CUMHURÎYET 30 Birincikânun 1937 KUçUk hikâye Olüm haberi.. ]| Peride Celâl Bir dükkânı kasden yakanlar Adliyede Dünkü celseden sonra üç suçlu da tevkif edildi RADVO Renkli ve renksiz filimlerin masrafı Bir filim, memleketine göre 100 binle 600 l?in lira arasında bir masrafa mal olmaktadır Filimlerin kaça mal olduğu ekseriya gazete sütunlarında mevzuu bahsolmuş, fakat bu husustaki rakamlar her zaman hakikate pek uygun olmıyan şekilde ifade olunmuştur. Kordelâlarına reklâm yapmak istiyen şirketler onları daima değerlerinden fazla kıymette göstererek reklâm yapmak istemişlerdir. Fakat bu sefer bizim elde ettiğimiz rakamlar, reklâm kasdile yazılanlardan değil, teknik malumata esas ittihaz edilenlerden olduğu için kısmen doğruluğuna inanılabilir. Bu aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musikisi ve halk şarküarı 13,15 dahilî ve haricî haberler 18,30 muhtelif plâk neşriyatı 19,00 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Makbule Çakar ve arkadaşları) 19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 19.45 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Hikmet Rıza Sesgör ve arkadaşları) 20,15 plâkla dans musikisi 21,00 ajans haberleri 21,15 stüdyo salon orkestrası 21,55 yarınki program ve Istiklâl marşı. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,00 Bayan İnci Şan: Keman ve piyano refakatile 19.30 spor musahabeleri: Eşref Şefik 19,55 borsa haberleri 20,00 Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,30 hava raporu 20,33 Ömer Rıza tarafından arabca söylev 20,33 fasıl saz heyeti: Okuyanlar, İbrahim, Küçük Sa» fiye, Ali: ud Cevdet Kozan, keman Cevdet, kanun Muammer, klârnet Hamdl, nısfive Salâhaddin Candan. (Saat ayarı) 21,15 ORKESTRA 22,15 ajans haberleri . 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. VİYANA: 18,20 PİYANO MUSİKİSİ: Beethoven, Sopen, De Falla'nın eserleri 18,55 karışık yayın 20,30 EĞLENCELİ YAYIN: Musiki, şan ve saire 21,30 musikili Ollmpiyad, sahnelerl 22.30 PİYANO KONSERİ: Beethoven'in eserleri 23.05 ORKESTRA KONSERİ 23,25 hava, haberler ve saire 23 35 KONSER 24 haberler 24,05 KON. SER. PEŞTE: 18,30 RUS KOROSUNUN KONSERİ 19,30 ÇİNGENE ORKESTRASI 20.20 konferans 20,50 HAFİF MUSİKİ 21,40 ha berler 22,20 MUSİKİ: Beethoven'in eserleri 23,10 ORKESTRA KONSERİ: Pecsi, Puccini, Perenyi, J. Strauss, Gounod'nun eserleri 24,20 DANS MUSİKİSİ 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 gramofon, konferans, gramofon, konferans 20.25 MANDOLIN KONSERt İTALYAN ŞARKILARI 21,25 SENFONİX KONSER: Schubert, d'Ambrosio, Brodin'in eserleri, istirahat esnasında haberler23,15 HAPİF MUSİKİ 23,50 haberler. VARŞOVA: 18,20 PİYANO KONSERÎ: Bach, Haydn, Beethoven, Brahmş'in eserleri 18,55 ka rışık yayın 20,35 İsveçten nakil 20.55 ko« nusma, haberler ve saire 23.05 ODA MUSİKİSİ VE ŞAN: Brahms, Chausson'un e« serleri 23.55 haberler. LONDRA: 18,20 HAFİF MUSİKİ 19.05 çocuklarm zamanı 20.05 MUSİKİ 20,35 EÖLENCEI KONSER: Rust, Pierne\ Garnet, Farraris ve sair bestekârlarm eserleri 21,05 haberler 21,35 ŞARKILAR 21,55 varyete 22,35 KONSER 23.20 MUSİKİLİ P İ YES 24.05 haberler 24.30 DANS MUSİ KİSİ 1,35 haberler 1,45 VİYOLONSEÜ KONSERİ. Yazıhanesinin başma oturmuş put gi ve işte bir hafta evvel yakında hareket i