28 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

28 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKIYET Hoş bir vakit geçirmek için 28 Ikitfcifeşritf 1937 NOVOTNi'de Müntehab bir orkestra refakatiode Budapeşte Operet Şantözü ZE N İT H 1938 Modeli En eski ve bütün Amerikada en fazla rağbet bulan radyodur. Satış yeri: Yalnız, Beyoğlunda BAKER mağazaları. Günes Enosis Dünkü maçta Güneş 2 1 Atina takımım mağlub etti Spor ve kafa Yazant NÜZHET ABBAS Bugünkü maçlar R U D O L F F Y ile sevitnli tenor Y UNK A Yazımızın başlığmdan ilk bakışta daha kolay anlaşılacak bir tabirle sporcu zekâsmı kasdettiğimiz anlaşılacak. Halbuki biz bugün zekâdan değil; bunun kuvvettir. Fakat devamsız ve yalancı T. S. K. nun lik maçlarının tehir edr tam aksi olan budalalıktan; sporun, da bir kuvvet! Belki iki, pek pek üç ra Bugün lik maçlarının dördüncü hafta 1 Yapılacak iş: Kasabamız Amaşlar istikametinde (7) kilometre mesa • Iemiyeceğine dair karar vermesinden ev ha doğrusu kafayı bir uzuv gibi kullan vund devam eder. Eğer bu esnada has karşılaşmaları Taksim, Şeref ve Kadıköy fede bulunan su isale işinin keşifnamesine aiddir. vel Pireden hareket etmiş bulunan Atina mak mecburiyetini tahmil eden spor mı knock avt etmek kabil olursa ne stadyomlarında yapılacaktır. Birkaç gün2 Bedeli muhammenesi 500 liradır. nın,Enosis takımı dün birinci maçını Tak larm kafa ve zekâ üzerinde tevlid et âlâ! Aksi takdirde sizin knock avt ol denberi havanın yağmurlu gitmesinden A Hulâsai keşif cetveli, sim stadyomunda Güneşe karşı oynadı. tiği aksülâmellerden bahsetmek isti manız yüzde yüzdür. sahalarımız herhalde sulu, çamurlu ve B Projelerin tanzimi, yoruz. Hakem Nıhadın idaresinde cereyan eAntrenman hasmımdan yediğim o berbad bir hale gelmişlerdir. Güzel bir D Keşifname, G Fennî şartname, den oyuna misafirler Sakalavunas Gas Fakat sporcuları, hele erkek çocuk müthiş yumruktan sonra onu üçüncü futbol oyununun tatbikma başlıca mâni 3 Bu işe talib olanlarm su işinden anlar mühendis olması. paris, Papadopulos Manita I, Kondo sahibi ana ve babaları beyhude yere ravundda yere sermiş olmama rağmen, teşkil eden bu vaziyetten başka rüzgâr ve 4 29/11/1937 tarüıinde ihale edilmek üzere açık eksiltmiye vazedilmiştir. lis, Patroklos Manita II, Klentis, Ca korkutmuş olmamak için de bu yazıda şimdi itiraf edebilirim ki bu yumruk soğuk da nazarı itibara alınırsa bu hafta5 İsteklilerin Belediyemize müracaat etmeleri ilân olunur. (7656) ki mütaleaların bizdeki gibi amatör tan sonraki ravundları kat'iyyen hatırnetis, Vasiliya, Hristodulos şeklindeki taki maçların mahdud meraklı ve taraftar spora ancak yüzde yirmi derecesinde hyamıyorum. Hatta bu vartanm üzerinkımlarile iştirak ettiler. kabili tatbik mütalealar olduğunu peşi den haftalar geçtiği halde bir türlü ma lar tarafından takib edilmeleri muhtemeldir. Güneşliler de bugünkü Beykoz oyu nen söyliyelim. neviyatımın düzelmediğini de pekâlâ Bugün karşılıklı maç yapacak olan tanunu gözönünde tutarak birinci takım o Bazı sporlarda başta boks ve bun hatırlıyorum. Artık yumruklaşma âlekımlarla bunların oynanacağı sahalar yunculanndan bir kısmını birer devre oy dan sonra ve çok daha ehven olmak minde işim kalmadığını ihtar eden bu şunlardırı nattılar ve birinci devrede takımlannı şartile güreş, futbol gelir sporcu, kafa hâdisedir ki bokstan vaktinden evvel Taksim stadyomunda Güneşle Beyşöyle tertib ettiler: Safa İlhami, Hristo sını bir uzuv gibi kullanmak mecburi çekilmemde âmil olmuştur.> yetindedir. Zeki ve müdafaaları daha sağlam koz, Galatasarayla İstanbulspor; Şeref Daniş, Mükerrem, İbrahim AbdurrahBoks harîc, belki de güreşte, futbolda boksörler, candan dövüşenlere nazaran stadyomunda Vefa ile Topkapı, Beşikman, Ömer, Melıh, Murad, Niyazi. böyle bir mecburiyet yoktur amma Oyuna Giineşliler çok hızlı bir şekilde bunlarda temayüz etmek için de lüzu bu hastalığa daha az tutulurlar. Bazı taşla Eyüb; Kadıköy stadyomunda Fe Ba§, diş, nezle, grip, romatizma nevralji, kırıklık ve bütün ları da ilelebed budala ve ahmak ola nerbahçe ile Süleymaniye. başladılar. Böyle bir başlangıca maruz munda kafayı kullanmak bir şart haliağrılarınızı keser. îcabında günde 3 kaşe alınabilir. rak yaşamıya mahkum olurlar. Saydığımız bu müsabakaların en mükalan Atinalılar uzun müddet sahada ça ni almaktadır. Taklidlerinden sakınınız ve her yerde ısrarla Güreşçilerde, futbolcularda «yumruk balamaktan, çırpınmaktan başka bir su Acaba sporcularm kafalarım bir uzuv sarhoşluğu> hastalığı elbette ki boksör himleri Güneş Beykoz ile Galatasaray Gripin isteyiniz. retle mukabelede bulunamadılar. îçinde gibi kullanmak neticesi başlarına bir lere nazaran ender denecek kadar az Istanbul spor maçlarıdır. Beykozlular gezarar geliyor mu ve bundan er veya geç birkaç da Yunan millî takım oyuncusu dır. Fakat şurası da muhakkaktır ki çen hafta Fenerbahçeye karşı yaptıklan bulunduğu söylenilen Enosis takımmın müteessir oluyorlar mı? insanın kafası öyle bir uzuvdur ki hafif maçın birinci devresinde sarı lâciverdlileri Profesyonel bir boksörün dört, beş veya şedid her hangi bir sadmeden her endişeye düşüren bir mevcudiyet gösterdünkü oyunun başından sonuna kadar senelik ring hayatınm sonunda vücudce halde müteessir olmaktadır. Dikkat e mişler, fakat ikinci devrede maruz kaldıkbocalayışını yalnız Güneşin hızlı oyunuve kuvvetçe bu hale girmesi, harikuna hamletmek doğru olamaz. Enosis'in lâde evsaftaki istisnalar haric normal dilecek olursa, pehlivanlar arasında da ları sıkı bir tabiye karşısmda dayanamr uzun zaman güreşenlerin bazı gayri yarak sahayı 51 gibi oldukça ağır bir şimdiye kadar İstanbula gelen Yunan ta telâkki edilmelidir. Ankara Tiyatro Okuluna kız talebe alrnacaktır. Arzu edenlerin aşağıdaki tabiilikler arzetmekte oldukları görü mağlubiyetle terketmişlerdi. Beykoz ta kımlarınm en zayıfı olduğunu da kabul Buna mukabil boksörün menejeri de lür. şartları haiz olmaları Iâzımdır: kımının hücum hattı müdafaasma nisbetle etmek Iâzımdır. Güneş dün ful takımmı onun ringin haricinde de biraz fazla u1 En az orta okul mezunu olmak. Profesyonel futbolcular arasında da hayli zayıftır. Bu sebeble bugün rahat çıkarmış olsaydı misafirlerin büyük bir nutgan, dikkatsiz ve zekâsmı bir mesele oyunu terkettikten az zaman sonra bir bırakılması muhtemel olan Güneş müda2 Tiyatroya istidat ve kabiliyeti olmak. sayı farkile mağlub olmaları muhakkaktı. üzerinde uzun müddet teksif edememek abdallık ve gayritabiilik başgösterir ki faAsmın kendi hücum hattını destekleyip îsteklilerin 2 birincikânun perşembe günü saat 11 de Istanbulda Şehir Enosis takımında nefes ve atletik meza gibi karakteristik noksanlarını tesbit et bunu da oyun oynadıklan zamanlarda daimî surette faaliyete sevketmesi ve ne tiyatrosunda imtihanları yapılacağmdan bu tarihe kadar Şehir Tiyatrosuna yadan başka futbolla alâkadar hiç bir mektedir. Ayni suali üstüste birkaç de kafa vuruşlarının dimağda bıraktığı ticenin Beykoz aleyhine olmasma büyük müracaatleri ve o gün tiyatroda bulunmalan ilân olunur. c4342» (7950) fa sormak, bir mevzu bitmeden öbürümeziyet göremedik. Güneşin Cihadsız, sarsmtılara atfetmek doğru olur. amil olması muhtemeldir. ne atlayıvermek, bir noktaya dikilerek Faruksuz, Rızasız, Rebiisiz takımı birin uzun müddet cam göz gibi ayni noktaVücudün boyundan yukarısını kul Galatasaray İstanbulspor maçı da ci devrede büyük bir oyun tefevvuku gös ya görmeden bakmak gibi haller de lanmak mecburiyeti olan sporların ve oldukça alâka verici bir karşılaşmadır. bu meyanda bilhassa boksun kafaya zaterdi. 19 uncu dakikada Abdurrahmanın bu arada başgöstermektedir. Kısaca Yalnız müessese memurin ve müstahdemininin tedavilerile iştigal edeSenelerdenberi karşısma çıkan rakibin rarlı olduğu muhakkaktır. Çünkü bir bir ortalayışına Yunan kalecisinden evvel boksör bir nevi hafif sarhoşluk ârazı cek 150 lira aylık ücretli bir hekime ihtiyac vardır. Memurin kanunununçıkış yapan Melih güzel bir kafa vuruşile göstermektedir ki, bu hal, yürüyüşün boksörün baygınlıktan başka bir şey c yununa uyup iyi oyuna iyile, fena oyuna demek olmıyan knock out'larla netice da fena ile mukabelede temayüz eden İs daki evsaf ve şartları haiz olanlarm evrakı müsbitelerile beraber nihayet Güneşe birinci golü kazandırdı. Bu gol den, bakışlarından, konuşuşundan, vellenen birçok maçlar yapmış olması Iâ tanbulsporlular bu sene bu vasıflarına bir 937 birincikânununun onuna kadar Karacabey Harası Direktörlüğüne müüzerine Enosis'liler biraz canlanır, kendi hasıl maddî ve manevî birçok tezahü zımdır. (7916) de şanssızlığı ilâve etmiş bulunmaktadır. racaatleri Iâzımdır. ratından anlaşılmaktadır. lerini toplar gibi oldular. Fakat dün GüKafaya yenen bir darbe neticesi bay Güneşle berabere kaldıktan sonra nisbeten Bu kerteye gelen* boksör, aklmı baneş hücum hattmın en muvaffakiyetsiz gmlık ise mutlak surette dimağ üzerin zayıf kulüblere karşı yaptıklan maçlarda oyuncusu olan Murad 28 incî dakikada şma toplayıp vaktinde ringi terketme de az çok tesir' ve iz birâkmaktadırV bir mağlubiyet ve bir beraberelik daha diği takdirde Tbütün şöhretini süratle sağ açığının ortalayışından kaptığı topu Boksla mukayese edildiği takdirde elde eden san siyahlılann bugün her hafkavbetmektedir. bir plâse ile Enosis kalesine sokarak taBoksörlere ârız olan bu Kaî, acaba futboldaki kafa •vuruşlan çok htîit şeyr ta bir parça daha düzelen Galatasaraylıkımına ikinci golü kazandırdı. nedir ve nereden gelmektedir? Bunu lerdir. Buna rağmen lüzumlu, lüzumsuz lann karşılarında eski şöhretlerine lâyık ve sert şütleri kafa vuruşlarile durdurÜç dakika sonra da Manita II, Güneş anlıyabilmek İçin ne bir doktor, ne de mak teşebbüsü her zaman ve itiyad ha bir oyun çıkarmalan muhtemeldir. îüdafaasının adam tutmağa ehemmiyet bir kâhin olmağa hacet yoktur. Kafaya line getirilmesi mahzurlu bir usuldür, San kırmızılılann da lik maçlan tas ve çeneye yenen yumruklar, kafaya, ırermeden açılışından istifade etti. Orta denebilir. nifinde eleğin üstünde kalmak ve kendileçeneye ve surata tesadüf eden darbeler ırdan aldığı topu kırk metroluk biı sürüş rine lâzım olan puvanları elde etmek için, bir boksör gibi bunlara alışık da ol Sporcuya kafasmı bir uzuv gibi kul paptıktan sonra Güner kalesîne kadar gö sak ergeç bünye ve dimağ üzerinde fe lanmak mecburiyetini tahmil eden spor geçen hafta Beşiktaş gibi senenin en iyi ^ürüp attı ve Atinanın yegâne golünü yap na tesirlerini göstermekte ve boksörü larm bilhassa profesyonellik kısmı teh bi teşekkülü ile berabere kalmanın gu ıış oldu. Hakem Nihad, Enosis'in sağ sakat bırakmaktadır. Her hangi uzuv o likelidir. Bu gibi sporları meslek ittihaz ruruna kapılmadan, kazanmak azmile lüdafiini kendine karşı münasebetsiz ha lursa olsun, tahammül edebileceği taz edenlerin «yumruk sarhoşluğu> hasta oynıyacaklannı zannediyoruz. yikten fazlasma maruz bırakıldı mı, lığına tutularak hayatlarmm sonuna elaetinden dolayı oyundan çıkardı. Geriye kalan diğer üç maçta da Feİkinci devreye çıkılırken Güneş müda mutlak surette ve bir daha eskisi gibi kadar şuur noksanına, asabî marazlara nerbahçe, Beşiktaş ve Vefanın, fevkalâçalışmamak üzere zedelenir. müptelâ olmaları da uzak bir ihtimal Eaa hatlarmda İlhamile İbrahimin yerleride ahval müstesna olmak üzere bugünkü değildir. Boks mehafilinde adma «yumruk ae Mehmed Reşadla Yusuf oyuna girdiAmatörlere gelince; bunlara tavsiye rakiblerini yenerek sahadan ayrılmalan 1 Karacabey Harasmda müteşekkil Merinos Yetiştirme Çiftliği için sarhoşluğu» denilen hastalığa, boksörle|er. Hücum hattında da Melih müstesna bir koyun ağılı kapalı zarf usulile eksiltmiye konmuştur. rin yüzde doksanı tutuluyorlar. Vazi miz, hangisi olursa olsun, spor, onlarca çok kuvvetli ihtimal dahilindedir. bütün oyuncular değiştirildiler. Bu devre yeti vaktinde kavrayıp ringden çekilen nihayet bir zevk meselesi olduğundan 2 İnşaatın keşif bedeli 9750 lira 14 kuruştur. birincisine nisbetle zevksiz oldu. İki taraf meşhur boksörler arasmda Gene Tun mümkün olduğu kadar kafalarmı ko 3 Eksiltme 8/12/937 tarihine musadif çarşamba günü saat on beşBugünkü müsabakalar te Merinos Yetiştirme Çiftliği İnşaat Komisyonunca yapılacaktır. kalelerini müdafaa hususlarında muvaf ney hatıratmda bu hastalık hakkmda rumalarıdır. Çünkü yukarıda da izah 4 Muvakkat teminat miktarı «732» liradır. Taksim stadyomunda ettiğimiz gibi kafa bir kere sakat oldu fak oldular, fakat hücum hatlan, Yunan şunları söylemektedir: Saat 5 Bu işe aid evrak ve şartnameler şunlardır: ların beceriksizlikleri, Güneşlilerin de € Yumruk sarhoşluğunu evvelâ an mu, tedavisi güçleşen bir uzuvdur. Fenerbahçe Enosis 11 A Malî şartname NÜZHET ABBAS steksizlikleri yüzünden hiçbîr iş göreme trenmanda hissettim. Dempsey'le dö Güneş Beykoz 13 B Fennî şartname Galatasaray I. Spor 14.45 ]i ve birinci devredeki vaziyet değişmeden vüşmek üzere hazırlanıyordum. An Bakırköydeki maçlar C Proje trenman hasmım, hakikî ve müstakbel Şeref stadyomunda oyun Güneşin 21 galibiyetile neticelendi. D Bayındırlık işleri genel şartnamesi Bugün, Bakırköy, Barutgücü alanın hasmım kadar değilse bile her halde Vefa Topkapı 13 E Bayındırlık işleri fennî şartnamesi. Bugünkü maç çok acı yumruğu olan bir devdi. Ondan da Barutgücü Davudpaşa spor kulübü Beşiktaş Eyüb 14.45 6 İsteklilerin şeraiti kanuniyeyi haiz bulunmaları ve 2490 sayılı kaEnosîs takımı, bugün Taksîm stadyo yediğim yumruğun kafamdan başlıya A. B. G. takımlan karşılaşacaklardır. Kadıköy stadyomunda nun tarifatı dahilinde teklif mektublarını 8/12/937 eaat on dörde kadar Konunda ikinci maçını Fenerbahçe ile ya rak bütün vücudümü dehşetli uyuşuk Ayrıca ayni kulüblerin voleybol takrmlaFenerbahçe Süleymaniye 14.45 misyona teydi etmeleri, fennî ve malî şartnameyi görmek ve okumak is bir hale getirdiğini hiç unutamam. Bu tiyenlerin hergün Merinos Çiftliği Muhasebesine müracaatleri. (7888) n da maç yapacaklardır. acaktır. » GüneşBeykoz, G. Sarayuyuşukluğu takib eden asabî hal, son I. Spor, Fener Süleyderece münebbih bir ilâc almış gibi birdenbire bütün vücude yayılan müthiş bir maniye karşılaşıyorlar nın şarkılarım dİDİeyiniz. ( Fiatlarda zam yoktur. ) ^•a Tepebaşı Daire M H Karadeniz Ereğli Belediyesinden: Ankara Tiyatro Okuluna Kız Talebe Almıyor Karacabey Harası Direktörlüğünden: K A Ş E Grip, Baş ve Diş AJrılatı, Nevralji, Artritizm, Romatizma Insaat İlânı Karacabey Merinos Yetiştirme Çiftliği Müdürlüğünden: r > Korkuyorum ! Tefrika: 4 9 Doktor da kansmın bu acayib huyladan hiç endişe etmeden, onun gururun[an hisse almak ister gibi: Öyledir, diyordu, yamandır, adematmazel Doktor! Kadın ellerini çırptı: Matmazel Doktor, yahud Mata ıari! Kocası başını sallıyarak bana baktı: Casus romanlarına bayılır, dedi, I gücü bunları okumaktır. Hatta kendisi le bir casu" romanı yazmıya kalktı. Bu nevi romanlardan bahsetmeğe başdılar. Sıkıntim arttı ve ilk fırsatta müade isteyip kalkt:m. Eve kadar ağır ağır yürüyerek dönür ordum. Fena hislerle dolu olduğu için :endi içime bakmağa cesaretim yoktu. ır bir öfke ve sıkmtı içindeydim. Sıkınve nefret. Kendımden başlıyarak herese ve herşeye kızıyordum. Ömrümde kimseye bir tokat atmış adam değildim. Fakat eve gidince Zehrayı ayaklarımm altına alarak bütün kemiklerini kırdıktan sjnra kapınm önüne bırakmak arzusu duuyordum. Kendime de hürmetim kalma i hatırlamağa çalıştım. Fazla müteessir ol sedi. Bu telkin bir anda bana o gece duymuş muydu? Sabaha kadar ağlamıştı. duğum şeyleri unutturmuştu. Karşısına Ertesi gün gözleri mosmordu. Niçin? bir sanldaye çekip oturdum, bir sigara Mademki memleketinde bir sevgilisi var, yaktım ve ayak ayak üstüne attım. GüYüzünde benden ayrılırsa onunla yaşıyacaktır, ne lümsemeğe devam ediyordu. Yazan: Server Bedi tatlı bir pembelik ve mahmurluk vardı. den bu kadar müteessir olmuştu? Nihayet ikiden biri bu değil miydi? İşte o za Banyodan yeni çıkmış olacaktı. Bütün man, ben de, Zehramn Ömeri sevip sev görünüşünden bana gencliğimi iade eden mıştı. Eski fikirlerime aykırı hareket etmediğini merak etmeğe başladım. Sadece bir tesir fışkırıyordu. İçime arzum kadar menin başkalarına daima lâyık gördüğüm şiddetli bir kıskanclık doldu. O anda, ondan korkuyor muydu? Bu da mümcezasını çekiyordum: Kendimden 30 ya§ kün. İptidaî aşklar vahşi olurlar. Köyler sevgililerini başkalanna bırakmamak için küçük bir kız almak, hem de bir köylü de sevda yüzünden cinayet eski bir an'a balta ile parçalıyan adamların hassasikızı, bir besleme almak... Beni bu münanedir. Zehra Ömerin tehdidini ika etme yetlerini daha iyi anladım. s^betsizliğe teşvik ettiği için Şaziyenin ğe muktedir olduğuna inanarak ciddî korAğzını aramak için bahse tabiî bir hatırasına da kinim vardı: «Pinti ve buku nöbetleri geçirebilir. Fakat kendisinin mecradan girmek istiyordum. dala kadın! diyordum, sağ olsaydm da bunda bir taksiri yoksa bütün o macera Yarın avukatla buluşacağım, defazilet zannettiğin şeyin neticelerini göryı Zehra benden niçin gizlemişti? dim. seydin... Maksadın guya Zehraya da, Bunları Nebileden evvel, hemen o ge Ben söze bu kadar ciddî başlayınca o bana da iyilik etmekti; ikimize de fenalık etmiş oldun.» Fakat, böyle düşünürken ce anlamağa ihtiyacım vardı. Eve gidip hemen bacağını örtünün altma çekti ve bir Şaziyenin fena bir maksadmdan şüphe de Zehrayı uyanık bulursam, ona karşı müdafaa hareketile toplandı. Ben ağır ağır devam ettim: ettim. Belki de o, kendisi öldükten sonra, öfkemi gizliyerek ağzını aramağa muvaf Farzedelim ki mesele birkaç gün yerine daha uygun bir kadın gelmesin fak olabilir miydim? içinde halledildi. Senin hemen yola çıkdense, benim Zehrayı alarak bedbaht olBir tecrübe yapmağa karar verdim. man lâzım gelirse ne yapacaksın? mamı ve onu aramamı istemişti. Artık n r Eve yaklaşırken, dışarıdan, misafir sanlann hepsinden o kadar şüphe ediyor odasında ışık görünce Zehranın yatmadıBu sözün tesirini anlamak için ona ve iğreniyordum ki zavallı Şaziyeye böy ğını anladım. bütün dikkatimle baktım., Başını önüne le alçaklıklar isnad etmekten de çekinmiAğır ağır merdivenleri çıktım. Odaya iğdi. Yüzünden büyük bir keder akıyoryordum. girdim. Zehra soyunmuş, üstünde ince bir du. Gideceğim... diye mırıldandı. Zehraya gelince... Bu kan, o köylü örtü ile divana uzanmışh. Çıplak bacakBirşey söylemesini bekliyordum. Yügencile benim aramda tereddüd ediyorsa, larından biri örtünün üstünde idi. Sigara içiyordu. Beni görünce dirseği zünü yastığa kapadı ve ağlamağa başlabenden aynlarak memleketine dönmeğe mecbur olmasına o kadar gam yemiye üstünde doğruldu, yüzüme baktı ve ara dı. İçimde kımıldamağa başlıyan merhacekti. ^enim teklifimi nasıl karşıladığını mızda hiç birşey geçmemiş gibi gülüm metin azmasmdan korkarak, derhal ka pıyı çekip çıktım. Ertesi sabah bahçeye çıktığım zaman Osman kovaları dolduruyordu. Kahvemi içtim ve biraz çiçeklerle meşgul oldum. İçimde geceden kalma sıkıntı devam ediyordu. Biraz açılmak ümidile sokağa çıktım. Kırda gezindim. İstasyona doğru yürüdüm. Dönüyordum. Karşıma birdenbire Rukiye çıktı. Sen buralarda ne arıyorsun? diye sordum. Önünde durduğu evi gösterdi. Ben buradayım, dedi. Bizden ayrıldıktan sonra hemen buraya mı girdin? Zaten çağırıyorlardı. Birdenbire bu kadım kaybetmiş olmaktan gelen bir teessür duydum. Zehra memleketine giderse Rukiye benim işime Osmandan ziyade yarardı. Bir anda bunları düşünerek Rukiyeye iltifat etmek istedim: Ya... Çok iyi. Herhalde senden memnundurlar. Ben onlardan memnun değilim, dedi. Ve korku ile pencerelere baktı. Niçin? diye sordum. Kalabalık bir aile. Üç tane erkek, dört çocuk ve iki de kadın var. Erkekler titiz, çocuklar şımarık, kadınlar huysuz... Ah Fazıl Beyciğim, sizdeki rahatı bulmak kabil mi? Evimde gibiydim. Gene gelirsin inşallah. Hanım varken kabil mi? Beraber yürümeğe başladık. Rukiyenin bizde iken söylemekten çekindiği, yahud sonradan duyduğu birşey varsa öğ „ ^ renmek ihtiyacile, cesaretini artırmak içb, hakikati söyledim: Ayrıhyoruz, Rukiye Hanım, dedim. Kadın, hayrete sevinc katan bir çığlık kopararak, yolun ortasında birdenbire durdu ve ağzmı açarak yüzüme bir müddet sessiz baktı. Hâlâ inanamıyordu: Sahi mi? dedi. Sahi! dedim. Beni kucakhyacakmış gibi yanıma yaklaşarak: Ah Fazıl Beyciğim, nihayet dediğime geldin ya! dedi. Artık Rukiye Hanımm hakkmı teslim etmemek mümkün değildi. Fakat birdenbire yüz vermek istemiyordum. Benim ses çıLarmadığımı görünce sordu: Niçin? Bellibaşlı birşey yok... Bir takım dedikodular... Fakat bilirsin ki ben bunu da sevmem. Başımı dinlemek için. Rukiye başını salladı: Dedikodu kıyamet! dedi. Sen de duydun mu? (ArTcast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: