17 Birincikâmın 1937 CUMHURTYET Beynelmilel zabıta nasıl çalışır? Teşkilât gittikçe daha faydalı olmağa başladı Şimdi tethişçilerin tenkili ve beynelmiel bir mahkeme kurulması için mukaveleler yapıldı tlkokullardaki Japon Mata Harisi talebeler hakkmda nihayet öldürüldü Kültür Direktörlüğü bir Meşhur casus Çin askerimektub gönderdi nin kurşunile can verdi Hatayda uydurma af Sancağın istikîâli îçin çalışanlar bu karardan hiç bir istifade görmediler IBastarafi 1 inci sahifede) bayraklarile donatılmış olan istasyondai İstanbul Kültür direktörlüğünden dün Çin Japon harbinin bütün dünya İskenderun 16 (Hususî) îskende Ankara gamizon kumandanı General şu tezkereyi aldık: matbuatında sütunlar dolduran tafsilâtı runda öldürülmüş olan bir Ermenınin Kemal Gökçe, Merkez kumandanı albay «Gazetenizin 15/12/937, 16/12/937 arasında, büyük hâdiseler kadar ehemmi cenaze merasimi yapıldığı zaman Türk Demir, Büyük Erkânıharbıye harekât, istarih ve 4881 ve 4882 sayılı nüshasmda yetle yer almağa değer ufak bir vak'a ler de insanî bir vazife olarak dükkânla tihbarat şubeleri müdürleri Feyzi Mene (İlkmekteblerde ihmale kurban olan ço vardır. Bu vak'a, «Japon Mata Hari'sinin rını kapamışlar ve bu merasime iştirak et İ guç, Muhtar Ulusoy ile albay Razi ve Beynelmilel zabıta tamamile Viyanamişlerdır. Bu insanî hareketi, istihbarat binbaşı Sermed tarafından karşılanmış ve cuklar) ve (Maarif idaresinin nazarı ölümü» dür. da yerleşmiş değildir. Yalnız kumanda dıkkatine) başhkları altında çıkan ya Şapei ileri karakollarını bekliyen ve zabiti, Türklerin Ermenilere hücum ede askerî bir kıt'a selâm resmini ifa etmiştir. mevkii ve başlıca mühim şubeleri oradazılar için gereken incelemeler yapılmış, vaziyetleri Japonlar tarafından elli beş cekleri şeklinde tefsir ederek, Türk E r Misafir heyet hududda mihmandarlari dır. Faaliyet sahası olan bütiin Avrupa keyfiyetin gene gazeteniz yolile bildiril gündenberi tarassud edîlen yarım düzüne meni anlaşmasını bozmağa çalıştığı hay tarafından karşılanmış ve heyet reisine<le kıt'asının muhtelif noktalannda, ehemmimesine lüzum hasıl olmuştur. 15/12/937 kantonlu silâhendazdan biri, karanlık bir retle görüldü. hududdan itîbaren seyahatleri için hususî yetli şebekeleri mevcuddur. Anteni Bertarihli nüshanızda çıkan yazıda ilk okul gecede nbbet beklediği sırada, yaklaşan Suriye kabinesi düşüyor bir vagon tahsis edilmiştir. lindedir. Uyuşturucu maddeler şubesi de larda (çeşid çeşid ihmallerin kurbanı o bir ayak pıtırdısından kuşkulanarak Şam 16 (Hususî) Suriyede kabi Çankayada Cenevrede bulunmaktadır. larak yaralanan» birçok çocukların ana «dur!» emri verince, on beş on altı yaş ne tebeddülünün bir emrivaki haline gel Bu sabah şehrimize gelmiş olan Surive babalarmdan şikâyetlerle dolu mek larında kadar genc bir askerle karşılaşmış diğine şüphe edılmiyor. Muhaliflerden Bu şube, uyuşturucu madde imalâtıyedeki Fransız kıt'aları umum kumandanı tublar alındığından bahsedilmekte ve Şiş ve bu genc askerin parolayı bilmediğini Şehbenderin Başvekâleti kabul etmediği, na aid haberlerin klering merkezi mahi li Çocuk hastanesinde yatan üç çocuk mi görünce onu tevkife teşebbüs etmiştir. Fa Cemil Mürdümün yeni kabinede vazife General Hutzinger'in riyasetindeki Franyetindedir. sal olarak gösterilmektedir. kat, bu şüpheli şahsın mukabeleye kal almıyacağı söyleniyor. Şayialara göre, sız askerî heyeti saat 1 1 de Çankayaya Bütiin dünyada, ilâc olarak kullanılan giderek defteri mahsusu imzalamışlardır. Hastanede yatan bu çocukların biri kışması üzerine nöbetçi, silâh istimaline Cemil Mürdüm Fransa ile sıkı dostluk uyuşturucu madde miktan malum oldu Ziyaretler Çorlu Sarayköy ilk okulu 3 üncü sınıf rrecbur kalmış, bir kurşunda askeri yu münasebetlerini muhafaza etmek istiyen ğuna göre, bu merkez, faaliyetini, bu esas varlamıştır. talebesinden Hüseyindir. Başından ya mutedıllerden olduğundan, Paris elçilığiMüteakıben General Hutzinger, üzerinden yürütür. ralanan bu çocuğun bir ihmal kurbanı one tayin.edılecektir. Büyük Erkânıharbiye Reisi Mareşal Ertesi sabah bir kadm olduğu anlaşıMeselâ, Cenevre, bîr Alzas fabrikasılup olmadığmın tesbiti bittabi mümkün oFevzi Çakmağı, Mıllî Müdafaa Vekili Fransız heyeti dün Ankaraya lan bu genc askerin cesedi Çin Entellicens nın, yalnız başma 4000 kilo, yani, dıinlamamıştır. General Kâzım Özalpı, Hariciye VekiServis memurları tarafından muayene egeldi yanın muhtac olduğu miktardan iki bu Çocuklardan diğeri Zapyon lisesi li Doktor Rüştü Arası ziyaret etmiş ve dildiği zaman, bunun «Japon Mata HaAnkara 16 (A.A.) Milletler Ceçuk misli fazla eroin imal ettiğini öğre 4 üncü smıf talebesinden İstavridir. Kabu ziyaretler iade edilmiştir. Misafirler rısi» lâkabile anılan, Japon casusu Yoş miyeti konseyinin Hataya müteallik olanince, afyon bürosu nilidiriyeti, Fransız za, talebe ve öğretmenlerin smıfa girmek hıko Momoaki olduğu görülmüştür. Ordu Müfettişi Fahreddin Altaya, Bürak ittihaz etmiş olduğu kararlar icaba * Emniyet müdürlüğünü ve bütiin Avrupa üzere bulundukları bir sırada İstavrinin Yedi sekiz senedenberi Uzakşark ca tından olarak Türkıye ile Fransa arasın yük Erkânıharbiye ikinci reisi Orgeneral zabıtasını vaziyetten haberdar etmiş, fabsınıftan tekrar çıkıp merdiven korkulu susluk âleminde bu isimle şöhret kazanan da münakid muahedenin üçüncü madde Asım Gündüze, Ankara garnizon kurika ve yaptığı mal sevkiyatı tarassud al ğundan kaymak istemesi üzerine olmuş ve Yoşhiko Momoaki, oldukça güzel ve son sile büyük erkânıharbiyeler arasında der mandanı General Kemal Gökçeye kart tına alınmıştır. Fabrikanm müşterilerin İstavri okul idaresi tarafından en yakın dereee zeki bir kadındı. Hafızası fevka piş edilmiş olan temasta bulunmak üzere bırakmışlar ve öğle yemeğini Fransız büden bir Bulgar sorguya çekilince, fabri hastaneye kaldınlmıştır. lâde kuvvetli olduktan başka, altı yedi li Suriyedeki Fransız kıt'aları umum ku yük elçiliğinde hususî olarak yemişlerdir. kanın imal ettiği uyuşturucu maddenin Hastanede bulunan üçüncü çocuk Fın sanı, ana dili kadar pürüzsüz ve güzel mandanı General Hutzinger'in başkanBu akşam saat 20,30 da Büyük Er • yalnız bir kısmmdan ilâc yapıldığını, mü Beynelmilel tethişçilerin kurşunlarile dıkh 13 üncü okul talebesinden Cengiz lığı altında altı kişiden mürekkeb bir kânıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çak " konuşurdu. Son senelerde, Asyada cerecan verenlerden, müteveffa Fransa tebakisinin, gayrimeşru şekilde satıldığmı dır. Cengiz, yemek paydosunda arkadaşı Fransız askerî heyeri bu sabah saat 9,50 mak tarafından heyet şerefine Ankara * yan eden, esrarengiz, kanlı ve beklenmeHariciye Nazırı Louis Barthou itiraf etmiştir. Fabrika kapatılmış, büyük Necdetle oynarken bir aralık Necdetin dık hâdıselerin hepsinde ismi geçen Yoş de şehrimize gelmiş ve Türk, Fransız palasta bir akşam yemeği verilmiştir. bir kimyager olan direktörü hapse atıl yollıyacaklardır. Fakat bu, zaman mesekazaen ve kasdsız olarak ayağına basma hiko Momoaki, Japon Imparatorluğu mümıştır. Bu adam, korkudan beynelmilel lesidir. Vakıâ, mukavele, henüz meclisler sı üzerine muvazenesini kaybederek düş messillerine bombalarla suikasd yapıldığı şerirlerden mürekkeb olan suç ortakların: tarafından tasdik edilmiş de değildir. müştür. Cengiz orada talebeye nezaret zaman derhal harekete geçmiş, Kore'ye da ele vermiştir. Ancak, iş bununla bitmiş sayılmaz. etmekte olan öğretmen Mediha ve başöğ giderek birkaç hafta içinde bütün suikasdFakat, Avrupa beynelmilel zabıtası Işin adlî tarafı halledilmiş, suikasdcilerin retmen Rüştü tarafından otomobile ko çileri yakalamış; General ÇangSoLin'in nın, bir de tethişçilerle uğraşan kısmı var tevkifi kolaylaşmış, fakat, suikasdlere nularak evine gönderilmiş ve velisi elile trenine esrarengiz eller tarafından bomba dır. Bu siyasî kısım Bruxelles'dedir. mani olmak ciheti ayni zorluğu muhafaza Etfal hastanesine yatınlmıştır. konulduğu tarihte, guya tesadüfen MukGazetenizin 16/12/937 tarihli sayı den'de bulunmuş; Sovyetlerle mücadele Kral Aleksandr'la Louis Barthou'nun etmekte bulunmuştur. Bu müşkülün de Marsilya suikasdine kurban gittikleri ta halledilebilmesi için, hayatlarına kasde sında ise îstanbul 11 inci okulda difteri etmiş; Çin Entellicens Servisinin en cesur, rihten ancak üç sene sonra milletler anla dilmesi ihtimali olan kimselerin şahsan vak'ası çıktığı halde okul ve dershanenin en zeki, en hilekâr adamlannı atlatmış bir şabilmişler ve suikasdlerin önüne geçmek beynelmilel zabıtaya müzahir bulunma dezenfekte edilmediği ve hiçbir tedbire kadındı. Öldüğüne dair birkaç defa rivabaşvurulmadığı yazılmaktadır. için müşterek tedbir almağa karar vermiş ları iktıza eder. yetler çıkmış, fakat Yoşhiko Momoaki, lerdir. îstanbul 1 1 inci okul talebelerinden her defasmda. soluk benzi, esrarengiz Meselâ, geçen ilkbaharda, genc bir Nedâ hastalanarak evine gönderilmiş, çehresile. bir başka maske ve bir başka Gerçi, bu hususta pek çok müşkülât kral, sivil zabıta memurlarının tarassududoktoru tarafından difteri şüphesi gösteisim altında, Asyanın bir başka köşesinde mevcud bulunduğunu da itiraf etmek lâ na hedef olmamak için, kendi otomobi zımjtr. Bazan, bir devletin, tethişçilikle linde, tek başma seyahat kararı vermişti. rilmesi üzerine Şişli hastanesine yatırılmış. meydana çıkmıştır. Çinliler, Yoşhiko Momoaki'nin ölü itham ettiği bir kimse, hududun öte tara Bir suikasd ihtimali mevcud olduğu için, ve vaziyet Fatih hükumet tababetine bilfnile, en korkunç bir düşmandan kurtül fında, ek^Jliyetler davasını müdaffa eden zabıta, iki yarış otomobili kîraîamıç, içi dirilmiştir. Bu hâdiselerde ilk okul öğretmenlerî muş oluyorlar. millî bir kahraman diye anılır. Diğer ta ne polis memurları doldurmuştu. nin kendilerine düşen vazifeyi yapmış olraftan, Fransa, Belçika, îsviçre gibi memDaha yola çıkılır çıkılmaz yanş baş dukları ve bir ihmalleri olmadıklan gösîngilterede 6 ayda 12 bin leketler, tethişçilikle maznun olup kendi ladı. Yan yola varıldığı zaman, hükümterilmiştir.» KAHİRE Mısır ordusu yeni teşekkül etmekte ve kuvvetlenmektedir, topraklarına sığınan yabancı şahısları za darın otomobilile muakkiblerin otomobiltoplantı oldu Cumhuriyet îstanbul Kültür direkResmimiz, Harbiye Nazırını bir mitralyözü tetkık derken gösteriyor. bıtaya teslim etmeği imkânsız telâkki etLondra 16 (A.A.) Avam Kamara leri berabere kalmışlardı. Hükümdar, öğ törlüğünün tezkeresini aynen neşrederken mişlerdir. sında işçi meb'us Strauss, umumî top Ie yemeğini yemek için bir müddet istira bu hususta gösterilen alâkayı da memnulantılann ve kafile yapılmasmın polisçe Uzun uzadıya yapılan müzakereler hat etti. Bundan bilistifade, polis memur niyetle karşıladığımızı kaydetmek isteriz. men'ini şiddetle tenkid ederek medeni den sonra, Cenevre komisyonu, iki mu ları da yemeğe oturdular. Fakat hükümAncak ilk okullarda kaza kurbanı o ve siyasî hürriyetler meselesi üzerine kavele hazırlamıştır. Bunlardan yirmi dar, yemeğin yarısında, polis memurla tan çocukların mevcudiyetini inkâr ede parlamentonun nazan dikkatini celbetdevletin iştirak ettiği birincisi, tethişçilerin rından gizli otomobillerin yanına gitmiş, miyen bu cevabdaki (ilk okul öğretmen miştir. Bılhassa Londra polisinin hattı tenkili, diğeri de, cinayetin ika edildıği kiminin vidasını sökmüş, kiminin civata lerinin kendilerine düşen vazifeyi yapmış hareketine itiraz ederek bu polisin bazı memleketle, caninin tevkif edildiği mem sını çıkarmış ve kendi otomobiline atla ve bir ihmalleri olmadığı gösterilmiştir) vakit söz hürriyetine bile müdahale ettiğini söylemiştir. leket tarafından birrıza adalet eline teslim yınca savuşmuştur. Bozuk otomobillerini kaydmı olduğu gibi kabul etmemize, bizedilecek olan cinayet failinin beynelmi Dahiliye müsteşarı Thomas, verdiği yürütemiyen zabıta memurları da onun zat Kültür direktörlüğünün tezkeresi cevabda, son altı ay zarfında 12 bin lel bir mahkemeye tevdii hakkındadır. muhteviyatı bir mâni teşkil eder. arkasından bakakalmışlardır. toplantıdan ancak 20 sinin yasak edildiBeynelmilel bir mahkeme teşkiline taMeselâ sınıftan çıkıp merdiven korkuğini ve bu 20 den 13 ünün faşist ve 7 siBeynelmilel zabıtanın muvaffak ola raftar olan ve bu mukaveleye iştirak eden luğundan kaymak istiyen îstavrinin bu nin de antifaşist olduğunu tasrih eyle bilmesi için, evvelâ, bizzat hükümdarlaon devlet Fransa, Belçika, Felemenkle hareketine mâni olmak öğretmenin vazi miştir. nn bu bir nevi suç ortaklığına mâni olmak Küçük Itilâf ve Balkan Antantı devlet fesi değil midir? lâzımdır. leridir. Cengiz ise bizim tahkikatımıza göre işaret ettiğimiz veçhile, sayılan pek mahBütün Avrupada beynelmilel şerirleri düsüp ayağı kırıldıktan saatlerle sonra dud da olsa, bazı mekteb idarelerinden Bu mukavele imzalanalı henüz üç hafta olmuştur. Yugoslavya, «Orim» çetesi şimdi susta durduran beynelmilel zabıta, velisine teslim edilmiş ve Etfal hastanesi de, bütün diğer mekteblerimizde öğüneefradmın, Bulgaristanla Yunanistan komi suikasdlerin önüne evvelden geçebilme ne mekteb idaresinin bir tezkeresile ya rek şahidi olduğumuz derin şefkati iste mekte, bu babda yazılanlara karşı göstertırılmıstır. tacıların fişlerini ve fotoğraflarını; Fransa lidir. diği hassasiyetten de anlaşılacağı gibi, Fakat bu teferruatın bîzce büyük bir Ustaşilerle, îspanyol Pistolero'larının ve Yurddaş! En sağlam gelir devlet tahvilidır. Roma Italya Veliahdinin küçük oğlu Napoli Prensinin doğum günü Kültür direktörlüğü de bizimle hemfikir ehemmiyeti yoktur. İtalyan Spadassin'lerinin emniyeti umuUlusal Ekonomi ve Artttrma Kurumu münasebetile halk tarafından kücük Prense bir araba çiçek hediye edilmiştir. Elverir ki, mevzuubahs yazımızda da olsun. mivedeki vesaikını Bruxelles'deki büroya muş gibi bir vaziyette yanıbaşında oturan yorum, yanm sesler büsbütün yerleşti. cagız...Bazil sordu: fenol kokulu mahkumla değil, ilk gece însan, seslere hâkim olunca, onların bir Doris'in biraz evvelki sözleri, ancak o Zayıflamışsın, hasta mısın? Hayır, vücudca iyiyim. Yalnız lerin biraz divane ve hoyratça canlı, aca denbire çıkışı öyle bir tesir uyandırıyor zaman, Bazil'in kulağına ulaşmış gibi ıb Bazil'i ile mukayese edince! Bazil ki, tarif edemem. Bu şekilde bir sesi, in oldu. malÛEi ya, deniz tuttu da... Demek ki Salzburg'da şarkı söyleDoris, Bazil'e fazla yüksek sesle ko ona silâh abnıştı; Ateş; onu hemen he san, vücudünün her tarafında birden hisdin, dedi, sahneye çıktın. Yakında meşmen öldürmüştü. Doris öteki erkeklere sediyor. nuşuyor gibi geliyordu. Bu ses, kulaklaÇevlren: Yazan: Bazil, dinlemiyordu. Birdenbire: hur olacaksın. rına çarptıkça, Bazil gözlerini kırpıyor bakıyor, istihfafla düşünüyor ve: «Bun Hamdi VAROCLU Vicki BAUM Biraz daha zaman lâzım. Fakat, Seni öpebilir miyim? du. Doris, hafif olmasına çalıştığı bir ların hiç birisi silâh atamazdı.» diyordu. 47 bir gün gelecek meşhur olacağım, görürDoris, düşüncelerinin sonuna gelince: Diye sordu. sesle: sün. Kendi kendime düşünüyorum da, Doris duraladı. Memurun bulunduğu Adamızı gene düşünüyor musun? Kâtib, ona, hapisanede takılan lâkabla İnsan benim gibi şarkı söyleyince Beni beğenmiyor musun? diye sorbunlann bir manası olmak lâzım, diyo Ya sen? ve çalışmca, başka şeye ihtiyaç hissetmi tarafa bir göz attı. Sonra, yavaş sesle: du. nıtab ederek: rum. Sen bilirsin! Her zaman düşünüyorum, tabiî. yor. dedi. Bazil, ağır bir rüyadan uyanır Birşey değil. general, dedi. Beğeniyorum. Çok güzelsin. EskiDedi. Bazil, masanın üstünden uzana Hapisanedeki vaiz de öyle söylüDoris'in bu cevabında da fazla bariz gibi: Sonra, Bazil'in, Doris'le karşı karşıya, den böyle değildin. yor. * rak, dudaklarını, becenksiz bir temasla bir ahenk vardı. Bazil, içinden: «Yalan ayakta durduğunu görünce, ilâve etti: Sahi, dedi, sen şarkı söylüyorsun. Teşekkür ederim, Bazil. söylüyor» diye düşündii. Onun yüzüne Oturabilirsiniz. Salzburg'da sahneye çıktım. Rein Doris'in dudaklarına değdirirken, cam Çok âşıkın olsa gerek. Bazil'in bu cevabmdaki istihzayı, Dobaktı; sun'î çehresinin arkasmdaki asıl Doris, sordu: Doris, bir saniyelik bir korku geçirdi. hardt'in Jederman'ında, perde arkasın tavanda ışıldıyan güneş parçası yavaş ya ris biraz geç anlıyabildı. Bu istihzanın baş kayboluyordu. Etrafta dolaşıp du içinde eski Bazil'i tanıdı ve ürperdi. Bahüviyeti göremedi. Vücudünün, o bildiği E, söyle bakalım Bazil! Bir tek âşıkım bile yok, dedi. Bi da şarkı söyledim. ayni vücud olup olmadığını görmek için, Bazil, şimdi oturuyordu. Aralarında lirsin ki sana hiç yalan söylemem. Benim Bu, onun nazannda geçen senenin rarj bir sinek, vızıldıyarak Bazil'in sey zil'in elini, kendi omzuna koymuştu. Bu bıı masa vardı. Omuzlar. düsük, aklı baş üzerindeki esvablan paralayıp çıkarmak için yalnız sen varsın. Daima sen. en mühim hâdisesi idi ve sahnede şarkı rek saçlarma kondu. Doris, başını çekti eli okşadı. Dibden kesik tırnaklannın itina arzusunu, birdenbire şiddetle duydu. Doka yerlerde dolaşıyor gıbıydi. Bu söz, Doris'in ağzından çıkarken söylemesine henüz müsaade etmiyen Del ve derin bir nefes aldı. Kafasmm içinde ile temizlenmiş, düzelmiş olduğunu görris, Bazil'den kendısine doğru, sıcak bir adeta hakikat oluyordu. Doris, doktor monte ile mücadelelerini, öteki talebelerin belli belirsiz bir düşünce dolaşıyordu: dü. Elinin derisi sert, üstü tırmık içbdey Nihayet gelebildın... dedi. di. Daha evvel vakit bulamadım. Sana havanın hücumunu hissetti; yüzü, boya Sardi ile münasebeti kesmişti. Bu rabıta, vahşi kıskançlığmı, doktor Sardi'nin, onu «Demek, henüz ölmemişsin Bazil!» ların altında sarardı. Bazil'in üstünde ga fısıltı halinde, karşılıklı teati edilen haka sahneye çıkmaktan menetmek için yaptığı Bir lâhza sonra, Bazil konuştu: Heykele çalışmak müsaadesinî alda yazmıştım zaten. Evvelce birbirimizi pek az tanıdık.. dın mı? Evet, hatırlıyorum Çok değişmiş rib bir koku vardı. Bu, pis değil, belki retler içinde bitmişti. Fakat, Sardi'den teşebbüsleri hulâsa ediyordu. O hâdise çok fazla temiz bir kokuydu; sabun, fe aldığı dram san'ati dersleri devam edi den sonra, gazetelerde neşredilen tenkid Birbirimiz hakkında pek az şey bili Diye sordu. Bazil, ona gönderdiği seysın. nol, daha bir takım meçhul ve keskin yoruz. Anlaşamadığımız noktalar çoktu yazılarında, ismi zikredılmeden, sesinden yordu. Çünkü, doktor Sardi, şehvanî barek mekrublarda, mütemadiyen bundan Sahi mi? Sen hiç, amma hiç de maddelerden mütevellid bir koku. Doris; değil mi? bahsedilmişti. kımdan birşey beklemese bile, gene para bahsetmiş, bu müsaadeyi almağa çalış ğışmemişsin. Doris, karşısındaki çehrenin, gülüm tığını yazmıştı. Bazil, bütün bunlan dinledikten sonra, Doris, bu sözü fazla telâşla söyle bu kokuyu duyuyor, içinden ısrarla dü kazanmak arzusundan vaz geçmiyordu. sünüyordu: «Fakat, bu gene o Bazil. Doris, yolunda tesadüf ettiği, yahud ken fikrini şu kelime ile hulâsa etti: siyebilmek için acıklı bir takallüsle bu Henüz almadım. Fakat, önümüz mişti. Bazil omuzlarını silkti. Dünyada yegâne sahib olduğum şey. ruştuğunu görünce bir kere daha altüst disine yaklaşmak istiyen bütün öteki er Ya, pekâlâ... deki üç ay içinde bir vak'a olmazsa, yani 25 ay, dokuz gündür buradayım. Yalnız onun için yaşıyorum.» oldu. kekleri, Bazil ile mukayese edince, hep Doris, ona nüfuz edebilmek için bir şimdiye kadar olduğu gibi usluluğumu Artık değişecek tarafım kalmadı. Adamıza çekildiğhniz zaman, birsini kof, sıkıcı ve donuk buluyordu. Fa gayret sarfetti: muhafaza edersem, alacağım. Ve Doris, dudaklarının kenarı aşağı Doris, gene ayni mütelâşi eda ile sorkat hakikî Bazil'le, şu şimdi, uyuşturul Şimdi. tiz sesleri kolaylıkla bulu birimizi tanımak için bol bol vakit bula (Arkast var) doğru sarkarak tebessüm ediyordu. Ju: