29 Haziran 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

29 Haziran 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 29 Haziran 1938 Berlinde bir Türk futbo takımı teşekkül etti Tahsilde bulunan genclerin kurdukları bu takım yaptığı maçların hemen hepsini kazandı Gene bir talebenin Öğretmen yardım adî tecavüzü cemiyetinin içtimaı Hocasını tabanca ile teh Dünkü toplantıda 6 aylık did eden bir çocuk daha mesai tetkik edildi, bir mahkum oldu program hazırlandı [Baştarafı 1 inci sahifede] ismindeki çocuk da ötekiler gibi içeri girmiştir. Müdür muavini Fuad, Sulhiye, teessürünü hissettirecek bir sesle: « Çocuğum! Senin üç dersten ikmalin var! Sınıfta kahyorsun!» demesi üzerine, Sulhi hemen yerinden fırhyarak, müdür muavınıne: « Seni öldüreceğim! Yaşatmıyaca ğım!» dıye haykırmağa ve cebinde bir kılıf içinde sakladığı tabancayı çıkarıp Fuada tevcih ederek, kendisini ölümle tehdide başlamıştır. Sulhinin gürültüsü üzerine kapı önün de beklemekte olan hizmetçi, muavinin odasına girmiş ve çocuğu kolundan tutarak dışarı çıkarmıştır. Sulhi, koridorda ve mektebin alt ka tına inerken de ayni tehdidi savurmuş ve o sırada yanına gelen bir arkadaşına tabancayı vererek eve yollamıştır. Istanbul muallimleri yardım cemiyeti kaza mümessilleri, dün Maarif müdürii Tevfik Kutun reisliği altında bir toplantı yapmış, bu toplantıda cemiyetin altı ayhk mesaisini tetkik etmişlerdir. Cemiyet, altı ay zarfında ölen muallimlerin ailelerine iki yüz seksen liradan aşağı olmamak üzere yardım etmi|, on muallime de faizsiz para vermiştir. Cemiyet, yedek akçe olarak tedansan, müsamere ve gezintilerden 2000 lira toplamıştır. Bir ay zarfında yeniden kayde dilen aza adedi 90 dır. Dünkü toplantıda cemiyetin yaz tatilindeki mesaisi meselesi de görüşülmüş ve bir program tesbit edilmiştir. ODOL DİŞMACUNU Erzurum İmar Birliği Başkanlığından: Şehir saatleri siret dinamo ve motör mubayaası ve montajı ilânı 1 Bir aded ana saat, üç aded tezyinatlı ve sütunlu meydan saati, bir aded ana saate sinyol tertibatı ilâvesi, bir ded otomatik tenvir tertibatı, bir aded siren, bir aded sekiz beygirlik Dizel motorile 220 voltluk mütenavip cerevanlı dinamo satm alınacak ve mahalline monte edilecektir. 2 Erzurum şehri için mubayaa edilecek olan miktar ve cinsleri yazılı saat vesairenin şehir dahilinde gösterilecek mahallere monte edilmesi ve işler bir vaziyette teslim 3000 lira muhammen bedeller açık eksiltmiye konulmuştur. 3 Eksiltme 11/7/938 pazartesi günü saat 16 da Belediye Başkanlığı odasmda toplaancak İmar Komisyonu marifetile yapılacaktır. 4 Bu işe aid muvakkat teminat 225 liradır. 5 Kanunun evsafı haiz istekliler mezkur saat vesaireye aid evsaf ve şeraiti Belediye Fen Heyetinden alabilirler. ( 3706 )' Tekaüde sevkedilecek olan nahiye müdürleri Berlin Tilrk Talebe Birliği futbol talamı Berlin '(Hususî)" Berlin Türk Talebe Birliği, Berlinde okuyan Türk ta lebe ve genclerimizin bedenî kabiliyetlerini inkişaf ettirmek maksadile bir spor şubesi açmıştır. Bu şubenin başma Berlin spor mu üabirimiz Nevin Hassan getirilmiştir. Sene başmdanberi faaliyete geçen spor takımı şimdilik bir futbol takımı, bir atletizm ekipi, bir tenis ve ping pong şubesile Berlinde tahsil eden millî yüzme kaptanı Suad Erlerin idaresinde bir yüzme şubesi teşkil etmiştir. Türk futbol takımı Berlinin ikinci küme takımlarile, Berlin yüksek mekteb takımlarile maçlar yapmışlardır. Bunlardan Karstadt takımını 4 3 , t G Farbeu takımını 2 0, Elektron takımını 2 1 , Berlin yüksek iktısad mektebi takımını 4 1 , Berlinde İran takımını 6 0 yenmiştir. Türk takımı en kuvvetli şekli şudur: Adnan (G.S.)' Cevdet (G.S.) Reşad (G.S.) Bülend (Güneş), Hayrullah (G.S.), Fikret (Bahriye). Doğan (G.S), Tevfik (Bahriye), Gündüz (G.S.), Galib (Bahrive), Enver (Güneş). Millî takımdan Gündüz Kılıç ancak bir defa takımda oynıyabilmiştir. İs tanbulspordan Safa ve Hakkı, Bahriyeden İbrahim ve Nejad, Harbiyeden Cevad, Kasım, Galatasaraydan Yaşar, Orhan, Fethi, Nuri muhtelif maçlarda bu takımda yer almışlardır. Büyük tesadüf eseri Birlinde birle şen Jcıymetli futbolcularımız Türk sporculuğu hakkmda pek kıymetli propaganda yapmak fırsatını bulmaktadırlar. Kırmızı beyaz formalarile sahalara çıkan takım, mütemadi çalışma saye sinde iyi neticeler almaktadır. Bahriyeden Tevfik, Galatasaraydan Fikret, Afif, Muallâ. Necdet, Berlinin meşhur atletizm kulüblerinden Sport Club Charlottenburg'da çalışmaktadır lar. Galatasaray denizcilerinden Suad Erlerin idaresindeki yüzme kursları Türk kolonisine yüzme öğrteme fırsatını verdiği gibi yüzmeye çalışanları da iler letmektedir. Kürek spor ile mesgul olanlar da Berliner Ruder Club'de ça hşmaktadırlar. Yakında bir güreş ve binicilik şubesi de açmak arzusunu güden Berlin Türk Talebe Birliğinin gösterdiği muvaffa kiyetten dolayı tebrik ederiz. Türk atletlerile karşılaşmak üzere şehrimize geleceğini yazmıştık. Mısır atletleri bu sabah saat 10 da Avrupa trenile gelecekler ve istasyonda atletizm federasyonu mümessille rile atletler tarafmdan karşılanacak lardır. Kafile, 11 atlet", 2 antrenör ve 1 idareci olmak üzere, 14 kişiden müteşekkildir. Atletizm federasyonunun bir tavzihi T. S. K. Atletizm federasyonu baş kanlığından: 26 haziran 938 tarihli akşam gazete lerinden birinin spor sütununda Maroton koşusu hakkında çıkan bir yazıda millî takım atletlerinden 800 ve 1500 cü Ankaralı Galibin bu koşuya iştirak ettirildiği yazılmaktadır. 800 cü Galib henüz Ankaradadır. Maroton kosusuna girmemistir. Binaena leyh gazetelerde çıkan bu fıkramn da aslı olmadığı tavzih olunur. Ağacdan düşen yaramazlar Çakmakçılarda Valide hanında 26 numaralı odada oturan Kırımlı İsmail oğlu 11 yaşmda talebe Cemal, bahçedeki dut ağacına çıkmış, bir ara bitişik dama geçmek isterken muvazenesini kavbederek yere düşmüş, başmdan ağırca yaralanmıştır. Şehremininde oturan 15 yasında Naci de Vezirham avlusunda bulunan gene dut ağacından düşerek belinden ve muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Yaralı çocuk, Cerrahpaşa hastanesine nakledilmiştir. Mükellef kır balosu Erenköy 38 inci ilk okul