4 Ikinciteşrin 1937 CUMHURÎYET Izmitteki hazin merasim IBaştarafı ı tnct sahijede) 6Îyah hava bulutundan çıkamıyarak ve henüz anlaşılamıyan bir sebebden dolay sukut etmişler ve havalarımızm kurbanı olarak şehid olmuşlardır. Pilot «Ekrem Ermek» ve «Sami Demirel» ordu tayyareciliğinde yetişmiş, u zun müddet hava kuvvetlerimize hizmet ettikten sonra, iki sene evvel Devlet Havayollarına intisab etmişlerdi. Bir sene evvel Nafıa Vekâleti tarafından İngil tereye gönderilen Ekrem kör uçuşu de nilen kısımda yetiştirilmiş ve memlekete avdet ederek büyük vazifesinin başında bugüne kadar yılmaksızın ve yorulmaksızın çalışıyordu. Telsiz makinisti «Sami Demirel» de ayni şekilde îngiltereye gönderilmiş ve mesleğinin ehli olarak yetiştirilmişti. Bu arkadaş, son dakikaya kadar kendini kaybetmiyerek pilotunun verdıği telsiz vazifelerini, maniplesile mütema diyen Ankara ve îstanbul tayyare meydanlanndaki telsiz merkezlerile muhaberelerini temin ederek vaziyetlerini bildirmek suretile vazifesini son dakikalan na kadar muvaffakiyetle yapmış; Ata türk çocuklanna mahsus olan büyük fedakâlıklarla gözlerini ebediyete kapa mıştır. Sayın hüzzar, sözlerimi bitirirken, son vazifeyi yapmış olmak maksadile, hepi nizi bir dakıka için kahraman şehidlerimizi selâmlamağa davet eder, hürmetle eğilirim.» Bundan sonra jandarma kumandanı Kenan Sökmen de bu hava faciasını anlatarak havacılanmızın ne şekilde kur ban gittiklerini anlattı. Hatay davamızın halli arifesinde lanan gayeyi temin edebilecek şekil[Başmakaleden devarn\ Süveyş kanalı ve Italya Habeşistan Umumî Valisi Mareşal Graziani Cibuti'de mühim bir nutuk irad etti Hava şehidleri ebedî medfenlerine tevdi edildikten sonra Izmit Valisinin söyledikleri Vali Hâmid, çok yash idı. Izmit topraklarına bırakılan kahraman tayyarecilerin büyük şefleri mesleklerini saygı ile andı, havacıların en müşkül şartlar içinde vazifelerini seve seve yaparken nasıl can verdiklerini anlattı ve dedi ki: « Izmit halkı, kendilerine bir vedia olarak bırakılan bu aziz şehidlerin içli hatırasını daima yaşatacaktır. Ailelerini, Türk milletini ve bilhassa Türk tayyareciliğini taziye eder, huzurlarında saygı ile eğilirim.» / Hitabelerden sonra Nafıa Vekâleti, îzmit vilâyeti, C. H. Partisi, Yeşilköy ve Ankara Havayolları istasyonlan, Belediye, îzmit Hava Kurumu, Sümer Bank, Kâğıd fabrikası, Ulus gazetesi, Karamürsel kaymakamlığı, Karamürsel Posta müdürlüğü, Necatibey ve Ulugazi ilkmektebleri, Nafıa ve Maarif Mü dürlükleri, Halkevi ve gazetemiz namma götürülen büyük çelenkler bırakıldı. Aziz şehidlerimizin mezarlan çiçekten görünmez oldu. Bu hazin merasimde bulunanlar dağılırlarken îzmit de derin bir elem içinde ağlıyordu. Merasimden sonra genc şehidlerimizin kabirleri de tatbika başlıyacaklanna şüphe edil Londra 3 (Hususî) <Taymis> gazememelidir. tesirjin Cıbuti muhabiri gazetesine gön«Yarmki Türk Fransız münasebdh derdiği bir telgrafta Habeşistan Umumî r'ınin dilediğimiz yolda inkişafına, Halay Valisi Mareşal Graziani'nin mühim bir işinin iyi bir yönde yürümesi, csash bir nutuk söylediğini bildirmektedir. Mareşal