9 Nisan 1938 CUMHURİYET Siyans Politik mektebinde türkçe . . 4 Bir taîebemizin teşebbü• sile bu mekteb dilimizi Istifaya sebeb Ayanm malî projeyi reddetmesidir. \ kabul etti Yeni kabineyi M. Daladiye teşkil edecek , A. # Leon Blum kabinesi dün istifa zaruretinde kaldı IBaştarafı 1 tnct sahtfede\ Solda Matbuat Kongresi Reisi Başmuharririmiz Yunus Nadinin, sağda Ekonomik Konsey Reisi Hasan Sakanın dünkü ziyafetlerinden intıbalar Balkan komitelerinin dünkü çahşmaları IBaştarafı 1 tnci sahiiede} İktısad konseyi komisyonları bu sabah da Yıldız sarayında toplanarak çalışacaklar ve saat 14 te kendilerine tahsis edilen hususî vapurla Yalovaya hareket edeceklerdir. M. Komnen Romanyanın dış siyasetini anlatıyor Rumen Hariciye Nazırı hükumetinin dostane ve muslihane gayelerle hareket ettiğini söyledi Bükreş 8 Rador ajansı bildiriyor: Hariciye Nazır: M. Komnen matbuat mümessillerini kabul ederek aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Azasından olmakla bahtiyar bu lunduğum hükumet, memleketin dış politikasını an'anevî esas üzerine idame edecektir. Faaliyetimin yüksek gayesi ebedî hududlanmızın değişmez çerçevesi için de barışm muhafazası olacaktır. Bu maksadla, ittifak ve dostluk bağlanmızı kuvvetlendirmeğe, ayni zamanda bütün devletlerle ve bilhassa komşulanmızla olan münasebetlerımizin inkişafma çalışaca ğım. Romanyanm LeHstanla. Küçük Antant ve Balkan antantı devletlerile akdettiği ittifaklar, dünyanm bu bölgesinde barışın muhafazası için kuvvetli bir garanti teşkil etmektedir. Küçük Antant, politik ve ekonomik bakımdan, yaşayan kıymeti birçok defalar ölçülmüş bulunan bir organizmdir ve Avrupa barışınm temellerinden birini teşkil eder. Bu ehemmiyeti müdrik olan hükumetim, bu mühim barış âletini bütün kuvvetile muhafaza etmesini bilecektir. Ankara konferansında Romanya mümessili sıfatile, Balkan Antantı Kolleg lerile teşriki mesaime en iyi alâmetlerle başladım. Hükumetim ehemmiyeti her gün artan bu organizme, mıntakavî kardeşlik ülküsünün tahakkuku için bütün kuvvetile müzaheret edecektir. Lehistanla olan sıkı ve dostane teşriki mesai bağlarımız muhafaza ve takviye edilecektir. Evvelce Leh Rumen paktını kuranlarla teşriki mesai etmiş olmakla müftehirim. Lehistan Romanya ittifakının güttüğü tamamen pasifik ülküye sa dıkım. Fransaya, milletimizin büyük Fransız milletine karşı besledıği itimadh ve minnettar sevgi ile takviye edılmiş bulunan dostluk muahedesile bağlıyız. Hükumetim bu dostluğu mıntakavî emniyet sistemimizin mühim bir istinad noktası olarak telâkki etmektedir. Başlıca meselelerimizden biri, enternasyonal faaliyetin bütün istikametlerinde, Büyük Britanya ile olan münasebetleri mİ7İn inkişafına çalışmak olacaktır. İngilterenin barış ve enternasyonal iş birliği fikrinin zaferi için sarfettiği gay retleri bütün kuvvetimizle takviye arzusurdayız. Berlinde uzun müddet devam etmiş olan memuriyetim, A.lmanya ile olan münasebetlerimizi bütün teferrüatile tanı maklığıma imkân verdi. Bu münasebetle rin, dostane bir fikir ve ruh içinde ve iki memleketin coğrafî vaz;yet!eıınden tabıî olarak doğan ekonomik ve kültürel mahiyette münasebetlere fevkalâde bir itina göstermek suretile inkişafına çalışmak istiyorum. ltalya ile olan münasebetlerimiz, ırk yakınlığımıza ve iki Lâtin milleti birleştiren birçok kıymetli hat;ralara uygun olmaldır. M. Mussolini'yi tanımak şerefine nail oldum ve bize aid olan hislerini anlamış olduğumu zannediyorum. Buna binaen bu hislerin bizimkine uygun olduğunu ve bu suretle eski ve tahrib edilmez bir dostluğun muhafaza ve takviyesi için bir garanti teşkil ettiğini söylemeğe cesaret edebilirim. Pariste, «Siyans Politik Siyasî llimler» mektebinin diploma imtihanlarında muvaffak olmak için herhangi bir yabancı dilden de imtihan vermek lâzımdır. Fakat bugüne kadar türkçe, «canlı diller» denilen ecnebi diller arasında kabul edilmiyordu. Mardin saylavı Kemal Edib Ergin'in oğlu Feridun Ergin, Türk talebe murahhası sıfatile, mekteb idaresine müracaat ederek türkçenin de canlı dillerden olduğunun kabul edilmesini istemiştir. Mektebin Umumî Kâtibi tarafından idare heyetine sevkedilen bu teklifin tam bir tasvib kararile karşılandığını büyük bir memnuniyetle öğrendik. Matbuat kongresi kültürel komiayonu Balkan Matbuat Birliği kongresinin kültürel komisyonu saat 10 da Yunan murahhası M. Zarifı'nin riyaseti altında Yıldız sarayında toplanarak, geçen sene Atinada in'ikad eden ikinci kongrede verilen kararlar mucibince kültür sahasında tahakkuk ettirilen islere dair Türk, Yunan, Yugoslav ve Rumen murahhas heyetleri tarafından hazırlanan raporlan dinlerriş ve müzakerelerine bu sabah devama karar vermiştir. Siyasî komisyondaki faaliyet Diğer taraftan siyasî komisyon da saat 11 de Yugoslav başmurahhası ve Avala Ajansı müdürü M. Yovanoviç'in reisliği altında Perapalas otelinde top lanmıştır. Bu toplantıda Türk, Yugos lav ve Yunan murahhas heyetleri tara fmdan hazırlanan raporlar okunmuştur. Murahhaslanrnızdan Nadir Nadi tarafından okunan Türk murahhas heyeti raporu, geçen scr.2 Atina kongresinde verilen karar mucibince Balkan birliği lehine Türk gazetelerinde yapılan neşrivat hakkmda etraflı malumat vermiş, birçok gazetecilerimizin Balkan memle ketlerini ziyaretle mütaddid makaleler neşrettiklerini, aynca îstanbul radyosunda Balkan geceleri tertib edildiğini ve Balkanlı musikişinasların eserleri ça lındığmı, hulâsa Atinada verilen kararların kâmilen tatbik edildiğini bildirmiş tir. Raoor, aynca bir Balkan filmi ha7irlamak üzere tedbirler ahndığını da haber vermektedir. Arkadaşımız Nadir Nadiden sonra, Yugoslav murahhası M. Yovanoviç Yugoslav murahhas heyetinin raporunu okumuştur. Bu rapor, Balkan birliği le hine Yugoslav meslektaşlarımızın sarfettikleri gayretler hakkmda etraflı Vnalu mat vermiş, Yugoslav gazetecilerinin müteaddid vesilelerle Balkan devletlerini ziyaretleri münasebetile yazdıkları yazılan tebarüz ettirmiş, ayrıca Balkan memleketlerini tanımak maksadile tertib edilen konferans ve konserler hakkmda da sayanı dikkat izahat vermiştir. Yunan murahhası M. Seferyadis, Yunan murahhas heyetinin raporu he nüz hazır olmadıqmı söyliyerek, Balkan birliği lehine ve Balkan memleketlerini Yunan efkân umumiyesine tanıtmak sahasında Yunanlı meslektaşların şayanı dikkat faaliyeti hakkında şifahî izahat vermiştir. Feridun Ergin, mekteb idaresine tevdi ettiği bir müdafaanamede, türkçenin canlı dillerden sayılması lâzım geldiğini ilmî ve tarihî bütün delillerle ispat etmiştir. Bu müdafaanamede, Türklerin 18 inci asra kadar istilâ ettikleri bütün memleketlere dillerinı, edebivatlarını ve kültürlerini de kabul ettrH;kleri anlatıldıktan sonra, bugünkü Avruanın yarısı kadar bir saha üstünde hâlâ 70 milyon insanın türkçe konuştuğu harırlatılmıştır. Bundan başka, yeni Türk dili ve Türk tarihi araştırmalarında vanlan ilmî neticelerin ehemmiyetine, «Güneş Dil» teorisinin ihtiva ettiği büyük hakikate de işaret edilmiştir. Türk talebelerinin bu pek haklı müracaatini kabul eden meketeb idaresi, bir hakikate olduğu kadar Türk Fransız dostluğuna verdiği kıymeti de ispat etmiş olduğu için tebrike ve şükrana lâyıktır. Bu isabetli kararın Avrupada bütün Hükumetim, Romanya ile Sovyetler mekteb ve üniversitelere kadar teşmil Birliği arasında mevcud ıyi komşuluk mü edileceği günü de millî bir iştiyakla beknasebetlerinin inkişafına bütün samimili liyoruz. ğile hâdim olmağa karar vermiştir. Dost devletler haline gelebilecek kom şulanmız olan Macaristan ve Bulgaristan ile henüz mevcud bütün zorlukları en dostane bir ruh içinde halle çalışmak suretile çok samimî münasebetler teminine çalışacağız. Cenevredeki uzun faaliyetim esnasm da, Milletler cemiyetinin imkânlarını ve istikbalini takviye fırsatıru buldum. Bu müessesenin faaliyeti şu anda mühim b;r buhran geçirmekte olmakla beraber, cemiyet paktını yapanların erişmek istedikleri barış ülküsünün tahakkuku için halisane bir surette teşriki mesaıye devam edeceğiz. Hattı hareketimizin Cenevre organları tarafından hakkile takdir edile ceğini ümid ediyoruz. Barışı kurmağa matuf her enternasyonal faaliyete müzaheret etmeğe karar vermiş olan Romanya bununla beraber, diğer memleketlerin iç işlerine her türlü müdahaleden sakınacaktır. Nasıl ki bizzat kendi iç işlerine her ne mahiyette olursa olsun hiçbir müda hale de kabul etmemeğe karar vermiş bulunmaktadır. Avusturyalıların ve Almanların reyleri Bilebisite iştirak edecekler için vapur tahsis edildi Şehrimizde bulunan Alman ve Avusturyalılar Avusturyanın Almanyaya ilhakı hakkındaki plebisite iştirak etmek üzere bugün ve yarın reylerini kullanacaklardır. Bunlar bugün saat 9 da Köprüden kalkacak olan Şirketi Hayriyenin 68 numarah vapurile doğru Büyükdereye gidecekler. orada demirli bulunan Alman bandıralı İtaka vapuruna geçeceklerdir. « Kanunun henüz yirmi beş günlük bir hayatı vardır. Meb'usan meclisinin ekseriyetine dayandığı halde, kabine ekalliyetle de teşriki mesai etmek istedi, fakat bu sahada yaptığı bütün teşebbüsler akim kaldı. İktısadî meselelerin hu susî ehemmiyetini gözönünde tutarak büyük bir cesaretle halline teşebbüs ettik. Meb'usan meclisi bu maksadla hazırla dığımız kanunu büyük bir ekseriyetle kabul etti. Siz ise, biraz evvel verdiğiniz kararla kabinenin yaşamasım imkânsız bir hale getiriyorsunuz. Buna bir diyeceğim yoktur. Fakat yann ne yapacaksı nız? Halk cepnesmın bütün kuvvetini muhafaza etmekte olduğunu unutmamalısınız.» Başvekilin bu sözlerini tehdid adde den Âyan azaları gürültülerle M. Blum'un sözünü kesmişlerdir. Âyan reisi M. Janeney'in şiddetli ihtanndan sonra sözlerine devam eden M. Blum demiştir ki: « Meb'usan meclisi ekseriyeti na mına size hitab ederek ekseriyete daya nan kabineye karşı zorluklar çıkarmamanızı rica ederim. Beni diktatö'rlükle it ham edenler haksızdır, ben samimî cumhuriyetçiyim. Bundan dolayıdır ki Gambetta'nın jübilesini hazırladım ve M. Jores'e lâyık olmağa çalıştım. Hakikî cumhuriyeti müdafaa etmekten başka gayem yoktur.» Başvekilden sonra söz alan eski Maliye Nazırı M. Jozef Kayyo M. Blum'un sözlerini şiddetle reddetmiş ve malî ka nun projesini teknik bakımdan tenkid ederek Âyan meclisi tarafından kabul edilemiyeceğini zira, fena tatbik edildiği takdirde Fransanm iflâsını neticelendireceğini söylemiş ve sözlerini şu kelimelerle bıtırmiştir: « Sokaktan ve matbuattan yapılan hücumlar hiçbir zaman bu meclisin yüksekliğine erişemiyecektir. Âyan meclisi, sokak ve matbuat hücumlanna red kararile mukabele etmektedir.» M. Kayyo'nun nutkundan sonra Âyan meclisi saat 18,40 ta celsesine nihayet vermiştir. Blum kabinesi düştü Paris 8 (Hususî) Âyan meclisinin red kararından sonra Başvekâlette toplanan kabine istifa etmeğe karar vermiştir. Bunun üzerine Başvekil M. Leon Blum saat 19,45 te Elize sarayma gi derek kabinenin istifanamesini Cumhurreisine vermiştir. Başvekilin imzasını taşıyan istifaname muhteviyatı şudur: «Deruhde ettiği vazifesine devam etmek imkânsızhğı karşısmda kabinenin müçtemian istifa etmek mecburiyetinde kaldığını arzederim.» Cumhurreisi M. Alber Lebrön kabi nenin istifasını kabul ettiğinden, M. Blum saat 20,15 te Cumhurriyaseti saraym dan aynlmıştır. M. Lebrön derhal istişarelere başla t mış ve saat 21 de Âyan meclisi reisi M. Janeney'i Elize sarayma davet ederek yarım saat süren bir mülâkatta bulun muştur. Cumhurreisi bilâhare Meb'usan meclisi reisi M. Heryo ile de yarım saat kadar görüştükten sonra, saat 22 de radikal sosyalist fırkası lideri M. Daladyeyi kabul etmiştir. Salâhiyettar mehafilde yeni kabineyi kurmak vazifesinin M. Daladye'ye tevdi edileceği söyleniyor. i Daladiye'nin beyanatı Paris 8 Saat 23,10 da Elize sarayında çıkan M. Daladiye gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Reisicumhur, yeni kabineyi kurmak vazifesini bana tevdi etti. Ben de bu vazifeyi kabul ettim. Enternasyonal politikanm inkişaflan ve dahilî ve malî güçlükler sebebile, kabinenin en nihayet pazar sabahı kurulmuş olması lüzumuna kani bulunuyorum. Azmim bu yoldadır. Cumhuriyetin ve vatanm menfaati namına bütün Fransız enerjilerinin anlaş ması hakkındaki hitabımın her muhittıe müsaid akisler bulacağını ümid etmekte yim. Bugün yalnız protokol icabı, âyan ve meb'usan reislerile M. Blum'u ziyaret eyliyeceğim ve bu gece başka herhangi bir istişarede bulunmıyacağım.» * Müstacel toplantı Yunan delegesinden sonra söz alan Rumen ba^murahhası M. Dıagu Rumen murahhas heyeti raporunun henüz ikmal edilemedığini ve bugünkü toplantıda o[Başmakaleden devam\ kunacağ'nı bildirmiştir. Bunun üzerine kime karş: olursa olsun, kendi sahası hukomisvon bu sabah saat 11 dc Yıldız saravmda tekrar toplanmak üzere celseye dud ve hukukunu muhafazaya en kat'î kararmı vermiş olduğu müddetçe elbette n'hayet vermiştir. en ^^">muharririrnizin verdiği ziyafet kuvvetli bir muvazene ve sulh amili olacaktır. Baikan Antantınm altmış milBalkan Birliği Matbuat kongresi Türk yonluk bir nüfus kütlesile daima bir büMillî korritesi reisi Başmuharririmiz yük devlet gibi telâkki olunması lâzım Yunus Nadi saat 13 te misafir meslek geldiğini hesaba katmamazlık edenler taçlar şerefine Sckldoryan'da mükellef yaman surette aldanırlar. bir 7'vafet vermiştir. Bu sözleri söylerken Balkan AntanBG/^T'I gazeteciler bugün tınm hiçbir devlete veya devletler manYalovaya gidiyorlar zumesine karşı herhangi derecesinde bir B^'kanlı meslektaşlar bugün saat 14 husumet fikrile mücehhez olmadığını bete, Balkan Antantı Ekonomik konseyi lirtmeliyiz. Avrupanın bir kısım karışık aza'arile birlikte hususî bir vapurla Ya vaziyetlerıne bak'larak bazan aSızlardan lovaya sidecekler ve geceyi orada geçir çıkanı kulaklar duymn'acak kadar garıb dikten sonra yarın öğleyin Büyükadayı fıkırler ileri sürülüvor da onun için bız de zivaretle öğle yerreğini orada yedikten Balkanlardaki millî reaiıtelerin elbirliği ve adavı gezdıkfen sonra akşamüzen etmiş toplu siyaset'ii tebarüz ettirmeğe Iüzum görüyoruz. Balkanlarda artık harIstanb'j'i dö^ecek'erdir. tadan silinmelerine imkân olmıyan milil îîi ?riiî ziyareti münasebe lî ve müstakil realiteler vardır ve onlar Balkanlarda herbirinin mevcudiyetlerintile îtalyada yapı^acak den teşekkül eden harta tamamlığını elbü^ük manevralar birliğile koruyaraklardır. Balkan AntanNanolı 8 Sîefanı ajansı bıldıriyor: tı dünyanm bu kö«esinde işte bu hakikaHit'er'in ziyareti münasebetile Napoli tin ifadesi olan bir muvazene ve sulh akörfezinde yapılacak olan deniz talim milidir. l°ri meyanırda en dikkate şayan olanı Siyasî mülâhazalardan sonra zaman 90 denizaltı gemisi tarafndan yapılacak zaman araya ıktısadî hesabların da kao'an rmnevradır. Bu gemiler ayni zaman rıstığmı görmekle mütehayyiriz. Bir kere da denize dalacaklar ve hep birden de hiçbir millet siyasî istiklâlini ve toprak ni7İn sathına çıkarak top atmak suretile bütünlüğünü herhangi bir ikt^adî düşünmisafiri selâmlıyacaklardır. ce ile en ufak derecesinde bile ihmal Avrupa muvazenesinde Balkan Antatntı îtaka vapuru demirini alıp oradan hareketle Boğaz haricine çıkacak, kara sularımızdan tamamile ayrıldıktan sonra da içinde bulunan Alman tebaası reylerini istimal edeceklerdir. Bütün reyler ve nümayişler yapmışlardır. Polis tarafm rildikten sonra İtaka tekrar Boğaza dö dan alınan şiddetli tedbirler sayesinde necek ve yolcularmı Büyükderede bekli herhangi bir hâdise olmamışür. yecek olan 68 numaraya verecektir. §irBu suretle, Romanyanın politikası üniter, halisane ve sarıhtir. Bu politika, Ro ket vapuru bunları tekrar Köprüye getimanyanın coğrafî vaziyetinden, tarihî recektir. İkinci bir kafile de ayni suretle yarın istihalesinden ve gerçek ve daimî menfaatIBastarafı 1 tnci sahiledei lerinden mülhemdir. Hükumet, politika gene ayni vapurla Karadenize çıkarak sının her tarafta, diğer bütün memleket rey verecektir. Reylerin verilmesi işine olduğunu hissederlerse, zarurî olarak kuvlerin politikaları hakkmda bizzat kendi şehrimizdeki Alman konsolosu nezaret vetli tarafa geçeceklerdir. Müzaheret görürlerse mukavemet edeceklerdir. Fransinin gösterdiği anlayış gibi bir anlayış edecektir. sanm, İngilterenin ve İtalyanın kaybedeMemleketimizin muhtelif yerlerinde bulacağına kanıdir.» (a.a.) bulunan Almanlardan birçoğu reye cek zamanları yoktur.» Bükreşli gazete, Paris gazetesinin bu iştirak etmek üzere şehrimize gelmiş bumütaleasını dercettikten sonra kendi fiklunmaktadırlar. rini şöyle hulâsa ediyor: edemez. Ondan sonra büyük küçük bütün milleller iktısadî hareketlerinde yek«M. fon Papen'in, Almanya tara diğere muhtacdırlar. O tabiatin ayrı bir fından Ankaraya sefir tayin edilmesi, bir kısım Paris matbuatında, Almanyanın kanunudur ki fena istimalile onu siyasî şarktaki hedeflerine dair uzun mütalealamaksadlara alet gibi kuilanmak istiye YBaştaran 1 incı sahi1ede^ ra yol açmıştır. Berştesgaden mülâkatmı cekleri dahi ayni şiddetle darbeliyebilir. « Münferid hâkimükler teşkilinden Hakikatte bu düşüncenin bu mevzuda vazgeçilmiştir. Meşhud suçlann ağır ce hazırladığı ve bu itibarla, Almanyaya ele alınmağa değecek kadar ehemmiyetli zalara teşmili için hazırlanan kanun lâyi mahud Nibelungen yolunu açan Anşlus'u tecnin etmek şerefini kazandığı söybir yeri yoktur. hası Meclise sevkedilmiştir. Balkan Antantı Avrupanm şarkı ceIcra mütehassısı. İzmir ve civarındaki lenen M. fon Papen'in, Almanyaya, Bonubisinde Avrupa karasile olduğu kadar tetkikatını bitirerek İstanbula gelmiş ve ğazlar Szerinde de, hiç olmazsa siyasî denizlerle de alâkadar bir kütle olup burada tetkiklerine başlamıştır.. Profesör, bir nüfuz kazandırmak üzere bu vazifeye kendi hudud ve hukukuna riayet eden bu mesele hakkında bankaların ticaret tayin edildiği iddia edilmektedir. Ve nibütün devletlerle hoş geçinmeği kendi odalarınm, büyük müesseselerin ve bu işle hayet, haricî siyaset mütehassıslan, An programının en başına koymuş bulunu meşgul hâkimlerin ve icra işile alâkalı kara ile Berlin arasında vuku bulacak bir mukarenetin, müttefik devletler için yor. Zayıflıktan ancak fenalık çıktığını makamlann mütalealarını almıştır. bilenler Balkan Antantmın teşkil ettiği Noter kanununun Adliye encümenin kolayca sürprizler hazırlıyabilecek mahisulhperver kuvvetli birliği hürmet ve mu de tetkiki bittiğinden pek yakında Mec yet arzettiğini de söylemekten geri durhabbetle karşılarlar. Balkanlarda statu lis heyeti umumiye«inden geçireceğimizi muyorlar. Paris 8 (Hususî) Âyan meclisi girmiyecekler mi? nin red karan üzerine kabine saat 19 da Paris 8 Politik mehafil, sosyalist Başveekâlet dairesinde M. Blum'un rilerin M. Daladiye'nin kabinesine iştirakyasetinde müstacel bir toplantı yapmış lerinin pek gayrimuhtemel olduğunu bil tır. dirmektedir. Salâhiyettar mehafilde kabinenin is Ftrka gruplarının içtimat tifa edeceğine muhakkak nazarile bakılParis 8 (Hususî) Millî sosyalist maktadır. birliği yarın fevkalâde bir toplantı yapaSosyalistlerin nümayişi Paris 8 (Hususî) Âyan meclisi rak kabinenin istifası neticesinde tahadmalî kanun projesini müzakere ederken düs eden vaziyeti tetkik ve müzakere binlerce sosyalist meclis binası etrafında edecektir. Radikal ve radikal sosyalist fırkalan grupu da yarın sabah saat 1 1 de Meb'usan meclisinde toplantıya çağınlmıştır. Sosyalistler yeni kabineye Türkiye, hiçbir haricî nüfuza kapılmaz î hezeyandır. Diplomasi ve Ankarada, ecnebî bir devleti temsil eden bir recülün yüksek şahsî evsafı, bu vaziyete hiçbir suretle tesir edemez.» C U M H U R İ Y E T Rumen refikimizin tamamile hakkı vardır. M. fon Papen'in Almanyanm Ankara Büyük El çiliğine tayini, bazı Fransız gazetelerinde, sadece, bir takım hezeyanlann ortaya atılmasına sebebiyet vermiştir. Bu gazetelere bakılırsa, M. fon Papen Ankaraya gelir gelmez, Türkiyenin dış siyasetine hâkim olacaktır. Bu gazeteler bilmelidir ^ ler ki Atatürk Türkiyesi müstakil bir devlet ve istiklâline son derece kıskanç bit devlettir. Türkiyenin Boğazlar siyaseti,' Montrö mukavelesi ahkâmına riayet eden ve daima da edecek olan bir politikadır. Atatürk Türkiyesini, Osmanlı împara , torluğu gibi, haricî rüzgârlara tâbi bir devlet sananlar çok aldanırlar. Türkiye Cumhuriyeti, kendi siyasetini kendi menfaatlerine, ittifaklanna ve taahhüdlerine uygun olarak kendi tayin ve idare eder. Bu siyasetin temeli de sulhtur. m Adliye Vekilimizin yeni ve mühim beyanatı Lord Halifaks'ın bir nutku Londra 8 (Hususî) Hariciye Na zırı Lord Halifaks buErfin irad ettiği bir nutukla muhaliflerm faaliyetini şiddet| le tenkid etmiş ve demiştir ki: < Dokuz hafta zarfmda haricî siyaset hakkında otuz defa münakaşa ya pıldığı halde muhalifler hâlâ haricî siyaset hakkmda ötede beride nutuklar irad ederek yabancı devletler aleyhine söz söylemektedirler. Bu vaziyet devam ederse Almanyayı ve diğer bazı devletleri Avrupa işlerinin halli için teşriki mesaiye davet etmek imkânları su37a düşecek, Avrupada iki muhasım bloi teşekkül edecektir.> quo'nun muhafazası sulha yapılabilecek en büyük hizmettir. Buna âzim ve muktedir olan Balkan Antantı devletlerinin bütün dünyaya örnek olmağa lâyık kombinezonları bizce sulh hesabına aynca teşekkürle de karşılanmağa lâyıktır. YUNUS NADİ Prenses Elizabetin yıldönümü Belgrad 8 Naib Prens Pol ve Prenses Olga'nın kızlan Prenses Eliza bet'in yıldönümü münasebetile Derince'de kâin Kraliyet sarayındaki kıhsede bir dinî âyin yapılmış ve bu merasime Kral İkinci Piyer ile Valide Kraliçe Mari ve Naib Prens Pol iştirak etmişlerdir. ümid ediyorum. Avukatlık kanunu da Adliye encümeninde üç gün evvel tetkik edilmeğe başlanmıştır. Adlî tebligat şekline gelince, dünyanm büyük bir kısmmda adlî tebligat postalar vasıtasile yapılmaktadır. Bu hususta hazırladığımz kanun lâyihası ve nizamname projesi Nafıa Vekâletile AdUye Vekâ leti mümessilleri arasmda son bir tetkikten geçirilmektedir. Bu komisyonun tetkikatı bittikten sonra lâyiha ve nizamname. Meclise sevkolunacaktır. Bu hizrr.eti üzerine almak suretile işleri artacak olan posta idaresi, adliye mübaşirlerlnden tercıhan istifade etmeği taahhüd etmiştir.» Avrupanın bu mıntakasında Boğazlara verilen ehemmiyet gözönüne getirilirse, M. fon Papen'in Ankaraya tayinile bu mesele arasında bir rabıta düşünerek bilgiç mütalealar yürütmek mevsimsiz olduğu kadar hayalidir. Sulhun müdafaası sistemine, Balkan Antantı ile çok bağlı olan, kuvvetlerini ve Boğazlar üzerinde tamamiyetle tesis ettiği hâkimiyetini çok kıskanç bir surette koruyan Atatürkün modern Türkiyesi, ne öteicinin, berikinin oyunlarına âlet olur, ne de, başka bir devletin, Boğazlar üzerinde tesis etmek istediği hâkimiyet plânmı teshil edebilir. Dünkü Avusturya ile bugünkü Türkiye arasında münasebet aramak hakikî bir