30 Birincikânun 193? CUMHURtYET HABBR L E Hâdiseler arasında Irlanda seı best devletinin D yeni kanunu esasisi ° Tatil günlerinin azaltılması Büyük davalar Dün mer'iyet mevkiine giren yeni kanunda Ingiltere Kralının isminden bahsedilmiyor Dublin 29 (A.A.) îrlanda serbest bulundurmak salâhiyeti vardır. devletinin yeni kanunu esasisi bugün Yeni kanunu esasî. îrlanda toprakhicra mevkiine girmektedir. nnın bir tecavüze uğraması haric ol • Bugünden itibaren İrlandanm resmî mak üzere hertürlü ahvalde harb ilâismi, bugüne kadar olduğu gibi «İrlan nını, îrlanda parlamentosi'nun kararına da Serbest Devleti> değil, fakat sadece bağh bulundurmaktadır. îrlandnnın şeeski ismini teşkil eyliyen «Eire> yani kil itibarile hükümdarı olan İnffiltere «îrlândadır. Bu Eire ismi, bütün trlan Kralının ismi, yeni kanunu esaside bir kere bile geçmemektedir. Bununla bedanm birlesmesi isteŞini sembolik su raber, înçiltere Kralı, İrlandayı yabanrette tebarüz ettirmektedir. cı memleketlerde temsil ettirmek hakGazeteler bu münasebetle hâlâ İnçi kına maliktir. Yeni kanunu esasî mu liz hakimiveti altında bulunan îrlanda cibince. vedi sene için bir îrlanda reisi arazisini birer birer savmaktadır. Ma seçilecektir. Bu reisin hukuku, reisi lum olduğu üzere simalî İrlanda, Üls cumhur hukukudur. Hükumet otoritesi terr namı al+ında İngilterenin tahtı ida ayrıca bir başvekil tarafından icra oluresindedir. Burada bir milyon kadar nacaktır. nüfus vardır. D'^er taraftan Qe Ueens Kanunu esasî, bir meb'usan ve bir town'da Louçh İlly ve Cobb ile Be^e âyan meclisinden mürekkeb bir parlahanen yanındaki Dok limanlan da İn mento kurulmasım da âmirdir. Yeni gilterenin elindedir. îngilterenin ay^i kanunu esasinin icra mevkiine konması zamanda, bu limanlan civarındaki ara münasebetile, bugün bütün îrlandada zide tayyare inme yerleri kurmak, tn büvük merasim yapılacaktır. Devlet giliz Amiralhk dairesinin nezareti al vüksek memurlarının, ve temyiz hâtında benzin depoları bulundurmak, bu kimlerinin, veni kanunu esasî mucibinlimanlara varan kabloları ve Îrlanda ce, tahlifleri esnasında, yirmi bir pare sahillerindeki fenerleri kontrol altında tor) atılacaktır. Millet Meclisinde Suriye hududunda dünkü müzakereler vahim hâdiseler Memurin kanununa ek Kamışlıda hıristiyanlarîa Vataniler boğuşuyor kanun kabul edildi Ankara 29 (A.A.) Büyük Millet Meclisi bugün Refet Canıtezin reisliğinde toplanmış ve GazJ Anteb meb'usluğuna seçilen Dr. Mehmed Ali Ağakaya'nm intihab mazbatası tasdik edilmiş ve mumaileyh and içmiştir. Askerî ve mülkî tekaüd kanununun 23 üncü maddesinin ve tapu kanununun muvakkat maddesindeki muamelenin bitmesi tarihinin tefsire muhtac olmadıklarına dair mazbatalar okunmuş, Büyük Millet Meclisi, Riyaseticumhur ve Divanı Muhasebat 1936 yılı son hesabına dair mazbatanın, devlete aid cetvellerle birIeştirilmek üzere Maliye Vekâletine havale olunmasına, gümrük memurlarından bazılarına verilecek yem bedeli ve yemeklik hakkındaki kanunun birinci maddesinin değiştirilmesine, ve pamuk iplikleri ve çimento gümrük resimlerinde tenzilât yapılmasına dair hükumetçe ittihaz olunan kararların tasdikı hakkındaki kanun lâyihalarının birinci müzakereleri ve 788 sayılı memurin kanununa ek kanun lâyihası kabul edilmiştir. Kabul edilen 788 sayılı memurin ka nununa ek kanun lâyihası şudur: «Umumî, mülhak, hususî bütçelerle belediye bütçelerinden ve sermayesinin yansından fazl?sı devlete aid müesseseler den maaş veya ücret almakta olan memur ve müstahdemlerden lüzum görülenlerin gidip gelme, zatî ve aile narcırahlan ve jilmek suretile ve azamî iki sene müddet millî hudud haricine gitmelerine İcra Vekilleri Heyeti kararile izin verilebilir. Bu suretle gidebileceklerin mensub olduklan daire ve müesseselerle irtibatı baki kalacağı gibi vazife ve memuriyetlerine aid her türlü hakları da mahfuzdur. Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Bu kanunun hükmünü icraya İcra Vek'lleri Heyeti mezundur.' ki ay evvel Cumhuriyet bayramımızdı; arkasından ramazan ve şeker bayramı geldi; bir iki gün evvel noeldi, bir iki gün sonra yılbaşı; arkasından da kurban bayramı yaklaşıyor. Bu şenlik günlerinin hepsinde, bazan yakamıza takılan rozetlerle beraber dudaklarımızın kenarlarma iliştirdiğimiz resnıî ve iğreti birer gülümseyişle, ferdî sıkıntılarımıza rağmen biii neşJi olmaya veya görünmeğe mecbur eden üç vasfımız var: Türküz, müslümanız ve hıristiyan garb medeniyetinin muaşeret çerçevesi içindeyiz. Millı, dinî ve medenî bir zaruret olarak benimsediğimiz bu bayramları çok görmüyorum. Takvim yapraklan üstünde hiçbir eğlence fırsatını kaçırmak istemiyen müsliiman Türklerin, noelde boncuklu bir çam ağacı etrafına dizilerek şarab içmelerine itira7 edenlerder de değilim. Hususiyetimden bahsedilmesine izin verilirse şunu da itira* ederim ki, hayatınv dı en az muvaffakiyetle becerebildiğim islerden biri de tasarruftur. Fakr.t, enerji ve para ekonomisi bakımmdan, hıristiyanların noeline vanncıya kadar her coşkunluk vesilesini mazuı gösteren bu şenlik bolluğunun bizirr gibi fakir bir millete biraz pahalıya oturmasından endişe ediyorum. Istihsal'" azaltan ve istihlâki çoğaltar bu vesiJeleri bir tasfiyeye tâbi tutamaz mıyız? Garb, nereye gidiyor? Yazan; JACQUES BARDOUX Gün geçmiyo ki garbın facialı anlar yaşadığmı ispa* eden delillerle karşılaşmıyalım. Garb medeniyetinın iktısadî ve siyasî, fikrî ve manevî yapısı iğriliyor, çatırdıyor; yıkılmak ihtimali var dır. Bunu görmemek için kör olmak lâzım. Beyaz renkli insanlar, Asyada öyle kuvvetleri hareke te getirdiler ki artık bugün o kuvvetlerin savletini durdurmak kudretinde değillerdir. Ve, binlerce senedenberi her zaman olduğu gibi, şarkm hücumu garbı sarsmağa başlamıştır. Paktlann ve muahedelerin, an'anelerin ve ahlâkın teşkil ettiği bütün sedler yıkıhyor. Çatışacak şey, kuv vetten ibaret kalmıştır: Askerî kuvvetler, ktıs ^î kuvvetler ve manevî kuvvetler. Şayed garb garbdan kasdettiğim mana, hür Avrupa milletlerile simalî Amerikadır ne tesanüdünü, ne üstünlüğünü göstermeğe muvaffak olamadığı takdirde, Çin yrngını alevlerinin nereye dayana cağını kims^ tahmın edemez. Avrupanın, Sudetes Almanlarına bir mıktar daha teminat vererek, Hitler'e zenci kabilelerini satarak ve yeni toplarm tecrübesini İspanyaya hasrederek her türlü tehlike ve muhatarayı atlatacağını düşünmek çocukluk olur. çifte inhidamm şeklini ve akıbetlerini hiç kimse önceden kestiremez. Ne parlamentonun, ne efkârı umumiyenin bütün açıklığile görmek istemediği bu ihtimalleri bertaıaf etmek için, gerek dahilî sahada, gerek diplomasi sahasmda, münasib, yani kabil olduğu kadar geniş ve normal tesviye tarzları tatbikı zarureti vardır. İtalyanm, ileriyi düşünmiyen tezadları karşısmda, sadece anahtarı Vaşington'un elinde bulunan mukabil manevradan başka bir hareket yapılmadığına her gün yeni bir misalle şahid oluyoruz. 30 tesrinisani tarihli New York Times gazetesı, Cumhurreısının ve Hariciye Nezaretının noktaı nazarlanna tercüman ol" duğu söylenen bir makalesinde, infirad taraftarlarının iddialarını reddetmekte ve beynelmilel elbirliği aleyhindeki şiddetli rr.ücadelelerile, Birleşik Amerikanın icraatını zâfa uğrattıklannı ve prestijini haleldar ettiklerini söylemektedir. Bu gazete, ya infirad, ya harb gibi iki müntehanın mevcudiyetini inkâr ederek, Cumhurreisi Roosevelt'in kendi tabirile, dünya sulhunu bozacak olan milletlerin «karantine» ye konulmasını müessir vasıta olarak gösteriyor. [HEM NALINA MIH1NA Gururun müşahhas timsali lümü münasebetile Ludendorf hakkında epey yazı yazıldı. B« Alman generalından tekrar bahsedecek değildim. Fakat, Almanyada bir Türkten aldığım * * * imzalı bir yazı, bana Ludendorff hakkında bir yazı daha yazmak lüzumunu hissettirdi. Evvelâ Berlinden aldığım yazınm bir'kısmını aynen aşağıya koyuyorum. «Biz burada General Ludendorffuı bilhassa biz Türkleri daima teessürle ilgi lendiren Harb hatıratından ve İstiklâ Harbinin sonlarına doğru ordumuzun bı harbi kat'î zafere ulaştırmak istidadındc olmadığı yolunda ileri sürdüğü şahsî kanaatinden bahsetmek istiyoruz: General Ludendorff, Büyük Harb bii tince îsveçe gitti, orada (Harb HatıralaJ rım: Meine Kriegserinnerungen) adınJ verdiği kitabını yazdı ve 1919 da A1; manyaya dönüp neşretti. Müteveffa ge:ral bu kitabda, Türk ordusunun temiz ve sadık silâh arkadaşlığı hatırasını satırlarile çiğnemişti. Onun Türkiyeden bahseden satırları Büyük Harbdeki Türkiyeyi ancak bir (değerli sıfır) kıymetinde canlandırmakta; Türk kurmaylığmm kabiliyetsizliğini, Türk teşkilâtçılığmm değersizliğini iddia etmektedir. Bu hatıralarının bir yerinde müttefiklerini (canlı cenaze) diye anan, başka bir yerinde eski levazımat reisi topal İsmail Hakkı Paşadan başka değerli bir Türk suba^yı görmediğini ileri süren General Ludendorff bu hatıralarının bir yerinde de Türk komutanlarma şöyle bir cümle he1 diye etmişti: (Büyük Harbde Türkl kıt'aları ne zaman Alman komutanlannın idaresine geçtüerse iyi işler başardılar. j e zaman Türk komutanlannın idaresine ] döndülerse Almanlarm kendilerine ciddi' yetle öğreltiği şeyleri unutuverdiler.) Bu suretle General Ludenderff da Ge , neral Liman von Sanders ve onun yaveri I binbaşı Mülmann gibi, Büyük Harbin j Türk ordusuna tarihte ebedî şeref mevkiini veren Çanakkale şaheserini unutmuş, Türk ulusunun dört buçuk yıl teşkilâtsız bir memleketle, Büyük Harbe dayanabilmiş olmak harikasını görmemezliğe i gelmişti. Fakat Ludendorff; îstiklâl Harbinde ordumuzda hiçbir Alman komutan ve subayı olmadığını, bütün plân ve işlerin sırf Türk komutanlarının iman \ ve üstadane sevk ve idaresinden ve aslan Mehmedciğin bükülmez süngüsünden doğduğunu ve bir tek Başkomutan Meydan Muharebesile bütün bir istiklâlimizi , kazandığımızı gördüğü ve bununla, AlJ man ordusundaki silâh arkadaşlarımızm 1918 den sonra ancak 1935 yılında, yani 18 yıl sonra bu sonuca vardıklarını mukayese ettiği gün, şüphesiz kendi harb takdir hatasını kendi kendine itiraf etmiş olmalıdır. Biz böyle hakşinasane bir itirafı müteveffa generalın hayatında kendi dil ve kalemile dünya efkân karşısmda duymak isterdik. Ulusların değerini ölçmek için Ludendorff ölçüsünün sahih bir mikyas olamıyacağmı tarih isbat etti. Dört buçuk yıllık silâh arkadaşlığı hatırasına bugüne kadar sadık kalan temiz Türk askerinin yüreğinde bıraktığı acı izleri silmeden ölen bu silâh arkadaşımıza Ulu Tanrınm ebedî mağfiretini dileriz.» Bu sözlere bir iki cümle de biz ilâve edelim. Ludendorff da, Büyük Harbdeki Alman kumandan ve zabitlerinin çoğu gibi mağrur bir adamdı. Hatta, bu generale şahsî, askerî ve millî gururun müşahhas timsali demekte hata yoktur. Büyük Harbdeki Almanlar, askerlikte ileri bir millet idiler. Fakat kendilerini çok " yüksek görüyor, dost veya düşman başka milletleri istihfaf ediyorlardı. Bu yanlif düşüncelerini, birçok acı ve kanlı tecrü , belere uğramış olmalanna rağmen, o vakit bir türlü düzeltememişlerdi. Luden dorff bu inadcı mağrurların biri ve hatta birincisidir. Harb hatıralarında kendi j hatasını ve mağlubiyetini asla kabul et ' mez. Kabul ettiği hataları ve mağlubiyetleri de müttefiklerine yükletir. Filistin ve Suriye cephelerinde Türk ordusunu von ' Kress, von Falkenhayn ve Liman von Sanders'in mağlub ettirdiklerini ona kabul ettirmenin imkânı yoktur. Çanakkaleyi ve İstiklâl Harbini Atatürkün ve maiyetindeki Türk kumandanlarının, hiç Almansız, kazandıklarını iti raf etmesine onun gözlerini karartan gururu mânidir. Fakat, Bizim, Türkün askerî kudretini kabul ve tasdik ettirmek için, ikinci kansının elinde zavallı bir oyuncak haline gelen Ludendorff'un şehadetine ihtiyacımız mı var? Ludendorff birçok zaferler kazanmış, fakat Dumlupınar gibi beş günde bütün bir harbi bitiren kat'î neticeli bir imha meydan muharebesinin zaferini kazana mamıştır ve kıskançlığından bizim zafe rimizi görememiştir. Savam dikkat ifsaat Paris 29 (Hususî) Pariste komü nistler tarafından tertib edildiği hab°r verilen darbei hükumet hakkmda alı nan mütemmim malumata göre, komünistler Parisi zaptettikten sonra Başvekil muavini Leon Blum'le bazı diöer nazırları öldürmeğe karar vermişlerdir. Paris 29 (A.A.) C. S. A. R. faşıst komplosu meselesindeki müttehimlerin başlıcalarından biri olan Eugene De loncle, istintak hâkimine 15 16 son teşrin gecesi yapılması mukarrer olan komünist darbei hükumeti hakkında uzun beyanatta bulunmuştur. Muma ileyh, erkânıharbiyenin bu plân hak kmda sarih ve tam malumata sahib olduğunu ilâve etmiştir. Deloncle'e göre kömünistlerin ilk musademe kıtaatınm herbiri 150 şer kişi den mürekkeb lejyonlara ayrılmış müsellâh on sekiz bin kişiden ibaret olup bunlann ekserisini ecnebiler teşkil etmekteydi. Haleb 29 (Hususî) Kamışlı içinde Vatanilerle hıristiyanlar arasındaki kavga nihayet boğuşma şeklini almıştır. Silâhlar patlamaktadır. Hâdiseleri bas tırmak için Fransız müfrezeleri sevkolunmuştur. Diğer taraftan 9 tayyareden mürekkeb bir filo da Kamışlıya gitmiştir. Daha vahim hâdiselerin çıkmasından korkuluyor. NüfuM dalavereleri Antakya 29 (Hususî) Nüfus daPEYAMl SAFA laverelerine devam edilmektedir. Suriyenin birçok göçebe bedevilerinin kayid muamelesi yapıldı. Reyhaniyeye tâbi Ay rancı köyünde muhtann bu kabil kimse lerin kayidleri için şehadetname verme • mesi üzerine nahiye müdürü Zahid, muhtardan mühürü zorla aldı ve bedevileri Ayrancı köyü ahalisindenmiş gibi nüfusa kaydetti. Türk düşmanlığile maruf An takya kaymakamı Salâhaddin muhtarlan Nevyork 29 (A.A.) Dün kıymetçağırarak Suriyeden gelen göçebelerin ler borsası haftalardanberi en fena gü kayidlerini yapmıyanların azledileceklenünü yaşamıştır. Bir bedbinlik havası hârini bildirmiştir. kim olmuş ve satış çoğalmıştır. Borsanın Dirzor mutasarrıfı bulunda kapanış saatinde, 15 teşrinievveldenberi Haleb 29 (Hususî) Hafiz'e gitahakkuk e ':n kârlar tekrar kaybedilmiş derken öldürüldüğü zannedilen Dirzor bulunuyordu. Başlıca kıymetlerde beş mutasarrıfı Kâtibî ile karısı bulunmuştur. puana kadar yükselen bir düşme olmuş Mutasarrıfla kansı yolda îbrahim Paşa ve bunlardan bir çoğu bir sene veya daha oğullarının adamları tarafından çevrilerek faz11 zamandanberi kaydedilmiyen en otomobille Abdulâziz dağma, oradan da aşağı seviyeye düşmüştür. iki milyon 380 Abdu Hallo'nun yanına götürülmüşler, bin hisse senedi el değiştirmiştir. İtimadın sarsılmasına sebeb, büyük endüstrilerle bilâhare serbest bırakılmışlardır. Yeni tskenderun Müddeiumumisi hükumet arasındaki ihtilâfın genişlemesi endişesidir. Çelik ve otomobil endüstrisi îskenderun 29 (Hususî) Şam haberleri de tatmin eder mahiyette olmeb'usan meclisi azasından Faizülhurînin r^aktan uzaktır. yakın akrabasmdan olan Jan Abraham Bir kumpanya 30 bin işçiye îskenderun Müddeiumumiliğine tayin eyol veriyor dildi. Antakya müstantiği Nureddin Detroit 29 (A.A.) General Mo Cebbare ile münferid hâkim Sadi Suritors kumpanyasının direktörü, 1/1 tariye hüK'meti adlivesi emrine alındılar. hinden itibaren kumoanyanın bütün A Deniz Bank Umura merikadaki i?i adedinin 30 bin kadar azalarak 205 bine ineceğini ve ahvalde Müdürlüğü salâh hasıl oluncıya kadar fabrikalann Ankara 29 (Telefonla) Yılbaşmdan haftada yalnız üç gün çalışacağını bildir itibaren faalivete geçecek olan Deniz mistir. Bank Umum Müdürlüğüne îstanbul Liman İşletme müdürü Raufi Manyaslı f KISA HABERLER nın tavin edileceği söyleniyor. Büyük millî bayramlanmız için elbette ki hiçbir diyeceğim yoktur; fakat geride birçok şenlik ve tatil günlr ' azaltılamaz mı? Meselâ yılb.şı için mekteblere verilen üç günlük tatil fazladır. Neden bir değil de ü. gün? Senenin yarıdan fazlasını tatiIlerL geçiren mekteblerimizden başka birçol müesseselerimize gün l'azandırmak icin, bayramlanmızı değii, bu vesile ile verilen istirahat zamanlarını azaltabiliriz. Nitekim Maarif Vekâlet5, yılbaşı tatilini bir haftadan üç güne indirerek, bu sene ilk adımı attı. Bu adımın bütün müesseseler içiı daha geniş bir tasfiyeye örnek ve başlangıc olmasmı temenni edelim. Nevyork borsasında panik başladı Muhtelif hisse senedleri mütemadiyen düşüyor Gazetelerde ve mükâlemelerde, WeidPopolo d'îtalia gazetesı", 3 kânunuevman ve hempasınm cinayetlerine, La vel tarihli nüshasında, bizzat Duçe taraRocque ve rüfekasının davasına, Külâh fından yazdırılmış veya yazılmış olduğu lıların isticvabına ve adliye skandallarına söylenen iri harfli başmakalesinde, Ametal.sis edilen yerin büyük bir kısmını va rika gazetesine cevab veriyor. Bu hakahim bir haber işgal ettikçe, derhal nikbin retânıiz, hakikate aykırı ve becebi» havadis tufanı başlıyor. Maksad, ne riksiz yazıda, Duçe'nin vaktile Emil pahasına olursa olsun hakikati örtmek, Ludvvig ile olan mükâlemelerindeki siyatehlikeyi gizlemek ve birkaç gün daha, sî inceliği ve beşerî teessürü beyhude yere oyalanmaktır. arıyorum. Bu makalede şöyle deniyor: Bir tek misal bunu ispata kâfidir. 11 «Amerika gazetesi aldanıyor. Müracaat kânunuevvelde, Duçe, îtalyanın, Millet ettiği silâhlar emin silâhlar değildir. Bunler Cemiyetinden çekildiğini ve o «buda lar mukavvadandır; demokratik tiyatro lalar konseyi» ile alâkasını kestiğini ilân silâhıdır... Harbi yapan para değil, inetti. Derhal hepsi Cenevreden çıkmıyan san ve zekâdır; cesaret ve fedakârlıktır. bir tak'm tefrirî • ortaya atıldı ve bu ka Altmla demirden birini tercih vaziyetinrann ehemmiyetsiz bir şey olduğu iddia de kalan Machiavel demiri tercih etmişedildi. Bu karar, çoktanberi esasen bekle ti, biz de o fikirdeyiz. îktısadî harb, abniyormuş. Sonra, gene bu karar, ancak luka ve açlık tehdidine karşı, millet adına iki sen • sonr^ me'i o'acakmış ve bir ih hakikaten lâyık olan milletler, yegâne bardan ibaretmiş. Bu kadar bir zaman mümkün şekil olan şu yolda mukabele eda, yeryüzünde sulhu tekrar tesis ve Ce derler: Fikirleri ve silâhları, zamanında nevre armasır yeniden tezhib etmek için hazırlamak ve bu hazırlığı sonuna kadar fazlasila Vâfi imiş. götürmekle.» Demek H, Duçe'nin, geceyansını ve Bir tarihçi bu satırları asla yazmazdı. Vr.ec". sarayı balkonunu intihab etmeFilhakika, henüz yeni bir tecrübe, mosî büyük konsey' toplayıp siyahgömlek lileri davet etmesi, sel halinde yağan dern harblerin kârh bir iş olmadığına, yağmurla her an bozulabilen bir mikrofo az menfaat temin ettiğine, AngloSakna meydan okuması, sırf 11 kânunuevvel son'ları ikna etmiştir. Daha eski bir tec1939 da mer'iyete geçecek bir kararı ih rübe de, feyizli bir ekonominin kuvvetli bar etmek içinmiş öyle mi? Duçe, muay bir orduya tekabül ettiğini ve millî fakrın yen bir müddet sonra tatbikı mukarrer askerî üstünlüğü temin etmediğini isbat basit bir karar. tebliğ etmek için Cenev etmiştir. Tarihçi keza bilir ki, Anglore konseyini, bulanık ve gizli kuvvetlerle Sakson'lar, mukavemet etmek, galebe çalidare edilen, budalalardan mürekkeb bir mak ve ölmek hususunda garbın en iyi m"hit olmakla itham eder ve İtalyanm askerleri ayarında kabiliyete sahibdirler. Cenevre kapısmda bundan daha fazla Sessiz sadasız, vakurane, centilmence öbeklemesine tahammül edilemiyeceğini lürler. Amerika istihbarat servisinin, garb soyler miydi? Şayed bu karar, geri alınabilir bir ih dağlarına sığınan ÇangKaiŞek'in, aybardan ibaret olsaydı, Gabriele d'An larca mukavemet edip düşmanı yıpratabinunzio, Duçe'ye çektiği bir telgrafta: lecek kabiliyette olduğunu tahmin ettikle«Bu büyük işin anî olarak intacı, herhan rini bilmiyor değilim. Amerikanın, Çinde, gi diğe bir harikanın fevkine çıkmıştır. 250 milyon gibi ufak bir sermayeye sahib Kaderin bütün kararsızlıklarını ve beşerin olduğunu ve Büyük Okyanusta arazi hubütün tereddüdlerini yendin. Artık kor susunda hiçbir emel beslemediklerini de kacağın hiç birşey yoktur. Bu derece tam biliyorum. Bu alâkasızlık ve bu nikbinlik, ir zaf:r a.la mevcud olmamıştır.» der Londra ve Parisin istediği kararı geciktirebilir. Bununla beraber, bu karar zarumiydi? Şeyed Kont Ciano'nun telgrafı sadece ridir. Amerikanın ithalât ve ihracatı Vaşington 29 (A.A.) Tesrinisani avındaki ithalât 223 milyon dolardır. Teşrinievvelde 224 milvondu. îhracat te^rinievveldeki 333 milvona mukabil 315 milvona baliğ olmuştur. Altm it halâtı 52 milyon, ihracatı da 30 milyondur. Satılması menedilen Alman eserleri Prag 29 (A.A.) Dahilive Nazırı, birkaç Alman eserinin Cekoslovakyada satılmasını yasak etmistir. Amerikanın Berlin sefiri memleketine gidiyor Berlin 29 (A.A.) Amerika büyük Lehistanda şiddetli soğuklar elçisi Dodd Berlinden Hamburg'a ha reket etmiştir. Oradan Amerikaya gitVarşova 29 (A.A.) Polonyada so ğuk dalgası devam ediyor. Buzlar Bal mek üzere vapura binecektir. Yerine tık denizinde Puck limanını kapamış kimin geleceği hakkında resmî hiçbir tır. beyanat yapılmamıştır. hukukî bakımdan bir ihbar olsaydı, Hitler hükumeti, bunun ferdası olan 12 kânunuevvelde, Duçenin ithamlarını, resmî bir nota ile tekrarlıyarak, «Versaills muahedesinden istifade edenler tarafından ipleri çekilen oyuncak» tan bahseder ve Cenevre siyasetini «hakikatte, kollektif bir emniyetsizliğe müncer olan kollektif Ankara 29 (Telefonla) Ziraat emniyet» diye tavsif eder, Almanyanın Vekâleti, yurd içinde geniş bir ağaclanMilletler Cemiyetine avdet etmesinin, bir D^ış a r ı d a: dırma plânınm tatbikatına başlamıştır. daha asla mevzuu b»;hsolmıyacağını söy* BERLİN Arjantin hava kuvvetleri Büyük şose ve tren güzergâhı olan yerkumandanı General Verdaguer, General le; miydi? lerde ağaclandırma işine faaliyetle devam Göring'ın daveti uzerine, 3 kânunusanide Bütün bunlar, Berlin Roma mihverr Almanyaya gelecek ve birkaç hafta kalarak ediliyor. Şimdilik üç dört köyde birer danin, Avrupa statüsünün Rhin eşiği kadar tetkıkatta bulunacaktır. imî memur bulundurulmaktadır. Fakal i* LONDRA Ingiliz hükumeti, öniimüz etaslı unsurlarından olan bir menteşesini leri de birer yüksek tahsilli Agronom'un deki hafta, Füistine gonderilecek yeni ko fırlattığmdan başka bir mana ifade eder mLsyona verilen talimatı muhtevi olarak tayinleri mutasavverdir. Bunlann yanında mi? bir Beyaz Kitab neşredecektir. aşı memurları da bulunacaktır. * VIYANA 11 kânunusanide bütün Ne Lord Halifax'ı meyus etmek ihtiAvusturyada Krallık lehine büyuk tezaGene büyük şose ve tren güzergâhı mali, ne de müstakbel müzakerat çerçe hürler yapılacaktır. havalisinde bağcılık tetkiklerine devam * LONDRA Ingiliz Amirallığı Birinci vesini zedelemek tehlikesi, çifte imparaLordu Chatfield önumuzdeki sene başında torlan, tahrib sahalannı genişletmek ve edilmektedir. Bir mütehassıs bu işle meşistifa edecek ve yerine Anavatan filosu gul oluyor. Memleketi ziraî mıntakalara kumandanı Amıral Bachouse tayın edile imara çalışanlann mesaısini tavik etmek ayırmak hususundaki tetkikler de ilerlezevkinden alıkoyamamıştır. Beynelmilel cektir. * DUBLİN Yeni ana yasanın mer'iye bir müessese, hak, ahlâk ve şeref bakı miştir. Her mıntakada o havalinin iklimite girmesi münasebetile, hükumet gazetene ve nüfus kesafetine göre yetiştirilecek si olan «Irisch Presse» bundan böyle ir mından tam bir küsuf halınde olan en d r mahsullerin yetişme şeklini gösterecek landanm kendl mukadderatına bizzat ken namik devletlerin yardımı olmadan nasıl disinin hâkim olduğunu, ecnebi hakimiye imar edilebilir? Emniyet, hiçbir zaman örnek çiftlikler tesis olunacaktır. tinin artık ortadan kalktığını ve İngiltere Devlet çiftlikleri ve arazisinin şahsiyeti ile olan rabıtanın da boş bir lâftan ibaret bu kadar az kollektif bir hale gelmemiş, hükmiyeyi haiz bir müessese halinde bir hiçbir zaman bu kadar tam bir emniyet bulunduğunu yazmaktadır. elden idaresini temin edecek olan kanun s H PARİS Âyan meclisi, dün bahriye sızlik hüküm sürmemiştir. Asya kıt'ası ve maarif bütcelerini tasvib etmiştir. nm iki müntehası olan Çin dünyası ile lâyihası da esas itibarile hazırlanmıştır. * BUDAPEŞTE Dahiliye Nazırı yarın muvaffakiyetle yeni intihabat kanununu parlamentoya orta Avrupa, ayni zamanda yıkılabilirler Ziraî kombina işlerinin yürümekte olduğu da görülüyor. tevdi edeccktir. ve dünya tarihinde misli görülmemiş bu Bütün memlekette Geniş bir ağaclandırma plânı tatbik ediliyor