29 Haziran 1938 CUMHURİYET HâdiseJer arasında Londra müzakereleri Almanya ve Ingiltere arasında Avusturya borclarına dair anlaşma ihtimalleri kuvvetlendi İhracat meselesine gelınce, Almanyanın kendi ekonomik siyaseti icabı olarak ihracatını artırması lâzımgeldiğini kaydetmiş ve hatta Ekonomi Nazırının Alman kanunlarında hafif tadilâl yapmak ihti malini de derpiş etmiş olduğunu hatırlatİyi malumat alan mehafilden öğrenildiğine göre, bu müzakereler neticesinde iki mıştır. tarafın Avusturya borckrı hususundaki tngiliz tabiiyetlndeki Yahudilerin emlâki meselesi noktai nazarmda bir yakmlık hasıl olmuştur. Londra 28 Times gazetesi, İngiliz Mütehassıslar bühassa Alman Ingiliz yahudilerinin emlâki hakkında Almanyaticaret münasebetlerini düzeltmek imkân nın Londra'yı bühassa memnun ettiğini larını tetkik etmişlerdir. Mevzuubahs olan yazmaktadır. Malum olduğu veçhile Yaşcy, Avusturya bcrclarına aid tediyatta hudilere aid bütün emlâkl kayde tâbi tutan 26 nısan tarihli Alman kararnamesinAlmanyaya kolaylık gösterilmesidir. de ecnebi Yahudilerin emlâki hakkında Berlin 28 Rayhsbank direktörlerin hıçbir kayıd mevcud değildir. den Brinkman tnezkur banka erkânına hiIngilterenin talebi üzerine, Almanya, taben söylediği bir nutukta Avusturya verdiği cevabda, Almanya haricinde yaşıborcları meselesini ve Alman üıracatını yan îngiliz tebeasmm emlâki kayde tâbi mevzuubahs etmiştir. tutulmıyacağı, ancak Almanyayı muhacir Avuşturya borcları hakkında, Alman «uretile terkettikten bonra son zamanlarda ya ile Ingiltere arasında niKaî bir anlaş Ingiliz tabiiyetine girenlerin bu hükümden ma hasıl olacağı üjtıidini serdetmiştir. istifade edemiyeceklerini bildirmiştîr. 'llllllllllllllllllllıi' San'at eseri ve gazete haberi ir san'at eserinin bir gazete haberinden fazla tesirli olduğunu herkes bilir. Ladam Okamelyanın ölümünü hakikî bir vak'a olarak bir gazetede okusaydık, romanında, piyesinde, f ilminde içimize dolan heyecanı duymazdık. Verter romanmın bir çok intiharlara sebeb olduğu nekadar çok yazılmıştır, Fakat bu romanı yasak etmek hiçbir devletin hatırından geçmez. Büyük san'at endişelerini bir tarafa koyunuz, estetik değil de, yalnız sosyal bakımdan bile düşünülse, bir intihar fikrinin sirayet edebilmcsi için, tıpla sarî hastalık mikrobu gibi, kendine müsaid bir zemin bulabilmesi lâzımdır. İntiharları azaltmak istiyenler, bu müsaid zeminleri ortadan kaldıracak bir ruh hıfzıssıhhasile meşgul olmayı tercih ederler; san'at eserini yasak etmenin, tifoyu ortadan kaldırmak için salata ve yemiş yemeyi, hatta su içmeyi menetmekten farksız olduğunu bilirler. Bizde matbuat kanunu, Verter gibi intihara teşvik eden binlerce romanı, piyesi ve filmi yasak etmiş değildir. Fakat bunların yarunda tesirleri solda sıfır kalan intihar vak'alarınin neşrini yasak ediyor. Şimdi bu maddeye bir de talebe vak'alannın npşri memnuiyeti ilâve edilecek. Kendisini veya mektebinin müdürünü öldürmeğe karar verip de o günkü gazetede bir intihar veya tecavüz haberi görmediği için tasavvurundan vaz geçecek insan var mıdır? Hem bu gibi vak'aların §ayi olmaları için gazetelere yazılmasma da lüzum yoktur. Hakikat ilân edilmediği için, bin türlü mubalâğalarla şişirilen vak'anın rivayeti dilden dile gezer. Evvelki sene, on gün içinde gazetelere eksik olarak geçen yedi hadisenin şayiası birer efsane haline geldi ve bir kaçı millî romanlara bile mevzu oldu. İntiharların ve talebe vak'alarınîn azalmasını değil, olmamasını istemiyen millet yoktur. Fakat hangi milletin matbuat kanununda böyle bir ya sağa tesadüf ectilebilir? Hayır! Evvelce de yazdığım gibi, çıbanı kökünden tedavi edeceğimiz yerde, ona bir damla ilâc bile sürmeden, üstüne bir örtü atmıya benziyen bu hareket, hastahğı azdırır. Acaba, yeryüzünde hangi memleket, bizden başka, mekteblerinin disiplinini, bu mevzuda gazetelerini susturmakla temin etmeğe kalkmıştırP PEYAMt SAFA ADLÎ MUSAHABE Avukatlık amme hizmetidir Yazan: A. HAYDAR ÖZKENT IHEM NALINA MIHINA Hiç hayret etmedim ulgaristanda seyahat eden bir arkadaşımız, dünkü Cumhuriyet'te, Bulgaristanlı Türklerm çektikleri ıstırabları kaydettikten sonra, Bulgar ihtiyat zabitleri birliği tarafmdan neşredilen mecmuanın kapağmdaki manidar ve sembolik resimden bahsediyor. Dünkü Cumhuriyet'in birinci sahifesinde çıkan bu resmi görmüşsünüzdür. Kral Boris'in resmi altında seferber kıyafette ve süngü takmış. bir Bulgar neferi, elile Edirneyi gösteriyor. Bu mecmuanın adı «Millî Müdafaa» dır. Kapağmdaki resmin yanında «Balkanlar üzerindeki müddeiyatımız» ibaresi yazılıdır. Resimdeki Bulgar neferi, doğrudan doğruya Edirneyi gösterdiğine göre, Balkanlar üzerindeki Bulgar müddeiyatının en mühimmi Edirne demek oluyor. Bulgarların Balkanlarda istedıkleri diğer yerler de, mecmua kapağmdaki isimlere nazaraa, Manastır gibi diğer üç Balkan devletinin, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanyanın hududları dahilindedir. Londra 28 Almanya ile Ingiltere arasmdaki maliye ve ticaret münasebetlerine dair iki memleket mütehassıslan arasmda Ticaret Nezaretinde iki toplantı yapılmıştır. Çinliler, gene kanal Almanyadaki Leh sedlerini yıktılar ekalliyeti meselesi Münbit ve geniş bir arazi Polonya meclisinde bir parçasını sular meb'us protestolarda istilâ etti bulundu Tokyo 28 Domei ajansı bildiriyor: Nankin'den gelen bir telgraf haberine göre Çinliler Nankin'in 100 kilometre şimali şarkisinde Şaokanha'daki büyük kanalda bulunan sedleri tahrib etmişlerdir. Varşova 28 Rahib Lubelski, dün Diyet meclisinde Almanyadaki Polonyalıların feci vaziyetleri hakkında bir isti zahta bulunmuştur. Lubelski, Almanyadaki Polonya ekalliyetinin ekonomik ve kültürel haklarını Münbit, geniş bir arazi parçasını su kullanrken her gün maruz kaldığı güclüklar istilâ etmiştir. Şaokanha, birkaç ay leri anlatmış ve bu ekalliyete karşı yapılan danberi Japonların isgali altında bulunan muamelenin Polonya ile Almanya arasında ekalliyetler hakkında 5/11/937 tarimıntakaya dahil olduğu için bu tahribahinde yapılan beyaıınamenin ruhuna mutm Japon muvasala hatlannm gerisinde gayir olduğunu kaydetmiştir. çete muharebeleri yapan Çinliler tarafınRahib Lubelski, Almanyadaki Polodan yapılmış olması muhtemeldir. nez halkınm kılıselerinde Polonya lisanıHongkong'da kolera nm menedilmesini ve Polonya köylülerine Hongkong 28 Limanda denize gir karşı yapılan cebrî istimlâk muamelelerini dikten sonra Assuan ismindeki Alman protesto etmiştir. vapuru mürettebatmdan birinin koleraya Rahib, netice olarak, Polonyada bu tutulması burada endişe ile karşılanmış lunan Polonyalılarm vaziyetini ıslah ettır. mek üzere ne gibi tedbirler ittihaz etmek Svatov'da bir hafta zarfında 600 ko tasavvurunda bulunduğunu Hariciye Nalera vak'ası kaydedilmiş olduğu için bu zırından sormuştur. (a.a.) raya yüzlerce mülteci gelmektedir. Hongkong'da şimdiye kadar münferid 30 vak'a kaydedilmiş ise de son 24 saat zarfında 7 vak'a daha zuhur etmiştir. Atina 28 Atina valisi Nazır KotBir Amerikan süvari zias, İstanbul Valisi ve Belediye Reisi öldürüldü mü? Muhiddin Ustündağ şerefine dün bir öğVaşington 28 Bahriye Nezareti, le ziyafeti vermiştir. Ustündağ, akşam Çin sahillerinde bulunmakta olan Tutila vapurla lstanbula hareket eylemis ve vaganbotu kumandamnın gemisinde bir ro pura kadar Kotzias, Atina ve Pire Bevelver kurşunile telef edilmiş olduğuna lediye reisleri, Türkiye elçisi Ruşen Eşdair malumat almış olduğunu bildirmek ref Ünaydm ve daha birçok zevat tarafından teşyi edilmiştir. (a.a.) tedir. Vali ve Belediye Reisimiz Atinadan avdet ediyor Fransanın düştüğü hatalı vaziyet Bir gazetetiiyork i : «Fransa, çok kıymetli siyasî imkânları elden kaçırmıştır» Berlin 28 Korrespondans Diplomatik, Hatay meselesinin gösterdiği inkişafı mevzuu bahsederek ezcümle diyor ki: «Hakikat şudur ki, Fransa istemive istemiye yürümeğe mecbur kalmıştır. Fransa, Hataydaki hakikî vaziyetin icabalm: yerine getirmek hususunda uzun müddet tereddüd etmiş, münhasıran şekle bağh hukukî mülâhazalardan doğan hattı hareketini değiştirmekten uzun müddet iintina eylemiş ve Hatayda hatalı bir vaziyete düşmüştür. Şimdi o itilâfgiriz vazıyetinin, hâdisatm tabiî seyrini değiştireme diğini görmüş ve fazla olarak da çok kıymetli siyasî imkânlan elden kaçırmıştır. Bugün göstermeğe çalıştığı siyasî suples kaydedilmeğe değer mahiyettedir.» Kudüste vaziyet karıştı Zengin bir Amerikalıyı hayKudüs 28 Bir Arab otobüsüne taarruzdan dolayı mücrim olan iki Yahudinin idama mahkumiyetim Telaviv'den scnra Kudüsün Yahudi halkı da protesto etmiştir. Sinetna ve kahvehaneler kapatılmıştır. dudlar kaçırdı Albükerk «Yeni Meksika» 28 Şikago tabilerinden birinin oğlu ve büyük bir servetin varisi olan 21 yaşında Con Mac Kormik, 22 hazirandanberi ortada yoktur. Bazı alâim, bu delikanlının haydudlar Diğer taraftan Telaviv'de belediye da tarafmdan kaldırılrnış. olduğu zahabmı iresi önünde Filistin statüsünün tekrar göz tevlid etmektedir. den geçirilmesi taTaftarlannın bir nümaYugoslav dış ticaretinde yiş yapmış olduklan haber verilmektedir. inkişaf Zabıta, halkı dağıtmış ve nümayişçi lerden bir kısmını tevkif etmiştir. Belgrad 28 Mart ayı içinde YuKudüs 28 Filistin Arabları teza goslavyanm ihracatı 340,005 tona baliğ M. Bone Büyük Elçimizi kabul etti olmuştur. Bu ihracat, 445,587,980 dinar hürata devam etmektedirler. Paris 28 Hariciye Nazıri M. BoTulkerim'de grev ilân edilmiş ve bir kıymetindedir. Ayni ay zarfında ithalât, ne bu sabah, Türkiye Büyük Elçisi B. karışıklık çıkmasından korkan hükumet, 108,740 ton olup kıymeti 489,901,555 Suad Davazı kabul etmiştir. dinardır. makamları askerî işgal altına alarak ışık Ihracatta Almanya birinci mevkii, însöndürme saatini tayin etmişlerdir. giltere de ikinci mevkii işgal etmektedir Şehir, pek sıkı bir nezaret altına alın ler. miştir. (a.a.) İthalâtta da gene Almanya birinci ve Almanya ve Fransada düşen Çekoslovakya da ikinci gelmektedir. Belgrad 28 Samuprava gazetesi, tayyareler Berlin 28 Bır tecrübe tayyaresi, Devlet İpotek Bankasımn 600,000,000 hükumet merkezinin civarında yere düş dinar sermaye ile ihdas edilecek olan «Yugoslav çeliği» müessesesinin kurulmamüştür. sına 200,000,000 d;narla iştirak edeceğiKaza neticesinde 3 kişi ölmüştür. ni yazmaktadır. Rayms 28 Bir askerî tayyare düşAlman hükumeti kiliselere müş, 5 kişi kömür haline gelerek ölmüşyardım edecek tür. 9 uncu defa intihabı kazanan Berlin 28 Mezhebîer Nazıri, Katclık ve Protestan kıliselerine devletin tahDublin belediye reisi sisat vermesine ve kilise varidatının tahsiDublin 28 Dublin şehrinin Beledi lınde teşriki mesaiye karar vermiştir. Şu ye reisi Alfred Byrue, A reye karşı 17 şartla ki, kiliseler dc kanunların çerçevesi Rumelihisarından İstinyeye kadar inşasına başreyle dokuzuncu defa olarak yeniden in dahilinde devletin arzularına göıe hare lamlan asfalt yolun inşası hızlandırılmıştır. Bu yol tihab edilmiştir. İstanbaîun, sahili takib den en güzel soselerinden ket edeceklerdir. f Rumelihisarı îstinye asfaltı sür'atle yapılıyor Medenî dünyanm meslek kanunları bulunması, iktısab ve ıltizama, yani mal karşılaştırıldıktan, Adliye Vekâletinin almağa ve vasiyet ve hibe kabulüne salâdavctile toplanan avukatlar kongresi ta hiyetli olması itibarile manevî şahsiyeti rafından hayatın derslerile bünyesı haiz resmî bir müessesedir. Büyük Millet pekleştirıldikten ve Adliye encümenince Meclisi, 23 ikinciteşrin 1931 tarihli ve bir ay incelendikten sonra Büyük Mecli 621 sayılı uzun tefsir kararında avukatlısin dünkü toplantısında uzun münakaşa ğın ve baronun resmî mahiyetini ilmî bir larla kabul edilen avukatlık kanunu, surette tebarüz ettirmiştir. Cumhuriyet Adliyesinin bugüne kadar Bir kere devletin, müdafaa müessesesihazırladığı kanunların en ilmilerinden bi ni başka manevî şahsiyetlerden ayırıp risi olduğunu söylemek hata olmaz. Mil haklarını ve vazifelerini gösteren koskoca lî idarenin çıkardığı ilk kanunlardan kanunlar vazetmesi, baronun âmme mü(Mahamat) kanunu, adalet ışlerine r.*ji essesesi olduğunun en büyük delilidir. Bamın ne âcıl bır ehemmıyet verdiğini gös royu, şahsî hakların temini için teşkil ediltermişti. İki senedenberi hâkimi, avukatı miş olan manevî şahsiyetler zümresine ve memleketin münevverleri tarafmdan sokmağa imkân yoktur. Çünkü barolar, sağına soluna çekilerek nihayet son şeklini avukatların şahsî menfaatlerini kotualan avukatlık kanunu ise, bütün bu adlî mak için kurulmamıştır. Azasına kâr veya inkılâbın tepesine dikilmiş bir abidedir. zarar dağıtmadığı için şirket olmadığı giTürk adliyesi böyle lüzumlu bir kanun bi siyasî, dinî, ilmî, bediî, hayrî maksad hazırladığından, Türk hâkimleri kendile larla teşkil edilen cemiyetlerden de değilrine namuslu ve bilgili yardımcılar ka dir. 19 haziran 1938 de basılmış olan bu zandınldığından, Türk avukatlan da hak Baroya gireceklerin hâkimler gibi tah mecmua yenidir amma kapağmdaki resları ve vazifeleri genişletildıği kadar şerefleri yükseltildığinden dolayı gurur du sil ve ahlâk süzgecinden geçirilmeleri ve min anlatmak istediği hıkâye eskidir. onların giydikleri elbiseye benzer elbise Bulgarların mahud büyük Bulgaristan yabilirler. giyerek onların karşısında ve onların gör malıhulyası tertibî ve temsilî bir resimle Lâyiha etrafında son günlerde bir çok dükleri vazifeyi görmeleri, memurluktan sembolik bir şekle sokulmuş. Bulgaristau yazılar yazıldı. Bunların bir kısmı mubaazledilmiş olanların cevazı istihdam kara bütün Balkanlı komşularından yer istilâğalı, bır kısmı da yanlışı. Son şekil verı almadan baroya girememeleri, vazife yor. O, bu yerleri almak için Sırbistanla rildiği bu sıralarda bazı özlü kaidelerini harbetmiş, sonra birinci Balkan harbinde okuyucularunıza anlatmayı faydalı buîu lerini yaparken devletin murakabesi al Osmanlı İmparatorluğile harbetmiş, arkatında bulunmalan, umumî heyetlerin fev yorum. kalâde olarak Adliye Vekili tarafmdan sından ikinci Balkan harbinde Sırbistan, Kanunun ana hatlarından birisi, şüphc Yunanistan ve ayni zamanda Romanya toplantıya çağırılması resmî mahiyetinin yoktur ki, avukatlığı bir âmme hizmeti ile harbetmiş; sonra Büyük Harbde tekdelilidir. mahiyetinde tecelli ettirmesidir. Bazılarırar Sırbistanla, Itilâf devletlerile, nihayet Yeni kanun, avukatlığı âmme hizmeti Yunanistanla harbetmiştir... Büyük Bulmızca avukatlığın, hâlâ, para ile iş görür mahiyetine sokarken daha bir çok adalet, garistan malıhulyası daima kan içinde ve birinin ak dediğine ötekisi kara der bir meslek olarak telâki edilmesine rağmen şefkat, muavenet duygularına şekil ver boğulmuş, fakat Bulgarjar, bu hulyalabu mesleğin, âmme hizmetlerinden birisi miştir. Bunlardan birisi adlî muzaherettir. rından ve hırslarından asla vazgeçemeve en azizi olan (adaleti dağıtmak) işine Avukatlar, fakirlerin, kimsesizlerin mü mişlerdir. Bulgaristanm, diğer Balkan yardım için teşkil edilmiş olduğu şüphe dafii olduklarım, böylelerinin davalarını devletlerinden istediği topraklarda, Bulgötürmez bir hakikattir. Avukatlığın hik ücretsiz müdafaa ve takib etmek mükel garların ekalliyette olduklarına şüphe meti vücudü, hâkime yardım etmesidir. lefiyetile göstereceklerdir. Filhakika yeni yoktur. Bizim memleketimizden göz dıkAvukat hakkm yapıcısıdır. Hak mefhu kanun her baroda «adlî muzaheret büro tikleri Edirnede ve ele geçirmek fikrinden munu mücerredlikten çıkarıp hayata tat su» diye bir teşekkül kurmuştur. Devlet asla vazgeçmedikleri Midye İnoz hattile Bulgaristanm bugünkü hududu arasmbik ettiğimizde bu hakkı eline alan, ona ve belediye hastanelerinde bedava tedavi daki Trakya topraklarında, artık bir Bulşekil veren, hâkimin önüne koyan odur. edilen hastalar, devlet mekteblerinde gar ekalliyeti de yoktur. Bilâkis, BulgaBacon'un dediği gibi (hâkim hakkı tatbik meccanen okutulan çocuklar gibi mahkeristan topraklarında bir milyona yakm eder, fakat yaratmaz). Hukuku yaratan, melerde, dairelerde işleri olan fakir va Türk vardır. Bulgar istatistiklerinin bile canlandıran ve onu mücerred boşluktan tandaşlar dahi adlî muzaheret bürolanna saklıyamadıkları bu hakikat karşısında, çıkarıp can ve mal yapan avukattır. O koşacaklar, baroların göstereccklcri aru Bulgar ihtiyat zabitinin parmağı hâlâ E" nun içindir ki avukatı, kısaca, iyi söz söy katlara, işlerini bedava gördüreceklerdir. dirneyi gösteriyor. lemesini bilen namuslu adamdır, diye ta Çünkü avukatlık bir âmme müessesesi olBen, Bulgarların bu çeşid neşriyatma rif ederler. duğu içindir ki devlet, fakir vatandaşlara memnun olurum. Çünkü bunlar, huduAvukatın adaleti dağıtmağa yardım yapmak istediği adlî yardımı barolar vadun bu tarafındakilere, yani Selimiye midaki rolü bir takım kayıd ve şartlara, hak sıtasile görmeyi üzerine almış, fakir te'banarelerinin gölgesi altında yaşıyan bizlelara ve borclara, meslek inzıbatına tâbi asına göstereceği şefkat ve himayeyi adıre bir ihtar borusu, bir dikkat borusudur. tutulmuştur. Hakları hususî haklar ol na avukat denilen resmî organ mensub Bulgar hükumetleri, bizi dostluk masalmaktan ziyade âmme hukukuna müteallik lanna yaptırmak istemiştir. Buna muka ları ve ninnilerile tatlı tatlı uyutmak isterfaaliyetler ve imtiyazlardır. Vazifeleri, bil avukatlar, barolann ve adlî muzaheken bu borular acı acı öter, tam dalarken kanunî ve ahlâkî mecburiyetlerdir. Ada ret bürolarınm masrafları için aidat versilkinip uyanırız. letin şerefi ve zaferi, avukatlık mesleğinin meğe mecburdurlar. Vermiyenler umumî şerefi ve zaferidir. Bu bir inhisar değil kâtibin müzekkeresi üzerine icra daireleri Bulgaristanda seyahat eden gene ardir. Eğer avukatlar iş sahiblerine yaklaş marifetile takib edilirler. Devletin avu kadaşımız, dünkü mektubunu şöyle bithimak, yazıhanelerinin kapılarını kendileri katlara bu mükellefiyeti yükletmesi ve yordu: ne daha geniş açmak, onları yaşadıklan bir nevi tahsili emval kanununa benziyen «Bulgar doslluğundan bu meselelerin zor şartlar içinde daha yakından takib et cebrî icra takibine müsaade etmesi, mes kendiliğinden hallini bekliyorduk. Biz mek istiyorlarsa bu, hasis bir menfaat leğin âmme hizmeti olması ve saliklerinın bunu beklerken karşımızda ne gÖTÜyoruz:,) için değil, belki yardım arıyanların kendi bu hizmeti görmesi yüzündendir. Hayret etmez misiniz?» menfaatleri iktızasındandır. Çünkü iş saBaro idare meclisleri bir avukata para Ben kendi hesabıma hiç hayret etme* hibleri ancak bu suretle malumatlı, na cezası, meslekten muvakkaten veya mü * dim; bilâkis gayet tabiî buldum. Çünkü muslu ve müstakil müşavirler bulur ve ebbeden tard cezası verebilirler. BunlaBulgar dostluğundan bundan başka m'çkaranlık, ne oldukları belirsiz iş adamların kararları Temyiz mahkemesi reisinin birşey beklemiyordum ve temenni ederira; rından kurtulurlar. Avukatlık bu bakımbaşkanlığı altında üçü Temyiz ikinci rels ki hiçbir Türk de, ne bugün, ne yann asdan hiç de müstakil ve serbest değildir. lerinden ve üçü avukatlardan mürekkeb la hayret etmesin. Çünkü, bu hayret Memurlara kıyas edilir ve mesleğini nasıl bir haysiyet divanı huzurunda tetkik edi gaflet olur. yaptığına bakıhrsa avukat müstakildir. lir, bu heyetin müddeiumumiliğini, CumFakat onu bağlıyan o kadar bağlar varhuriyet Başmüddeiumumisi yapar. dır ki bunları başka mesleklerde çokluk Görülüyor ki müdafaa müessesesi, devgöremeyiz.Kanun bağı, âmme hizmeti baletin murakabesine tâbi olan, devletin kağı, aldığı işin ve müekkilinin bağı, hasım za hakkını kendi ferdleri üzerinde tatbik tarafın bağı... Bunlar örümcek ağı gibi aeden, azasından aldığı aidatla yoksulla Berlin 28 Avusturyamn Almanyavukatı ör'gü içinde hapsederler. Avukat nn yardımma koşan, hulâsa devletin gör ya ilhakındanberi Avusturyada eski Albunların, yani adaletin ve vazifenin köledüğü işlerden bir kısmını gören resmî bir manyaya aid memurların mümtaz bir va«| sidir. müessesedir. Avukatlık kanunu, barola ziyette bulunduğuna dair ecnebi gazete Avukat yaptığı hukuk yardımı dolayı rın bu karakterini ilmî bir surette teşkilât lerinde çıkan haberleri D.N.B. ajans sile bir adalet amelesi olduğu kadar başı landırmışür. tekzib eylemektediı, nın bağlandığı baro dahi, idare meclisi Mezkur Alman ajansı, Avusturyada! Avukat gibi bir heyeti ve baro reisi gibi mümessili bütün nasyonal sosyalist rüesa arasındai A. Haydar özkent eski almanyah tek bir kişinin bulunduğuJ nu tasrih etmektedir. (a.a.) Avusturyada vaziyet J c KISA HABERLER biri olacaktır. Nafıa Vekili Ali Çetinkaya bugünlerde btt yolun inşaatını tetkik edecsktir. Resimler, inşaattan iki intıbadır, ~ * BELGRAD 28 Gazeteler, Ingili Akdeniz filosunun yajkında Yugoslav sahillerini ziyaret edeceğinl bildirmektedirler. * LONDRA 28 Avustralya hukumetii nin daveti uzerine Ingiltere Harbiye zırı Hore Beüsha, 22 t.emmuzda VillarsBretonnö'de Avustralya askerleri namır dıkilen heykelin Kral tarafmdan açılma merasimine iştirak edecektir. * Vaşington 28 Reisicumhur Ruz velt'in geçenlerde kabul edilen ve azami iş" haftasile asgarî yevmiyelerı tesbit eden kanun metinlerini imza ettiği bildirilmektedir. Bu metinlerde ezcümle üç sene sonra 40 saatlik haftanın kabulü derpiş edilmektedir. * TEKİRDAÖ 28 Tekirdağ muallimleri kiıltür direktörlerile birlikte Trakya seyahatine çıkmışlardır. Muallimler Hayrabolu. Lüleburgaz, Edirne, Kırtklarelı, Vize; Saray, Çorluyu gezecekler üç gün sonrj< Tekirdağa döneceklerdir.