Graziani, Habeşistanda yapölçii Ve amil olacaktır kanaatindeyim.» tığı son tetkik seyahati esnasmda AsHatay işinde amaclanan gayenin nemara'da irad ettiği bu nutukta ezcümle den ibaret olduğu malumdur: Irkî ve şunları söylemiştir: millî Türk hukukuna müstenid müstakil < Süveyş kanalınm bugünkü vazi bir idare. Hususî rejimle kasdolunan ma yeti İtalyan İmparatorluğunun inkışa nanm ırkî ve millî Türk haklarına en ge fına mâni olmaktadır. Bir sene zarfmda niş bir cereyanla tatbik imkânı vermekten Süveyş kanalmdan geçen İtalyan va ibaret olabileceğini Milletler Cemiyeti purları bir milyon iki yüz bin liret mütesbit ve ilân etti. Meselenin halli yolun rurive vermişlerdir. daki mesai onun etrafmda heyulâları doİtalyan hükumeti. împaratorluğun 'nlaştırılan pürüz ihtimallerile her türlü kişafını temin için her şeyden evvel İmşüphe ve tereddüdleri bertaraf eylemiş paratorluğun iktısadî ve malî istiklâlini tir. Hatay işinde Türkıyenin toprak ka temin edecektir. Bu sebeble ilk iş olazanmak ihtiraslan beslediğindan bahso rak Habesistanı Süveyş kanalına muhlunmuştu. Hatayı siyasî bağı bakımından tac olmadan doğrudan doğruya ana vatana bağlıyacak yolu temine çalışaca Suriye ile alâkalı bırakan millî müstakil ğız.> idare bizi memnun etmeğe kifayet ettikLondra mehafilinde Mareşal Graziaten sonra o yoldaki iddıalann hepsi suni'nin bu sözlerinin Trablustaki îtalyan Mareşal Graziani kut etmiştir. Bizim yalnız Hatayda bize tahsidatile alâkadar olduğu sövlenivor karşı alınmış olan hususî rejim taahhüdünün yerine getirilmesinden başka bir gaye takib etmediğimiz olanca açıklığile meydana çıkmıştır. Hataya verilecek hususî rejim haricinde Cumhuriyet Türkiye{.Bastaran 1 tna tahtted») (Baştarafi ı inct sahlfede) sinin millî hududlan Millî Misakla çizilKonferans azalarının tahakkuk ettir cek hafta Bükreşe gitmesi çok muhtemelmi§ ve muahedelerle tesbit olunmuştur. mek istedikleri şey, bir anlaşma eseri, dir. Heyete Ankarada bulunan Bükreş Hatayda dahi ahde müstenid hususî re maksadı mahsustan ve ihtirastan âri ve elçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver de jimden başka bir maksad takib etmemiş bütün muhik menafii hesaba katarak vü iştirak edecektir. olduğumuz işte ortadadır. Büyük ekseri cude getirılmiş bir sulh eseridır. Bu konöğrendiğimize göre yakında Bükreş, yeti Türk olan Hatayın ırkî ve millî var feransm gayesi, harbi durdurmak ve sulBelçika ve Çekoslovakya ile de Ankaralığına sahib olması bizim için manevî bir hu, hukuku tesis etmektir. da ticaret müzakereleri yapılacakbr. Ayvecibe idi. Ahde bağlı olan bu esasın Belçika heyeti kâtibi M. Delvaux de rıca Fransadan da bir heyet gelecektir, kabulü bizi memnun etmeğe kâfi gelmiş Peuple, umumî kâtib intihab edılmiştir. Yersiz şayialar tir. îşte şimdi kabul olunan bu esasın tatKonferans, heyeti umumiye celselerini Son günlerde bazı ticaret anlaşmala • bikatta da tahakkuk ettirilmesi icab et alenî, komite celselerini de hususî olarak rının iyi işlememesinden veya filân piyamektedir. Hakikî bir Türk dostluğu ile akdetmeğe karar vermiştir. sanın müstağni