CUMHURİYET 5 tkincikânun 1938 Küçük hikâye Bir kaza yüzünden.. Peride Celâl EH A Mezbaha Başbaytarı merhum Münir için Mezbaha Başbaytarı merhum Müni rin ruhuna kânunusaninin yedinci cu ma günü Sütlüce camisinde ikindi na mazmdan sonra mezbaha tüccar ve sakatçıları tarafından Mevlid kıraat ettirilecektir. Kendisini sevenlerin teşrif leri rica olunur. Tüccar ve sakatçılar namına Hüseyin Parlar Bir genc kachnın mektubundan: «Uzun zamandanberi sana yazmadı gımdan, şikâyet ediyorsun. Belli ki ev yecan içinde: «Evet» dedim. Dudaklalendiğimi haber vermeyişime de kırılmış nnda geniş bir tebessüm belirdi. Kendi sın. Beni affetmeni rica ettikten sonra kadehini bana vererek yanında duran bisana izdivacımın hikâyesini anlatmak is rinin kadehini de kendisi aldı ve neşe ile bagırdı: «Haydi saadetimize içelim.» tiyorum. Dinle, ne olduysa Azminin davetinde Herkes gülüyordu. Kimse birşey anla oldu. Şimdi bazan kendi kendime keşke mamıştı. Doktor da dahil olduğu halde.. Biraz sonra yalnız kaldık. Beni ku o gece oraya hiç gitmeseydim, diyorum. O gece Nermin içeri girer girmez he :aklayıp öptü. «Yarın evinize gelece men yanıma koşup beni yanaklanmdan ğim» dedi. Sonra aynldık. Ertesi gün oldu ve aileme onun gelip öptü ve kulagıma şunlan fısıldadı: «Bu beni istiyeceğini söylememiştim. Heyecan gece iki erkek takdim edecegim. Ikisi de sana uzaktan âşıkhrlar.» Ben «aman ne içinde bekliyordum. Gelmedi. Aradan mubalâğa!» diye, güldüm. O ciddiyetle iki gün daha geçti gene görünmedi. ilâve etti: «Bana inan şaka yapmıyo O zaman anladım ki o Nerminin dediği rum. Yalnız şunu da söyliyeyim ki birine gibi itimad caiz olmıyan, çapkmın, kenitimad edebilirsin. Öbürüne o kadar de dini beğenmişin biridir. Herhalde o gece ğil. Çünkü muhitinde çapkm tanınmıj bir evlenme teklifini de fazla sarhoş oldu ğundan benimle alay etmek için yapmışadamdır.» tı. îzzeti nefsim kırılmıştı. Çok ıstırab çeNermin yanımdan uzaklaşırken: «Şimdi yanma getirecegîm, hangisine iti kiyordum. Aradan birkaç gün daha geçti. Bir samad etmen lâzım geldiğini hemen anlıbahtı. Yürüyüşe çıkmıştım. Döndüm. Bayacaksın» dedi. Biraz sonra da yanında iki erkekle döndü. Biri uzun boylu, san bam beni kapıda karşıladı. Gülümsüyorşın, yumuşak bakışlı bir adamdı. Nermin du. Ellerimi rutarak «sana bir talib yavonun bir göz doktoru olduğunu soyledi. rum» dedi. Kalbim müthiş bir surette Öteki heykeltraşmış. Orta boylu ve kum atmıya başladı. Demek o geç olmakla raldı, keskin bakışlı gözleri vardı. Ince beraber nihayet gelmişti. Babam «onu tadudaklarında müstehzi bir tebessüm be nıyorsun, Nerminlerde bir gece görüşmüşirerek beni selâmladı, hemen konuşma sünüz» diye, ilâve etti. Sonra beraber a başladı. Iyi konuşuyordu. Onu dinli içeri girmemizi söyledi. Onu titreyerek ordum ve yanımda sessiz duran doktora takib ettim. Geç gelse bile gelmişti. Mesiizümii çevirerek sık sık gülümsüyordum. uddum, birkaç gündenberi çekmekte ol Nermin yanımızdan uzaklaşmıştı. Her duğum ıstırab hemen kaybolmuştu. alde itimad etmememi tavsiye ettiği a Odaya girdik. O zaman beynimden vuam heykeltraştı. Konuşurken takındığı rulmuşa döndüm. Çünkü karşımdaki heyin, hatta biraz küstahça tavır, sonra keltraş değil doktordu. Kabil olduğu iizüme pervasızca bakışı bunu gösteri kadar metanetimi muhafaza etmiye ça ordu. Doktor, çok terbiyeli ve nazik bir lişturL O gülümsiyerek ysnıma geldi. Eandı. Pek az konuşuyordu. Üzerimde limi öptü. Heyecandan yüzü sararmıştı. Babam bizi bırakıp gitti. Karşılıklı orurmelâike gibi iyi bir tesir yapmıştı. duk. Doktor gayet çekingen bir tavırla ı Yemekte onların ortasında oturdum. Babanıza söylediğim şeyi biliyor Herhalde bunu Nermin tertib etmişti. Heykeltraş hafiften flörte bile başlamış musunuz, dedi. tı. Öyle güzel sözler bulup söylüyordu ki, Bir an heykeltraşı, beni alçakça alda'onu zevkle dinliyordum. Doktor en kü tan bu küstah, vicdansız adamı düşün çük hareketlerimle alâkadardı, gözlerini düm. Nefretle ürperdim ve başımı ona ebenden ayırmıyordu. Doğrusu ikisinden ğerek: e metınundum. Biliyorum, kannız olacağım, dedim. Sofradan kalktığımız zaman hafif sarEvlendik. Kocam çok iyi adam. Beni shoşrum Heykeltraş da fazla içmişti. Dok öyle seviyor ki.. Yavaş yavaş her şeyi tor gayet sakindi. unuttum. Fakat geçende öğrendiğim bir Bir aralık Nerminle yalnız kaldık. O şey beni yeniden perişan etti. Şimdi tekrar angisini beğendiğimi sordu. «Doktor iyi nasıl şifa bulacağım bilmem, çok bed adam, fakat heykeltraşı sevebilirim» de bahtım. Heykeltraş o gece Nerminlerden çık dim. Nermin beni tasdik eder gibi güldü. t:ktan sonra fazla içmiş olduğu için dik Dans başlamıştı. Kocası Nermini dansa kaldırdı. Yalnız kaldım. Başım dönü katsizliği yüzünden bir otomobil kazasına ordu. Bir köşeye çekilip oturmayı dü uğramış, günlerce hastanede yatmış ve şündüm. Fakat karşıdan bana doğru gel iyi olup da beni aradığı zaman doktorla mekte olan heykeltraşla doktoru görünce evlenmek üzere olduğumu duymuş. Bunlan bana kim mi anlattı? Bizzat olduğum yerde kaldım. Onlar yanıma yaklaşınca doktor öbüründen daha evvel kendisi bir mektubla.. Mektubda şöyle diyordu: «Evlenme davrandı. Telâşlı bir tavırla: diğimiz iyi oldu. İki gün sabredemeyip Dışarıda mehtab çok güzel, dedi. Beraber bahçede biraz dolaşmamızı tek başka bir teklif karşısında kalınca hemen «peki» diyecek kadar, hareketlerinde lif edecektim. Heykeltraş kızgın kızgm ona baktı. kararsız, muvazenesiz olan bir kadının kanm olmasını istemezdim.» Sonra gözlerini gözlerime dikerek: Böylece bana hakaret ettikten sonra Ben de bu dansı bana lutfetmenizi mektubunu şöyle bitirmiş: istiyecektim, dedi. «Seni gerçekten sevmişim meğerse ve Gülümsedim: şimdi unutamamaktan korkmaktayım. Bu Dans edelim öyleyse, dedim. Ve birdenbire sapsan olan doktora kadar kalbsiz bir kadına düşmek için ne suç işledim, kimin lânetine uğradım bil döndüm: Dans bittikten sonra da sizinle miyorum kü.» Ne yazık!. Ben de onu nekadar sev bahçede gezeriz olur mu? miştim. Şimdi bile.. Neyse, kocam çok Yüzü düzeldi, gözleri sevincle güldü. Heykeltraş gayet güzel dans ediyordu. iyi adam, sonra beni çılgın gibi seviyor. îyi bir çift olmuştuk. Bakışlan yüzümden Her şeyi unutmaktan başka artık ne yapabir an ayrılmıyordu, sıkı sıkı belimden bilirim?. Buna bütün gayretimle çalışa Peride Celâl tutmuştu. Bir aralık eğildi, kulagıma fı cağım, ilâh..» sıldadı : Nazarı dikkate : Bütün dok Sizi seviyorum, sîzîn îçin... torla r ve tekmll Dnlverslte Hemen sözünü kestim. Gülerek: talebelerinin görmesl lâzım enteresan bir fllim Bu sözlerle kaç budalayı kandırdınız, dedim. Gözleri çakmak çakmak olarak: Tekrar ediyorum, dedi. Sizi seviyorum ve bir teklifim var. İKİ YüZLU ADAM Beni kendine doğru biraz daha çekti, filmini kim tanımaz ! başını başıma yaklaştırdı, ilâve etti: Şiaıdi ondan daha güzel ve daha Evlenelim.. heyecanlı b'r mevzu Şaşırmıştım. O da bunu anladı. Ça buk söyleyiniz dedi, benim kanm olur musunuz? Yalnız kararınızı hemen vermelisiniz.» Kekeliyerek: «Şimdi birşey söyliyemem, dedim. Düşünmeliyim.» Baş rollerde : Dans bitmişti. Doktor gülümsiyerek yanımıza geliyordu. Heykeltraş fısıldadı: Bahçede dolaşırken düşünürsünüz ve birbirimizden ayrıhrken kararınızı söylersiniz. Doktorla bahçeye çıktık. Mehtabl yollarda gezindik. Onda birşey söylemek isteyip de cesaret edemiyen bir hal vard Ben çok neşeliydim. Kendimi mes'ud hissediyordum. Doktora artık içeri gir memiz lâzım geldiğini söylediğim zaman bana mühim birşeyden bahsetmek istediTıb a'eminde yeni bir keşif, bir ğini söyledi. Tam o sırada bahçeye çıkan çaniye yapılan ameliyat ve uze rinde tatbikatı kadmlı erkekli birkaç davetli yanımıza Bugün matinelerden itibaren gelince susmağa mecbur oldu. Heykel traş en öndeydi. Elinde bir viski kadeh tutuyordu. Yaklaşınca önümde durdu Olduğu yerde hafif sallanarak yüzüme Sinemasında başhyor • • John Gilbertin kızı dikkatli dikkatli baktı: «Nasıl kabul ettiniz mi?» dedi. Başımı salladım ve heda artist oldu Vaktile babasınm çok sevdiği Greta ile birlikte oynıyacak Dergisnin 12 nci sayısı çok cazip yazı ve resitnlerle çıkmıştır. Plâstik san'atlar, mü zik ve tiyatrodan bahseden bu dergiyi bütün okuyuculara tavsiye ederiz. AR ŞIK sinemada Sevimli küçük yıldız SHİRLEY TEMPLE'in KIVIRCIK BAŞ ve PETER LORRE (arafıudan Fransi7ca sozlü şaheseri Görenlere; Hindistaoı yakan güneş kadar sıcak bir