yoksul ço cuklarına yardım maksadile önümüz deki cumartesi akşamı Suadiye plâj kazinosunda zengin varyete numara larile, sabaha kadar devam etmek üzere parlak bir kır balosu verilecektir. Baloda san'atkâr Safiye de bulu nacaktır. Toplantının çok mükemmel bir şekilde yapılması için bütün ha zırlıklar ikmal edilmiştir. Baloya isti rak edenler senenin en zengin bir ge cesini yaşıyacaklardır. Deniz Gedikli Okulunda Tahsillerini bitirip donanmaya gıde cek olan Deniz Gedikli Erbaş Hazırlama Orta okulu son sınıf talebesi, yarınMısırlı atletler bu sabah ki perşembe günü saat 15,30 da törenle uğurlanacaktır. Uğurlama merasimi geliyorlar Kasımpaşada okul binasmda yapılacak, Mısır atletizm ekipinin 2 femmuz cumartesi ve 3 temmuz pazar günleri, talebeye mükâfatlar verilecektir. 1299 tevellüdlü nahiye müdürlerinin kanunen tekaüdlüğe sevkleri için alâ kadarlara emir verilmiş ve bunların iMahkemede Sulhi, işlediği suçun hesabını vermek simleri sorulmustur. üzere, mahallinde tanzim edilen zabıt vaAraba üzerinden geçti rakasile, dün öğleden sonra dördüncü asHaydarpaşaya gıderken Nümune hasliye ceza mahkemesine sevkedilmiştir. tanesi önünde bir arabanın tekerleği Mahkemede evvelâ davacı sıfatile kırılmıştır. İhtiyar arabacı Cemal, ta mekteb müdür muavini Fuad dinlenmiş mirle meşgulken hayvanlar yürümüş tir. Fuad, nasıl tehdide maruz kaldığını ve araba zavallı ihtiyarın üzerinden geçmiştir. Kaburga kemikleri kırılan anlathktan sonra demiştir ki: « Bu talebe, geçen sene de sınıfla arabacı Nümune hastanesinde tedavi kalmıştı. Ayni smıfta iki sene kalamıyaca altma alınmıştır. ğı için mektebden çıkarılması lâzım geli Denizde boğulan gencler yordu. Onu kendi derslerimden geçirdi Geçen perşembe günü Tınaztepe torğim için bilhassa bana karşı tehdidlerde pitomuzun Marmara adası açıklarında bulunmasına, bir mana veremedim. Uze devrilmiş bir sandala rasgeldiği, sandal rime hücum ettiği zaman, elindeki taban muayene edilince içinde bir kadın çancanın kılıfmı gördüm. Fakat kılıf şişkin tasile bir ipekli eşarp bulunduğu yazıldi. İçinde tabanca bulunduğu muhakkak mıştı. Bu husustaki tahkikat nihayet lenmiş ve kazazedelerin bir pazar günü tı.» sandal safasına çıkan Beyoğlunda HaSuçlunun ifadesi malbaşında oturan Niko ile TarlabaşınBundan sonra, suçlu Sulhi dinlendi. da Paşabakkal sokağmda 11 numaralı Sulhi ifadesinde şunlan söyledi: evde mukim 17 yaşında Marika olduğu « Imtihanlarımın neticesini öğren ve bu genclerin bir deniz kazasına kurmek üzere mektebe gitmiştim. Müdür mu ban giderek boğuldukları anlaşılmıştır. avini, üç dersten ikmale kaldığımı söyle Üç eroin kaçakçısı yakayî yince, çok müteessir oldum. Ağlamağa başladım. Fakat tabanca attığım doğru ele verdi değildir. Ben, şimdiye kadar tabancanı.