r CUMHURİYET 18 Mayıs 1938 ( Şehîr ve Memleket Haberlerl ) Tarihi roman: Yazan: M. TURHAN TAN Siyasî icmal Macaristanda yeni kabine vusturyanın Almanyaya iltiha kından sonra, orta Avrupadaki iki memleketin vaziyeti çok nezaket kesbetmişti. Bunlardan biri Çekoslovakya, diğeri Macaristandır. §imdi anlaşılıyor ki Romada Hitler'le Mussolini her iki memleket hakkmda uzunuzadıya görüşmüşler ve müsbet kararlara gelmişIerdir. Çekoslovakya, daha doğrusu, bu memleketin Südet havalisindeki üç buçuk milyon Almanın vaziyeti, Almanya ile İtalyanın, Avrupadaki daimî rahatsızhklara sebeb olan ihtilâf ocaklarının bertaraf edilmesine azmetmij bulunmaları itibarile, mevzuu bahsedilmiştir. Südet Almanlarına tam mülkî muhtariyet veril medikçe ve Çekoslovakya Sovyet Rusya ile ittifakmdan vaz geçmedikçe Almanyanın Çekoslovakyadaki ırkdaşlannı rnukavemete sevketmekten feragat etmiyeceği Romada kararlaştırılmış görünüyor. Bu ay içinde yeni bir Seyyahlar, bazı şehirleri Talimatnamenin yakın Vursana. Belinde silâh, kolunda kuvvet var. metin hazırlanacak de ziyaret edeceklerdir da tebliği bekleniyor Giizel sesli Hüseyne nasıl kıydınsa bana da kıy. Geçen Eylul başmda Berlinde müzaTürk Yunan ticaret ofisinin teşebbüEvkaf idaresine, mahlul emlâkin takOnun bu kararsızlık sonunda gururuna mağlub olması, Niliiferi de gene gurur buhranı içinde hıncına kurban etmesi belki mümkündü. Lâkin muvazenesiz diişünceler arasında ansızın doğan bir mülâhaza bu imkânın önüne geçti. §ımdi o, Topçu Mustafayı Nilüferin gözü önünde öldürtmeği ve bu hareketile delikanhdan kendi öciinü alırken Nilüfere de bütün ömrünce unutamıyacağı bir acı tattırr mayı tasarlıyordu. E\ velce böyle bir sahneyi, Mustafaya düşman sandığı Niliiferi hoşnud etmek için yaratmak isfiyordu. Şimdi ayni sahneyi Nilüfere de gözyaşı döktürmek kaygusile halk edecekti. Bu düşünce korkunc zorbanın sersemliğini giderdiğinden, elemine de sükun verdiğinden kötü kötü gülüyordu. Nilüfer bu gülüşlerde geri kalan ölümünün ağır bir işkence ile mübadele edildiğini sezdi, Musatafadan önce ölüp de onu ahirettg karşılamak ve bu fedakârlığile kendini o âlemde olsun sevgilisine affettir mek emeline kapıldı, Nakilciyi bir kere daha kızdırmağa yeltendi: Vursana, dedi, ne duruyorsun. Belinde silâh var, kolunda kuvvet var. Güzel sesli Hüseyne nasıl kıydınsa bana da kıy. Mustafamın ölümünü görmeden öl mek camma minnet. Haydi, durma, vur, öldür! Nakilci, vermiş olduğu karardan al dığı haz ile bu küstahlığı mühimsemedi, ayağının ucile kadmı bir tarafa itti, hızlı hızlı yürüyerek başka bir odaya geçti, gelişigüzel bir köşeye uzandı, düşünmeğe koyuldu. İki gün sonra başlıyacak kanlı sahneleri kuruntuluyordu. Yıllardanberi geçirdiği zorba hayatmın en şerefli sahifesi işte bu ayaklanma ile açılacaktı. O güne kadar yaptığı işler, çalıp çırpmak ve gülüp oynamak çerçevesi içinde kalıyordu. Henüz bir Patrona, bir Kabakçı olamamıştı. Henüz bir taht devirmemişti, henüz birkaç vezir kelîesi kesmemişti. Şim dı bu eksikleri tamamlamak fırsatı yüz göstermiş bulunuyordu. Çok değil, iki son sonra Genc Osmanı parçalıyan, Delı Ibrahimi öldüren, Dördüncü Mehme de uzun yıllar efendilik yapan, îkinci Mustafayı tahttan indiren, Uçüncü Ahmedi kafese kapatan, Uçüncü Selime ö lüm sunan, Alemdarı yok eden kahra manları (!) mezarlarında imrendirecek işler başaracaktı. Bu düşünce onun hayli yara ve bere taşıyan gururunu okşuyordu, içine tatlı bir inşirah getiriyordu. Lâkin Gülhaneli Hüseyni, Seheri, Niliiferi, Topçu Mustafayı o inşirah arasında da hatırla maktan geri kalamıyordu. Bu taahhur, şekere ağu dökülmesine benziyordu, o nun ruhî zevkine acı karıştırıyordu. Bu nunla beraber zihnini o nahoş hatıralardan çarçabuk kurtarmayı başarıyordu ve mukarrer olan isyana aid tahayyüller i çinde gene inşiraha ermek imkânını hızla buluyordu. Gözlerini de, isyan gününü düşünerek kapadı, sabaha kadar ayni mevzuun renkli rüyasmı yaşadı. Nilüfer, gün doğarken onun sokağa çıktığını duydu. Fakat yüzünü görmedi, gÖrmek de istemedi. Arkasmdan: «Boyun bosun devrilsin, güvendiğin ocak başına yıkılsm» diye dua ediyordu ve sonra yüzükoyun yere kapanıp topçu Musta fanın musibete uğramaması için ağlıya ağhya Allaha yalvanyordu. #*# Zorbalarm ayak'.anma kararı verdik leri sırada sarayla Babıalinin vaziyeti, kurd uykusu tabirine uygundu. Hünkârla Sadrıazam ve Yeniçeri Ağası gözü açık uyuyorlardı. Çünkü küçük bir gafletin hayata mal olacağını biliyorlardı. Fakat bu uyanıkhk, eşkinci işine karar verildikten on, on iki gün sonra heyecanlı bir telâşa münkalib oldu. Zira zorbalarm harekete geçmek istediklerini hissettiren e mareler belirmişti. edileceği söylendi. Bununla beraber yüreklerde kaynıyan hıncm bir nebze olsun belirtilmesinden de geri kahnmadı, işin sarpa sarması ihtimali ileri sürüldü. Bu cür'eti ocak ihtiyarlanndan biri göster misti. Talim meselesinin gerekli birşey olduğuna sb'zde iman getirdiğini andlar içerek anlattıktan sonra şu mülâhazayı da ileri sürüvermişti: Biz davayı kavradık, din düşmanlanna kendi silâhlarile karşı koymak lâzım olduğuna inandık. Gelgelelim ki neferlerimiz beyni kalın bir taifedir. Bu teklif olunan surete hâşâ sümme hâşâ gâvur talimidir, bize gerekmez, biz kılıc ile keçe çalarız, şişhane atup nişan vururuz demelerinden, dedikodu yapmalarından korkarız ( 1 ) . Bu sözler, güçlükle zaptolunan bir hıncın homurdanması demekti. Celâleddin Ağa, ocak dilini çok iyi bildiği için, bu homurdanmanın neler ifade ettiğini hemen sezmiş, Saib Efendi de pirelen mişti. Ertesi gün Etmeydanında talime çağırılan eşkincilerin müstehzi bir durum almaları, muallimlerile eğlenmeğe koyulmaları ocak vaziyetini büsbütün belirttiğinden keyfiyeti Sadrıazama bildirmek mecburiyeti husule geldi, ağayla nazır tarafından Selim Paşaya ayrı ayrı ağız raporu verildi, muhtemel bir ayaklanmaya karşı hemen tedbir alınması ihtar o lundu. Ocaklı harekete geçmedikçe silâha sarılmamak karar iktızasındandı. Yersiz nümayişlerle ocağı tahrik etmemek de hikmeti hükumet icabı sayılıyordu. Şu halde gizli tedbirler almaktan, yahud almmış tedbirleri sağlamlaştırmaktan başka yapılacak birşey yoktu. Sadrıazam da bu esasa göre davrandı, Ağa Hüseyin Paşayı bir gece Beylerbeyindeki yalısma çağırdı, verilen raporları anlattı, fikrini sordu. Yenicerilikten gelme cesur vezirin cevabı şu oldu: kereleri ikmal edilen ve 15 eylulde mer'iyet mevkiine giren Türk Alman ticaret anlaşması, 31 ağustos 1938 tarihine kadar mutsberdir. Fakat iki