aşkın hararetini hissettiren muessir bir kahramanlık filmi KESiK EL RA Baş rolde ı Bugün L O R E T T .. Y O UN G A . Tamamen renkli ONA Sinemasında Başlıyor Y I L D I Z r Heyecanlı film ... Yeni sesli makinesi: Yeni fotoyler Berlin Operasından " ^ I ERNA SACKİ Sinema mevsiminin en güzel En nefis Essiz ve sahane filmi ATEŞ Müteveffa John Gilbert Bugün beyaz perdenin hâkimi birçok şahsiyetleri on sene evvel de tanıyor ve seviyorduk. Fakat, jimdi, onların ekserisi eski kalıblarını manen ve maddeten terketmiş bulunuyorlar. Meselâ, o vakitler henüz Greta Garbo tam hüviyetini bu lamamıştı. Hulivud'da müthij bir filimcilik hareketi başgöstermişti. Lâkin bu faaliyetin bütün dünyanın gündelik hayatmda mühim bir rol oynıyacağmı hiç kimse aklına getirmiyordu. Hele Amerikanın sinema payıtahtında cereyan eden vak'alarla alâkadar olan yok gibiydi. Bu noktadan herkesin gözlerini ve kulaklarını ilk defa Holivud'a döndürten John Gilbert'i paylaşamamak yüzünden, Greta ile Leatrice Joy arasında kopan kavga oldu. Leatrice Joy, rejisör Cecil. B. De Mille tarafmdan keşfedilmiş ve «Âşık lar mezarı» ile «On emin> filimlerinde muvaffakiyet kazanmış bir artistti. Ne şesi, güzelliği ise san'atkârlıktaki kudre tinden daha yüksekti. Daha servet ve alkış nedir bilmezken, gayet mütevazıane bir hayat geçirirken tıpkı kendisi gibi bir vaziyette olan John Gilbert'le evlenmiş, ve bir gün gelip aile yuvasının bir cehennem haline gejeceğini düşünmemişti. Leatrice'in beyaz perdede ilk takdir edildiği andan itibaren John huysuzlanmağa başlamıştı. San'at kaygusile çocuğunun terbiyesini ihmal etmekte olduğunu bahane ederek gürültü çıkarmadığı akşam yoktu. Leatrice îse kazanmakta olduğu şöhret ve para yüzünden adeta sarhoş gibiydi. Bir gece adamakılh bir kavgadan sonra kocasının mesleğindeki terakkisine mâni olmak istediğini ileri sürerek evi terkedip gitti. Fakat John'un Greta Garbo'ya tesadüf edip de ikisi arasında hararetli bir aşk macerasmın başladığını haber alan Leatrice Joy'da kocasma karşı müthiş bir kıskanclık uyandı. Greta'dan John'u ayırmak için hertürlü vasıtaya başvurmaktan geri kalmadı. *** Zaman, herşeyin şeklini değiştiren büyük silindir bu hâdiselerin üzerinden geçince neticeler tanınmıyacak şekle girdi. Bu arada küçük yavru annesi Leatrice'in yanında büyüdü. San'atkâr ona, ne babasından, ne de Greta Garbo'dan bah setmedi. Isveçli yıldız bugünkü hududsuz muvaffakiyete nail oldu. Genc kız annesine sinema artisti olmak hevesinde bulunduğunu söyledi. Tesadüfün garib cilvesine bakm ki küçük Leatrice Joy Gilbert beyaz perdede ilk defa iki üç ay* sonra Greta Garbo ile birlikte görünecektir. Greta memleketinde olduğu cihetle henüz bu karardan haberdar değil. Kü çük, yanında rol alacağı yıldızm vaktile babasınm en ziyade sevdiği ilâhî kadın olduğunu bilmiyor, yahud da bilmek istemiyor.. Annesi ise, eski yaraların yeniden açılmasile mustarib!. Ö BÖCEĞi MACDONALD Z A K «ineması Çarşıkapı Ş G E C E S İ ŞEHtR 2.000.000 dolara mal olan sahneler • Harikulâde bir musiki Emsalsiz bir ses Görülmemiş derecede kuvvetli ve heyecanlı bir mevzu • Romeo Jülyet'i, La Dam O Kamelya'yı yapan Metro Goldwyn Mayer şirketinin bugiine kadar yapfağı en güzel film. Baş rolde: JEANETTE Gedikpaşa A GABY MORLAY Bugün matinelerden itibaren ve VİCTOR FRANCEN'in Yarattıklan bu senenin şaheser filmi 1A T E 2KANUNSUZ EDWARD ROBİNSON ve MÎRYAM HOPKİNS tarafından S A R A Y Y A R I N DENİZ GEORGES RAFT ile beraber çevirdiği en güzel ve en mükemmel filmi G A R Y Sinemanın en meşhur jönprömyesi S İ N E M A S I A K Ş A M C O O P E R'in Fransızca sözlü şaheseri takdim ediyor. Okyanus'un ihtişamı arasında cereyan eden büyük bir roman . . . Bir aşk ve macera filmi tlâveten: KAHRAMANLARI JURNAL dünya F0X havadîsleri Hiçbir K I Z I L BUGÜN fedakârlıktan yılnuyan sinemamız bu hafta gene mevsimin iki büyük filmini birden göstereceğini sayın halka ilân eyler. îlâht artist M A R L E Î N E D İ E T R İ C H harikulâde temsili, g ü z e l l i ğ i n e asla e r i ş i l m i y e c e k I Z D I V A Ç D EV san'at h a y a t ı n d a e n bir s i n e m a eseri BOZAMBO, ŞOWBOT filimlerinln baş yıldızı Nevyork Metropolitan operası baritonu meşhur POL ROBİNSON'un en fazla muvaffak olduğu şaheseri sinemada başlıyor. K A R A M t L L î BU AKŞAM M E L E K 8İnema8inda VfMARLENE DİETRİCH EN BÜYt)K EN GÜZEL filmin rejisörü ERNST LUBİTSCH'in eseri ÇIPLAK MELEK SUper filmi takdim edilecektir. Diğer rollerde: tarafından FRANSIZCA SÖZLÜ olarak harikulâde bir surette yaratılan HERBERT MARSCHALL MELJVİN D OU GL AS Numarah koltuklann erkenden aldırılması rica olunur. Telefon: 40868 İki sene evvel FREDERıC MARSHMiRiAM HOPKiNS'in çevirdigi Tolstoy'un meşhur eseri Bethoven'in enfes müziği KREUTZER SONAT (Fransızca) HH | * T p 1 U I\ LtLDAGOVER PETER PETERSON Herkesl hayran eden mevsimin en fevkalâde filmi, siz de görünüz. tlâveten: EKLER JURNAL ^ .. ÎKİ CANLI A D A Dünyanın en büyük dram arı»u Lsunyanın en DUVUK urcun artisti Bütün dünya sahnelerinde 10 binlerce defa temsil edilen EMİL YANNİNGS I GUNEŞ BATARKEN SÜMER sinemasında Bu akşam Cidden gorülecek ve dinlenecek Pek yakında İ P E K sinemasının en büyük muvaffakiyeti olacaktır RALPBELLAMYMARiAN MARSH BUGÜN YENi WESTERN MAKiNELERiMiZLE Şaheserer haftalarının üçüncüsüoe baş'ıyoruz; KOCAMIN iŞi ÇOK VViLLIAM POVVEL MYRNA L O Y * TROİKA BiR AŞK DRAMI ... BÎR ÇIGAN ROMANSI ..... ALKAZAR PiERRE BLACHARVERA KORENE Rekıam istemez iki muazzam eser ve VOLGA MAHKÛMLARI JEAN MURAT CHARLES VANEL FRANSIZ SÜPERFİLMİNİN ilk iraesidir. Baş rollerde : ALEMDAR'da