25 İkinciteşrin 1937 CUMHURtYET L E fi Hâdiseler arasında Katilin busesi Bj zmirde bir katil, kendisin> on iki II sene ağır hapse mahkum eden kararı dinledikten sonra, mahkeme salonunda bulunart metresini öpmüş ve bu hareketi üzerine, hâkimler heyeti tarafından, aklî muvazenesizliği varid görülerek muayeneye sevkedilmiş. Gazetelerde gördüğü bu haberi bana, münevver okuyucularımdan biri mektubla bildiriyor ve şu satırları ilâve ediyor: «Bu sabah Ankara istasyonunda karımla vedalaşırken, hem onu, hem de oğlumu ben de öptüm; demek ben de mücrimim. Sinemalarda şapır şupur, kendilerinden geçecek derecede, hatta bambaşka hislerin tesiri altında öpiişen artistler cüriim mü ika ediyorlar? Bu, Madagaskar yerHlerinde bile pek tabiî görülecek bi veda sahnesi değil midir?» Aziz okuyucr benden müspet cevab bekliyor; fakat ben menfi cevab vereceğim: Değildir! Medenî bir mahkeme salonunun edeb ölçüsü, Madagaskar yerlilerinin âdetleri olmadığı gibi, beyaz perde üstündeki hürriyet de adalet huzurunda caiz olamaz. Filimlerde cevaz verdiğimiz herşeye, mahkeme salonunda katlanabilir miyiz? Beyaz perdede eğlenceli birşey gibi görünen bir yumruk kavgası, adalet huzurunda, halis muhlis cürümdür. öpüşmek, dudağın dudağa hasılı darbından ibaret, her zaman ve her yerde masum bir riyaziye değildir. İleri memleketlerden bazılarmm sokaklarında öpüşmek, umumî adaba münafi, bazılarında da mazur görülür. Bu fark, öpüşmenin birbirine zıd iki manasından ve iki tefsirinden ileri geliyor: Şefkat busesile şehvet busesi arasında, insanı hayvandan ayıran farkın bulunduğunu herkes bilir. Sokakta gezen emniyet memurlan, yahud mahkeme salonunda bulunan adalet memurlan bu farkı nasıl tayin etsinler? Nihayet, garlardaki veda öpüşmelerini her memleket mazur göriiyor; hatta Max ve Alex Fischer'in, rahat ve mes'uliyetsiz öpüşmek için, bir günde Parisin bütün garlarını dolaşan fazla hararetli bir çift nişanlıyı gözönüne getiren bir hikâyeleri bile vardır. Pariste bile, en masum öpüşmeler, şehrin her yerinde hoş görülmüyor. " "il"'"'* Büyük davalar Japonya yeni ordular gönderiyor Nankin, Canton şehirleri bombardıman edildi Çingtau mıntakasına da askerî ihracat yapılıyor, Nankinde de bitaraf mmtaka teşkil edilecek Şanghay 24 (A.A.) Tekun Pao gazetesinin bildirdiğine göre, on kadar Japon gemisi Şantung sahilleri boyunca dolaşmaktadır. Bu keyfiyet, yakınlarda buralara asker ihrac edileceğine bir delil addolunmaktadır. man tayyaresile kırk avcı tayyaresi Çin ordusuna teslım edılmıştır. Nankin de bitaraf mıntaka teşkili meselesi Tokyo 24 (A.A.) Resmî mehafi Nankinde bitaraf bir mıntaka ihdas etmesi için Şanghaydaki Japon konsolosuna yapılmış olan teklif hakkında birguna beyanatta bulunmamıştır. Gazeteler, bitaraf mıntakanın Japon askerî harekâtın işkâl edecek mahiyette olması takdirind( Hariciye Nezaretinin bu projeyi redde deceğini, ancak Şanghayda olduğu gibi gayrimuharibler için bir melce mevzuu bahsolduğu takdirde bu projeyi kabul edeceğini yazmaktadırlar. Hariciye Nezareti namına söz söyle meğe salâhiyettar bir zat, İngiliz memur lannın Hongkong'da silâh ticaretini menetmekle kanunen mükellef olmadıklarını, böyle bir ticaretin Japonyaya karşı dostane bir hareket teşkil etmemekte ol duğunu beyan etmiştir. Sefirler Nankin'den ayrıldılar Londra 24 (Hususî) Nankin'deki sefirler kâmilen Çin payitahtmdan ayrılmışlardır. Brüksel konferanst dağıldı Brüksel 24 (Hususî) Uzakşark konferansı bugün öğleden sonra toplanarak dün hazırlanan beyannameyi tasdik etmiş ve konferansı bilâmüddet tehire karar vermiştir. Beyanname Japonya ile Çini muhasamata nihayet vermeğe ve muslihane müzakerelere girişmeğe davet etmekte ve konferans reisi veya iki taraftan davet vâki olduğu takdirde konferansm tekrar toplanabileceğini ilân etmektedir. l|ttltllllllllll>ııı»Miıı Tarihin vahim bir saati çalmak üzeredir Yazan: JACQUES BARDOUX Times gazetesinin 15 teşrinisani tarihli nüshasında çıkan yarı resmî bir tebliğ, Lord Halifax'ın Berline yaptığı ziyaretin tamamen hususî ve gayriresmî bir ziyaret olduğunu tasrih ediyor ve diyor ki: «Bu böyle olunca, Herr Hitler ile Lord Halifax'ın, ellerinde, sureti mahsusada tertib edilmiş sual varakalarile, karşılıklı geçip görüşmeleri, yahud bir İngiliz Alman münasebatı için mütekabil teklifler hazırlamaları fikri, Britanya hükumetinin aklından geçmiyor demektir. Hakikatte, bu görüşme, merasimden arî ve sükunet içinde bir zemin yoklayışının başlangıcını teşkil etmek icab eder. Maksad Alman ve İngiliz emellerinin, nerede ve nasıl çarpışmaları ihtimali olduğunu keşfetmek ve bu emelleri telif imkânını verecek usulleri araştırmaktır. Diğer taraftan, Londra mehafili, İspanya işlerine müdahalenin tevlid ettiği beynejmilel gerginlikler zail olur olmaz, İngiliz ve İtalyan mümessilleri arasında, Berlin görüşmelerile müvazi mülâkatlar yapılması ihtimalinden bahsetmektedir.» Bu tebliğin, îngiltere Hariciye Nezaretinin noktai nazarını tamamen ifade ettiğini biliyorum. Fakat, tebliğde, Lord Halifax'm bu ziyaretini icab ettiren sebebler meskut geçilmektedir. Bu sebebler ise son derece vahimdir. *** Bir iki haftaya kadar en hâd devresine girecek olan Avrupa buhramnın başlangıcı, Führer ile Duçe'nin, Almanyada, 26, 27 ve 28 eylulde yaptıkları mülâkatlardır. Bu garib mülâkatlar, nutuklara, çelenklere, ideolojilerin müşabehetine rağmen, başbaşa, bir sükunet ve dostluk havası içinde geçmemiştir. Zamanın bu iki hâkimi, gizli bir itimadsızlık besliyorlarmış gibi, yahud mütekabilen ihtiyatsızlık etmekten çekiniyormuşcasına, bir an bile yalnız kalmamışlardır. Ayni yerlere giderlerken, ayrı ayrı trenlere binmişler, daima başka kimselerin müvacehesinde konuşmuşlardır. Bu mülâkatlar esnasmda, Mussolini butun gayretini, Adolf Hitler'i, Alman plânının ilk maddelerini tahakkuk eltirmek zamanının geldiğine ikna yolunda sarfetmiştir. Hatırlardadır ki, bu plânın ifşa edilmesi üzerine, îngiltere hükumeti, geçen haziran ayında, bir noktai nazar teatisi teşebbüsünde ve von Neurath'ın ziyareti için teklifte bulunmuştu. Duçe'nin yaptığı tezahürdeki manayı anlamak için fazla zihin yormağa lüzum yoktur. îngiltere henüz teslihatmı itmam etmemiştir ve «hemen hemen ne pahasına olursa olsun» sulh arzusundadır. Fransa, Halk cephesi tarafından, silâhından tecrid edilmiştir ve «hemen hemen ne pahasına olursa olsun» sulh arzusundadır. Esasen, Belçika beyannamesi ve Rhin tahkimatı, onun yolunu kesmiştir. Hâlâ sonu gelmiyen İspanya harbi, Filistin ve şimalî Afrika kargaşalıklan, bu iki garb devletini hareketten alıkoymaktadır. Lehistan yerinden kımıldamıyor, onu elde etmek kabildir. Rusyanın elinden hiçbir şey gelemez. Stalin, ordusunu başsız bırakmıştır. İtalyanın Avusturyada artık hiçbir menfaati kalmamıştır. Roma, Asyada ve Afrikada yerleşmek istiyor. Şu sıra, 1936 martmdakinden daha müsaid bir vaziyet vardır. Führer'in tam cür'et gösterebileceği zamandır. Herşeyi istiyebilir. Fakat, Hitler, bütün irsî asabiyetine ve hassasiyetine rağmen, gene azçok bir Prusyalı metanetine sahibdir. Dosyaların cahilı değildir. Sabur bir bürokrasinin topladığı fişleri gözden geçirmiştir. italyan diplomasisinin mukabil teminatı itiyad etmiş olduğunu ve yüzgeri etmekte son derece meharet sahibi bulunduğunu görmüştür. Tıpkı Berlin gibi, Roma da, tehlikeye girmeden menfaat elde etmek, harbe girmemek ve icabında bitaraflığmı pahalıya satmak arzusundadır. Kuşkulu davranmak bir haktır. İhtiyatlı bulunmak da usuldendir. Karşısındakini bağlamakla beraber, onu suçlu mevkie de düşürmek gerektir. Von Ribbentrop, İngilteredeki lçisinin uğradığı inhizamları tamir maksadile, Romaya uçmuş, Berline dönmüş, :ekrar Romaya gitmiştir. Filhakika Duçe'nin, evvelce vâki olan mtinadan vazgeçmekte ve Alman Japon paktını imzalamakta tereddüd göstermesınin sebebi, anlaşıhyor. Kont Ciano'nun onu sürüklediği yol tehlikeli bir yoldur. Denizaltı gemileri inşası, sevkülceyşî adacıkların tahkimi, parlak nazariyelere müstenid manevralar icrası, Libya'ya iki kolordu tahşidi suretile, Akdeniz ve Kızıldeniz yollarını kapamak imkânınm mevcudiyetini gösterdikten sonra, Fılisinde ve Arabistanda, İslâm âlemini İnîiltere aleyhine kışkırtmağa matuf siya~.et, halletmiven, iq;dab eden; vurmıyan. tehdid eden bir siyasettir. Ne ikinci Guillaume, ne Birinci Napolyon, Hindistan yolunu kesmeğe muvaffak olamamışlar dır. Bu işe teşebbüs etmeleri, onlan tahtlarmdan etmiştir. Ne ayni maddî menabie, ne ayni coğrafî vaziyete sahib olan İtalya, nasıl olur da, Kayzer Almanyasının ve Bonapart Fransasınm mağlub olduğu bir işte muvaffakiyet kazanabilir? Mesele, sadece, bir prestij muvaffakiyeti kazanmaktan ibaretse, Duçe, kendisine teklif edilen müzakeratı bozmak tehlikesine girmiş olmuyor mu? Fakat, diğer taraftan, Hitler, AlmanJapon beyannamesini üç taraflı bir pakta tahvil etmek suretile, bir emniyet ve bir fırsat kazanmış olacaktır. Emniyet, gerginliği arttırmasmda ve îngiliz İtalyan müzakeratını tehir etmesindedir. Londranın, yeni Bonapart'a karşı duyduğu itimadsızlığı bir kere daha teyid etmek suretile, bir İngiliz Alman müzakeratı ihtimalini ve bu müzakeratın kıymetini artırmış olacaktır. Fırsat ise, üç taraflı bir Alman Japon İtalyan ittifakıdır. Ve von Ribbentrop, imzayı koparmak için Romaya dönerken, gayriresmî iki memur da, Londraya gidiyordu. *** Üç totaliter devlet arasındaki pakt, teşrinisaninin altıncı cumartesi günü saat 11 de imzalandı. 8 teşrinisani pazartesi günü Chamberlain kararını vermiş bulunuyordu: Lord Salisbury'ye Lord Halifax tercih edilmişti. Başvekil, ayın dokuzunda, Londra belediye reisinin ziyafeti esnasmda söylediği beynelmilel vaziyete aid nutukta, Roma hâdisesini tamamen meskut geçti. Ayın 17 sinde Lord Halifax Berline geldi. Führer'le mülâkat 18 teşrinisani cumartesi gününe, yani Roma paktının imzasmdan 12 gün sonraya tesbit edilmişti. İHEM NALINA MIH1NA Balkanlarda barışın bekçisi kuyuculanm, «Büyük Harbde Türk harbi» diye çok mühim ve büyük bir eser yazrruş olan Fransız binbaşısı M. Larcher'i tanırlar. Çanakkaleye aid tefrikalanmda Fransız binbaşısının eserinden bazı parçalar almıştım. Bu muharririn, «Balkanlarda Büyük Harb Harbin sevk ve idaresi» adlı bir kitabmı okuyorum. Eser şöyle başlıyor: «1914 ağudosunda, Avrupada birbirine saldıran iki ittifak, doğrudan âoğruya sulh zamanmda hirleşen devlet gruplanndan husule gelmişti. Bu iiiifakların her azası, Umumî Harb iehdidinin seneden sencye arltığmı sezmiş ve silâhlanma yarışına iştirak etmişli. Böylece her deV let, ayni zamanda, hem harb ihtimalini uzaklaştırdığmı iddia ediyor, hem de ona hazırlamyordu. Bu devletlerin hiçbiri, Balkanlann, bütün büyük devletleri alâ' kadar eden daimı bir kavga ocağı oldw ğunu bilmiyor, değildi. Son asırda, bütün devletler, müteaddid defalar, ve sık sık da silâhla Balkanlara müdahale e<mtjlerdi. Hariciye nezaretlerinln titrediğini görmek ve uzakian uzağa silâh şakırtdan duymak için, şark meselesinin, müteadjlid şekillerinden birini ucundan lutup kaldvt' mak kâfi idi.» Nankin ve Kanton bombardıman edildi Nankin 24 (A.A.) 26 eylulden beri ilk defa olarak Japon tayyareleri bugün öğleden sonra hükumet merkezini bombardıman etmişlerdir. San'atlar mü zesile millî meclis binası hasara uğramıştır. Canton 24 (A.A.) Bu sabah iki akın yapan Japon tayyarelerinin bombardıman neticesinde Canton şehrinde ve Houan adasında bir çok kişıler ölmüş ve yaralanmış ve mühim hasarat husule gelmiştir. Canton'da şimdi kızılhaç foararetle ölüleri ve yaralıları toplamakla meşgul dür. Canton Kovvloan demiryolu münte hası civarında da ölenler ve yaralananlar vardır. Bundan maada Tungham üzerine de bombalar atılmıştır. Bunlardan bir ta~ nesi îtalyan konsoloshanesinin yanına düşmüştür. Çingtau mıntakasına da ihracat yapılacak Şanghay 24 (A.A.) Çingtau li manının 60 mil cenubunda 12 Japon harb gemisi görülmüş olduğu içm örfî idare ilân edilmis olduğu söylenmektedir. Nankin hükumetinin aldığı yeni tayyareler Şanghay 2A (A.A.) Nankin hü kumeti tarafından sipariş edilmiş olan saatte 450 kilometro süratli on bombardı Amerikada iktisadî muvazene bozuldu Müstahdemine yol verili Hükumetle şiddetli müyor, siparişler asgarî cadeleye girişmeğe hadde indiriliyor hazırlandı Vaşington 24 (A.A.) Umumî iktısadî vaziyet, işlerin tavsaması hâdisesinin şümullü bir mahiyet iktisab etmiş olmasile temayüz etmekte berdevamdır. Sanayi erbabile tacirler, müstahdemine yol vermişler, iş saatlerini azaltmışlar, siparişleri asgarî hadde indirmişler, hususî eşhas da fuzuli masraflarını kısmışlardır. Borsa, bundan yeni sisteme « N e w Deal» e göre takib edilen siyasetin aka mete uğramış olduğu neticesini çıkarmaktadır. Umumiyetle efkârı unıumiye M. Ruzvelt'in şimdi iş adamlannın mesai birliğr ni temine çalışmakta haklı olduğu mütaleasındadır. Maamafih, Beyaz Sarayla yakından temasta bulunan kimseler, M. Ruzvelt'in yeni sistemin «NevvDeal» büyük ve küçük sermayeye hasım olduğu suretinde rakibleri tarahndan ileri sürülen delili cerhetmek için dahi olsa hususî sermayenin faaliyetini teshil etmek niyetinde olduğunu beyan etmektedirler. Fakat bu hal, M. Ruzveît'in yeni sistemin esas prensipini terkedeceği manasını tazammün etmez. Hükumet, her ne palıasına olursa olsun 1932 senesinde mevcud olan içtimaî sefaletlerin tekrar hüküm sürmesine müsaade etmemeğe karar ver miştir. Biitçe açığt artıyor Vaşington 24 (A.A.) Hazinenin istatistikleri, bütçe açığınm 20 sonteşrinde 700,945,000 dolara baliğ olmuş ve binaenaleyh M. Ruzvelt'in tahmininı beş nulyon aşmış olduğunu göstermekledir. Maamafih maliyeciler, bu açığın artrnı yacağını, çünkü sene nihayetinden evvel birçok vergiler tahsil olunacağını ümid etmektedirler. Paris borsasında vaziyet Paris 24 (A.A.) Dün esham borsasında NewYork'un ezici tesirine rağmen mukavemet görülmüştür. Bilhassa Fransız eshamı sağlamdır. Bidayette ağır olan beynelmilel esham, celse sonunda salâh bulmağa yüztutmustur. Kostümlü balo Ankara 24 (Telefonla) Çocuk Esirgeme Kurumunun kostümlü balosu için hazırlıklara devam ediliyor. Balonun mükemmeliyeti için çahşan tertib he yeti cumartesi günü saat onda tekrar bir toplantı yapacaktır. Katilin busesi, aklî muvazenesizliğini ispata yarıyan bir hareket telâkki edilirse, belki, Temyiz kararı nakzeder; o zaman, katilin de, mahkemenin de hareketleri, merhametli okuyucumuzu memnun eden bir ademi mes'uliyet kararile neticelenebilir; fakat böyle bir netice de, şeytanî, Bükreş 24 (A.A.) Millî çiftçi fır rahmanî ve hayvanî buselerin farklakasının yeni reisi M. Maniu, bir nutuk rını ortadan kaldıramaz. söyliyerek Romanyanın Milletler Cemi PEYAM! SAFA yetine, kollektif emniyete, Fransız ve îngiliz dostluğuna, Küçük îtilâf ve Balkan İtilâfı ittifaklarına ve L*rhistanla olan ittifaka sadık kalmasını istemiştir. M. Maniu, muhalefet grupları reisleri ve bu meyanda halihazırda mefsuh bu lunan eski «Demir Muhafız» grupu re islerile temasa girmiştir. Madrid 24 (A.A.) Müdafaa NeM. Maniu'nun Romanyada dört 3e zaretinin tebliği: nedenberi müesses olan örfî idarenin ve Asi tayyareler, Benicarlo, Alcaniz ve sansürün ilgası için şiddetli bir mücade Bujaloroz'u bombardırrıan etmişlerdir. leye girişmek niyetinde olduğu söylen Bu bombardımanlara cevab olarak, hü * mektedir. kumet tayyare kuv\'etleri, dün Jaca, Puente, Caparoso ve düşmanın Aragon da mühim üssünü teşkil eden Tudela'da yalnız askerî hedefleri bombardıman eyle Ankara 24 (Telefonla) Gazianteb mislerdir. meb'usu Numan Menemencioğlunun Siyasî müsteşarlıktan evvelki vazifesi olan Hariciye Vekâleti Umumî kâtibliğine tekrar getirileceği haber verilmek tedir. Hayfa 24 (A.A.) İki gün evvel tevkif edilmiş olan Cenin havalisinin taRahatsız bulunan Numan Menemennınmış tahrikâtçılarından şeyh Ferhan cioğlunun sıhhî vaziyeti düzelmiştir. Sadi yeni Filistin askerî mahkemesinin ilk Yerli Mallar haftasına celsesinde, asılarak idama mahkum edilhazırlık miştir. Ankara 24 (Telefonla) Kânunuevvelin 12 sinde başlıyacak olan Yerli Malları Artırma haftası Başvekil Celâl Karabük (Hususî) Geçen mayısta Bayarın Halkevinde vereceği nutukla temeli atılmış olan Karabük demir ve çeaçılacaktır. lik fabrikasının inşaatma büyük bir faaCelâl Bayarın radyo ile memleketin liyetle çalışılmaktadır. Şimdi fabrikada her tarafma yayılacak olan bu hitabe 75 ingiliz mühendisi çalışmakta olup bu sine hususî bir ehemmiyet atfedilmekmiktar ilkbaharda 150 ye çıkacaktır. tedir. Fabrikayı yapmağı üzerine almış olan InHaftanın her gününde muhtelif Ve gıliz firması taahhüdünü tam zamanmda killer tarafından radyoda nutuklar ve bitirmek için azamî gayreti sarfetmekte rilecektir. Maarif ve Dahiliye Vekâlet dir. lerile diğer bazı Vekâletler haftanın. mevzuuna uygun ve faydalı bir şekilde Sıhhat Şurasının verdiği çeçmesi için alınması lâzım gelen ted kararlar birler hakkında alâkadarlara direktif Ankara 24 (Telefonla) Yüksek Sıhler vermislerdir. hat Şurası son içtimamda tababet sanatının yapılmasından doğan suçlara aid olmak üzere dokuz adlî meseleyi tetAnkara 24 (A.A.) Türkiye Büyük kik etmiş, bir kısmı hakkında karar Millet Meclisi bugün Fikret Sılayın vermiş, bir kısmı için de tafsilât iste baskanlığmda toplanmış ve 19 mart miştir. 937 tarihli Türkiye Holanda ticaret anSıhhat Şurası memleketteki umumî laşması ve merbutatınm kabulüne dair ;ıhhat vaziyeti ve sari hastalıkların seykanun lâyihasının birinci müzakeresiru ri hakkında Vekâletçe verilen izahatı yapmıştır. da tetkikten sonra gavritabiî bir vazi Meclis cuma günü toplanacaktır. yet olmadığını tesbit etmiştir. ' Romanya Millî Çiftçi Partisi İspanyada harb İki taraflı hava bombardımanları oluyor Menemencioğlu Hariciye Umumî kâtibi oluyor Filistinde, şeyh Ferhan Sadi asılacak Fransız bînbaşısmın 1914 te ve öndan evvelki zamanlara aid olan Balkanlar tasviri hakikate tamamile uygundur. Daha eski zamanlan bir tarafa bırakıp yalnız 20 inci asnn tarihine bakalım. Birinci ve ikinci Balkan harbleri Balkanlardan çıktığı gibi Büyük Harb de oradan çıkmıştır. Fakat, bir de, bugünkü vaziyete bakınız. Balkanlar, Avrupanm en sakin yerlerinden biri haline gelmiştir. Buna mukabil, başta İspanya olmak üzere, dünyanm muhtelif yerlerinde, harb kaynakları vardır. Buralardan sıçrıyan kıvılcımlan bastırmak için çalışılıp duruyor. Fakat, günün birinde, iri bir ateş parçaBundan daha serî iş görmeğe imkân sınm barut fıçılannı tutuşturması ve sulhu yoktur. havaya uçurması tehlikesi daima mevcudHitler plânının, Alman azametini ih dur. yaya ve Versay sulhunu feshe müteallik MuhaHak olan birşey varsa, o da bu olan ve Führer'in silâha müracaat etmedefa tehlikenin Balkanlardan gelmiyeceden fahakkuk ettirmek istediği faslı acaba neleri ihtiva ediyor? Müstemleke top ği ve yarınki harbin Balkanlardan çıkmıraklarınm iadesi mi? Vaktile, Sir John yacağıdır. Balkanlam. böyle fesad ve harb ocağı Simon'un ve Anthony Eden'in Berlin seyerine bir sulh kaynağı halini almasındayahatlerinde kendilerine izah edilen bu ki en mühim amillerden biri de şüphesiz, metalibat, blöften ibaret yeni bir propaCumhuriyet Türkiyesidir. Önceden Balgandaya daha mevzu teşkil etmekle bekanlann barut fıçısı olmasındaki amillerraber, ikinci plândadır. den biri ve başlıcası Osmanlı İmparatorDantzig şehrinin tekrar ilhakı, Silez luğunun zâfı olduğu gibi... ya'nın istirdadı, koridorun ilgası mı? AHasta adamın yerine oturan kuvvetli hiren Lehistanla yapılan ekalliyetler mugenc, Balkanlarda barışın da bekçisidir. kavelesi, Almanyanın kalkınma prograHer eski paşa, general mının başında, bu fasılların da bulunmadeğildir! dığını isbat etmiştir. Hitler, Mussolini'nin tavsîyelerini din Dizim bazı gazeteci arkadaşlarda, eskiden «paşa» olan her zata, şimdi lemiş ve programında başlıca mevkii ka«general» rütbesi vermek merakı var. tolik Avusturya üzerinde yeniden sahiblik tesisi ve Çekoslovakya ile hesablaşma Meselâ sabık Hidiv Abbas Hilmi Paşa" meselelerine tahsis etmiştir. Bu hususta ya Mısırda «paşalık» hâlâ mevcud oldukarar verilmiştir ve hâdise muhakkaktır. ğu halde, «Abbas Hilmi Paşa» yerine Gizli servis ajanları, bu iki nokta üzerin «General Abbas Hilmi» diyorlar. Merhum Prens Seyfeddinin üvey bade hiçbir ümid beslenmemesi lüzumunu Londraya anlatmışlardır. Bu noktalar i bası, eski Mirmiran Paşalarından olan Feriduna, «General Feridun» diyorlar. leri sürülecek ve halledilecektir. Fakat ne zaman ve ne dereceye kadar? Bir sivil olan bu zat, hatta asker paşası Avusturyada bir tefevvuk tesisi mi iste rle^ildi ki şimdi ona, bol keseden «genenecek? Ansckluss'un teşdidi mi, tedricî il ral» unvanını takıvermeğe hakkımız olhak mı, hükmî ilhak mı, yoksa derhal sun. Bu gidişle Kasımpaşa iskelesîne «Gereyiâma müracaat mi? Çekoslovakya ile Haydarpaşa istashesablaşmamn şekli ne olacak? Alman neral Kasrm iskelesi», 1 yonuna «Genera Haydar istasyonu» ve ekalliyeti için yeni teminat mı? AlmanlaÂşık Paşa Divanına da «General Âşık rın sakin olduğu mmtakaların muhtariyeDivanı» diyecekler galiba! ti veya ilhakı mı? Cumhuriyetin, beynelEski devirler ricalinin «paşa» olan unmilel statüsünün tadili mi? Rusya ile dipvanlarım şimdi «general» diye tercüme lomatik münasebatm kesilmesi mi? Bunetmeğe ne hakkımız var? lar bittabi meçhuldür. Bildiğim şey, müteaddid formüllerin metodlu bir şekilde derpiş edildiği ve Prusya'nın, mutad realizmi ile bunları azamî nisbette elde et meğe çalışacağıdır. Lord Halifax'm, müzakeratta bulunmak salâhiyetini haiz olmayıp, sadece istihbarla muvazzaf olduğu malumdur. Lord, bu metalibata ıttıla peyda edecek, talebleri İngiltereye bildirecektir. Bu taleblerin tetkik edilmesi ve bir cevab verilmesi lâzımdır. Bu cevabı vermeğe, tek başına ne îngiltere, ne de Fransa salâhiyetlidir. Bu hıristiyan ve hür milletler, başkasının ne hayatına, ne de vicdanına taalluk eden bir karar verebilirler. Avusturya ve Bohemya milletleri bu işte rey sahibidirler. Alman ve İtalyan milletleri gibi, kendi mukadderatını kendileri tayin etmek hakkmı henüz kaybetmemişlerdir. Düşünüyorlar. Ve yaşıyorlar. *** *J* Karabük demir fabrikası Arnavudluğun millî bayramı îstiklâl şenlikleri bugün Kralın nutkile başlıyor Tiran 24 (A.A.) Arnavudluk ajan sı bildiriyor: Tiranda, büyük bir faaliyet içinde, Arnavudluk istiklâltnin 25 inci yıldönümü şenliklerine hazır lanılmaktadır. S^rıliklere yarm, Kralın Bari radyosile neşredilecek olan bir hitabesile başKral Zogo lanacaktır. Şehrin bütün yüksek mer kezlerinde muazzam taklar kurulmuş ve taklara, Kralın arması konulmuş r tur. Bu suretle, Arnavudluğun başarı . cılığını ve ırkın hasletlerini temsil eden devlet reisine halkm hürmetkâr tazimlerine tercüman olunmuştur. Dünkü Meclis 1* Bu satırlar, tarihin, ne kadar vahim bir saati çalmak üzere olduğunu kâfi derecede gösterir. Fransa, sulhun imzasındanberi geçirdiği imtihanların bu en ağırına, manen ve maddeten hazırlanmıs değilse, tarihin çalacağı saat, 1866 Sadowa saati olacaktır. J