hükumetin anlaşma mucibince, mayıs 1938 zarfmda bu anlaşmayı bir sene müddetle temdid et mek isteyip istemediklerini birbirlerine bildırmeleri lâzımgeliyor. Bu ay zarfmda yeni bir metin üzerinde mutabık kalındığı takdirde anlaşma, ancak bir sene müddetle kabili temdid olacaktır. Eskianlaşmada iki aylık bir ara ile fesh hakkmın mevcud oluşu ve bilhassa bu hakkın Almanlarca ihracat mevsimimiz başında kullan:lmakta bulunuşunun doğurduğu mahzurIar bu suretle önlenmiş bulunuyordu. Oğrendiğimize göre, bu hususta Almanya ile aramızda bazı temaslar olmuştur. İki taraf da anlaşmada bazı tadiller yapılmasını ve yeni bir metin üzennde görüşülmesini arzu etmektedirler. Bu hususta bu ay içinde bazı müzakereler cereyan edeceği anlaşıhyor. sü üzerine Hallas yatile Yunanistandan memleketimize yapılacak gezinti hakkmda tanzim kılınan program alâkadarlara teblığ edilmiştir. Buna nazaran, seyahate 150 Yunan ileri geleni iştirak edecektir. Bunlar 5 haziran pazar günü Galata rıhtımına çıkacaklar ve şehri gezeceklerdir. 6 haziranda şehrin müze ve abidelerini görecekler ve 7 haziranı Adalarda gecireceklerdir. 8 haziran sabahleyin Mudanya yolile Bursaya gidecek olan misafir ler, ayın 9 unda Çanakkaleyi ziyaretle oradaki Truva harabelerini gezecekler dir. Nilüfer, Nakiîciye dedi ki: Almanya ile ticaret 150 dost Yunanlı Taksitle satılacak yurdumuza geliyor mahlul emlâk anlasmamız UNİVERSİTEDE Bugün dersler kesiliyor Üniversitede tedrisat bugün öğleden sonra kesilecektir. Bütün fakültelerde imtihanlar 25, 26 mayısta başlıyacak ve haziramn 30 unda ikmal edilecektir. Yarınki spor ve genclik bayramı münasebetile Üniversitemiz tatil yapa caktır. yuvarlanarak yandı Zavallı yavru, hemen hastaneye kaldırıldı tnkılâb dersi ve yabancı dil imtihanları Bu yolda ilk açıkgözlülüğü gösteren Yeniçeri Asası Celâleddin Ağa idi. Zira Habib Odabaşının ayak dıremesinden kuşkulanmıştı, zorbalann sık sık Kerpiç hanma gelmelerini ise tabiatile manalı bulmuştu. Bununla beraber o, Beşiktaş sarayında sayfiye hayatı geçirmekte olan asakiri islâmiyeııin a'daya gallbiyetle sePadışahı ve hatta Sadrıazamı birdenbire i lâmeti dünya vu kukbasıdır. Mukabele blltelâşa vermek istemedi, ilkin Eskinci Na ı mislin manası din düşmanlarmm harb zırı Saib Efendi ile derdleşti. Nazırla bir I meydanında ehli islâm üzerine galebe vesilesi ittihaz ettikleri hareket ne ise müsipucu bulabilmek kaygusuna düşüp Ka limlerin de olsuretle mukabele etmeleri tarağalarile, Kürd Yusuf gibi elebasılar dlr mealinde birkaç söz söyledikte ihtiyarla temasa giristi. ocaklının eşkinciliği ve lar RÛya kendileri teslimi müddea etmişler ise de neferatımız beyni kalın bir taifedir eşkincileri nasıl bir gözle gördüklerini an Saved bu teklif olunan surete hâşâ gâvur lamağa savaştı. talimidir, etmevlz. Biz kılıcla keçe calar, şishane atar nisan ururuz diyerek ihdası O sırada Nakilci henüz inzivadan çıkgüftüeru etmeyeydiler deyivermişler.» C: mamış, Kürd Yusufla omuzdaşları ara 12. S: 153) sında dil birliği takarrür etmemiş oldu ğundan Saib Efendinin yapmak istediği Kendini koruyan neslini ağız aramava karşı uysallık gösterildi, korur Padişahın fermanına canla başla itaat tstanbul Üniversitesine bağlı Yabancı Diller mektebi B ve C kurları nın sözlü imtihanları, dün tamamlan mıştır. Diğer taraftan İnkılâb Enstitüsü imtihanları devam ediyor. Dün, Tıb Fa kültesi ve Dışçı mektebinden 306 talebe imtihana tâbi tutulmuştur. Bunlar arasında 9 ecnebi talebe vardır. Bugün, Harb Akademisile Edebiyat Fakültesi talebesinin imtihanları yapı Mademki fetva verildi, hüccet ya lacaktır. nfrp'rrrüh'u'flendv hattı hüinâyuh alınıp DENÎZ ISLERÎ bu işe girişildi. Dönmek asla caiz değildir. Mutfaka sebat ve ikdarh gerektir. . Liman için bir rapor,, Ben kapı halkımla, sekbanlanmla işarehazırlanıyor tinizi bekliyorum. Mehmed İzzet Paşa Liman idaresi, Denizbank Umum mükardeşimiz de hazırdır, vukuata can gözi dürlüğüne verilmek üzere İstanbul Lile nazırdır. Küçük bir kımıldama vuku manında bundan sonra yapılacak tesiunda emrolunacak yere koşacaktır. Top sat ve işler hakkmda bir rapor hazırlaçular, kumbaracılar, lâğımcılar, tersane maktadır. liler bizimle biledir. Dede Ağayla «irndi ADLÎYEDE Mehmed Izzet Paşanın yanmda bulunan s?enc Topçu Mustafa, geceyi gündüze Belkisin katili İbrahim tekrar katıp, yerinde dil, yerinde altın döküp bu muhakeme edilecek ocaklar zabitlerini, ihtiyarlannı ele al Sarıyerde Hamdipaşa koruluğunda mışlardır. Kala kala ortada ulema ile şe nişanlısı Belkisin ölümüne sebebiyet hirli kaldı. Zatımz ulemayı teshir ettiniz, vermekten suçlu İbrahimin muhake kendinize bağladınız. Medreseliler mü mesi, bir müddet evvel asliye ikinci derrislerin, büyük hocaların sözünden cezada neticelenmiş ve heyeti hâkime çıkmazlar. Şehirli ise Yeniçerilerden kaç cürmü sabit olmadığından İbrahimin yıldır yaka silkiyor. Bir tellâl bağırtınız. beraetine karar vermişti. Kadmlar bile hamur oklavasını kapıp oTemyiz mahkemesi, bu karan, kur cakhnm üzerine saldırır. sunun seyrile Morğ raporunun mün dericatı ve maznunun ifadesindeki baSelim Paşanın yüreği bu sözlerle yezı noktaların gözönünde tutulmadığı nibaştan kuvvetlendi ve telâşı zail oldu. mütaleasile nakzetmişti. Bununla beraber ihtiyat tedbirleri almakDün, asliye ikinci ceza mahkemesinta müsamaha göstermedi. Muhtelif yerde nakza uyulmuş. muhakemeye yeni lere, kılıklannı değiştirterek, gözcüler den devam edilmesine karar verilmiş yerleştirdi. Ocak zorbalarını takibe a tir. damlar tayin etti, kendi kapısı halkını Dostunu öldürenin iyice silâhlandırdı, saray ağalarını uyanık bulundurmak çarelerine başvurdu, müdafaası hocaların dişlilerine elaltından kıymetli Kücükpazarda metresi Fatmanın hediyeler, altın dolu keseler yolladı, bü dostu Salihi öldüren boyacı Yasinin yük medreselere kuzular dağıttırdı ve bu muhakemesine dün Ağırcezada devam suretle fikrî, hissî tesanüdü kuvvetlendir edilmiştir. meğe calıştı. Manzara, bu işler yapıldıkYasin. dünkü celsede müdafaaname tan sonra, ümid verici bir çehre almıştı. sini tahrirî olarak heyeti hâkimeye verSarayla Babıali, henüz hareketsiz duran miçtir. Okunan müdafaanamede, Fat ocağa karşı uyamk bir kuvvet gibi görü manm metresi olmayıp karısı olduğu nu. resmî nikâh muamelesini vapacaknüyordu. ları sırada aralarmda çıkan bir kavga ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ (Arkasi var) üzerine Fatmanın evdeki bütün esyayı (1) Vak'anüvLs Esad Efendiden iktibas alarak Salihin evine kactığmı, bir iki etmek suretile Cevdet Paşa bu konuşmaeün sonra yolda Fatma ile Salihe tesaları şu şekılde anlatıyor: düf ettiğini ve Fatmayı çaŞırması üze«Celâleddin Ağa ocaklının bazılarından uygunsuz muamele M&seyledığini ifade et rine Salihin hücum ederek kendisini me'ile Saib Efendi Katarağalarını ve Kürd tokatladıŞını ve elini arka cebine gö Yusufla ocağm birkaç ihtiyarlannı mecU türerek tehdid etmesi üzerine de hid se getirterek eşkinci lâyihasmı rahlezibi detlenerek kendini kaybedip ne yaptıta'zim ederek Devleti Aliyyenin aksayi emeli bu kanunnamede beyan olunduğu Şını bilmedisini bildirmistir. Muhakeüzere ulemanın vücubuna fetva verdikleri me, karar için başka bir güne talik emukabele bilmislin icrası ve bu veçhile dilmiştir. sitle sahlabilmesine mezuniyet veren bir kanun lâyihasmın Meclisfe müzakere ve kebul edildiği malumdur. İstanbul Evkaf başmüdürlüğü, kanunun Resmî Cerıde ile ilânı akabinde faaliyete geçecektir. Kanunu tefsir eden talimatnamenin bugünlerp d teblığı beklenmektedır. İstanbulda pek çok mahlul emlâk vardır. Bunların mühim bir kısmı, şerefli mevkilerde bulunmaktadı: Emir gelir gelmez, mahlul emlâkin bir listesi hazırlanarak, gazetelerle ilân edilecektir. Satışa çıkanlacak bu evlerin kaç taksitte ödene • cekleri henüz kararlaşmış değildir. Ancak, Misafirler, hususî trenle 1 1 haziranda vadelerinin mümkün olduğu kadar uzatılIzmirde bulunacaklardır. Yunanlı dost ması münasib olacağı düsünülmektedir. lanmızın bu ziyaretlerini müteakıb memMacaristana gelince, bu memleket, bir leketimizden de Yunanistana bir dostluk MÜTEFERRİK taraftan malum Roma protokollarile iktıseyahati tertıb edılmesi muhtemeldir. Denizbank Materyal şubesi saden İtalyaya bağlı bulunması ve diğer taraftan Almanya ile şimdi doğrudan kadrosu doğruya komşu ve Tunaya ortak olması Denizbankta yeni kurulan Materyal dairesi kadrosu tamamlanmıştır. Yeni itibarile hem îtalyayı, hem de Almanyayı dairenin inşaat dairesi müdürlüğüne alâkadar ettiğinden Alman ve İtalyan Akay Levazım şefi Süreyya, mübayaa devlet adamları arasmdaki görüşmelerde müdürlüğüne Denizyolları Levazım diğer mühim bir mevzu teşkil etmiştir. müdürü Muammer, Ambarlar müdürRomadaki bu mülâkatlar esnasmda, lüğüne Ibrahim, Ambarlar kontrolör Sinaya'da toplanan Küçük Itilâf konfelüğüne Liman Levazım şefi tayin olun ransındaki başlıca görüşme ve kararlar muşlardır. dahi, bu zümrenin Macaristana karşı alaDün Feriköyünde bir çocuğun yanmaZeytin ve zeytinyağlarımız cağı tavır ve harekete taalluk etmiştir. Busile neticelenen feci bir kaza olmuş, bir rada verilen kararlar, Küçük Itilâf devçocuk maltızm üzerine yuvarlanarak yanbeğeniliyor mıştır. Bombay ticaret mümessilliğimiz, Ef letlerinin Macaristanla anlaşmak ve uzFeriköyünde Şahmerdan sokağında 98 ganistan ve Hindistanda zeytinlerimiz laşmak için ciddî teşebbüs ve hareket t numaralı evde oturan amele Mehmedin le zeytinyağlarımızdan nümuneler ar lerde bulunmalarına dairdir. Macaristankarısı Zehra, dün kapı önünde ateş yak zetmiştir. Bu iki ihracat maddemiz fev da yarım milyon kadar eski Alman mu mağa ve mutfağa çekilerek işile uğraşma kalâde beğenilmiştir. Efganistan piya hacirinin yaşamakta olması ve millî sosğa başlamıştır. Bir aralık dört yaşmda og sasına 250 kiloluk bir zeytin nümune yalizmin de Macarlar arasında birçok talu Hüdai, maltız civannda oynarken ate partisi gönderilmiş ve bu zejtinler pi raftar bulması ayrı birer meseledir. şin üzerine yuvarlanmış, ve zavallı yavru yasada tutulmuştur. Şimdi zeytinlerl Böyle bir zamanda Macaristanda kavücudünün muhtelif yerlerinden yanmıs, miz lehine uyanan bu alâkadan istifa binenin değişerek 1936 senesi birinci teştır. Arkasmdan ve sol bacağmdan ağır su de edilerek ihracatın tanzimine çalışıl rinindenberi hükumetin başında bulunan maktadır. rette yaralanan çocuk, Beyoğlu hastaneKalman Daranyi'nin çekilmesi, Avrupa Hindistanda zeytinyağlarımıza karşı sine kaldırılmıstır. politika âleminde ziyadesile nazarı dik uyandırılan alâka gittikçe artmaktadır. kati celbetmiştir. Şu kadar var ki Kalman ŞEHİR tSLERl Müteaddid firmalar talebler yapıyor Kanya'nın yeni kabinede dahi Hariciye lar. Son günlerde fiatlarda bir yükseliş Binalar bir hizada olacak • de görülrriektedtr. ı Nezaretinde kalmış olması tebeddülün haricî politikadan ileri gelmediğinî ispat Yapı ve yollar kanununda yapılan Radyosu olanların abone etmektedir. Daranyi, iş başında tfulunduadilita^gjjyç, bundan sonta yftpUrıla ücretleri ğu müddet zarfında Macaristanın siyasî cak binaların muhakkak surette bir hihayatında derin değişiklikler yapmıştı. Radyo sahiblerinden 938 yılı abone zada bulunması zaruridir. Bundan do layı her hangi bir sokaktaki arsaya ilk ücretleri, önümüzdeki haziran ayı için Kral Naibi unvanım haiz devlet ş,efinin yapılacak bina, o sokağın vaziyetine de tahsil edilecektir. salâhiyet ve kudretini yeni kanunu esasile göre geri çekilmiş olacak ve onu taki Abone ücretlerini, haziranda veremi fevkalâde genişletmiş, âyan meclisini yeben yaptırılacak binalar da o hizaya yenler, bunu temmuz nihayetine ka ni baştan değiştirmiş ve intihab kanununu göre inşa ettirilecektir. dar, ödiyeceklerdir. Ancak, bu takdir ıslah etmişti. Macaristanda yeraiz olup de ayrıca yüzde yirmi nisbetinde para yalnız ekim ve harman mevsimlerinde iş Eyüb Rami yolu cezası ödemeleri lâzımdır. Temmuz Eyüb Rami arasmdaki yolun yaptı da da borclarını ödemiyenler için, 15 bulabilen 3 milyon köylü vardır. Bunla rılmasına karar verilmiştir. Belediye ağustosa kadar son bir mühlet veril rın terfihi için de bir kanun yapmıştı. En fen heyeti buna aid keşif ve şartname mektedir. 15 ağustosa kadar borc öden son yaptığı kanun Yahudilere mahsus bir yi hazırlamaktadır. Yolun haziran için miyecek olursa. Posta, Telgraf idaresi, anayasa vücude getirilmesine aiddir. de ihalesi yapılacak, derhal inşaata baş abone sahibleri aleyhinde MüddeiumuDaranyi düşündüğü siyasî ve içrimaî lanacaktır. miliğe müracaat hususunda serbest ka kanunlan artık meydana getirdiğinden yerini beş senelik iktısadî teçhiz plânınî Bahçe ve kazinolarda tarife lacaktır. » Sayfiye yerlerindeki kazino ve bah KÜLTÜR tSLERl yapan îktısad Nazırı Dr. îmredi'ye bı > rakmıştır. Bundan sonra Macaristanda çelerin iri harflerle yazılmış ve herkesin görebileceği yerlere asılmış tarife Süleymaniye kız ortamektebi hükumet, parlamento ve efkân umumiye ler bulundurmaları lâzım gelmektedir. daha ziyade iktısadî ıslahatla meşgul olamüdürü Mevsim münasebetile bütün şubelere Denizli Maarif müdürü Vasıf, îstan cak demektir. emir verilmiş, bu hususta sıkı kontrol bul Süleymaniye kız ortamektebi müAlmanyanm yeni Macar kabinesinîrî yapılması, tarife bulundurmıyanlar ve dürlüğüne tayin edilmiştir. millî so^yalizme memleketi kontrolda davahut tarifeden yüksek fiat istivenler hakkmda takibata başlanması bildiril Muavin Nurullah müfettişlik ha geniş müsaadede bulunacagmı bekle * diği Berlinden Londra gazetelerine bil miştir. istedi dirilmektedir. îstanbul Maarif müdür muavinlerinSıvasta Akşam kız sanat Almanya, son zamanlarda Macaris t den Nurullah, kendi arzu ve talebile tanla çok yakmdan alâkadar olmaktadır* okulu acılıyor müfettişlik kadrosuna geçmiştir. Kıy » Sıvas, (Hususî) Bu yıl vilâyetimi metli ve değerli maarifçimizin muvaf Vaktile Tunada harb gemisi bulundur • zin 47000 lira sarfile yaptırmakta oldu fakiyetli bir idare hayatından sonra ye maktan Trianon muahedesile memnıi ğu Atatürk ilk okulu üzerindeki inşaat niden müfettişliği istemesi, meslekî ta bulunan Macaristanın şimdi yapmaktâ havli ilerlemiştir. Bu okul ders yılmdan lim ve terbiye mekanizmasınm faali olduğu harb gemilerinden biri Peştede itibaren Akşam Kız San'at okulu ola vetile daha yakmdan meşgul olabilmek suya indirilmek üzeredir. Bu merasimde rak tedrisata başlıyacaktır. Bu yıl büt imkânını bulmak içindir. Almanyayı temsil edecek Amiral Raeder, çeye ayrılan tahsisatla bir kız enstitüsü Müdür muavinliğinden evvel sene Kral Naibi Amiral Horti'ye, kendisiniı yapılacak, bu da ikmal edildikten son lerce müfettişlik yapmış olan Nurullagelecek ay Almanyayı ziyarete davet cra Sıvaslıların yıllardanberi bekledik hın müfettişlik kadrosuna tekrar geçleri kız enstitüsü de faaliyete geçecek mesi, ilk tahsil teftiş şebekesi için cid den Hitler'in mektubunu da getirmiştir. Romadaki kararlar veçhile Almanya den bir kazancdır. tir. devlet reisile Macaristan devlet şefinin aradaki siyasî ve iktısadî meseleleri bu ziyaret esnasmda görüşüp neticelendirecekleri bekleniyor. Bir çocuk ateşe r Edirne baharın en giizel günlerini yaşıyor ı Muharrem Feyzi TOGAY Berber dükkânına giren otomobil Bursa, (Hususî) Doktor Reşad, hususî otomobilile yeni yoldan yukarı çıkarken Evkaf apartımanının altındaki bir berber dükkânına girmiştir. Camekânlar kırılmıs, fakat insanca zayiat olmamıştır. tstediği şarkıyı çaldıramayınca.. Evvelki gece, saat 23,30 da Lângada Camiişerif sokağında 46 numarada kahveci Hamparsum, Telliodalar sokağında Garbisin meyhanesinde kafayı çektikten sonra saz heyetine istediği şar kıları çaldırtmak istemiş, meyhanenin kapanma vakti geldiği için bu arzusu yerine getirilmemiştir. Buna içerliyen Hamparsom, saz heyetinden Hasan, Edirne (Hususî) Edirne baharm en güzel günlerini yaşıyor, Sarayiçi, Nadir, Ali, Telemak, Agobos ve Agob Meric koruluğu, Tunca boyu hergün halkın zevkle oturup eğlendiği yernammdaki sahıslara sövmeğe başlamış, lerdir. Gönderdiğim resim, ilk okullardan birinin Meric boyundaki tenezyakalanmıştır. zühlerini ve açık hava dersini göstermektedir, Cumhuriyet Abone şeraiti: Nüshası 5 kuruştur. , { Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 » 1450 » Üç aylık 400 » 800 • Bir aylık 150 » Yoktur