gibi davranmasmdan dem Suriyeyi de tatmin etmek lâzım gelen bu Bunun üzerine umumî münakaşa başvurularak piyasada bazı şayialar çıka netice bilhassa Türk Fransız münase lamıştır. rıldığı ve ihrac maddeleri fiatlarına da betlerinin kuvvetli ve mütekabil bağlarla Norman Davis, ilk olarak, saat 11,30 tesir yapılmak istendiği görülmekte inkişafına hizmet edecektir. da söz aimış ve demiştir ki: dir. îktısadî mehafılde bu neviden şayia« Müşterek hedefimiz, sulhtur. Çin lara ve endişelere yer verilmiyor. Cumhurreisimizin Hatay işine aid olan yukarıki sözlerinin kat'iyetile bera ile Japonya arasında mesai birliğinin inİhrac maddelerimizden bazılarmın fiber samimiyeti üzerine yerli yabancı her kişaf edebileceğine ve bu mesai birliğinin atlannda geçen senenin ayni mevsimine kesin dikkatini çekeriz. Hatayda yapıla dostluk ve mütekabil irjmad dahilinde nazaran düşüklük veya düşme temayül cak intihablann selâmet ve süratle muay inkişaf etmesi lâzım gelmekte olduğuna leri görülse bile endişeyi mucib bir vaziyen gayeye gitmesi ve o gayeyi kesin ola kailiz.» yet yoktur. Çünkü hükumetimizin azami Eden, Davis'in sözlerine iştirak et rak temin etmesi lâzımdır. Başka türlü dikkat ve itina ile takib ettiği ihracat vahal ve hareketler Hatayda olduğu kadar miştir. ziyetimiz şu veya bu memleketin mubaitalyan. murahhasl Aldovrandi de büyük Türk camiasında da rahatsızlıklar yaatına tâbi değildir. doğurmaktan başka birşeye yaramaz. konferansın elde edeceği neticeler hak Nitekim bundan bir müddet evvel pi Cümlenin menfaati prensipi kabul olunan kında tereddüd izhar etmiş ve yegâne fa yasası durgun gibi görülen ihracat maddavanın en haklı şekillerile tahakkuk et ideli işin ihtilâf halinde bulunan iki tara delerinin bugün piyasalan açılmış ve o fı doğrudan doğruya kendi aralarında ti rilmesindedir. günün durgunluğu telâfi edilmiştir. Yeni rejimin Hataya saadetler getire temasa davet etmek olacağmı söylemiştir. Dokuzlar konferansı dün Brükselde içtima etti Yeni imzalanacak ticaret anlaşmaları Bugün keşif yapılacak Ankara 3 (Telefonla) Karamürsel civannda kesif sis bulutu içinde kal dıktan sonra yolunu şaşırıp bir tepeye çarparak parçalanan «Can 5» adlı tayyaremizin feci akıbeti karşısında Ankaradaki teessür devam ediyor. Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, bugün bizzat îzmit Valisile görüşerek hava şehidlerimizin cenaze merasimi hakkında izahat almıştır. Facianm hangi sebebler altında ve ne gibi teknik güçlükler içinde vuku bulduğu tesbit edilecektir. Vekâlet, bir heyeti fenniyenin kaza mahallinde tetkikat yapmasını lüzumlu görmüş ve Havayolları umum müdürünün riyaseti altmda idarenin işletme şef ve mühen dislerile Nafıa mühendislerinden müte şekkil bir heyeti Karamürsele gönder meee karar vermiştir. Heyet, bu akşam C. Y. Genc şehidlerin mezanna bir yavru, tayyare pervanesi saplıyor îzmite müteveccihen hareket etmiştir. Ya daki rasad ve hava raporlarını mahallin rın sabah İzmite varacak olan teknisyen de gözden geçirecektir. Oğrendiğime göre, bu tetkikat bitiriller, doğru Karamürsele, oradan da Fuvacık köyüne giderek tayyarenin feci akı dikten sonra hazırlanacak rapor, Vekâ betine sebeb olan tepeye çıkacaklardır. lete verilecektir. Heyetin akşama AnkaHeyet, «Can 5» in önünü görmiyerek raya dönmesi çok muhtemeldir. Kazazejarptığı noktada fennî tetkikler yapacak, de tayyarenin kınk paıçalan, Kayseri kaza etrafmda verilen raporlarla o antayyare fabrikasına gönderilecektir. «Çin sulh istiyor» ceğine ve bundan Hatayda oturan herBrüksel 3 (Hususî) Öğleden sonkesin istifade edeceğine şüphe yoktur. Hatayın hususî rejimi Fransa ile Turki raki toplantıda Çin delegesi W . Koo yenin zamânı altında olup bu vesile ile şunlan söylemiştir: « Son dört ay zarfında Çin, Japon Suriye hududlan da teminata bağlanmışkuvvetlerinin kahir yüksekliğine rağmen, tır. Bu neticenin istiklâline kavuşmak yolunda bulunan komşu Suriye için pek bü istiklâlini ve hakimiyetini şiddetle müda yük bir kazanc teşkil ettiği aşikârdır. faa etmiştir. Çin, sarsılmaz bir azimle muHatay üzerindeki ihtilâflardan bilhassa kavemete devam edecektir. Çin, sulh arzu Türk Fransız dostluğu muzaffer çıkb. etmektedir.» Konferans yann öğleden sonra saat Bu dostluğun yeni rejimin tatbikatından 14,30 da hususîbir toplantı yapacaktır. da yeni hızlar alması kadar tabiî birşey olamaz. Türk efkân umumiyesi yeni HaEski bir sahtekârlık tay rejiminin tesisi muamelelerinden bu Bir müddet evvel Müddeiumumiliğe mes'ud neticeleri emniyetle ve memnuni Üsküdarda Küçük Çamlıcada büyük bir yetle bekliyor. arsa halinde bulunan bir çiftlik üzerinde vâsi mikyasta bir sahtekârlık ihbar YUNUS NAD1 edildiğini yazmış, tahkikatın Tapu Müfettişliğine havale olunduğunu bildir Erdünde isyan çıkmami}! miştik. Kudüs 3 (A.A.) Reuter muhabiri Müddeiumumiliğe yapılan bu ihbar, bildiriyor: takriben bundan dört sene evvelki bir Kudüs resmî mehafiline gelen haber sahtekârlığa aiddir. Bunun, geçen sene ler, Şarkî Erdünde Emir Abdullah aley teşkil edilmiş olan üsküdar Tapu sicil hine bir isyan çıktığı hakkındaki sayialan muhafızlığı zamanına aid olan işlerle teyid eylememektedir. alâkası yoktur. Bir vapur batti Gdynla 3 (A.A.) Transport îsmindeki küçük Leh vapuru bu gece li manda diğer bir vapurla çarpışma neti cesinde batmıştır. Ölen yoktur. Bu sabah vapurun kurtarılması işine başlanmıştır. Kaçırmayımz Çok sağlam bir yapı olan ve kırk beş bin üç yüz kırk lira muham men kıymeti bulunan Galatada tramvay caddesinde Osmanlı Bankası karşı sırasmda, köşebaşmda, üç tarafı sokak on sekiz odasile üstlerinde ayrıca odaları havi cadde üzerinde dört mağazayı müştemil Bereket hanı bugün on bin liraya talıbi uhdesindedir. Son arttırma 9/11/937 salı günü saat 14 te Beyoğlu sulh mahkemesinde yapıla caktır. îsteklilerin mezkur mahkeme Başkâtibliğine 937/24 dosya numarasile müracaatleri. dir.» Hayatının, Bazili tanımadan ev velki nihayetsiz boşluğunu düşündü, şimdi, o hayatın taşarcasına dolu olduğunu gözönüne getirdi. Masanın üstünde duran bloktan bir kâğıd kopardı, üstüne şu ibareyi yazdı: Çeviren: Yazan: «Pencereyi kapadım. Geceniz hayrolHamdi VAROGLU Vicki BAUM sun. Balkonda peynir vardır.» 9 Biraz tereddüdden sonra, acele ilâve laşmış gibi hissetti. Kıskanclık, gözünün etti: «Beni görmek istersen lâmbayı sönLokantaya gitmek için daha epeyce vakit vardı. Gına dersini alelâcele yarım önüne başka bir hayal getirdi. Bazili, za dürme». Yazdığını okudu, kızardı, son bırakmasımn sebebi, Schuhmacher'in rif bir evde, zarif bir kadınla konuşuyor cümleyi çizdi, sonra lâmbayı söndürdü müşterilerine hizmet etmeğe gitmeden ev tahayyül etti. Gerçekten seven herkes gi ve Schuhmacher Iokantasına gitmek üzevel, atölyede birkaç dakika yalnız kal bi, o da, Bazili bir defa gören bir kimse re çıktı. • ** nin onu sevmemesini imkânsız buluyordu. mak için duyduğu derin arzu idi. Örtüyü kaldırdı ve kendini yatağa attı. Aradan takriben on beş gün geçtnişti. Bazilin stüdyosunu, bütün çıplaklığına, boşluğuna rağmen, bir anayurdu gi Ağlamak istiyordu ve yatağa uzanmakla Şehrin kesif bir sisle kaplı olduğu, vabi severdı. Almanyadan ayrıldığı gün hemen ağlıyabileceğını zannetmışti. O pur düdüklerinin durmadan öttükleri bir denberi bu atölyeden başka vatanı yoktu. zamana kadar yüreğinde gizlediği, gizli akşam, Franklin O. Bryant, Schuhma Her zaman kilidsiz duran camlı kapıyı tutmağa mecbur olduğu bütün acıların cher lokantasma geldi. 5°förüne: açtı, girdi. Lâmbayı yaktı, etrafına ba içinde biriktiğini hissediyor, onların yakı Perkins, sen bir köşede yemeğini cı tesirlerini duyuyordu. Fakat, başını yedikten sonra beni burada bekle. Emrini kındı. Bazil, bazan atölyeye, ona mahsus bir Bazilin yastığına koyup, nefesini tutarak, verdi ve bir lâhza tereddüd ettikten son mektub bırakır; içine kâh bir emir, kâh o yastıkta, ondan bir koku, bir hatıra, bir ra kapıdan girdi. Schuhmacher lokantası, ortalarına bir bir selâm, kâh o her zamanki abuksabuk iz aradığı halde gözlerine yaş gelmediğişakalardan birini yazardı. Doris, aşağı ni görünce, kendi haline gülmeğe başla iki masa konulmuş küçük küçük localarda şarkı söylediği müddetçe, gayrişuurî dı. Kalktı, odayı topladı. Bazil sokağa dan mürekkebdi. Raflarına dizilmiş topbir intizar içinde, mütemadiyen böyle bir çıkarken odayı daima altüst eder bırakır rak testilerle, duvarlanna asıh geyik kafalarile ve gotik harflerle yazılı ata sözmektub ümid etmişti. Fakat, o gün, Ba dı. lerile, 1880 Alman modasına göre tanzil birşey bırakmamıştı. Demir karyolaDoris saatine bir daha baktı ve birdenya doğru yürüdü, bir an ayakta durdu, bire: «Gene mes'ud sayılırım, diye dü zim edilmiş bir yerdi. Yaprak sigaralarıbaktı. O anda, Bazili, kendisinden, her şündü, büsbütün aşksız yaşamaktansa, nm dumanı kalın bir bulut halinde bütün zamankine nazaran cok daha fazla uzak ümid^iz bir asklr yaşamak gene birşey salonu kaplıyor; içeride, içki yasağına rağmen keskin bir bira kokusu duyulu Belki de onun içinde yaşadığı anarşist gibi çalışıyor, sonra meydana getirdiği i§i yordu. muhirJnde bu ismin manası ve ehemmlye parçalayıp bırakıyordu. Dorisle araîannBryant, lokantanm bunaltıcı manza ti bilinmiyordu. V« Franklin O. Bryant daki münasebet, şimdi, oldukça uzak bir rası karşısında biraz çekingenlik duydu bütün bunlan bile bile, o akşam, Seksen arkadaşlığın, çok çabuk zaü olabilecek ve gözlerile, oturacak bir yer aradı. Bu altıncı sokağın pis kokulu bir lokantasin zayıf rabıtasına benziyordu. Bazil, iki rada herkes birbirini tanır gibi görünü da oturmuş, yağ lekelerile dolu bir yegündenberi de meydanda yoktu. Atölyej yor, dolu avurdlann üstünde bütün göz mek listesini gözden geçiriyor; ellerinde nin camlı kapısı kapalıydı. Dorisi, bu suler, yan yan onu süzüyordu. Pınltıh, si ve dizlerinde hafif ürpertilerle, o uğursuz retle, hiç izahat vermeden kapıdışan etyah elbise giymiş şışma*n bir adam, biz kızın gelmesini bekliyordu. mişti. Salvatori, onun bu hareketini hayli zat Schuhmacher, ona localardan birini Lokanta sahibi Schuhmacher de sinir fena şekilde tefsir ediyordu. O gün, Dogösterdi. Brynat locaya girdi ve patronun liydi. Müessesenin yeraltı katı, resmen ris, havaî şimendiferle işinin başına geliruzattığı listeye baktı. oyun salonu idi; fakat, ayni zamanda, ken, sis içindeki sokaklar, gözüne, teh« Franklin Bryant'uı bu alışmadığı mu orada, gizlice bira içiliyordu. Lokantada didlerle dolu görünmüş; Nevyorkun tekhite gelişi, birkaç haftadanberi için için peyda olan bu yabancı sima bu itibarla mil binalan üstüne yıkılıyormuş gibi hisdevam eden mücadelesinin neticesiydi. tehlikeli sayılabilirdi. Yabancmm, bir lere kapılmıştı. Mis Hart'm hayalini aklından silmeğe polis memuru, bir çetenin adamı, yahud Doris, müşterileri şaşırmamak için cebbir türlü muvaffak olamıyordu. Onu gör da para sızdırmağa gelmiş bir şantajcı ri nefsederek yemek tabaklarını masalara düğü gündenberi birçok kadınlarla görüş olması ihthnali vardı. dağıttı. Biraz evvel, bir müşterinin hesamüş, fakat hiçbirisinde, o genc kızı unutO esnada mutfakta bir yemek sipariş bma peynir parasmı ilâve etmeği unuttuğu turacak cazibeyi bulamamıştı. Mis Hart, etmekle meşgul olan genc kıza, hafif sesiçin, Schuhmacher, ona fena halde çıkışonun, hayatı teşkil eden herşeye karşı iş le: mıştı. Doris, zaran cebinden ödemeğe tihasını kesmişti. Sigaralanndan bile zevk Dora, dedi, üç numarada oturan mecburdu; buna rağmen, patronla aralarduymaz olmuştu. müşteriye göz kulak ol. Pek sağlam rmda sonu gelmez bir münakaşa başgösBuna rağmen, genc kızı görmege ne ayakkabıya benzemiyor. termişti. Vaziyet gergindi. den dolayı daha evvel teşebbüs etmemişSchuhmacher, ingilizce ve yahudice ile Doris, üç numaralı masaya doğru ileriti? Bunun sebebini kendisi de tamamile kanşık kötü bir Amerikan almancası koledi: tayin edemiyordu. Mis Hart, Bryant'a nuşuyordu. Doris, baştan savma bir tas Ne emrediyorsunuz? sevimsiz görünüyor, onu adeta korkutu vib işaretinden sonra tezgâhtan tabaklayordu. Garib bir hayâsızlığı, bir meydan okuyuşu vardı ki, Bryantı sıkıyordu. Onun, ihtiyar Bryantın oğlu olması bile Mis Hart üzerinde bir tesir yapmamıştı. n aldı, puslayı imzaladı ve mutfaktan Diye sordu ve tam o esnada, Bryant'i lokantaya açılan kapıyı ayağile itti. O tanıdı. Birdenbire, hayretle: da sinirliydi. Bir müddettenberi Bazil A!.. çekilmez bir hale gelmişti. Saatlerce de1: (Aricasi can