harcketsiz duruyordu. Önünde bir tel edeceğini müjdelerken bir hafta sonra raf vardı ve telgrafta şunlar yazılı idi: başka ağızlar ölümünü bildıriyorlardı. Gitmişti. Bahara dönmek üzere gitmiş«Dün gce öldü. Allah cümleye ecir Gömlekçi Panayot, çırağı Ligor ve ti ve şimdi şu telgraf.. ıbıjr ihsan etsin.» Sultanharnamında Saidiye hanı odacısı Kapı vuruldu. İhtiyar bir kadın başını Hüsevm, sigorta parasına tamaan kasden Ölmüş!.. Bunu aklı almıyordu, daha ün «artık onsuz geçirdiğim azablı gün içeri uzatıp: «Yemeğe bekliyorlar efen yangm çıkarmaktan suçlu olarak Sultan;rden kurtulacağım, yakmda geliyor» dim» dedi. Kadın çekilip gitti ve genc ahmed birinci sulh ceza mahkemesine seviye, diişün'ürken bugün şu telgraf, müt adarr acı, zehir gibi bir gülüşle kendi kedilmişlerdir. Suçlular, inkâr ettiler. Paiş hakikati bildiren şu birkaç kelime ha kendine tekrar etti • «Yemeğe bekliyor nayot, yangını, neden sonra haber aldığı•tını temelinden sarsarak onu yıkmış, pe lar.» Onları ı henüz hiç birşeyden haber nı, dükkânın iki bin liraya sigortalı olduleri yoktu. Müthiş felâketi onlara bizzat ğunu söyledi. ışan etmişti. kendisinin bildirmesi lâzım geliyordu. Ölmüş!.. Buna nasıl inanacak, daha Ligor dedi ki: Aşa"' inmek, sapsarı yüzünü, perışan, bitlogrusu nasıl alışacaktı? Bir hafta evvel Odacı Raşidle ustamm konuştuklakin halini görerek hayret içinde ne oldumdan aldığı mektubda: «Sıhhatim iyi rını duydum. Raşid, ben bu işi yaparım, ğunu soranlara uğursuz telgrafı okumak.. lir; bir kaç güne kadar yola çıkacağım, fakat beş yüz lira isterim, dedi. Ustam Bu pek gü ? birşeydi. Onun takatinin göana kavuşmak sevinci şimdiden kalbimi üç yüz liradan fazla vermedi. Benim bu türemiyeceği, yapamıyacağı birşeydi bu.. ardı kocacığım» diyordu. Halbuki şimkonuşmayı duyduğumu anlıyan ustam, «Allahım diye, inledi. Nasıl olur, o elime on lira sıkıştırarak: li... Sigortadan parayı alırsam, sana bir Gcnc adamın hayalinde onun pembe nun ölümüne daha ben inanamıyorum, rüzü canlamyor, daima iki parmağının nasıl başkalarma bu inanamadığım kara de oalto yaptıracağım! dedi. Panayot, bu sözlerin yalan olduğunu ırasına sıkıştırıp öpmeyi itiyad ettiği haberi verebilirim.» Sendeliyerek gitti, yazıhanesinin üze söyledi. ;apkın manalı sivri çenesini hemen tutup Odacı Raşid de vak'ayı şöyle anlattı: ipebileceknr: gibi yakından görüyordu. rinde duran telgrafı aldı, elinde sıkı sıkı Saat 1 1 vardı. Hanı bir dolaşa Bir takım yabancı eller ölümün gölgelen yumarak odasından çıktı. Kâğıd avcunu diği ve çirkin bir takallusle çarpıttığı o yakıyordu. Gözleri herşeyi sisli görmekte yım, dedim. Kapılan kapattım. Terkos güzel çeneyi beyaz bir tülbendle bağla idi. Antrede şapkasını, pardesüsünü, giy suyunu kestim. Hâkim sordu: nış olacaklardı. O kahve rengi parlak di ve kimseye görünmeden ayaklarmın u Yantpn çıkınca itfaiye, ateşi sön gözler artık birer cam parçası gibi donuk cuna basa basa kapıyı açıp sokağa fırladı. O rçece eve dönmedi. Ertesi gün akşa düremesin, diye mi suyu kestin? tu, güzel dudakları yabancı yerlerde büma doğru avdet etti. Harab, perişan bir Raşid cevab verdi: tün sevgililerden uzak ölmenin azabile Hayır! Kazan patlamasın, diye her ağlar gibi bükülmüştü muhakkak. Oh halde idi. Üstü başı, hele ayakkabılan bunlan düşünmek ne tahammülsüz bir toz toprak içinde kalmıştı. Başında şap akşam suyu kesiyoruz. kası yoktu. Ev halkı hayretle etrafmı çeVe sözüne devam etti: azab veriyordu ona... vi.diler, nerede olduğunu sordular. On Gece, saat ikide, acı acı imdad, İskemlesinde taştan bir külçe gibi hareketsiz duran vücudünü oynattı. Sonra lara boş gözlerle baktı, cevab vermedi. yangm var! seslerini duydum. Bekçi Yuagır ağır yerinden kalktı. Odada dolaş Bu halden korkan annesi omuzlarından suf bağırıyordu. Altkata koştum. Panan.aga başladı. Içinde derin bir boşluk, tutup konuşması için sarstı, kız kardeşi yorun dükkânından alev çıkıyordu. He men itfaiyev: haber verdik. öyle bir boşluk vardı ki, bir köşeye kıvnl yalvaran bir sesle sordu: Hâkim Reşid, suçlulardan her Uçünün Ağabey ne oldu, ne var? sa hemen gözlerini kapıyarak uyuyacağıde tevkifine karar verdi. m sanıyordu. Kendi kendine: «Bu müt O zaman sıkı sıkı yumulu olan yum hi§ anda hiç uyuyabilir miyim?» diye, söylendi ve gidip sedire uzandı, gözlerini, kapadı. Ş ™ ^ a r t l ^ vücudünde o eski ağırlı^ı duymuyordu. Bilâkis derisinin altı boşalmıştı. Sanki etten, kemikten tecerrüd etmiş b' hayal gibi kendini hafif hissediyordu ve biraz evvel uyumak, bir köşede kıvnlıp kendinden geçerek herşeyi, ac» hakikati unutmak için uyumak arzusunun içinde filizlenişine şimdi hayret ediyordu, çünkü gözleri içlerine biber dökülmı • gibi a.ımakta idi. Onlan kapamak imkânsızdı. O zaman karanlık, dibsiz bir uçuruma düşeceğini sanıyordu. Yavaşça başını çevirJi ve yazıhanesinin üzerinde duran telgrafı tekrar gördü. Kafasmda kelimeler yanyana dizildi, şu cümle meydana çıktı: ruğunu açtı ve yıpranmış bir kâğıd parçasını onlara doğru uzattı. Kızkardeşi heyecan içhde hemen kâğıd parçasını elinden kapmıştı. Öyle buruşuk ve yazılar öyle silinmişti ki güçlükle okuyabildi: «Dün gece öldü. Allah cümleye ecir sabır ihsan etsin.» Ah zavallı dadıcığım, zavallı dadıcığım.. Diye, hıçkırmağa başladı. O zaman genc adam olduğu yerde sendeledi. Bir anda gözünün önündeki siyah perde kalkmış ve bir haftadanberi ağır hasta olan Eyübdeki ihtiyar emektar dadısını hatırlamıştı. Kalbi çarparak hemen eğilip yerc'i duran kâğıdı, postacıdan aldığı zaman heyecanla açıp da, o meş'um kelimeleri okuyunca nereden geldiğini anla«Dün geî öldü. Allah cümleye ecir mak için bakmağa lüzum bile görmediği sabır ihsan etsin..» telgrafı titriyerek aldı ve iyice tetkik etti. Boğuk bir sesle mınldandı: «ölmüşl.» Evet Eyübdendi. Demek ölen... Elinde ve sedirden fırladı. Pencereye doğru koş telgraf hemen oraya tahtaların üzerine tu. Ellerini havaya kaldmnış, yumrukla çökerek, yüzünü avuclarıle kapatıp hıçnnı sıkmıştı. Camı kıracak, kendisini boş kıra hıçkıra ağlamağa başladı. 1 ğa fırlatacak gib: bir hali vardı. Fakat Bir hafta sonra kansı avdet etti. Haspencerenin önüne gelince birdenbire vü talığı tamamıle üzerinden atmıştı. Genc cudli gevşedi, kollan yanlanna düşerek adam ona telgraf meselesini hiç açmadı. durdu, başını cama dayadı. Gözlerini Çok mes'uddu ve geçirdiği korkunc, buhsemaya dikri, orada birisine, en kıymetli ranlı dakikalan anlatarak hem kendini mevcudiyetinden onu ölümün elile ayıra tekrar azabr. sokmaya, hem de genc kadına sitemler yolluyordu. Öyle sitemler ki nı müteessir etmeğp lüzum görmemişti. küfüre yaklaşıyorlardı.. O anda içinde Yalnız sık sık düşündüğü, bir türlü için Allah korkusundan eser yoktu. den çıkamadığı bir nokta vardı ki onu deSema berraktı, deniz karşıda masmavi rin bir hayrete düşürüyordu. Telgraf uzanıyordu. Komşu evin bacasmda iki elinde evden çıktıktan sonra geceyi nereleylek yuva kurmuştu. de, ne yaparak geçirmişti? Karanlık, dar Onunla, daha dün hayatta ve bugün sokaklardan başka hiç birşey hatırlamı toprakta olanla böyle bir bahar günü ta •"ordu. nışmışlardı. Çok geçmeden birbirlerine En yakm ihtimal o pis dar sokaklarda, aşklarım itiraf etmişler ve yaz ortalannda elinde ihtiy dadısmın ölümünü bildiren evlenmişlerdi. Üç yıldanberi herkesin im telgraf, sabarr kadar şuurunu kaybetmiş rendiği bir saadet içinde yaşıyorlardı. Fa bir halde dolaşmış durmuş olmasıydı. kat dört ay evvel genc kadını sararıp solduran o menhus hastalık baş gösterince ölüm hayatları gölgelendi. Doktorlar hastalığın Kılkış eşrafından Mollabeyzade Bay başlangıcda olduğunu söylemişler, kışın Sırrının oğlu Bay Mithat 8 aydanberi sıcak memleketler tavsiye etmişlerdi. Aymüptelâ olduğu hastalıktan kurtulamırılmak lâzım geliyordu. Hasta, yalnızbayarak irtihali darıbeka eylemiştir. Ceşına kalkıp gifi. Genc adam işinin başında nazesi Lüleburgazdaki evleerinden kalkalmağt. mecburdu. Onun tedavi parası dırılmış ve ailesi makberesine defnedilnı muntazaman ve bol bol gönderebilmek miştir. Acıklı ailesine beyanı taziyet için.. İlkbaharda dÖnmek üzere gitmişti evleriz. En pahalıya mal olan filimler, son zamanlarda vücude getirilmelerine teşebbüs edilmiş olan baştanbaşa renkli kordelâlardır. Bunların masrafları bizim paramızla aşağı yukarı 2 milyon liradır. Alelâde renksiz filimlerin mal olduğu fiat ise vasatî 600 bin liradır. lngilterede bu miktar daha ziyade kısılarak bir filim 500 bin liraya mal edilebilmektedir. Almanyada, her hususta daha ziyade ekonomi Holivudda bir filim için milyonlarca yapılarak bir filmin masrafı 250 bin li lira sarfeden şirketlerden birinin kapısında bekliyen figüranlar raya kadar indirilebilmektedir. îtalyada ise geçenlerde vücude getirilen «Afrikalı selâ, muhtelif şirketler stüdyolarını her Scipion» kordelâsı için 450 bin lira sar sene 12 şer hafta kapalı bulundurmağa fedilmiştir. karar vemıişlerdir. Maamafih Amerikada filimlerin masFransa, filimleri en ucuza mal eden ıaflarını en ziyade yükselten asıl artist bir memlekettir. 1936 senesinde ekseri kumpanyalar beher filim için 100 bin li ücretleridir. Holivud'da filim çevirdikleri radan fazla sarfetmemişlerdir. Fakat iti müddetçe haftada 18 bin lira ücret alan raf etmelidir ki dekor ve saire itibarile yıldızlar vardır. Fransada ise en meşhur Fransız filimleri en fakir kordelâlardır. san'atkâr bir filim için ancak 25 bin lira Yalnız, bu sene işçi yevmiyesinin ve sai istiyebilmektedir. Bütün bu hesablardan alman netice şudur ki, gördüğünüz siyah resinin artması filimlerinin masraflarmın Bir sabıkalı timarhaneye üçte bir miktarda artmasını mucib olmuş filimlerin her dakikadaki masrafı mem leketine göre 150C liradan 6500 liraya sevkedildi ve Fransada bir filmin maliyet fiatı 170, kadar mal olmaktadır. Renklilerin ise Izmir (Hususî) Bir müddet evvel 180 bin liraya kadar fırlamıştır. dakikalan 20 bin liraya kadar yükseli Kuşadasında anasını öldüren ve deli olŞimdiye kadar güzel bir eser vücude yor. Koltuğunuzda rahat rahat oturup duğu için kendisini mahkumiyetten kur getirmek için hiçbir fedakârlıktan kaçın seyrettiğiniz ve bazan da beğenmeyip taran ihsan namında biri, yeniden, bazı mıyan Amerikalılar bile 1937 de masraf sinirlendiğinr sinema eserleri için yapılan suçlarla mahkemeye verilmiştir. Fakat bu ların artması ve varidatın azalması neti fedakârlığı gözönüne getırerek bundan defa da deli raporu alarak çıkagelmiştir. cesi malî vaziyetlerini düzeltebilmek için sonraki hükümlennizde biraz daha müsaFakat, mahkeme, kendisini, Bakırköy birçok ihtiyatî tedbirler almışlardır. Me mahakâr davranacağınızı zannediyoruz. tımarhanesine sevke karar vermistir. GARDEN MAKSiM ve C Bir iki satırla •jf Birçok büyük komedilerde başrolleri oynıyan Ted Healey ismindeki ar tist geçen salı günü Holivud'da esrarlı bir şekilde ölmüştür. Pazartesi günü Madam Healey bir çocuk doğurmuş, karısmın löğusa yatağı başında uzun müddet neşeli neşeli oturan komik, ertesi sabah evinde ölü olarak bulunmuştur. Evvelâ, ölüm bir kalb sektesine hamlolunmuşsa da cesedi morga götürülerek otopsi yapıldığı zaman ötesinde berisinde yaralar bereler meydana çıkanlmıştır. Ted Healey'in çocuğunun doğması şerefine o gece fazla miktarda içki içtiği, sarhoşluk neticesi meçhul bir şahısla kavga ettiği ve sonra evine gelerek öldüğü tahmin olunmakta dır. ^C «Mirandolina» ismindeki eğlen celi aşk komedisi, Almanların bu sene sonuna yetiştirmek istedikleri hoş filimlerden biridir. Bu eserde başrolleri Olga Çekova, Anton Pointner, Robert Dor say ve Paula Wesely'nin kocası Attila Hörbiger oynamaktadırlar. YILBAŞI REVEYONU temin edilmiştir. salonlarında (31 birincikânun 937) gecesi: Size mükemmel jjjf .Son. günlerde sinema payitahtını ziyaret eden îtalyalı meşhur bestekâr ve orkestra şefi Alberti de Gorostiaga HoIivud'daki musiki faaliyeti hakkında memnuniyet göstermiştir. Bilhassa Grace Moore, Lily Pons, Jeannette Mac Donald, Mac Cormack, Gladys Swarthout, Lawrance Tibbet'in Rossini, Wagner, Liszt, Haydn gibi büyük musikişinasların eserlerini halka tanıtmakta büyük hizmetleri görüldüğünü söylemektedir. Son zamanlarda Nino Martini ve Deanna Durbin'in çalışmalan da bunlara inzimam etmiştir. Deanna Durbin ekseri kordelâlannı hocası, bundan bir müddet evvel Greta Garbo ile evleneceği şayiası çıkmış olan orkestra şefi Stokovvski'nin kontrolu altmda çevirmiştir. Alberti de Gorostiga'nın bu mütaleaları bütün Amerikan filim kumpanyalannın hoşuna gitmiştir. Çünkü bestekâr bu hususta en salâhiyetli bir şahsiyet sayıl maktadır. Tito Schipa, Titta Rufo, Lily Pons gibi meşhur şarkıcıları o yetiştirmiştir. •^T «Yıldızlar parlıyor!» ismindeki revü filmine Berlinin tanmmış balet ar tistleri istirak etmişler ve bir ay süren bir calısmadan sonra çok güzel sahneler çevirmislerdir. NOBETÇt ECZANELER Bu gece çehrimlzin muhtelif semtkrln* deki nöbetçi eczaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Eminönünde (Salih Necati), Fatlh Saraçhanede (İbrahim Halil), Karagtimrükte (Ali Kemal), Bakırköyde (Merkez), Aksarayda (Etem Pertev), Balatta (Hüsameddln), Beyazıdda (Asadoryan), Küçük« pazarda (Necati), Divanyolunda (Esad), Samatyada (Çola), Şehremininde (Ahmed Hamdi). Beyoğlu ciheti: Şişlide (Maçka), Taksim İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Beyoğlunda (A. Ga« lopulos), Galatasaray Posta sokakta (Garih), Galata Topçular caddesinde (Hidayet), Kasımpaşada (Vasıf), Hasköy Halı« cıoflunda (Barbud), Beşiktaşta (Süleymart Receb), Sarıyerde (Osman), Tarabya, Yeniköy, Emirgân, Rumelihisar, Bebek', Arnavudköy, Ortaköy eczaneleri. Kadıköy Söğüdlü caddesinde (Hulusl Osman), İskele caddesinde (Saadet), Üsküdarda (İttihad), Heybeliadada (Tomadis), Büyükadada (Merkez) eczaneleri. GECEYARISI BÜTÜN IŞIKLAR SÖNECEKTİR Mehtablar, havaî fişekler, ziyalı projeksiyonlar, fevkalâde kotiyon lar, çiçek ve serpantin muharebeleri.... ve M A K S i M ' de GARDEN'de İki büyük orkestranın terennümatı arasında baş döndürücü danslar... Yılbaşı gecesi Ambasadör Caz'ın MAKSİM ve GARDEN salonlarında eğlenmeği tercih ediniz. Bu akşam J^ J\ Yeni sene münasebetile YILBAŞI ÇİÇEK İÇİN SAPUNCAKİS TİCARETHANESİ Yılbaşı münasebetile gerek sizin ve gerek dostlannızın büyük mem nuniveünj mucib olacak güzel ve nefis envai çiçeklerle çiçekli nebatlarm müntehab çeşidlerini hazırladığmı müjdeler. Adres: Beyoğlu, İstikiâl caddesi No. 304. Telefon: 40167 PERİLER DİYARINDA iki saatâk kahkaha ve neşe Kahkaha kraliarının en mükemmel ve T Ü r k ç e S ö z l i i Hlirnleri. LORELHARDY Çocuklara tenzilâtlı fiatlar. •İC Rejisör Felix Gandera martta ölüm «Kaptan Benoit» ismindeki kordelâyı çeBahriye kaymakamlığından mütekaid virmeğe başlıyacaktır. Sahne vazıı onAziz kaptanın refikası ve îstanbul saydan evvel de diğer bir filim vücude gelavı General doktor Hakkı Sinasi Erel'ia tirmek niyetindedir. hemşiresi, Beledive Teftiş Heyeti mü meyyizi Cemal Erelin amcazadesi Ba van Nebiye vefat etmiştir. Cenazesî bugünkü perşembe günü saat 11 de Kadıköy Moda caddesi 132 numaralı ha nesinden kaldırılarak Karacaahmed en şen ve eğlenceli bir hafta başlıyor. mezarhğmdaki aile makberesine def nedilecektir. Allah rahmet eylive. J ^ JJ^ j sinemasında Muhteşem tetnsili ve Paris serçisinde birirci mükâtatı kazanao DANiELLE En mükemmel yılbaşı hediyesi , , Senenin en muhteşem filmi. Edebiyat ve muzik dünyasınm iki ustadının en güzel eseri ŞOPEN ve TCHAlKOVSKt'den parçalar) Lil D a g o v e r P e t e r P e t e r s o n Fransızca' KREUTZER SONAT Yarın akşamı T Ü R K sinemasında Tolstoy'un meşhur eseri Beethoven'in ilâhî miiztği ŞEHZADEBAŞI TURAN TÎYATROSU Bu gece saat 20,30 da San'atkâr Naşid ve arkadaşları Hakkı Ruşen birlikte Okuyucu Küçük Sern.ha ve Mışel varyetesi Boyacı Kızları komedi 3 perde E R T U ^ U L SADİ TEK Tiyatrosu Pazartesi (KadıkSy), salı (Bakırköy), çarşamba (Üsküdar) sinemalarında CEZA KANUNU 1 D A R R i E U X' nün filmini bu harta S A K A R Y A SUÜSTİMAL DAVASI sinemasında görmektir. Ilâveten : PARAMOUNT JURNAL, suvareler için yerlerinizi evvelden aldınn'z. felefon : 41341 BÜYÜK ve GÖRÜLMEMİŞ BİR SURPRiZ HAZIRLIYOR YARIN MAT1NELERDEN B A Ş L I V A R A K : ? ? ? sene dolayısile i P E K sineması Klarnet R a m ı z i n ;erefin« 3 konser Memleketin güzide musikişinsslan Bugece F E R A H sinemada bir arada Muallâ £îat Fahri HAFIZ BURHAN aynca tiyatroda İsmail Dumbullu ve varyeteler