ı Sabıkalı eroin ve afyon kaçakçılarınne olduğunu bile bilmem. Yalnız, sokak dan Daniş, Kadri ve Cevad suç üstü ta arkadaşlarımla, hırsız polis oynadı vakalanarak Adliyeye teslim edilmiş ğım zamanlar, tahtadan bir tabanca al lerdir. J ^^^ mıştım. Kılıfm içinde işte bu tahta tabanBursa Belediyesinde ca vardı!» müzik evi Bundan sonra, hademe Seyid dinlen Bursa (Hususî) Bu sene belediyedi. Seyid diyordu ki: mizin açmış olduğu «Müzikevi» nin ilk « Sulhinin nâra ata ata merdiven imtihanları Belediye reisi Neş'et Kiperle lerden aşağı indiğini gördüm. Neler söymütehassıs diğer bazı zevat huzurunda yalediğini kat'î olarak bılmiyorum. Yalnız, pılmıştır. Bursa şehrinin müzik ihtiyacını mektebden çıkarken, beline soktuğu bir tdtmin maksadile açılmış olan bu küçük tabanca kılıfını uzaktan müdür muavinişehir konservatuvan altı ay içinde büyük ne göstererek: «Seni öldüreceğim!» dedi bir muvaffakiyet göstermiş; en küçük tağini isittim.» let>esinden en büyüğüne kadar kız ve erSulhi, bu ifadeyi kabul etmedi. kek hepsinin iyi not aldığı görülmüştür. Suçlunun arkadaşlarından Adil de şu İmtihanlarda Maarif müdürü Naki Erifadeyi verdi: dem de bulunmuşhu. Be'ediyenin Müzik « Koridorda dolaşıyordum. Sulhi zikevi bütçesi 13 bin liraya çıkarılmıştır. nin ağlıyarak müdür muavininin odas:n dan dışarı fırladığım gördüm. Cebinden Amerikalı iki profesör Ege bir mendil çıkarmış, gözlerini siliyordu. mıntakasında tetkikat Bu sırada, arka cebinde bir tabanca kılıyapıyor fı gördüm. Fakat kılıfın içinde tabanca İzmir (Hususî) Kanada üniversiolup olmadığını görmedim.» tesi tarih profesörü Jorj Erl ile riyaziye Mahkeme kısa bir müzakere neticetin pıofesörü Yohan Gorfri Ege mıntakasınde, Sulhinin müdür muavinini adiyen da arkeoloji tetkikler yapmak üzere şehtehdid ettiğine kanaat getirerek, silâhla rimize gelmişlerdir. Bergama ve Efes getehdidi sabit görmemiş ve bundan dolayı zildikten sonra Ankaraya geçeceklerdir. suçlu talebenin 3 gün müddetle hapsine, Profesör Erl İzmir tarihi hakkında bir eon sekiz yaşını bitirmediğinden dolayı ce ser hazırlamaktadır. zasınm bir güne indirilmesine, sabıkası olHindli profesör Sinca Ehanan da, şehmadığmdan cezasmın teciline karar ver • rimizde muhtelif teîkikler yaphktan sonra mistir. Ankaraya gitmiştir. Buna kem gözlü denmez; olsa olsa çapkın derler!.. Ooo... İltifata diyecek yok!.. İftira etmiyorum ya, gördüğümü söylüyorum. Lâkırdısı bile hoşunuza gidiyor; şimdi konuşurken bile gözleriniz parıldıyor!.. Sonra, darılmayınız amma zaten bakıslarınız da biraz saygısız, or.da da biraz ileriye gidiyorsunuz!.. Gözleriniz, ilkönce bir kadının saçlarında, yiizünde dolasıyor; sonra giyinişini sanki bir imtihandan geçiriyor. Daha sonra da gene geriye dönüyor, boynuna, hem de saçlannın bitip de ensesinin basladığı yerlere doğru sokuluyor; esvabmın altında o muzlarınm değirmiliğini, göğsünün en gizli yerlerini bulup ortaya çıkarmağa uğraşıyor!.. meyiniz. Aramızdaki karı kocalığa göre kıskanclığa kalkmak pek gülünc olur. Yalnız ne de olsa birazcık olsun başkalarmı da, yabancı gözleri de kollamak lâzım!.. Yanınızda bir kadın var... Onu da unutmamahsınız... Görenler ne der sonra?.. Bunlar ne biçim kan koca, kendi aralarında hemen hiç konusmuyorlar, erkeğin gözü hep başka kadınlarda, demez mi?.. Dahası var. Ya ben de yanımda siz var mısınız, yok musunuz, hiç aldırmıyacak olsam; başka erkeklere baksam?.. Biraz çirkin olmaz mı?.. Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık ve bütüıl ağrılarmızı derhal keser. tcabında günde 3 kaşe alınabilir* Erzurum İmar Birliği Başkanlığından: Erzurumda yapılacak olan sinema binasmm kârgir inşaatınm 40 kırk bin liralık kısmı vahidi fiat üzerinden kapalı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Eksiltme 12/7/938 salı günü saat 15 te Erzurum Belediye Başkan. lık odasmda teşekkül eden İmar Birliği Komisyonunda yapılacaktır. istekliler teklif mektubları ve Ticaret Odası vesikası ve üç bin liralık muvakkat teminat mektubu veya makbuzları ve Nafıa Vekâletinden 1038 takvim yılına mahsus müteahidlik vesikalarile birlikte ihale günü saat 14 e kadar İmar Birliği Komisyonu Başkanlığma vermeleri ve bu zarfların iyice mühur mumile kapatılmış olmaları lâzımdır. Mektubların postada gecikmeleri kabul edilmez. Evrakı fenniyeyi Erzurum İmar Birliği Fen Heyetinde okuyabilirler. ( 3708 ) kullanımz Istanbul Nafıa Müdürlüğünden: 11/7/938 tarih pazartesi günü saat 15 te İstanbulda Nafıa Müdürlüğü Eksiltme Komisyonu odasmda ( 18172.53) lira keşif bedelli Yeşilköy istasyon binası önünde yapılacak beton asfalt pist inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri, proje, keşif hulâsasile buna müteferri diğer evrak dairesinde göriilecektir. Muvakkat teminat (1363) lira (00) kuruştur. İsteklilerin teklif mektubları ve en az (15000) liralık bu işe benzer iş yaptığına daır idarelerinden almış olduğu vesikalara istinaden Nafıa Vekâletinden alınmış 938 senesi ehliyet ve Ticaret Odası vesikalan ve kapalı zarflarını 11/7/938 pazartesi günü saat (14) e kadar İstanbul Nafıa Müdürlüğüne \ ermeleri lâzımdır. ( 3651) gan orkestrası çalıyor, herkes güle oynıya yiyip içiyordu. Perihan: Bak, dedi, üçtür soruyorum. Sesinizi bile çıkarmıyorsunuz, hiç dinlemiyorsunuz!.. Feridun birdenbire kendini topladı: Affedersiniz, gene dalmışım!.. Gencjcadın dudağım büktü, acı acı gülümsedi: Nerelere?.. Biz de anlasak!.. Hiç... Gürültüden kafam şişti de... Cumartesi, pazar günleri burası hiç çekilmiyor... Bu, ne kalabalık böyle?.. Ona bakıyordum. Haydi, haydi... Ptkâlâ eğleniyorsunuz işte... Değişik değışik yüzler, güzel güzel kadmlar... Daha ne istersiniz?.. Şu karşıki kesik saçlı kadma bakmaktan vakit bulup da beni dinliyecek değilsiniz ya... Kim bu kadın böyle?.. Tanıyor musunuz yoksa?.. O rla size bakıp bakıp gülüyor. Şimdi anlaa.m, hani şu, geçen akşam beni otelde uyutup da hırsızlamadan gezmeğe gitmiştiniz ya, sakm o geceyi beraber geçirdiğiniz kadın, bu olmasm?.. Mutlaka o olacak?.. O değil mi?.. Feridunun bugün birdenbire öfkelene ceği tuttu. Kaşları çatıldı, dudaklarını ısırdı: Gene mi başlıyorsunuz?.. Geçen * lerde, geceyi beraber geçirdiğim kadın, bir hayal... Hiçbirinin aslı yok, diye kaç defa söyledim size... Şimdi de inanınız ki, bu kadını tanımıyorum, ilk defa görüf yorum. Belki bir aralık bakmış olabilirim. Şimdi kadınların çoğu saçlarını uzatıyor, bununki... ... Kısa, hem de çok kısa... Erkek gibi kesilmiş... Siz de kısa saçı pek' seversiniz!.. Sevip sevmemek bir yana dursun, bu kadar kısa saç kestiren kadm şimdi pek seyrek görülüyor da onun için belki bakmışım. Ne çıkar sanki?.. O da size bakıyor. Belki üst üste benim baktığımı gördü de onun için olacak... Bir bakışta size vuruldu, demek!.t Niçin beni böyle sözlerle incitiyorsunuz?.. Çok kınlıycrum, doğrusu... Gene suç üstünde yakalandınız diye mi?.. Benim gözümden hiçbir şey kaçmıyor, diye mi?.. Rica ederim, Perihan ...Bırakını:' şu acı lâflan..* lArkasi var~\ Tefrika: No. 52 îlkönce tanıdıklarınızdan kaçıyorsunuz, dedim değil mi?. Sonra da şöyle bir, yerinize yerleşiyorsunuz. Sağınıza solunuza bakmağa başlryorsunuz. Nerede güzelce bir kadın gürürseniz, artık gözlerinizi oradan ayırmaz oluyorsunuz. Birdenbire bakısınız değisiyor, gözlerinizin mânası değişiyor, hatta rengi bile değisiyor!.. Gözlerin rengi değisir mi hiç?.. Değişiyor, değişiyor!.. Değisir amma açık renkli gözler... SizinkiLer gibi... Sizinkiler de değişiyor... Her şeyiniz, oturup kalkmanız bile başkalaşı yor!.. Aman. etmeyiniz!.. Beni kendi kendimden iğrendireceksiniz!.. Başkala rına gösteriş yapacağım diye konuşmasını, gülüşmesini değiştiren insanlardan pek f••'::"iriTn. Kadınlardan olsun, erkekler Nakleden: Kemal Raşpb den olsun... Kimi erkek vardır ki, bir kadın görünce yüksek sesle konuşmağa başlar; konuşurken atıp tutar!.. Kimi kadın da vardır ki yabancı bir erkeğin yanına çıkınca birdenbire baskalaşıverir; kırılıp dökülür!.. Sakın bunlar gibi mi demek istiyorsunuz; beni de bunlara mı benzetiyorsunuz!.. Öyleyse ne yazık, gözü nüzden nekadar düsmüşüm!.. Yok, sizinki pek o kadar değil!.. Göze çarpmak için, kendilerini beğendirmek için gösteriş yapanlar gibi değil!.. Sizde kendine güvenen, nasıl olsa her istediğini yapacağım bilen, hatta her ho suna giden kadını ele geçirebileceğine de inanmış bir adam hali var. İşte öyle, vukarıdan, yüksekten bir bakış!.. Kadınlara da hep böyle bakıyorsunuz!.. Ben bu kadar kem gözlü bir adam mıyım?.. Boşuna üzülüyorsunuz!.. Ben sizi küçük düşürecek hiçbir şey yaptığımı bilmiyorum. Bu kadar saygısız mı imişim, bakışlarım bu kadar arsız mı, farkında bile değilim. İnanınız ki bile bile yapmıyo Vay vay vay... Ne günahkâr göz rum. Bundan böyle de kendimi biraz dalerim varmış benim!.. Ya siz de maşallah ha kullanmağa çalışacağım. Siz de ne zaman beni böyle dalgın görürseniz, heneler biliyormuşsunuz!... men söyleyiniz; hemen uyandırınız!.. Öyle değil mi amma?.. İyi anla mamış mıyım?.. Kaçtır aralarında buna benzer sözler Bu kadarına şaştım doğrusu!.. Ben geçiyordu..« hıç farkında değilim. Bilerek yapmıyo Gene bir gün, hem de bir pazar günü rum!.. otelin süslü lokantasmda yemek yiyorlar Haydi öyle diyelim!.. Zaten bun dı. Salonda her zamanki müşterilerden dan dolayı sizi ayıbîamıyorum, kıskanmı başka, hafta sonunu geçirmeğe gelmiş büyorum da... Hele bunu hiç aklınıza getir yük bir kalabalık da vardı. Bir yanda çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: