliğine Samsun Maarif ğile konuşuyorlar, biraz yaşlı olan söz kildeki bu direklerin arasmda, gene Türk için muallim mekteblerine almacak leylî müdürü Hamdi Hızalan tayin edilmişerlerile münakaşa yapıyorlardı. Fakat bu tarzı kapılarla arka galerilere geçilmek meccanî talebe kadrosu da geniş tutula tir. münakaşa büyük bir intizam içinde cereADLÎYEDE ^ tedir. İki sıralı galerilerin aralarında ta caktır. yan ediyordu. Herkes sırası gelince fikrih boyunca Türk ırkının büyüklük des Karîsînî öldüren adamın rini söylüyor, kimse kimsenin sözünü kestanı takib edilebilecektir. duruşması miyordu, telâş eden ve titizlenen yoktu. zakşarkta, şimdi iki muhtelif harb cereyan ediyor. Biri Japonya ile Çin arasmda olup bir senedenberi devam ediyor. Dığeri Japon kuvvetlerile Kızılordu kıt'alan arasında Kora Mançuri Siberya huSultanahmed meydanında profesör dudlarının birleştiği mahdud bir mıntakaBakster tarafından yapılan mozaik haf da, yeni başlamış bulunuyor. Her ikisi riyatının Sultanahmed camiine zararîı de resmen harb sayılmamaktadır. görülmesi üzerine hafriyat sahasının tahJapon ordulan simalî Çini ve iç Modid edildiğini yazmıştık. Dün yeni ya ğolistanı kâmilen zapt ve işgal etmiş, orpılacak hafriyat sahasını tesbit etmek ü ta Çinde dünyamn beşinci büyük beldezere Müzeler idaresinde içtima eden Fen si Şanghay'ı ve Çınin payıtahtı Nankin'i heyeti, profesör Baksteri de davet etmiş işgal ederek Hankov'un kapılarına dave bu sene hafriyat yapacağı yeri göster yanmış olduklan halde, henüz iki taraf miştir. da resmen ilânıharb etmemiş ve birbirleriProfesör Bakster, Müzeler idaresi nin nezdinde artık sefaretleri dahi bulunFen heyeti tarafından karar altına alınan mamasma rağmen aralanndaki diplomasi münasebetleri resmen kesilmemiştir. hususatı mensub olduğu Sent Anckrys Çin hükumeti Nankin'den sonra kenUniversitesi idare meclisine bildirmek üzere îngiltereye gidecektir. Profesör disine idare merkezi ve ordusuna umumî karargâh ittıhaz ettiği Hankov'u müdaBakster yirmi gün sonra tekrar şehrimize faa niyetinde görünmekle beraber hükudönecek ve yeni hafriyat sahasında çalış met daireleri, şimdiden çekilmiştir. Hümağa başlıyacaktır. kumet daireleri denizden 2000 kilometre Yeni faaliyet, 20 gün sonra başlıyacak ve Hankov'dan da 1500 kilometre içeride, Mavi nehıin membalarına ve Hindistan hududuna yakın Çungking beldesine nakledilmiştir. Umumî karargâh başkumandanla beraber Hankov'un öte tarafındaki Nuçang'a çekilmiştir. Mareşal ÇanKayŞek, ordusunun bakiyesile Hankov'un müdafaasmda ısrar ettiği takdirde tamamile çevrilip itnha ediLıekten endişe ettiğinden bu şehirde durmağı tehlikeli bulmuştur. Çünkü elinde büyük bir kuvvet bulunmad "ı takdirde, millî hükumetin eh«mmiyetı kalmıyacağını ve bundansonra harbin, Japon kuvvetlerile sekizinci ordu namile maruf Çinli komünist kıt'alan arasındaki çete harbine münhasır kalacağını düşünmüştür. Hankov'un sukutundan evvel, Çin hükumeti için Japonya ile anlaşabilmek üzere son bir fırsat kalmış oluyor. Bu fırsat fevtedildiğı takdirde, Japonyanın, kendi işgalı altındaki yerlerde kurulan muvakkat Çin hükumetini meşru bir daimî hükumet olarak tamması ve müttefiklerine, yani Almanya ve îtalyaya dahi tanıtması muhtemeldir. Şimdiye kadar hiçbir zaman ÇanKayŞek hükumetini tanımıyan Kanton hükumetile aynca bir anlaşma yapması da muhtemeldir. îkusadî ve ticarî menfaatlerihi korumak ve ileride eli boş kalmamak için Ingiltere ve bunun arkasından birçok devletlerin, General Franko hükumetini filen tamyarak kendisile diplomasi münasebetler tesis ettikleri gibi, hukukan değilse de filen merkezi Nankin'de olan ve Japonyanın müttefiki bulunan hükumetle münasebatta bulunmaları beklenebilir. Orta Çinde artık mahdud bir sahaya inhisar eden gayTİresmî harb devam ederken, Ruslarla Japonlar dahi yüzlerce tayyare, tank ve top kullanarak bir kaç tepe üzerinde boğuşmaktadırlar. Fakat muharebe binlerce kilometrelik uzunluğunda bulunan Mançuri Siberya hududunun diğer mıntakalarına sirayet etmemiştir. Bununla beraber iki taraf da hazırol vaziyetinde bulunuyorlar. Japonlar en güzide fırkalarını sevkederek daima üç yüz bin kişiden aşağı olmıyan Mançurideki ordulannı beş yüz bin kişiye çıkarmışlardır. Mevcudu üç yüz bin kişi olan Sovyetler Birliğinin Uzakşarktaki müstakil ordusu da şüphesiz takviye edilmiştir. Bu tahşidata rağmen, iki taraf da birçok sebeblerden sulhun muhafazasma taraftar bulunuyorlar. Şu kadar var ki iki tarafın da şerefi mevzuu bahsolduğundan Kora hududundaki hâdisenin kapatılması için bir şekil ve formül bulmakta zorluk çekiyorlar. Japonya münazaalı tepelere karşı muhasamanın kesilerek müzakere yapılmasmı istiyor. Sovyetler Birliği tepelerin tahliye edilerek müzakere yapılmasına lüzum görüyor. Yeni bir harb çıkıp çıkmaması muvafık bir şekil ve formül bulunup bulunmamasma bağhdır. Sirkeci garı Yeni bir banliyö peronu inşa olunacak f İstanbul muallimlerinin Edirnedeki tetkikleri J Muharrem Feyzi TOGAY MÜZELERDE Gazi Osman Paşa türbesinin tamirine başlandı Fatihte Gazi Osman Paşaya aid tarihî türbenin tamirine başlanmıştır. Türbe, Restorasyon esaslarına göre eski şekline irca edilecektir. Cumh u r i y e t Abone şeraiti:{ Nüshası 5 kuraştur. Türkiye Haric için için 1400 Kr. 2700 Kr Senelik 750 • 1450 » Alb aylık 400 • 800 • Üç aylık 150 • î o k t u r Biı aylık