CUMHURİYET 20 Mart 1938 Küçük hikâye Sergüzeşt SiNEMA Anni Ondra «Kaçan gelin» isminde eğlenceli bir film çevîrdi GARDEN'de Miss idaresindeki Bugün saat 17,30 da •* Sinemacılığın, fllimciliğin H A RIKA S 1 Şerif Hulusi Butün eğlence nuroaraları ve RADVO l Bu aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plâfe neşriyatı 12,50 plâtc: Türk musikisi ve halk şarkılan 13,15 dahilî ve harici haberler 18,30 plâkla dans musikisi 18,40 radyofonik çocuk temsili 19.15 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Makbule Çakar ve arkadaşları) 20,00 saat ayarı ve arabca neşriyat 20.15 Türk mu siikisi ve halk şarkıları. (Melek Tokgöz ve arkadaşlan) 21,00 edebi konuşma: Behçet Kemal Çağlar 21,15 stüdyo salon orkestrası 22,00 ajans haberleri 22,15 ya rınki program. ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 15,30 Galatasaray Güneş futbol maçı: Taksim stadmdan naklen 18,30 plâkla dans mu| sikisi 19,15 konferans: Prof. Salih Murad (Radyo dersleri) 20,00 Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkılan 20.30 hava raporu 20,33 Ömer Rıza tarafından arabca söylev20,45 Muzaffer İlkar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 21,15 Cemal Kâmil ve arkadaşlan tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları 21.50 ORKESTRA 22,45 ajans haberleri23 00 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 20 son haberler ve ertesi günün programı 23,30 SON. VIYANA: 18,45 karışık yayın 20 50 ŞAN KONSERI 21,10 röportaj 21,25 askerî bando 22,25 spor 22,35 BUYUK KONSER, İstirahatlerde haberler. PEŞTE: 18,05 KONSER 19,55 ÇİNGENE OR KESTRASI 20,55 spor 21,05 konuşma, haberler 22,55 ASKERÎ BANDO 24,05 röportaj 24,15 dans plâklan, haberler. BUKREŞ: 18.05 DANS ORKESTRASI 19,45 kon ferans, spor 20,05 KORO KONSERI20,35 piyes 21,25 dans plâkları, haberler, spor ve saire 22,50 OPERET PARÇALARI 24.05 gece konseri (gramofonla). LONDRA: 18.05 karışık yayın 20,55 HAFİF MTJ SIKI 22 karuşık yayın 23,10 BÜYÜK PAZAR KONSERİ 24,35 son. PARİS: 18,35 gramofon 19,20 BÜYÜK KON SER 21,05 haberler 22,05 Klara Tanbur İle arkadaşının numaralan 22,35 facia 24,35 haberler, hava 24,50 gramo fon 1.05 DANS MUSİKİSİ. Ben ne bir edebiyat adamı, ne bir hi I nutman dahâ iyi. Ben öyle istiyorum. lâyeciyim. Çünkü, yazılarımda düşün | Ertesi gün, nhtımda acı gözyaşlarile c'.iiklerimi, hissettiklerimi gizlemiyecek birbirimizi öptük. Juanita hâlâ ısrar edi kadar acemiyim; başkalanndan dınledi yordu: «Gitme! Yalvarıyorum» diyor ğim vak'aları birçok hikâyeciler gibi, şi du. Vapur, köpüklerile mesafeleri denize Sıerek güzelleştirmek de elimden gelmez. indirirken, rüzgârile gözyaşlanmı, göz Anlatacağım vak'a, şimalî Afrikada yap yaşlanmla beraber de azablarımı alıp göt;ğım bir seyahat esnasında başımdan geçmiştir. Geçmişi unutuyor, yannı düşünüyor dum. Bir gün, bir gece süren deniz yol Sıcağın, güzel Barselona'nın açık ma culuğu sonunda Afrikanın küçük bir livi semasında bir buğu halinde tüttüğü bir manına geldik.. lspanyadan son hatıra yaz günü akşamı idi; eve yorgun, terden olarak benimle gelen bir iki kamara arvücudüm kokmuş, içimde sebebini bilme kadaşımın ellerini sıktıktan sonra, lspandiğim bir sıkıntı ile döndüm. Kanm beni yolluğum yalnız adımdan ibaret kaldı. kapıda yorgun bir gülüş ve bakışla çünErtesi gün, üstü kapalı bir yayhya binkü, İspanyada yazm gülüşler ve bakışlar dim; kızgın yollardan, güneşte sırtlarını bile yorgunlaşır karşıladı. Juanita'yı ısıtan kayalıklar arasmdan geçerek (îs kendime rağmen dudaklarından öptüm. panyol Fası) nın bir kasabasına geldim. Sonra, ceketimi ve şapkamı verdim: Küçük bir otele indim. Vakit geçti. Bir Sen şunlan al, dedim. Bu akşam şey yemeğe, gördüklerim üzerinde dü yemeği bahçede havuz başında yiyelim; şınmeğe bile vakit bulamadan odama sıcak beni bunaltıyor. Sofrayı hazırlayın çıktım ve uyudum. cıya kadar ben de Alfonso'nun meyha Sabahleyin yüzümü okşıyan sıcak bir nesinde buzlu bir bira içeyim. güneşle uyandım. Bir müddet gerindik Karım bira içmemi hiç doğru bulmaz, ten sonra, odamın pencerelerini açtım. Ne bu yüzden bana: yapacağımı, bugünden itibaren başlıya Sen Ispanyola benzemîyorsun, da cak olan kendimce yepyeni hayatımm marında kimbilir hangi cansız insanların plânmı düşünüyordum. Fellâhın biri kahkanı var! derdi. Bira içeceğimi söyleyin ve ve bir dilim ekmekten ibaret kahvaltıyı ce gene canı sıkıldı ve: getirdi, anlamadığım bir şeyler mınldan Eğer, evde kalmaktan kokmıyan dıktan sonra gitti. O güne kadar dolaştıbir kız olsaydım, dedi, bu bira iptilân ğım memleketlerin dilini bilirdim. Hal yüzünden »eninle evlenmezdim. Ne ya buki, bugünden itibaren dilini bilmediğim ve öğrenmek de istemediğim memleket payım ki..^ lerde dolaşacaktım. Buzlu birayi îçtikçe, kanmın söyledikîerinin aksine, kanımda beni yakan alev gittikçe büyüyordu. Soğuk şey içtiğim halde, içim sıcak, ellerim sıcak eve dön<düm. Kaşının, gözlerinin ve saçlannın karalığı, insanda arzulan kamçılayan kıvrakhğı ile tam bir Ispanyol kızı olan kanm fıskıyeli havuz başma sofrayı kurmuş, yemekleri hazırlamış, tuvaletini de yapmış beni bekliyordu . Dudaklannın korkunc, fakat ılık kızıllığı bu akşam bende hiçbir yeni arzu uyandırmıyordu. Konusmadan yemek yedik. Güzel karıma, saçlarını hergünkünden daha başka bir ihtimamla tarayışı hakkında iltifatta bile bulunmadım. Hatta ona pek az baktrm. ıçine daldı| m âlemin füsununa dokunulmasmı istenıiyordum. Bir an başımı çevirdim. Karmıın şimdiye kadar şahid olmadığım end'şeli bir yüzü vardı. Masanın üstüne elini koydu, tutmamı istemişti. Tutmadım. En:1i yüzüne bakıyordum. Birden içim3e bir hırpalama ihtiyacı hissettim. Karşımdakine çarmak, hatta daha ileri giderek küfür etmek istedim. Juanita, dedim. Ben kolayca ve kuvvetle seven, fakat çabuk bıkan bir acimraı. Kadınlar gibi, sevilince yeni sevgi arıyan bir insan... Hâlâ anlamadın mı? Artık, bana yeten, beni doyuran bir kadın değilsin. Evvelce her şeye rağmen, neş'eliydin. Halbuki, şimdi, bak, yüzün ne halde.., Giyindim, sokağa çıktım. Gözüme ilk ilişen Arab kadmlan oldu. Sıcak iklim lerde her an tahrik edilmiş halde olan insanın alâkası, bu hali söndürecek insanda, kadında toplanıyor. Arab kadınları, belki lspanyol kadmlan kadar güzel değildirler. Fakat, onlann kıvrak vücudlerine dünyanın hiçbir tarafında rasgelinmez. Arkalarına giydik leri siyah çarşafın biraz arkaya düşerek meydana çıkardığı omuzlar, insanda en tatlı arzulan uyandırır; kaldırımlarda sürükledikleri ayaklarmm altına incinmemeleri için elimi koymak istediğim zamanlar oldu. Yüzlerinde yalnız iri gözlerini ifşa eden peçe Arab kadmlarının en füsunlu örtüsüdür. Bu küçük Fas şehrinde ne aramağa gelmiştim? Kendimde olmıyan bir şeyi, yahud sahib olamadığım bir kıymeti mi? Hayır... O halde.., BYRON BENNY PEYTON I ZENCİ nın C AZI iştirakıle N f Orman Çocuğu Anni Ondra Anni Ondra'nın çevirdiği ekseri filimlerin rejisörü eski kocası Karl Lamak'tır. «Kaçan gelin!» i de onun idaresi altında yapmıştır. Bu kordelânın mevzuu çok eğlencelidir. Hans ve Sabi yeni evlenmişler, balayı seyahatine çıkıyorlar. Her ikisi de asabî gencler.. Trende hiç yoktan bir kavga çıkarıyorlar. Sabi ilk istasyonda eşyasını toplayıp iniyor, doğru arkadaşı Brigitte'nin evine gidiyor. Brigitte üniversite talebesidir. Fakat tatillerde çalışarak hayatını temin etmek mecburiyetindedir. Onun için birkaç gün sonra lüks sayfiye otellerinden birinde hizmetçilik etmek üzere oraya hareket edecektir. Sabi kendisini de beraber götürmesini rica ediyor. E M A Namuslu Kadın N Ekler Jurnal Büyük Matine M i Ki MAVS Ilâveten ilk seansta GOZDESİI Yeni ve tarihî TUrk musikisi TÜRKÇE SÖZLÜ I Bugün Q U İYİ £ f^ sinemasında f A N N A B E L L A yı JEAN MURAT PİERRE RİCHARD WİLLM AŞK BUGÜN ile beraber calibi dikkat bir tarzda yarattıkları KANATLARI Sinemanın ve Spor sahalarının kraliçesi Büyük aşk filminde kshramanhk... Bir kadın kalbi icin havada iki tayyarenin mücadele'i tasvir edılmektedir. Ilâveten : EKLER JURNAL dünya havadlslerl Bugun saat 11 de tenzilâtlı matine MELEK'de Sonya Hennie ile bu senenin en güzel jönpröiıyesi Bunu biliyordum; benden kolayca bıkacağını düşünüyordum. Evvelce neş'eliydim: Çünkü, bunda yanılacağımı ka bul ediyordum. Bugün endişeliyim: Çünkü yanıldığımı kabul etmiyorum. İki ilkbahar bile ömrü olmıyan sevgimize yat u d sevgime acıyorum. Bu akşam, tu t ıraletime itina edişim, eski sevginle alay etmek içindi. Sergüzeşte ihtiyacım var, büyük ve &onu olmıyan bir sergüzeşt. Şimdiye kaiarki sevgilerimi tanımış olan insanlar îan uzakta yeni bir hayata atılmak, bir jaşka insan olmak istiyorum. Yarın sen, ve en kötüsü ben, artık eski Gomez'i götemiyeceğiz. Etimi başka iklimlerin gü neşi yakacak; ve bir gün, açık mavi selasında sıcağın bir buğu halinde tüttüğü, Bir saat kadar yürüdüm. Binanın önü•jc Henri Garo, 55 inci filmini çevir JBarselona'ya dönersem, bana garib bir ne gelmiştim. Yarı açık kapıdan içeri gir mek üzeredir. Emekli artistin san'at haseyyah gibi bakacaksınız: O kadar deği dim. Antişambra benziyen dar bir kısım yatmın gerisinde büyük ve muvaffaki jeceğim ve değişmeğe o kadar ihtiyacım dan sonra açık bir kapıdan odaya girdim. yetli bir mazi vardır. «Cennet yolu», ır... Mobilya olarak yatak vazifesini de gö «Kongre eğleniyor!» gibi eserler lâaletHaklı idim. İçimde beni sıkan birşey ren bir sedir, iki sandalya, kırık bir ayna, tayin ?u veya bu san'atkârın vücude geti rardı; sıkıntılarımı, ötedenberi başladığı duvarda bir iki resim. Tabana da hasır receği eserler değildir. 55 inci filminin anıda söndürmek ihtiyacım hissederim. Bu döşenmişti. Sol tarafta küçük bir kapı dı «Yapışkan kadınlar» dır. Kordelânın \zl, beni yaşadığım hayat: renksiz addet vardı. İttim, açılmadı. Kilidli olmalıydı. diğer artistleri, Beti Stokfild, Joselin neğe sürüklüyordu. Eğlenceli bir hayat Biraz zorlayınca açıldı. Gördüğüm man Gal, Jan Tisiye, Marsel Vale, Margrit halde arzu ettiğim bir şeydi. Önün zara beni hayrete düşürdü. Hatta bir a Moreno'dur. îeki pastayı yemekte hâlâ tereddüd gös ralık hiç birşey düşünemedim. Biri kateren karımın demin okşamak istemedi dm, biri erkek iki cesed birbirine sanlmış liyen güzel karımın hatırasından doğu ellerini tuttum! acıyan bir eda ile: yatıyordu. Kadının sırtında sapma kadar yordu. Ve bir gün gelir, benim kanm da... Beni affet! dedim Güzelliğin ve batınlmış bir bıçak duruyordu. Cesedle ötesini düşünemedim. lhmalim onu böyıvraklığın birçok erkekleri sarhoş edecek rin kokmadığına bakılırsa, cinayetin ni le bir arzuyu yaşamağa sürükliyebilirdi. kadar harikulâde.. Beni burada, bu ev hayet bir iki gün evvel işlenmiş olduğuna Dehşetten ve düşüncenin verdiği haşîe, bu yıldızlan parlıyan mavi gök altm hiikmedilebilirdi. Erkeğin ağzından sızan yetten kendimi kurtarmak için ellerimle ra sıkan birşey var. Yarm senden uzak kanlar, yerdeki hasırın üstünde büyük bir yüzümü kapadım. Odadan çıkıyordum. lasacağım. Beni hiç aklına getirme! Baş pıhtı teşkil etmişti. Kadının uzun saçlan Ayağıma bir kâğıd ilişti. Eğildim, aldım, ka bir erkeğin sevgisi Gomez'i çabucak erkeğin adaleli göğsünü örtüyordu. Yüzü, açtım. Benim tanımadığım harflerle yaünutturur. Bir insan için bu kadar ıstı şeklini değiştirecek kadar sararmış olma zılmıştı. Cinayetin bütün sırn bu kâğıdsına rağmen, erkeğin bir ecnebi olduğu dadır, diye düşündüm; yol arkadaşlanmfab çekmeğe lüzum yok. anlaşılıyordu. Orada ne kadına, ne de la buluşmak için kızgm kumlar üstünde Söylediklerini hiç anlamıyorum. kal! demiyeceğim. Fakat, seni çok erkeğe aid bir eşya olmadığma bakılırsa, koştum. Kafile hazırlanıyordu. Rehbere scviyorum. Bundan evvelki serserilikle bu iki insanın bu binada orurmadıklan kAğıdı uzattım. Okudu, tercüme etti: frınde olduğu gibi, bu sergüzeştinde de be neticesine vanlabilirdi. En tabiî arzula «Kannızm sizi aldatmasını istemiyor ri beraber gö'tür; yalnız yaşıyamıyacak nnı ölümle ödiyen bu insanları görünce sanız, başkalarının karısile zina etmeyi büyük bir azaba düştüm: Bu azab, gör niz. Kannızı aldatmamışsanız zina eden kadar korkuyorum. Hayır! diye ısrar ettim. Sergüzeşt düğüm manzaranın verdiği dehşetten, karınızı derhal öldürünüz!» Anlamıştım. lcadınlann tasavvur ettikleri bir hayattır, veya merhametten değil, belki, şimdi Güzel karımı öldürmemek için sergüzeşpnu yaşamalarını doğru bulmam. Beni u benden uzakta ve beni gözyaşlarile bek ı tm başlamadan geri dönmeliydim. J Bu esnada Hans hiddetle evine dönüyor ve arkadaşı Aleks'e ne yapması lâzım geldiği hakkında fikir danışıyor. Aleks de: Sabi'yi bulmak ve onunla barışmak lâzım! Diyor. İkisi birden yeni gelini aramağa çıkıyorlar. Birçok yerleri dolaşıyorlar. Nihayet Sabi ile arkadaşının çalışmakta olduğu otele geliyorlar. Hans, Sabi'ye beraber gelmesini söylüyor, o da kabul etmiyor. Bu arada Aleks, Brigitte ile anlaşıyor, hem Sabi ile Hans'ı barıştmyorlar, hem de kendileri evleniyorlar. Sabi'yi Anni Ondra'nın, Hans'ı Hans Sonker'in pek güzel oynadıklannda bü Güzel kadınlanna rağmen burası da tün münekkidler müttefiktirler. beni sıktı. Bir haftalık ikametim esnasın) da, şehrin yegâne güzellikleri olan hurma bahçelerini, kadınlannı görmüştüm: Bu •jc Almanların çevirmekte oldukları, kadmların en ince, en zarifleri bana şehveDostoyevski'nin meşhur eserinden iktibas tim için misafirliğe geldiler. Sarhoş ge edilen «Kumarbaz» filminin fransızca celer geçirdim. Fakat bunlar kâfi değil versiyonunda Piyer Blanşar'la b'rlikt? di. baş kadın rolünü oynıyacak olan Süzet Gene ustü b'rrülü bîr yaylı, bir oğle sı Mais Fransanm en büyük artistleiinden cağmda beni bu kasabadan aldı, hurma biridir. Sahnede temsil ettiği Noel Ko bahçeleri arasmdan geçirdi. Günlerce sü vard'ın «Korkunc âşıklan> ı, Berns ren bir yolculuğun sonunda, bir akşam tavn'in «Kalb» i, Arman Salkru'nun yanımdaki rehber bana çölün kıpkızıl «Otekiler gibi bir adam» ı tam bireı scgmubunu müjdeledi. Kızgm kumları de ne oynanmıştır. «Kumarbaz» kordelâsınveler üstünde geçtik. Nereye gidiyordum, da diğer sarışın kadın artist Suzi Prim hâlâ bilmiyorum. Yalnız içimde tanıma de bir rol aldığı için hakikatte sarışm odığım, görmediğim diyarlara gitmek, in lan Süzet'e saçını siyaha boyamas; icab sanlardan olduğu kadar kendimden de ettiği bildirilmiştir. O da berberine kalkkaçmak arzusu vardı. mış gitmiş, bin itina ile filim amilin;n isBüyük bir kum dağını aşarken, Arab tediğini yaptırtmıştır. Fakat eve döndüğü deveciler arasında garib bir konuşma ce zaman hizmetçisi «efendim, şimdi relefcn reyan etti. Bunu hararetli bir münakaşa ettiler, demiş, öteki rolü Süzi Prim'in yttakib etti. Biraz sonra da mola vermek rine Viviyan Romans oynıyacakm^, maiçin develerden indik. Ben etrafı tanımak lumu âliniz, o esmerdir, onun için sizin için dolaşmak istedim. Kafileden üç db'rt saçınızı boyamanıza hacet kalmamıs!» yüz metre uzaklaşmca, gözüme uzaklar Süzet hiddetlenmiş, hemen telefonu eline da küçük bir kulübe ilişti. Merak ettim. almıs, filim amiline artık iş işten RettiğiMolanın iki saatten fazla devam etmiye ni bildirmiştir. Bunun üzerine tabiî Vi ceğini bildiğim halde, bu küçük kulübeyi viyan Romans'a sarışın olması rica edilmiş. görmekten kendimi menedemedim. TYRONE POWER KAR TOPU Genclik Aşk Spor Musiki > Ihtişam ve güzellikler şaheseri tarafından Fransızca zolu olarak yapılan Ayrıca: Paramount Dünya Haberleri Seanslar (II ten7İlâtlı) 2 4,15 6.30 Suvare 9 da Bugün ^ ^ ğ\ tv m\ | sinemasında Hissî ve müessir bir tilm... Meraklı ve zengin bir mevzu... Bir iki satırla ANNABELLA ve CONRAD VEİDT Fransızca sözlU filminde, CARDINAL RiCHELiU'nlln gaddarane hareketleri... Ve aşklarını görecekslniz. ilfiveten: FOX JURNAL dünya havadislerl Bugün saat II de tenzilâth matine KIZIL gibi iki bü»yük yıldız tarafından yaratılan RAHİB Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler: Istanbul ciheti: Eminönünde (Salih Necati), Alemdarda (Esad), Kumkapıda (Asador), Kuçukpa zarda (Yorgi), Şehzadebaşında (Universite), Fenerde (Emilyadi), Karagümrükte (Kemal), Şehreminınde (Nâzım), Aksarayda (Şeref), Samatyada (Erofilos), Bakır köyde (HilâJ), Eyubde (Arii Beşer) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Şişli Halâskârgazl cadtfesinde (Halk), Taksimde (Nizameddln), Tarlabaşında (Nihad), İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dai rede (Güneş), Galata Topçular caddesin de (Sporidis), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (Nesim Aseo), Beşiktasta (Nail Halid), Ortatöy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Söğüdlüçeşmede (Osman Hulusi), Üskudarda (Ahmediye), Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş), Beykoz, Paşabahçe, A.Hisar eczaneleri. NÖBETÇİ ECZANELER DEANNA DURBIN Beşitaş SUAD PARK sinemasında ÖLÜM Merhum büyük Mithat Paşamn büyük kerimesi Bayan Memduha vefat etmiştir. Cenazesi pazar günü saat ikide Bebekteki kırmızı yalıdan kaldırılarak aile kabrine defnedilecektir. Çiçek gönderilmemesi rica olunur. EYLAKLAR AÇARKEN Kemali muvaffakiyetle devam ediyor. M ^ H H Patlıyan silâhlar... Öten imdad düdükleri... Sisleri yaran projektörler arasında büyük bir aşk... Sevgilisini fel'âkette, ölümde bile yalnız bırakmıyan bir kadm... J ÖLÜM Posta, Telgraf umum müdiriyeti sabık hukuk müşaviri ve Teknik okulu posta ve telgraf profesörü Ahmed Avni Konuk 19/3/938 tarihinde vefat etmiş tir. Cenazesi bugün Aksarayda Koca bey sokak No. 1 den kaldırılarak Aksaray Valide camisinde namazı kılındık tan sonra Merkezefendiye defnedile cektir. Cenabı Hak rahmet eyliye. SİLVİA SİDNEY ve HENRY FONDA YAŞAMAK HAKKIMDIR Bugün S A K A R Y A sinemasında Bngnn sna*' 11 d<* tfn7İlfit1ı matinp VEFAT Manifatura tuccarmdan Bay Harut vün (Artin) Köşkeryan kısa bir hastalık neticesinde vefat etmiştir. Cenaze merasimi 20/3/938 pazar günü saat 15 te Beyoğlu Balıkpazar Ermeni kilisesinde icra edildikten sonra Şişli Ermeni me zarlığında aile mezarına defnedilecek tir. Samatya'da ŞEN SiNEMA'da : Bugün 2 film birden RUSJAPÜN MUHAREBESİ (Türkçe) ve GüMüŞ MAHMUZ Bugün Bayanlar: Baylar; Sevenler Sev'fen'er; Herkes; ve AŞK İÇİN ViCTOR F<*ANCEN T Ü R K sinemasında SUZY PRiM RENEE DEViLLERS YAŞ1YOR EN Paris Universitesinde gene bir kız asistanın ve büyük bir doktorun aşk macerası Terkedilen sevgili Kıskanclık Genclik Meraklı Neşeli Nefıs bir Frans zca şaheser Bugün saat 11 de tenzilfitlı matine • • • • • • • • ^ • • • • • • • • • • ^ • • I H I Bugün İPEK sinemasında SENENİN MUAZZAM (Fransızca sözlü ) Baş rollerde : RONALD KOLMAN MADELEİNE KAROL DOUGLAS FAİRBANK Jr. Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine ZENDA MAHKUMLAR AŞK HEYECAN KAHRAMANLIK ve MACERA ŞAHESERİ